Katalog

Y ASAM 2 Yönetmen Ziyal hayatını kaybetti Tanınmış sinema ve TV yönetmeni Tolgay Ziyal hayata veda etti. Ziyal’ın vedası üzerine, sanatçı Cem Yılmaz dün Twitter üzerinden fotoğraflı bir taziye mesajı da yayımladı. Yılmaz mesajında ‘Sinemamızın efsane reji asistanı, kıymetli filmci Tolgay abimiz, seni her zaman hürmetle anacağız’ ifadesini kullandı. İstanbul Edebiyat Fakültesi Klasik Diller Bölümü’nde okuyan yönetmen Tolgay Ziyal, Almanya’ya eğitimini devam ettirmek üzere gitmiş ve geri döndüğünde sinema sektörüne girmişti. Beş Asi Adam, Kızılmaske 2 (1968), Kalleşlere Af Yok (1971), Vahşi Sevgili, Kördüğüm (1977), Ölümünün 400. Yılında Mimar Sinan (1988TV filmi), Deli Balta (1993TV Filmi), Kurtuluş (2003TV Filmi) ve İnşaat (2003) gibi yapıtları ile tanınıyordu. l Kültür Servisi stanbul’da yaşayan yaklaşık bin kadar çocuk 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İstanbul Boğazı’nı ilk kez görmesine tanıklık ettik. İstanbul’un merkezine kilometrelerce uzak ilçelerden gelen öğrencilerin heyecanı eşliğinde Beşiktaş İskelesi’nde tekneyi bekliyoruz. Tekne iskeleye yaklaştığında yüzlerce çoHAZAL cuk sevinçle biniOCAK yor. Sadece çocuklar değil, öğretmenleri ve veliler de denize hasret. Teknenin üst katına çıkıyoruz. Bir yanda öğrenciler martılara hayatında ilk kez simit atıyor, bir yanda gönüllüler çocukların suratlarını boyuyor, diğer yanda ise çocuklar selfi çekiyor. Dernek gönüllüleri tekne boğazda gezinirken boğazın tarihinden bahsediyor. Çocuklar ise gördükleri yerleri boyadıkları parmaklarıyla hazırlanan haritalarda işaretliyor. Onların tek farkı engelleri değil Bir araştırma şirketi engelli insanlara, en çok nelerden rahatsız olduklarını sordu. 4 bin oy alan en popüler cevap engellilerin sadece engelleri ve azimleriyle anılmaktan rahatsız olduğunu ortaya koydu. Engelliler “Bana ilham kaynağısın demeyin” yanıtı verdi. EDİTÖR: AYŞE FERHANGİL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 25 yaşında ama hâlâ genç 1990 yılında NASA tarafından üretilen Space Hubble isimli teleskobun doğum günü kutlanıyor. 2 buçuk milyar dolara üretilen teleskop dünyanın 13.8 milyar yaşında olduğunu belgelemişti. Cuma 24 Nisan 2015 İstanbul’un denize hasret çocukları Milliyetçilik ve Soykırım IV İstanbul’da yaşayan yaklaşık bin çocuk Boğazı ilk kez görmenin heyecanını yaşadılar, martılara bol bol simit atıp, fotoğraf çektiler İ Boğazı hayranlıkla izlediklerini belirten öğrenciler en çok martılar, Boğaz Köprüsü ve Kız Kulesi’nden etkilendiklerini belirtti. Boğazı hayranlıkla izleyen Kadir Özbaş’ın yanına oturuyorum. Özbaş Halkalı’dan gelmiş. Bize ilk kez boğaz turuna çıktığını belirterek çok heyecanlı olduğunu söylüyor. Başakşehir Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu’nda okuyan 7 yaşındaki Ömer Yasin de boğazı ilk kez gördüğünü belirterek “Çok mutlu oldum. En çok ilgimi martılar, Boğaz Köprüsü ve Kız Kulesi çekti” diyor. Yasin’in öğretmeni Selma Özcan İstanbul’un merkezine 2 saatte gelebildiğinden bahsederek “Asıl İstanbul bence burası. Ben de uzun zamandır gelememiştim” ifadelerini kullanıyor. 3 saatlik turun sonunda tekne Dolmabahçe Sarayı’nın önünde duruyor. Çocuklar Onuncu Yıl Marşı’nı söyleyerek 23 Nisan’ı kutluyor ve boğazı yeniden görmenin umuduyla veda ediyor. smanlı İmparatorluğu Endüstri Devrimini kaçırdığı için çöktü... Çöküşünü hızlandıran nedenlerin başında da yine Endüstri Devrimi’nin yarattığı milliyetçilik ideolojisinin imparatorluk içindeki azınlıklar tarafından benimsenmesi yatar: Özellikle Balkanlar’da ortaya çıkan ve Batı ülkeleri tarafından desteklenen milliyetçi akımlar, Yunan, Bulgar, Sırp, Romen ve Arnavut milliyetçilikleri, İmparatorluğun çöküşünü hızlandıran oluşumlardır. 19’uncu yüzyılda Osmanlı toprakları üzerindeki İngilizRusFransızAlman rekabeti artık doğrudan imparatorluk içindeki azınlıklara yönelen bağımsızlık destekçisi hareketlere dönüşmüştür. Klasik çöküş modeli, İmparatorluk toprakları üzerindeki azınlık grupların isyanı, Osmanlı’nın orduyla bunları bastırması ama sonra Avrupalı devletlerin baskısıyla oralara yerel yönetim hakkı vererek bağımsızlık hareketlerinin önünü açması biçiminde özetlenebilir. Çöküş süreci açısından Balkan Savaşları son yerel, Birinci Dünya Savaşı da son global aşamadır... Sevr, çöküş sonrası paylaşımın sonuç belgesidir! HHH Elbette Balkanlar’daki milliyetçilik akımları gelişir ve Batılı devletlerce desteklenirken, Anadolu içindeki gayri müslimler de bunların dışında bırakılamazdı; nitekim bırakıl O mamışlardır: 19’uncu yüzyılın başlarından itibaren Anadolu’daki Ermenilere yönelik misyoner okullarının hızla çoğaldığını görüyoruz. Tam bu yazıları yazmaya başladığımda elime geçen ayrıntılı bir araştırma, Mehmet Perinçek tarafından Rus arşivlerinin de incelenmesiyle yazılan “Ermeni Milliyetçiliğinin Serüveni” (Kaynak Yayınları) adlı kitap, burada anlattığım genel sürecin somut kanıtlarını ortaya koyuyor. Sonuç olarak, Anadolu’daki Ermeni milliyetçiliği Balkan milliyetçiliklerine koşut olarak gelişti, Batı tarafından da desteklendi... Ve zaten oluşturulamayan Osmanlı milliyetçiliğinin veya sonradan yavaş yavaş ortaya çıkan Türk milliyetçiliğinin önüne geçti. Nitekim daha Türk milliyetçiliği fikirleri bile yeni filizlenirken, Abdülhamid dönemindeki Ermeni örgütleri ve eylemleri bu oluşumun en somut görüntüleridir. HHH Burada, Birinci Dünya Savaşı sırasındaki karşılıklı işlenen cinayetleri yeniden vurgulamadığıma, sadece süreçleri açıklamaya çalıştığıma dikkat ediniz... Ermeni çetecilerin Müslüman nüfusa yani Türklere ve Kürtlere uyguladıkları vahşeti de, tehcir sırasında yaşanan trajedileri de yeniden anmanın bir yararı olduğunu düşünmüyorum... Amaç, süreçleri ve gerçekten neler olduğunu anlamak! Fotoğraf: CAN EROK İhbarlarınız için: cumhuriyetmanset@gmail.com Dün 23 Nisan’dı Edip Akbayram: Çocuklar İnanın (Güzel günler göreceğiz...) Twitter Gündemi #HerÇocuğunHakkı #23Nisan #BerkinElvan #MustafaKemalAtatürk #İçimdekiÇocuğaNot Ulusal Egemenlik C M Y B