21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 2015 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÇGD’Den Cumhuriyet’e iki öDül 7 Küçükkaya ve Mısır, Türkiye’den yayın yapan Müslüman Kardeşler yanlısı TV’lerin yayınlarına tepkili Kart’a ödül ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), 2014 yılının başarılı gazetecilerini açıkladı. Gazetemiz Haber Merkezi Müdürü Aykut Küçükkaya “Hüseyin Avni Paşa Korusu ve Köşkü Gerçeği” başlıklı haberiyle Mustafa Ekmekçi Haber Ödülü’ne layık görülürken gazetemiz karikatüristi Musa Kart da 2014’teki tüm çalışmalarıyla yılın çizeri ödülüne değer görüldü. ÇGD Özel Onur Ödülü ise Soma’da maden faciasından sağ kurtulduktan sonra ambulansta sedyeye yatırılırken “Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin” diyen Murat Yalçın ve son anda faciadan kurtulan, faciada ölen ağabeyi Nuran Yankın’ın cesedini taşıdığı battaniyeyi “ihtiyacı olan başka biri kullanır” diyerek Kızılay’a iade eden, Ahmet Yankın şahsında tüm emekçilere verildi. ÇGD Dayanışma Ödülü için ise direnişteki Maltepe Hastanesi taşeron işçileri değer görüldü. ÇGD’den ödül alan diğer gazeteciler şöyle: Haber Ödülü Tunceli’nden TOKİ Zengine Çalışıyor haberiyle DHA’dan Ferit Demir’e, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü Birgün’den Zanlının TeKüçükkaya lefonundan AKP’li Vekil Aranmış haberiyle Uğur Koç’a, Rafet Genç Haber Ödülü Hürriyet’ten THK’de Yolsuzluk haberiyle Nurettin Kurt’a, Behzat Miser Haber Ödülü Yurt’tan Suruç’ta Çocukların Kardeşlik Maçı haberiyle Seda Bugari’ye, İzzet Kezer Fotoğraf Ödülü Yurt’tan Eylem Yapan Yatağan İşçilerine Polis Şiddeti fotoğrafı ile AlKart tan Burgucu’ya, Fotoğraf Ödülü DHA’den Başbakan Sevinci fotoğrafı ile Ümit Kozan’a, Röportaj Ödülü Milliyet’ten IŞİD Militanı Türk Çocuk haberiyle Ömür Ünver’e, Mahmut Tali Öngören Televizyon Programı Ödülü CNN Türk’ten Ölüm Yolunda Ezidiler çalışmasıyla Göksel Göksu ve Caren Emre Kınacı’ya, Selçuk Altan anısına verilen Televizyon Haber Ödülü HaberTürk’ten IŞİD’den Kaçan Ezidiler ile Anıl Ergin ve Volkan Nakiboğlu’na, Televizyon Programı Ödülü Kanal D’den 5N1K programının Gazze ve Maden bölümleriyle Cüneyt Özdemir ve Kenan Taş’a, Televizyon Belgesel Ödülü NTV Pasaport Programı’nın Sınırda Savaş bölümünüyle Mete Çubukçu’ya, İnternet Medyası Ödülü BBC Türkçe’den Çağıl Kasapoğlu’na verildi. İstanbul’dan ölüm çağrısı Muammer Katledilişinin 25. yıldönümünde memleketi İbradı’da kültür evi açıldı DUYGU GÜVENÇ ANKARA Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın yaşamını yitirmesinin ardından Arap dünyasında dengelerin değişmesini bekleyen Müslüman Kardeşler, İstanbul’dan harekete geçti. İstanbul’dan yayın yapan Mısır Aan, Rabia ve Al Şark başta olmak üzere birçok yayında Mısır’da mart ayında düzenlenecek olan yatırım zirvesi öncesinde yabancılara ülkeyi terk etmeleri çağrısı yapıldı; polis ve askerlerin öldürüleceği duyuruldu. Kral Abdullah ölmeden önce Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’ye destek vermek amacıyla 1315 Mart’ta Sharm el Sheikh’te Yatırım Zirvesi yapılması kararlaştırılmıştı. 1012 milyar dolarlık yatırımcının beklendiği zirve için 120’den fazla ülkeye davet yollanırken, başta Sina olmak üzere Mısır’da son dönemde şiddet yeniden tırmandı. Sina’daki saldırının ardından, Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları, terörist Sina’daki saldırının arama “O kadar güçlü bir örSiSi dından üst düzey güvengüt ki bazı ülkelerin liderletürkiye’yi ri de İhvancıdır ve bu ülkelik toplantısı yapan ve terör karşıtı askeri birler Mısır’ı rahat bırakmayaSuÇlADI lik oluşturan Sisi, Müslücak” dedi. Arap dünyasında man Kardeşler’i suçladı. AKP’nin devamı olduğu MilSisi, “dünyanın en güçlü terör örli Görüş, İhvan’ın kolu olarak biliniyor. gütü” olarak tanımladığı Müslüman İstanbul’dan yapılan bu yayınlar, bir Kardeşler’e destek veren ülkeler olzamanlar Türkiye’nin Danimarka’ya duğunu söyledi. Sisi, açıklamasında karşı Roj TV konusundaki tutumunu doğrudan Türkiye’nin adını anmadı akıllara getirdi. Aksoy’u özlemle andık Yurt Haberleri Servisi Antalya’da 31 Ocak 1990’da silahlı saldırı sonucu katledilen hukukçu ve siyaset adamı Prof. Dr. Muammer Aksoy, ölümünün 25. yıldönümünde memleketi Antalya’nın İbradı ilçesinde düzenlenen törenle anıldı. CHP’li İbradı Belediyesi tarafından yaptırılan Muammer Aksoy Kültür Evi de açıldı. İbradı ilçe merkezinde düzenlenen törene CHP Milletvekili Gürkut Acar, İbradı Belediye Başkanı CHP’li Serkan Küçükkuru, Muratpaşa Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Cephaneci, CHP İl Başkanı Cavit Arı, ADD Antalya Şube Başkanı İbrahim Daş, ADD İbradı Muammer Aksoy Şubesi Başkanı Mehmet Albayrak, ADD ve TGB üyeleriyle yurttaşlar katıldı. Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından Muammer Aksoy Kültür Evi’nin açılışı yapıldı. Muammer Aksoy Kültür Evi toplantı salonunda devam eden anma programında konuşan CHP’li Acar, Aksoy’un cumhuriyet ve demokrasinin savunucusu olduğuna dikkati çekerek “Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan, Muammer Aksoy gibi birçok arkadaşımızın ortak değeri ulusal bağımsızlıktı. Laiklik olmadan ulusal bağımsızlıktan söz edilemez. Bu insanlar laik cumhuriyeti savunan düşünceleri yüzünden katledildi” dedi. Mevcut iktidarın akıldan ve bilimden yoksun olduğunu savunan Acar, “Vahiylerle ülke yönetiyorlar. Yaptıkları yolsuzlukları parmak çoğunluğuyla kapattılar” dedi. ilan edilirken, İstanbul’dan yayın yapan Müslüman Kardeşler yanlısı televizyonlarda da şiddet ve öldürme çağrısı dikkat çekti. Bunlardan Dubai’den yayın yapan Al Aan’dan farklı olarak İstanbul’dan yayın yapan Mısır Al Aan (Şimdi Mısır) adlı kanalda yapılan yayında sunucu, “Onun güvenlik görevlililerini öldürün. Görevlilerin eşlerine söylemek durumundayım, kocanız öldürülecek. Bugün olmazsa, yarın ya da bir sonraki gün öldürülecek. Size söylemem lazım, eğer gösteriler mart ayına kadar bu şekilde devam ederse, Kirli Köpek’in (Sisi) yarattığı mart konferansı başarısız olacak. Kral Abdullah’ın ölmesiyle Sisi’nin omurgası kırıldı” diyor. Yayında Müslüman Kardeşler üyelerine gösterilerine devam etme çağrısı da yapan sunucu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Siz devrimciler lütfen devam edin. Asker sokaklarda olduğu zaman dünyanın gözü önünde daha çok kaos olacak. Görevliler devam edemeyecek. Onları öldürün. Katil başkan etkilerine bakmadan öldürme talimatı verdikçe, siz de onları öldürmelisiniz. Görevlilerin eşlerine ve çocuklarına söylüyorum. Kocalarınız ölecek, çocuklarınız yetim kalacak.” Bu yayınlar Kralın ölümüyle birlikte Müslüman Kardeşler İhvan yanlılarının “direnişe yeniden geçmesi” olarak yorumlanırken, Rabia kanalında da Mart ayındaki zirve öncesinde yabancılara ülkeyi terk etmeleri çağrısı yapıldı. Müslüman Kardeşler’in iktidara gelişinin sembolü olan 25 Ocak ile birlikte yeniden gösteriler düzenlenirken, Mısır medyasının bu gösterilere yer vermemesi nedeniyle gözler Türkiye’den yayın yapan kanallara çevrildi. Bu kanallar arasında ayrıca Mükemmilin, Şark gibi çok sayıda yayın kuruluşu da yer alıyor. Mükemmilin kanalında ise “Eylemcileri öldüren polislere istediğinizi yapın ama ailelerine dokunmayın” gibi çağrıların yapıldığı belirtildi. Okurlardan kısa kısa Bu haberin Foto Galeri’de ne işi var Ermeni sorunu yeterince işlenmedi 1990’ların başından beri okuyucusu olduğum Cumhuriyet gazetesinde, içinde bulunduğumuz dönemin en önemli sorunlarından biri olan “Ermeni soykırımı” iddialarına yönelik son gelişmelere yeterince duyarlılık gösterilmediğini düşünüyorum. Konunun ülkemizin kronik bir sorunu olması yanında ülke içinde yeterince duyarlılık gösterilmediği, ülke dışında ise insanlarımızın ve ülkemizin “suçlu” olarak gösterilmeye çalışıldığı (algı oluşturulduğu) bir konjonktürde, bugünkü Cumhuriyet gazetesinde sadece “güncel” bölümünde Doğu Perinçek ve arkadaşlarının Strasbourg’a gidecekleri yolundaki haberi yeterli bulmuyorum. Bu günlerde, özellikle yurtdışında konferansını izleme fırsatı bulduğum Sayın Hocam Türkkaya Ataöv’ün yazılarını gazetemizde görmek istiyorum. Bu mahkeme tek başına ne Doğu Bey’in ne de Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesinin sorunudur. Hükümet ne yazık ki “üç maymun”u oynarken, umudumuz olması gereken CHP’den herhangi bir destek ya da kararlı tutum görebilmiş değiliz. Ben bu yaşananları ülkemizde “sol”un devam eden bir hastalığı olarak görüyorum. Adeta iktidara gelmemek ve ebedi muhalefette kalmak için yemin edilmiş gibi. Benzer durumu ne yazık ki Charlie Hebdo davasında Cumhuriyet gazetesine özellikle sol kesimce (partiler, gazete ve televizyonlar...) yeterince sahip çıkılmamasında gördük. Sol’un bu kadar kendi içinde birbirine cephe almasını içinde yaşadığımız koşullarda “zul” görüyorum. Ülkemin geleceğine umutla bakmayı sürdürmekle (geleceğe umutla bakmada Cumhuriyet gazetesinin büyük katkısı olduğunu belirtmekle) beraber ülkemin bu çok önemli davasına yeterince duyarlı olunmamasını içime sindiremiyorum. Saygılarımla. Adnan Kaplan l Dostları mezarı başında AİHM Raporu: İfade Özgürlüğü’nde Vahim Tablo Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2014 Raporu Türkiye için olumlu yargılar, saptamalar içermiyor. Rapor Türkiye’nin ifade özgürlüğü açısından en çok mahkum edilen ülke olduğunu ortaya koydu. İfade özgürlüğünü ihlal devalarının yarısından fazlası Türkiye kaynaklı. 2013 yılında 9 ihlalden sorumlu tutulan Türkiye, 2014’te 24’e yükseldi. 47 davanın 24’ünde Türkiye yargılandı ve haksız bulundu. Gerçekte insan hakları ihlalleriyle ilgili başvuruların Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı nedeniyle azalması da AİHM’nin iş yükünü azalttı. 2013 yılında 10.950 olan başvuru sayısı 2014’te 9.488’e indi. AİHM geçen yıl 47 Avrupa ülkesinde ifade özgürlüğünün ihlali konusunda toplam 47 karar açıkladı. Türkiye 24 ihlal kararıyla Rusya ve Ukrayna’yı geride bıraktı. 2013 yılında ise Türkiye, 9 ayrı davada ifade özgürlüğü hakkının ihlali nedeniyle tazminata mahkum edilmişti. Bu azalmanın insan hakları ihlallerinde bir azalmayı değil, başvuruların AYM’den geçmesi zorunluluğu nedeniyle olduğu da dikkate alınmalı. AİHM’nin 2014 yılında toplam 896 karar açıkladığı raporda yer aldı. Hakkında en fazla karar açıklanan ülkeler sıralaması şöyle: Rusya (129), Türkiye (101), Romanya (87), Yunanistan (54), Macaristan (50), İtalya (44) ve Ukrayna (40). 2014 yılında Türkiye’ye açılan davalardan 45’i “özgürlük ve güvenlik hakkının” ihlali, 31’i “adil yargılama hakkı”, 24 dava ise“ifade özgürlüğünü ihlal” ile ilgiliydi. Rapor ne gösteriyor? Tek bir şeyi gösteriyor. Türkiye’de özgürlükler tehdit altındadır; adil yargılama giderek hayale dönüşüyor; ifade özgürlüğü de her geçen yıl artan ve ağırlaşan bir baskıyla karşı karşıyadır. Bu durum ülkemizin nereye doğru gittiğini yeterince göstermiyor mu? Merhaba, “Kızının çıplak pozlarını gören baba intihar etti” haberi, bir haber olarak yer alabilir... Ancak böyle bir haberden “fotogaleri” çıkarmak yakışıyor mu size? Lütfen üç beş tık fazla alacağız diye böyle skandal hatalar yapmayın... Yoksa, fotogaleri pespayeliğini yapan gazetelerden ne farkınız kalır! Hakan Gönenli Abdi İpekçi İstanbul Haber Servisi Şişli Maçka’daki evinin yakınlarında uğradığı silahlı saldırı sonucu 36 yıl önce yaşamını yitiren Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı. Abdi İpekçi için dün sabah mezarı başında anma töreni düzenlendi. Törene İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi İzet’in yanı sıra Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ile çok sayıda yakını ve gazeteci dostu katıldı. Nükhet İpekçi İzet, “Biz o yolun ilk yarısını, 35 yılı geçirdik, 36 yıla girdik. Yolun o ilk yarısında resmi bir meçhul durum, belirsizlik vardı. Resmi örtbas etme, resmi cezasızlık vardı. Fakat bu ikinci 35 yılda daha farklı yerlere gitmenin umudunu dile getirmek zorunda hissediyorum kendimi” dedi. Bila ise “İpekçi, bizler için sadece bir basın şehidi değil, aynı zamanda bir demokrasi şehididir” diye konuştu. Sazak da Osmanlıca dersi tartışmalarına atıf yaparak, “Türkçe mezar taşlarına baksalar orada pek çok suikast kurbanı gazeteci ve nice ustamız yatıyor. Osmanlıca değil Türkçe mezar taşları okunsa çok daha anlamlı olur diye düşünüyorum” dedi. unutulmadı İnternet sitesine öneriler Okurumuz Burak Demir’in internet sitemiz ve gazete ile ilgili dikkate alınmasında yarar olduğunu düşündüğüm önerilerini özetleyerek aktarıyor, ilgisine teşekkür ediyorum. 1 Cumhuriyet’in web sayfasında yer alan haber başlıklarında ve bazı haberlerin görsellerinde “tık almak” adına haberle pek ilgisi olmayan, haberle ilgili çok sınırlı, magazin unsuru şeyler görüyorum. Basılı halindeki Cumhuriyet’in haber dili, özeni vs. unsurları bizim, okurların aynı şeyleri Cumhuriyet sitesinden de beklemesine yol açıyor doğal olarak. 2 Tıklamalar bıktırabiliyor. Mesela, sosyal medyadaki bir takipçiniz haberinizin videosunu izlemek için; o sosyal medyadaki gönderiye tıklıyor, oradan haber içindeki bir bağlantıya tıklıyor, ardından da videoyu başlatmak için tekrar tıklıyor. Bir yerden sonra tıklamayıp siteyi de terk ediyor olabilir okuyucularınız. 3 Cumhuriyet’in Twitter sayfasında profil altında birçok hesabın kullanıcı adı yazılı, ancak o hesapların çoğu çok uzun vakitlerdir kullanılmıyor. Öncelikle o kullanılmayan hesaplar kaldırılmalı. Değerli haberler yapan önemli muhabirleriniz var. O değerli haberlerin çok okunması için sosyal medyayı etkin kullanabilirsiniz. Cumhuriyet’in Twitter sayfası, haberi şöyle paylaşmalı: “Sinan Tartanoğlu’nun haberi olsun mesela Sinan Tartanoğlu’nun haberi: ‘YÖK’ün yolu külliyeden geçiyor’ ” Bu şekilde hem haberi kimin yaptığını okur direkt görecek, hem de muhabirle okuyucu hemen etkileşime geçecek. Muhabirin takipçi sayısı arttığında gazetenin de okurunun artma ihtimali olacak. 4 Web sayfanızdaki birkaç habere sosyal medya ile müdahale etmeye çalıştım. Bir haberin başlığı ve haber metni arasında alaka yoktu; uyarım sonucu başlık değişti. Bir haberde de kadınların medreseden diploma tarzı bir şey aldıkları haber, dil Cumhuriyet’in dili değildi. Haber girişinde kadın, haber devamında bayan… Haber kopyala yapıştır ile konmuştu siteye, belliydi. Uyarım sonucu o da değişti. Bu kadar şeyi düz bir metne yediremediğimi madde madde yazdım. Umarın üslubumda bir sorun yoktur. Varsa da özür dilerim. Kolay gelsin… Burak Demir Merhaba, son yıllarda özellikle, gazetenin ikinci sayfasına çok fazla reklam alınır oldu. Artık orada yazı gördüğümüzde şaşırır hale geldik neredeyse. Eskiden gazetenin ikinci sayfaya reklam almamak gibi bir geleneği vardı. Bu değişmiş olabilir, fakat bu kadar fazla reklam alınacaksa keşke Olaylar ve Görüşler sayfası içeriye taşınsa da biz de orada yayınlanacak yazıları okumaktan çok fazla yoksun kalmasak. Teşekkürler. Cihan Yörükoğlu Olaylar ve görüşler sayfası Ronaldo’nun sözleri öyle değil İnternet sitenizde okumuş olduğum ve altta linkini verdiğim haberdeki video için bir uyarıda bulunmak istiyorum. Videoda Ronaldo’nun bir röportajından kesit verilmiştir. Bu konuşmalarda Ronaldo Paris’teki saldırı hakkında tek bir kelime bile etmemektedir. Konuşma tamamen Ronaldo’nun profesyonel hayatıyla ilgilidir ve kendi deneyimlerinden bahsetmektedir. Alt yazılar tamamen uydurulmuştur. Portekiz’de üniversite eğitimi görmüş ve Portekizce dilini bilen biri olarak sizi bu konuda uyarmak istedim. Ayrıca bir Cumhuriyet gazetesi okuru olarak böyle bir haberi teyit etmeden sitenize koymuş olmanız beni hayal kırıklığına uğratmıştır. İyi çalışmalar Saygılarımla. Cem Erol Okur Temsilcisinin notu: Çeviri hatası kabul edilemez. Arkadaşların umarım makul bir açıklaması vardır. Başka kaynaklardan alınan haberler iki kez kontrol edilmelidir. Merhabalar, Konya ili İçeri Çumra kasabasında yaşamaktayım. Gazetenizi internetten takip etmekte ama şehire gidince de fırsat buldukça gazete almaktayım. Aynı şekilde 25.01.2015 günü Konya garı önünde bulunan büfeden gazetemizi almak istedim. Büfe çalışanının cevabını aynen aktarıyorum: “O gazete kapandı, 1 haftadır gelmiyor.” Konya’da neden gazetemiz ile ilgili böyle bir söylenti olduğu konusunda bilgi almak istiyorum. Saygı ve sevgilerimle. Emil Boztepe Gazeteyi engelliyorlar Arşivden yararlanmak neden bu kadar zor İsmim Barış Çatal. Düzce Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü’nde öğretim görevlisiyim. 2027 Aralık 2014 tarihleri arasında cumhuriyetarsivi.com web sayfasından hem abonelik hem de pdf paketi satın aldım. Yaptığım bir araştırma için kullandığım arşivde aboneliğimin başladığı tarihte ulaşabildiğim içeriğe, 26 Aralık 2014 Cuma günü erişemedim. Bunun üzerine cumhuriyetarsivi.com sayfasının kendi arayüzü üzerinden iki mesaj yolladım, fakat yanıtlamadılar. Ardından bu hizmeti yürüten şirketi iki kez aradım ve bu durumu açıklayan telefon konuşması yaptım. Bana herhangi bir şekilde bilgilendirici yanıt vermediler. Son olarak ise 14 Ocak 2014 tarihinde Facebook hesaplarına mesaj yolladım. Beni yine bilgilendirmediler. Açıkçası bu tutumu bu hizmeti veren şirkete yakıştıramadım. Sizinle organik ilişkileri olup olmadığını bilmiyorum. Ama bu, ne herhangi bir iş ahlakına ne de Cumhuriyet gazetesinin adına yakışıyor. Bu konuyla ilgilenirseniz ya da ilgilenen birime bu iletiyi/problemi yönlendirirseniz ve bana yardımcı olursanız çok memnun olurum. Saygılarımla... Öğr. Gör. Barış Çatal mustafa Suphi ve yoldaşları için... İstanbul Haber Servisi Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP), Türkiye Komünist Partisi (TKP)’nin kurucusu Mustafa Suphi ve yoldaşlarını katledilişlerinin 94. yılında gerçekleştirdikleri etkinlikle andı. Haliç Kongre Merkezi’nde dün gerçekleştirilen anma, saygı duruşu ve enternasyonal marşı’nın hep bir ağızdan okunmasının ardından başladı. HTKP MK üyesi Erkan Baş, “Mustafa Suphi’lerin yolunda mücadelemiz sürecek” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle