18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 3 Nisan 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: YALÇIN ERZAN AKP medyasına Davutoğlu ayarı KP’nin seçim bildirgesine başkanlık sisteminin girmesi ile Saray’ın dediği olurken, AKP medyasına da pozisyon ayarı yapıldı. ERDEM CHP Genel Başkanı Kemal GÜL Kılıçdaroğlu ve HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ardından AKP’ye yakın televizyon kanallarına Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu öne çıkarıcı haber ve yayın yapılmaması talimatı verildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlık sistemine uzun süren sessiz tutumunun ardından ‘evet’ demesi seçim öncesi AKP’de yeni bir dönemin başlamasına da neden oldu. Başkanlık sisteminin bildirgeye girip seçimde partinin birincil hedefi olmasının ardından gözler 7 Nisan salı günü YSK’ye teslim edilecek milletvekili aday listelerini kimin yapacağına çevrildi. Parti kulislerinde listeyi büyük oranda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belirleye 4 Vatandaşın Sandıkla İmtihanı ltan Öymen Türkiye’de çok partili hayatın başlangıcından bu yana gazetecilik, köşe yazarlığı, genel yayın müdürlüğü, milletvekilliği, kurucu meclis üyeliği, bakanlık, siyasal parti genel başkanlığı yapmış olan, donanımlı, bilgili, deneyimli, sağduyulu bir kişidir. Böyle biri yazısında, “Bazılarının aklına savaş ihtimalini neden göstererek seçimi erteleme ihtimali geliyor” dediğinde tabii ki önemle üzerinde durmak gerekir. Öyle de oldu. Başta Cumhuriyet olmak üzere kimi gazeteler bu yazıdan söz etti. Gerçekten de, Genelkurmay Başkanı’nın da belirttiği gibi, bulunduğumuz coğrafyada konvansiyonel savaşın riski mevcut. Bilindiği gibi, anayasanın 78. maddesi de, bu gibi durumlarda seçimlerin TBMM kararıyla bir yıl süreyle ertelenmesini öngörüyor. Ayrıca, ülkemizi de kapsayan savaş olasılığının yanı sıra sandığı tehlikeye atacak başka büyük tehlikeler de var. HHH Sandığı zora sokacak olasılıkların içinde ilk akla gelen, çözüm sürecindeki tıkanmanın, çatışmama halini sona erdirmesi gibi görünüyorsa da o aslında çok zayıf olasılık. Bu seçimin en önemli özelliği 13 yıldır ilk kez, bir sandık yarışının AKP’nin inişe geçtiği döneme rastlamış olmasıdır. Şimdiye dek, sandığı demokrasinin yalnız zorunlu değil ama aynı zamanda yeterli koşulu görme saplantısında olan AKP, acaba kutsal sandık mitosuna yine eskisi kadar bağlı kalacak mıdır? Tayyip Bey’e tutkuyla bağlandığı “başkancı” sistem olanağını vermeyecek görünen, hatta belki de parlamentoda salt çoğunluğu yitirmesine bile yol açma olasılığını bağrında barındıran 7 Haziran oylamasında AKP, sandığın selameti için zorunlu olan güveni sağlayacak mıdır? Yoksa daha kârlı göreceği kaotik ortamı tercih ederek sandığı ifsat etme yolunu mu tutacaktır? “Canım sandık”, sahibine her defa “senden güzel yok!” diyen sihirli ayna misali, hep arzulanan çoğunlukları sağladığı sürece kutsaldı. Acaba bu kez Tayyip Bey, istediği sonucu vermeyecek olan sandığın kutsiyetine eskisi kadar iman edecek ve saygı gösterecek mi? Hazreti tanıyanların bu konuda çok ciddi kaygılarının olmasını yadırgamamak gerek. HHH İktidarın “Buraya kadar arkadaş artık sana istediğin çoğunluğu veremiyorum, kusura kalma” diyen sandığı ifsat etmesinin birden çok yolu var. Birincisi, seçmenin özellikle HDP’yi barajın üstüne çıkaracak olanlarını, terör ve kaos ile korkutarak yanına çekmesi veya sindirmesidir. Bu olasılık gerçekleşip yaşama geçmektedir. İstanbul’da iki günde patlak veren biri yargıya, öbürü güvenliğe dönük izlenimi uyandıran, ikisinde de tepkilerin hukukçularla, gazetecilere yöneltilmeye çalışıldığı, hemen yasaklamaların konulduğu eylemler, bu görüşü doğrulayan gelişmeler. Sandığın ikinci ifsat yolu da, milli irade hırsızlığı demek olan sonuçlarla oynanmasıdır. Yüksek yargı denetiminde cereyan eden, normal seçimlerde bile sandık hırsızlığının önüne geçmek, siyasi partilerin büyük uyanıklığını ve örgülenmesini gerektirir. Oy hırsızlığıyla mücadele, yargının bağımsız olduğu ülkelerde bile güç bir iştir, yargı bağımsızlığının esamisinin bile okunmadığı Türkiye’de ise daha da güçtür. Ama bütün siyasi partiler ve bütün vatandaşlar bu konuda uyanık olmak zorundadır. 7 Haziran’a giden günlerde ve oylama sırasında hangi kökenden, hangi dilden, hangi mezhepten, hangi siyasi eğilimden olursa olsun bütün vatandaşlar sandık imtihanından geçecektir. Ve vatandaşı sandık imtihanını geçemeyen ülkeler için demokratik kurtuluş yoktur. A Başbakan Davutoğlu’nu öne çıkaran haberler nedeniyle televizyon kanallarının editoryal sistem içindeki yöneticileri, “Bu partinin lideri Erdoğan’dır” denilerek azarlandı. A ceği belirtiliyor. Parti, 7 Haziran sonrası Erdoğan’ın başkan olacağı anayasa değişikliğine göre dizayn edilince, partiye yakın medyaya da aynı şekilde ayar verildi. AKP yanlısı yayın yapan televizyon kanallarına, partinin liderinin Davutoğlu değil, Erdoğan olduğu haber ve programların da bu doğrultuda yürütülmesi talimatı verildi. Önce Kılıçdaroğlu ardından Demirtaş “AKP televizyonlarında” CHP ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hiçbir şekilde olumlu haber yapılmaması şeklinde yazılı olmayan bir yasak zaten vardı. Kılıçdaroğlu, 5 yıllık genel başkanlığı süresince bu televizyonlarda olumlu hiçbir yayına konu olamazken, haberlerde bile sert eleştirel bir dille ancak kendine yer bulabildi. AKP’li televizyonların yasaklı kapsamına aldığı ikinci isim ise HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş oldu. Televizyonla ra, çözüm sürecini öne çıkaran haber ve yayınlar yapılması, ancak Demirtaş’ın bunun istisnası olacağı talimatı gitti. Demirtaş’ı, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik yolsuzluk eleştirileri ve çözüm sürecine rağmen AKP’ye yönelik suçlamaları AKP televizyonlarının yasaklı kapsamına aldığı ikinci genel başkan olmasına neden oldu. Seçim sürecine girilmesiyle Demirtaş’ın yanında HDP’yi öne çıkaran haberlerin de azaltılması istendi. Davutoğlu da nasibini aldı Edindiğimiz bilgilere göre, AKP’ye yakın televizyonlara yönelik “kimler öne çıkarılacak, kimler çıkarılmayacak” talimatı Başbakan Davutoğlu’na kadar uzandı. Hem de iki kez. Önce Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile Erdoğan arasında yaşanan ve sonunda “tatlıya bağlanan” polemik sırasında televizyonlardan Davutoğlu’nu öne çıkarıcı ve övücü haber ve yayın yapılmaması istendi. Başbakan Yar dımcısı Bülent Arınç ile Erdoğan arasında çözüm sürecine ve ardından da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile “parsel parsel satma” tartışmasının yaşandığı dönemde bu televizyon kanallarına yönelik Davutoğlu ayarı fırçalamaya kadar vardı. Arınç’ın açıklamalarının haber yapılması ve yine aynı günlerde Davutoğlu’nu öne çıkaran haberler nedeniyle televizyon kanallarının editoryal sistem içindeki yöneticileri, “Bu partinin lideri Erdoğan’dır’ denilerek azarlandı. Şu anda Davutoğlu’na yönelik bu kanallara verilmiş doğrudan bir yasak bulunmuyor. Ancak seçim sürecinde ilk ve en önemli haber ve yayınların Erdoğan olması açıkça isteniyor. Davutoğlu’nun ise Erdoğan’dan sonra haber olması talimatı yürürlükte. Ancak seçime giderken hükümet içinde Erdoğan’ı kızdıracak bir gelişme yaşanması durumunda Davutoğlu’na yönelik yeni talimat gelebileceği de belirtiliyor. ANKARA ‘Erdoğan sinirli ve megaloman’ talyan Corriere Della Sera gazetesinin internet sitesinde Antonio Ferrari imzasıyla yayımlanan, “Türkiye: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi krizinin sinyali şiddet” başlıklı haberde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sert eleştiriler yer aldı. Makalede, “Hemen her gün Türkiye’yi özellikle de İstanbul’u vuran şiddet olaylarındaki artış, ülkenin içinde bulunduğu ağır sosyal krizle açıklanabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 yıldan fazla sürede ülke istikrarını garanti etti ve Avrupa Birliği’nin talep ettiği gibi askeri gücün etkisini azaltmayı büyük ölçüde başardı ifadeleri yer aldı. “Ancak şimdi, Erdoğan’ın kibri tüm limitleri aştı, gerek iç politika gerekse maceracı dış politika, hemen hemen tüm uluslararası gözlemciler tarafından berbat bulunuyor” ifadelerinin yer aldığı yazıda, “megaloman” olarak tanımlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçilip ülkede tek güç haline gelmek istediğini yazdı. Haber Merkezi İ Polis Kalsen’i arıyordu Saldırgan Elif Sultan Kalsen’in cenazesi memleketi Tunceli’ye gönderildi stanbul Emniyet Müdürlüğü önünde önceki gün nöbet tutan polislere yönelik bombalı ve silahlı saldırı gercekleştiren DHKPC’li Elif Sultan ALİ Kalsen’in cenazesi Adli AÇAR Tıp Kurumu’ndan alınarak toprağa verilmek üzere Elazığ’a oradan damemleketi Tunceli’ye gönderildi. Kalsen’in babası Mehmet Kalsen, yakınları ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Naciye Görür ile Ebru Timtik cenazeyi almak için sabah saatlerinde Adli Tıp Kurumu önüne geldi. Kalsen’in cenazesi saat 17.00’de Adli İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik silahlı saldırı anı güvenlik kameralarına yansıdı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, Elif Sultan Kalsen emniyetin girişine ilerleyerek nöbet tutan polislere ateş açıyor. İ Tıp Kurumu’ndan çıkarıldı. Cenaze aracına başka bir yere götürülmemesi için zırhlı araçlar havalimanına kadar eşlik etti. Adı ilk 2012’de duyuldu ‘Yandaş kanallara ceza yok’ adyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), bayrak ve cami görüntülerinin siyasi malzeme haline getirilmesi nedeniyle durdurduğu reklam filmi ile ilgili 41 ihlal raporunu “sumen altı” etti. Raporlar kurulun AKP’li üyeleri tarafından aklandı. RTÜK’ün skandal kararıyla ilgili top artık YSK’de. Son yerel seçimlerde Türk Bayrağı ve İstiklal Marşı’nın yer aldığı bir reklam filmi hazırlayan AKP, YSK’nin filmi yasaklaması üzerine bayrak ve marşla ilgili bölümleri çıkardıktan sonra filmi yeniden yayına vermişti. Üst Kurul Üyesi Ali Öztunç, dosyaların kapatılmasına tepki gösterirken, “Kanun açıkken RTÜK’ün AKP’li 5 üyesi bu reklamı yayınlayan kanallara ceza verilmemesi yönünde oy kullanmıştır. Eğer o reklam bir muhalefet partisine ait olsaydı adım gibi eminim ki ceza yönünde oy kullanırlardı” diye konuştu. ANKARA/ Cumhuriyet Bürosu Kalsen adı ilk olarak ilk olarak 2012’de Sultangazi Polis Merkezi’ne yapılan ve polis Bülent Özkan’ın şehit olduğu bombalı saldırının ardından “9 canlı bomba aranıyor” haberleri ile gündeme geldi. Adı DHKPC’nin canlı bombaları arasında geçen Kalsen, canlı bomba olmadığını söyledi ve bazı emniyet müdürleri ile dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu hakkında suç duyu rusunda bulundu. 6 Ocak 2015’te ise Sultanahmet’te turizm şube müdürlüğü önündeki kulübeye üzenlenen ve polis Kenan Kumaş’ın hayatını kaybettiği, polis Taner Şenel’in yaralandığı canlı bomba saldırısınında yine Kalsen’in adı geçti. Saldırıyı gerçekleştiren kişinin Kalsen olduğu açıklandı. Eylemi üstlenen DHKPC, canlı bombanın Kalsen olduğunu duyurdu. Ancak aile, öldürülen kişinin kızları olmadığını söyledi. Saldırganın Rus uyruklu Diana Ramazanova olduğu ortaya çıktı. Kalsen, ocak sonunda Taksim’de polis noktasına silahla saldırı düzenledi. Polis, kaçan Kalsen’in peşindeydi. l İSTANBUL R Polis çatışmadan kaçan öğrencileri sığındıkları otoparkta dövdü, hakaret etti İstanbul Üniversitesi’nde önceki gün yapılan eylemde gözaltına alınan arkadaşlarına destek için Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde beklerken, çıkan silahlı çatışmadan kaçarak, vergi dairesinin otoparkına sığınan Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) ve Öğrenci Kolektifleri üyesi öğrenciler, ters kelepçeyle yüzükoyun yere yatırıldı, darp ve tehdit edildi. Saatlerce bekletilen öğrencilerin yüzükoyun yatırılmış haldeki fotoğrafı, Facebook’ta, “Şeffaf Emniyet Güçlü Türkiye” hesabından, “İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne Araç giriş kapısından girmeye çalışan DHKPC’li 24 kişi gözaltında” notuyla paylaşıldı. İstanbul Üniversitesi’nde gözaltına alınan arkadaşları için emniyetin önüne giden öğrenciler, 12 Eylül dönemini andıran, polis müdahalesiyle karşılaştılar. Emniyet önünde yaşanan çatışmada, içlerinden biri ayağına isabet eden kurşunla yaralandı. Sığındıkları otoparkta, yaklaşık 50 sivil polis tarafından darp edilerek ters kelepçeli şekilde yüzükoyun bir buçuk saat emniyete götürülmeden bekletildiler. Serbest bırakılana dek dokuz saat ters kelepçeli tutuldular. Polisten öğrencilere işkence ‘Ölürüm Türkiyem’ İsmini açıklamak istemeyen bir öğrenci şunları söyledi: “Özel tim geldi, sivil giyimlilerdi, ellerindeki silahları üzerimize doğrulttular. Bizi dinlemeden dövmeye başladılar. Bir arkadaşımızın burnu kırıldı. Gözaltı aracında ‘Ölürüm Türkiyem’ marşı çaldılar, Haseki Hastanesi’nde bize bir darp raporu vermediler.” FKF üyesi Aybüke Ercihan, İleri Haber’e yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Otoparkı 50’ye yakın sivil polis bastı. Sürekli ‘sizleri burada öldüreceğiz, terörist olacağınıza orospu olun daha iyi, vatan hainleri’ tarzı hakaretlere maruz kaldık.” Alican Tüfenkoğlu da “Yaralı arkadaşımız Mustafa Güneş’i ambulansa götürmek yerine, kafasına çuval geçirip başına silah dayadılar” dedi. Yaralanan Mustafa Güneş ise şöyle konuştu: “Silah seslerini duyunca kaçmaya başladık. Bize doğru özellikle çok ateş açıldı. Otoparka sığındık. Birkaç sivil olduğumuz yere doğru baktı. ‘Bizi tahliye edin’ dedik. Tamam dediler. Arkadaşları ters kelepçe yapıp, yüzüstü yatırdılar. Çantalarını kafalarına boşalttılar. ‘Yaralı terörist ele geçirildi’ şeklinde davranıldı. Bir polis ‘Şerefsiz arkadaşlarından biri öldü’ deyip güldü. Yaralı bacağıma sık sık tekme attılar. Silahı uzatıp sorulara cevap vermemi istediler. Bir montu suratıma attılar, kollarını bağladılar” l İSTANBUL /Cumhuriyet Emniyete göre darp değil muhafaza! İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada İstanbul Üniversitesi ve Adli Tıp binası önünde 64 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada protestocu grubun zarar görmemesi için yere yatırılarak bölgeden uzaklaştırılma konsepti geliştirilerek Maliye binası içerisinde daha güvenli bir alanda ‘muhafazaları’ sağlanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Şubat’ta Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na seçilen Zühtü Arslan’a nezaket ziyaretinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Anayasa Mahkemesi’ne gelişinde Başkan Arslan ve Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Selim Erdem karşıladı. Görüntü alınmasının ardından basına kapalı yapılan ziyaret, 1 saat 10 dakika sürdü. ANKARA / Cumhuriyet Erdoğan’dan AYM Başkanı Zühtü Arslan’a ziyaret C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle