28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 14 Nisan 2015 EDITÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 13 Diyadin’deki çatışmada yaralanan askerlerin siviller tarafından taşındığını kabul eden Genelkurmay Başkanlığı, sivillere canlı kalkan denmesine ise karşı çıktı enelkurmay Başkanlığı, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde jandarma ile PKK’liler arasında çıkan çatışmaya ilişkin iki açıklama yaptı. Genelkurmay ilk açıklamasında yaralı askererin taşınmasına sivillerin yardım etmesini “takdire şayan” olarak nitelendirirken, ikinci açıklamasında yardım eden sivillerin “canlı kalkan’ olarak nitelendirilmesine karşı çıktı. Genelkurmay ilk açıklamasını, bölgedeki çatışmalara ilişkin basına yansıyan fotoğraf ve video görüntüleri bir günde iki açıklama yaptı. Genelkurmay’ın ilk açıklamasında yaralılara yardım konusunda “sivil yardımı”na dikkat çekilerek şöyle denildi: “11 Nisan 2015 tarihinde Ağrı ili Diyadin ilçesi, Yukarıtütek köyü bölgesinde bölücü terör örgütü mensubu teröristlerle çıkan çatışmada yaralanan dört personelimizin, havadan tahliyesi esnasında bölgeye gelen vatandaşlarımızın, yaralı personelimize yardımı takdire şayan bulunmuş, vatandaşlarımızın Türk Askerine olan bağlılığının ve sevgisinin ne denli büyük olduğunu göstermiş, milletimizin birlik ve beraberliğinin güzel bir örneğini teşkil etmiştir. Vatandaşlarımıza teşekkür eder, sağlık ve mutluluk dolu güzel ve huzurlu günler dileriz.” TSK’den yaralıları taşıyanlara teşekkür G Canlı kalkan değilse ne? MAHMUT ORAL İktidar Gerçekleri Saptırmaktan Fazlasını Yapıyor iyadin’de yaralanan askerleri köylülerin koruyup, taşıdıklarını Selahattin Demirtaş söylediğinde, Başbakan, “Sayın Demirtaş yalan söylüyor ve gerçekleri saptırıyor. Demirtaş’ın yalancı şahitliğine ihtiyacımız yok” deyivermişti. Daha sonra, bu tür konularda artık neredeyse her defasında tekrarlanan şey oldu. Cumhurbaşkanı gibi, Başbakan’ın da söylediklerinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Bu konuda dün Cumhuriyet’te yer alan haberler ve özellikle Ahmet Şık’ın verdiği bilgiler, ne olup bittiği hakkında gerçekçi ve etraflı bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Yaralı askerleri koruyan ve taşıyan köylülerin kısa video filmi bu örgütlenmiş yalanın üzerine tüy dikti. Genelkurmay Başkanlığı ikinci bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Gerçeği Davutoğlu’nun çarpıttığını neredeyse tescil etti. Başbakan’ın amirinin yalancı şahitlik konusunda dosyası zaten kabarıktı. Şimdi timsah gözyaşları döktüğü Ergenekon davasının savcılığına soyunurken, Gezi olaylarında dış güçlerin parmağı olduğuna dair elinde bilgi ve belgeler olduğunu ilan ederken, Kabataş tacizi, Dolmabahçe Camii’nde bira içilmesi gibi kurgulanmış yanlış haberleri döne döne tekrarlar ve köpürtürken de yalancı şahitlik yapmıştı. Dolmabahçe’de hükümet ve HDP temsilcilerinin yaptıkları ortak deklarasyondan ya da İzleme Komitesi listesinden kendisinin önceden haberi olmadığını iddia etmesi de gerçeği saptırmanın mümtaz örnekleriydi. Ama bu sefer iktidarın gerçekleri saptırmaktan daha fazlasını yapmış olma ihtimali var. İddia edildiği gibi, Türkiye’nin dört bir yanına şehit cenazesi gelmesi idiyse amaç, iktidarın bir savaş olarak algıladığı seçim ortamında her türlü silahı kullanmaya hazır olduğu anlamına geliyor bu. Böyle bir gelişme beklentisi, eğer doğruysa, yöre halkının girişimiyle akim kaldı. Ama bu şerir tezgâhların arkasının gelmesi riski var. Diyadin’de ne olup bittiğini özetleyen cümleyi, yaralı asker arkadaşının başında beklerken, onları koruyan köylülerle konuşan dertli askerin tarihe geçecek cümlesi özetliyor: “Kardeş bizi suçlu görebilirsiniz ama biz görev icabı buradayız. Bu işi kim yapmışsa git ona sor!” D Helikopterlerde kurşun delikleri Anadolu Ajansı, Ağrı’daki çatışmada isabet alan helikopterlerin fotoğraflarını dün servis ettelendirmesine tepki gösterildi. Çatışma sırasında yaralanan askeri personele yardım eden sivillerin “canlı kalkan” olarak nitelendirilmesini TSK’nin kabul etmediğini belirten Özkürkçü şu değerlendirmeyi yaptı: “Ağrı’da yaralı personelimize askerlerimizin yanında yer alarak yardım eden vatandaşlarımızın ‘canlı kalkan’ olarak tanımlanmasını TSK olarak kabul etmiyoruz. Vatandaşlarımızın gösterdiği bu davranış her türlü takdirin üzerindedir ve bölgedeki vatandaşlarımızın teröre karşı olduklarını gösteren en güzel tepkidir. TSK olarak, yürütülen bu faaliyetin bir operasyon faati. Fotoğraflarda operasyona katılan helikopterlerde çok sayıda kurşun deliği olduğu görülüyor. liyeti olmadığını, Jandarma unsurlarının çatışma çıkan bölgeye operasyon amacıyla gitmediklerini, bu tür tedbirlerin, düzenlenen bu ve benzeri kapsamdaki etkinliklere yönelik olarak ülkemizin her köşesinde aynı titizlikle uygulandığını da ifade etmekte yarar görüyoruz.” HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, önceki gün yaptığı açıklamada, askerlerin bölge halkı tarafından kurtarıldığını iddia etmiş, Davutoğlu da bu iddiaya yönelik “yalan söylüyor” sözleriyle tepki göstermişti. l ANKARA / Cumhuriyet enelkurmay Başkanlığı’nın Ağrı’daki çatışmada yaralanan askerlerin bölge halkı tarafından taşındığına ilişkin görüntülerin yayımlanmasının ardından yayımladığı teşekkür mesajı bölgede geniş yankı yarattı. Olayların tanıklarından biri olan Ağrı Belediyesi Meclis Üyesi HDP’li Murat Aydemir, Genelkurmay’ın iki gün ardı ardına yaptığı iki açıklamanın, büyük bir çelişki içerdiğini söyledi. Aydemir, “Önceki gün Genelkurmay Başkanlığı, askerlerin yaşamını yitirmemesi için seferber olan oradaki sivil insanlar için ‘terörist’ demişti. Sivillerin üzerine helikopterlerden ateş edenler de onlardı. Bugün de ateş ettiği o teröristlere teşekkür ediyor” dedi. Genelkurmay’ın “canlı kalkan tanımlanmasını kabul etmiyoruz” açıklamasını da eleştiren Aydemir, “O sivillerin askerleri kurtarmak dışında bir dertleri yoktu. Onlara canlı kalkan demeyeceğiz de kime diyeceğiz” dedi. G Ziyaret bekliyoruz İkinci açıklama Davutoğlu yalanladı Daha sonra Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü bir açıklama daha yaptı. Bu açıklamada ise bazı HDP’lilerin, çatışmayı durdurmak için araya giren sivil yurttaşları “canlı kalkan” olarak ni HDP Ağrı Eşbaşkanı Sabri Tayfur ise teşekkürün yeterli olmadığını bir de ziyaret beklediklerini söyledi. Tayfur “Genelkurmay Başkanlığı’nın bu açıklaması, barışa hizmet eden bir açıklamadır. Herkes barış için elini taşın altına koymalı, bu çerçevede biz de Genelkurmay’a teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Ağrı Valisi, yaralıları almalarının engellendiğini söyledi ğrı’nın Diyadin ilçesinde yaşanan çatışmayla ilgili Genelkurmay’ın yaralı askerlerin taşınmasına yardımcı olan halka teşekkür mesajı yayımlamasının ardından Ağrı Valisi Musa Işın da dün bir açıklama yaptı. Işın, yaralıları PKK’lilerce ateş açıldığı için alamadıklarını savundu. Yukarıtütek köyünde tedbir almak amacıyla görevlendirilen askeri birliklerin bölgeye hareket ettiklerinde bir çadırı fark ettiklerini anlatan Işın “Çadırdan bir teröristin uzun namlulu silahla ateş etmesi üzerine güvenlik güçlerimiz buna karşılık verdi. İlk çatışmada 4 askerimiz yaralandı” dedi. Düzenlenen operasyonda 5 PKK’linin öldürüldüğünü ifade eden Işın, “Bizim yaralılarımız çatışma alanında kaldıklarından dolayı helikopterlerle almaya gayret gösterdik, ancak teröristlerce yapılan ateş sonucu alamadık. Vatandaşlar çatışma alanına girdiklerinden dolayı güvenlik güçlerimiz ateş kesti. Bunun üzerine askerlerimiz yaralılarımızı bulundukları yerden almaya çalışırken orada bulunan bazı vatandaşlar da yardım etmeye çalışmışlardır. Askerlerimiz hem yaralı olan askerleri hem de teröristi taşıyarak getirmişlerdir” dedi. Işın, olaylarda ölen eski HDP ilçe Başkanı Cezmi Budak’ın “PKK’ye militan devşirdiğini” iddia etti. l Yurt Haberler Vali: PKK ateş açtı A Ağrı’nın Diyadin ilçesinde yaşanan çatışmanın ardından esnaf dün de kepenk açmadı. Çatışmayı protesto eden esnaf önceki gün de dükkânlarını açmamıştı. Kepenkler hâlâ kapalı Bu işi kimin yaptığını üç aşağı beş yukarı herkes biliyor. Bazıları bilmezlikten gelmeye, safdilliğe vurmaya muhakkak devam edecek, bir kısmı şirretlik dozunu daha da artırarak dikkati başka yere çekmeye çalışacak. Ama vukuatın üzerine çekilmeye çalışılan seçim güvenliği gerekçesi, halkı budala zanneden, ama kendisi zekâ fukarası bir zihnin ürünü. Seçime daha iki ay var! Bugün bu senaryonun akim kalması, önümüzdeki haftalarda farklı biçimler altında denemeyeceği anlamına gelmiyor. HDP’nin bölgedeki her seçim etkinliğinin üzerinde bu “seçim güvenliği” gerekçesine dayalı benzer vukuatlara zemin mi hazırlanıyor? Doğu ve Güneydoğu’da belli bölgelerde PKK gerillalarının konuşlandığı bir sır değil. Bu yasal bir durum değil, ama fiili durum bu. Tam bu nedenle hükümetin Kürt sorununun çözümü müzakerelerinde birinci talebi, PKK’nin Türkiye’de silahlı mücadeleyi terk etmesi değil mi? Asker de, polis de aşağı yukarı “PKK’lilerin bölgesi” olarak tanımlanan yerleri biliyor. Bu bölgelere çatışmasızlık ortamında hava harekâtıyla asker indirmek, sadece tasarlanmış bir senaryonun başlangıç sahnesi olabilir. Bu aklı kimin verdiğini, bölgedeki askerin kelimeleriyle “bu işi kimin yaptığını” taşkınlığa kapılmadan sormak sadece HDP’nin değil, bütün demokrasi güçlerinin görevidir. Ama aynı zamanda PKK’nin de üzerine düşen sorumluluğun bilincinde hareket etmesi, provokasyonlara çanak tutmaması koşuluyla. İktidar partisinin yöneticilerine yukardan aşağıya doğru salgılanan kaybetme endişesinin ülkeyi bir yangın yerine çevirmesi riski, bugün Türkiye toplumunu bekleyen en büyük yakın ve açık tehlikedir. Bu tehlikenin oluşmasında cumhurbaşkanlığı makamında anayasayı neredeyse sürekli ihlal ederek oturan şahsın, tek adam olma hırsının büyük bir payı var. 7 Haziran bir milletvekili genel seçimi olmaktan hızla çıkıp, plebisiter bir diktatörlüğün önseçimi, bu anlamda bir ön referandum olma niteliğini her geçen gün daha fazla kazanıyor. Bu nedenle iktidarın gerçekleri saptırmaktan daha fazlasını yapması artık ihtimal dahilinde. Davutoğlu bölgeye gitsin HDP’li Önder’den, Başbakan’ın ‘Demirtaş yalan söylüyor’ sözüne tepki DP İmrali heyeti sözcüsü Sırrı Süreyya Önder, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Yalçın Akdoğan olmak üzere Çözüm Kurulu’nun bütün üyelerini İzleme Kurulu’nun yapması gereken işi yapmak üzere Diyadin’deki çatışma bölgesinde inceleme yapmaya davet etti. DİHA’ya açıklamalarda bulunan Önder, Davutoğlu’nun “Demirtaş yalan söylüyor” açıklamasına sert tepki gösterdi. Önder, “Demirtaş yalan söylüyor demek, yalanın daniskasıdır” dedi. Yaralı askerlerin bölgede “canlı kalkan” eylemi yapan yöre halkı tarafından taşındığının ortaya çıkmasının ardından Genelkurmay’ın teşekkür açıklamasını değerlendiren Önder, “Bu açıklama önceki açıklamaları tekzip eder bir mahiyettedir. Ordu içinde bir partinin namı hesabına seçim enstrümanı olarak kullanılmaya karşı itirazlar olduğunu biliyoruz” dedi. “İmralı Heyeti Sözcüsü sıfatıy Bahçeli: Türkiye’ye tuzak kuruluyor HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ağrı Diyadin’de yaşanan olaylarla ilgili “AKP’nin milletimizle arası açıldıkça, milli iradenin teveccüh ve takdirinden mahrum kaldıkça paniklemesi ve bu kapsamda Türkiye’ye tuzak kurması çok güçlü bir ihtimal olarak karşımızdadır” dedi. Seçimlerine 55 gün kala provokasyon ve problem alanlarının yaygınlaştığını söyleyen Bahçeli şunları kaydetti: “AKP, Türk milletinin ak M H HDP ve CHP heyetleri Ağrı’da HDP’nin İmralı heyetinde yer alan grup başkanvekili Pervin Buldan, Ceylan Bağrıyanık, Hatip Dicle ve HDP Ağrı Milletvekili Adayı Leyla Zana Ağrı’ya gitti. Zana, “Kürtlerin tarihi ateşten bir tarih. Acımızı kuvvet yapacağız, birlik yapacağız” dedi. İncelemelerinin ardından hazırlayacakları raporu devlet yetkilileri ve kamuoyuyla paylaşacaklarını belirten Buldan provokasyonlarla çözüm sürecininin bozulmak istendiğini söyledi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Ağrı’ya gidelim” çağrısı, CHP’de karşılık buldu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, eski Ağrı milletvekili ve CHP’nin Ağrı 1. sıra adayı da olan başdanışmanı Cemil Erhan’ı kente gönderdi. la başta Sayın Davutoğlu ve Yalçın Akdoğan olmak üzere çözüm kurulunun bütün üyelerini İzleme Kurulu’nun yapması gereken işi yapmak üzere bütün ulusal ve uluslararası basının refakatinde çatışma bölgesini birlikte ziyaret etmeye ve bütün taraflarını birinci elden dinlemeye davet ediyorum” diyen Önder Davutoğlu’na şöyle seslendi: “Siyasi sorumluluk sizdedir, tokmağı başkasının elinde olan davulu boynunuzdan çıkarıp atın. Halkın barışın ve gerçeklerin sesine kulak verin.” Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan olayları “büyük bir taciz” olarak değerlendirdi. Silahlı unsurların yerleşim yerlerini terk etmeleri gerektiğini söyleyen Akdoğan, “Seçime gölge düşürecek şekilde halkın iradesine ipotek koyacak faaliyetler yapmamalıdır” dedi. l Yurt Haberler lı ve irfanıyla alay etmektedir. Oynanan kirli oyun Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya odaklıdır. Erdoğan güdümünde süren ve mesafe alan PKK’yla kanlıbarutlu pazarlıklar başkanlık sistemine dönük bir ihanet aşısı, çirkin bir tezgâhtır.” “AKPHDPPKK sacayağı”nın ayakta kalabilmek için her türlü ahlaksız yola başvurabileceğini belirten Bahçeli, “AKP pamuğun içinden çekilen tikene dönmüştür” görüşünü dile getirdi. l ANKARA Geerdink beraat etti Terör örgütü propagandası yapmak suçundan hakkında dava açılan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink beraat etti. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcı suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı için beratini istedi. Mahkeme Başkanı Melih Uçar’ın muhalefet şerhine karşın beraat kararı oy çokluğuyla alındı. 10 suçtan aranan PKK’li yakalandı Diyarbakır Valiliği, PKK’nin Kuzey Irak kamplarındaki üst düzey yöneticileriyle ilişki içerisinde olan, örgüt adına eylem yapan ve 10 ayrı suçtan aranan 1 PKK’linin yakalandığını açıkladı. Valilik açıklamasında, “Şahıs uzun süreli çalışmalar neticesinde yakalanmış, gerekli yasal işlemler tamamlandıktan sonra adli makamlara sevk edilecek” denildi. l DİYARBAKIR / DHA Akdoğan: Büyük taciz C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle