19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 31 Ekim 2015 EDİTÖR: ZEKİ TEZER TASARIM: SERPİL ÜNAY Diktaya ‘hayır’ demokrasiye ‘evet’ eçmenin, Cumhuriyetin kazanımları şemsiyesinde, demokratik hukuk devleti düzeninin ürünü olan oy hakkını, yüksek katılımla, hukuk devleti, demokrasi ilkelerini ayaklar altına alan, ülkemizdeki tipik 21. yüzyıl diktatoryal rejim değişikliğine doğru hızlı adımlarla yürüyüşe “dur” dedirtecek doğrultuda kullanmasını beklemekten öte bir sözümüz olabilir mi? İktidarlarının 13 yıllık yürüyüşlerinde, görev üstlenmiş AKP yönetici kadroları, seçilmiş milletvekilleri, destek vermiş sivil demokratik örgütlenmeler... Yandaş hizmet veren; kamuoyu güdülenmesinde çok etkili görev üstlenen dev medya gücünü, yönetim kadroları ele geçirilmiş olarak bağımsız görev yapma konumundan koparılmış; yargı başta tüm kamu kurumlarını... Oy vermiş milyonlarca seçmeni... Bilinçli, isteyerek, özgür iradeleriyle, gönüllü... Ülkemizin rejim değişikliği, 21. yüzyıl diktatörlüğüne geçiş operasyonlarından suçlamaya kalkışmak, haksızlıktan çok öte, vicdansızlık, izansızlıkla açıklanabilir... Demokrasi gelenekleri güçlü, seçmen bilinci güçlü gelişmiş demokrasilerde de, milyarlarca seçmenin insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni, kendi çıkarları, oy kullanma niyetleri ile çelişen, en kötüsü insanlık suçlarına yol açan oy avcılarının kurbanı olduklarının örnekleri çok... ABD çoğunluk seçmeninin, İngiliz İşçi Partisi seçmenlerinin de... Emperyal kirli çıkarlar adına kanlı IrakAfganistan işgallerine, yalan gerekçeyle yol açan İktidarlarına oy vermeleri çarpıcı örnekler... Bizde, Kurtuluş Savaşı, Atatürk devrimleriyle kuruluş destanının yazılması sonrası, tek partili süreçle başlayan, çoğulcu demokratik sürece geçişte DP İktidarlarının oy kaygıları çıkarlarla beslenen siyasal İslamcı, emperyal güç odaklarına bağımlı, biat siyaseti kültüründen beslenen, çoğunluk sağ iktidarların yürüyüşlerinde gelişemeyen, rayına oturamayan demokrasi gerçeği de var... HHH İktidarları, Liderliğinin, ülke ve dünya dengeleri içindeki siyaset oyunları, kamuoyu gücünü, araçlarını etkili kullanımları, toplumsalbireysel kirlenmede sınır tanımaz tırmanışlar... Ülkemizin insan hakları, hukuk devleti düzeni, Cumhuriyet, laiklik rejimin işleyişlerinde... Hep dibe çeken, ırkçısiyasal İslam odaklı, mezhepçi geriye sapmalar... Yarınlarımız için en ağır tehdit boyutlarında... Toplumsal örgütlülük, hak kullanımı, bilinç ve algısını körelten cepheleşmeye, kanlı terörün şiddetinden beslenen çaresizlik, umutsuzluk, kaos da eklenince, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzenini ayaklar altına alan, sivil diktatörlük yürüyüşünün önünü açan ataklarda pervasızlık artıyor... Seçime gün kala geldiğimiz noktada, tek partili iktidarları keyfi yönetiminde kendi bireysel, toplumsal kimlikleriyle devlet kaynaklarından yararlanmada en büyük pay, çıkar edinmenin ötesinde, inançla bağlanmış olanlar, AKP seçmenleri için, zorlu bir dönemeç söz konusu... Gözü kara çıkarlar ya da her tür ayırımcı siyasal İslamcı, mezhepsel inançlar adına, demokrasiye inanmadan oy verenlerin azınlık oyları değişmeyecektir. AKP’ye inanç ve siyasi bağlarla oy veren çoğunluğun, dürüstlük, demokratik, hukuk devleti düzeni ekseninde oldukları gerçeğini varsayarsak... Yarınlarımızı, rejimimizi, hukuk devleti düzenini, basın özgürlüğünü, demokrasimizi... Ağır tehdit altına alan İktidarları icraatları karşısında, Liderliğin istediği Meclis çoğunluğu çok daha ağır sivil diktatörlüğe yürüyüş sonucu üreteceğine göre... Sivil diktatörlüğe gidişi onaylamayı içine sindiremeyecek içtenlikli çoğunluk sandık başında sorun yaşayacak... Bu sandıkta atılacak oyların siyasi partilere oy vermenin ötesinde “Diktaya hayır, demokrasiye evet demek gibi bir sonuç işlevi var”. Kuşkusuz Meclis’e girmeye aday muhalefet partilerinin siyasetleri, savundukları ırkinanç odaklı ayırımcı değerlerde de çok fazla hukuk devleti düzeni, demokrasi, insan hakları kriterleri ile çatışan ölçeklerde defoları var amma... Hiç değilse en kaba çizgileriyle, demokrasi, hukuk devleti, ülkenin kazanımlarının yanında, yolsuzluğa, vurguna sivil diktatörlüğe karşı çıkışları var... S Farkı kurumlardan seçim sonrasına ilişkin uyarılar birbirini izledi. Ekonominin incecik bir buz tabakası üzerinde yürüdüğüne dikkat çekildi. CNBC, Fitch, Morgan Stanley ve TİSK önlem istedi merikan CNBC kanalının internet sitesinde yayımlanan “Seçim sarsılmış ekonomi için az umut veriyor” başlıklı yazıda, 1 Kasım’da, 7 Haziran’dakine benzer sonuçlar beklendiği, ülkenin kırılgan bir parlamentoyla zorlanacağı belirtildi. Holly Ellyatt imzalı yazıda, ekonomistlerin, seçim sonuçlarının ülke ekonomisini sarsan siyasi kilitlenmeyi çözemeyeceğinden ve bir zamanların patlama yapan ekonomisinin düşüşe geçmesinden endişe ettikleri kaydedildi. CNBC’nin görüşlerine başvurduğu, risk analizi kuruluşu Spiro Sovereign Strategy’nin başındaki Nicholas Spiro’ya göre, gelişmekte olan ülkelerde ekonomik durum çok iç açıcı değil, ancak ekonomik olarak “ince bir buz tabakası” üzerin Ekonomide işler seçim sonrası da zor olacak A de yürüyen Türkiye’de durum daha da kötüleşti. Spiro, “Ekonomi dramatik bir şekilde yavaşladı, etnik şiddet tırmanıyor, mülteci krizi derinleşiyor ve enflasyonla mücadele eden Merkez Bankası’nın kredibilitesi lime lime olmuş. Bu seçim kararı daha baştan hiç alınmamalıydı” dedi. Yine Spiro’ya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye çatışmasını “AKP’nin tek başına iktidar olması amacıyla milliyetçi oyları toplamak için” kullanıyor. Yazıda, seçimlerin Türkiye için kritik bir zamana denk geldiği, Suriye’deki IŞİD tehdidi nedeniyle, seçmenlerin jeopolotik endişelerinin arttığı, birçoklarının devletin bunu PYD’ye saldırmak için gerekçe olarak kullandığına inandığı belirtildi. l Ekonomi Servisi ekonomi 11 TİSK’ten önlem çağrısı ürkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), seçimden sonra kurulacak yeni hükümete, mevcut ve gelecekteki olası işsizlik artışı karşısında ye T Kritik zaman ni strateji ve önlemler geliştirmesi çağrısında bulundu. TİSK’in ekim ayı Ekonomi Bülteni’nde yer alan çağrıda, “Seçim sonrasında kurulacak hükümet, sanayinin uluslararası rekabet gücünü, yatırımları, ihracatı, büyümeyi ve istihdamı artıracak yeni tedbirler uygulamalı” denildi. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) küresel ekonomiye ilişkin saptamalarına da değinilen TİSK de Siyasi belirsizlik negatif etkiler luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, 1 Kasım seçim sonuçlarının Türk bankaları için önemli olacağına işaret ederek, “Siyasi belirsizliğin devam etmesi negatif olacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Banka müşterilerinin döviz cinsinden kredilerini geri ödemede giderek zorlanabileceğine ve bankaların döviz cinsinden kredilerde zarar yazmalarının beklendiğine dikkat çekilen açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Türk Lirası’ndaki değer kaybı aynı zamanda bankaların sermaye oranlarını da erozyona uğrattı. Biz, Türk Lirası’ndaki yüzde 10’luk değer kaybının, sektörün sermaye yeterlilik oranında 50 baz puanlık düşüşe yol açtığını tahmin ediyoruz.” l Ekonomi Servisi ğerlendirmesinde şu görüşlere yer verildi: “IMF, 2016’da dünya ülkelerinde genellikle büyüme oranının artacağı, işsizlik oranının azalacağını öngörüyor. Türkiye açısından ise bu eğilimlerin tam tersine, büyümenin azalacağı, işsizlik oranının artacağı tahmin edildi. Uluslararası konjonktürün Türkiye’ye muhtemel etkisi, ekonomideki mevcut eğilimler ve reel sektörün yaşadığı sorunlar, bu tahminleri doğruluyor.” l Ekonomi Servisi yurdu. 1 Kasım sonrası en olası senaryonun koalisyon olduğunu bildiren kurum, koalisyon görüşmeleri sürecinin büyük ihtimalle çok tartışmalı olacağını vurguladı. U Morgan Stanley: U dönüşü beklemeyin Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, 1 Kasım seçimleri sonrasında Türkiye ekonomisinde toptan ve kalıcı bir U dönüşü beklemenin gerçekçi olmadığını du İthalat da ihracat da düştü İhracat 2015 yılı eylülünde, 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 14.2 azalarak 11 milyar 659 milyon dolar, ithalat yüzde 25.2 azalarak 15 milyar 401 milyon dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül Ayı Dış Ticaret İstatistiklerini açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; eylülde dış ticaret açığı yüzde 46.6 azalarak 7 milyar 13 milyon dolardan 3 milyar 742 milyon dolara düştü. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2014 eylül ayında yüzde 66 iken, 2015 Eylül ayında yüzde 75.7’ye yükseldi. Yılın dokuz ayında ülkenin ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.4 azalarak 107 milyar 293 milyon dolara düştü. İthalat da yüzde 13 geriledi. l Ekonomi Servisi Oksijen Hesap, hayata artı 2 değer katıyor deabank Genel Müdür Yardımcısı Cem Muratoğlu, gerek yurtdışı gerekse yurtiçindeki belirsizliklerin günlük hayatlarda etkisinin daha yoğun hissedildiği, tüketici güven endekslerinin görece daha düşük çıktığı ekonomik konjonktürde tasarruf eğiliminin arttığını söyledi. Müşterilerinin geleceğe yönelik güven ihtiyaçlarının karşılanması için Oksijen Hesap’ı yarattıklarını belirten Muratoğlu, şu bilgileri verdi: “Oksijen Hesap, gecelik ek bir talimata gerek duymadan, minimum 2 bin TL birikimin vadesiz hesapta bırakıldığı kalan kısmın gecelik değerlendiği bir mevduat hesabı. Bakiyesi 50 bin TL’ye ka O dar olan müşterilerimize, Türkiye Bankalar Birliği web sitesinde yer alan Özel Sermayeli Mevduat Bankalarının, 61 güne kadar vadeli 100 bin TL altındaki mevduat bakiyeleri için her pazartesi sunduğu en yüksek faizlerin ortalamasının 2 puan üzerinde faiz sunuyor. Oksijen Hesap’lıların birikimleri yıllık brüt yüzde 13’e varan faizden değerleniyor. Ürünün günlük hayata katkısını da çok önemsedik. Bu nedenle Oksijen Hesap’lı olup, belirtilen koşullarda harcamalarını da bu hesaba bağlı kartı ile yapan müşterilerimize her ay 2 sinema bileti hediye ediyoruz, 2 faturasını biz ödüyoruz.” l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle