28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 12 Nisan 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ZARİFE SELÇUK 6 Genel Müdür Göka, yasak için ‘Haberim yok’ dedi. Oysa ret yazısının altında Yayın Denetmeni Okan Aykın’ın imzası var RT, CHP’nin kamuoyunda yankı bulan “Milletçe Alkışlıyoruz” sloganlı reklam filmini, iktidaFIRAT rı hedef aldığı gerekKOZOK çesiyle yayımlamama kararı aldı. Genel Müdür Şenol Göka, “Haberim yok, reklam ajansından kaynaklı da olabilir” dedi. Oysa ret yazısının altında Yayın Denetmeni Okan Aykın’ın imzası var. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan konuyu yargıya taşıyacaklarını söylerken RTÜK üyesi Ali Öztunç, “Sabah akşam bedavadan AKP propagandası yapan TRT, CHP’nin paralı reklamını yayımlamayarak kurumu zarar ettirmiştir, hakkında soruşturma açılmalıdır” dedi. Devlet televizyonu TRT, CHP’nin 7 Haziran seçimlerine yönelik kampanyası çerçevesinde hazırladığı reklam filmini yayımlamama kararı aldı. Uygulanan sansürün nedenini resmi yazıyla bildiren TRT yetkilileri gerekçe olarak söz konusu reklam filminde iktidar partisinin eleştirilmesini gösterdi. Yayın Denetmeni Okan Aykın imzasıyla verilen ret yazısında şunlar kaydedildi: “Reklam filminde; ‘Bu alkış; hakka hukuka ve ekonomiye; özgürlüğe, barışa ve adalete; laikliği, demokrasiye ve Cumhuriyete zulmeden malum zihniyeti protesto alkışıdır. Türkiye’yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere meydan okumadır’ anonsları, ‘GELİN OY VERİN GİTSİNLER TRT’den CHP’nin kedili reklamına ret T devam edeceğiz.” İki Kitap: Mahrem; Potus ve Beyefendi akın tarihimizin en önemli, en çarpıcı olayıdır, RTECemaat iktidarı. Hem yaşadıklarımız açısından hem sonuçları ve daha bitmeyen sürecin bundan sonra doğuracakları açısından. İkili iktidar yapısı çöktü, bu çöküşü adım adım Çatışmanın Anatomisi’nde büyük boyutlarıyla izledim. Şimdi iktidar tek ayaklı oldu. Cemaat büyük çatırtının altında kaldı, süreç RTE ile yeni bilinmezlere doğru yelken açmış durumda. Bilinin tek şey, tek ayak nasıl çöktüyse, topal kalan öbür ayağın da çökeceğidir. Y CHP’nin Ali Taran tarafından hazırlanan elektrik trafosu önünden geçen kedili reklam filmini TRT yayımlamama kararı aldı. – CHP’ anons ve ekran yazıları ile somut biçimde, doğrudan iktidar hedef alınmaktadır. İktidar olan siyasi parti de aynı seçimlerde yarışmaktadır.” Ret yazısında, ilgili mevzuatın, “Kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez. Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz” ve “Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri özelliklere yönelik kötüleme, istismar, önyargı veya ayrımcılık içeremez. Reklamlar doğru ve dürüst olmalıdır. Reklamlar; hiçbir kişi, kurum veya kuruluşu, ticari ya da mesleki faaliyeti, malı ya da hizmeti, reklamı veya markayı aşağılayamaz, açıkça alay konusu edemez ve benzeri bir biçimde kötüleyemez” hükümleri anımsatıldı. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, TRT’nin tavrını yargıya taşıyacaklarını belirtirken şunları kaydetti: “Din, bayrak gibi simgelerin propagandada kullanılması yasak iken, bu simgeleri kullanan AKP reklamlarını yayımlayan TRT’nin aldığı bu karar hukuk dışıdır. TRT her zamanki gibi iktidar yardakçılığına soyunmaktadır. Demokratik ülkelerde vatandaşın vergileriyle finanse edilen devlet televizyonlarının temel amacı yayın eşitliğini sağlamaktır. Görülen o ki TRT yetkilileri yandaşlıkta sınır tanımamaktadır. TRT yöneticileri kamu görevini kötüye kullanarak suç işlemektedir. Bütün hukuki işlemler için çalışmalarımızı başlattık. TRT yöneticileri TRT’nin sahibinin sesi olması konusunda kararlılar ise unutmasınlar ki TRT’nin asıl sahibi millettir. Milletçe alkışlamaya Reklam engeli konusunda sessiz kalan Genel Müdür Şenol Göka, Cumhuriyet’in sorusu üzerine konuyla ilgili bilgisi bulunmadığını söyledi. YSK’nin belirlediği seçim yasaklarını reklam ajanslarına da göndermiş olabileceğini belirten Göka, kararın kurumdan mı, yoksa reklam ajansından mı kaynaklı olduğunu araştırması gerektiğini ifade etti. Göka, konuyla ilgili net bilgiyi pazartesi günü verebileceğini aktardı. Göka: Haberim yok Yargıya taşınacak ‘Kurum için zarar’ RTÜK üyesi Ali Öztunç ise genel müdürün bilgisi dışında böyle bir kararın verilemeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Genel müdür ‘haberim yok’ diyerek yalan söylüyor. Kendisinden önceki genel müdürün bıraktığı yerden devam ediyor. İkincisi, TRT kamu kurumudur. Bu reklam alınmayarak TRT’nin para kazanmasının önüne geçilmiş ve kurum zarara uğratılmıştır. Hakkında soruşturma açılmalıdır ve hesap vermelidir. Üçüncüsü, TRT’de AKP Genel Merkezi’nden çıkmayan bir genel müdür yardımcısı var. Bütün bu talimatları o alıyor ve TRT’yi AKP’de o yönetiyor.” Konuyla ilgili olarak TRT, günün ilerleyen saatlerinde yazılı açıklama yaptı. Açıklamada CHP’nin reklamlarının Yayın Denetleme Kurulu’nca belirlenen hükümlere aykırılık içerdiği savunması yapıldı. lANKARA rişim başarılı olursa, Milil Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik (sekreteriyle açıkça ilişki yaşayan), İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu (ergenlik çağındaki kızları tercih eden) ve Erdoğan’ın dış politika danışmanı Ömer Çelik (Rus hayat kadınları) adli kavuşuturmaya maruz kalabilecek pek çok AKP’li yetkili arasında olabileceğini açıkça belirttiler.” Şüphesiz bunların doğruluğunu bilemeyiz, bu siyasilere atılan iftira da olabilir, ama Amerikan Dışişleri’nin kriptolarına böyle geçiyor olaylar. Başka neler neler boy gösteriyor, hem Gülen’i hem AKP’yi öven ve aynı zamanda şikâyet eden Şahin Alpay’lar mı dersiniz, hayatı sürekli kullanılıp atılmakla geçen bir dizi iktidar ve Cemaat destekçisi “entel” mi?.. Kitabın (KırmızıKedi) sayfalarında şimdilik geziniyorum, daha çok işim var!.. El feneriyle sandığa Genel seçimlere kısa süre kala en büyük korku oy güvenliği İKLİM ÖNGEL 1 Mart’ta saatlerce Türkiye genelinde meydana gelen elektrik kesintisi 7 Haziran yaklaşırken “seçim güvenliği”ni akla getirdi. Seçim günü elektriğin gideceği söylentileri dolaşırken Gezi eylemlerinden sonra başlayan forumlarla ortaya çıkan gönüllülerin oluşturduğu “Türkiye’nin Oyları Platformu”, Türkiye’yi oyuna sahip çıkmaya çağırdı. Platformdan Murat Şahinoğlu, “Verdiğimiz eğitimlerde herkesin yanında bir el feneri götürmesini tavsiye ediyoruz. Oy sayımında pusulanın, sonrasındaysa oy çuvalının takipçisi olmalarını öğretiyoruz” derken Işık Gürbüz, “Tutanakların hepsini tuttuğumuz ve koruduğumuz sürece elektrik kesintisine dahi çaresiz değiliz” diye konuştu. Kurumsal İletişim Sorumlusu Gürbüz ve İnşaat Mühendisi Şahinoğlu, Gezi eylemlerinin ardından en çok sorulan “Ne yapabiliriz?” sorusuna en iyi yanıtı verenlerden. Gürbüz ve Şahinoğlu gibi binlerce gönüllünün vatandaşları oylarına sahip çıkmaya çağrıyorlar. Platformun seçim günü yaptıklarını paylaşan Gürbüz şunları söyledi: “Gün boyunca sandık başında durup, gün sonunda bize tutanakları gönderdikleri takdirde, tek tek analiz ekibi tarafından incelenip, her bir hata ayrı sınıflandırılıyor. Bunlar istatistiki verilere dönüştürülerek veriler haline getiriliyor. Bu tutanaklar elimize geldiğinde YSK verileriyle karşılaştırma şansımız oluyor." l ANKARA 3 Şanlıurfa İmam Hatipliler Derneği’nce Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ve Sümeyye Erdoğan’ın konuştuğu programa öğrenciler, belediye tarafından ücretsiz taşındı. ‘Yeni Türkiye’nin mayasında imam hatip ruhu var’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan, Şanlıurfa İmam Hatipliler Derneği’nce Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonunda düzenlenen “Yeni Nesil İmam Hatipler ve Gelecek Vizyonu” programına katıldı. Konferansa katılan imam hatipliler, belediyeye ait otobüslerle ücretsız olarak programın yapıldığı salona taşındı. Sümeyye Erdoğan, konuşmasında şunları vurguladı: “İmam hatip ruhu sadece bir fikir değil aynı zamanda bir aksiyondur. Yeni Türkiye, mayasında imam hatip ruhunun olduğu bir manifestodur çünkü dünyayı ve çağı yakalayabilmenin, zulme baş kaldırmanın, iyi bir eğitim edinmenin, hak bildiğin yolda cesaret ve sabırla yürümenin manifestosudur. İyi ki imam hatipler ülkemizin eğitim tarihinde bir alternatif olarak ortaya çıktı ve bizler onun parçası olduk, iyi ki dünyaya tek bir pencerenden bakmaya mahkum edilmedik. Çünkü zıtlıklar, alternatif bakış açıları bizi geliştirir, bizi zenginleştirir. Bugün dünyadaki hakim güçleri bilip tanıdığımız kadar Gazze, Suriye ve Mısır için dertlenebiliyorsak işte bu bize imam hatip vizyonunun armağanıdır.” İlahi grubunun konser verdiği programda Erdoğan, başarılı öğrencilere çeşitli hediyeler verdi. l ŞANLIURFA / AA / DHA Bu iktidar yapısının kurbanlarından Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, AKPCemaat iktidarı altında yaşananlara bu kez ABD’nin kriptolarının peşine düşerek “içeriden” yaklaşıyorlar. Cemaat AKP iktidar çatışmasının en erken izlerinden başlayarak “Mahrem”lerine giriyorlar. Bakıyorlar ki oooo burası tam bir “savaş alanı”.. “Sızıntı / Wikileaks’ta Ünlü Türkler” kitaplarıyla Wikileaks belgelerini arşınlayan iki Barış, şimdi iki gücün çatışması açısından sadece Wikileaks kayıtlarında değil, devletin resmi belgelerinin ve “gölge CIA” adıyla ünlenen ve bilgi ve yorum toplayan “Stratfor notları”nın içine derinden giriyor ve şimdiye kadar bilmediğimiz olayları anlatıyorlar. Amerikalıların tuttuğu kayıtlara baktığınızda, yaşanan büyük çatışmanın fotoğrafını da hayal etmeniz mümkün. Kitabın içinde bir meraklı kedi dolaşıyor, onu izleyin sizi bakın nerelere götürecek. Fotoğrafın içinde neler akıp gidiyor, olaylar, ünlü kişilikler ve bunlar hakkında ilginç yorumlar... Mesela Odalar Birilği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu için eski Ankara Büyükelçisi Edelman “Gül’ün kuklası” diyor. Yine, daha 2005’te o zaman Dışişleri Bakanı olan Gül’ün Erdoğan’a karşı bir alternatif lider olarak inşa edilmek istendiğine işaret ediyor. Böylece, RTE’nin siyaset dışına ittiği Gül ile çatışmasının köklerinin epey eskiye dayandığını öğreniyoruz. Daha neler... Edelman’ın şu kripto notlarına ne dersiniz: “Siyasi yelpazenin farklı renklerinden bağlantılarımız, eğer gi Yazılarını merakla izlediğim, Hürriyet’in Washington temsilcisi Tolga Tanış’ın olaylarla ve belgeli olarak örülen Potus ve Beyefendi (2002 Gün, TürkiyeAmerika İlişkisinin İnişli Çıkışlı Hikâyesi, Doğan Kitap) kitabını okumadan, AKP dönemi TürkAmerikan ilişkileri üzerine yorum ve değerlendirme yapmak zor. Tolga Tanış, titiz haberciliğini bu kitabının her sayfasına sindirmiş. Tolga Tanış, “diplomasi dili”nin ince, usta ve doğru bir okuru olmuş. Hangi sözcüklerin ne anlama geldiğini, kullanılmayan sözcüklerin neyi anlatmak istediğini, söylenmeyen düşüncelerin neleri gizlediğini çözüyor. Tabii kitapta, TürkAmerikan ilişkilerinde bir dönüm noktası olan Irak’ta Türk subayların başına çuval geçirme olayının hem ayrıntılarını hem de daha sonraları Amerikan ve Türk subaylarının bir araya gelerek bu olayı aşma toplantı ve girişimlerinin öyküsünü izliyoruz. Kitaba göre Taksim Gezi Parkı olayları Erdoğan ile Obama arasında “en keskin ayrım” olmuş. Mavi Marmara, EsadSuriye, İran ve iki ülkenin gündeminde olan hemen her şeyi, “içeriden bir bakışla” değerlendirmeye sunuyor Tolga. Araştırmacı titizliğine çok teşekkür edelim. Büyükelçinin gözyaşları! Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslı, Almanya’nın Köln şehrinde düzenlenen Kutlu Doğum programında ağladı. Programda kürsüye çıkan Karslı “Bu salonu dolduran Muhammed âşığı sevgili kardeşlerim” dedikten sonra ağlamaya başladı. Gurbetçi bir ailenin çocuğu olan Büyükelçi Karslı, “Duyguluyum. Benim camim yoktu” dedi. Karslı, küçük bir işçi yurdu odasında Fatiha’yı öğrendiğini kaydederek “Ama hamdolsun bugün farklı bir dünyadayız... Biz Türkiye’de başörtüsü yasağı yaşarken, cumaya gittiğimizde fişlendiğimiz zamanlar buradaki insanlar özgürce namazlarını kılabiliyorlardı. Bu özgürlük iklimini burada aldı, burada da yaşatacağız” ifadelerini kullandı. Kadınlardan laiklik çıkışı stanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ile İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği ve birliğe bağlı kuruluşların temsilcileri, 10 Nisan 1928’de anayasada yapılan değişiklikle laiklik ilkesinin ilk adımının atılışının 87. yıldönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Ne yazık ki 87 yıl sonra 10 Nisan 2015’te çağdaş uy İ garlığın, demokrasinin temel taşı olan laiklik göz ardı edilmekte, ülkeyi yönetenlerce eğitimden aileye yaşamın her alanında dini referanslı bir yaşam biçimi dayatılmakta, laiklik ilkesi adeta yok sayılmaktadır” denildi. Temsilciler dün Beşiktaş Meydanı’nda bir araya geldi. Açıklamada, Cumhuriyetin ilanı ile özgürlük, demokrasi ve çağdaşlık hedefiyle Türk ulusuna yeni bir dönemin kapılarının açıldığı belirtildi. Açıklamada, laikliğin, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke olmasının yanında, aynı zamanda dünya sorunlarına akılcı ve bilimsel bakış açısı getiren bir yaşam biçimi olduğunun altı çizildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle