Katalog

6 ŞUBAT 2015 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bağımsız kadın örgütleri şiddet toplantısına çağrılmadı 3 l Kanser hastalarının bilgileriyle ilaç yazdırıp SGK’yi dolandırdılar Dışlamanın kriterini sordular İstanbul Haber Servisi Kadın örgütlerinin yıllardır sürdürdüğü mücadele ve çağrılar sonucunda TBMM çatısı altında kadına yönelik şiddetin sebeplerini araştırmak üzere kurulan komisyonun ilk toplantısına kadın örgütlerinin büyük çoğunluğu davet edilmedi. Duruma tepki gösteren Mor Çatı, İstanbul Feminist Kollektif, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ve Uçan Süpürge’nin de aralarında bulunduğu 60 örgüt, AKP’li milletvekillerinden oluşan komisyondan, çalışmalara davet edilen örgütlerin hangi kriterlere göre seçildiğini açıklamasını istedi. Erkek şiddetine karşı TBMM’nin acil olarak önlem alması amacıyla 124 kadın örgütünden oluşan Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu, komisyon kurulabilmesi için 20 Temmuz 2014’ten bu yana çalışmalar yürütüyor. Yıllardır süren mücadele ve çağrıların sonucunda TBMM çatısı altında “Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu” kuruldu. Ancak komisyon kurulduktan hemen sonra gerçekleştirilen 5 Şubat’taki toplantıya kadın örgütlerinin büyük çoğunluğu davet edilmedi. Komisyon, davet edilme çağrılarına “Onlardan daha sonra yazılı görüş alacağız” yanıtını verdi. 60 kadın örgütü basın açıklaması yaparak bu duruma tepki gösterdi. Açıklamada “Komisyon, kuruluşundan hemen sonra attığı ilk adımda bizleri büyük hayal kırıklığına uğrattı. 5 Şubat 2015 tarihinde Ankara’da yapacağını duyurduğu toplantıya, kadına yönelik şiddet alanında yıllardır mücadele eden bağımsız kadın örgütlerinin büyük bir çoğunluğunu davet etmeyip dışlamış durumdadır. Böylece daha baştan konuyla ilgili yıllara dayanan emek, bilgi ve deneyim sahibi kadın örgütlerinin çalışmalara dahil olmalarını engelleyerek esas olarak kendi siyasi görüşüne yakın sivil toplum örgütleri ile çalışacağını şimdiden belli etmiştir” denildi. Sıfır Gırtlaklama Sendromu Anayasa Profesörü ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı AKP milletvekili Burhan Kuzu buyurmuş: “Biri çıkıp da ‘Başkanlık sistemi diktatörlük getirir’ dediğinde... Gırtlaklamak istiyorum” demiş. HHH Ahmet Hakan’ın çarşamba günleri yaptığı söyleşiler ses getirmeye devam ediyor. Kuzu, yukarıda alıntıladığım sözü geçen çarşamba yapılan konuşma sırasında söylemiş. Bir konuşmadan tek bir cümleyi cımbızla çekip alarak bağlamından kopartmamak ve o konuşmayı yapana haksızlık etmemek için belirtmeliyim ki, Kuzu, önce şöyle diyor: “... Oysa başkanlık modelinde bunların hepsi başkanın değil, Meclis’in elinde. Para, yani bütçe yapma yetkisi Meclis’tedir. Kanun yapma yetkisi Meclis’tedir. Başkan da öyle bakar... Meclis verirse uygular, vermezse yapacak bir şeyi yoktur...” Ve sonra devam ediyor: “Durum bu olduğu halde biri çıkıp da ‘Başkanlık sistemi diktatörlük getirir’ dediğinde... Gırtlaklamak istiyorum... ... Benim başkanlık sistemini savunmamın esas nedeni güçlü parlamentoyu getirmesidir.” HHH Kuzu’nun dile getirdiği görüşler çerçevesinde, sanki Erdoğan’ın önerdiği başkanlık sistemindeki Meclis bugünkünden farklı olacakmış gibi bir önyargı var... Bu önyargı başkanlık rejiminin ideal modeli ve hatta Amerika’daki başkanlık sistemi açısından bir ölçüde doğrudur... Ama Erdoğan’ın bizzat yaptığı tariflere baktığımızda olayın hiç de böyle olmadığını görüyoruz. Üstelik Türkiye’de milletvekillerinin nasıl seçildiği ve hangi konularda nasıl oy kullandığı belli... Başkanlık rejiminde de bunun böyle devam edeceği açık! HHH Bu yazıda benim üzerinde durmak istediğim nokta, bütün bunların dışında; “Gırtlaklama Sendromu” dediğim bir olay: Bir Anayasa Profesörü, bir AKP milletvekili, onaylamadığı bir konuda yorum yapanlar için, “Gırtlaklamak istiyorum” diyor! Bu söz, ne yazık ki, AKP liderinin 13 yıllık iktidarı boyunca sergilediği tutum, davranış ve söylemleriyle uyguladığı ve özendirdiği şiddete dayalı üslubun sonucudur. Kuzu, hiç katılmadığı, kendisini kızdıran bir yorum için pek çok sert söz söyleyebilirdi: Örneğin “Bunların akılları yok mu”, “Beni deli ediyorlar”, “İnsanı çıldırtıyorlar” gibi çeşitli sert tepkiler verebilirdi... Ama o “Gırtlaklamak istiyor”... Tam, erkek egemen feodal şiddet kültürünün dışavurumu! Sonra da soruyorlar: “Toplumda şiddet ve özellikle kadın cinayetleri niçin tırmandı?” AKP’li Uçma’dan yeni çılgın teklif: vicdan Evlenme ehliyeti ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin “Mahalleli etkin olsun” önerisi getiren AKP İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, dün yapılan komisyon toplantısında “Evlenme ehliyeti getirelim” önerisinde bulundu. TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu, AKP İstanbul Milletvekili Alev Dedegil başkanlığında toplandı. Daha önceki komisyonda kadına yönelik şiddette “Mahalleli etkin olsun” önerisi veren AKP İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, dünkü komisyonda konuşma yaptı ve yeni önerilerde bulundu. “Kadınerkek cinsiyet ayrımı nefret suçu haline gelmeli, şiddet merkeze alınmalı” diyen Uçma, “Evlenme ehliyeti diye bir şey getirelim. Eğer bu sıklıkla evli eşler arasında oluyorsa. Umarım bunu da farklı yansıtmaz arkadaşlarımız” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi İstanbul’da bazı hastanelerde kanser hastalarının kimlik bilgilerini kullanarak doktorlara yazdırılan ve SGK sistemine kaydedilerek parası devletten tahsil edilen reçetelerdeki şeker ve kanser ilaçlarını hastalara vermeyerek başka kişilere satmak istedikleri iddia edilen 3’ü Suriye uyruklu 5 kişi yakalandı. İlaçları çete tarafından alınan kanser hastalarının kendilerine ilaç alamadığı için mağdur oldukları bildirildi. Fatih’teki bir eve düzenlenen baskında piyasa değeri 450 bin lira olan 2 bin kutu ilaç ele geçirildi. Ele geçirilen kanser ilaçlarının bazılarının son kullanma tarihlerinin geçtiği, bu ilaçlara sahte barkod ve kutular hazırlandığı tespit edildi. Bazı ilaç kutularının üzerindeki numaraların silindiği, yerlerine yeni numara yazıldığı, son kullanma tarihlerinin geçmiş olduğu, flakonlardaki son kullanma tarihleri ile ambalajlardaki son kullanma tarihlerinin farklı olduğu vurgulandı. Kanser ilaçlarının soğuk zincirde bulundurulması gerekirken, ev ve otomobilde bulundurulduğu, kanser ilaçlarının soğuk zincir dışına çıktığında kısa sürede bozularak etkisini yitirdiği ifade edildi. 5 şüpheliden 2 Türk vatandaşı, savcılıkça serbest bırakıldı. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 3 Suriye uyruklu ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Kuma insanlık onuruyla bağdaşmaz ERZURUM (DHA) Merkez Palandöken ilçesinde eşi Kamil Barçın’ın (31) sevgilisi Esengül Nikbay’ı (34) eve kuma olarak getirmesi üzerine bunalıma giren Netice Barçın (28) 3 Haziran 2012’de yaşamına son verdi. Mahkeme 25 Aralık’ta Kamil Barçın’ı eşine karşı eziyet etmek suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkum ederken kuma Esengül Nikbay’ın beraatına karar verdi. Hazırlanan gerekçeli kararda hâkim Haşim Kızıltaş, “Kumayla aynı evde yaşamaya zorlanmak, insanlık onuruyla bağdaşmaz” dedi. ‘Kuito raporu eksik dolu’ Lekeli bardakla zafer kazandı dört saatte olmaz Bu iş Eşini bıçaklayarak öldürdü ADANA (Cumhuriyet) Merkez Seyhan ilçesinin Fevzipaşa Mahallesi’nde yaşayan Mustafa ve Nazife Karlılar çifti banka kredisi yüzünden tartışmaya başladı. Kavgaya dönen tartışmada Mustafa Karlılar, eşini göğsünden bıçakladı. Nazife Karlılar yaşamını yitirdi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Aydın’ın Efeler ilçesinde Sevim Üçgül, ünlü bir firmadan aldığı bulaşık makinesinden istediği verimi alamayınca başlattığı hukuk mücadelesinden zaferle çıktı. Yaklaşık 2 yıl süren mücadelede 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bulaşık makinesinin kullanıldığı evde yaptığı incelemede, Üçgül, kadın hâkime bulaşık makinesinin yıkadığı lekeli bardaklarla çay ikram etmek isteyince mahkemenin seyri değişti. Mahkeme makineyi üreten firmanın 1440 TL makine bedeli ile yasal faizinin müşteriye ödenmesine hükmetti. EMRE DÖKER İZMİR – Angola’dan Türkiye’ye getirilen, radyoaktif atık barındıran Kuito gemisi, Aliağa’da söküm için dün karaya yanaştırıldı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) yetkilendirdiği Haser adlı özel firmaya yaptırıldığı belirtilen radyasyon ölçümlerinin temiz çıktığı ve gemide tehlikeli atık olmadığı açıklandı. Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu ise TAEK’in hiçbir kuruma yetkilendirme yapmadığını belirterek, “4 saatte yapılacak hiçbir incelemeye güvenilemez. Resmen tiyatro oynuyorlar” dedi. Bozoğlu, “Açıklanan rapor baştan sona eksiklerle dolu. Raporda ölçüm parametresi olarak radyan yazılmış. Ancak bu röntgen olmalıydı. Tam bir rezalet. 400 metreye yakın gemiyi 4 saatte nasıl incelediler. Gözle mi incele Denizli’de ebola şüphesi l Oksijen sistemi arızalandı 2 hasta yaşamını yitirdi DENİZLİ (AA) Denizli’de yüksek ateş ve sıtma şikâyetiyle hastaneye başvuran bir kişinin, ebola virüsü şüphesiyle tedavi altına alındığı bildirildi. Hastanın kısa süre önce Afrika’ya gittiği belirlendi. Kan örnekleri inceleniyor. diler. Neresine baktılar? Geminin içindeki asbeste ilişkin hiçbir bilgi yok. Çevre örgütlerine ve kamuoyuna hiçbir bilgi verilmiyor” diye konuştu. Geminin alelacele sökülmek istendiğini, gemideki radyoaktivitenin hiçbir şekilde bilimsel olarak incelenmediğini vurgulayan Bozoğlu, “Radyasyon ölçümü yapan firmanın TAEK’ten yetki aldığını açıkladılar. Ancak TAEK hiçbir kuruma inceleme konusunda yetki veremez. Bu incelemeyi TAEK’in kendi yetkililerinin yapması gerekirdi. İncelemede geminin 5 metre çevresini dolaşmışlar. 4 saatte radyoaktif inceleme yapılamaz” dedi. Ege Çevre ve Kültür Platformu Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı da gemide radyoaktif atığın yanında, petrol atığı ve asbest olduğunu, ancak bunun açıklanan raporda yazılmadığını belirtti. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç Hastanede skandal AĞRI (DHA) Ağrı Devlet Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesine oksijen sağlayan sisteminde meydana gelen 4 saatlik arıza nedeniyle, 5 hasta ambulanslarla Erzurum ve Patnos’taki hastanelere sevk edildi. Patnos’a sevk edilen çoklu organ yetmezliği olan Hüseyin Çeçen ile Erzurum Buhara hastanesine sevk olan akciğer kanserinden tedavi gören 62 yaşındaki kadın hasta Kejen Yalçın’in yolda hayatını kaybetti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ağrı Şubesi Hukuk Sekreteri Emin Bayram, uzun süredir arızalı olan oksijen sisteminin 29 Ocak’ta tamamen bozulduğunu iddia etti. Arıza nedeniyle yoğun bakımdaki 5 hastanın Erzurum ve Patnos’taki hastanelere sevk edildiğini belirten Emin Bayram şunları söyledi: “29 Ocak günü 02.00 06.00 saatleri arasında yaşanan arıza nedeniyle 5 hasta doktorların kararı ile hastanelere sevk ediliyor. Bu sırada iki hasta yaşamını yitiriyor. Bu üzücü olaydan 3 gün sonra haberimiz oldu. Ağrı’daki 150 yatak kapasiteli devlet hastanesinin fiziki koşulları yetersiz. Çoğu hasta Erzurum’a gidiyor. Kentte 300 yataklı yeni bir devlet hastanesinin inşasına başlanmış ancak 3 yıldır bitirilemiyor.” Ağrı Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği İdari Hizmetler Başkanı Uzman Dr. Murat Dicle, olayla ilgili başlatılan soruşturmanın sürdüğünü belirterek şöyle konuştu: “Saatlerini tam bilmiyorum. 21 Ocak’ta ana kompresör arıza yapıyor. Teknik servis gelip bakıyor. Ankara’ya gönderiyorlar. Ellerinde iki kompresör kalıyor. Bu şekilde kullanmaya devam ediyor. 29 Ocak günü saat 02.00’de bunlardan biri arıza veriyor. Teknik servis yine geliyor. Saat 04.00’te sistemi yine devreye alıyor. Yani oksijen veriliyor. Bu süreçte yoğun bakımdaki doktorumuz hastaların sevk edilmesini uygun bulan kararı alıyor. Yoğun bakımdaki 5 hastanın sevki tamamen doktor kanaatidir. Hastanın o anki durumunu en iyi oradaki doktor değerlendirir. Doktor, sistem arazası tekrarlar ya da giderilemezse endişesi ile hastaları sevk etmişler. Ambulanslarda hastalara zaten oksijen tüpleri bağlanır. O nedenle hastalar oksijensiz bırakılmaz.” BAŞTAN SONA BU AKŞAM 22:30’DA Arınç, başkanlık sistemi için ne diyor? tv.cnnturk.com/bastansona twitter.com/CNNTURKProgram twitter.com/makifbeki Akif Beki’nin konuğu Bülent Arınç C M Y B