17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2015 CUMARTESİ 6 HABERLER Hükümet yine ‘sabır’ istedi MUSTAFA ÇAKIR Hükümet, davaları kazanan Karayolları işçileriyle ilgili komisyon kurdu, ‘5 gün süre verin’ dedi ANKARA Yolİş Sendikası’nın, Karayolları’ndaki yaklaşık 7 bin taşeron işçisinin davaları kazandıkları halde yıllardır kadroya alınmaması nedeniyle bakanlar ve müsteşarlar hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklamasının ardından devreye giren hükümet, komisyon kurdu. Hükümetin acele komisyon kurmasının arkasında işçilerin 2.5 milyar liralık alacakları da bulunuyor. Bu paranın işçilere ödenmesi gerekiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik önceki gece ve dün sabah Yolİş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar ile Türkİş Başkanı Ergün Atalay’ı arayarak, “Çözeceğiz. Sabırlı olun” dedi. Yolİş Sendikası önceki gün Ulaştırma, Maliye bakanları ile müsteşar ları hakkında adliyeye yürüş ve ardından suç duyurusunda bulunma kararı almış, ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in arayarak süre istemesi üzerine suç duyurusu ertelenmişti. Sonrasında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında toplandı. Toplantıda alınan kararları Çalışma Bakanı Çelik, Türkİş ve Yolİş’e iletti. Çelik önceki gece ve dün sabah Türkİş Başkanı Ergün Atalay ve Yolİş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar’ı aradı. Çelik, çözüm için komisyon kurulduğunu, 35 güne kadar komisyonun çalışmalarını tamamlayacağını söyledi. Bakan Çelik, Ağar’a, “Çalışmalar iyi bir yere gidiyor. Sabırlı olun. Yüzdük yüzdük kuyru ğuna geldik. Pazar ve pazartesi günü yeniden bir araya geleceğiz” dedi. Komisyon bürokratlardan oluşacak. şçinin 2.5 milyar liralık alacağı var Yolİş Sendikası Başkanı Ağar, gazetemize yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki haftayı bekleyeceğiz. Sonuç almak istiyoruz. İşçilerin kadro haklarını kimse ellerinden alamaz. İşçiler işe girdikleri andan itibaren Karayolları’nın işçisidir. Kıdem tazminatlarını, alacaklarını her halükârda alırlar. Kadroya alınsalar da alırlar, alınmasalar da alırlar” dedi. Ağar, Maliye Bakanlığı’nın hesaplamasına göre de işçilerin 2.5 milyar liralık tazminat alacakları bulunduğunu vurguladı. Eğer bu işçiler işten çıkarılırsa yerlerine tecrübesi bu İ lunmayan yeni işçiler alınması gerekeceğine işaret eden Ağar, “Aklıselim davranıp, işçileri kadroya almalarını bekliyoruz. Eğer almazlarsa bakanlar ve müsteşarlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu. Ağar, Karayolları’nın işçileri kadroya almak istemediğine de dikkat çekerek, şunları söyledi: “İşleri ihale ile taşerona yaptırmak istiyorlar. İşçilere asıl çalıştıranlar olarak Karayolları sahip çıkması gerekirken, işi savsaklıyor. Bizleri en çok rahatsız eden de bu. Bizim talebimizde anormal bir şey yok. Uygunsuz bir şey yok. Bu ülkenin insanları çalışmış olduğu işyerlerinde kadrolarını almak istiyorlar. Yıllardan beri asıl işte çalıştıklarına ilişkin kararların uygulanmasını bekliyorlar.” Charlie Hebdo Depreminden Cumhuriyet’e 7 Ocak 2015 trajedisi bu yılın ve belki yüzyılın belleğinden silinmeyecek, silinmemeli. Katliamın İslamla ilgisi yok denilse de, bu türden cürümleri İslam diniyle özdeşleştiren algılar kolayca yok olmayacak. IŞİD denilen alçak sürüsünün akla durgunluk veren zalimliğinin, kuşkusuz hiçbir dinde, hiçbir inanışta yeri yoktur. Fakat Charlie Hebdo canileri için “gıyabi” cenaze namazı kılanların, ahlak ve mantık dışı gerekçelerle Cumhuriyet gazetesine saldıranların, fırsat bulduklarında IŞİD’cilerden farklı davranmayacakları da gün gibi ortadadır. Onlara sorulduğunda, bütün bunları İslam adına yaptıklarını ve yapacaklarını söyleyeceklerdir. Bu nedenle de, bu süreçlerin kısa sürede aşılması, İslam dininin de öteki dinsel inanışlar arasında barışçıl, hoşgörülü, insancıl konumuna ulaşması kolay olmayacak... HHH Charlie Hebdo depreminin artçı sarsıntıları bizim gazeteyi de etkiledi... Fransa’da saldırıya uğrayan yayın organı ve katledilen meslektaşlar için düşünce özgürlüğü adına gerçekleştirilen dayanışma etkinliği, olanca masumluğuna karşın bizdeki IŞİD kafalıların hışmına uğramaktan kurtulamadı. Yazıya başlamadan önce, bu satırları yazmakta olduğum Roma’da internetin Charlie Hebdo’yla ilgili sitelerine göz attığımda, bizde görülüp görülmeyeceğini bilemediğim Muhammet karikatürleriyle karşılaştım. Bizdeki IŞİD kafalılar, İslam peygamberinin adına sadece bir ad olarak anmamdan da rahatsızlık duyacaklardır. Oysa Musa, İsa vb. bütün peygamberlerin adı gibi Muhammet adı da pekâlâ sıradan insanlara da konabilmektedir. Bu karikatürlerden birinde, İslam peygamberi olduğu açıkça belirtilen kişi şöyle diyor: “Rezil kimseler tarafından sevilmek güç bir şey!” Bu sözün Muhammet’i küçültmek şurada dursun, olumladığı, kendisi adına işlenen cinayetlerden hoşnut olmadığını gösterdiği yeterince açık değil mi? Muhammet’in resmi, karikatürü yapılamazmış! Neden? Sonuçta o da bir insan değil miydi? Üstelik, etiyle, canıyla yaşadığı kesin olan tek peygamber de odur! İslam daha da çoğalan sayılarda insanı etkilemek istiyorsa, bunu tutuculukla, yasaklarla değil, zalimlikle hiç değil, daha çok insanileşerek başarabilir. İslam peygamberinin, bugün yaşıyor olsa, yukarıdaki sözleri aynen tekrar edeceğinden hiç kuşku duymam. Hiçbir peygamber kendisi adına cinayet işlenmesini, şiddet uygulanmasını hoş görmez, göremez, görüyorsa peygamber olamaz! HHH Cumhuriyet gazetesi konusuna gelelim... Gazetede deprem Charlie Hebdo olayından önce başlamıştı. Köşe yazarlığımın yirminci yılında olmama ve gazetede bir masam bulunmasına karşın, gazetede olup bitenler konusunda ne söz ne de bilgi sahibiyim. Üstelik bunları çoğu kez dışarıda söylenenlerden öğreniyorum... Bunun neden böyle olduğu konusunda yorum yapmaya da gerek duymuyorum... Fakat sözünü ettiğim ilk depremden duyduğum tedirginlik, o günlerdeki bazı yazılarımda en azından sezdirilmiştir... Charlie Hebdo sonrasındaki sarsıntıları ve özellikle de çiçeği burnundaki genel yayın yönetmeninin görevden alınmasını ise anlayamadım, benimsemedim ve içime sindirmem olanaksızdır... O günden sonra gazeteye uğramayı bile canımın çekmediğini açıkça söylemeliyim... Çünkü Utku Çakırözer’in bu göreve getirilmesi bir önceki sarsıntının az çok telafi edilmesi yönünde bir adım olarak algılanmıştı ve öyleydi de... Göreve geldiği andan itibaren gazeteye yeni ve daha dinamik bir kimlik kazandırmak için çırpınışlarına yakından tanık olduğum bu genç ve yetenekli gazetecinin kovulur gibi görevden alınmasını anlamam mümkün değildir. Açıkça söyleyeyim: Charlie Hebdo’ya destek konulu toplantıda bulunuyor olsam, oyum bu destekten yana olurdu... Sözü edilen dergideki masum çizimi ben de köşeme koyabilirdim... Fakat farklı düşünen arkadaşların görevden alınmaları, işten çıkarılmaları kabul edilemez bir şey olduğu gibi, bana inandırıcı bir gerekçe olarak da görünmüyor. Sonuç olarak, bugün gazeteden ayrılmıyorsam, biricik neden, gazetemize zarar verme korkusudur. Akıl yoluna dönülmesini bekliyorum... 100 TL harcansa işçiler ölmeyecekti l Mersin’de işletmenin yatakhanesinde çıkan yangında ölen üç işçi İzmir’de banliyö treninde patlama için paraya n İZMİR (DHA) İzmir şehir içi raylı ulaşım sistemi İZBAN treni seyir halindeyken KemerAlkıyamamışlar. sancak istasyonu arasında bir vagonda patlama meydana geldi. Tren otomatik olarak durdu, kapılar açıldı. Büyük panik yaşayan yolcular, raylara atlarken, bazı yolcular da yardım istedi. Bazı yolcuların vücutlarında, patlama nedeniyle küçük yanıklar oluşurken, bazıları şoka girdi. Hastaneye kaldırılan yaralı 6 kişi sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Trenin, altından geçtiği tellerden elektrik akımını almasını sağlayan ’Pantograf’ adı verilen mekanizmada meydana gelen ark nedeniyle patlamanın olduğu öğrenildi. ERK ACARER Mersin’in Erdemli ilçesindeki işletmenin prefabrike yatakhanesinde meydana gelen ve üç genç işçinin ölümüyle sonuçlanan yangın aynı ana fikri ortaya koyuyor: Devlet, işçiyi değil işvereni koruyor. Bakanlık tarafından denetlenmeyen işyerlerinde patronlar bitmek bilmeyen kâr hırslarıyla dilediği gibi at koşturuyor. Yaşamlar erkenden tükenirken geride acılı aileler kalıyor. 27 yaşındaki Mücahit Ünal, 24 yaşındaki Murat Bulut ve 18 yaşındaki Umut Gönül, Türkiye’deki pek çok işçiyle benzer bir kaderi paylaştılar. Mersin’de bir dizi ihmaller sonucunda işyerinde yanarak can verdiler. Ölümleri, 3 yıl önce Esenyurt’ta 11 işçinin ölümüyle sonuçlanan faciayı anımsattı. Ölümlerinin sebebi takdiri ilahi ya da fıtrat değildi. İş güvenliği önlemlerinin maliyet düşürmek ve kâr hırsı nedeniyle alınmamış olması, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetimsizliğini de ortaya koydu. İşin daha acı tarafı, söz konusu emekçilerin sadece 100 TL para harcanarak kurtarılabilecek olmasıydı. İşçilerin feci şekilde can vermesiyle sonuçlanan olayda detaylar ortaya çıktı. İşyerindeki skandallar, insan canının ne kadar ucuz olduğunu da ortaya koydu. İşyerinde n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı, yaptığı yönetmelik değişikliği ile öğretmenliğe ilk atamalarda 40 yaş koşulunu kaldırmış, gerekçesini ise 28 Şubat döneminde kılık kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle öğretmenliğe alınmayanlarla açıklamıştı. MEB’in 28 Şubat döneminde ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısını yaklaşık 56 bin olarak açıklamasına karşın mağdurların öğretmenliğe ilgisi beklenildiği kadar yüksek olmadı. Önceki gün gerçekleştirilen atamada 40 yaş üzeri 730 kişi başvuru yaptı. Bu kişilerin 129’u atandı. n Haber Merkezi Balyoz ve Ergenekon davaları sürecinde, Silivri’de tutuklu bulunan pek çok ismi ziyaret eden CHP heyeti, bu kez Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Samanyolu Yayın Grubu’nun 14 Aralık operasyonunda tutuklanan başkanı Hidayet Karaca’yı, Silivri’de ziyaret edecek. Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve savcı kökenli Milletvekili Ali Özgündüz’den oluşacak heyet, pazartesi günü Silivri’de Karaca’yı ziyaret etmek için, Adalet Bakanlığı’na resmen başvuruda bulundu. 40 yaş üstü 129 öğretmen atandı CHP, Karaca’yı ziyaret edecek Üç kişinin öldüğü yangın sonrası yatakhane kullanılamaz hale geldi . farklı bir yöntem izlense ve sadece dört basit tedbir alınmış olsa bugün “o işçiler” de aramızda olacaktı. l İşçiler servisle taşınabilirdi: İşyerinde 100 km civarı uzaklıktaki çevre köylerde yaşayanlar çalışıyordu. İliriKaragözler Narenciye ve Sebze Meyve Paketleme Fabrikası patronu yol parası vermek ya da servis tutmak yerine işçileri yatakhanede yatırdı. l Yangın algılama sistemi yoktu: Yangının elektrik kontağından çıktığı ifade ediliyor. Yatakhane elektrikli soba ile ısınıyordu. Koğuşa, maliyeti 250 TL bile olmayan bir yangın algılama düzeneği kurulabilirdi. l Kaçak akım anahtarı kurtarırdı: Daha acısı, emekçiler, maliyeti sadece 100 TL olan “kaçak akım rölesi” sayesinde canlarını kurtarabilirlerdi. Bu sistem bile kurulmadı. l İkinci çıkış kapısı faciayı önlerdi: Prefabrike yapıya, sadece bir işçi yevmiyesi kadar para harcayarak ikinci bir çıkış kapısı açılabilirdi. Ancak bu da yapılmadı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) yaptığı açıklamada, işyerinde işçileri ölüme götüren, skandallar dizisine dikkat çekip işverenin cüreti devletten aldığına vurgu yaptı. İSİG açıklamasında özetle, patronların hukuksuzluklarına AKP hükümetinin çanak tuttuğunu belirtti: “İşçilerin ölümünden, getirdiği “torba” tasarısıyla işverenlerin ceza almasını imkânsız hale getirmek isteyen AKP ve onun denetim yapmayan, kendi kapattığı işyerlerinin dahi faaliyette olup olmadığını takip etmeyen Çalışma Bakanlığı sorumludur!” Erdoğan’a hakaretten tutuklandı n DÜZCE (DHA) Atatürk Bulvarı’nda bulunan AKP Düzce il binası önüne giden S.B.(25), iddiaya göre çevredeki çöp kovalarına ve araçlara vururken, partinin ziline basarak kapısını tekmeledi. Olay yerine gelen polislere de saldıran, alkollü olan S.B., etkisiz hale getirilerek gözaltına alındı. Araca bindirilen S.B. iddiaya göre polislere ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfretti. S.B. “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu. Tarhan’a CHP’lilerden protesto n MERSİN (DHA ) Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan, 7 Haziran’daki genel seçimlerin startını memleketi Tarsus’dan verdi. Partililere seslenen Tarhan, “O partide Atatürk’ün ruhu kalmamıştı, sadece adı kalmıştı. O ruh tam burada” dedi. İlçe binasının açılışını yapan Tarhan, “Cinsiyetimizi değiştiririz, partimizi değiştirmeyiz” yazılı pankart açan 10 kişilik CHP’li grup tarafından protesto edildi. Grevdeyken işten atıldılar CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Eskişehir’in Mihalıççık ilçesindeki Türk Maadin A.Ş’ne ait Kavak Krom İşletmesi işçileri 8 ay önce iş bıraktı. Bunun üzerine işletme 55 işçinin işine son verdi. 15 Haziran’dan bu yana grevde olan işçiler, Eskişehir’deki İşkur İl Müdürlüğü önünde de bir basın toplantısı yaptılar. İşçiler adına konuşan Yılmaz Ayran; “Şu anda elimize geçen ihbarnamelere göre 55 arkadaşımızın iş akdi fesholmuş durumdadır. Buraya 55 arkadaşımız işsizlik ödeneği için müracaat etmeye geldi. 15 Haziran’dan beri grevden olduğumuzdan dolayı işverenimiz yaklaşık 45 gün önce işyerimizde lokavt ilan etti. Bundan sonra işyerinde çalışan mühendis ve içerde olan arkadaşlarla kanunsuz bir şekilde üre 15 Haziran’dan beri grevde olan işçiler, İşkur İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı Prof. Dr. Türkel Minibaş Seferihisar’da anılacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yazarımız Prof. Dr. Türkel Minibaş, 6. ölüm yıldönümü kapsamında bugün Seferihisar’ın Gödence Köyü’nde anılacak. ÇYDD İzmir ve Seferihisar şubeleriyle Seferihisar Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlik saat 12.00’de, köy kahvehanesinde gerçekleştirilecek. Programda, Minibaş’ın yaşamından kesitler içeren sunum yapılacak. Onun dünyaya bakışı, gençlere yaklaşımı, Cumhuriyet değerlerine, ülke kaynaklarına nasıl sahip çıktığı anlatılacak. Bilim insanı ve aydın kimliği vurgulanacak. “TarımHayvancılık KooperatifleşmeKöy Tüzel Kişiliği” konulu panelde de Prof. Dr. Tayfun Özkaya, Gödence Kooperatif Başkanı Çağatay Özcan Kokulu, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşacak. Daha sonra köy meydanında Seferihisar Çocuk Meclisi’nin hazırladığı gösteri yapılacak. n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) YPG, peşmerge ve Kürt güçlerinin Kobani’nin doğu, batı ve güneyinde eşzamanlı düzenlenen operasyonda 14 köy daha IŞİD üyelerinden temizlendi. YPG’den yapılan açıklamada, Kobani’nin güneyindeki operasyonda, 1977 doğumlu Kars nüfusuna kayıtlı Ebu Hamza Kurdi kod isimli Murat Baynal adlı IŞİD üyesinin yakalandığı açıklandı. n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) DİSK’e bağlı Genelİş Sendikası’na üye emekçiler, IŞİD saldırıları nedeniyle yerle bir olan Kobani’nin temizlenmesi ve yeniden inşası için gönüllü olduklarını açıkladı. Emekçiler, Rojava ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ndeki basın toplantısına temizlik üniformaları, sendika yelekleri ve süpürgeleriyle katıldı. DİSK Diyarbakır Temsilcisi Serdar Ekingen, “Kobani’nin Rojava’dan esen devrim rüzgarına uygun bir şekilde yeniden inşası için biz de varız diyoruz” diye konuştu. Karslı IŞİD’li yakalandı Uzun namlularla taradılar: 4 yaralı n MARDİN (Cumhuriyet) Ömerli ilçesi Kayadere köyü yakınlarında kimliği belirlenemeyen kişi veya kişiler, içerisinde Hamdin Güven, Edip Güven, Felemez Akgül ve Selanik Akgül’ün bulunduğuhafif ticari araca uzun namlulu silahla saldırdı. Olayda araçta bulunan 4 kişi yaralandı. Aynı köyde 3 Temmuz 2014’te aralarında husumet bulunan Güven, Akgül ve Budak aileleri arasında çıkan silahlı kavgada Ahmet, Fidan ve İzzettin Budak ile Celil Demirkıran hayatını kaybetmiş, 27 kişi de yaralanmıştı. 12 bin emekçi Kobani gönüllüsü time başladı. Bu üretim esnasında biz de Mihalıççık Asliye Hukuk Hâkimliği’ne müracaatta bulunduk. Kanunsuz yapılan üretimin tespit edilmesini istedik. Şu an işverenle hukuki davamızı başlatacağız. İşverenimizi burada kınıyoruz” dedi. Kavak Krom Madenİş Temsilcisi Tamer Türkcan da eşit hak ve ücret talebiyle başlattıkları grevin 8 aydır sürdüğünü belirterek, yasal haklarını almak için mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. 3 kız çocuğunu dağa götürüyorlardı n ŞANLIURFA (AA) Viranşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü 3 kız çocuğunun İstanbul’dan kaçırıldığı ve Viranşehir’e seyir halinde oldukları ihbarı üzerine çalışma başlattı.ViranşehirMardin karayolunda durduran ekipler, yaşları 1517 arasındaki kız çocukları D.A, Z.K. ve İ.K ile onları kaçırdıkları iddia edilen Selahattin K. ve Erdal B’yi gözaltına aldı.Polis, kızların terör örgütü PKK’nin dağ kadrosuna götürülmek istendiği bilgisine ulaştı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle