15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 26 Kasım 2015 EDİTÖR: ZEKİ TEZER TASARIM: SERPİL ÜNAY Rusya Türk mallarının girişini durdurdu TİCARET DURMA DA NOKTASIN ekonomi 7 Uçak krizinin ekonomik etkileri beyaz et alımının durdurulmasıyla başlarken, ihraç mallar ‘sayım’ gerekçesiyle Rusya’ya sokulmuyor. Tur satışları tek tek duruyor ürkiye’nin Rus yapımı SU24 tipi savaş uçağını “hava sahası ihlali yaptığı” gerekçesiyle düşürmesinin iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere de önemli yansımaları da gündeme gelmeye başladı. Rusya Başbakanı Medvedev “Rus uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi ortak projelerin rafa kaldırılmasıyla sonuçlanabilir” açıklamasının ardından, önce beyaz et alımını durdurduğunu açıklayan ülkeye, aslında hiçbir Türk ürününün girişinin yapılmadığı belirtildi. Türkiye’nin ikinici büyük ticaret ortağı ve en çok ihracat yaptığı yedinci ülke konumundaki Rusya ile ekonomik ilişkiler bıçak sırtında bir konuma geldi. Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesinin Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ve insani ilişkiler dahil olmak üzere çok iyi olan ilişkileri zayıflatacağını ve verdiği hasarın düzeltilmesinin zor olacağını söyledi. Medvedev, bu hasarın birçok önemli ortak projenin dondurulması ve Türk şirketlerin Rusya pazarındaki konumlarını kaybetmelerine de sebep olabileceğini belirtti. Reuters’ın haberine göre de tüm Türk mallarının Rus gümrüklerine girişi durdu, mallar gümrüğe kabul edilmiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Rusya ile gerilen siyasi ilişkilerin ardından, tüm Türk mallarının Rus gümrüklerine girişinin durduğunu, malların gümrüğe kabul edilmediğini söyledi. Dalgakıran, “Türkiye’nin Rusya’ya 800 milyon dolar olan makine ihracatı, Rusya ekonomik krize girdikten sonra zaten 300 milyon dolara düşmüştü” dedi. Öte yandan Rus Interfax Haber Ajansı’nın geçtiği habere göre Rusya, Türkiye’den satın aldığı beyaz et alımını 1 Aralık itibarı ile durdurduğunu açıkladı. Türkiye’nin Rusya’ya yaptığı önemli ihraç kalemlerinden birini de beyaz et oluşturuyor. Geçen yıl Rusya’ya 16 milyon dolarlık tavuk eti ihraç edildi. Bu rakamın, 2015 sonu itibarıyla 23.5 milyon doları bulması bekleniyordu. Rus tur şirketlerinin birbiri ardına satışları durdurduğunu açıklaması üzerine turizmde sektör temsilcileri konunun ciddiyetine dikkat çekti. Sektör temsilcileri, Rus turistlerden sağlanan yıllık 4.5 milyon turistten 4 milyar dolar seviyesindeki turizm gelirlerinin 2 milyar dolara inebileceği uyarısında bulundu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da Rus vatandaşlarına Türkiye’yi ziyaret etmemeleri tavsiyesinde bulundu. Rusya’nın Türkiye’ye tur düzenleyen en büyük şirketlerinden Natalie Tours, Türkiye’ye tur satışlarını geçici olarak durduracağını açıkladı. Öte yandan, Rusya ile gerilimin devam etmesinin, inşaat ve müteahhitlik sektörü açısından da önemli kayıp yaratabileceği belirtildi. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün’ün verdiği bilgiye göre; Türk firmaları 2014’te Rusya Federasyonu’nda toplam tutarı 3.9 milyar doları aşan 47 proje üstlendi. Bu yılın ilk dokuz ayında ise toplam 2.3 milyar dolar tutarında 8 proje üstlenilirken; ortalama proje bedeli 80 milyon dolar seviyesinden 300 milyon dolara çıktı. l Ekonomi Servisi ‘Haklı ama krizin pençesinde’ ore savaşından bu yana ilk uçağının düşürülmesinin sıcak öfkesi içindeki Putin’in, Rusya’nın çıkışlarını biraz daha serinkanlı değerlendirmelere bırakmaya çalışalım... Sonuçta Türkiye’nin haklılığına tanıklık eden, NATO, ABD, AB sözcülerinin Türkiye’nin sınırlarını koruma haklılığının altını çizdikten sonra ‘ama’lı vurgulamaları, değerlendirmeleri de düşündürücü... Kuşkusuz değişen dünya dengeleri, düya çapında terör eylemleri dehşetiyle odak yapılmış IŞİD’le savaş önceliği, büyük Ortadoğu krizi, sıcak IrakSuriye bataklıkları ekseninde çok geniş ittifaklara acil gereksinim ortadayken.. NATO üyesi Türkiye’nin, Rus uçağını düşürmesi ile ortaya çıkan krizden kaygı duyulması da çok doğal, kaçınılmaz... Putin, yaşanan en sıcak saatlerde Türkiye’nin konuyu NATO’ya taşımasına karşı “Bizi sırtımızdan vurdular” tepkisini boşuna koymadı... NATO, ABD, AB sözcülerinin Türkiye’nin ilk sunduğu gelişmelere ilişkin kanıtlarla “Türkiye’nin sınırlarını koruma hakkını” tanımak zorunda kalmaları başka, üstlerine yüklenen rol, sorumluluk çok başka... Tükiye’nin sınırlarının ihlal edildiği gerçeğinin onayının hepsinin sırtına yüklediği sorumluluklar var... ‘Ama’ sözcüğünün arkasından altı çizilen vurgulamaların noktası, virgülü, dozu.. yükümlülüklere ilişkin ortak sorumluluk, kararlılık üstlenme anlamına da geliyor. “Haklılık” vurgulaması ile Türkiye rahatlatıldıktan sonra, kendi yükümlülüklerine ilişkin sorumluluk almamaya yönelik eğilimler açığa çıkıyor... HHH IrakSuriye bataklıklarında, tarihe yazılacak en kanlı terör örgütü eylemleriyle birlikte IŞİD’in kuruluşunu ilan ettiği; aynı zamanda İslamcı en radikal, fanatik yorumlarla beslenen dünyayı ele geçirme iddiasındaki ‘İslamcı Devlet’in yıkılması, yok edilmesi gerekliliğinde çok farklı çıkarlar, hesaplarla zar zor bir geniş cephe oluşturulabilmişken.. Esad cephesinde Rusya ve İran’ı kenetleyecek, tam da Paris bombardımanı sonrası çok daha anlamlı (ortak düşman) ittifak noktasına gelinmişken “ABDAB, NATO’yu ters cephede yol ayrımına sürükleme riski de nereden çıktı?” havasında, dostça, inceden inceye serzenişler, uyarılar var... Beklenmeyen demeyeceğim ama istenmeyen karşı karşıya gelişle ilgili hem Rusya’ya hem de Türkiye’ye yönelik uyarılar, yine çıkarlarla ayrışan tonlar ve renklerde şekilleniyor... Savaşın eşiğinde, ama henüz çıkılamaz biçimde içinde olmadığımıza mı sevinmeliyiz? Bir adım ileri giderek, yandaş medya korosunun çok yüksek sesle, aynı zamanda Rusya’yı tahrik edebilecek tonlarda, “Sınırlarımızı ihlal etmekle açığa düşen Rusya’ya bize yakışan dersi verdik. Nasılsa 10 galibiz. Bundan sonrasında uzlaşmaya yönelik gerekli adımları atarız..” havasına mı girmeliyiz? Tıpkısının aynısı Rusya tarafından gelen öfkeli çıkışlar da aynı havalarda... “Önce bize yapılan haksızlığın hesabını sorarız.. Sonrasında bizim de Türkiye ile savaşa girmek gibi bir niyetimiz yok..” içeriklerinde... Bizim cephenin ortak sorumluluklu tarafları ABDABNATO baştan aklı başında arabuluculuk rollerini benimsediler... Bir an önce iki tarafı uzlaşma masasına oturtabilmenin yollarını aramanın ötesinde, IŞİD’e karşı ortak savaş cephesinin kırılmaması için kararlılıklarını vurgulayıp durmaktalar... “Gerisi sizin aranızda çözülecek sorunlar..” demeye getiriyorlar... Sözün özü Türkiye ile Rusya taraflarını yakan krizin çözümünde anlamlı katkıları söz konusu olamayacak... Saray’ın çiçeği burnunda kurdurduğu yeni Davutoğlu Hükümeti’nin sorumluluğu ön planda, atacağı yeni adımlar önemli. İktidarlarının, daha doğrusu Türkiye tipi başkanlığı bir an önce gündemimize dayatmaya hevesli Liderliğin, Türkiye’nin haklı olduğu, ama krizin pençesine düşürüldüğü, TürkiyeRusya uyuşmazlığında yeni çözüm reçeteleri, çıkışları ne olacak? K T Tansiyon düşürülmeli Düşürülen Rus uçağı ile ilgili açıklama yapan özel sektör temsilcileri sorunun ilişkilere zarar verilmeden diplomasi ile çözülmesini istedi. TürkiyeRusya İş Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, Rusya ile tansiyonun düşürülmesi gerektiğini söyledi. Özilhan, “İki ülke birbirine çok yakın. Ekonomik ilişkiler yoğun. Siyasi ilişkiler yoğun. Dost iki ülke. Böyle bir hareket ilişkileri geriyor. Herkesin belirli bir olgunlukla davranıp tansiyonu düşürmesini tavsiye ediyoruz” dedi. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Rusya’nın Türkiye açısından önemli pazar olduğuna dikkat çekerek, “Ülke olarak toplamda 6.1 milyar dolarlık ihracatımız söz konusu. Bu rakamın 1.1 milyar dolarlık kısmını tekstil ve hazır giyim ihracatı oluşturuyor” dedi. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, olası krizin derinleşmesinin turizm sektörü açısından felaket olacağını belirtti. Türk Rus İş Konseyi Onursal Başkanı Turgut Gür de gerilimin artmasının, 100 milyar dolarlık ticaret hedefleyen iki ülke için çok ciddi ekonomik sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Makine düştü İş dünyası gerginlik istemiyor Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat, Türkiye ile Rusya arasında gerginlik olmasını arzu etmediklerini belirterek, “Genelkurmay açıklamasından olayın Rus uçağının Türkiye’nin angajman kurallarını ihlali sonucu gerçekleştiği anlaşılıyor. Benzer tatsız olayların yaşanmaması için umarım, bölgede uçuş yapan taraflar bundan sonra daha dikkatli davranırlar” değerlendirmesinde bulundu. Bazıları saat sever! Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ‘hediye’ 700 bin TL’lik saatinden sonra çiçeği burnunda Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın da hediye saatleri sevmesi dikkat çekiyor PELİN ÜNKER Turizmde ağır kayıp umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayladığı yeni kabinede çarpıcı isimler var. Bunlardan biri de yeni Maliye Bakanı Naci Ağbal. Türkiye, Naci Ağbal’ı ilk kez 2012’de hükümet adına katıldığı görüşmelerde kamu sendikalarıyla yüzde 3.5+3.5’lik oran için kıran kırana zam pazarlığı yapan isim olarak tanıdı. Bu dönemde Ağbal’ın 220 bin dolarlık kol saatiyle ilgili iddialar ortaya atıldı. Görüşmeler sırasında Ağbal’ın saatinin fotoğrafı çekilerek internet sitelerinde yayınlandı. C Topçu ile ses kaydı O dönem Maliye Müsteşarı olarak görev yapan Ağbal’ın kolundaki pahalı saatin THY Başkanı Hamdi Topçu tarafından hediye edildiği iddia edildi. Ağbal aynı dönemde saatin hediye olduğunu kabul etti ancak deNaci Ağbal ğerinin ise 30 50 lira düzeyinde olduğunu öne sürdü. Rüşvet iddiaları yalanlansa da THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile Maliye BaElitaş Soylu kanlığı Müsteşarı Naci Ağbal’ın Ekonomi Bakanı Mustafa Eli Tüfenkçi arasındaki ilişki, 30 Mart yetaş, Meclis’te eski CHP Millediyeler ve bağlı kuruluşlarel seçimleri öncesinde internetletvekili Kamer Genç’le girdirında sözleşmeli avukatlık te yayımlanan bir ses kaydı ile ği sert tartışmalarla hatırlanıyaptığı ortaya çıkmış, Battalde gündeme geldi. Ağbal, Ekim yor. Elitaş, 2008’de de Genç’e gazi Belediyesi’nden bin lira 2008’de Bakanlar Kurulu konAKP’lilerin dayak girişimi hakücret aldığı anlaşılmıştı. tenjanından YÖK üyeliğine sekında konuşurken, “Genç deÇalışma ve Sosyal Güvenlik diğiniz zat, şahıs, yaratık. AKP Bakanı Süleyman Soylu ise çilmişti. ‘Başçalan’ adlı YouTube milletvekillerinin hiçbirinden hesabının yayımladığı ses kayAKP’ye girdikten sonra hızkorkmasın. Hiçbiri ona dokun lı yükseldi. Tayyip Erdoğan’ın dında, THY Yönetim Kurulu Başmaz, dokunmaya tenezzül etkanı Topçu, Dubai’de okuyan andaveti üzerine 5 Eylül 2012’de mez. Çünkü ‘Dokunsam elim cak İTÜ’ye geçiş yapmak isteyen AKP’ye katılan Soylu, Merkez kirlenir’ diye düşünür” demişkızı için Ağbal’ı arıyor ve “Ben Karar ve Yönetim Kurulu üyeliti. Gümrük ve Ticaret Bakanı İTÜ’yü ayarladım. Yekta’nın da ğine, sonra da AKP Genel BaşBülent Tüfenkçi, 20112015 haberi var (Fatih Saraç’ın ağakan Yardımcılığı’na seçildi. Ararasında AKP Malatya İl Başdından Teşkilat Başkanlığı göbeyi, YÖK Başkanvekili). Sen de kanlığı görevini yürüttü. Türevine getirildi. YÖK başkanına söyle de kızım fenkçi görevdeyken AKP’li be l Ekonomi Servisi için kontenjan artırsınlar” diyordu. Ağbal ise “Ben direkt başkanla konuşurum. Hallederim” ken, tartışmalı arazi tahsisle sis edildi. yanıtını veriyordu. Milli Emlak Genel rinde de adı geçiyor. Mayıs ayında CumhuriMüdürlüğü’nün Maliye BakanTÜRGEV kıyağı yet’in ulaştığı Maliye lık Makamı’na yazdığı 2 Şubat Naci Ağbal, 12 Haziran Bakanlığı’nın resmi belgesi2015 tarihli “TÜRGEV” konulu 2009 tarihinde ise Maliye Ba ne göre tam ‘606 milyon TL’ talep yazısı aynı gün imzalankanlığı Müsteşarlığı’na atandeğerindeki 779 dönüm aradı. Bu belgede oluru veren ise mıştı. Ağbal, Maliye Bakanlığı zi TÜRGEV’e 3 milyon TL dönemin Maliye Bakanı Mehmüşteşarlığı görevini yürütür karşılığında 30 yıllığına tahmet Şimşek ile Naci Ağbal. 3 BAKAN HİKÂYE 64. HÜKÜMET PROGRAMI Özelleştirme tam gaz Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün Meclis’te açıkladığı yeni hükümet programında, ekonomiyle ilgili başlıklar arasında özelleştirme ve faizsiz finansa yapılan vurgu dikkat çekti. Hükümet programında, “Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturacağız” denildi. Programda, yeni dönemde özelleştirme uygulamalarına devam edileceği, kamu harcama büyüklüğünün ve borçlanma gereğinin sınırlandırılmasının yanı sıra harcamaların kalitesinin artırılmasının hedeflendiğin kaydedildi. Programa göre, mali disiplinden taviz vermeyerek ekonomideki işletmeler için belirsizlikleri en aza indirecek, vergi gelirlerini artıracak ortam amaçlanıyor. l Ekonomi Servisi Dev projeler tehlikede Sağlıkta vatandaşın yükü arttı anehalkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcaması, 2014’te yüzde 18.8 artarak 16 milyar 819 milyon TL’ye yükseldi. Hanehalkları tarafından cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı da 2013’te H yüzde 16.8 iken, 2014’te yüzde 17.8’e yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, devlet sağlık harcamasının toplam sağlık harcaması içindeki payı ise 2013’te yüzde 78.5 iken, 2014’te yüzde 77.4’e düştü. Toplam sağlık harcamaları 2014’te yüzde 12.3 artarak 94 milyar 750 milyon TL’ye ulaşsa da cari sağlık harcamasının toplam sağlık harcaması içindeki payı, 2013’te yüzde 94.4 iken, 2014’te 93.8’e geriledi. Kişi başı sağlık harcaması, 2013’te 1.110 TL iken, 2014’te yüzde 11 artışla 1.232 TL’ye çıktı. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle