19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 24 Ekim 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK tasarım: MÜGE KAYGUSUZ “Z Stephen Hawking’in yanlış hatırladığı Türkiye anıları kuzulu Arap otobüsleriye Tebriz üzerinden Tahran’a gittik. Dönerken, on iki binden fazla kişinin ölümüne neden olan 7.1 şiddetindeki Buyin Zehra depremine yakalandık. Depremin merkez üssüne çok yakın bir yerdeydim ama hiç hissetmedim, çünkü hastaydım. Ağır dizanteri ve otobüsün ön koltuğuna çarpa çarpa kaburgamı kırmıştım. Olayı ancak İstanbul’a vardığımızda öğrenebildik. Aileme kartpostal attık.” Ancak ünlü bilim adamı, bir şeyi karıştırmış, Erzurum Tahran arasını Arap otobüsü koymuş. Aradan çok zaman geçti, belki ondandır. amanın Kısa Tarihi” kitabı dünya çapında 10 milyon satan ünlü İngiliz fizikçi Stephen Hawking’in “Benim kısa Tarihim” adlı kitabı Türkiye’de yayımlandı. Doğan Kitap’tan çıkan eserde, Hawking 21 yaşında ALS teşhisi konulmadan önce, 1962 yılında İstanbul’a geldiğini de anlatıyor: “Oxford Üniversitesi bitirme sınavından sonraki uzun tatilde İran’a gitmeye karar verdim. Farsça bilen arkadaşımla, trenle önce İstanbul’a, oradan Türkiye’nin doğusundaki Ağrı Dağı yakınlarındaki Erzurum’a ulaştık. Sonrasında, tavuklu zun sakalı ve başındaki fesi ile ilginç bir tip var: Kadir Mısırlıoğlu. Atatürk’e hakaret edip yandaş kanallarda fetvalar veren Mısırlıoğlu, Kaçak Saray’ında gediklileri arasında. Bugüne kadar “Tayyip’e oy vermeyen imansızdır” diyen Kadir Bey, şimdi nedense ağız değiştirdi ve bu kez Erdoğan’ı ve Davutoğlu’nu eleştiren sözler etti: “Niye 7 Ekim (kendisi şaşırıp haziran yerine ekim U ‘Tayyip’e oy vermeyen imansız’ diyen hoca, 360 derece döndü Alevileri memnun etmek için ‘benim Ehlisünnet diye bir dinim yoktur’ dedi. Bu söz yanlış bir söz. İslam eşittir Ehlisünnet. Mezhep taassubum yok diyecekti. Yanlış konuştu.” “Davutoğlu ‘99 tane kadın adayımız var’ dedi, Allah’ın sıfatları da 99’dur. Ben bu sözü duyduğum zaman dizlerimi dövdüm ‘eyvah bir ceza gelecek’ dedim. Ceza geldi. Sen neyi neyle kıyaslıyorsun.” “Düşmeye gör” diye boşuna dememişler. Daha düşmeden terk ediyorlar. haber 7 diyor) seçimleri böyle oldu. Millet de cezaya müstehak oldu, milleti idare edenler de. İdare edenlerin kusurlarından bir ikisini size söyleyim. Tayyip Bey Önemli Ama Gündem Dışında Kalan Konular... irbiri ardına gündeme düşen olay ve bilgilerin önemi nedeniyle, kimi halkı ilgilendiren uygulamalar yeterince ele alınamıyor. Bugün onlardan bir bölümünü yazmaya niyetlendim. HHH Televizyon ekranlarında, nasıl olduysa bir zorunlu yayın ile bir kamu spotu art arda yayımlandı. Zorunlu yayın, çocuklar için yaşamsal önemi olan gizli şeker (diyabet) konusunu yansıtıyordu. Ekrana gelen küçüklerin, kimisi “geceleri sıkça tuvalete kalkmaktan” kimisi “sık ve çok susamaktan, bu nedenle de derslere yoğunlaşamamaktan” yakınıyordu. Yayının amacı annebabaları dikkatli olmaya çağırmak, doktor denetiminin önemini vurgulamaktı... O bitti; biraz sonra kamu spotu başladı. Öğrencilere ücretsiz kuru üzüm dağıtılacağını müjdeliyordu... Okuduğumuza göre Egeli üreticiler stoklardan, dışsatımcılar da satışların düşüklüğünden şikâyetçiydiler. Öğrencilere dağıtım iyi bir destek sağlayacaktı... Ben de girişimi olumlu buldum ama içime bir kuşku düştü, “ya üzüm verilecek çocuklar arasında diyabetli olan varsa?” Milli Eğitim Bakanlığı, ara sıra okullarda göz taraması, kalp taraması yapıldığını duyururdu ama bugüne kadar diyabet taramasına ilişkin haberleri okumadık ve duymadık. Atlamışsam ayıbı bana ama gene de uyarayım dedim. HHH Yine televizyonlardan gidelim. Tarım ve Orman Bakanlığı, zaman zaman yayımladığı spotlarda “tarım alanlarında inşaata izin verilmediğini” ileri sürüyor. “Tarım toprağı” tanımında bir incelik (!) var ama uzman olmadığım için çözemiyorum. Acaba, sadece sulanabilir toprağı mı tarım alanı sayıyorlar, anlayabilmiş değilim. Bu spotlar yayımlanadursun, şehirler arasında gidip gelirken hatta Sabiha Gökçen Havalimanı’na giderken şehir içinde bile gözlemlediklerimiz öyle demiyor. Haberler ise daha da ürkütücü... Son beş yılda Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası kapsamından çıkarılan tarım toprağı alanı 2 milyon 713 bin dönüme ulaşmış. Televizyonlarda, yasaya göre yanlış bilgi vermek yayın ilkelerine aykırı ama demek ki hoşgörülüyor. “Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma” sözünü de geçersiz kılmayı başarmışız. Kutlarım. HHH Akşamüstleri, Boğaziçi Köprüsü’nün Anadolu yakasına geçiş yönünde ek şerit açılıyor. Başlangıcından önce de Karayolları’nın kocaman bir uyarı levhası var: “Ek şerit otomatik geçiş sistemini kullanan araçlar içindir.” Levha böyle ama ciddiye alan yok. Özellikle Hızlı Geçiş Sistemi’ni kullanan servis araçları ek şeride dalıyor ama gişeleri en sağda olduğundan sağa dönüp kaynak yapmak için ana şeritlerin önünü kesiyor. Tıkanıklık bazen köprü boyunca uzuyor. Trafik duruyor. Uzun lafın kısası Karayolları kuralını uygulatamıyor ve çiğneyenlere göz yumuyor. Oysa ek şeritten gelen kuralsızları birkaç gün OGS gişelerine yönlendirse, cezalı geçiş belki seçim öncesi can yakar ama sorun da şıp diye çözülüverir. B Oyunu kullan... Tatil bahanesiyle sandığa daha az seçmenin gitmesini sağlamaya çalışanlara karşı internette yoğun kampanya var. Yandaki caps bunlardan biri. Şöyle bitiyor: “5 gün tatil yaparım dersen sonra çocuklarına ‘Oğlum biz bi tatile gitmiştik, memlekette ne olduysa o tatilde oldu’ diye anlatırsın.” Ancak bu kez seçmen bilinçli. Bazı turizm şirketleri ise şimdiden ve bastıra bastıra “Tur düzenlemiyoruz” diye açıklama yapıyorlar. Galibe seçmeni tatile göndermek isteyenlerin, “tatil Toroslar kıymete bindi Başbakan Davutoğlu’nun Güneydoğu’ya yönelik “Beyaz Toroslar geri döner” tehdidi, Toros satışlarını patlattı. İnternette, Beyaz Toros fiyatları bir anda 10 bin TL’nin üzerine çıktı. Otomobil satıcıları, “Düne kadar Toroslar birkaç bin TL’ydi, bir anda nur yağdı” diyorlar. Bu ülkede sadece katiller sevilmiyor, infaz araçları da böyle kıymete biniyor maalesef. parası da bizden” demeleri lazım. Şimdi bu teklifi bekliyoruz... ‘Ananızı ağlatacak kampanya’ Bir inşaat şirketi, konutlarını satmak için böyle bir ilan vermiş. Üstteki küçük “mutluluktan” yazısı ilk bakışta göze çarpmıyor. İlk bakışta, kocaman harflerle, “Ananızı ağlatacak kampanya” yazısını algılıyorsunuz. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler, o hesap galiba. 2. sınıflara Arapça dersini Din Öğretimi Genel Müdürlüğü önermiş. Kararı Bakanlar Kurulu da onaylamış DENİZ ÜLKÜTEKİN Arapça kararını hükümet almış Ö Müdürlüğü’nün (DÖGM) imzasının bulunması geliyor. Bakanlık yetkilileri gazetemize yaptıkları açıklamada, ders taslaklarını, Talim Terbiye Kurulu’nun hazırladığını, ama Arapça dersi için DÖGM’nin kurula yardımcı olduğunu söyledi. Yetkililer ayrıca, dersin DÖGM’nin isteği üzerine Talim Terbiye Kurulu tarafından gündeme alındığını da doğruladı. Okullarda hangi yabancı dillerin okutulacağına yönelik kararın Bakanlar Kurulu onayıyla alınıyor olması, bir başka gerçeği daha ortaya çıkardı. Bakanlar Kurulu, ‘İlköğretim Arapça dersi’ öğretim programını 91 sayılı kurul kararı ile kabul etmiş. Arapça dersinin, seçmeli mi, yoksa zorunlu olarak mı okutulacağı yönünde belirsizlik ise sürüyor. MEB yetkilileri derslerin, ilk ve ortaöğretimde seçmeli, imam hatip ortaokullarında ise zorunlu olarak okutulacağını söylüyor. Ancak pek çok ilköğretim okulunda şimdiye kadar tek seçenek olarak İngilizce okutuluyordu. Buna benzer şekilde bazı okullarda da Arapçanın tek seçenek olarak okutulma ve dolayısıyla dersin, “zorunluseçmeli” hale dönüşme ihtimali bulunuyor. ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel: Yapılmak istenen din temelli eğitimin önemli bir parçası. Proje, Arapça’yla tamamlanıyor mu acaba diye düşünüyorum. Eğitimci Alaaddin Dinçer: Arapça, seçmeli dil dersi gibi kurgulanmış olsa da, zaman içerisinde zorunlu derse dönüşme potansiyeli taşıdığını din eğitimi ile ilgili ortaokul ve liselerdeki diğer seçmeli ders örneklerinden biliyoruz. nümüzdeki öğretim yılından itibaren, ilkokul 2. sınıflarda Arapça dersi verilmeye başlanacak olmasının yankıları sürüyor. Kafaları karıştıran soruların başında, Talim Terbiye Kurulu tarafından açıklanan Arapça dersi taslak dosyasının başında, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Eski Uruguay Devlet Başkanı mütavazi yaşamıyla dikkat çekiyor. AKP düşman imajı çiziyor DUYGU GÜVENÇ AVR UPA S OS Y A L İ S T L ER PA RT İ S İ B a ş k anı SergeI St anIsev : Saraysız başkan geliyor D En yoksul başkan Mujica 29 Ekim’de Türkiye’de ünyanın en yoksul devlet başkanı olarak bilinen eski Uruguay devlet başkanı Jose Mujica 29 Ekim’de Türkiye’ye geliyor.  Mujica CHP’li belediyelerin ev sahipliğinde çeşitli ziyaretler gerçekleştirecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba koordinasyonunda CHP’li belediyelerin konuğu olarak Türkiye’ye gelen Mujica, on gün boyunca bir dizi etkinliğe katılacak. Mujica’yı Türkiye programında Şişli, Konak, Beylikdüzü ve Odunpazarı Belediyeleri ile Tekin Yayınevi misafir edecek. Ağbaba, yaptığı açıklamada  “Jose Mujica, CHP’yi ziyaret ederek Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’yla da görüşecek. Mujica, Dünyanın en yoksul devlet başkanı olarak biliniyor. Kendisinin bir sarayı yok, hatta kendisinin kaçak sarayı bile yok. Saraysız başkan olarak biliniyor. Türkiye’ye gelmesi çok önemli. Yoksullar üzerine çalışmalarıyla ünlü Mujika, gelişmemiş, yoksul bölgeleri gezecek. Saray’da oturanlar bozulacak ama, dünyanın en mütevazı başkanı, umarız Türkiye’deki siyasetçilere örnek olur.” l ANKARA/Cumhuriyet vrupa Sosyalistler Partisi (PES) Başkanı Sergei Stanisev, AKP’nin tek parti döneminin bittiğini kabul etmesi gerektiğini belirtirken, CHP ve HDP’nin arasındaki diyaloğun da önemli olduğu mesajını verdi. “AKP ülke içinde düşman imajı çiziyor” diyen Stanisev, AB ile müzakerelerin de bir pazarlık süreci olmadığına işaret etti. 4 Neden geldiniz? Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’a Avrupa Sosyal Demokratlarının destek mesajını ilettim. Biz Türkiye’nin değiştiğini görmek istiyoruz. Son yıllarda büyüyen otoriter eğilimler gördük, demokraside birçok problem var. 4 7 Haziran ve 1 Kasım’a nasıl bakıyorsunuz? 7 Haziran’da olan bir dönüm noktasıydı çünkü ilk defa 10 yıl sonra AKP’nin kırılganlığı ortaya çıktı; yani tüm seçimleri kazanan, ne isterlerse yapabileceklerine dair tutumları vatandaşlar tarafından durduruldu. Açık ki AKP bu yetkiyi paylaşmak istemediği için şimdi yeni seçimler oluyor. 41 Kasım’dan sonra da bu kutuplaşma sürerse? Kutuplaşmış bir ülkede bir parti, kendi isteklerini topluma empoze eder ve sadece yüz A de 40’dan azıcık fazla oy alan bir partinin, bunu yapması çok tehlikelidir. Çünkü Avrupa ideolojisi daha fazla diyalog ve uzlaşıya dayanır. Büyük çoğunluğunuz olsa bile muhalefet ile konuşmalısınız. Şu açık ki Türk vatandaşları AKP’nin gücü paylaşması gerektiğini söyledi. Bence CHP çok önemli bir rol oynuyor; inanıyorum ki bu seçimlerde de daha çok oy alacaklar. Çok açık ki AKP, 7 Haziran seçimlerinden sonra milliyetçi, içerde bir düşman imajı çiziyor. Özellikle Güneydoğuda birçok sokağa çıkma yasağı, operasyonlar görüyoruz ve bu öncelikle sizin toplumunuz için endişe yaratan bir durum. 4Avrupa’da solun durumunu nasıl görüyorsunuz? AP ile değerlendirirsek PES olarak 193 vekilimiz var, Avrupa Halk Partisi (EPP)’nin 220. Biz 2014 seçimlerinde pozisyonumuzu koruduk; oyların yüzde 25’ini aldık ve EPP de 50 milletvekili kaybetti. Avrupa’da siyasi manzara daha parçalı hale geliyor. Çünkü toplumlar bölünüyor ve aşırı milliyetçilerin yükselişiyle ilgili genel bir endişe var. Fransa’da milliyetçiler seçimi kazandı, İngiltere’de küçücük parti yükselişe geçti. En toleranslı İsveç’te bile milliyetçi parti yüzde 13 14 alıyor. Bu Avrupa için endişelendirici. Kılıçdaroğlu’yla buluşan Stanisev, seçimlerde kendilerine destek verdiklerini söyledi. ‘AKPCHP koalisyon in cenazesine süreci kolay olmayacak’ Birlik’ katılanlara soruşturma Ş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PES Genel Başkanı Sergei Stanisev ve beraberindeki heyetle görüştü. Edinilen bilgilere göre PES heyeti Almanya Başbakanı Angela Merkel’in pazar günü Türkiye’ye yaptığı ziyaret ile seçim öncesi iktidar partisine destek verdiği izleniminden duydukları rahatsızlığı Kılıçdaroğlu’na aktardı. Stanisev’in, “AKPMHP hükümeti oluşursa nasıl bir tablo Türkiye’yi bekliyor” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu’nun, “Böyle bir koalisyon Kürt sorununun çözümü konusunda sıkıntılı bir yönetime işaret eder” yanıtını verdiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, AKPCHP koalisyonu olasılığına ilişkin sorular üzerine de şu mesajları verdi: “Her iki parti arasında özellikle dış politika, eğitim ve ekonomi alanında belirgin görüş ayrılıkları görülüyor. Koalisyon görüşmeleri yapılırsa bizi kolay bir süreç beklemiyor ancak Türkiye’nin çıkarı neyi gerektiriyorsa o yönde adım atacağız.” l FIRAT KOZOK ‘İkinci sarayı mı istiyorsun?’ HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gittiği Ordu’nun Fatsa ilçesinde esnafı ziyaret ettikten sonra Cumhuriyet Meydanı’nda miting yaptı. Kılıçdaroğlu, “Her tarafta bomba patlıyor. Terör almış başını gidiyor. Eskiden bir PKK be C lası vardı şimdi bir de IŞİD belası çıktı. Türkiye’de ciddi bir yönetim boşluğu var. Memleketi kim yönetiyor belli değil, bunun düzelmesi lazım” dedi. Annelere seslenen Kılıçdaroğlu, “Çocuğunuzu tam gün okula göndereceksiniz. Öğle yemekle rini okulda öğretmenleriyle beraber hiçbir bedel ödemeden yiyecekler. Bunu da diyecekler parayı nereden bulacaksın diye. Sen saraya bulurken benim sesim çıkmadı. Ama ben çocuğumuza bulurken sen niye bağırıyorsun arkadaş? İkinci bir sa ray mı istiyorsun, üçüncü saray mı istiyorsun? Gençleri potansiyel suçlu olarak görüyorlar. Ben gençleri bu ülkenin geleceği, umudu olarak görüyorum. Türkiye’de bütün üniversitelerde bir yılda yurt sorununu çözeceğim” dedi. l Yurt Haberler ırnak’ın Dicle mahallesinde 3 Ekim gecesi polisle girdiği çatışmada yaralandıktan sonra 28 kurşunla öldürülen ve cenazesi akrep tipi polis Birlik’in cenazesi polis aracının araracının arkasıkasına bağlanarak sürüklenmişti. na bağlanarak sürüklenen 29 yaşındaki Hacı Lokman Birlik’in cenaze törenine katılanlar hakkında Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız, “Hacı Birlik’in cenazesine işkence yapılmasına, o vahşet görüntülerine ilişkin doğru dürüst bir soruşturma yürütülemedi. Tepkiler üzerine göstermelik olarak 2 polis görevden uzaklaştırıldı. Bu vahşete ilişkin samimi bir soruşturma yürütmeyenler vahşete karşı tepkisini gösterenlere soruşturma açıyor. Yarın davalar açılıp cezalar da verilir. Bu bir hukuk garabetidir, tutarsızlıktır. Bu ülkede ne hukuk ne ahlak bıraktlar” dedi. l Yurt Haberler C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle