18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Çarşamba 1 Nisan 2015 EDİTÖR: CEYDA KARAN Seçimle gelen eski general Nijerya’da Boko Haram tehditleri altında yapılan başkanlık seçiminde ipi 1983’te darbeyle iktidara gelip 2 yıl sonra devrilen eski general Muhammed Buhari göğüslüyor. Rakibi Başkan Goodluck Jonathan’a 2 milyondan fazla oyluk fark atan Müslüman Buhari, zafer ilan etti. TASARIM: BETÜL BERİŞE Baba ocağına gidiyor ABD Başkanı Obama, 6 yıllık görevinde ilk kez atavatanı Kenya’ya gidiyor. Ziyaret temmuzda. En son senatörken baba memleketi Kenya’ya giden Obama, Başkan Uhuru Kenyatta hakkında UCM’deki dava nedeniyle tereddütteydi. 17 IRAK Böylesine nükleer pazarlık görülmedi İran’la anlaşma için kıran kırana pazarlıklar bitmedi. ‘Saatleri durdurmak’ bile konuşuldu. En son İran’a ‘şafak’ resti çekildi M Güvenlik Konseyi’ nin 5 daimi üyesi artı Almanya (5+1) ile İran arasındaki nükleer müzakerelerde, dünü bugüne bağlayan saatlerde siyasi çerçeve anlaşmaya varma mühletini tutturmak için kıran kırana pazarlıklar nefes kesti. Dün gece İran heyetine “Artık kararınızı vermeniz lazım. Çarşamba şafak sökerken masadan kalkılacak” resti çekildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, önceki gün “gerçekçi şans” olması halinde dönmek üzere kalktığı masaya dün “Yüzde 100 değil ama büyük şans var” mesajıyla geri geldi. Siyasi çerçeve, 30 Haziran mühleti konulan nihai anlaşma için bir nevi niyet belgesi, yol haritası. Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi’nin temsil ettiği İran, pazarlık alanlarının daralmaması için sözlü anlaşma istedi. ABD, en azından bir kaç sayfalık belge olması için bastırdı. ‘Çerçeve mutabakat’ için ortak açıklama yapılması ile bunu destekleyen belgeler yayımlanması da tartışıldı. 5 saatlik turun ardından akşam Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Pekin’e döndü. ABD Dışişleri yetkililerinin “İlerleme kaydedersek pazarlıklar çarşamba devam edebilir” sözlerini Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius “Korkarım gece boyu devam edecek” diye onayladı. İranlı müzakereci Hamid Beydinejad “Saate bakmıyo Minderden Kündeye ir İran’dan gelen açıklamalara bakın, bir Türkiye’den yapılanlara. Utanmayıp da ne yapabilirsiniz? Neler yok ki! Bölgedeki sorunların çözümünde mezhepçi masal âlemlerinde stratejiler çizen, ‘yumuşak güç’ retoriğini bile yüzüne gözüne bulaştıran, hamaset, örtülü tehdit, mezhepçilik yüklü bir üslup... Mısır ve Suud oryantasyonlu cephenin sancaktarlığına soyunarak kendi kendini de aşan, dün söylediğini bugün unutan cinsten bir ilkesizlik. Uluslararası ilişkileri, uluslararası planda icra edilen memleket meseleleri olarak değil Türk halkına şov yapmaktan ibaret sananlarla bu kadar olabilir işte. Diplomasi dilini kullanmayı beceremeyenler ancak kuru kalabalığa soyunabilir. HHH Maalesef Türkiye’yi yöneten siyasi heyet, memleketin dünyadaki duruşunu bu hallere getirdi. Son iki yılda ‘şahlandırılan’ Sünni mezhepçi duruşun irrasyonel ruhu, alttan alta kaynatıldıktan sonra İran’la ilişkilerde cisme bürünüyor. ‘İkinci evimiz’ denilen yerlerde artık ‘misafir olamayacak’ haldeyiz. Araplar birbirlerini de yerler, aralarında pat diye anlaşabilirler de... 20’nci yüzyıl tarihlerine bakın, neler görürsünüz. Lakin bu coğrafyada bir Türkiye’yi, bir İran’ı, bir İsrail’i son tahlilde ve doğal olarak kendilerinden saymazlar. Alın geçen hafta Arap Birliği zirvesinde Genel Sekreter Nebil el Arabi’nin ifade etti hakikati. Arabi, Türkiye’yi İsrail ve İran ile birlikte Arap ülkelerine müdahale eden güçler arasında sayıverdi. HHH Türkiye ile İran, 1979’daki İslam Devrimi’nden beri farklı rotalar tuttursalar da husumetlerini alttan alta yürütseler de rekabet eşliğindeki işbirliğini, diplomatik adaba uygun tutturmuş ülkelerdir. Türkiye, Irakİran savaşında olanca baskılara rağmen İran’a ambargo uygulamamış nadide bir örnektir. Reza Zarraf/Babek Zencani dönemlerinin hatırı bir yana, 5 yıl önce Brezilya ile birlikte İran için nükleer takas anlaşmasıyla ‘şov yapan’ tutkulu âşıktan mezhepçi nefrete yelken açabilen tıynette olanlarla zor elbette. Hanımlar beyler, beğenmediğiniz ‘Eski Türkiye’de Türkiye ile İran ilişkilerini insana ‘ilkokuldan itibaren’ belletirlerdi. Hiç zor da değildir. Ortalama bir zekâ ve birikim edinen anlar. İran ile Türkiye bilek güreşine girerse, ikisinin de bileği ya incinir ya kırılır. Bu 300500 senedir böyledir. Bunu ‘Evladı Fatihan’ da, İranlılar da, bugün ‘monşer’ diye küçümsediğiniz, kalitelerini mumla arar hale geldiğimiz Türk diplomatları da gayet iyi bilirler... HHH İkincisi İranlı diplomatlar zekâsı ve belagatı çok yüksek kişilerden seçilir. En büyük hasımları Amerikalılardan bile saygı görmelerinin sebebi vardır. İran da bizim gibi köklü bir uygarlıktır. Devlet geleneği olarak da ‘yarıTürk’ bir uygarlıktır. Neyi, nerede, nasıl söyleyeceklerini iyi bilirler. Bizi bizim kadar bilirler, hem de şimdi bizi temsil eden akıl fikir yoksunlarının İranlıları bildiklerinden çok daha iyi bilirler. HHH Yani İranTürkiye ilişkileri, Arap prensleri misali sonradan görme kabile reisleriyle hoşbeş etmeye gelmez, diplomaside hele, fena kündeye getirirler. Bilen bilir, güreşte bir zaman bir biz vardık, bir onlar... El enseyi biz çekerdik, kündeyi onlar atardı! O zamanlar güreşte doping yapan sporcumuz olmazdı, hepsi pehlivandı üstelik. Şimdi bizim dil, yol, izan bilmez mezhepçiler kendilerini pehlivan zannediyor ki, doğrudur. Minder Ortadoğu ise onlar pehlivandır, ama yenilmeye doymayan cinsten. Türk dış politikası işin ehillerinin elinde olsa Türkiye Yemen’de sorunun BM çerçevesinde barışçı çözümünden yana güçlü ve olumlu duruşunu sergilerdi. Hiç aram olmadı lakin geçen hafta en mühim sözü herhalde Nasrallah söyledi: “Sorun sizsiniz, yanlış politikalarınızla başarısız oldunuz. Bölge halklarını İran’a sevk eden sizlersiniz. Bu sizin sorununuz, İran’ın değil.” Kıssadan hissesi, 7 Nisan’daki ziyaret yapılsa ne olur, yapılmasa ne olur... Irak Başbakanı’ndan Tıkrit’te ‘zafer’ ilanı IŞİD’i Irak’tan çıkarmak için kritik önemdeki Tıkrit operasyonunda ABD’nin İran’ın eğitip donattığı Şii milisleri sahadan gönderip hava saldırıları yapması sonrası, Şii milisler geri döndü. Şii milislerin Irak ordusu, polisi ve aşiret güçleriyle kara saldırısına geçmesinin ardından, dün Tıkrit’teki hükümet binalarının geri alındığı açıklandı. Başbakan Haydar İbadi, çatışmalara Şii milislerin de katıldığını teyit edip, Irak güçlerinin kent merkezini alıp Irak bayrağını çektiğini ve kenti kurtardığını söyledi. Iraklı ve ABD’li askeri yetkililer çatışmanın sürdüğü, kentin tamamının alınmadığını belirtti. B B Saate bakmadan Lozan’da İran’ı Zarif ile Salihi temsil etti. İRAN Riyad: Önce İran taleplerimizi kabul etsin İran’la nükleer anlaşmaya varma çabasına dün İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu yine “nükleer silahlı İran’a yol açacak” tepkisini gösterirken, Riyad “Bize danışmadan olmaz” mesajı verdi. Suudi Dışişleri Bakanı Suud el Faysal “5+1’in, İran’a bölgede rol vermek istiyorsa, ilkin İran ile Arap devletleri arasında uzlaşma sağlaması gerekir” dedi. Şura Konseyi’ne seslenen Faysal “5+1, önce bölge ülkelerinin çıkarlarını gözetmeli ve İran’ın anlaşmanın faydasını görebilmesi için bölge ülkeleriyle işbirliğine gitmesi garanti edilmeli” diye konuştu. ABD’de Washington Post/ABC’ anketine göreyse Amerikalıların yüzde 59’u nükleer ket vurması karşılığı İran’a yaptırımların kalkmasından yana. Erdoğan’ı küçümsedi: Biz muhatap almayız Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İran’a gelme” diyen vekillerden “Muhatabım değiller. Kaldı ki ziyaretimizi o tür kişiler belirleyecek değil” diye söz etmesi Tahran’da tepki yarattı. İran meclisinin 90. Madde komisyonunun başkanvekili Hamid Resai, “Erdoğan’ın ifadeleri yersiz. Türkiye’de belki meclis ve vekillerin gücü olmayabilir. Erdoğan İran’da öyle olmadığını bilmeli. Aslında bizim muhatabımız Erdoğan değil, çünkü kendisi muhatap alacağımızdan daha küçüktür” dedi. Muhataplarının hükümetleri olduğunu söyleyen Resai, “İran meclisi elinden Müslüman Irak ve Suriye halkının kanı damlayan, uluslararası edep ve nezaketten yoksun biriyle muhatap olmaz” diyerek ziyaretin gözden geçirilmesi çağrısı yaptı. ruz” derken, Alman heyeti “gerekirse saatleri durdurmaktan” söz etti. İran’ın çalışır santrifüj sayısının 10 binden 6500’e indirmeyi kabul etmesi önemli ilerlemeydi. Son günlere şu pürüzlerle girildi: 1) 5+1 İran’ın uranyum zenginleştirmeyi önce 10 yıl durdurmasını, sonraki 5 yıl kısıtlamaların aşamalı kalkmasını istiyor. İran 10 yıla razı, sonrasında tüm kısıtlamaların kalkmasını istiyor. 2) Batı, İran anlaşmaya uymazsa BM yaptırımlarının tekrar devreye girmesi için askıya alınmasını savunu Son pürüzler yor. İran yaptırımların toptan kalkmasını... 3) 5+1, İran uranyumunun Rusya’da stoklanmasını istiyor. Tahran yanaşmayınca, başka formül arandı. ABD’nin derdi, atom bombası malzemelerinin biraraya getirilme süresinin 1 yıldan az olmaması. Önce ABD Başkanı Obama, Robert Kennedy’yi anma gecesinde, başkan kardeşi JFK’nin “Asla korktuğunuz için müzakere etmeyin ama müzakere etmekten korkmayın” sözüyle Lozan’a ‘coşkuyu’ gönderdi. Ama dün gece Beyaz Saray “Çerçeve anlaşma olmazsa, 30 Haziran’a kalmadan biter” resti çekti. PERU Yurttaş fişleyen başbakana azil Latin Amerika ülkesi Peru’da Kongre, vatandaşları fişlettiren Başbakan Ana Jara’yı azletti. Skandal, Correo Semanal dergisinin gizli servisin (DINI) soruşturduğu siyasiler, aileleri, gazeteciler, işadamları ve yurttaşların listesini yayımlamasıyla patladı. Kongre’ye ifadeye çağrılan Jara, önceki hükümetlerin de aynısını yaptığını savunsa da işe yaramadı. Jara, Twitter’dan “Kongre sansürü benim için şereftir” diyerek meydan okudu. En son 1968’de bir başbakan azledilmişti. Sanaa’nın kuzeyinde vurulan yerler enkaza döndü. İran Kızılayı dün Yemen’e 19 ton tıbbi yardım ile 2 ton gıda içeren insani yardım yolladı. SİNGAPUR Genç için lidere ve dine hakaret davası Singapur’da 16 yaşındaki bir genç YouTube’dan yayımladığı videoda, geçen hafta 91 yaşında ölen ülkenin kurucusu Lee Kuan Yew ve Hıristiyanlığı aşağıladığı gerekçesiyle yargılanıyor. Amos Yee Pang Sang, “Lee Kuan Yew sonunda öldü” başlıklı videoda Lee ve Hz. İsa’yı “kötü niyetli, güce düşkün” diye suçluyor. Geçen pazar gözaltına alınan Yee, “dini duyguları incitmek ve saygısızlıktan” 3 yıl hapis istemiyle dün mahkemeye çıkarıldı. 14 bin dolar kefaletle bırakılsa da sosyal medya paylaşımından men edildi. Bazı Bazı Hıristiyan gruplar genci affettiklerini söyleyip bırakılması çağrısı yaptı. uudi Arabistan öncülüğündeki Sünni cephenin Yemen’de Şii Husilerle müttefiklerine karşı hava saldırıları 6 günü devirirken, İran nüfuzuna karşı açılan savaşta taş taş üstünde, can bedende bırakılmıyor. Önceki gece başkent Sanaa’nın kuzeyindeki Harad’da Mazrak mülteci kampı vuruldu. Sünni blok donanma gücüyle Yemen limanlarını ablukaya aldı. Devrik lider Mansur Hadi’nin Dışişleri Bakanı Riad Yasin, “mümkün olduğunca çabuk” kara saldırısı çağrısı yaptı. Yemen’in 21 bölgesinden 9’u bombardıman altında. Başkentte önceki gece Suud Yemenli sivilleri vuruyor S ki en ağır bombardımanda 2012’de iktidarı bırakmak zorunda kalan Ali Abdullah Salih’e sadık Cumhuriyet Muhafızlarının silah deposu vuruldu. Kentin üstünü alev ve duman kapladı. Asım Sabri “Sabaha dek bombardıman altında terörü yaşadık”, Ammar Ahmad “Deprem gibi” dedi. Güneydeki stratejik Aden’e ilerleyen Husilere, Mısır gemileri topçu, Suudi uçakları hava saldırısı yapıyor. Aden’e yakın Zincibar’da üslü Husi ve Salih güçleri ile Aden’de Hadi’ye bağlı güçler çatışırken, ölü sayısı 100’ü, yaralı sayısı 600’ü aştı. Husiler büyük stratejik önemdeki Bab el Mendeb Boğazı’na bakan askeri üssü girdi. Son günlerde 500’den fazla ailenin sığındığı Mazrak’la ilgili Uluslararası Göç Örgü tü 40 kişinin öldüğü, çoğu çocuk ve kadın 200’ünün yaralandığını duyurdu. Suudi general Ahmet Asiri kampta Husilerin saklandığını savundu. Ama BM’ye göre diğer yerlerde de 5 günlük bombardımanda 93 sivil öldü, 364 sivil yaralandı. Ankara Arap Birliği şefi El Arabi’ye bozuk attı Sünni Arap cepheye destek açıklayıp İran’a çatan Ankara, buna rağmen Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el Arabi’nin Mısır zirvesinde “Türkiye, İsrail ve İran Ortadoğu’daki gelişmelere müdahale etmeye çalışıyor” demesine tepki gösterdi. Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç, Arap Birliği’nin Türkiye temsilcisinin bakanlığa çağrılıp el Arabi’nin sözlerinin kabul edilemeyeceğinin “sert şekilde” iletildiğini söyledi. “Arabi’nin bu sözleri ne Arap dünyasıyla ortak geçmişimizle ne de mevcut güçlü dostluk ve kardeşlik bağlarımızla bağdaşmıyor. Bu açıklamaların Arap halkının görüşlerini yansıtmadığını düşünüyoruz” diyen Bilgiç, El Arabi’nin bu sözlerinin Mısır etkisiyle söylendiği ve hareket tarzının da profesyonel olmadığını iddia etti. Suud çağrıları reddediyor İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Amir Abdullahyan dün “Operasyon derhal durmalı, siyasi çözüm aranmalı. İran ve Suudi Arabistan işbirliği yapabilir” çağrısı yaptı. Ama Suudi mevkidaşı Suud el Faysal, İran’ı Husileri destekleyip Yemen’de savaş çıkartmakla suçlayarak çağrıyı reddetti. Arap Gücü’ne ABD desteği ABD Savunma Bakanı Ash Carter, Arap Birliği’nde onaylanan “Arap gücü” planına destek açıkladı. Ortadoğu ’da güvenlik tehditlerine karşı askeri güç birliğini desteklediklerini ve çıkarları çakıştığında işbirliği yapacaklarını söyleyen Carter, “IŞİD’le savaşan koalisyonun üyelerini teşvik ediyoruz. Bu kez Yemen’le ilgili fazlasını yapmak istemeleri, iyi bir şey; nihayetinde onların bölgesi” dedi. Husiler Mendeb’te C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle