28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 3 Nisan 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN AB bizi almaz: % 61 Gezi’den sonra AB’ye yönelindi Türk halkı ekonomik olarak Avrupa Birliği’ne ihtiyacı olduğunu düşünürken üye olma ihtimaline de artık inanmıyor ürkiyeAvrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) tarafından bu yıl 4. kez yapılan “Türk halkının Avrupa Birliği’ne (AB) Bakışı” araştırması sonuçlandı. Araştırma sonucuna göre katılımcıların çoğu Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olacağına inanmıyor ve Türkiye’nin ekonomik olarak AB’ye ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Araştırma İstanbul, HAZAL Ankara, İzmir, DiyarOCAK bakır, Trabzon, Bursa, Antalya ve Sivas’ta 1180 kişi üzerinde yapıldı. Araştırmaya katılanların yaşları 18 ile 65 arasında değişirken araştırmaya katılanların yüzde 47’si kadınlardan, yüzde 53’ü de erkeklerden oluşuyor. Araştırma kapsamında “Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanıyor musunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 61’i “hayır” yanıtını verirken yüzde 34’ü AB’ye tam üye olacağına inandığını belirtti. Katılımcılara sorulan “Türkiye’nin 20212027 yılları içerisinde 7 yıllık AB bütçesi döneminde Türkiye’nin tam üye olacağını inanıyor musunuz” sorusuna da yüzde 63 “hayır” dedi. Yüzde 35’i ise “evet” diye yanıtladı. “Hiçbir zaman tam üye olamaz” diyenler ise yüzde 2 oranında. Araştırma kapsamında “Türkiye’nin AB’ye üyeliğinde en büyük engeli hangi ülke oluşturuyor” soruTAVAK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “2005’te Türkiye’nin AB’ye tam üyelik için müracaat ettiği yılda yapılan ilk kamuoyu araştırmasında tam üyeliğe inananlar yüzde 75 iken 2011’de yüzde 34’e düşmüştür. 2014’te inananların yüzde 34 oranını koruduğu görülmüştür. Bunun en büyük nedenlerinden biri 20112013 arasında Türk halkı AB’ye gerek olmadan da büyüdüğünü düşündü. Yunanistan, İspanya ve İrlanda gibi ülkelerin ekonomik krizleri, Türkiye’nin, AB’nin dışında da büyüdüğünü düşündürtmüştür. 2014’te son ekonomik krizi ve Türkiye’deki Gezi olaylarından sonra başlayan gelişmeler Türk halkını tekrar AB’ye yöneltmiştir. Araştırmanın en önemli noktalarından biri de Türkiye AB’ye giden yolda hangi ülkenin önünü kesen ülke olduğuna yönelik sorudur. Bu açıdan Türkiye’nin 2013’te olduğu gibi 2014’te de yüksek oranda Almanya. Bugün 5 milyon 400 bin insanı AB sınırları içinde yaşayan Türkiye’nin AB üyeliğinin tekrar belirli düzeyde yükseldiğini görmekteyiz.” Prof. Dr. Faruk Şen haber 7 T Toplumsal Muhalefetin Gücü ık sık söylüyoruz, AKP ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak istiyor. Bu nasıl mümkün olacak? Belirtiler iktidarın çok aşındığını, üstü örtülen “işler güçler” nedeniyle ağır metal yorgunluğu yaşadığını, oy yitirdiğini, olup bitenlere “Ne olacak canım çalışıyorlar işte” diyenlerin kuşkuya kapıldığını gösteriyor. Normal koşullarda, yani hilenin hurdanın, olağandışı strateji ve taktiklerin boy göstermediği bir seçim ortamında AKP’nin “nevi şahsına münhasır” başkanlığı elde edecek, kendi bildiği gibi siyaset edebilecek çoğunluğa ulaşamayacağı anlaşılıyor. Kuşkusuz AKP’nin durdurulması, “bundan sonrası kolay” dedirtecek bir sonuç değildir ama önemlidir. Bunun için muhalefet partilerinin ter dökmesi, CHP’nin yüzde 30’ları yakalaması, HDP’nin barajı geçmesi, komünistlerin “Biz de buradayız” demesi gerekiyor. HHH Bu tablo verili siyaset yapısının çizdiği tablodur. Bu tablonun sağdan ve soldan aktardığımız siyasal ortam dışında kalan güçler tarafından da etkilenmesi mümkündür. Birkaç önemli unsura dikkat çekebiliriz. Örneğin seçimlerin hile hurda karışmadan yapılabilmesi için harekete geçen sivil toplum girişimleri önemlidir. Ama asıl belirleyici olacak aktörler, siyasal ortamın olanakları ile düşüşü önleyemeyen, yasaları değiştirerek ya da yasa dışına “de facto” çıkarak eyleme geçen iktidar partisi, buna karşı varlığını korumaya önem vermesi gereken toplumsal hareketler bütünüdür. Bunlar somut olarak parlamento dışı siyasal parti ve hareketler ile önemli bir güç olma potansiyeli taşıyan Haziran Hareketi’dir. HHH Bu nedenle de iktidar partisi “her ne pahasına olursa olsun” “ilkesiyle” hareket etmeye ağırlık verdi. İktidar partisinin yetkileri zorlayarak, pek çok siyaset bilimcinin açık bir şekilde söylediğini yinelersek yasaları kendince yorumlayıp çiğneyerek elde ettiği olanaklar, nasıl kullanıldığı itiraf edilmiş şiddet eylemleri ile kolayca buluşabiliyor. Şiddet eylemcileri ise eylemlerinin kimin işine yaradığını çok da umursamadıkları başka bir dünyada yaşıyorlar. Şiddet eylemlerinin siyasal yaşamdaki sonuçları halkın çıkarlarına, savunduklarını söyledikleri ütopyalarına uygun değildir; hiçbir zaman da olmamıştır. HHH Ortaya çıkan tablo, onaylanan “güvenlik yasalarını” lafzını da aşarak uygulamaya koyacak olan iktidar partisinin elini rahatlatmıştır. Parlamenter sistemin “bekleme odasında” olduğunu ilan eden iktidar partisi önümüzdeki iki ayı kendince, kendi bildiği gibi kullanmaya çalışacak, muhalif medya üzerinde terör estirecek, merkez medyayı ürkütmeye daha ilk günden kanıtladığı gibi ağırlık verecek, seçimlerin ağır psikolojik baskı altında yapılmasını sağlamaya çalışacaktır. Şiddetin değişik biçimlerini kullanmaya özen gösterecekleri anlaşılıyor. Türkiye’nin son yıllarda gördüğü en demokratik hareket olan milyonluk Gezi Direnişi’nin girişimi Haziran Hareketi’ni gözaltılarla, tutuklamalarla sindirmeye, şiddet yanlısı gibi göstermeye şimdiden başladılar. Başarabilirler mi? HHH Şimdi yapılması gereken seçimlere odaklanmak, AKP’nin “her ne pahasına olursa olsun” stratejisini geriletebilmektir. İktidar partisi seçimlere en zayıf olduğu zaman diliminde sıkıştığı köşeden saldırgan bir tutumla giriyor. Şiddet kapısını araladı; sandıkları her ne pahasına olursa olsun baskı ve zorbalıkla kendi pusulaları ile doldurmaya çalışıyor. Sandığı toplumsal muhalefetin gücüyle korumak hiç bu kadar önemli olmamıştı. S Güray Öz suna ise “Almanya” diyenlerin oranı yüzde 54’ü oluştururken “Fransa” yanıtını verenler ise yüzde 27’yi buluyor. Katılımcıların yüzde 7’si de bu soruya “Güney Kıbrıs” yanıtını verdi. Araştırmada sorulan “AB konusunda Tayyip Erdoğan, daha sonra Ahmet Davutoğlu hükümetlerinin 2014 yılından itibaren olan çalışmalarını yeterli buluyor musunuz” sorusuna “Yeteri kadar tam üyelik için çalışmıyor” diyenler yüzde 40’ı oluşturdu. “AB üyeliğinin Türkiye’ye sağlayacağı katkılar neler olabilir” sorusuna da katılımcıların yüzde 49’u serbest dolaşım hakkının Türkiye’ye getireceği en büyük katkı olacağını söyledi. AB bütçesinden yararlanmayı ön plana çıkaranların oranı da yüzde 20’lerde kaldı. “Türkiye’nin ekonomik olarak AB’ye ihtiyacı var mı” sorusuna ise katılımcıların yüzde 64’ü “evet” derken yüzde 36’sı da “hayır” dedi. Araştırmanın geçmiş yıllarıdaki sonuçlarıyla bu oran karşılaştırıldığında 2013 yılında bu soruya “evet” diyenlerin oranı 18.6 olduğu görüldü. “Türkiye’nin üyeliğine karşı AB ülkelerinin negatif yaklaşımını neye bağlıyorsunuz” sorusuna ise katılımcıların yüzde 31’i “AB’deki İslamofobi ve İslam düşmanlığı” derken yüzde 26’sı “Türkiye’nin demokratik bir düzene geçememiş olması” dedi. Aynı soruya katılımcıların yüzde 18’i “Türkiye’nin azgelişmişliği” yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 9’u da Kürt sorununu neden olarak gösterdi. lİSTANBUL Hükümet AB için çalışmıyor Ergenekon süreci hızlanıyor argıtay’daki konumu “arşivde” olarak görünen Ergenekon davası dosyası, birkaç gün önce “savcı incelemesinde” bölümüne aktarıldı. Yargıtay savcılarının yapacağı incelemenin ardınan hazırlayacakları mütalaaya göre sanıklara ve sanık avukatlarına tebligat yapılacak. Bu tebligatın ardından davaya ilişkin Yargıtay aşaması başlayacak ve görüleceği daire belirlenecek ve duruşmaları başlayacak. “Bozma” kararının çıkması durumunda dava dosyası İstanbul’da son yasal düzenlemeden sonra oluşturulan ve terör suçlarına bakan iki mahkemeden birine gönderilecek ve yargılamalar yeniden başlayacak. Yerel mahkemeye giderse Balyoz gibi kısa sürede biteceği ifade ediliyor. lSERTAÇ EŞ /ANKARA Y Ergenekon sanıklarından Muzaffer Tekin, önceki gün yaşamını yitirmişti Pankreas kanseri nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde 65 yaşında hayatını kaybeden Ergenekon davası sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, bugün Üsküdar Selimiye Camisi’nde öğle vakti kılınacak namazın ardından Nakkaştepe Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Silivri Cezaevi’nde kansere yakalanan Tekin, bir süredir tedavi görüyordu. Tekin’in ölüm haberi üzerine tweet atan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ “Çocukluğundan beri tanıdığım silah arkadaşım Kıbrıs Kahramanı Tekin’in aramızdan ayrılmasından dolayı çok üzgünüm” dedi. MHP İstanbul milletvekili, Balyoz davası sanıklarından emekli Korgeneral Engin Alan da “Kumpas ve katakulliler bir yiğidi daha aldı götürdü” diye tweet attı. lİstanbul/Cumhuriyet Alan: Kumpas bir yiğidi daha aldı Gazetemize bomba atılması ve Danıştay saldırısıyla suçlandı Çankırı’da 1950’de doğan Tekin, 1972’de Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılan Tekin, adaya ilk ayak basan ve en çok çatışmaya giren birlikleri komuta etti. Tekin, üstün cesaret ve feragat altın madalya ile ödüllendirildi. 1985’te emekli oldu. Tekin, Ergenekon operasyonları sırasında 19 Haziran 2007’de tutuklandı. Gazetemize el bombası atılması ve Danıştay’a saldırıyla ilgili suçlanan Tekin, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 117 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu dava kapsamında en yüksek cezayı alan Tekin, Anayasa Mahkemesi’nin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkındaki ihlal kararıyla, özel yetkili mahkemelerinin kaldırılması ve 5 yılı aşkın süredir tutuklu olması nedeniyle 10 Mart 2014’te tahliye edilmişti. Tekin, kendisine kumpas kurulduğu iddiasıyla, Ergenekon davasının mahkeme heyeti ve savcılarından şikâyetçi olmuştu. Meclis’te gerginlik HP Grup Başkanvekili Levent Gök, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, savcı Mehmet Selim Kiraz için taziyeye gittiği sırada “taziyeye gidecek kalabalık oluşturun” diye çağrıda bulunduğunu öne sürerek, “şehit savıcının siyasi malzeme yapıldığını” savundu. Meclis’te sert tartışmalar yaşanırken AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan yerinden kalkarak Gök’ün üzerine yürüdü. Aslan’ı AKP’li milletvekilleri engelldi. CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, söz alarak yaptığı konuşmada AKP’nin en büyük zararı dine verdiğini belirterek, “İslam dininin içini boşalttı. Dine darbe yaptı. 4 bakanı yargılamadan akladınız. AKP döneminde hırsızlık helal sayıldı. Bugün Hz. Muhammet yaşasa o saraya girmez ya. O sarayda haram var, israf var” dedi. lANKARA /Cumhuriyet Eski MİT’çi Gündeş eşi öldüğünde TOPRAĞ ‘Cumhuriyet bitiyor’ demiş VERİLDİ A C 6 kıtadan asker buluştu aslak’taki Harp Akademileri Komutanlığı’nda, Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Hava ve Uzay Gücü Konferansı (ICAP İstanbul 2015), 6 kıtadaki 60’tan fazla ülkeden asker ve akademisyenin katılımıyla başladı. Konferansta konuşan Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Akın Öztürk, ikincisini düzenledikleri konferansta “hava gücünün artan değeri” üzerinde durulacağını belirtti. Öztürk, konferansın onur konuklarına plaket verdi. l Haber Merkezi Pek çok kurumun çelenk yolladığı cenazede “Müsteşar” yazılı çelenk dikkat çekti. (Fotoğraflar: CAN EROK) oksan yaşında yaşamını yitiren eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Bölge Başkanı Osman Nuri Gündeş’in cenazesi İstanbul’da toprağa verildi. Cenaze töreninde “Müsteşar” yazılı çelenk de dikkat çekti. Çelengin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ait olduğu tahmin ediliyor. Konya’da 1925’te doğan ve 1964 ile 1986 yılları arasında MİT’te üst düzey görevlerde bulunan Gündeş’in cenazesi, Üsküdar Karacaahmet’teki Şakirin Camisi’ne getirildi. Gündeş’in kızları Prof. Dr. M D Nükhet Güz ile Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Prof. Dr. Simten Gündeş, cenazede taziyeleri kabul etti. Cenazeye Gündeş’in yakınları, meslektaşları ve Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu da katıldı. Cenazede konuşan Prof. Dr. Nükhet Güz, babasının, kendisinin ilk üniversitesi olduğunu belirterek “Yani bir devlet adamı, bir Cumhuriyet adamı, bir Atatürk adamını İlk üniversitemizdi kaybettik. Bir örnek insanı kaybettik. Babam, annemi kaybettiğimizde ‘Cumhuriyet bitiyor’ dedi. İnşallah Cumhuriyet bitmez, Atatürk bitmez diye düşünüyorum. Babamızdı bizim ilk üniversitemiz. Türkiye’ye nasıl hizmet etmek gerektiğini ondan öğrendik, asla da vazgeçmeyiz. Onu çok seviyoruz” dedi. Konuşmasının ardından Güz gözyaşlarını tutamadı. Gündeş’in cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. lİSTANBUL/Cumhuriyet Mehmet Baransu hâkim karşısına çıktı Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya “Basın yayın yoluyla hakaret ettiği” gerekçesiyle 6 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu dün hâkim karşısına çıktı. Baransu savunmasında, “Bana hakaret eden Ala’dır. Ses kayıtlarıyla ilgili daha önce sessiz kaldığı için suç duyurusunda bulunmamıştım, şimdi suç duyurusunda bulunacağım” dedi. Baransu’nun duruşmalardan vareste tutulmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle