19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Olaylar ve GOrUSler 18 EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN KÜLTÜR SANAT Çarşamba 7 Ekim 2015 AKPMHP çekişmesi İstanbul Bert Azizoğlu New School Ü. Kamu Yönetimi Onur Altındağ New York Şehir Ü. Ekonomi illetvekili dağılımı D’Hondt metoduyla belirlendiği için bir partinin bir eksik ya da bir fazla milletvekiline sahip olma şansı her seçim bölgesi için değişiyor. Bu nedenle bazı seçim bölgelerindeki ufak oy değişimleri partilerin çıkaracakları milletvekili sayıları üzerinde ciddi etkiye sahip. 7 Haziran seçim sonuçlarından yola çıkarak simülasyonlarla hangi seçim bölgelerinin hangi partiler için kritik olduğunu gösteriyoruz. Özellikle Karadeniz bölgesinde en küçük oy değişimlerinin bile AKP ve MHP’nin milletvekili sayılarını önemli bir biçimde etkileyebiliyor. Bu rekabet son dönemde iki parti arasındaki milliyetçilik yarışının da arka planını teşkil edebilir. M Özellikle Karadeniz bölgesinde küçük oy değişimleri bile AKP ve MHP’nin milletvekili sayılarını etkiliyor. Son dönemde iki parti arasındaki milliyetçilik yarışının arka planında da bu rekabet yatıyor. uyanıyor stanbul ekimle birlikte yeni konser mevsimine uyanıyor. Geçen hafta Hakan Erdoğan Prodüksüyonu, Bach Günleri kapsamında ilk konseri düzenledi: Hortus Musicus adlı Litvanyalı “eski müzik” topluluğu Beşiktaş Deniz Müzesi’nde çaldı. Hakan Erdoğan bu kez de Deniz Müzesi’ni, yeni bir konser mekânı olarak değerlendirmiş. Bu akşam saat 19.30’da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall konserlerinin açılışı var. Ünlü Alman viyolonselci Daniel MüllerSchott resitalinde J.S.Bach ve Britten’dan viyolonsel solo için süitler çalacak. 19.yılına giren Albert Long Hall konserlerinde ekimden mayısa dek 23 dinleti yer alacak. Bu salonun ayrıcalığı oda orkestrası, oda müziği grupları ve resital programları düzenlemek. Dünyanın ünlü topluluk ve solistleri kadar bizim gençlerimize de yer veriliyor; dolayısıyla üniversitenin genç kitlesi de bu konserlere büyük ölçüde ilgi gösteriyor. Emirgân’daki Sakıp Sabancı Müzesi’nin ‘The Seed’ adlı salonunda yer alan “İstanbul Resitalleri” 9. sezonuna başlıyor. İsrailli piyanist Saleem Ashkar’ın 8 Ekim’de, “Saf Beethoven” resitali var. BİFO ilk konserine 19 Ekim’de Yeni mevsimde müzikseverleri yeni konserler bekliyor. İ Risk haritaları Haritalarda kırmızı renk partilerin milletvekili kaybetmeye, yeşil ise ek bir milletvekili kazanmaya sayıca yakın olduğu illeri gösteriyor. Renkler koyulaştıkça o ilde partiler milletvekili kazanmaya ya da kaybetmeye yaklaşıyor. Bulguları incelerken bazı illerde çok sayıda oyun kolaylıkla başka partilere gidebileceğini, bazı illerde ise az sayıda oyun parti değiştirmesinin zor olabileceğini unutmamalı. Risk haritalarında ilk göze çarpan CHP ve MHP’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da diğer iki partiyle rekabet içerisinde olmayışı. Karadeniz’de AKP ve MHP kıyasıya çekişiyor. Ege bölgesinde Aydın ve MHPAKP yarışının olduğu Balıkesir dışında milletvekili dağılımlarında bir farklılık oluşmasını beklemiyoruz. İstanbul 3. bölgede AKP’nin milletvekili sayısını artırması muhtemel. Ankara ikinci bölgede ise hem CHP hem de AKP’nin MHP karşısında bir milletvekili kaybetme şansı yüksek. İç Anadolu’da ve Akdeniz’de Burdur ve Sivas dışında ciddi bir rekabet görülmüyor. Marmara bölgesinde milletvekili dağılımının değişmesi en muhtemel şehirler İstanbul ile birlikte İzmit ve Kırklareli. Buralarda en büyük çekişme yine AKP ve MHP arasında. dünyanın en ünlü kemancılarından Sarah Chang ile başlıyor. Sanatçı, Sacha Goetzel yönetiminde Sibelius’un büyülü keman konçertosuna solist olacak. Bu açılış programını Sibelius’tan “Finlandiya” ile 7. Senfoni ve Richard Strauss’tan “Till Eulenspiegel’in Neşeli Maceraları” zenginleştirecek. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası hâlâ yersiz yurtsuz! Ama aksatmadan değişik mekânlarda programını yürütüyor. Mevsime 9 Ekim’de Aya İrini’de başlıyor. Şef Howard Griffiths ve İdil Biret ile Beethoven’ın Egmont Uvertürü ve 4. Piyano Konçertosu ardından soprano Selin Uzun ve bariton Barış Yavuz’un katılımıyla Karl Nielsen’in ilk kez çalınacak 3. Senfonisi “Espansiva” seslendirilecek. Kadıköy Süreyya Operası’nın mekânında hem İDOB’un etkinlikleri hem de belediyenin konserleri yer alıyor. 5 Ekim açılış konserinde Schubertiade adı verilen yalnız Schubert yapıtlarından oluşan bir dinleti var. Cihat Aşkın, Cana Gürmen, Çetin Aydar, Konstantin Manaev ve Burak Marlalı “Alabalık Kenteti”ni çalacaklar. 19 Ekim’de Borusan Quartet’in konseri, 22 Ekim’de Sindirella balesi var. Dame DeSion Lisesi’nde birkaç yıldır düzenli konserler yapılmakta. Şef Orçun Orçunsel’in yönetiminde Sion Orkestrası da kuruldu. 22 Ekim’de klarinetçi Merve Kozakoğlu ve piyanist Hyun Scook Tekin’in konserleri dikkat çekici. Cemal Reşit Rey salonunda ekim programları kaldırılmıştı. 2 Kasım’da Ece Demirci’nin ve 5 Kasım’da Christian Zacharias’ın resitalleri var. İşSanat, 16 yıldır İstanbul’un gözde sanat merkezlerinden birisi. Dünyanın en ünlü şef solist ve orkestralarını yanı başımıza getiriyor; İstanbul’un kültür düzeyini yükseltiyor. 5 Kasım’daki açılışta Sacha Goetzel yönetimindeki BİFO’yu ve üç gencecik solisti Beethoven’in üçlü konçertosunda dinleyeceğiz: Hande Küden (keman), Poyraz Baltacıgil (çello) ve Ferhat Can Büyük (piyano). Her ay bir kez bile olsa değişik İstanbul mekânlarında dinleyeceğiniz müzik, sizi gündelik kaygılarınızdan uzaklaştıracaktır. Süreyya Operası... 7 Haziran seçimleri AKP’nin Meclis’te mutlak çoğunluğu kaybetmesine sebep oldu. Bu birinci derecede HDP’nin 12 Eylül döneminin mirası yüzde 10 barajını aşmasıyla gerçekleşti. AKP buna cevaben milliyetçi söylem ve güvenlikçi politikalara yöneldi. Simülasyonlarımız bu politik tercihin MHP ile yaşanan yerel rekabetle yakından ilintili olduğunu gösteriyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da HDP karşısında yaşanan hezimetin kısa süre içerisinde tekrar yapılacak bir seçimde geriye çevrilmesi olası değildi. MHP’ye kaptırılan milletvekillerinin ise stratejik bir seçim kampanyası ile geri kazanılması mümkün görülmüşe benziyor. Sandalye rekabeti yımda bulunuyoruz: (1) AKPCHP ve MHPHDP arasında oy geçişi yok. (2) Diğer partiler arasındaki oy geçişleri ise partilerin o seçim bölgesinde ne kadar güçlü olduğu ile doğru orantılı. Örneğin, Van’da AKP’nin bir milletvekili var. Bir tane daha çıkarabilmesi için en az 3800 oya ihtiyacı var. Van’da HDP çok güçlü olduğu için, 3800 oyun büyük çoğunluğunun HDP’den AKP’ye geçmesi halinde AKP’nin ikinci milletvekilini çıkaracağını öngörüyoruz. En kritik bölgeler Grafiklerde partiler için en kritik 10 seçim bölgesini sıraladık. AKP ve MHP’nin milletvekilliği kazanmaya ve kaybetmeye yakın olduğu seçim bölgelerinin tamamen örtüştüğünü görmek mümkün. Öncelikle 7 Haziran seçimlerindeki katılım oranlarının ve toplam oy sayılarının değişmediğini varsayıyoruz. Her seçim bölgesi için, partilerin oy sayılarındaki marjinal artış ya da azalışın hangi seviyeye ulaştığında milletvekili sayısını değiştirdiğini tespit ediyoruz. Katılım oranı sabit olduğu için, simülasyonda her parti ye eklenen marjinal oy diğer partilerden gelmek durumunda. Oy geçişleriyle ilgili iki varsa Simülasyon varsayımları Demokraside çoğunluk sorunu Prof. Dr. İsmail H. Demirdöven Hacettepe Üniversitesi zun bir zaman önce, artık adından pek söz edilmeyen manken ve oyuncu Aysu Kayacı, bir televizyon programında kendi oyu ile dağdaki çobanın oyunun “eşit” kabul edilmesine bir hayli içerlemiş biçimde konuştuğunda kıyamet kopmuş, düşünmeyen ve görünüşlerin arkasını görüp irdelemekten yoksun bir kitlenin tepkisine neden olmuştu. Aslında bunun, demokrasinin son derece önemli bir sorunu olduğunu ve aynı zamanda bize demokrasinin neliğini (mâhiyetini) sorgulatacak bir sorun da olduğunu pek az kişi düşünmüştü. U Demokrasinin sorunlarından biri ‘çoğunluğa’ verilen aşırı değerde yatar. Buna dikkat edilmez Devletin ‘ne’liği se demokrasi çoğunluğun Devlet, eski deyişle “kendinden menkul” (kendi başına), diktasına dönüşebilir. kınıp korkusuzca sorular sorabilen, ölçüp biçen, tartan böylece de olan biteni doğru değerlendirebilen bir kişidir. İşte demokrasi, bu niteliklere sahip “vatandaşların (kişilerin)” oluşturduğu yönetim biçimidir. Çoğunluk da bu tür kişilerin oluşturduğu bir çoğunluktur. Aksi takdirde demokrasi günümüzde anlaşıldığı gibi düşünülürse, gerçeklikle bağlarını koparır. Yani antikçağ filozoflarının da dediği gibi “eşit olmayanlara eşitlik atfeder”. Bu, demokrasinin önemli bir sorunudur. olmayanlar eşit kabul edildiğinde albenili duruma gelir. Çünkü “sütten çıkmış ak kaşık” olarak dünyaya gelmeyen insanoğlunun, yönetim erkini nasıl ele geçirebileceğine ilişkin hesaplar yapmasına neden olur. Aslında “eşitlik” birlikte yaşama düzenleri (toplumlar) için yaşamsal bir öneme sahiptir. Dolayısıyla toplum ve siyaset felsefesi açısından soru şudur: İnsan tekleri olarak eşit olmayan kişilerin vatandaşlar olarak gerçekten eşit olabilmeleri için ne/neler yapılması gerekmektedir? Bu soru, bir ülkede toplumsal politikaların temel ilkesi ne olmalıdır biçiminde de sorulabilir. Çok partili seçimlerde her vatandaşın, eşit olmadıkları halde eşit kabul edilerek tek bir oya sahip olması, bizde de üzerinde yeni yeni düşünülmeye başlayan sorunsal (problematik) bir duruma işaret eder. Demokrasinin bir yönetim şekli olduğunu söylemiştik. Yönete cek olan kuşkusuz ki devlet ise, yönetilecek olan nedir? Bu soru bir yandan devletin “ne”liğine ilişkin bir soruyu da beraberinde getirir. Daniel MüllerSchott Demokrasi insanı Her şeyden önce demokrasinin, yönetim biçimine ilişkin bir kuram (teori) olduğunu en başta belirterek işe başlamak gerekir. Demokrasi kuramının ana ilkelerinden birisi, “vatandaş” denen belirli bir kişiyi öngörüyor oluşudur. Nasıl bir kişidir demokrasinin öngördüğü vatandaş? Bunun yanıtı Batı antikçağında Aristoteles tarafından verilmiştir. Özetle ve özü çok fazla bozulmadan dile getirildiğinde bu kişi kendi aklıyla düşünüp taşınarak, eleştirel bir tutum ta Çoğunluğun albenisi Demokrasinin bir diğer sorunu da “çoğunluğa” verilen aşırı değerde yatar. Buna dikkat edilmezse demokrasi çoğunluğun diktasına (Okhlokrasi) dönüşebilir. Buradan da tiranlığa giden yolun açılacağı düşünülmüştür antikçağda. Bundan da pek ders alınmadığı görülüyor. Çoğunluk oyu, gerçekte eşit her şeyden soyutlanmış bir varlık değil de “kamusal bir varlık” yani “Cumhuriyet” olarak görülürse, o zaman yönetilecek olanın “kamusal alan” olduğu söylenebilir. “Kamusal alanı” yönetebilmek için gerçekten ve tavizsiz, insan haklarına dayalı toplumsal politikalar üretilebilmesine gereksinim bulunmaktadır. Çünkü kamusal alanda var olanlar hiç kimsenin (bazı insanların) iyeliğinde olmayan ama herkesin (o toplumdaki bütün insanların) iyeliğinde olan, örneğin kıyılar, ormanlar, tarihsel alanlar vb. gibi var olanlardır. O zaman demokrasi, kamunun yönetimi için devletin varlık nedeninin, temel insan haklarını korumak olduğunun bilincinde olan ve aynı zamanda da alınacak kararlarda yukarıda sözü edilen nitelikteki vatandaşların söz sahibi olduğu yönetim biçimi olarak doğru biçimde tanımlanabilir. Demokrasiyi böyle anlamak, insanoğlunun bu çizgide yürüyeceği yolu da aydınlık kılar. Dağlarca Şiir Ödülü Erdem ve Erbaş’ın u yıl ilk kez düzenlenen Dağlarca Şiir Ödülü’nü kazananlar belli oldu. Beşiktaş Belediye Başkanlığı tarafından, PEN Yazarlar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası’nın desteği ve Tekin Yayınevi organizatörlüğünde gerçekleştirilen Dağlarca Şiir Ödülü’ne, Ömer Erdem “Pas” kitabıyla, Şükrü Erbaş ise “Pervane” adlı şiir kitabıyla değer görüldü. Seçici Ku B rul Ataol Behramoğlu, Doğan Hızlan, Enver Ercan, Ertan Mısırlı, Haydar Ergülen, Sennur Sezer ve Tarık Günersel’den oluşuyor. Ödül töreni, 18 Ekim saat 18.00’de Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde düzenlenecek etkinlikle sahiplerine sunulacak. Kazananlara verilecek para miktarı ise 15 bin TL olarak belirlendi. l Kültür Servisi Leyla Gencer Sanat Merkezi’nin yeni sezon tarihi ertelendi akırköy Belediyesi tarafından inşa edilen Leyla Gencer Opera Ve Sanat Merkezi’nin yeni sezon açılış tarihi ertelendi. 16 Ekim’de bir gala gecesiyle yeni sezonu açacak olan sanat merkezinin 1 Kasım’da yapılacak genel seçimler nedeniyle tam tarihi belli olmamakla birlikte B kasım ayının ortalarında açılacağı belirtildi. Genel Sanat Yönetmenliğini Arda Aydoğan’ın üstlendiği Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi yeni sezonda opera, müzikal, çocuk müzikalleri, resitaller ve festivallerle sanatseverlerle buluşacak. l Kültür Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle