19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 16 Nisan 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: ZARİFE SELÇUK Dolar dizginlenemedi yeni rekor 2.73 oldu Seçim sonrası siyasi tablo belirsizliği ve dolardaki küresel değer kazancı ile kur 2.73’ü aşarak tüm zamanların zirvesine oturdu. TL ise dolar karşısında bu yıl en çok değer kaybeden para birimi oldu. olar rekor üstüne rekor kırıyor. Yaklaşan genel seçim sonrası nasıl bir siyasi tablo ve nasıl bir ekonomi yönetimi oluşacağına ilişkin belirsizlikler, dolardaki küresel değer kazancı ile birleşince dolar/TL her gün tarihi zirvelerini yeniliyor. haber 9 D Merkez’in tavrı da artırıyor Ata Portföy Fon Yönetimi Direktörü Cem Tözge: Merkez Bankası’nın faiz silahını kullanamayacak olması, sadece para politikaları ile buna müdahale ediyor olması dolar/TL’deki hassasiyeti daha da artırıyor. Dolar şu andaki seviyenin üzerine çıkılabilir. Tekrar atak görebiliriz. 2.75 şu anda kısa vadede ilk seviye olarak görülüyor. Merkez Bankası, 22 Nisan’da geçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının gündemine ilişkin açıklamada bulundu. Merkez, açıklamasında, söz konusu toplantıda, döviz depo piyasası faiz oranlarında ölçülü bir indirim ve TL zorunlu karşılık oranlarına ödenen kısmi faiz oranlarında ölçülü bir artışın gündeme alınacağını duyurdu. Dolar/TL önceki gün piyasa kapanışı ardından test ettiği 2.6940’taki yeni tarihi zirvesinin hemen altında güne başladı. Yükselişini sürdüren dolar dün tarihte ilk kez 2.70’in üstüne çıkarken, akşam saatlerine kadar yükselişini sürdürerek, 2.7306’ya kadar çıktı. Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi de dün önceki kapanışa göre 962.18 puanlık düşüşle 81.357.53 puandan tamamladı. Bulut spekülatif dedi Piyasa kurdaki yükselişin ardından nasıl bir strateji izleneceğine ilişkin ipuçları görmek için ekonomi yönetiminden ve siyasilerden gelen mesajlara da kilitlendi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci dün tarihi zirvede seyreden dolar/TL’ye müdahale edilmemesi gerektiğini, piyasanın kendi dengesini bulacağını söylerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut ise Avro/dolar paritesinin 1 seviyesinin üzerinde kaldığı sürece, dolar/TL’de 2.552.63 seviyesinin üzerinin spekülatif olduğunu savundu. Bankacılar mevcut siyasi ortamda Merkez Bankası’nın TL’yi kontrol etmek için elinde olan en önemli imkanlardan olan faiz politikasını kullanamayacak olmasının TL’deki değer kaybını hızlandırdığına da dikkat çekiyorlar. l Ekonomi Servisi TL’deki değer kaybı yüzde 16’ya dayandı ürk Lirası’nın (TL) ABD Doları karşısında yıl başından bu yana değer kaybı yüzde 15.9’a ulaştı. 2014 yılını 2.3357 TL seviyesiden kapatan dolar, dün 2.7306 seviyesini gördü. TL dolar karşısında bu yıl en çok değer kaybeden para birimi haline geldi. TL’den sonra en çok değer yitiren para birimleri ise yüzde 15.6 ile Brezilya Reali, yüzde 14.9 ile Bulgar Levası ve yüzde 12.9 ile Çek Koruna’sı oldu. TL’nin 2014 15 Nisan’dan bu yana değer kaybı ise yüzde 26’yı aştı. Uzamanla T ra göre enflasyon rakamlarının beklentilerin üzerinde gelmesi, siyasi belirsizlik ve en önemlisi Fed’in Haziran ayında bir faiz artırımına gidebileceği beklentileri TL’nin değer kaybetmesine yol açıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı sert eleştirmesiyle başlayan, ardından ekonomi yönetiminin yaklaşan seçimler sonrasında görev başında olmayabileceğine ilişkin endişelerle devam eden TL’deki negatif ayrışma, seçim sonuçlarının nasıl oluşacağının tam tahmin edilememesi ile daha da belirginleşti. Oy pusulasını basacak firmaya jeneratör şartı Şimşek: Vergi gelirleri 96.3 milyar liraya çıktı. Bütçede 6.8 milyar açık Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hedeflerle uyumlu olduğunu savunduğu bütçe gerçekleşmeleri “alarm” verdi. Bütçede, mart ayında 6.8 milyar lira, ocakmart döneminde de 5.4 milyar lira açık oluştu. Maliye Bakanı Şimşek dün “Makro Ekonomik Gelişmeler ve 2015 Yılı OcakMart dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmelerine” ilişkin basın toplantısı düzenledi. Şimşek’in değerlendirmeleri özetle şöyle: n Martta bütçe 6.8 milyar lira açık verdi. n Faiz dışı denge martta 655 milyon lira açık verdi. Geçen yılın aynı ayında bu rakam 538 milyon liraydı. n Ocakmart döneminde bütçe 5.4 milyar lira açık verdi. Bu geçen yılın aynı dönemine göre 3.9 milyar lira daha yüksek. n Bütçe giderleri yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.1 artarak 118.6 milyar liraya ulaştı. n 2015 yılı için yüzde 4’lük büyüme öngörümüz var. 2015’e biraz yavaş başladık. Bunda olumsuz kış şartları kısmen etkili oldu ama daha önemli olan, finansal piyasalardaki son dalgalanmalar tüketimin ve yatırımın ertelenmesine sebep oldu. Devlet Malzeme Ofisi (DMO) 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde oy pusulasını basacak firmaların ihaleye girebilmesi için jeneratör bulundurma şartı istedi. ŞEHRİBAN KIRAÇ AMB’nin kemer sıkma politikalarına duyulan tepki Draghi’yi protestoya dönüştü. vrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi, “AMB diktatörlüğüne son” diye bağıran bir kadının kağıtlı, konfetili protestosuna uğradı. Üzerinde “Dicktatorship” (Diktatörlük) yazılı bir tişört bulunan eylemci, görevliler tarafından yaka paça götürülürken zafer işareti yaptı. Draghi daha sonra basın toplantısına devam etti. Draghi’ye protesto A İvme kazandı eçen yıl yapılan 30 Mart yerel seçimlerde oy sayma sırasında tüm Türkiye’de elektriklerin kesilmesi büyük tepkiye neden olmuştu. Geçen haftalarda 45 ilde elektrikler aynı anda kesilmişti. DMO, 53.7 milyonu yurtiçinde toplam 56.6 milyon seçmen sayısına karşılık oy pusulası ihalesini yedekleri dikkate alarak 74 milyon adet olarak açtı. 10 Nisanda başlayan ihale teklif alma süreci bugün sona erecek. İhale için DMO ihaleye girecek firmadan, makine ve techizatlarının elektrik güçlerini karşılayabilecek kapasitede bir jeneratör bulundurmasını da istedi. DMO’nun ihale şartnamesine ihaleye katılacak firmaların yazacağı ve altına imza atacağı jeneratör taahhütnamesinin içeriği şöyle: “7 Haziran’da yapılacak 25. Dönem Milletvekili genel seçiminde kullanılacak birleşik oy pusulalarının basım işinde aranılan makine ve teçhizatın elektrik güçlerini karşılayabilecek kapasitedeki jeneratörleri basım işine başlamadan önce işyerimde çalışır vaziyette bulunduracağımı beyan ederim.” İhalenin ticari şartnamesinde DMO’nun oy pusulalarının teslimatında gecikme yaşanması halinde uygulanacak cezaların 2009’da hayatımızdan çıkan Yeni Türk Lirası (YTL) ile hesaplaması ise dikkat çekti. 2011 genel seçimlerinde de 52 milyon seçmene karşın 69 milyon oy pusulası basılmış, bu da tartışmalara neden olmuştu. Yüksek Seçim Kurulu ise iddialara, basılan oy pusulası sayısının normal olduğu yanıtını vermişti. G meme kararı aldıklarını söyledi. Genişletilmiş varlık alım programını 2016 Eylül ayının sonuna kadar devam ettirmeyi amaçladıklarını belirten Draghi, “Enflasyonda hedefimiz olan yüzde 2’ye yakın seviyelere ulaşana kadar varlık alımı programı devam edecek. Enflasyonda kalıcı bir artış gözlenene kadar parasal genişleme sürecek” şeklinde açıklama yaptı. Alınan para politikası kararlarının etkisini gösterdiğini aktaran Draghi, “Daha önce açıkladığımız gibi aylık 60 milyar Avro’luk varlık alım programımız düzenli olarak devam ediyor. Buna ek olarak aldığımız para politikası tedbirlerinin etkili olduğuna ilişkin açık kanıtlar var. Finansal piyasa koşulları ve özel sektör için dış finansman maliyeti son aylarda önemli ölçüde hafifledi. Firmalar ve hanehalkı için borçlanma koşulları da oldukça gelişti” dedi. Çalışır vaziyette olsun ilinen savaşlarda beyaz bayrakla neden ve sürece bağlı aralar verildiğidir. AKP ile Kürt cephesi “ HDPPKKKandil..” arasında yıllardır sürdürülen Kürt açılımının gündemi “barış” süreci olduğundan mı bilinmez, seçimler odaklı verilen ara, bu kez çok çatışmacı, provokasyonlu, umalım çok kanlı olmasın, keskinleşmiş geçeceğe benziyor, yüreğimize korku salıyor... İçeriği Meclis, muhalefet partileri, kamuoyu, halkımız katında sızan dedikodular çerçevesinde ancak bilinen sürece, sanki Dolmabahçe’de Başbakanlık katında yapılan olumlu ortak açıklamaya, Saray’dan, Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen sert açıklama ile karsuyu kaçırıldı... Aslında barış sürecine karsuyu katılmasının anlamlı eylemi, seçim barajının şantaj aracına dönüşmesi ile iki taraflı daha öncesi gündemimize girmişti... Demokrasi ilerde bir benzeri olmayan, 12 Eylül anayasası değişikliği ile de bağlantısız, muhalefetin verdiği çok açık destek sayesinde de, Meclis’ten birkaç dakikada geçirilip değiştirilebilecek yüzde 10 barajı kaldırmada AKP’nin hâlâ diretmesinin gerekçeleri ortada. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk tipi, kendisine, gönlüne özgü başkanlık sistemine geçiş için AKP oylarının yetmeyeceğini artık sağır sultan bile biliyor... HDP’nin geçmiş dönemlerde baraj yasağı yüzünden uyguladığı, gerçekten başarılı sonuçlar elde ettiği, barajsız seçimlerden belki de daha fazla sayıda milletvekili ile Meclis’e girebildiği, bağımsız adaylıklar yönteminden vazgeçtiğini ilan etmesi ile, seçim ve siyaset arenasına ilk bomba düştü... Siyaseten gelinen noktada, özellikle Demirtaş ’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı sonuçlarıyla kazanılmış moral değerlerle HDP’nin Türkiye partisi olmak gerekçesiyle risk almasına, insan hakları, demokrasi ilkeleriyle hak vermemek vicdansızlık olur. Ancak kaygı ve kuşkular, tehditler içerdiğini de görmezlikten gelme lüksümüz yok... İçimize, yüreğimize derin bir kaygı saçıldı... HHH Bugüne kadar yapılmış tüm seçim sonuçlarına göre HDP’nin barajı aşması şansı yoktu. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları üzerinden yükselen moral değerlerde, halkın çoğunluğunun barış sürecine, en çok da çatışmazlığa, cenazelerin gelmemesine verdiği destekle Kürt siyasetin Meclis’te olması güçlü isteminden yararlanılabilirdi. Bu seçimlerin kritik dönemeç noktasındaki işlevi ile ortaya çıkan kaygıların, şantaj işleve daha da önemli, anlamlı olacaktı... Erdoğan’ın anayasa değişikliği ile Kürt siyaset cephesi ile hangi noktalara kadar ulaşabileceği çok da bilinmeyen içdış odaklı projeler bağlantılı rejim değişikliği, Türkiye tipi başkanlık modeli kararlılığında baraj şantajı ile ortaya çıkan tablodaki tehditler sayısız boyutlarda senaryoların şimdiden yazılmış olmasını da gündeme getiriyordu... HDP barajı aşamaz Meclis’e giremezse, sonuçta HDP’nin Meclis’e sokabileceği potansiyele paralel Kürt kökenli milletvekilleri yine Meclis’te, bu kez AKP’nin listelerinden girmiş olacaklardı. Arada çok anlamlı siyasal sonuçlu farklılıklarıyla.. AKP’nin daha alt sıralar listelerinden, ağırlıklı bölgeden gelecek Kürt kökenli milletvekillerinin kimliklerinde sağ ideoloji, antidemokratiklik, aşirete, Sünni İslama bağlılık ağır basacaktı... HDP’nin daha sol, demokratik, kadın vitrinli, Batı’ya, Türkiye’deki ırkçı, Kürtçü olmayanlara da daha güvenli görülen kimliğin yokluğu kaygıları besleyecekti. Seçim sonrası HDP’nin federatif, özerklik kazanımları adına AKP’nin Anayasal değişiklikler pazarlığına vereceği ödünlerden çok daha ağır bir tehdit oluşturacağında kuşku yok. Demirtaş başta kimi HDP kadrolarının Erdoğan’a özgü başkanlığa evet demeyecekleri yolunda verdikleri seçim güvencesi ile CHP ağırlıklı, liberaller, 2. Cumhuriyetçiler, kimi sol siyasetlerden istediği borç oylar bir yana... AKP ve HDP arasında birinin başkanlık, diğerinin baraj zorlamalı seçim riskleri ortada, besbelli iki taraf da Kürt oyları paylaşım savaşları bağlantılı, yıllardır aralarında zikzaklı gelişmelerle yürüttükleri barış sürecine seçim arası verdiler... Diyadin kanlı provokasonu ile yaşanan gelişmeler, Kürt oylarının paylaşım savaşlarının ürkütücü ilanı olabilir... Barış Sürecine, Kürt Oylar Savaşı Arası B Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi, “Son ekonomik göstergeler, Avro Bölgesi’nde toparlanmanın 2014 sonundan beri daha da ivme kazandığını gösteriyor. İleriye baktığımızda, ekonomideki toparlanmanın yavaş yavaş genişlemesini ve güçlenmesini bekliyoruz” dedi. Draghi, faiz kararının açıklanmasının ardından Frankfurt’ta düzenlendiği basın toplantısında düzenli yapılan ekonomik ve parasal analizlerin sonucunda anahtar faiz oranlarını değiştir Koşullar gelişti TL değil YTL Benzine 11 kuruş zam Benzinin litre fiyatı 11 kuruş arttı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 19 Şubat’ta başlattığı yeni tavan fiyat uygulaması kapsamında Türkiye genelinde uygulanacak fiyatları açıkladı. Buna göre İstanbul’da kurşunsuz benzinin litre fiyatı 4.39’dan 4.50 liraya yükseldi. Ankara’da benzinin fiyatı 4.42’den 4.53 liraya, İzmir’de ise 4.41’den 4.52 liraya çıktı. Diğer illerde ise benzinin litre fiyatı 4.50 ile 4.68 lira arasında değişirken; benzin 4.68 lira ile en pahalı Hakkari’de satılacak. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle