26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 2015 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Baransu’ya Balyoz gözaltısı Bir bavul dolusu belgeyle Balyoz’u başlatan Baransu’nun evinden polis belgeleri çuvalla çıkardı İstanbul Haber Servisi 2010 yılında bir bavul dolusu belgeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim eden ve Balyoz operasyonunu başlatan Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu hakkında dün “terör örgütü kurmak, devlet güvenliği ile ilgili belgeleri yot etmek, temin etmek ve açıklamak” suçlamasıyla dün gözaltına alındı. Balyoz davasında geçen aylarda dava dosyasına giren yeni bilirkişi raporlarında yargılamaya konu iki CD üzerindeki yazıların sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Gözaltı öncesi polis Baransu’nun Eyüp’teki evinde 12 saat süren bir arama yaptı. Polisin Baransu’nun evinde davayla ilgili cd ve belge araması yaptığı öğrenildi. El konulan belgeler çuvallarla emniyete götürüldü. Molder Caddesi Sadabat Paşalı Evleri’nde bulunan adreste akşam geç saatlere kadar kaldı. Gözaltına alındığı sırada Baransu, bu sırada gazetecilere, “Arkadaşlar, siz siz olun, gazeteci olarak adliyeye belge teslim etmeyin. Adliyeye belge teslim ettim diye örgüt kurmaktan yargılanıyorum” dedi. Baransu’nun avukatı Sıddık Filiz, Baransu’nun “terör örgütü kurmak, devlet güvenliği ile ilgili belgeleri temin etme ve açıklamakla” suçlandığını yazdı. Filiz, aramaya ilişkin şunları yazdı: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturma nedeniyle 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararı üzerine işlem yapılmaktadır. Konu: Balyoz. Baransu’nun 20.01.2010 tarihli ‘Darbenin adı Balyoz’ yazısından sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettiği bilgi ve belgeler. Soruşturma savcısı: G.K. Dayanak: Makul şüphe, Süre:28.02.2015 saat 06.00’dan itibaren 48 saat. Suçlamalar: *TCK m 220/1:Terör Örgütü Kurmak , *TCK m 326, 327/1 ve 329 (Devletin güvenliği ile ilgili belgeleri yok etmek, temin ve açıklama) Arama ve el koymayı İstanbul TEM Şube yapmakta. Arama bittikten sonra TEM Şubeye oradan da (gerek görülürse) savcılığa götürülecek.” İstanbul Haber Servisi Hrant Dink cinayetinden 8 yıl sonra tutuklanan eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek Ergenekon ve Balyoz sanıklarının tutuklu kaldığı Silivri Cezaevi’ne yerleştirildi. Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, önceki gün Hrant Dink suikastına ilişkin “kamu görevlilerinin ihmali” olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı. Akyürek, daha önce Ergenekon ve Balyoz davalarında tutuklu askerlerin kaldığı Silivri Cezaevi’ne yerleştirildi. Skoda Türkiye’de tam gaz Akyürek silivri’ye konuldu Skoda CEO’su Prof. Dr. Winfried Vahland, 2009 yılından bu yana sürekli artan bir performansla Türkiye’de çok başarılı sonuçlara imza attıklarını belirterek, “Dünyada büyük potansiyele sahip ender ülkelerden biri olan Türkiye’de, gelecekte de başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceğiz” dedi. Değerlendirme yapmak amacıyla İstanbul’a gelen Prof. Dr. Vahland, Türkiye pazarını yakından takip ettiklerini de belirterek “Bu çıkışın süreceğine inancım tam” dedi. Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel, 2015 yılına iyi bir başlangıç yaptıklarını ifade ederken “Geçen sene bildiğiniz gibi yılı 14 bin 537 ile kapatmıştık. Bu sene de satışlarımızı 16 bin 500 adet ve daha yukarılara çekmeyi hedefliyoruz” dedi. Senyücel değişmekte olan kurumsal kimlik çalışmaları konusunda da “2015 sonunda yetkili satıcılarımızın yeni showroom konseptine geçmiş olması hedeflenmektedir” ifadesini kullandı. l Daha fazla güç ve dinamik sürüş l Balyoz davasında geçen aylarda dava dosyasına giren bilirkişi raporunda yargılamaya konu iki CD üzerindeki yazıların aletle yazıldığı ortaya çıkmıştı. CD üzerindeki yazıların eski 1. Ordu Harekât Başkanı Tuğgeneral Süha Tanyeri’ye ait olduğu iddia ediliyordu. Bilirkişi raporunda ise davaya konu 11 ve 17 No’lu CD’lerin içindeki dokümanların saat ve tarih bilgileri üzerinde oynandığı, 5 Nolu harddiske ise söz konusu dokümanların Temmuz 2009’dan sonra yüklendiği ifade edilmişti. Söz konusu deliller gazeteci Mehmet Baransu tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilmişti. Çürütüldü elge teslim ettim diye’ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun emriyle Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu’nun Eyüp’teki evinde sabah saat 10.00 sıralarında gelen emniyet yetkilileri Necati ‘B Efsane yenilendi P orsche’un efsanevi 911 Carrera ailesinin dinamizm ve sportif gücü, sürüş konforuyla buluşturan GTS modelleri, şubat ayından itibaren Türkiye’de satışa sunuldu. Arkadan itişli ve dört tekerlekten çekişli seçenekleri bulunan 911 Carerra GTS modelleri, 3.8 litre Boxster motoru ile 430 beygir güç üretiyor. Bu motor, otomatik PDK şanzımanlı Coupe versiyonunu 0’dan saatte 100 kilometre hıza sadece 4 saniyede ulaştırıyor. Cabriolet versiyonu ise aynı hıza 4.2 saniyede çıkıyor. Manuel şanzımanlı arkadan çekişli 911 Carrera GTS saatte 306 kilometre hıza ulaşabilirken, otomatik şanzımanlı versiyonu ise saatte 304 kilometre hıza erişiyor. Okurlardan kısa kısa Yaşar Kemal Öldü mü, Issız Acun Kaldı mı? Onun, onların izinden yürüdüğüm için seviniyorum. Bir zamanlar, 50’li yıllarda onun çalıştığı gazetede çalışıyorum şimdi ben. Onun unutulmaz röportajlarını okuyarak heves ettim yazı yazmaya. Şimdi artık gazeteciler röportaj yapmayı unuttular; gidip birileriyle söyleşiyorlar; hatta gitmeden, görmeden şu elektronik posta üzerinden soru gönderip yanıt almak da modadır. Onun hikâyelerine özendim, hikâye yazmaya oturdum. Onun ağıtlarını, Sarı Defterlerini, romanlarını okudum içim ışıkla doldu. Bana “Türkçe işte budur, ne kadar güzeldir bu dil” dedirten odur. Onun kurucularından olduğu ANT dergisinde bir iki yazım çıktığında sevincim sonsuz olmuştu. Onun girdiği partiye Türkiye İşçi Partisi’ne girdim sonra. Şimdi arkasından yakılan ağıtlara bakıyorum da onun işçilerin, yoksulların, emekçilerin, sömürüye karşı direnenlerin aydını, militanı olduğunu, sosyalistliğini unutmuş gibiler. Nâzım’ın komünistliğini, militanlığını nasıl unutturmaya çabalıyorlarsa Yaşar Reis’i de “barışçı” deyip geçerek, işlerine geldiği gibi tarif etmek niyetindeler. Barışçıydı doğru, ama nasıl bir barışçıydı? Ezenle ezilenin barışını savunan bir barışçı mı? Sosyalistti Yaşar Reis, bağımsızlık ateşini yakan gençlerin aydınıydı. 1968 üniversite işgallerinin uykusuz çocuğuydum ve Yaşar Kemal Deniz’lerin başı çektiği o işgalcileri ziyarete gelen tek aydındı. Hapishanelerin, zindanların, sorguların hem sanığı hem de tanığıydı. O büyük ziyaretçisiydi hapishanelerin ve komutanlar, jandarmalar kenara çekilirlerdi o geldiğinde. O büyük, o zengin kuşağın efsaneleri birer birer terk ettiler bizi ve “geriye kalan nedir” diye ürkerek bakınıyoruz çevremize. Bir şey kaldı mı? En son Beşiktaş’ta Mehmet Aksoy’un Nâzım heykelinin açılışında gördüm onu. Yorgundu ama yine de dağ gibiydi. Türkiye kötü bir zamanda, zorbalığın rejimin resmi adı haline geldiği, daha da geleceği, gazetecilerin adliye saraylarının koridorlarında sorgu sırası bekledikleri günlerde sırtını dayayacağı aydınını, romancısını, gazetecisini yitirdi. Bilmem ki bundan böyle onun gibi bir dağ bulabilir miyiz sırtımızı dayayacak? işte o da sonunda gitti. Halkın vicdanıydı, pek güzel söylendiği gibi “Türklerin Kürdü, Kürtlerin Türkü”ydü Yaşar Reis. Peki, şimdi o öldü mü? O öldüyse “ıssız acun kaldı mı?” Sahipsiz mi kaldık, kötülere, kötülüğe mi kaldı dünya? 26 Şubat 2015: sayfa 12: “Dış Haberler”: “Süryaniler Türkiye’ye öfkeli” başlıklı haberin 3. sütunundaki “Tikrit’ten insan kaldırmaca!” ara başlıklı kısmında Tikrit’ten hiçbir şekilde söz edilmiyor. Bu başlık neyin nesi? İlter K. Akbuğ Başlıkla içerik Gazetenizi severek okuyorum, sitenizden sürekli haberleri takip ediyorum ama yaptığınız fotogalerilerin sizin kalitenize yakışmadığını düşünüyorum. Mesela Beşiktaş maçıyla ilgili yaptığınız galeride incicaps’ten capsleri alıp galeri yapmışsınız. Alp Yavuz Foto galeriler Ben düzenli bir Cumhuriyet okuruyum. Gazete ile ilk temasım sabah işe giderken oluyor genellikle. Hepimizin derin bir isyan ve acı hissettiği kadın cinayetleri karşısındaki duyarlılığınızı takdirle karşılıyorum. Bir düşüncemi ve önerimi paylaşmak istiyorum, bugün gazetemizin ilk sayfasında yer alan başka bir kadın cinayeti haberi ile ilgili. Haber vahşet olarak tanımlanmış ve “şizofreni” ile bir arada. Şizofreninin bazı türleri özellikle de (belki de her zaman) düzenli ve kontrollü tedavi alınmadığı durumlarda bu tür acı sonuçlara yol açabiliyor ve “vahşet”ten ziyade iki taraflı bir mağduriyete karşılık geliyor benim fikrimce. Şizofreni ve diğer psikotik durumlar içeren hastalıkların geçtiği, pek çok habere pek çok gazetede eposta yoluyla karşı çıktım elimden geldiğince. Bu akıl hastalığı ve vahşet bir arada kullanılabilir ama daha açıklayıcı bir içerik ya da daha az damgalıyıcı bir üslupla. Örneğin hastanın Haberde bilgi ve duyarlılık birlikte olmalı sürekli tedavi alıp almadığı çok ama çok önemli bir haber unsuru olarak ele alınmalıdır. Akıl hastalıklarında düzenli tıbbi yardım alabilmek ve bunu birey ve ailesi giderek yalnızlaşmadan yapabilmek o kadar zor şeyler ki. Bu tür tedavilere rıza gösterebilmek doktorların/uzmanların ilgi ve çabasıyla üstesinden gelinebilecek bir durumken bu minvalde sağlık hizmeti alabilmek ne yazık ki çok mümkün olamıyor. Belki muhabirlerin bu hastalıklara ilişkin bilgi sahibi olmaları haberin dilini ve içeriğini daha doğru ve etkili kılabilir. Bir de “şizofren tedavisi” değil “şizofreni tedavisi” olmalıdır. Şizofreni hastalığın adı, şizofren de bu hastalığa tutulanların sıfatıdır. Dün koskoca bir başkan “....bu değişikler....şu şu durumların da yargılanmasını sağlar” ya da “.... yargılanabilmesinin yolunu açar” yerine “.....yargılanmasına yol açar diyordu” tıpkı yeni kuşak TV muhabirlerinin sıkça yaptıkları gibi. Teşekkür ederim. Kolaylıklar dileği ile... Ayşen Köse BMW X5 M ve X6 M, Michelin lastikleri ile yollara çıkacak Michelin, BMW ile işbirliği anlaşması imzaladı. BMW’nin, yüksek performanslı yeni modelleri X5 M ve X6 M modelleri 21 inçlik Michelin Pilot Super Sport lastikleri ile yollara çıkacak. İlk olarak dayanıklılık yarışları lastiği olarak geliştirilen çoklukarışım teknolojisinde, lastiğin sol ve sağ taraflarında farklı kauçuk karışımları kullanılıyor. Lastiğin dış omzu virajlarda sıradışı bir kavrama ve aşınmaya karşı dayanıklılık sağlarken kanallar dönüşler ve yol tutuşu için optimum hale getirilmiş. İç omuz ise ıslak zeminlerde kavrama sağlamak için tasarlanmış. CHP Erdal İnönü’yü unuttu mu? Cumhuriyet aboneliğinin eskisi gibi olmasını istiyoruz. Biz Cumhuriyet alıntılarını Facebook, Twitter, e.posta v.b. yoluyla okumayan topluma ulaştırmaya çalışıyorduk. Oysa yeni abonelikle her bir makale, yazı ve haber için para ödemek gibi bir uygulamaya geçildi. Yani Cumhuriyet’te de kâr amacı öne mi geçti de bu uygulamaya geçildi. Hiç pratik olmayan bu uygulamadan acilen vazgeçilmesini diliyoruz. Saygılarımızla. İbrahim Gençay Abonelikte eski yöntemi istiyoruz Uyarılar, öneriler... Gazete Yayın Yönetimi ve Köşe Yazarlarına... Gazeteniz günden güne kalitesiz hale gelmekte, magazin gazetelerine dönüşmektedir. Satışı artırmak için gazetenin duruşunu değiştirmeyiniz. 1. Köşe yazarı sayısını azaltınız, en iyi köşe yazarlarınız bile haftada 23 gün yazmalıdır. 2. Çalakalem yazı yazan, yazı yazmaya doymayan, köşesini sayfanın en sonuna kadar dolduran yazarlarınızı uyarınız. Yazarlarınız, kısa ve öz yazmanın fazilet olduğu bilincine varmalıdırlar (İlhan Selçuk gibi). Köşe yazıları, en fazla 10 cm. eninde yarım sayfa olmalıdır, yazı puntosu 2 mm. olmalıdır. Karınca duası gibi gazete olmamalıdır. 3. Üçüncü sayfada hem ciddi hem esprili başyazı olmalıdır, her gün yazılmalıdır. 4. Tam sayfa ilanları 26 ve son sayfaya almayınız, gazetenin ciddiyeti kaçmaktadır. 5. Gazetenizi, yurdunu, ulusunu seven üniversite öğrencileri ve 65 yaşına kadar yurtsever insanlar okumaktadır. Daha yaşlılar karınca duası gibi gazete istememektedirler. 6. Okur mailleri okumaktan kaçınan, bu nedenle, normal mail adreslerini yazmayan kibirli köşe yazarlarınızı uyarınız. Esen kalınız. Oral Antmen Okur Temsilcisinin notu: Öneri ve uyarılarınızı yönetime ilettim, buradan da herkese tüm okurlara duyurmuş olayım. Emir kipiyle yazılan isteklerin amacına ulaşması genellikle zordur ama Cumhuriyet çalışanlarının önerilerinizi tartışacaklarından ve değerlendireceklerinden kuşku duymuyorum. Ford FIEstA rEd vE BlACk Üç kez Uluslararası Yılın Motoru ödülüne layık görülen 1.0Litre EcoBoost motorun yeni 140 beygirlik versiyonları ile donatılan, kırmızı ve siyah çift gövde renkli Fiesta Red ve Black versiyonları Türkiye pazarındaki yerini alıyor. Ford’un ödüllü 1.0 litrelik EcoBoost motoruna sahip Fiesta modelleri, yeni 140 beygirlik Red ve Black versiyonlarında, 100 kilometrede 4.5 litre tüketim ve kilometrede 104 gramlık karbondioksit değerlerine ulaşılıyor. Yeni Fiesta Red ve Fiesta Black modelleri 58.500 TL’den başlayan fiyatlarla pazara sunuluyor. toFAş’tAn Mİnİ CArgo yAtIrIMI Tofaş, Fiorino modelinin güncellenmesi için yeni bir yatırım kararı aldı. Tofaş Yönetim Kurulu tarafından alınan karar sonrasında, Tofaş ve FCA için geliştirilen ve üretilen hafif ticari araç Fiorino modelinin güncelleme yatırımını yaparak 2016’nın ilk çeyreğinde hayata geçireceğini açıkladı. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) bugün duyurulan karar ile Tofaş, Fiorino’nun yeni versiyonu için ilgili homologasyon yatırımları ile birlikte yaklaşık 70 milyon dolar yatırım öngörüyor. Projede 20162021 yılları arasında önemli bölümü ihraç edilecek 260 bin adet araç üretimi planlanıyor. Dizi ekranı köşesinin içeriği şaşırttı 23 Şubat tarihli Cumhuriyet’te “Dizi Ekranı” bölümünü görünce gözlerime inanamadım; kesinlikle dünyada düşünebileceğim en son şeydi. Yazınızda belirtmiş olduğunuz “daha fazla okura ulaşabilmek atılımı”nı bu tür içeriklerle gerçekleştirmeyi aklınızdan bir kez bile geçirmiyorsunuzdur umarım. Sizden çok rica ediyorum, okurlarınızın yüzde kaçının dizi izleyicisi olduğunu saptadıktan sonra bu içeriğin gazeteye koyulup koyulmayacağına karar veriniz. Ayrıca, bu tespitinizi bizimle paylaşırsanız çok sevinirim. Aksi halde Yeni Türkiye ile uyumlu bir Yeni Cumhuriyet şokunu yaşatmış olacaksınız bizlere. Kolaylıklar dilerim. Canan Arısoy Cumhuriyet yazarları, esas birliğin CHP+HDP olması gerektiğini ağız birliği etmiş gibi hiç anmıyorsunuz. Aslında esas güç birliği budur. Küçük partiler bunun cazibesine kapılıp, katılır. Ama görünen o ki şimdiki CHP yöneticileri Erdal İnönü’nün yanına varamadılar bile. Belki aklı başında CHP seçmenleri bu sefer de HDP’ye oy verip barajı aşmasını sağlarlar. Türkiye’nin geleceği Kürtlerin demokrasiye katılımına bağlıdır. Sizin de buna katkınız gerekiyor. Selamlar. Tekin, M. Ormancıoğlu Okur Temsilcisinin notu: Yazarlamız bu konuda farklı görüşleri savunuyor ve konuyu kapsamlı bir şekilde tartışıyorlar. Gazetenin bu konuda bir görüşü tutumu olamaz ve bu da yayın ilkeleri, gazetecilik etiğinin bir gereğidir. Gazetenin görevi sizin de hak vereceğiniz gibi durumu, tutumları nesnel bir şekilde haberleştirmekle sınırlıdır. A Apple’ın aracı merak ediliyor vrupa’nın üç büyük otomobil gösterisinden biri olan Cenevre Otomobil Fuarı bu yıl 3 Mart tarihinde başlayacak basın günleri ile 85. kez kapılarını açıyor. 180’den fazla Dünya prömiyeriyle Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı, 5 Mart Perşembe 15 Mart Pazar 2015 tarihleri arasında 11 gün boyunca otomotiv dünyasının kalbinin attığı yer olacak. Fuarda 900 otomobil sergilenecek. Bu yıl spor otomobiller revaçta ve elektrikle çalışan otomobiller de ziyaretçilerin ilgisini çekecek. Söylentiler arasında en dikkat çekeni ise birkaç haftadır internette dolaşan Apple’ın elektrikli aracı. Bu aracın da Cenevre’de görücüye çıkacağı dedikodular arasında. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle