18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 2015 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 9 Bugün Paris’in Cumhuriyet Meydanı’nda yürüyüşe katılacak liderler arasında Davutoğlu da var Liderlerden ‘Je Suis Charlie’ PARİS Charlie Hebdo katliamının ardından Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Cumhuriyet Meydanı’na davet ettiği liderler, çifte rehine kriziyle toplam 17 kişinin ölmesi üzerine davete yanıtlarını net verdi ve büyük yürüyüşe katılma kararı aldı. Paris için özgürlük, eşitlik ve kardeşliğin sembolü olan, Fransız Devrimi’nin dövizlerini taşıyan 283 metre uzunluk, 119 metre genişliğindeki Cumhuriyet Meydanı 4 gün ve gecedir “Biz Charlie’yiz” diyenleri bir araya topluyor. Bugün Fransız solunun simge meydanı Cumhuriyet’ten Ulus Meydanı’na yapılacak yürüyüş Charlie Hebdo’nun merkezinin yakınından geçecek. sahne oldu. çıkarma yapıyor AKP hükümeti, ilk etapta Büyükel çi Hakkı Akil ile temsili kararlaştırmıştı. Ancak Fransa saldırı altın da kalınca dayanışma düzeyini artırdı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, katliamdan 3 gün sonra Hollande ile telefonla görüşmesi üzerine büyük yürüyüş için özel davet bekleyen Ankara’ya diplomatik mesaj ulaştı. AB liderleriyle birlikte olmak için programını değiştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ardından AB Bakanı Volkan Paris meydanlarında çocuklar renkli kalemlerle Charlie için çiziyor. Leman’ın bugün çıkacak özel Bozkır’ın da Paris’e gidesayısının ön kapağında çizer Wolinski’nin Eyüp’te ceği açıklandı. CHP Genel Başkanı Şafak Pavey de yübaşında takkeyle cami çizdiği fotoğrafı var. rüyüşe katılacak. Sergey Lavrov, NATO Genel Sekreamas da kınadı teri Jens Stoltenberg, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman‘ın yanısıDün Hamas’tan da Charlie Hebdo katra Müslüman nüfuslu ülkelerden Mali liamına kınama geldi. “Fikir ayrılıkları ve Nijerya’nın cumhurbaşkanları da cinayeti haklı çıkarmaz” diyen açıklakatılacak. 90 bin polis ve 1350 askerin mada İsrail’in Paris saldırısı ile Hamas’ın koruyacağı yürüyüş için Avrupa’dan roket saldırılarını kıyaslamasına “Halk Paris’e giden trenlerde bile indirim yadirenişi ile küresel terörizm arasında pıldı. Dün Fransa kuzeyinden güneyine bağlantı kurmaya yönelik umutsuz girişim” tepkisi gösterildi. 700 bin kişinin katıldığı yürüyüşlere AKP Dammartin’de acı sessizlik Charlie Hebdo katillerinin öldürüldüğü Dammartin’deki matbaa dün sessizliğe bürünmüştü. Önceki gün kuşatmaya alınıp sokağa çıkma yasağı ilan edilen bölgeye Cumhuriyet girdi. Matbaanın 500 metre yakınında yılbaşı süsleri bile dururken, çatışmanın tek izini jandarma temsil ediyordu. Polis çekilmişti. Türk basın kartımı göstererek kendi sınır noktalarına kadar fotoğraf çekmeme izin veren jandarma sadece binayı dışarıdan koruyordu Paris Üniversitesi’nde siyaset kültürü dersleri veren Maria Ange Müslümanlara şu mesajı yolladı: “Bizim cumhuriyetimize dua edin. Laiklik bir yaşam biçimidir. Babam eskiden tüm çocukları toplarken haçını kazağının altına saklardı. Laisizm budur. Bu saldırı yaşam biçimine, 1789 Devrimi’ne karşı yapılmış bir saldırıdır. Tüm demokrasi, insan hakları, özgürlüklerin temelinde Fransız Devrimi vardır. ” Fransa’nın Kâbusu Yeni Başlıyor Üç gün, “ışıklar şehri” Paris’ten gerilim filmlerine taş çıkartan sahneler gördük… Kalaşnikofla şehrin göbeğinde infaz yapan, yaşamı felç eden ve bir elin parmak sayısını geçmeyen teröristlere karşı 80 bin güvenlik görevlisi seferber oldu. Kovalamaca kent caddelerinde, civar ormanlarda dere tepe günlerce devam etti. Bir Yahudi marketinde insanların rehin alınmasıyla tırmanan kriz, dişlerine dek silahlı üç azılı teröristin sonunda “ölü ele geçirilmesiyle” son buldu. Bu sürreel “terörist avı” bittiğinde kimse yazık ki “Oh be! Kâbus sona erdi!” diyemedi. Zira herkes, bitmek bir yana, kâbusun bilakis dal budak sardığının farkındaydı. Charlie Hebdo katliamını gerçekleştiren ŞerifSaid Kuaşi kardeşlerin eylemlerine “market saldırısı” ile eklemlenen üçüncü cihatçı Amedy Coulibaly’e de dışardan destek sağlayan ama henüz ele geçirilemeyen örneğin başka teröristler de olabilir miydi? Fransa’da halihazırda uyuyan böyle acaba kaç terör ağı/hücresi bulunmaktaydı? Cihatçıların bazı telefon konuşmalarından çıkartıldığı üzere, eylem yoksa “El KaideIŞİD işbirliği”nin mi sonucuydu? Bu tür cevap bekleyen çok soru var. Ama en önemlisi “Müslüman azınlıkla” bundan böyle “yaşamın” nasıl sürdürüleceği. Değişik vesilelerle önce de yazdım… Bu kâbus ve 17 kişinin ölümüyle sonuçlanan “terör fırtınası” yaşanmadan dahi, “Müslümanlarla ortak yaşamın geleceğine” dair öngörüler Fransa’da çok iç karartıcıydı. Bunun en tipik göstergesi “Müslümanları Fransa’dan gönderelim!” önerisiyle şöhretine şöhret katan sağcı yazar Eric Zemmour’un son aylarda peynir ekmek gibi satan olay kitabı “Fransa’nın İntiharı/Le Suicide français” olmuştu. Kitap, ekimden bu yana Fransa’da bir “sosyolojik olgu” halini almıştı. Araştırmalar “sokaktaki Fransız”ın Zemmour’la aynı paralelde düşündüğü için kitaba teveccüh ettiğini kanıtlamaktaydı. Basındaki kamuoyu yoklamaları Zemmour’un baştacı edilen kitabındaki fikirler doğrultusunda Fransız halkının mesela yüzde 56’sının kafadan, “Cumhuriyet ile İslamın uyuşmadığını” belirttiğini; yüzde 45’inin de kaçakçılıkuyuşturucu gibi tüm pis işleri yapanların “Arap ve siyahlar olduğuna” inandığını gösteriyordu. “Zemmour ırkçılığının” böyle ayyuka çıkmasından kaygı duyan demokratlar Fransa’da havanın kurşun gibi ağırlaştığına dikkat çekiyor, “bulundukları toplumu anlayamayan Fransızların vahim kimlik bunalımı”ndan söz ediyorlardı. Şu anda elimde bu bunalımı analiz eden çok yeni bir kitap var. Fransa’da bu son saldırı yaşandığında… Noel Mamere ve Patrick Farbiaz imzası ile çıkan ve de “Fransa’nın İntiharına Cevap” adını taşıyan bu kitabı okuyordum. 90 sayfalık ince ancak çok yoğun bilgilerle dolu olan kitap, “göçmenlere”, özellikle “Müslüman göçmenlere”, “beşinci kol” gözüyle bakan Fransa’nın özetle artık “nereye gittiğini bilmediğini” anlatıyor… “Zemmourcuların hayallerinin” ters yönde bir “yeni ’68” yaratmak olduğunu söylüyor. ’68 Avrupa ile dünyada nasıl büyük bir “sol düşünce rüzgârı”nın dönemeci oldu ise… “Zemmour” ve Zemmourculuğun siyasi düzlemdeki temsilcisi Le Pen’in böyle yeni bir “uluslararası sağ referans” oluşturmak emelleri taşıdığını anlatıyor kısaca Noel Mamere ile Patrick Farbiaz. Sağın yeni bir “kültürel hegemonya kurmak istediğini”, bu bağlamda “beyaz Fransa”nın bayraktarlığını yaptığını söylüyor; “göç” ve “İslam”ı, düşlediği bu yeni beyaz Fransa karşısında bir “çifte tehdit” olgusu olarak sürekli işlediğini vurguluyor. Charlie Hebdo saldırısı tam işte bu ortamda geldi. Saldırının ardından yapılan açıklamalarda Fransa’nın “bir savaşta” olduğu söylendi. “Savaş”ın “İslamla savaş” ve bir “medeniyetler savaşı” olmadığı yetkililerce döne döne söylense de, gerçekte tam ne olduğu açık değil. Kimi genel geçer “terörle savaş”tan Bush’un kulakları çınlasın! dem vuruyor. Kimi “aşırı İslama karşı” diyor. Başbakan Valls gibi kimi de “içdış düşman”dan söz ediyor. “Müslüman göçmenlere” “beşinci kol” olarak bakılan mevcut konjonktürde “iç düşman” dendiğinde.. çoğunluğun bundan ne sonuçlar çıkaracağını yaşayarak göreceğiz. Fransa’nın önündeki bahis şimdi işte bu sorulara açıklık getirmek ve bu büyük ayrışmanın üstüne çıkmak. Charlie Hebdo travması, kopuşu ya büsbütün şiddetlendirecek; ya “birlik beraberlik” ihtiyacını zorunlu biçimde kamçılayarak yaraya merhem olacak. Bugünkü “Ulusal Birlik” yürüyüşü bu açıdan çok önemli. Merkel’den Cameron’a AB’nin büyük ülkelerinin tüm hükümet başkanları, Hollande’ın yanında yürüyüşte olacak. Fransa’da parti liderlerinden sadece Le Pen’in katılmayacağı yürüyüş; hem Paris halkının korkuya meydan okuduğunu gösterecek, hem Müslümanı, Hıristiyanı, Yahudisi ile “tüm Fransızların”, “Cumhuriyet değerleri” altında buluşmasının simgesi olacak. Müslüman Fransızların “Charlie Hebdo” katliamı karşısında “ama”sız seslerini yükseltmeleri açısından yürüyüş ayrıca önem taşıyor. Müslüman katılımın yoğunluğu bu yüzden ciddi bir gösterge sayılacak. Ama tabii Müslümanların yapması gereken çok başka şeyler de var. Onlar da bir başka yazıya. ‘Babam haçını saklardı’ başlayacak yürüyüşe Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Britanya Başbakanı David Cameron, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, ABD Adalet Bakanı Eric Holder, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Paraşenko, Rusya Dışişleri Bakanı liderleri ilk kez yürüyor 15.00’te Avrupa Ortalık sessiz sakin Liderlerin ineceği De Gaulle havalanı dün olağan günlerinden birini yaşadı. Polislerin olduğunu söylemek için özellikle aramak gerekiyordu. Paris sokaklarında olağanüstü önlemi gözlenmedi. Cumhuriyet Meydanı’nda bile üniformalı polis yoktu. H Hedef: ‘Sağın ’68’i ‘Bize de tehdit geliyor’ Leman Kültür Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün Charlie Hebdo için bugün özel sayı çıkaracaklarını açıkladı. Penguen, Uykusuz ve Leman’ın Charlie Hebdo için ortak kapakla çıkacağını belirten Akgün, “Biz Charlie Hebdo’yu Türk okuyuculara ortak sayı yaparak tanıttık. Son dönemde bize de trollerden ‘Yakında göreceksiniz’ diye ölüm tehditleri geliyor” dedi. Kaide Fransa ve dünyayı yeni saldırıyla tehdit ediyor Dış Haberler Servisi Paris’teki Charlie Hebdo katliamını üstlenen Yemen markezli Arap Yarımadası Kaidesi’nden Batı’ya yönelik saldırı tehdidi, küresel cihat çağrısı geldi. 2009’de ortaya çıkan Arap Yarımadası Kaidesi’nin şeriat lideri Haris en Nezari internetten yayımladığı ses kaydında “Fransa Allah’a ve Müslümanlara karşı savaşa devam ettiği sürece güvende olmayacak” tehdidinde bulundu. Nezari, “Bazı Fransızların Hz. Muhammed’e küfrettiğini, Allah’ın askerlerinin de onlara edep ve ifade özgürlüğünün sınırını öğrettiğini” savundu. Fransa’nın peygamberlere küfrettiğini, dinlere meydan okuduğunu ve müminlerle savaştığını iddia ederek “Onlar için Allah’ın hükmü dışında bir caydırıcılık yok. Bu da öldürülmeleri” dedi. Saldırganla Haris en Nezari ra atfen “Ey mücahitler yüzümüzü ağarttınız. Ellerinize sağlık, keşke sizinle birlikte olsaydım” diye konuştu. Örgütten bir kişi de AP ajansına “Fransa İslama karşı savaştaki açık rolü ve uluslara baskısı nedeniyle hedef alındı. Müslümanların kutsallığına dokunan, dine hakaret edenler ağır bedel ödeyecek. Başta ABD, Britanya, Fransa olmak üzere Batılı ülkelerin işledikleri suç kendi evlerine ateş olarak dönecek” dedi. Britanya iç istihbarat servisi MI5’in önde gelen ismi Andrew Parker, Fransa’daki saldırıların Britanya’da kopyalarının düzenlenmesini beklediklerini söyleyip “ Şimdi Britanya hedef” uyarısı yaptı. ‘Hayat Türkiye’den Suriye’ye geçti’ Dış Haberler Servisi Fransa’da çarşambacuma arası 17 kişiyi öldüren üç cihatçı militan Cherif ve Said Kouachi kardeşler ile Amedy Coulibaly’nin öldürülmesinin ardından gözler Coulibaly’nin 26 yaşındaki sevgilisi Hayat Boumeddiene’e çevrildi. Hayat, polisin “silahlı ve tehlikeli” uyarısı eşliğinde tüm Fransa’nın peşine düştüğü kadına dönüştü. Onun ve diğer olası işbirlikçilerin yakalanması için 90 bin kişilik güvenlik gücü Fransa’da “insan avına” çıkarken, Türkiye üzerinden Suriye’ye geçti iddiası gündeme bomba gibi düştü. Hayat’ın Kouachi kardeşler ile koordineli saldırı düzenleyen Coulibaly’nin perşembe günü bir kadın polisi öldürmesinde suç ortaklığı yaptığından, önceki gün Yahudi süpermarketindeki rehine eyleminde de rol aldığından şüpheleniliyordu. Hatta çifti perşembe gecesi Paris’te taksiden inerken görenler vardı. Ama ardından Hayat’ın yakınlarıyla bağlantı kuran Fransız medya kuruluşları, genç kadının 2 Ocak’ta Madrid’den İstanbul’u uçtuğunu ve 8 Ocak perşembe günü Türkiye sınırından Suriye’ye geçtiğini, dolayısıyla Fransa’daki saldırılara katılmış olamayacağını duyurdu. Bunun üzerine Türk güvenlik yetkilileri AFP ve AP’ye şu yönde bilgiler verdi: “Hayat Boumeddiene adını taşıyan ve Fransız polisinin dağıttığı fotoğraftakine benzeyen bir kadın 2 Ocak’ta İstanbul Sabiha Gökçen’den giriş yaptı. İstanbul’da iki gece kaldıktan sonra Şanlıurfa’ya geçip ortadan kayboldu. Suriye’ye geçtiğini sanıyoruz ama elimizde somut veri yok. Bizimle istihbarat paylaşımı olmazsa her gireni durdurma lüksüne sahip değiliz. Zamanında uyarsalardı sınırdışı ederdik” Cherif Kouachi’nin birlikte hapis yatarken aşırılıkçı İslam saflarına çektiği Coulibaly, Hayat ile Temmuz 2009’da “dini nikah” kıydı. Coulibaly’nin ikinci bir eş almak istediğini Hayat’a söylediği iddia ediliyor. Daha önce 2010 tarihli sabıka fotoğrafından gözlerinden uyku akan haliyle tanınan Hayat’ın yeni paylaşılan fotoğrafları hayli şaşırtıcı. Birinde plajda bikiniyle Coulibaly ile sarmaş dolaş gözükürken, diğerlerinde tepeden tırnağa çarşaflı ve peçeli halde yaylı tüfek talimi yapıyor. 2010’de polis tarafından cihatçılarla atış talimi yaptığı için sorgulanan Hayat, “Filistin, Irak, Çeçenya, Afganistan ya da ABD’nin bombardıman uçaklarını gönderdiği herhangi bir yerde masumların katledildiğini görünce, kim terörist diye soruyorum. Amerikalılar masumları öldürüyorsa, kadın ve çocukları korumak erkeklerin hakkı.” demiş: 10 çocuklu bir aileden gelen Coulibaly gibi 7 çocuklu bir aileden gelen Cezayir kökenli Hayat, 6 yaşındayken annesini kaybetmiş. Babası bakamadığından en küçük kardeşiyle birlikte yetimhanede büyümüş. Tıpkı aynı sebepten yetimhaneden geçen Cezayir kökenli Cherif ve Said Kouachi gibi. Bikinili fotoğraflar evlilikten önce olmalı. Çift Paris’in yoksul banliyölerinden birinde yaşıyordu. Evlendikten sonra çarşaf ve peçeye giren Hayat, bu yüzden kasiyerlik işinden atıldı. Ama ormanda atış talimi yapıyordu. Hayat ile Cherif‘in eşi İzzana Hamid uzun zamandır sürekli telefonlaşıyorlardı. İki kadın 2014’te 500’den fazla birbiriyle telefonda konuştu. Kouachi kardeşlerin eşleri çarşambadan beri gözaltında sorgulanıyor. ‘Asıl terörist Batı’ Market saldırısında buzdolabına ‘Fransa uyarmadı ki’ saklanan, canını kurtardı 10 yaşında çocukla intihar saldırısı Savaş ‘beşinci kol’a karşı mı? Yetimhanede büyüdü Dış Haberler Servisi Fransa’da güvenlik güçlerinin operasyonuyla kanlı biten önceki günkü çifte rehine krizinin ayrıntıları netleşiyor. Charlie Hebdo katliamının zanlıları Cherif ve Said Kouachi’nin matbaada aldıkmarı rehineyi, Said’in omzundaki yarayı tedavi etmesi üzerine serbest bıraktıkları ortaya çıktı. İkinci bir çalışan ise lavabonun altına saklanmış halde polise bilgi vermiş. Amedy Coulibaly’nin Kalaşnikofla rehin alma eylemi düzenlediği Yahudi marketinde ise 30 yaşında bir baba olan Ilan henüz bebek oğlunu paltosuna sarıp buzdolabının içine girmiş. Bu taktiğe başvuran başkaları da olmuş. 5 saat boyunca donarak beklemişler. Ilan’ın annesi aldırı haberini alınca oğlunu aramak yerine numarasını polise vermiş. Polis saklananlarla SMS’le iletişim kurup yerlerini öğrenerek, operasyonda zarar görmelerini önlemiş. Hebdo katliamında yaralı halde merhamet dilemesine rağmen başından vurulup öldürülen Müslüman polis Ahmed Merabet’in ailesi ise dün basın toplantısı düzenledi. Erkek kardeşi Malik “Tüm ırkçılara, İslamofobiklere ve Yahudi karşıtlarına sesleniyorum, aşırılıkçılarla Müslümanları birbirine karıştırmayın” dedi. Öldürülme anının videosunun artık yayımlanmasını rica etti. Boko Haram’ın Müslümanların yaşadığı kuzey bölgesinde son birkaç günde yaklaşık 2 bin kişiyi öldürdüğü Nijerya’da, bu kez bir intihar saldırısında 10 yaşında bir kız çocuğu kullanıldı. Kuzeydoğudaki Maiduguri kentinde kalabalık bir pazaryerinde düzenlenen intihar saldırısında en az 20 kişi öldü, 18 kişi yaralandı. Bir korucu, “Kız çocuğunun vücuduna sarılan patlayıcıların ne olduğunu bildiğini sanmıyorum. Dedektörden sinyal gelince iki korucu üzerini aramak istedi. Bu sırada infilak etti. Uzaktan kumandayla patlatıldığına eminim” dedi. 87 yaşındaki çizer Albert Uderzo emeklilikten dönüp Asteriks’e “Ben de Charlie’yim” dedirtti. Zafer Anıtı “Paris Charlie’dir” yazısını geçiyor. Liberation gazetesinde toplanan Charlie ekibinin 1 milyon basacağı son sayı tüm dünyada dağıtılacak. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle