27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 6 Ekim 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY haber 5 ‘Kayıp seçmen’ Meclis’te Tanrıkulu Cumhuriyet’in gündeme taşıdığı konuyu Davutoğlu’na sordu HP, 7 Haziran seçimlerinin ardından “ortadan kaybolan” 672 bin seçmenin peşini bırakmıyor. Konuyu TBMM gündemine taşıyan Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “Muhtarlar, il seçim müdür C lükleri ve AKP Hükümeti arasında oluşturulan gizli bir işbirliği FIRAT KOZOK ile muhalefet partilerine oy verdiği tahmin edilen seçmenlerin isimlerinin seçmen kütüğünden silindiği iddiası doğru mudur?” diye sordu. CHP, 3,5 aylık sürede 1 milyon 73 bin kişilik seçmen hareketliliği yaşandığını saptamıştı. Genel Başkan Başdanışmanı Erdal Aksünger’in partideki bilişim kadrosuyla birlikte yaptığı çalışmadan, 7 Haziran’da oy kullanan 672 bin 649 seçmenin, 1 Kasım listelerinde yer almadığı, oy kullanmayan 400 bin 354 seçmenin ise listelere girdiği sonucu çıkmıştı. İstanbul’da 145 bin, Ankara’da 45 bin, İzmir’de de 36 bin seçmenin kaybolduğunu ortaya koyan çalışma, yeni bir tartışma başlattı. Sezgin Tanrıkulu kan Davutoğlu’na “1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne kısa bir süre kala muhtarlar, il seçim müdürlükleri ve AKP Hükümeti arasında oluşturulan gizli bir işbirliği ile muhalefet partilerine oy verdiği tahmin edilen seçmenlerin isimlerinin seçmen kütüğünden silindiği ‘Kayıtlar mı silindi?’ Skandal rakamlarla ilgili bir adım da Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’ndan geldi. Konuyu TBMM gündemine taşıyan Tanrıkulu, Başba iddiası doğru mudur?” diye sordu. Ortadan kaybolan seçmenlerin kütükten silindiği yönünde iddialar bulunduğunu anımsatan Tanrıkulu, şu sorulara yanıt istedi: “1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ndeki kayıtlı seçmen sayısı nedir? İstanbul birinci bölgede 54 bin, ikinci bölgede 40 bin üçüncü bölgede 51 bin civarında nerede olduğu belli olmayan, ortadan kaybolan veya kayıtları silinen bir seçmen kitlesi olduğu iddiası doğru mudur?” lANKARA TSK’nin kendi içindeki pisliği neydi?... ugün geçmişe doğru bir yolculuk yapalım yaşanan acıları anımsamaya çalışalım... Anlatacaklarım 10 yıl öncesi falan değil, 2011 yılında olmuştu yani dört yıl önce... Kafes Eylem Planı, Amirallere Suikast ve ÇYDD’nin de içinde bulunduğu altı iddianamenin birleştiği o ünlü Poyrazköy davasında yargılanan 83 sanık, belgelerin sahte olduğu gerekçesiyle beraat etti son duruşmada... Haberi duyunca önce aklıma ÇYDD Başkanı Türkan Saylan geldi, ardından ikinci yakalama emrini duyunca beylik silahıyla intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar. İçimden bir hüzün bulutu geçti, yüreğimin derinliklerinden bir şeyler koptu. Türkan Saylan’ın evi sabaha karşı polisler tarafından basılıp didik didik arandı. Kanser hastasıydı ve bir ay sonra öldü Türkan Hanım. Ali Tatar ilk yakalanmasında ifadesi alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak için salıverildi, ikinci yakalama kararı çıkınca intihar etti... Yargı sürecinde kanıtların sahte, düzmece olduğu sık sık yinelendi askerlerin avukatlarınca ama mahkeme hiç umursamadı... Ortada Aziz Nesin’lik bir dava vardı... Aralarında emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü, Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer, emekli Tuğamiral Şafak Yürekli’nin de yer aldığı toplam 83 kişi... Üstelik tüm sanıklar silahlı Ergenekon terör örgütüyle bağlantılı olup, cebir ve şiddet kullanarak hükümetin görevini engelleyeceklerdi... Darbe yapacaklardı! HHH 2002 yılında AKP tek başına iktidar olunca, 20032005 yılları arasında “darbe yapma düşü”, kurdukları söylenir... Ancak darbe yapılmamış, o paşaların hemen hemen tümü emekli olmuştur zaten 2005 yılının Ağustos ayında... Geri kalanı Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sindirmek, daha doğrusu hizaya getirip AKP iktidarının temelini sağlam atmaktır... 13 yıllık süreçte AKP bunu başardı, gönlü rahat! Tezgâhı Fethullahçı polis, savcı ve yargıçlarla kurdular. B ‘Saray için Davutoğlu, halk için Kılıçdaroğlu’ Zonguldak’ta halka seslenen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Saraya hizmet eden bir başbakan istiyorsanız adres belli; Davutoğlu” dedi onguldak’ın Alaplı ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “7 Haziran’da vatandaş oyunu verdi. ‘tek parti, diktatör, gerginlik istemiyorum’ diyor vatandaş. Bu tabloyu en iyi okuyan biziz. Kaçak sarayda oturan zat koalisyonun kurulmasına engel oldu. Bir kişiye yetki veriyorsanız birinci parti kendi iradesini başka birisinin ipoteğine sokmuşsa o kişi bu ülkeyi yönetemez. Bize görev vermediler. Biz hükümeti kurardık. Adam gibi de yönetirdik” dedi. Kılıçdaroğlu, “Saraya hizmet eden bir başbakan istiyorsanız adres belli; Davutoğlu. Halka hizmet eden bir başbakan istiyorsanız adres belli; Kılıçdaroğlu” dedi. “7 Haziran seçimlerinin ardından ne oldu da ülke kan gölüne döndü” diye soran Kılıçdaroğlu, “7 Z AA Maden işçilerinin hediye verdiği Kılıçdaroğlu, selfie çektirmeyi de ihmal etmedi. Haziran’dan sonra ülke kan gölüne döndü? Kim buna yol açtı? Gelin 400 milletvekili verin dediler. 400 milletvekili vermezseniz ülke felakete sürüklenir dediler. Sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir” dedi. Yurttaşlardan 4 yıllık yetki isteyen Kılıçdaroğlu, “Bana yetkiyi verin, ben 10, 15 yıl da istemiyorum. 4 yıl yetki istiyorum. 4 yıl yetki verin bu ülkeyi ayağa kaldıracağım. Bu işsizlik belasından kurtaracağım. Yoksulluk belasından kurtaracağım” dedi. Halkın hükümete 13 yıl kredi açtığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Şimdi geliyorlar sizin önünüze, ben de merak ediyorum size ne söyleyecekler oy almak için. Dün bir baktım bizim seçim bildirgesini örnek almışlar, sizin önünüze ge lecekler. ‘Emekliye biz de para vereceğiz, efendim asgari ücreti biz de artıracağız’, iyi de 13 yıldır niye yapmadın kardeşim. CHP söyledikten sonra mı aklın başına geldi” diye sordu. Kılıçaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne diyorlar? ‘PKK bizi kandırdı.’ Sen çocuk musun? Sen devleti yönetiyorsun, PKK seni kandırdıysa başbakanlık koltuğunda senin ne işin var. ‘Paralel bizi kandırdı’ Sen çocuk musun? Herkesin kandırdığı bir hükümet Türkiye’yi yönetebilir mi?” l CİHAN Halkın büyük bölümünü buna inandırdılar “demokrasi özgürlük”, “askeri vesayeti kıracağız” diyerek. Liberal aydınları, yazarları, solcu dönekleri yanlarına alıp “demokrasi şovu” yaptılar. 17/25 Aralık’ta AKPCemaat kardeşliği bitti, büyük kavga başladı... Polis istihbaratından sahte belge toplayan, bunları bavulla Savcı Zekeriya Öz’e götüren bavulcu gazeteciler, Cemaatçiler (Fethullahçılar) kötü çocuk oldular... Hesaplar altüst olmuş, iki kardeşten birisi haşhaşi, terörist olarak suçlanmaya başlamıştı... Ah şu dershaneler kapanmasaydı, şimdi nasıl sarmaş dolaş 1 Kasım seçimlerine gideceklerdi, anlatamam size. HHH Cemaat dediğiniz Fethullahçı yapılanmanın “Nurculuk serüveni” nereden bakarsanız 40 yıldır Türkiye’nin bir gerçeği. Yargıdan polise, öğretmene, işadamına dek geniş çaplı bir örgütlenme... Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ise her şey yerli yerinde değil mi? HHH Yargıda, poliste Cemaatin yapılanması küçük çapta olsa da darbe aldı... Peki, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ne yapıldı? HaberTürk muhabiri Sedef Şenkal Demir, Kardak’a çıkan SAT komandolarının komutanı Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen’le konuşmuş. Türkşen, Balyoz ve Poyrazköy davalarından yargılandı; Hasdal’da 3.5 yıl hapis yattıktan sonra, her iki davadan da beraat etti. Albay Türkşen şöyle diyor: “Üzüntüm Silahlı Kuvvetler kendi içindeki pisliği çıkaramadı...” Yukarıdaki tümce tüm gerçekleri önümüze koyuyor... Türkşen başı dik bir insan ve bir asker... Dava sürecinde başını hiç öne eğmedi, gerdan kırmadı... Şöyle seslendi: “Üzerinizdeki üniformayı sünnet kıyafeti mi zannettiniz...” Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e hakaret suçundan yargılandı, beş ay hapis cezası aldı. Ben de şöyle bir soru yönelteyim o zaman: “TSK’nin kendi içindeki pislik neydi acaba?” MUHALİF SESLER KISKAÇTA Koray Çalışkan Hayali bir örgüt iddiasıyla tutuklama DAMLA YUR ‘Yettin Artık’a soruşturma C Işık Kansu Tarık Akan ‘ABD MARS’A BİZ YÖK’E’ Y umhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel’in başvurusu üzerine gazetemiz yazarı Işık Kansu’ya “Cumhurbaşkanı’na hakaret” savıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma açıldı. Özel’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda, Kansu’nun 24 Ağustos’ta Ankara Kulisi köşesinde yer alan “Yettin Artık” başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanı’na “zorba” denilerek, “tahammül edilmesi imkânsız ifadelerle” kişilik haklarının ihlal edildiği iddia edildi. Erdoğan’ı “küçük düşürücü, aşağılayıcı nitelikte düzenlenen yazının aynı zamanda internet ortamından yayımlanarak hakaretin alenileştirildiği ve daha geniş kişilerce öğrenilmesinin” sağlandığının da ifade edildiği başvuruda, yazı ile “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun işlendiği ileri sürüldü. Yazıda, Cumhurbaşkanı ya da Recep Tayyip Erdoğan ifadesi hiç geçmiyor. inema sanatçısı Tarık Akan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e yönelik “onun kafasında heykele tüküren ve heykelleri kaldıran bir IŞİD mantığı var” dediği gerekçesiyle dün sanık sıfatıyla hâkim karşısına çıktı. Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasına Akan ile avukatı Turgut Kazan katıldı. Gökçek ve avukatları ise duruşmaya gelmedi. Akan, savunmasında “Hakaret etmedim, sözlerim düşünce açıklamasıydı” dedi. Akan, bir yanda kendisinin yargılanması, diğer yandan Ahmet Hakan’ın dövülmesinin anımsatılması üzerine “Yani daha kötü günler gelecek, geliyor görünüyor” diye konuştu.lALİCAN ULUDAĞ/ANKARA ‘DÜŞÜNCEMİ AÇIKLADIM’ S ükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Koray Çalışkan dün ifade verdi. Çalışkan Twitter üzerinden yapmış olduğu paylaşımlar nedeniyle YÖK Yüksek Disiplin Kurulu’nda ifade verdiğini belirterek “Boğaziçi Üniversitesi, istedikleri soruşturmayı açmadığı için YÖK kendisi yaptı. Üniversiteyi bypass ederek açtıkları soruşturma son derece ilginç. YÖK, rektörleri ya da rektör yardımcılarını soruşturur. Akademisyen olarak bireysel soruşturma açıldığına şahit olmamıştık” dedi. Çalışkan, “Paylaşımlarınız, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi olarak değil, aydın ve akademisyen olarak yazdıklarınızdır. Amerikalı bilim insanları Mars’ta su buluyor, biz ifade vermek için YÖK bürokrasisinde oda arıyoruz. YÖK bilimsel işlerle uğraşmalı.” enazesi 15 gündür Rojava’dan Türkiye’ye alınmayan Aziz Güler için Mersin’de eylem yapan ve geçen hafta gözatına alınan 7 gençten Ezgi Harbelioğlu ve Umut Çevik, 30 yıl önce kendini fesheden ‘Türkiye Kuzey Kürdistan Kurtuluş Örgütü’ üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklandı. 7 genç verdikleri ifadelerinde GENÇSEN üyesi olduklarını belirterek şunları söyledi: “Herhangi bir illegal örgüt ile bağ C lantımız yoktur. T.K.K.K.Ö.’nü ilk kez duyuyoruz.” 2 gencin avukatı Bedri Kuran’dan edinilen bilgiye göre T.K.K.K.Ö.’nün adı ilk defa emniyet fezlekesinde geçti. Bu örgütün adını gören savcı da ‘ilk defa bu örgütü duyuyorum’ dedi. Ancak 7 genç de, örgütün adını bilmeyen savcı tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye gönderildi. Kuran “Hiçbir kurumsal kimliği, varoluşuna dair hiçbir bulgunun olmadığı hayali bir örgüt yarattılar ve de 2 genci tutukladılar” dedi. lİSTANBUL Gedik davasında iki tahliye, eylemde gözaltı stanbul Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik’in katillerinin yargılandığı davada tutuklu sanıklardan 2’si daha serbest bırakılırken, duruşma 21 Aralık’a ertelendi. Davanın 20. duruşması Kartal’daki 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanıklar yine aileye küfür ederek tehditler savurdu. Bu sırada duruşmayı izlemek üzere salonda bulunan yazar Emrah Serbes, sanık avukatlarının talebi üzerine salondan İ çıkarılmak istendi. Serbes, salondan çıkmayacağını belirterek, “Gerekirse zor kullanın öyle çıkarın” dedi. Serbes salondan çıkarıldıktan sonra mahkemeye 20 dakika ara verildi. Duruşma sırasında adliye önünde toplanan Halk Cephesi üyeleri,“Hasan Ferit için adalet istiyoruz” yazılı pankart açtı. Grup açıklama yaparken polis basınçlı suyla müdahele etti. 4 kişi yaka paça gözaltına alındı. lİSTANBUL/Cumhuriyet Adliye önünde arbede C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle