Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumartesi 24 Ekim 2015 12 Karadenız halkı bıkkın ÇİĞDEM TOKER’İN İZLENİMLERİ: rabzon, Rize, Giresun ve Ordu’yu içine alan ‘seçmen nabzı’ turuna, Ankara Katliamı’nın dördüncü gününde çıktım. 7 Haziran sonucunun hükümsüz kılındığı 7 Haziran’dan bu yana, (Ankara Katliamı) ile birlikte 360’ı aşkın sivil yurttaş, asker, polis yaşamını yitirmişti. Uçak Trabzon Havalimanı için alçaldığında; bu çatışmalı sürecin, AKP iktidarını oylarıyla tahkim eden bölge konumundaki Doğu Karadeniz’deki etkisini merak ediyordum en çok. Beş ay öncesine göre ne değişmişti? Kasvetli bir gökyüzünün karşıladığı şehir merkezinde ilk hissettiğim; tuhaf bir sessizlik hali oldu. EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 T 7 Bölge Garip seçim Kasım seçimlerinin kampanyası İkinci Dünya Savaşı’nın başında, 3 Eylül 1939 ile 10 Mayıs 1940 arasında geçen, “garip savaş” diye adlandırılan 8 aylık dönemi andırıyor. 3 Eylül 1939’da, Fransa ve İngiltere’nin, Polonya’yı işgal eden Almanya’ya savaş ilan etmesiyle 2. Dünya Savaşı resmen başlar. Ama taraflar kendi savunma hatlarının gerisine çektikleri kuvvetlerini birbirleri üzerine sevk etmezler ve garip bir dönem yaşanır; savaşsa ilan edilmiştir ve resmen vardır, ama çatışma yoktur, cephelerde sükunet içinde bir bekleyiş hüküm sürer... Bu savaş içindeki savaşmama hali, 10 Mayıs 1940 Alman saldırısına kadar gidecektir. 1 Kasım seçimi kampanyası da, tıpkı garip savaş dönemini anımsatıyor. Seçimse, 8 gün içinde yapılacak, ama ne bir coşku, ne devasa mitingler... Etrafta bir sükunet, bir hareketsizlik... Sanki sokaklar ve meydanlar normalden de daha tenhaymış gibi. Geçenlerde, televizyonda Başbakan’ın bir mitingini yayımlıyorlardı görmeye değer. Bir an önce bitse de gitsek havasında kerhen konuşuyor gibiydi Davutoğlu. Ne onda bir heyecan ne alanlardakilerde bir coşku... Oysa sorun şöyle bir çevrenize, çoğu kişi size aynı şeyi söyleyecek: Bu defa, bu seçim yaşamsal. HHH Türkiye’nin ilk özgür ve dürüst seçimi olan 14 Mayıs 1950 seçiminde 10 yaşındaydım. Hayal meyal de olsa hatırlıyorum. Bu 65 yıl içinde, ilaç için bir tane bile yaşamsal olmayan bir seçim bilmiyorum. Her defasında, her seçim bir ölüm kalım meselesi olmuştur. Aynı zaman zarfında, birçok demokratik ülkede yapılan seçimlerin çoğunluğu ise hep alelade seçimler olmuştur. Bu seçimleri yaşadıktan sonra şu sonuca vardım: Türkiye’de ne zaman yaşamsal olmayan alelade bir seçim yapılırsa ülkeye o zaman gerçekten demokrasi gelmiş olacaktır. Tabii buna seçim güvenliği ile ilgili kuşkuları da eklemek gerekiyor. Bizde, genellikle her seçimde, sandıkta hile gündeme gelir ve oylamadan sonra da kuşkular ve iddialar sürer gider. Yapılan kamuoyu yoklamaları da, seçmenin yarısından fazlasının 1 Kasım seçimlerinin de dürüst olmayacağı görüşünde olduğunu ortaya koyuyor. Sandık güvenliği konusunda bu kadar yoğun kuşku hiçbir demokraside yok oysa. Öyle ise buradan ikinci çıkarımımıza geçebiliriz: Türkiye’ye demokrasi sandık güvenliği üstündeki büyük şaibe ortadan kalktığında gelmiş olacaktır. HHH 7 Haziran gibi 1 Kasım seçimlerinin de yaşamsal olması, hayat memat meselesi haline gelmesinin baş nedeninin, “şu adamdan bir kurtulsak” takıntısı olduğunu yadsımak, “mutlak kurtulunması gereken” bu adamın Tayyip Erdoğan olduğunu görmemek mümkün mü? 65 yıldır bu hep böyleydi. Ve 65 yıl boyunca, hep bir adamdan kurtulmaya uğraştık. Kâh kurtulduk, kâh kurtulmadık. Yıllar boyu şundan bir kurtulsak dediğimiz adamlar değişti, tutkumuz değişmedi. Oysa demokrasilerde, insanlar şundan bundan kurtularak değil, yeni politikalar uygulayarak sorunların çözüleceğine inanırlar, otoriter totaliter sistemlerde hep “kim” sorusu sorulurken demokrasilerde “nasıl” sorusu sorulur. Buradan da, üçüncü çıkarımımızı yapabiliriz: “Şundan bir kurtulsak!” tutkusundan kurtulmadan, azgelişmiş demokrasi çukurunda debelenmekten kurtulamayız. Bakalım, 1 Kasım’da neden kurtulup neden kurtulamayacağız? Talan edilmiş yaylaları, doldurulan denizi, göçün ve işsizliğin bedelini ödeyen bölge. Sorunlara kalıcı bir çözüm getirmek yerine iktidarın farklı adlar altındaki nakit devlet yardımlarıyla oy devşirdiği Karadeniz, suskun... patlattığına dair sohbeti çalınıyor kulağıma. Daha sonra karayoluyla geçeceğim Rize, Giresun ve Ordu’da da benzer atmosferle karşılaşıyorum: Pek çözülemeyen bir suskunluk, bıkkınlık, bir de bastırılmaya çalışılan öfke... CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen manzarayı “Halka, ‘bizden ne istiyorsunuz’ dediğimizde ‘Sadece huzur’ cevabı” geliyor. 7 Haziran’da böyle değildi” diye biraz olsun somutlaştırıyor. Şüphesiz bu değerlendirme, Karadeniz’deki yüksek oranlı işsizliğin, yatırımsızlığın, ihmalle kemikleşen yoksulluğun azaldığı anlamına gelmiyor. Aksine, istihdama kalıcı bir çözüm getirmek yerine, iktidarın farklı adlar altındaki nakit devlet yardımlarını yığarak oy devşirdiği bölge; talan edilen yaylaları, doldurulan denizi, akın akın verdiği göçün, genç işsizliğin bedelini ağır biçimde ödemeyi sürdürüyor. Ancak 7 Haziran’a kadar ilk sıraya ekonomik sorunlarını koyan Karadeniz seçmeni, namı Türkiye’yi tutmuş “milliyetçi damarına” karşın, bu kez “Neler oluyor?” sorusuna yanıt arıyor. HDP adaylarının güvenlik sorunu nedeniyle hiçbir biçimde sahaya inemediği bu bölge illerinde CHP ile MHP adayları, ilçe ilçe, köy köy bu sorunun yanıtını “durdukları yer”e göre vermeye çabalıyor. AKP ise seçime günler kala, özellikle kırsaldaki seçmeni “Başka partiye oy verirsem kesilir mi?” açmazına düşüren nakit desteklere yükleniyor. Gittiğim her ilde İşKur’un, 28 Ekim’de, 3’er, 4’er bin kişilik geçici işçi ilanlarına çıktığı anlatılıyor. Altı aylığına alınacak geçici işçilerin listelerinin “partiden gittiği”, alınan işçilerin bir kısmının AKP’nin seçim kampanyasında çalıştırılacağı konuşuluyor. Yine 800 TL’lik “evde bakım” parası. Engelli yurttaşların yakınlarına ödenen bu para, bölgedeki köylerde, AKP’nin oy garantisi. Velhasılı, 2011 seçiminin ardından “parti devleti” kimliğini sağlamlaştıran AKP, bu mührü en sert vurduğu Karadeniz’de, sağlık ve sosyal destek politikalarıyla mevcudu koruyacak gibi görünüyor. Koyu suskunluk ise bir sürpriz değişkeni olarak kenarda durabilir. 1 Evet meydan yine kalabalık. Ama havada, iki hafta sonra seçim yapılacağına dair hiçbir emare yok. Parası hiç bitmeyen, devlet olanaklarını sonuna kadar kullanan AKP’nin ampullü bayrakları, tatsız bir lakırdının ardından, ortamı zoraki değiştirmeye çalışan ilgisiz konular gibi asılı duruyor. Meydanda çay içerken usulca yanaşıp para istemeye hazırlanan Suriyeli bir çocuğu mekân sahibi bağırarak kovalıyor. İtirazım “Bıktık abla ya. Kaldıkları oteller dilendiriyor bunları” cevabında eriyor. AKP Erdoğan’la oy peşinde RİZE ize’ye girerken bastıran yağmurun hızı ve bolluğuna başka yerde rastlamadım. Sadece yağmura değil ama. Seçim ortamına da... 3 milletvekilliğinin üçünü de AKP’nin aldığı Rize’nin her köşesi Tayyip Erdoğan posterleriyle dolu. Cumhurbaşkanlığı forsuyla birlikte. Üst geçişler, elektrik direkleri, binalar. Bu kadar çok lider fotoğrafını, aynı mekânda aynı anda bir tek Türkmenistan’da gördüğümü düşünüyorum. Aracın Trabzonlu şoförü “Peygamber gibi tapıyorlar” diye veryansın edip ekliyor: “Ha bi de buraya hiç memleketim de demedi. Baba ocağı diyor o kadar.” Rize’de CHP ile MHP adayları Erdoğan’a karşı yarışıyor. Erdoğan afişlerinin seçim yasalarına aykırılığı üzerine Rize Adliyesi’ne pek çok suç duyurusu yapılmış. İşleme konulduğuna dair şüpheler var. “Rize demek çay demek.” Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Nevzat Paliç böyle diyor. Masasının arkasında, Erdoğan’ın, 2 dönümlük çay müstahsili belgesini gösteriyor. 330 bin nüfuslu Rize’de ÇayKur’un ruhsatlı üreticisi 127 bin. Türkiye’deki toplam üretimi de dikkate alarak “yani” diyor Paliç “1 milyon insanın ekmeği, çay.” 220 bin ton üretim, 270 bin ton tüketim. Aradaki 45 bin ton kaçak çay, Rize’nin en büyük sorunu. Yanı sıra çayın taban fiyatın altında satın alınması. Tam bunu konuşurken CHP 1. sıra adayı Prof. Kemal Köymen geliyor. Ziyaret programına rastlamışız. Prof. Köymen, Rize’de 7 Haziran’da 38 bin oy alan CHP adayı Kenan Bıyık’ın yerine gösterilen isim. Bıyık’ın değiştirilmesi, Rize’de şaşkınlığa yol açmış. Prof. Köymen’in Rizeli olmasına karşın yaşamının önemli bir bölümünü, “hoca” olarak yurtdışında geçirdiği için Rize’ye uzak kaldığı konuşuluyor. Bu durumu rakipler de kullanıyor. Enerjisinin bir kısmını savunmaya ayırmak zorunda kalan Köymen, eğitim alanındaki projelere odaklanmış. Sorunları çözecek yeni bir çay politikası üzerinde çalıştığını da söyledi biz oradayken. Daha önce 42 bin kişinin çalışttığı ÇayKur’da iş alan HDP sahaya inemiyor R Genç işsizliğin bedeli Muhtemelen işsiz iki gencin, hararetli jestlerle Ankara’daki canlı bombanın kendisini nasıl Nakit yardım bağımlılığı linden kupası alınsa”, imar geçirilen yaylaları Katar’da konut satışına sunulsa bile, Trabzon’da çarşı canlı; oteller dolu. Dilenen Suriyeli çocuklar ile Körfez’den geldiği belli varlıklı Arap turistler, aynı sokakları arşınlıyor. Kentte, Arapların sadece kısa dönemli değil, küresel ısınma dolayısıyla yerleşme amaçlı da Trabzon’u tercih edeceği konuşuluyor. Ve bunun ileride yaratacağı sorunlar. Zaten bir turizm kenti olma vasfını da taşıyan Trabzon çarşı pazarında, fiyatların Arapların alım gücüne göre şekillendiğini anlamak zor olmuyor. Etiketler, Ankara ve İstanbul’u aratmıyor. Ancak şehir merkezinde ilk bakışta gözlenen bu canlılık, Trabzon’un kronik sorunlarını örtmeye yetmiyor. Yaylaları ağır bir rant saldırısı altında bulunan, SİT alanı, Milli Park’ı imara açılan kentte, işsizlik yüzde 6.9. Oran, Türkiye ortalamasının altında görünse de gerçek durumu yansıtmıyor. TRABZON AKP %55.3 7 Haziran seçimlerinde “E HDP %1.3 CHP %17.0 MHP %20.7 AKP larının özel%66.4 leştirilmesi sonucu CHP işçi sayısı MDP %18.9 9 bine ka%8.1 dar gerilemiş. Çay Kur bayilerinin kurduğu pazarlama şirketi Çaytaş’ın, AKP’lilerin faaliyetlerinin ödeme kasası olarak kullanıldığı konuşuluyor. Rize’de resmi işsiz sayısı 35 bin. Ağır ihmalin sonuçları; her gün düzenli olarak çıkarılan 20 bin sıcak yemek, “evde bakım parası” gibi desteklerle giderilmeye çalışılıyor. MHP 1. sıra adayı Osman Cem Kazmaz, AKP’nin Rize’de Cumhurbaşkanı üzerinden büyük baskı yarattığını bunun da seçmende korkuya yol açtığını söylüyor. Özellikle “MHP 7 Haziran’dan sonra koalisyon kurmak istemedi” algısıyla mücadele ettiklerini ifade ediyor. HDP %1.3 7 Haziran seçimlerinde CHP’nin Giresun’daki birinci sıra adayı yine Bülent Yener Bektaşoğlu. Devlet imkânlarıyla AKP propagandası iresun’a, Gazeteciler Derneği Başkanı Bekir Bayram ile buluşmak üzere sabah saatlerinde giriyoruz. Kent, bozulmamış dokusu ve sükunetiyle özgün varlığını hemen hissettiriyor. UNICEF tarafından “Çocuk Dostu Şehir” seçildiğini ve TÜİK’e göre Türkiye’de yaşam süresinin en uzun il olduğunu ise ilerleyen sohbetlerde öğreniyorum. Giresun Belediyesi’ni kentin tarihinde ilk kez üst üste iki kez başkan seçilen CHP’li Kerim Aksu yönetiyor. Bayram ile sohbet ederken bu seçimde de 1. sıra adayı olan CHP Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlu karşıdan görünüyor. Hızla bir çay içeceğini söyleyip masamıza konuk oluyor. Söze “Tam 7 aydır sahadayız. Oyunu en çok arttıran il olacağız” diye giriyor. Kayıtlı işsiz sayısını soruyorum: 31. 700’müş. Daha önce 6 vekil çıkaran kent göçler sonucu bugün 4 vekile düşmüş. AKP iktidarı süresince Fiskobirlik’in bitirilişi, Adel, Seka, Sunta’nın kapatılması, Liman’ın çalışmayışını alt alta koyduğunuzda, mesele anlaşılıyor. S GİRE UN AKP %53.5 7 Haziran seçimlerinde MHP %18.3 HDP %1.4 CHP %21.9 G adaylığı sıfatı bulunun Canikli, kampanyasını, makam aracı, koruma gibi devlet olanaklarını kullanarak yürütüyor. Kullandığı VIP aracı, Valilik envanterine kayıtlı. Giresunlu olmasına karşın otelde kalması eleştiriliyor. Otel faturasını kimin ödediği merak ediliyor. Orada bulunduğum gün Canikli’nin muhtarlarla yaptığı toplantıdaki vaadi bir Zeitung haberi tadında gündemi meşgul ediyor. Partisinin uzun dönem grup başkanvekilliği ve bakanlık yapmış Canikli, sökülen sokak lambalarının yeniden yerine takılacağı ve bundan sonra tek bir lamba bile sökülmeyeceği sözünü veriyor. Sonuç: Kent nüfusunun neredeyse üçte biri (97 bin kişi ) ayni ve nakdi yardım alıyor. Giresun, 7 Haziran’da oyları eriyerek bir milletvekili kaybeden AKP’nin “özel çalışma” yaptığı 22 ilden biri. Parti kurucusu ve Gümrük Ticaret eski Bakanı Nurettin Canikli’nin 1. sıra adaylığı bu özel dikkatin bir sonucu. AKP vekil sayısını 3’e, CHP de ikiye çıkarma hedefinde. Şu an yalnızca milletvekili 100 bin kişiye yardım Giresun sokaklarında yürürken bize eşlik eden Aksu’nun basın danışmanı Mustafa Öztürk “Burayı ziyaret etmeden olmaz” diyerek 90 yaşındaki basın anıtı Yeşil Giresun gazetesine yönlendiriyor bizi. İyi ki de öyle yapıyor. O gün dede olduğunu öğrendiğimiz Ahmet Öğütçü’nün güleryüzlü karşılamasına, Rüzgârlı Sokak’tan aşina olduğumuz matbaa kokusu eşlik ediyor. Yeşil Giresun, asıl mekânı olan tarihi binadan çıkmak zorunda kalmış. Neyse ki sanat galerisi olarak kullanılıyormuş. Gazeteden çıkınca oraya uğruyoruz. Giresun Valiliği Can Akengin Sanat Galerisi olarak kullanılan yapıda harika bir sergi açık. Bülent Öztürk, eski ahşap sanatı marküteri alanında yaptığı eserlerle görsel bir şölen sunuyor. Seçim arifesinde İş Kur’un pek çok ilde çıktığı geçici işci alımı, 4 bin işçi için Mülakatla iş! Giresun’da da yapılacak. Noter huzurunda yapılması gereken alımın mülakata döndüğü belirtiliyor. İl Başkanı Sinan Kitapçı’ya göre, 7 Haziran’da AKP 3. vekili çıkarmasın diye CHP oylarının bir kısmı MHP’ye gitmiş. Giden oyları geri almak CHP’nin temel hedefi. Konuştuğum esnaf MHP’nin seçim sonrası koalisyonla ilgili tutumuna tepkili. MHP 1. sıra adayı Orhan Erzurum, 7 Haziran’a coşkulu bir seçim havası olmasına karşın bugün bir kampanya havası bulunmadığını söylüyor. Olumsuz gelişmelerin seçime ilgiyi çok düşürdüğü kanısında. Erzurum da iktidar partisinin seçime çok yüklendiğini vurguluyor. Mülki idare amirlerinin partili gibi çalıştığını devletin bütün ciddiyetini yitirdiğini aktarıyor. şam standartları yıldan yıla “eksilen” (içme suyunda koli basiline rastlanmış) Trabzon’da, 1 Kasım için büyük bir değişim beklenmiyor. Santoro cinayetinden Hrant Dink suikastına dek uzanan kanlıkaranlık suçların verdiği zarara rağmen. Seçimde muhalefetin önündeki en büyük güçlük, iktidarın uyguladığı destek programları. Yüklü tutarlar, özellikle kırsaldaki seçmen nezdinde güçlü bir bağbağımlılık oluşturmuş. Trabzon’da 411 sonucunun tekrarlanabileceği belirtiliyor. 559 bin 231 kayıtlı seçmene karşın 466 bin 853 kişinin oy kullandığı Trabzon 6 milletvekili çıkarıyor. 7 Haziran’da, AKP 4, CHP 1, MHP 1’er milletvekilliği aldı. AKP’nin aday listesinde belirgin bir değişim yok. İlk dört sıra yine aynı: Süleyman Soylu, Muhammet Balta, Ayşe Sula Köseoğlu, Adnan Günnar. 5 ve 6. sıralarda Salih Cora ile Ergin Aydın getirildi. MHP, 2011 seçimine göre oylarını epeyce arttırmasına karşın (97.064) bu artış ikinci vekilliğe yetmedi. Tam bu noktada, adı bende saklı bir kamu görevlisi, HDP’nin barajı aşıp üstüne bir de 80 milletvekili çıkarmasının Trabzon’da büyük bir şaşkınlık biraz da kızgınlık yarattığını söylüyor. İkinci vekilliği zorlayan MHP’nin Trabzon listesinin ilk üç ismi (Koray Aydın, Yavuz Aydın, Hüseyin Örs) aynen korunurken 5. sıradaki Hasan Suiçmez 4. sıraya kaydırıldı. 7 Haziran seçimlerinin 4. sırasındaki Hasan Akyüz ile 6. sıradaki Hikmet Yılmaz liste dışı kaldı. Bu isimlerin yerine ise Avukat İlyas Eroğlu ve iş kadını Gülen Demir getirildi. CHP listesi de bir değişiklik (Ali Türen Öztürk’ün yerine İlker Bakioğlu) dışında 7 Haziran ile aynı. Haluk Pekşen, Yavuz Karan, Ahmet Kaya, Murat Özçilingir, İlker Bakioğlu ve Cemil Bozbaş. Kaybetme korkusu Sedat Peker’in mitingini “utanç verici” olarak niteleyen Kazmaz, “AKP ne hale düşmüş. Escobar bile miting düzenlemedi” diyor. Peker’in miting öncesinde kente TIR’lar dolusu kurban eti ve erzak yardımı gönderdiğini ekliyor. Rize’de, sağ seçmenin MHP’ye daha yakın olmasına karşın “CHP çıkarmasın diye” AKP’ye oy verdiğini söylüyor Kazmaz. Rize sadece çaydan ibaret değil. Ardeşen Kadın Hentbol Takımı’nın başarısı yüz güldürüyor. Kente yabancı kulüpler geliyor. Takımın başta altyapı olmak üzere daha çok moral desteğe ihtiyacı var. Rize çok dar bir arazi. 55 dönüm elverişli olmasına karşın Beden Eğitim Spor Yüksek Okulu’nun o alana yapılması başvurusu kabul görmüyor. Prof. Köymen de gittiği köylerde genel bir hoşnutsuzluğu gözlediğini ancak AKP’nin sağladığı yardımları kaybetme korkusunun da baskın olduğunu vurgguluyor. 243 bin 382 kayıtlı seçmenin bulunduğu Rize’de 200 bin 352 oy kullanılmış. Rize’de AKP’nin adayları eski milletvekili Hasan Karal, Hikmet Ayar, Osman Aşkın Bak, CHP adayları: Kemal Köymen, Çetin Keçeli, Ali Şahinler, MHP adayları Osman Cem Kazmaz, Güldane Pınar, Süheyla Selimoğlu, HDP Turgay Köse, Mustafa Yıldız Mevlüde Çelebi. Giresun sokaklarında yürürken bize eşlik eden Mustafa Öztürk, ‘Burayı ziyaret etmeden olmaz’ diyerek 90 yaşındaki basın anıtı Yeşil Giresun gazetesine yönlendiriyor bizi. İyi ki de öyle yapıyor. Mevsim ve 29 Ekim tatili katılımı düşürebilir CHP’nin oyunu en çok artırdığı il Ordu. Uzun yıllar ‘huzur’ ile birlikte anılan kentte göç şehrin bir numaralı sorunu haline gelmiş. Mevsimlik işçiler ve uzayan tatil nedeniyle katılımın düşük olma ihtimali muhalefeti korkutuyor rdu, uzun yıllar “huzurlu” sıfatıyla anılan bir kent. Son yıllarda artan işsizlik ile hızlanan göç, şehrin bir numaralı sorunu. Sahil ile kırsal arasındaki toplumsal dokuda derin bir ayrışma mevcut. Hemen herkesin dile getirdiği bu ayrışma, siyasetin dinamiklerine yansıyor. Tabloyu, Ordu 19 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erdoğan Erişen, “Sahile çıktığınızda herkes CHP’lidir. Ama köylere gittiğinizde AKP’yi görürsünüz” diye özetliyor. yaklaşan oy oranı ve 54 bin 821 oya karşın milletvekili çıkaAKP ramadı. Bu sonuç, 1 %52.9 Kasım listesine sürpriz olarak yansıdı. 7 CHP MHP %28.2 Haziran’da MHP’nin %12.8 1. sıra adayı olan HDP %1.3 eski milletvekili Cemal Enginyurt’un yerine Onur Şahin getirildi. 2014 yerel seçimlerinde Altınordu bir afiş bile astıramıyoruz” diMHP adayı olan 28 bin oy alan yor. Onur Şahin’in bu kez MHP’ye Muhalefet partilerinin sahaOrdu’dan vekillik kazandırada varlık gösterememesinin bileceği konuşuluyor. Çalıştek nedeni parasızlık değil. İnmalarını, yol ve içme suyu sosanlar CHP afişi asar ya da asrunu yaşayan köylerde yoğuntırırlarsa, işlerinin güçlerinin laştırarak köylülerle bir araya bozulacağından, yardımların gelen Onur Şahin’in AKP’nin kesileceğinden korkuyormuş. muhafazakâr seçmeninden oy Ordu’nun en önemli sorunu olan göç, hız kesmek bilmiyor. alabileceği belirtiliyor. 7 Haziran’dan bugün geçen Tahminler 311 dört aylık sürede bile 9 bin kiAKP adayları başta Numan şinin azaldığı belirtiliyor. Kurtulmuş olmak üzere istikOrdu, şehir halkının tanırar ve ekonomik büyüme üzemıyla “çakma büyükşehir” olrinden kampanya yapıyor. muş. İlk ilan edilen 29 il araKurtulmuş, 7 Haziran’da eleşsında olmamasına karşın nütiri konusu olan şehirle az tefus taşımasıyla 770 bine çıkamasını bu seçimde telafi etmerılmış. ye çalışıyor. Devlet imkânları Seçim tarihinin kasım oluondan yana. şu, muhalefet partileri açısınSonuç olarak, mevsimlik işdan büyük dezavantaj. Enerçilerin kent dışında olması ve ji nakil hatlarında çalışan ve 29 Ekim tatilinin getirebilecemevsimlik işler için il dışında bulunan seçmenlerin katılı ği düşük katılım ihtimali almı azaltacağı belirtiliyor. Seyit tında, Ordu’da AKP oyunu artırma, CHP mevcudu koruTorun, sandık başına gelemema, MHP de CHP’ye kaçırdıyecek seçmenlerin kendileriğı vekilliği alabilme uğraşınni arayarak bilet talebinde buda. Tahminler 32 ya da 311 lunduğunu söylüyor. yönünde. AKP bu konuda büyük otoAKP adayları: Numan Kurbüs organizasyonları yaptulmuş, Oktay Çanak, Metin mış. CHP ise ancak sponsorGündoğdu, Ergün Taşçı, Mehlarla birkaç yüz kişiyi taşımamet Kara. yı umuyor. CHP: Seyit Torun, MustaYanı sıra, 29 Ekim Cumhufa Adıgüzel, İsa Maral, Nuray riyet Bayramı dolayısıyla taAtaoğlu, Zekai Sana. til ilan 30 Ekim’in de katılıma MHP adayları: Onur Şahin, olumsuz etki yapacağından Ahmet Fidan, Taner Arslan, endişe duyuluyor. Davut Şahin, Ömer Baş. MHP, 7 Haziran’a Ordu’da HDP adayları: Nurettin İnmilletvekilliğini CHP’ye kapce, Tülay Koçak, Fatime Akatırdı. CHP’nin 120 bin oylın, Fatma Yalçınkaya, Osman la iki milletvekilliği çıkardıGüngör. ğı Ordu’da, MHP yüzde 13’e ORD U 7 Haziran seçimlerinde Yeni çay politikası İlk dört sıra aynı O Uzun dönem iş yok 760 bin nüfuslu şehirde, 110 bin kişi emekli maaşı alıyor. SGK’li aktif işgücü 175 bin. Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu “6 aylık veya 9 aylık işlerle sürdürülebilirlik sağladığına ben katılmıyorum. Rakamlara istihdam sağlanmış olarak yansıyor ama gerçek bir çözüm getirmiyor” diyor. Hacısalihoğlu’nun sözünü ettiği kısa dönemli işler “toplum yararına çalışma programı” adı altında uygulanıyor. İş güvencesi yok, 9 aylık. Kentte uzun dönemli işgücü yaratılması gerekiyor. Ne var ki, 13 yıldır iktidarda olan AKP, kalıcı istihdam yaratacak yatırımlar yerine sosyal yardım ve destek politikalarına yüklenmiş. 7 Haziran’da milletvekili seçilen 3. sıra adayı Ayşe Sula Köseoğlu’nun açıkladığı rakamlara göre, Trabzon’da gıda eğitim, sağlık, şartlı nakit transferi ve proje desteklerini içine alan sosyal yardımlar 118 milyon TL’ye ulaşmış. Son yedi yılda “engelli evde bakım hizmeti” için ayrılan ödenek, 230,5 milyon TL. Ekonomik ve toplumsal ya Muhafazakâr yapı CHP’nin oyunu en çok arttırdığı il olan Ordu’da iki dönem belediye başkanlığı yapan CHP Milletvekili Seyit Torun da bu ayrışmaya, kırsalda yapılan yardımlar ve din eksenli muhafazakâr yapıyla dikkat çekiyor. Milletvekili sayısı 6’dan 5’e düşen Ordu’da, 7 Haziran dağılımı, 3 AKP, 2 CHP biçiminde. Doğu Karadeniz turunun genelinde hissettiğimiz “sessiz hava” burada da geçerli. AKP’nin geniş olanaklarla donattığı bilbordlara bakılırsa, sahada sadece iktidar partisi görünüyor. Ancak Torun, bu seçimin Cumhurbaşkanı’nın iradesiyle gerçekleştiği konusunda çok kişinin hemfikir olduğu notunu düşüyor. Bu kabulün bir sonucu olarak da CHP’nin oyunu arttıracağını vurgularken ihtiyatlı: “Evet bir kırılma var. Ama çok da abartmamak lazım. Çünkü inanılmaz paralar harcıyorlar. Biz Dağılım değişebilir Giresun’daki 4 milletvekilinin dağılımı 7 Haziran’da MHP lehine değişti. 2011’de 4 milletvekilinin 3’ü AKP’de 1’i CHP’deyken, 7 Haziran’da oylarını arttıran MHP, Dr. Orhan Erzurum’u Meclis’e gönderdi. CHP de Bülent Yener Bektaşoğlu ile bir milletvekilliğini korudu. Bu kez ise yine 211 diyenler de var. 22’ye şans verenler de. AKP adayları: Nurettin Canikli, Cemal Öztürk, Sabri Öztürk, Adem Tatlı, CHP adayları: Bülent Yener Bektaşoğlu, Basri Gürsoy, İbrahim Akgün, Sevgi Utlu Güngör, MHP adayları: Orhan Erzurum, Yusuf Veziroğlu, Bora Kılıç, Yaşar İlbaş, HDP adayları: Filiz Çakır, Nalan Coşkun, Hüseyin Küçükaydın, Abdullah Erol. YARIN: ĞU O D Y E N Ü G BÖLGESİ LANGIÇ CELAL BAŞ Tarihi Rize Çarşısı renkli şemsiyelerle rengârenk olmuş. C M Y B