17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2015 CUMA [email protected] 14 KÜLTÜR Bugün başlayan İsveç yapımı ‘Force MajeureTurist’ hem dramatik hem de komik olmayı başaran, görülesi bir aile kurumu eleştirisi Kocalık parodisi gibi film çığ söz konusu sonuçta. Bir anda herkes şokta. Okyanus kıyılarını basıp yutan o azgın ve yüksek tsunami dalgalarını andırırcasına, ansızın bütün oteli kaplayıp örten çığ sırasında can derdine düşüp karısını ve çocuklarını unutarak masadan kaçıyor bencil koca, ortalığı kaplayan yoğun kar sisi Fransa Alpleri’nde bol bol kayacakları, 5 içinde gözden kayboluyor. günlük bir kış tatiline çıkmış 2 çocuklu bir Kocalığını, babalığını bir anda unutan aile İsveçli genç çiftin, kaldıkları otelin pek kad reisi Tomas sonradan çığdan korkup kaçtığıraja girmeyip arkadan görünen, çığırtkan fo nı bir türlü kabullenmiyor. Kocasına duydutoğrafçısı tarafından çekilen turistik fotoğğu güveni sarsılan Ebba da evlenirken ediraflarını izlediğimiz gırgır bir sahneyle açılı len o hastalıkta, sağlıkta, acıda, sevinçte bir yor, senaristyönetmen Ruben Östlund imolmak yeminine uymadığını sık sık hatırlazalı “Force MajeureTurist”. tıyor Tomas’a ve ailenin dirliğidüzeni giAdeta başka bir gezegene ait, göz aladerek bozuluyor, pek huzuru kalmıyor çığ bildiğine uzanan uçsuz bucaksız, mutlak sonrasında. Annebabalarının ayrılıp boşabir beyazlığın hâkim oldunacakları korkusuna kapığu, yüksek dağların eteğinlarak bozuk çalan çocuku Önümüzdeki günlerde de kurulmuş, teleferiklelar da iyice huysuzlaşıyorrin birinin gidip birinin geldağıtılacak olan Oscar lar. Karıkocanın çocuklar diği, tam donanımlı, moduymasın diye otel koriödüllerinde de İsveç’in dern, mükemmel bir kadorlarında usulca yaptıken iyi film adayı seçilen yak tatili tesisindeyiz. Göları tartışmamsı konuşma“Turist”, şimdiye kadar rünürde, Vera (Clara Wetlarını, sigara molasındaki tergren) ile Harry (Vincent otelin oda temizleyicisi de seyrettiğimiz, konu ettiği Wettergren) adında, 13 ve uzaktan izliyor. aile kurumu ve erkeklik 11 yaşlarındaki çocuklarıyEbba’nın sıkça dile gehalleriyle ödün vermeksizin tirdiği çığ travmasını dinla mutlu bir aile tablosu izlenimi veren bu İsveçli aileyen, ailenin aynı otelde dalga geçerken, matrak ve lenin babası Tomas’la (JoBenny adındaki sarışın bir rahatsız edici de olabilen, hannes Kuhnke) annesi genç kızla kaçamak yaayın en sevimli ve eğlenceli pan sakallı dostları MatsEbba (Lisa Loven Kongfilmlerinden biri. sli), evliliğin hâlâ arzusunu, da (Kristofer Hivju), ikiheyecanını, coşkusunu yiniz için de terapiye gerek tirmemiş o başlangıç yıllavar diyor bu durumda. rındaki sıcaklığını yaşıyorlar ilk bakışta. Aslında aile içindeki sorunları tetikleYatmazdan önce banyodaki ayna karyen çığ olayı münasebetiyle, genelde erşısında karşılıklı elektrikli diş fırçalarıykeğe yüklenen kurtarıcılık ve ailenin direla diş temizliği yapan çift önceleri gayet ği rolü altında kalıp zırıl zırıl ağlayarak simutlu, memnun gözüküyorlar hallerinden. nir krizi geçiren inkârcı Tomas’ın düştüğü Ama ilerleyen dakikalarında öyle olmadıgülünecek durumları ve zavallılığını vurğını anlayacağımız çiftimiz, çocuklarıyla gularken gitgide o yüce aile kurumunun otelin restoranında öğle yemeğini yerken da altını oyan “Turist”te, çığın yol açtıdenetlenen bir çığ düşmesi olayına tanık ğı bu panik olma, güvensizlik halleri ve oluyorlar daha sonra. olumsuzluk havası, ailenin Mats gibi dostHer ne kadar denetlense de ürkütücü bir larına da yansıyor doğal olarak. Otel görevlisinin zoraki röntgenciliğiyle giderek oluşan tekinsiz atmosferin yayılmasıyla ve Tomas’ın insanlık hali gereği, zaman zaman güdülerine teslim olup karısına yalan söylediğini, hatta onu aldattığını da itiraf etmesiyle, karanlık bir finale varacağını düşündüren film baştaki o mesut aile tablosuna dönüş yapan, tozpembe bir mutlu sona dümen kırıyor. Tatilin son gününde, çoluk çocuk çıktıkları son gezi sırasında, bu kez Tomas ansızın bastıran kar tipi içinde panikleyip yiten karısını bulup kucağında getirerek ailenin direği olduğunu kanıtlıyor bu mutlu finalde. Mesleğe kısa film ve belgesellerle başlayıp 2011’da “Oyun” adlı ilk filmiyle ünlenen İsveçli sinemacı Ruben Östlund’un senaryosunu yazıp yönettiği ve Jacop S. Schulsinger’le birlikte montajını da yaptığı, ailenin 5 günlük kayak tatilini gün gün anlatan, bir yastıkta kocamanın hiç de öyle kolay olmadığını düşündüren, ikinci uzun metrajı “Turist”, seyri içinde bulunduğumuz mevsime de uygun, ilginç bir İsveç yapımı. Çağrıldığı festivallerden ses getiren “Turist”, 2014’ün Cannes’ında da, (Macar filmi “Beyaz Tanrı”nın en iyi film seçildiği) Belirli Bir Bakış bölümünde jüri ödülünü kazanmış, bizde de ilk kez Filmekimi’nde gösterilmişti. 2 saat süresince perdede kurulan gergin bir atmosferle incelikli bir humorun dengelendiği, iyi çekilmiş ve oynanmış, kameraman Fredrik Wenzel’in nefis görüntüleriyle de göz alıcı ve yer yer fantastik bir görsellik kazandırdığı, çok bildik bir klasik müzik parçasının da leitmotiv gibi, tam yerinde ve dozunda kullanıldığı, sofistike, parlak ve kesinlikle görülesi bir film kısacası “Turist”. Önümüzdeki günlerde dağıtılacak olan Oscar ödüllerinde de İsveç’in en iyi film adayı seçilen “Turist”, şimdiye kadar seyrettiğimiz, konu ettiği aile kurumu ve erkeklik halleriyle ödün vermeksizin dalga geçerken, matrak ve rahatsız edici de olabilen, ayın en sevimli ve eğlenceli filmlerinden biri. ‘SELMA, ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ’ BUGÜN BEYAZPERDEDE Özgürlüğe giden yol netmen kategorisinde aday olsaydı bu dalda yarışan ilk siyahi ka87. Akademi Ödülleri’nde en iyi dın yönetmen olacaktı. 2013’ten befilm ve özgün şarkı dalında aday ri Amerikan sinemasında siyahi bir olan Selma (Selma, Özgürlük Yürü Yeni Dalga akımı başladı. Siyayüşü/2014) bugün gösterime girdi. hi sinemanın öncüsü Spike Lee’den 1965’te Alabama’nın Selma kentin(Do the Right Thing/1989) 24 yıl den Montgomery’ye uzanan 87 kisonra Steve McQueen, Lee Danilometrelik yolda, ABD tarihine geels, Ava DuVernay, Ryan Coogçen üç protesto yürüyüşü yapıldı. ler gibi yetkin isimler başarılı filmDr. Martin Luther King liderliler gerçekleştiriyorlar. 86. Akadeğindeki bu yürüyüşler kamuoyunun mi Ödülleri’nde 12 Yıllık Esaret’le olanca dikkatini çekti ve Başkan en iyi yönetmen ödülünü alan ilk siJohnson siyahiler için oy hakkı yayahi sinemacı Steve McQueen bu sasını çıkarmak zorunda kaldı. olguyu Barack Obama’ya bağlıAmerikan İnsan Hakları eylemyor. McQueen’e göre Obama’nın lerinin kilometre taşlarından olan başkanlığı söz hakkı doğurdu, külSelma’dan Montgomery’ye yürüyütürel ırk ayrımını bitirdi, ona göre şü sonunda King, Obama’nın etkisi tartışıolağanüstü bir zalabilir: u Ava DuVernay, fer kazandı. 26 “Başkanlığı bitinözgürlük, direniş, Şubat’ta oy hakkı ce bu tür filmler yapıiçin bu barışçıl yülacak mı” diye sorardayanışma, şiddet, rüyüşe katılan 27 hoşgörü, özveri, saygınlık, ken yeni siyahi kuşağın yaşındaki Jimmie çözmesi gereken en büayrımcılık temalarını Lee Jackson, Alayük sorunun bu olduğubaşarıyla işler. 87. bama polisince dönu vurguluyor. 2013’te vülüp katledildi. siyahilerin çektiği, onlaAkademi Ödülleri’nde Jackson’ın ölümü özgün öykülerini an‘Selma’yla en iyi yönetmen rın Montgomery yülatan 10’dan fazla film kategorisinde aday olsaydı stüdyolar ya da bağımsız rüyüş eylemini tetikledi. Milyonlarbu dalda yarışan ilk siyahi yapımcılar tarafından daca Afroamerika12 Yıllık Esaret, kadın yönetmen olacaktı. ğıtıldı. lı ayaklandı. MalThe Butler (Başkanların colm X gibi şidHizmetkârı), Fruitvale dete karşı olan Dr. King (David Station peş peşe gösterime girdi. Uzun süredir Amerikan sineOyelowo) “Jimmie’yi hükümet masında olan siyahilerin filmleriöldürdü, her gün özgürlük adıne destek verilmiyordu. Bu filmna Vietnam’da milyonlarca dolar ler artık Sean Penn, Ophray Winfharcayan hükümet, kendi halkını rey (Precious, Selma), Brad Pitt burada, Amerika’da öldürdü” di(12 Yıllık Esaret, Selma), Forest yerek açıklama yaptı. Siyahi kadın yönetmen Ava Whitaker (Fruitvale Station), Will DuVernay epik dramında deSmith gibi yıldızlarca desteklenirin devletin işleyişini de vurguyor. TV yıldızı Ophray Winrey, lar. King’le uzlaşamayan Johnson, Selma Özgürlüğe Yürüyüş’ün hem FBI’yı (Federal Soruşturma Büroyapımcısı hem oyuncusu. Bütçesi su) devreye sokar. Belge görüntü2 milyon dolar olan siyahi komedi lerle, yerel şarkıları harmanlayan Kevin Hart: Let me Explain, 5 günDuVernay, gerçekçi, klasik bir an de 17 milyon dolar kazandı. latımla izleyiciyi etkileyip düşünLee Daniels (The Butler) yeni kudüren bir yolculuğa çıkarır. şağın en büyük açığının sanatsal yaBaşkan Kennedy suikastını, pım, yaratıcı sinema olduğunu düşüMalcolm X’in öldürülüşünü gören nüyor, ona göre genç kuşak eskileKing “Her beyaz yasa adamı terin yanlışlarını yapmamalı. Daniels rör saçıyor, her beyaz politikacı iyi tanıtım yapmanın, kendi öykülesiyahi nefreti aşılıyor, her beyaz rini anlatmanın önemini vurguluyor. din adamı iyi beyazı, kötü siyahi Ryan Coogler (Fruitvale Station) yi anlatıyor” diyerek tüm karadeizleyicinin özdeşleşebildiği karakrilileri eyleme çağırır. terlerin anlatılması gerektiğini savuAva DuVernay, özgürlük, direnuyor. Son yıllarda Hollywood’da niş, dayanışma, şiddet, hoşgörü, özsiyahi oyuncuların (Chiwetel Ejiveri, saygınlık, ayrımcılık temalaofor, İdris Elba, Lupita Nyongo, rını başarıyla işler. 87. Akademi Carmen Ejogo, David Ojelowo) Ödülleri’nde Selma’yla en iyi yösayısı da artmakta. ASLI SELÇUK 10 günde 300 bin seyirci le izlediğim Rotterdam Festivali’ni vazgeçilmez ROTTERDAM Festivalkılan temel özellikler neden dönerken, sinemanın sesine dir? Hiçbir moda akımın yeterince kulak vermiyoruz dietkisinde kalmadan, önyarye düşünüyorum… Ve hemen gısız bir sinema merakıyla Mustafa Kemal’in sinemaykotarılıyor olması. Ve tabii, la ilgili sözleri takılıyor aklıma. festivalin en önemli desZaman zaman anımsanmasında teği, yaş ortalaması yıllar yarar olan bu sözler, sapla saiçinde yükselmeyen on binmanın bilinçli olarak birbirine lerce meraklı seyirci kitle“Métamorphoses” karıştırıldığı günümüzde, mutsi… On gün boyunca yaklaka tekrar üzerinde durulması laşık 300 bin koltuk dolu Önyargısız bir sinema köktenci inkılapları sayesingereken bir görüşü ifade ediyor: durma başarısının ötesinmerakıyla kotarılan festivalin de, bu dikkatli, çoğu genç de, kadın/erkek, genç/yetiş“Sinema öyle bir keşiftir ki, bir gün gekin, herkesin sinemaya gideen önemli desteği, yaş lecek barutun, elektriğin ve kıtaların keşizleyicilerin yönetmenlerbilmesininin önü açılmıyor finden çok, dünya medeniyetinin cephele yapılan söyleşilere ve ortalaması yıllar içinde muydu? 20. yüzyılın ilk yarısini değiştireceği görülecektir. Sinema, değerlendirme oylayükselmeyen on binlerce seyirci film dünyanın en uzak köşesinde oturan insan sında Türk sinemasına yetemasına katılımları da ayrırince yatırım yapılmamış olkitlesi. Çoğu gençlerden oluşan ca kayda değer. ların birbirlerini tanımalarını, sevmeleriması, verilen ivmenin cılız ni temin edecektir. Sinema, insanlar araÖrneğin, aşkın kutizleyicilerin yönetmenlerle sallığını her tür kutsallısındaki görünüş ve düşünüş farklılıklarını kalması kuşkusuz tartışılabiyapılan söyleşilere ve film ğın üstüne koyan Fransilecek, insanlık idealinin tahakkukuna en lir ama düşünme, yaratma ve kendini ifade etme özgürlükdeğerlendirme oylamasına sız yönetmen Christopbüyük yardımı yapacaktır. Sinemaya laleri kadar, kütüphaneye, mü he Honoré’nin alt başlıyık olduğu yeri vermeliyiz…” katılımları da ayrıca kayda zeye, sinemaya, tiyatroya giğı “Erkekler, Kadınlar ve Ve en önemlisi, Cumhuriyet döneminin değer. derek kültürünü geliştirme Tanrılar” olan son filmi özgürlüğü de, ilk Cumhuri“Métamorphoses”un bir yet döneminin kutsal değersahnesinde, birbirini arzulayan iki gencin, leri arasında yer almıyor muydu? bomboş bir ibadet mekânında yerdeki yumuBugün, Rotterdamlı ortaokul ve lişak halılar üzerinde sevişmelerini, Rotterse öğrencilerinin, festival filmlerini izledam Festivali izleyicileri hiç ama hiç yadırmek için daha ilk günden öğretmenleriygamıyorlar; inançlarımıza saygısızlık edildi le birlikte uzun kuyruklar oluşturduklademiyorlar. Ne mutlu onlara! rını görünce, Hollanda adına seviniyor, Festivalde bu yıl Türk sinemasının tek örTürkiye’de giderek artan sanat düşmanneği olan, Almanya’da eğitim almış genç lığını düşününce de üzülüyorum. Yasakyönetmen Cem Kaya’nın Yeşilçam filmlelayıcı zihniyetin giderek egemen oldurini ele aldığı belgesel çalışması “Remake, ğu bir toplumda, baskıcı dinsel eğitimden Remix, RipOff”un, sosyal ve siyasal yaşageçen kuşakların, bırakın tiyatroyu, edemımızın özüne içeriğiyle doğrudan değinbiyatı, felsefeyi ya da klasik müziği, sine mese de, en azından adıyla mizahi bir gönmaya bile ne kadar kuşkuyla, hatta düşdermede bulunduğunu düşünenler bile çıkamanca yaklaşacakları ortada değil mi? bilir: “Yeniden Yap, Yeniden Harmanla, Yaklaşık 30 yıldan bu yana keyifHortumla”… MEHMET BASUTÇU 44. ROTTERDAM FİLM FESTİVALİ’NİN ARDINDAN C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle