Katalog

Cuma 9 Ekim 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Genelkurmay İstihbarat, seminer belge ve ses kayıtlarını sızdırıdığından şüphelendiği iki subayın ismini Başsavcılığa verdi skeri istihbaratın, Balyoz davasında askerlere kumpas kurulduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Balyoz belgeleri ile irtibatı olduğu şüphesiyle iki subayın ismini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği öne sürüldü. El Cezire Türk’te yer alan habere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 1. Ordu Komutanlığı’nda yapılan seminere ilişkin gerçek belgelerin ve ses kayıtlarının komutanlık dışına nasıl çıkarıldığını ve seminere ait gerçek belgelere ‘kimlerin nasıl eklemeler’ yaptığını soruşturuyor. Soruş Balyoz’da belgeleri sızdıranlar ortaya çıktı İKİ YIN SUBA İ İSM TA ILIK SAVC haber 11 Cevap Ve Düzeltme >> Baştarafı 1. Sayfada A turma savcısı, Yüksek Askeri Şura öncesi Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı ile yaklaşık 4 ay önce Çağlayan’daki adliyede görüşme yaptı. Savcılık talimatıyla inceleme başlatan Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı, iki olayda rol aldığından şüphelendiği iki subayın ismini soruşturmayı yürüten savcıyla paylaştı. İki subayın o dönemdeki görevlerinin ne olduğu, hangi evraklara, hangi birimlere ve hangi odalara ulaşma yetkileri olduğu tespit edilecek. Ayrıca iki subayın iletişim kayıtları, sosyal çevreleri, banka hesaplarıincelemeye alındı. Subayların gazete ci Mehmet Baransu ve Tuncay Opçin ile irtibatlı olup olmadığı da araştırılıyor. Gelişmeyi Oda TV’ye değerlendiren avukat Celal Ülgen, “Askeri Yargıtay’dan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne kadar ve bütün kilit noktalarda sessiz uyuyan çete mensupları alarm verildiği zaman birden faaliyete geçmiş ve kumpas örgütlenmesini ulusalüstü güçlerle birlikte yapmıştı. Ancak, savcılığın soruşturmasının da etkili ve kapsamlı olduğu kanısında henüz değilim” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet lu’na ğ o t Kur mpas ku 2 hâkim ve 1 savcı görevden uzaklaştırıldı ALİCAN ULUDAĞ Etkili, kapsamlı değil HSYK 2. Dairesi, babası öldüğü için iki gün cezaevinden izin alan Ö.B’ye cenaze evinde kalmasına izin vermediği iddiası üzerine eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Albay Hüseyin Kurtoğlu’nu mahkum eden dönemin Silivri Savcısı Mehmet Kurt, Silivri Asliye Ceza Hâkimi Zühal İşgören ve Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Ahmet Türkeri’nin haklarındaki soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. HSYK ayrıca, söz konusu mahkumiyet kararının onamasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ile kararı onayan dönemin 14. Ceza Dairesi’nde görevli üyeler Necati Meran, Kenan Karabeyeser, Mehmet Ali Demirezici ve Esabil Saylak hakkında suç duyurusunda bulundu. Kurtoğlu, YAŞ öncesine gelen bu dava nedeniyle generalliğe yükseltilmemiş, bunun yerine cemaate yakın olduğu öne sürelen Hamza Celeboğlu general olmuştu. Kurtoğlu, kendisine “kumpas” kurulduğunu belirterek HSYK’ye suç duyurusunda bulunmuştu. lANKARA Dink şüphelileri serbest bırakıldı Akyürek, “cinayetin Yasin Hayal tarafından işleneceğinden haberim vardı” dedi. CANAN COŞKUN gos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu olan eski Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek’in de aralarında bulunduğu 9 şüpheli “resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme”, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “tasarlayarak öldürme” suçundan sevk edildiği mahkemeden serbest bırakıldı. Akyürek ifadesinde, Ogün Samast’tan hiçbir şekilde haberi olmadığını belirterek, “Cinayetin Yasin Hayal tarafından işleneceğinden haberim vardı. Haber elemanının cinayete ortak olacağını bilmiyordum” dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Dink soruşturması kapsamında yeni delil ve tespitler olduğu gerekçesiyle aralarında dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Coşkun Çakar’ın da bulunduğu 9 kişi hakkında gözaltı kararı vermişti. 9 şüpheliden 7’si önceki gün soruşturma kapsamında daha önce tutuklanan Ramazan Akyürek ve dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri Muhittin Zenit, Ercan Demir ve Özkan Mumcu ile birlikte aynı suçlamalarla tutuklamaya sevkedilmişti. Ahmet İlhan Güler ise savcılıktan serbest bırakılmıştı. Şüphelileri tüm suçlamalardan serbest bırakan hâkimlik kararında, şüphelilerin “resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme”, A “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, kurulan örgüte üye olma”, “tasarlayarak öldürme” suçlarından tutuklandıkları takdirde mağdur olacakları belirtildi. Şüphelilerden Ramazan Akyürek, İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği’ndeki savunmasında, Yasin Hayal tarafından Hrant Dink’e İstanbul’da ses getirecek bir eylem yapılacağını belirtir rapor hazırlandığını ve Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç tarafından imzalanarak gereği için İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na gönderildiğini kaydetti. Gönderilen yazıda silahlı eylemin anlaşılacağının çok açık olduğunu belirten Akyürek, “Anlaşılmayan bir durum varsa İstanbul’un bu durumu Trabzon’a sorması gerekirdi” dedi. Akyürek, aynı zamanda cinayet esnasında orada bulunduğu, cinayete gözcülük yaptığı ve istihbarat elemanı olduğu iddia edilen kişilerin de açığa çıkarılmasını istedi. Dönemin Trabzon İstihbarat Müdürü Faruk Sarı ise “Cinayetten hemen sonra Ogün Samast’ın ilişkide bulunduğu Ahmet İskender, Ersin Yolcu ve Yasin Hayal’i aldık. Ogün Samast’ı alan İstanbul’a, bu şahısları sorduk. Kimliklerini bildirdik. Onlar da ‘hiç mülakat yapmadan bize gönderin’ dediler. Biz de İstanbul’a gönderdik. Erhan Tuncel’in ismi ise İstanbul’dan bize geldi” diye konuştu. l İSTANBUL ‘Trabzon’a sorsalardı’ 10 bin atama müjdesi Bir televizyon programında öğretmen atamalarıyla ilgili açıklamalar yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, şubat ayında 10 binin üzerinde öğretmen ataması yapılacağını açıkladı. Avcı, atanan öğretmenlerin, dört ay boyunca kıdemli öğretmenlerle birlikte derslere gireceğini kaydetti. Eskişehir’de Yeni Eğitim Bilişim Ağı’nın (EBA) tanıtımının yapıldığı toplantıda konuşan Bakan Avcı, EBA’nın, FATİH Projesi’nin en önemli ayağı olduğunu belirtti. Avcı, “Eğitim sistemimizi derinden etkileyen sessiz devrim işte burada gerçekleşiyor” dedi. EBA ile öğretmen ve öğrencilerin, maddi yük olacak yardımcı kaynaklara ihtiyaç kalmadığını da kaydeden Bakan Avcı, “Her ders yılı başında ders kitaplarına ilave olarak öğretmen ve öğrencilerimizin ihtiyaç duyacakları yardımcı materyal, alıştırma, test örnekleri EBA’da var. Öğrenci, herhangi bir dersi kaçırdıysa, bir dersi anlamadıysa bir başka öğretmenden bir kere daha dinlemek istiyorsa EBA üzerinden bunları yapabilir” dedi. FATİH Projesi’nin çöktüğüne yönelik idialarına da tepki gösteren Avcı, “Evet FATİH Projesi birilerinin başına çöktü, veliler soyan korsan kitap yayıncılığının başına çöktü” dedi. l Eğitim Servisi Bakan Nabi Avcı’ya Eskişehir’de gazeteciler tarafından sürpriz doğum günü kutlaması düzenlendi. tarafından kaleme alınan hakaret ve iftira niteliğindeki yazı ile Müvekkilim TC Cumhurbaşkanı Sn. RECEP TAYYİP ERDOĞAN’a ağır ithamlarda bulunulmuş, gazetecilik ilkeleri, hukuk fütursuzca çiğnenmiştir. Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan hakaret niteliğindeki yazı tamamen Müvekkilimi kamuoyunda itibarsızlaştırmak için tasarlanmış bir projenin ürünüdür. Gazetede yer alan bu satırlar bir durum ya da olay anlatımından çok, Müvekkilimi zan altında bırakmak maksadıyla kaleme alınmıştır. Nitekim haber değeri taşımayan bahse konu yazı ne de gerçek bilgileri yansıtmakta ne eleştiri niteliğindedir. Bu şekliyle yayınlanan yazıda kamunun yararı bulunmamaktadır. O halde tekzibe konu yazı basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemez. Cumhuriyet Gazetesinin bu yazıyı yayınlama gerekçesi basın özgürlüğü çerçevesinde haber vermek değil kamuoyunu Müvekkilime karşı provoke etmektir. Nitekim Gazetenin ve eser sahibinin müvekkilimi hedef alan önceki yazıları da dikkate alındığında kamuoyunu aydınlatmak amacından uzaklaşarak kamuoyunu yanıltıcı bilgilerle yönlendirmeye çalıştığı görülmektedir. Özellikle Müvekkilime karşı yürütülen kirli savaşta her yolu meşru sayan, yalan ve iftirada birbiri ile yarışan sözde gazetelerin bu iddiaları, yürüttükleri psikolojik savaşın bir parçasıdır. Müvekkilimi yıpratmaya yönelik mezkur asılsız, haksız ve gerçek dışı itham ve iddialar tamamen kasıtlı ve sui maksatlıdır. Bu paylaşımlarla Müvekkilim toplumun kin ve nefret duygularına maruz bırakılmak istenmektedir. Hukuk, basın ahlakı ve vicdanın olmadığı bu iftiranın hedefi herkesçe malumdur. Müvekkillerime karşı yayınlanan bu kin ve nefret yazısının arka planındaki kirli düşünceleri ve hesapları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Netice olarak bu gerçek dışı bilgilerin gazeteniz vasıtasıyla kamuoyuna duyurulması hukuka aykırıdır. Bu yazı 5187 sayılı Basın Kanunu, basın mesleki ve ilkelerine aykırıdır. Adalet ve tarafsızlığa saygılı olma, kişi ya da kuruluştan aşağılayıcı yalan haber yapma veya iftira niteliği taşıyan yayın yapmama, özel amaçlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan yayın yasağı ilkelerine uygun değildir. Söz konusu hakaret içeren bu yazı ile ilgili tüm yasal haklarımızı hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatlerinize sunarız. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. TC CUMHURBAŞKANI Sn. RECEP TAYYİP ERDOĞAN VEKİLİ Av. AHMET ÖZEL Sarraf yine soruşturmalık Kanlıca’dan sonra Kandilli’deki tarihi köşkte de kaçak bölümler tespit edildi HAZAL OCAK 725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf İstanbul Kanlıca’daki tarihi yalıya kaçak kat çıktığı için geçtiğimiz günlerde eşi Ebru Gündeş ile birlikte savcılığa ifade vermişti. Sarraf’ın Kanlıca’nın ardından Kandilli sırtlarında satın aldığı tarihi köşkte yaptığı kaçak bölümlerinde soruşturma dosyasına girdiği öğrenildi. Boğaziçi İmar Müdürlüğü yapı tatil tutanağı tutarak tüm kaçak bölümleri tek tek tespit ederek raporlaştırdı. Koruma Kurulu da tarihi köşkte aslına uygun restorasyon yapılmadığını tespit etti. Sarraf’ın avukatları 2 dosyanın 1 arasında bulunan köşkün sadece ön cephe duvarı bırakılarak binanın tamamı yıkıldı. 1986 yılında Kültür ve Tabiat Varlıkları İstanbul Bölge Kurulu tarafından 2. derece tarihi yapı olarak tescil edilen binanın arka tarafında ise yeni bir yapı yükseldi. Sarraf’ın Kandilli’de aldığı tarihi köşk. Ek bina görünümünde olan yapının, köşke çok yakın olarak birleştirilmesini istedi. Savcılıinşa edildiği dikkat çekti. Kanğın birleştirme için henüz kalıca’daki tarihi yalıda kaçak kat rar vermediği iki dosya hakkın skandalının ardından bu tarihi da da önümüzdeki aylarda dava yapı hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu açılması bekleniyor. Rıza Sarraf’a ait İstanbul Kan kapsamında soruşturma dosyasına Boğaziçi İmar Müdürlüğü dilli sırtlarında bulunan tarihi tarafından tespit edilen kaçak köşk, bir süre önce branda ile bölümler girdi. Koruma Kurulu kapatıldı ve inşaata başlandı. da binanın aslına uygun restore ‘korunması gereken kültür varedilmediği notunu düştü. lığı’ olarak tescil edilen yapılar KP Antalya Milletvekili ve Mersin milletveA kili adayı Lütfi Elvan, Mersin’de esnaf ziyaretinde bulunduğu sırada Halk evleri üyesi Sa AKP’li Elvan’a protesto met Uslu ve Ayşegül Başar protesto etmek için yanına yaklaşmak istedi. Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri ise Uslu ve Başar’ın eski Bakan Elvan’a yaklaşmasına izin vermeyerek müdahalede bulundu. Çevredeki yurttaşlar, gözaltına alınan Uslu’yu polisin elinden almak isteyince arbede çıktı. Uslu, karga tulumba polis aracına bindirildi. Polisin Başar’a müdahalesine de tepki gösteren yurttaşların öfkesi gözaltı işleminden sonra da sürdü. Yurttaşlar olay yerinden ayrılan sivil polis memurunun üzerine yürüdü. l CİHAN Takviye için son gün Öğrenciler ve lise mezunları için Türkiye genelinde halk eğitim merkezleri ve okullarda düzenlenen ücretsiz takviye kurslarına başvurular için bugün son gün. Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları EBA şifresiyle, ekurs modülü üzerinden veya kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabiliyor. l Eğitim Servisi Ergun Poyraz’ın avukatı: Kitap yazdığı için 7 yıl yattı argıtay Konferans Yargıtay’da yapılan Ergenekon da sında delil olarak kulSalonu’ndaki dulanılan yazar. Husumet ruşmaya, Hurşit Tolon, vasının temyiz incelemesinin üçün buradan gelmektedir, bu cü duruşmasına dün devam edildi. yönlendirmeyle davaya Sinan Aygün, Hikmet Çiçek’in de aralarında dahil edilmiştir.” tek bir soru sorulmadığını ifabulunduğu bazı sanıklar, sanık de eden Türkoğlu, şu görüşleri Sanık Bekir Öztürk de yakınları ve avukatlar katıldı. “Silivri’de kurulan çadır tiyatrosavundu: Sanık Ergün Poyraz’ın katılmasunda da yüce heyetinizin kar“Hakkında hiçbir maddi sodığı duruşmada, avukatı Levent mut gerçek yokken, Abdullah şısında da kendimi sanık olarak Türkoğlu savunmasını yaptı. görmüyorum” diyerek savunGül’ün 9 Temmuz 2007 tarihYurt çapında tanınan ve yazdımasına başladı. Davayla ilgili açıklamasının ardından soğı kitaplar en çok satanlar liste ruşturmaya dahil edilmiştir. li süreçte “F tipi örgütün bu sissinde bulunan Ergün Poyraz’ın temin ne kadarını ele geçirdiğiAsıl hedef, yazmasının engelikinci dalgayla dosyaya dahil ni” düşünmeye başladığını dile lenmesidir. Yazmasının önüne edildiğini söyleyen Türkoğlu, getiren Öztürk, “1725 Aralık’ta geçilmek istenmiştir. Kitapla“Zekeriya Öz’ün talimatıyla uy rı, soruşturmaya dahil edilmesi gördük ki polisin hemen hemen durma delillerle terör örgütü çoğu, özellikle yüksek yargıda nin nedenidir. Hükümet üyeleüyeliğiyle suçlandı ve 7 yıl turi, başbakan diye ayrım yapma ise üç kişiden biri, doğrudan cetuklu kaldı” dedi. Mahkeme sü dan öğrendiği bilgileri kitaplaş maatin adamı veya cemaatin etrecinde, Poyraz’a maddi gerçetıran araştırmacı yazardır. Yaz kisine girmiş kişilerdi” diye kodığı kitap AKP kapatma davanuştu. lANKARA/Cumhuriyet ği ortaya çıkarmaya çalışacak Y TEBRİK Çalışma arkadaşımız Hasan Eren’nin sevgili oğlu Serkan ve Şemsa Sanık Emin Gürses’in katılmadığı duruşmada, avukatı Ceyhan Mumcu, Ergenekon gerekçeli kararının, 17 bin sayfaya yakın, 350 bin klasör olduğunu belirterek, “Bu kadar hacimli dosyada çilek fiyatlarından, Ömer Hayyam’ın dizelerine kadar birçok ayrıntı var ancak mahkemenin neden görevli veya yetkili olduğuna dair bir cümle yok” dedi. 4 Ekim 2015 Pazar günü mutlu bir birlikteliğe adımlarını attılar. Genç çifte ömür boyu mutluluklar diliyoruz. C Çalışanları C M Y B