28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 24 Mart 2015 haber EDİTÖR: BÜLENT ÖZDOĞAN TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 10 ÜNİVERSİTEDE GERİLİM Silah var polis yok ‘AKP’ye zarar verir diye skandalı örttüler’ ERK ACARER ÜsTÜ KAPATILAN ‘yuRTTA KALAN çOcuKLARI fuhuŞA sÜRÜKLEME’ DOsyAsINI yENiDEN AçIyORuZ nkara ve Hacettepe üniversitelerinde sağ ve sol görüşlü öğrenciler arasında gerginlik yaşandı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi içinde başlayan gerginlik okul dışına taşarken, Hacettepe Üniversitesi’nde Nevruz kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan posterinin açılmasının protestosu sırasında yine gerginlik yaşandı. Kavga eden grupların birinde tabanca olduğuna ilişkin istihbarat üzerine çevik kuvvetin müdahale etmemesi dikkat çekti. A Taksim Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin kapanmasına yol açan fuhuş skandalının emniyet tarafından çözülmesine karşın ‘hükümet zarar görür’ diye kapatılmaya çalışıldığı ileri sürüldü daha da cesaretlendiriyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü 2013 yılında kapatılan Taksim Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki çocukların fuhuşa nasıl sürüklendiğini belgeleriyle ortaya koyarken mülki amirlerin tavrı olayı örtbas etmek ve soruşturmanın genişlemesini engellemek olunduğunu ortaya koyuyor. “Bakanlık, dolaylı olarak da iktidar ocuk yurtlarında yaşanan skandalların ardı arkası kesilmiyor. Yaşananlar, “muhafazakâr iktidarın” çocukları, muhafaza edemediğini gösteriyor. Mağdur çocuklar fuhuş batağına sürükleniyor, suç çetelerinin kucağına itiliyor. Devletin olanı görmezden gelmesi, çocuklar üzerinden rant sağlayanları Ç zarar görür” üzerine gitmeyin talimatı veriliyor, soruşturmada usulsüzlük yapılıyor ve sonrasında adı iddialara karışanlar başka devlet kurumlarına atanarak adeta ödüllendiriliyor. Yurttan kaçmasına göz yumulan yaşı küçük kızların çalıştırıldığı gece kulüpleri ise adlarını bile değiştirmeye gerek görmeden halen çalışmaya devam ediyor. Gezi korkusu operasyonu kapattırdı 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından açığa alınan, eski İstanbul Organize Şube Emniyet Amiri Said Gök, gazetemize Taksim B.S.R.M.’deki skandalların devlet eliyle nasıl kapatılmaya çalıştığını anlattı. Gök’ün sıraladığı maddeler, devletin mağdur çocuk sorununa nasıl baktığını ve zarar görmemek için hangi yollara başvurduğunu gösteriyor: l Bakanlık talimat verdi: “Ön çalışmayı, İstanbul Çocuk Şube ile birlikte İstanbul Organize Şube gerçekleştirdi. Teknik takibi yaptık, durumu tespit ettik. İstanbul Organize Şube Müdürümüz Nazmi Ardıç, hazırlanan bilgi notunu, dönemin İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a iletti. Bakanlığa ve Başbakan’a bilgi gitmemesi mümkün değil. Yurtta ve şüphelilerin adres yerlerinde arama yapacaktık. Ancak o zamanki Vali Hüseyin Avni Mutlu devreye girdi. Bize, çocukların ailelerinin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ve dolaylı olarak da iktidarın zarar göreceği bilgisi iletildi. Arama yapmamız engellendi. İfadelerin de kamuoyuna yansımanın önüne geçilecek şekilde, deyim yerindeyse gürültü yapmadan alınması talimatı iletildi.” l Usulsüzlük yapıldı: Normal süreçte adli soruşturmanın tamamlanmasından sonra, idari işlemler başlar. Ancak bu süreçte öyle olmadı. Bakanlık müfettişlerinin bu soruna çözüm bulacağı söylendi. Usulsüz olarak adli soruşturmadan önce idari soruşturma başlatıldı. l ‘Etrafın toplanmasına izin verdiler’: Müfettişlerin devreye sokulması ve emniyetin arama yapmasının engellenmesi iki şeye neden oldu. Şüphelilerin etrafı toparlaması İddiaları gündeme sağlandı ve şek getiren eski emniyet li önlemlerle ye amiri Sait Gök. tinildi. Kanayan yaranın, “çocuk yurtları sorununun” üzerine gidilmedi. l Devletin Gezi korkusu: Engellemelere rağmen, çalışmalarımızı sürdürdük. Başka yurtlardan da bilgi alıyorduk. Ancak Gezi patlak verdi. Emniyetin bütün kadrosu olayları bastırmak için seferber oldu. Başka hiçbir şeyle ilgilenilmedi. Ardından da 17 ve 25 Aralık operasyonları yaşandı. Yurtlarda yaşanan sorunlar da rafa kaldırıldı. Pislik halının altına süpürüldü. 17 Kavga caddeye sıçradı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde sağ ve sol görüşlü öğrenciler arasında kavga çıktı. Bir grup öğrenci, karşı tarafın arkadaşlarını dövdüğünü iddia ederken karşı grup ise sınavların yapıldığı okula alınmadıklarını iddia etti. Yerleşke içinde başlayan kavga bir süre sonra Cemal Gürsel Caddesi’ne sıçradı. Öğrencilerin taş ve sopalarla birbirlerini kovaladıkları görüldü. Arbedenin ardından polis bölgede geniş önlem aldı. Kavga sırasında iki öğrencinin yaralandığı öğrenildi. Cumhuriyet, Taksim Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaşananları 10 Ekim 2013 ve 14 Ekim 2013 tarihlerinde yaptığı haberlerle gündeme taşımıştı. Tabanca istihbaratı Sağ görüşlü öğrenciler bir süre Cebeci Pazarı’nın içinde bekledi. Öğrencilerden birinin tabancasının olduğu istihbaratı ile bazı çevik kuvvet amirlerinin çelik yelek giydikleri görüldü. Polisin pazar içinde bekleyen gruba müdahale etmemesi dikkat çekerken, grup bir süre sonra dağıldı. Hacettepe Üniversitesi Beytepe Yerleşkesi’nde ise geçen hafta Nevruz kutlamaları sırasında okul içinde Öcalan’ın posterinin açıldığı gerekçesiyle başlayan gerginlik dün de devam etti. Türkiye Gençlik Birliği öncülüğünde 60 öğrenci topluluğu kampus içinde bayraklı yürüyüş yaptı. Yemekhane ve kantinlere Türk Bayrağı asıldı. Yürüyen öğrencilerle diğer öğrenciler arasında gerginlik yaşandı. Kampus, kısa süre içinde çevik kuvvet ekipleri ve TOMA ile doldu. Polisin okul içinde biber gazı kullandığı da öğrenildi. Okul içindeki gerginlik akşam saatlerine dek sürdü. lANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çocuklar kaçırılıyor çalışanlar göz yumuyor stanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ilgili makamlara ilettiği bilgi notunda Taksim Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaşananlar tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor. Bilgi notu yurtlardaki skandalların neden ardı arkasının kesilmediğiyle ilgili çarpıcı ipuçlarını da veriyor. İfadelerden, küçük yaştaki kızların sadece yurttan kaçırılmalarına göz yumulmadığı, onların adeta peşkeş de çekildikleri anlaşılıyor: 4 “5 Ocak 2013 günü Taksim B.S.R.M. kurumunda kalan bir grup yaşı küçük kız çocuğu yurttan kaçmak istemiş, kapıları zorlamış, bunun üzerine kurum müdürüyle irtibata geçen bir bakıcı anne durumu Abdullah Karatay’a aktarmış, ondan ‘Ha kaçsınlar. Elebaşılık yapan kaçsın ama yanında masum çocukları götürmesi saçmalık’ şeklinde talimat almıştır.” Polisin yetkililere ilettiği bilgi notundan, çalışanların yaşanılanları tüm ayrıntılarıyla bildiği ortaya çıkıyor İ O yönetici şimdi akademisyen K EGM’de 4 daire başkanı değişti Emniyet Genel Müdürlüğü’nde 4 daire başkanlığına atama yapıldığı bildirildi. Bu kapsamda EGM Asayiş Daire Başkanı Battal Gazi Örümcek’in yerine Pasaport Daire Başkanı Murat Koçak getirildi. Koçak’tan boşalan Pasaport Daire Başkanlığı’na Polis Başmüfettişi Celalettin Altın atandı. Polis Başmüfettişi Rafet Kırım da Haberleşme Dairesi Başkanı oldu. Yeni kurulan Araştırma Dairesi Başkanlığına ise Arşiv ve Dökümantasyon Daire Başkanı’yken görevden alınıp mahkeme kararıyla dönen Oktay Kılıç getirildi. lANKARA/Cumhuriyet Bürosu) kezi Müdürü idim. Takapatılan Taksim Basim BSRM bizimle aykım ve Rehabilitasnı binada olduğu için döyon Merkezi’nin müdürü nem dönem ben vekalet olan Abdullah Karatay 2014 ediyordum. O dönem yöyılının Mart ayında Üskünetimde olan cemaat ekidar Üniversitesi Sosyal Hizbinin sürekli tehdidi almet Bölümüne “doçent” olatındaydım ve o operasrak atandı. Karatay’ın üniyon onların bir organiversitenin sitesinde yer alan zasyonuydu.’’ özgeçmişinde Taksim Bakım ve Rehabilitasyon MerSavcılığın yurttaki idkezi’ndeki göreviyle ilgili dialara ilişkin yürüttüğü tek satır bilgiye yer verilmibir başka soruşturmanın Abdullah Karatay yor. Karatay hakkında, yurtta sonunda ise adı suça kayaşanan iddialara ilişkin darışan çocuklara da dava va açıldı. İddianamede Karatay’ın göreaçıldı. Hazırlanan iddianamede, 2 çocuvi kötüye kullanmak suçlamasıyla 2 yıla ğa Karatay’a istenen cezadan daha fazkadar hapsi isteniyor. Karatay’ın yargıla ceza istenmesi dikkat çekti. İddialanmasına halen devam ediyor. Haberle namede, o dönem yurtta kalan 2 çocuk ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz hakkında diğer 3 çocuğu fuhuşa teşvik Karatay özetle şu iddialarda bulundu: veya fuhuşa aracılık gerekçesiyle 7 yıl “Rehabilitasyon merkezinin müdürü de hapis cezası isteniyor. Bu yargılama da ğildim. Beyoğlu Çocuk ve Gençlik Merhalen sürüyor. 8 ay geciken soruşturma Sokakta tecavüz 4 “Yurt bakıcı anneleri kendi aralarındaki görüşmelerde ‘Salmışlar işi anlayacağın he işte’, ‘Asuman Hanım falan da hepsinin haberi var yani’, ‘Abdullah Bey demiş ki, bırakın gitsin’, ‘İki gündür halletmişler, kızı düzdürmeye gönderdin bile bile gönderiyorsun. Sokakta tecavüze uğramış’, ‘İyi yapmış sokakta olacağını bilmiyor mu?’, ‘Adamların canı, ...m çekmiştir he biraz özlem gidersinler’ şeklinde kaçmalarını sağladıkları kız çocuğunun cinsel istismara uğraması hakkında konuşmuşlar, mağdur olmuş kızlar hakkında aşağılayıcı, alay edici sözler kullanmışlardır.” 4 “B.S.R.M. kurumundan kayıp bil dirimi yapılan İ.K. isimli yaşı küçük kız çocuğu, içinde bulunduğu çaresizlikten dolayı bir gece kulübünde para karşılığı striptiz ve konsomatrislik yapmaya başlamıştır.” 4 Yurt annesi Y.R. birlikte fuhuş faaliyetlerini yürüttüğü S.T. isimli şahısla bir bara gitmiştir. Burada Y.R. kurumdan kaçtığını bildiği İ.K.’yi striptiz yaparken görmüş ve ona “Ne sen beni gördün ne de ben seni” diyerek yaşı küçük çocuğun fuhuşa sürüklenmesine göz yummuştur. S.T. ise kıza, “Bu gece benimle olursan sana bin lira ve receğim” diyerek cinsel istismarda bulunmuştur. 4 Bir yurt annesi, kaçmasına izin verilen çocuklar hakkında ifade veriyor. Bu bir başka yurt annesi tarafından telefonda anlatılıyor: “Beşiktaş Çocuk Şube olmuş olsaydı, Abdullah Bey gidiyordu, Asuman gidiyordu, Tayfun gidiyordu herkes gidiyordu çünkü bu öyle bir ifade verdi ki anlatamam sana, yani siz resmen kızı sokağa bırakmışsınız, o geri zekâlı hem Apo’yu hem Tayfun’u ipe götürüyordu.” Telefonda anlattı Striptiz yaparken görmüş l Bakanlık köşeye sıkışınca yalan söyledi: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, konuyu kendileri tespit edip, savcılığa yansıtmış gibi “İddialara ilişkin ilk çalışma Bakanlık tarafından gerçekleştirilmiş, ilgililer harekete geçirilmiş, suç duyurusunda bulunulmuştur” açıklamasında bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca, rehabilitasyon merkeziyle ilgili iddialara ilişkin ilk çalışmanın Bakanlık tarafından gerçekleştirildiği, kuruluşun kapatıldığı ve yöneticilerin görevden uzaklaştırıldığı belirtilerek, idari soruşturma kapsamında gerek duyulması halinde ilave tedbirler alınacağı bildirildi. Bakanlık köşeye sıkışmıştı. Konu gizli kalamayınca, çalışmayı kendilerinin başlattığı algısı yarattılar. Oysa emniyet bilgi notunu yaklaşık 8 ay önce yazmış ve soruşturma Bakanlığın “harekete geçtik” dediği tarihten çok önce açılmıştı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle