Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 MART 2015 CUMARTESİ 6 HABERLER Japonların hazırladığı haritayla Çevre Bakanlığı’nın haritası örtüşmüyor İstanbul’da inşaatlar deprem riskli alanlarda İstanbul Haber Servisi Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) deprem risk haritası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilan ettiği “Kentsel dönüşüme temel olan riskli alanlar” haritasının yüzde 72.9 örtüşmediği ortaya çıktı. 1. derece deprem kuşağında yer alan ilçelerde riskli alan çalışmasının yok ya da yok denecek kadar az olduğu belirtildi. Riskli alan ilan edilen ilçelerin ise şehrin merkezinde, konut değeri yüksek bölgeler olması dikkat çekti. Yaklaşık 15 yıl önce İBB ile JICA arasında “Afet Önleme Azaltma Temel Planı Çalışma Anlaşması” imzalandı ve anlaşma 2001’de yürürlüğe girdi. Mart 2001’de anlaşma kapsamında başlayan proje süreci Eylül 2002’de tamamlandı. Sonuçta ortaya çok kapsamlı bilimsel bir rapor çıktı. Yalanı Öldürseler Yaşar Kemal 2 Mart 2015 Pazartesi günü Teşvikiye Camisi avlusunda, musalla taşı üzerindeki “tahta kutu”sunda sonsuz uykudayken, cenaze namazı kıldıran imam yüksek sesle soruyor: “Kendisinin iyi bir Müslüman olduğuna şahitlik eder misiniz?..” Kalabalığın bir bölümünün yanıtı yükseliyor: “Ederiz…” Ya da buna benzer bir soruyanıt kalıbı… Yaşar Kemal’in iyi, hem de çok iyi bir insan olduğunda kuşku yok. Onu bir kez görüp tanımış olanlar bile bunu bilir. Fakat “iyi Müslümanlık” nereden çıktı? “İyi Müslüman” ne demek? Diyeceksiniz ki bu bir tören kalıbı… İyi de nereden çıkmış, bulan kim? İslamın kutsal kitabında böyle bir kalıp var mı? Hiç sanmam… İçimden, “yalan” diye düşünüyorum… Yaşamlarımız boyunca karşılaştığımız yalanlar yetmezmiş gibi, son yolculuğumuza da bir yalanla uğurlanıyoruz… Bundan başka, bir zorlama da var bu kalıbın dayatılmasında… Şöyle bir şey: Uğurlanan kişi iyi Müslümanmış ya da değilmiş, ne önemi var?.. Biz onu son yolculuğuna yine de iyilikle uğurlayalım… Peki ama, şu ya da bu kişiye, onun olmadığı bir şeyi, hangi niyetle olursa olsun, dayatmaya, yüklemeye, zorlamaya hakkımız var mı? HHH Yalan sadece bu soruyanıt kalıbı bakımından değil, uğurlama töreninin bütünü için söz konusu… Kutsal sayılan herhangi bir mekânı, görüp tanıma merakı dışında herhangi bir dinsel duyguyla ziyaret etmemiş şu ya da bu kimseyi, dinsel törenle uğurlamak hem yalan, hem dayatma değil de nedir? Yine diyebilirsiniz ki sonuç olarak bu bir törendir, cami avlusu da tören yeridir, bütün bunlara daha fazla anlam yüklemenin gereği yok… Hiç öyle değil... Yaşam ne kadar önemliyse, ona son noktayı koyan ölüm de aynı ölçüde, belki daha da önemlidir… Fakat yine yaşamla, ölen kişinin yaşamıyla ilgili olarak… Bilinen, kabul edilen, uygulanan biçimleriyle dinsel inanışlarla ilgisi bulunmayan bir kimsenin, ölümünde dinsel kalıplarla uğurlanışı, açıkça söylenmiyor da olsa (ki çoğu kez söylenmektedir de..) asıl gerçeğin ölüm olduğu, yaşam dediğimiz şeyin yalandan başka bir şey olmadığını kabule zorlamaktır… Bu ise söz konusu kişiye, onun da ötesinde yaşamın kendisine yapılabilecek en büyük haksızlık ve hakarettir… HHH İnsan nasıl yaşadıysa, son yolculuğuna da öyle uğurlanmak ister… İnanan kişinin inancına uygun olarak defnedilmesi nasıl temel bir haksa, herhangi bir dinsel inancı olmayan kişinin de bu inancına uygun olarak uğurlanması aynı ölçüde bir temel insan hakkıdır. İnanmamak da, sonuç olarak bir inanç, vicdan, bilinç olgusudur ve herhangi bir dinsel inançtan daha az saygın değildir… Yaşar Kemal’le başladım, onunla bitireyim… Oylumca çok da büyük olmayan “Yılanı Öldürseler” adlı yapıtı, romanlarının beni belki de en çok etkilemiş olanıdır… Romanda annesi Esme’yi öldürmeye kışkırtılan Hasan buna direnmekte, fakat kışkırtıcılar çocuğun içine çeşitli kılıklarda girerek onu bu cinayeti işlemeye zorlamaktadırlar… Sonunda da yılan kılığına girerek amaçlarına ulaşırlar… Çok yıllar önce bu kitap için yazdığım (Sevgili Yaşar Ağabey’in de beğenip övdüğü) bir yazımın son cümlesi şöyleydi: “Yılanı öldürseler, Hasan kurtulacaktı…” Yaşamlarımızı, onun son dönemeci olan ölüm olgusu da içinde olmak üzere, yalandan arındırmalıyız… 30 dakika sonra hayata döndü KIRKLARELİ (AA) Babaeski Devlet Hastanesi’nde boya yaparken asansör boşluğuna düşen işçi Mustafa Adanalı’nın kalbi durdu. Düştüğü yerden çıkarılan Adanalı’ya doktorlar kalp masajı yapmaya başladı. Yaklaşık 15 dakika süren kalp masajına rağmen Adanalı’nın kalbi çalışmadı. Buna rağmen müdahaleye devam eden doktorların çabası 30 dakika sonra sonuç verdi ve Adanalı hayata döndü. Adanalı, tedbir amacıyla Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanın sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Bakanlığın ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) kentsel dönüşüme temel deprem risk haritası yüzde 72.9 oranında farklı. Bakanlığın raporunda, en riskli tespit edilen yerlerin değil, az riskli ilan edilen alanların dönüşümü için kolların sıvandığı görüldü. DÖNÜŞÜM AZ RİSKLİ ALANLARDA Ağrı kesici iğne yatalak etti ERZURUM (DHA) Soğuk algınlığı şikâyetiyle 10 Ocak’ta Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne giden Abdullah Karakaya’ya (45) hemşire Pınar İ. sağ bacağa ağrı kesici iğne yaptı. Bacağından uyuşan Karakaya, müşahade altında tutulduktan sonra “geçer” denilerek evine gönderildi. AÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne başvuran Karakaya’nın sinirlerinde zedelenme olduğu tespit edildi. Yatalak duruma düşen Karakaya’nın şikâyeti üzerine soruşturma başlatıldı. Karakaya, 2,5 aydır işe gidemediği için evinin kirasını bile ödeyemediğini söyledi. enaryo: 7090 bin ölü, 600 bin evsiz Bu çalışma ile özellikle olası bir depremde İstanbul’da hasar riski yüksek alanların belirlenmesi hedeflendi. Çalışma ile deprem zararlarının azaltılmasına yönelik yeni projelerin geliştirilmesinin yanı sıra, kısa, orta ve uzun vadede alınması gerekli önlemler de orta S ya konuldu. Raporda, olası bir depremde yaklaşık 750 bin bina, 3 milyon 40 bin hane ve 9 milyon nüfus üzerinden yapılan analizlere göre, İstanbul’da 7.5 veya 7.7 büyüklüğünde bir deprem olması halinde, şu ifadelere yer verildi: “5060 bin aralığında ağır hasarlı bina, 500600 bin civarında evsiz aile, 7090 bin civarında ölü, 120130 bin ağır, 400 bin hafif yaralı, bin2 bin noktada su sızıntısı, 30 bin doğalgaz kutusunda gaz çıkışı, elektrik kablolarının yüzde 3’ünde kopma, 50 milyon ton enkaz, 40 milyar ABD Doları civarın da maddi kayıp, 1 milyon kişi için kurtarma operasyonu söz konusu olacaktır.” Yüzde 73 örtüşmüyor 2012 yılında çıkarılan ve Kentsel Dönüşüm Yasası diye bilinen “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”a bakıldığında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilan ettiği riskli alanlara ile JICA’nın ilan ettiği riskli alanların yüzde 72.9 oranında örtüşmediği belirtildi. Bakanlığın raporunda, en riskli tespit edilen yerlerin değil, az riskili ilan edilen alanların dö nüşümü için kolların sıvandığı görüldü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2. derece deprem kuşağında yer alan Esenler, Gaziosmanpaşa, Bağcılar ile 3. derece deprem kuşağında yer alan Sarıyer’de riskli alanlar belirleyip ilan ederken; 1. derece deprem kuşağında yer alan, yani en riskli kategorisine giren Beylikdüzü, Bakırköy, Bahçelievler, Zeytinburnu, Fatih, Ümraniye, Ataşehir, Maltepe, Sancaktepe, Tuzla, Pendik gibi ilçelerde riskli alan çalışması ya hiç yapılmamış ya da yok denecek kadar azınlıkta bırakılması da dikkat çekti. Geriye delik ayakkabıları kaldı Sivas merkeze bağlı Koyuncu Köyü’nde yaşayan evli 3 çocuk babası Aydın Yalçın dün sabah saatlerinde Sivas’a gelerek çalıştığı inşaatın 11’inci katına çıktı. Burada tahta kalıpları çakan Yalçın, bir anda dengesini kaybederek 3b katta beton zemine düştü. Kazayı gören arkadaşları ve çevrede bulunanlar durumu hemen sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede Aydın Yalçın’ın öldüğü anlaşıldı.Asayiş Şube Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ekiplerinin yaptığı çalışmanın ardından Aydın Yalçın’ın cansız bedeni arkadaşları tarafından tabuta konularak cenaze arabasına taşındı. Yalçın’ın cenazesi otopsi yapılmak üzere Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırılırken, polis soruşturma başlattı.Ölen işçiden geriye kalan eşyaları ise bir polis memuru topladı. Aydın Yalçın’ın delik ayakkabıları ise yürekleri dağladı. (Fotoğraf: DHA) Üç ev arkadaşı tutuklandı Yurt Haberleri Servisi Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde 1 Mart’ta Meslek Yüksekokulu öğrencisi Ramazan Fırat’ın (20) evde boynu ve bilekleri kesilmiş halde ölü bulunmasıyla ilgili soruşturmada Fırat’ın ev arkadaşları Can Tavut (21), 19 yaşındaki Halil Çetin (19) ve Mustafa Karakuş (21), “kasten adam öldürmek” suçundan tutuklandı. Fırat ile zanlıların kısa süre önce kiraladıkları eve çıktıkları öğrenildi. Zanlılar ifadelerinde, içecek almak için kura çektikleri kuradan çıkmasına karşın Fırat’ın bakkala gitmediğini, sabah da Fırat’ı yatakta hareketsiz bulduklarını savundular. Aydın Yalçın 4 bin öğrenci güvenlik gerekçesiyle Cizre merkezinde YGS’ye giremiyor O avukata tehdit telefonu NİĞDE (DHA) IŞİD terör örgütü üyesi 3 sanığın Ulukışla ilçesinde geçen yıl 1 asker, 1 polis ve 1 sivili şehit ettikleri, 7 asker ve 1 sivili yaraladıkları davayla ilgili önceki gün Niğde Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanıkları savunmak için görevlendirilen 3 avukat davadan çekildiklerini belirterek salonu terk etmişti. “Hayvanlar bile savunulur. Bunlar hayvan da değil insan da değil. Bu yüzden davadan çekildim” diyen Avukat Nail Gündüz, bir kişinin kendisini cep telefonuyla arayarak tehdit ettiğini ve şikâyetçi olduğunu söyledi. Cudi ve Gabar güvenliymiş Haber Merkezi Üniversiteye giriş sınavının birinci aşaması olan 2015 Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sınav giriş yerleri belli oldu. Adaylar, sınava girecekleri yer bilgisini gösteren 2015YGS Sınava Giriş Belgesini, T.C. Kimlik Numaraları ve aday şifreleri ile ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr İnternet adresinden edinebiliyorlar. Ancak ÖSYM’nin açıklamasının ardından sınav yerlerini öğrenmek için ÖSYM’nin internet sitesine giren Şırnaklı adaylar büyük bir hayal kırıklığıyla karşılaştı. ÖSYM’nin Şırnak’ın Cizre, İdil ve Silopi ilçelerinden yaklaşık 4 bin öğrencinin 15 Mart’ta Cizre ilçesinde gireceği YGS sınav merkezleri güvenlik gerekçesiyle Şırnak merkeze bağlı Cudi ve Gabar dağlarıÖğrenciler nın eteklerinde bukararı ceza lunan belde ve köyolarak lere aktarıldı. Ciznitelendirdi. re ilçe merkezi yerine Şırnak’ın belde ve köylerinde sınava girecek olan öğrenciler, bazı köylerin şehir merkezine çok uzak ve ulaşım sıkıntısı olduğunu dile getirdi. Eğitim Sen İdil Şube Başkanı İdris Kartal da ÖSYM’nin aldığı kararı eleştirerek, “Öğrencilerimizin psikolojileri bozuldu. Devletin onları cezalandırdığını düşünüyorlar. 100 kilometre uzaklıktaki köye nasıl ulaşacaklar? Maddi durumu iyi olmayan öğrencilerimiz var, bunlar nasıl gidecek. Devlet 100 bin kişinin yaşadığı ve binlerce kolluk kuvvetinin olduğu Cizre’de sınav için güvenlik alamıyorsa, Cudi’nin ve Gabar’ın en tepesinde bulunan köylerde nasıl önlem alacak çok merak ediyoruz?” dedi. Bosna’da kar, Antalya’da deniz Bosna Hersek (Fotoğraf: AA) Balkanlar genelindeki kar yağışı, fırtına ve soğuk hava birçok yerde hayatı olumsuz etkiliyor. Bosna Hersek’te iki gün boyunca süren kar yağışı etkisini sürdürüyor. Öte yandan Antalya’da hava sıcaklığı 22 dereceye yükseldi. Dünyaca ünlü Konyaaltı sahili, turistlerin akınına uğradı. Mart güneşinde kitap okumayı tercih eden kent sakinleri ise kumsalda uzanarak keyif yaptı. Havalimanında erken doğum İstanbul Haber Servisi Türk Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle dün Dubai’den İstanbul Atatürk Havalimanı’na gelen ve transit olarak Senegal’in başkenti Dakar’a gidecek olan 7 aylık hamile Senegalli Diouf Gansiry’i (28), uçağının kalkış saatini beklerken doğum sancıları tuttu. Havalimanı sağlık kliniğine kaldırılan Gansiry, yapılan operasyonla bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Anne ve bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Hamile yolcular, 28. haftanın başından 35. haftanın sonuna kadar sağlık raporuyla seyahat edebiliyor. Pınarbaşı saldırısı davasında ceza yağdı KAYSERİ (AA) Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü binasına 2012’de gerçekleştirilen ve 1’i polis 2 kişinin ölümü, 21 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan terör saldırısı davasının 3 sanığına 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet, 312’şer yıl hapis ve 54 bin lira para cezası verildi. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın karar duruşmasında, tutuklu sanıklar Mahmut Denktaş ve Bakır Öztürk ifade vermeyi reddederken, Ankara Sincan F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan tutuklu sanık Ali Çevik telekonferans sistemiyle son savunmasını yaptı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Ali Çevik, Bakır Öztürk ve Mahmut Denktaş’a “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçundan birer kez, “iki kişiyi tasarlayarak öldürmek” suçundan da ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Sanıklara ayrıca “21 kişiyi öldürmeye teşebbüs” suçundan 10’ar kez 29’ar yıl hapis, “nitelikli silah bulundurma ve ülkeye sokma” suçundan 12’şer yıl hapis ile 24’er bin lira para, “patlayıcı madde bulundurma ve nakletme” suçundan da 10’ar yıl hapis ve 30’ar bin lira para cezası verildi. Tutuksuz 4 sanığa da farklı oranlarda cezalar verildi. Manisa’da 3 kişide 3. cemre düştü domuz gribi ama soğuk yolda MANİSA (DHA) Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Osman Öztürk, halk arasında domuz gribi olarak bilinen ‘H1N1’ virüsünün, iki hafta önce Demirci’de 3 kişide görüldüğünü söyledi. İl Halk Sağlığı Müdürü Osman Öztürk, Umreden gelen hacıların Mers virüsü taşıyabilecekleri tehlikesiyle incelemeye alındığını söyledi. 30 kişinin test sonuçlarına göre 3 kişinin domuz gribi vakasına yakalandığının belirlendiğini kaydetti. Öztürk, “Bu üç hastamız gerekli inceleme ve takipler sonucu sağlıklarına kavuştular ve iyileştiler” dedi. İstanbul Haber Servisi Türkiye, yarından itibaren Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girerken baharın müjdecisi olarak bilinen ve ‘kor halindeki ateş’ anlamına gelen cemrelerin sonuncusu ise dün toprağa düştü.Soğuk hava dalgası nedeniyle yarın özellikle Trakya’da Kırklareli çevresinde ve Bursa’nın yüksek yerlerinde karla karışık yağmurun görülmesi bekleniyor. Çarşamba gününden itibaren ise soğuk ve karlı hava dalgası yurdun büyük bir bölümünde etkili olacak. C M Y B