19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2015 CUMARTESİ 10 EKONOMİ [email protected] Binlerce mağdur yaratan Akgündüz Caprice projesinde ‘yeni adres’ gösteriyor Jet Fadıl’dan ‘takas’ oyunu AYKUT KÜÇÜKKAYA Kamuoyunda Jet Fadıl olarak bilinen ve bitiremediği Bayrampaşa’daki Caprice Gold’la yeni mağdurlar yaratan Fadıl Akgündüz bu kez de “takas” projesiyle gündemde. Son bir aydır Caprice Gold mağdurları kendilerine teslim edilmeyen dairelere karşılık İstanbul’daki bir başka proje Halal Homehotel Gayrimenkul’a takasa yönlendiriliyor. Ancak mağdurlar hem Caprice Gold’a yaptığı yatırımdan vazgeçiyor hem de yeni şirkete yüklü miktarda borçlanıyor. Takas için yaklaşık bir ay önce 2 Aralık 2014 tarihinde 100 bin TL’lik sermayeyle kurulan yeni şirketin sahibi ise Fidan Kılbaş. Kılbaş, Fadıl Akgündüz’ün ablası ve Caprice Gold Gayrimenkul şirketinin ortaklarından Avniye Obut ile eşi İbrahim Obut’un ortanca kızı. Kılbaş belgelere göre Caprice Gold Gayrimenkul şirketinin de bir temsilcisi. Avukat Dr. Acun Pa Son bir aydır Caprice Gold mağdurları kendilerine teslim edilmeyen dairelere karşılık İstanbul’daki bir başka proje olan Halal Homehotel Gayrimenkul’e takasa yönlendiriliyor. pakçı yeni şirketle ilgili gelişmeyi, “Şimdi de Caprice Gold şirketi ile organik bağı olan kişilere bir şirket kurularak, ‘Caprice Gold bitmeyecek, gelin bizden gayrimenkul alın, yatırımınızı peşinata sayalım, garanti altına alalım’ denerek para toplanıyor” diye yorumladı. Binlerce mağdur yaratan Akgündüz’ün borçlarını yeni bir proje ile takas etme girişimi hep uyguladığı bir yöntem. Daha önce Proton araçlarla ilgili toplanan paralar da Jetpa’ya yatırım olarak kabul edilmişti. Daha sonra Jetpa’ya para yatıranların davalarını kazanmasından sonra mağdurlar bu kez hisse takası adı altında Caprice Gold devremülklerine yönlendirildi. Şimdi de bir türlü bitmeyen Caprice Gold projesinin mağdurları için Akgündüz’ün akra bası tarafından kurulan yeni bir şirket adres gösteriliyor. Jetpa mağdurlarının avukatlarından Dr. Papakçı yeni şirketle ilgili gelişmeyi gazetemize şöyle değerlendirdi: “Son günlerde Caprice Gold yatırımcılarının telefonlarına mesaj gönderiliyor. Caprice Gold yatırımcılarına, yatırımlarının peşinat olarak sayılacağı söylenip gayrimenkul satılmaya çalışılıyor. Projenin adı Halal Homehotel. Şirketin internet sayfasına dikkat edilirse pazarlanan gayrimenkulün resmi üzerindeki sembolde Caprice Gold ‘C’ logosu var. Caprice Gold şirketinin binlerce yatırımcıdan 1 milyar TL civarında bir yatırım topladığı tahmin ediliyor. Ancak kaç kişiye hangi gayri menkullerin satıldığı, aynı gayrimenkullerin birden çok kişiye satılıp satılmadığı belli değil. Devremülk satışının tapu müdürlüklerinde yapılması, aksi takdirde satışın geçersiz olmasına rağmen, birçok kişiye otellerde, satış ofislerinde devremülk satışı yapılmış. Bugüne kadar kısıtlı sayıda yatırımcıya irtifak hakkı tapusu verilmiş. Bu nedenle Jetpa’nın para toplama faaliyetine, makyaj yapılarak Caprice Gold devremülkleri pazarlanmış olduğunu düşünüyoruz. Jetpa adına para toplanırken, yatırımların azalması üzerine kâr payları ödenmezken, Caprice Gold devremülkleri için kira ödenmemesi söz konusu. Bu nedenle Jetpa’da olduğu gibi yatırımcıların sözleşmenin iptali ve yatırılan paraların iadesi için hukuki adımları atmaya başlamaları üzerine Halal Homehotel’in pazarlanmaya çalışıldığını düşünüyoruz.” Yetimhane, Pizza, Cihat Otobanı Üç kuşak karikatüristgazeteciyle birlikte toplam 12 kişinin katledildiği Charlie Hebdo saldırısı, sadece Fransa tarihine değil, ifade ve düşünce özgürlüğüne de “kara gün” olarak geçti. İslamcı teröristlerin vahşetinden tamamen şans eseri sağ kurtulan ödüllü gazeteci Laurent Leger, şahit olduklarını güçlükle anlattığı Aujourd’hui en France gazetesine, saldırganların, toplantı masasında yeni yayımlanmış bir roman üzerine konuşurken girdiğini belirtiyor. O dehşet anını, hep birlikte önce “bir şaka” zannettiklerini nakleden Leger’nin; yaşadığı derin travmaya rağmen yaptığı şu değerlendirme, ikircikli bütün “ama”cılar için insanlık dersi niteliğinde. Saldırının sorumluluğunu İslam dinine yıkmaktan özenle kaçınan Leger, “Bunun bir inançla ilgisi yok, bu bir terörist olay” diyor. (Hürriyet) Laiklik ve ifade özgürlüğünün anavatanında yetişmiş bir gazetecinin bu yorumunun; Sünni cihatçılığı meşru görmekle kalmayıp; bizzat topraklarında cihatçı yetiştiren bir siyasi kadronun yönettiği ülkenin ezici çoğunluğunda olumlu etki yaratmasını beklemek naif kaçıyordur; farkındayım. Yine de kayıtlara geçsin: Tehlike büyüklüğü, düşünce özgürlüğünün yanında, dini fanatizmin karşısında yer aldığımız ve alacağımız gerçeğini değiştirmiyor. HHH Leger’nin anlatımındaki etkileyici tek cümle İslamı sorumlu tutmamasından ibaret değildi. Katliamdan sağ kurtulan Fransız gazetecinin, “Barbarlık Suriye’de sanıyorduk. Ama bizi Paris’in göbeğinde yakaladı” ifadesi, yazık ki Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın radikal İslam konusunda vaktiyle Batı’ya yaptığı uyarıyı hatırlatıyor. Suriye iç savaşının başında, o sıralar henüz “muhalif” adıyla anılan cihatçı çetelere lojistik desteği nedeniyle Avrupa’ya “bu desteğin bir gün kendilerini vuracağını” söyleyen Esad’ın öngörüsünün doğru çıkması, bugünkü tablonun, inanç çatışmasından ibaret olmadığını da siyasi kadrolara belki anlatıyordur. Tam da bu nedenle, dün Paris’te bütün dünyanın nefesini tutup canlı izlediği “kovalamaca”; peş peşe patlayan baskın ve rehine krizleri; düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik, bugüne kadarki en vahşi eylem olarak tarihteki yerini alan Charlie Hebdo katliamının orada durmayacağını bize gösteriyor. Dünyanın en büyük metropollerinden birini cehenneme çevirerek, Avrupa’nın en köklü ülkesini diken üstünde oturur hale getiren Sünni cihatçıların ansızın ortaya çıkmadığını; Fransa’nın yanı sıra ve işbirliği içinde Türkiye’nin de bugünkü formatı “eğitdonat” olarak sunulan cihatçı yetiştirme politikasında geriye dönük sorumlulukları bulunduğunu kavramak gerekiyor. Bu katliamı ve peşi sıra yaşanan kâbusu var eden dinamikler; ifade özgürlüğünü aşarak, ekonomik çıkar stratejileri temelinde geriye uzanıyor. Dolayısıyla Avrupa yetimhanelerinde büyüyen, pizza dağıtan, Paris’te, Berlin’de, Londra’da “rap” söyleyen, kimi zaman gettolarında yaşadıkları kentin kadınlarını, kendi şehirlerinde yaşamaya korkar hale getiren, günün birinde de muhtelif “eğitdonat”larla Suriye halkına karşı savaşmaya giden cihatçılardan, ifade özgürlüğüne saygı beklentisi hiç mi rasyonel değil. Suriye’ye, Irak’a Türkiye’den giden cihatçıların durumu ise bizler açısından çok daha görünür. Hatay’da, İstanbul’da, Konya’da engin bir hoşgörü altında yetişip serpildiler. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Konya’da yetiştirilerek Suriye’ye “cihat”a gönderilen gençleri, yer yer, sayı sayı defalarca saptayıp kamuoyuyla paylaştı. TBMM’deki denetim hakkını kullanarak soru önergesi verdi. Kuru bir “IŞİD’e destek olmuyoruz” açıklaması dışında hiçbirine yanıt alamadı. Sözün özü; üç silahlı saldırgan bir Avrupa başkentini kana ve gözyaşına boğarken, yüzlerce kilometrelik sınırda binlerce “cihatçı”nın elini kolunu sallayarak gezdiği ülkemizde ne kadar rahatsız olsak yeridir. Mesele, ifade özgürlüğüne saldırıyı da içine alan ama onun çok ötesinde bir uluslararası nitelikte siyasi yüzleşme meselesidir. Koç yıla yine ceza ile başladı Bank Asya hisse sattı Ekonomi Servisi Bank Asya Tamweel Africa Holding’deki yüzde 40 hissesinin tamamını The Islamic Corporation for the Development of the Private Sector’e (ICD) satışına ilişkin sözleşme imzaladı. Satıştan elde edilecek 41.3 milyon liralık kârın ilk çeyrek sonuçlarına olumlu yansıması bekleniyor. Bankadan önceki akşam yapılan açıklamada, toplam sermayesi 48.8 milyon Avro olan Tamwell Africa’daki, Bank Asya’ya ait 19.5 milyon Avro nominal değerli hisselerin satış tutarının 31.8 milyon Avro olduğu belirtildi. Satış bedeli sözleşme imza tarihinden itibaren 10 gün içinde ödenecek. Fethullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Bank Asya, 17 Aralık 2013’te Gülen cemaatinin hükümeti polis ve yargı gibi kurumları ele geçirerek devirmeye teşebbüs ettiğini söyleyen dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilmiş, bu süreç sonrasında da bankanın finansal göstergeleri bozulmaya başlamıştı. Banka geçen yıl ilk dokuz ayda da 249.6 milyon lira zarar etti. Rekabet Kurulu’nun geçen yılın başında verdiği rekor para cezasının ardından, Tüpraş bu yıla da cezayla başladı. Şirkete 20092013 için 160 milyon lira vergi cezası verildi. Show TV tekrar TMSF’ye geçti Ekonomi Servisi İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu’nun (TMSF) Show TV’nin Ciner Grubu’na devri için verdiği onayı oyçokluğu ile iptal etti. Karar ikiye karşı bir oyla alındı. Karar gerekçelendirilirken; “TMSF dışı borçların alacaklılarına ödenmesinin, Çukurova Grubu’nun ve Show TV alacaklılarının menfaatının, amme alacağının önüne geçirilmesi anlamına geldiği ve bunun hukuken geçerli olmadığı” ifade edildi. Kararın ardından Show TV TMSF’ye geçti. Ciner Medya Grup Başkanlığı kararla ilgili yaptığı duyuruda “İdari yargı tarafından bir özel hukuk sözleşmesinin iptal edilmesinin hukuken mümkün olmadığı” ifade edildi. Şunlar ifade edildi: l Kararda, alıcı Ciner Grubu’na herhangi bir kusur, sözleşme temerrüdü ya da sözleşme ihlali gibi bir konu atfedilmemiştir. l Bu sebeple bugüne kadar Show TV için 400 milyon dolara yakın ödeme yaparak edimlerini tamamen yerine getiren alıcı Ciner Grubu’nun, sözleşme uyarınca hukuka uygun şekilde kazanmış olduğu müktesep haklarının ortadan kaldırılabilmesi mümkün değildir. Ekonomi Servisi Koç Holding şirketlerinden Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (Tüpraş) bu yıla da ceza ile başladı. Şirkete geçen yıl ocak ayında Rekabet Kurulu tarafından verilen 400 milyon liranın üzerindeki cezanın ardından bu yıl da 160 milyon lira vergi cezası geldi. Uzlaşma ile bu miktarın önemli ölçüde azalması beklense de söz konusu ceza şirket kârını olumsuz etkileyecek. Tüpraş tarafından Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamaya göre, şirkete 20092013 hesap dönemleri için 65.6 milyon TL vergi aslı ve 94.4 milyon TL vergi ziyaı cezası olmak üzere toplam 160 milyon TL vergi cezası verildi. Rekabet KuruErdoğan aralık lu 2014 yılı Ocak ayında da Tüpraş’a ayında açılışa fiyatlandırma ve sözleşmelere ilişkin katılmıştı. uygulamalarla hâkim durumunu kötüKârı ye kullandığı gerekçesiyle 412 milyon TL idari para cezası vermişti. Cezanın yüzde 54 dörtte üçüne denk gelen 309 milyon düşmüştü TL’yi ödemek için ayrılan karşılıklar Tüpraş’ın net kârı geçen şirketin 2013 bilançosunu olumsuz etTüpraş’a Rekabet lanan tüm bilgi ve belgelerle soruşyılın üçüncü çeyreğinde 2013 kilemişti. Tüpraş’a Mart 2013’te de yılının aynı dönemine göre yüz Kurulu’ndan 2014 yıturma raporu ve savunmalar değer2009 hesap dönemi için 10.5 milyon de 54 düşerek 377.4 milyon lilında gelen rekabet ce lendirilirken şu açıklama yapılmıştı: lira vergi aslı ve 2009 2010 için 93 ra olmuştu. Tüpraş 3 milyar dolamilyon lira vergi ziyaı cezası olmak ra mal olan fueloil dönüşüm proje zası, Haziran 2013’teki “Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ’nin üzere toplam 103.5 milyon TL ceza sinin devreye girmesiyle bu yıl tam Gezi olayları sırasın fiyatlandırma ve sözleşmelere ilişkesilmişti. 2010’da ise 605 milyon kapasite çalışarak 28 milyon ton da yaralananların Koç kin uygulamaları yoluyla hâkim grubuna bağlı Divan durumunu kötüye kullandığına, ham petrol işlemeyi hedefliyor. TL vergi cezası tebliğ edilmiş, bunOyak Yatırım’ın değerlendirme otelinde korunmasının bu suretle 4054 sayılı Rekabetin da önemli oranda indirim olmuştu. sinde, “2014 yılı net kâr beklentiİş Yatırım açıklamasında 2010 yılın sinin yaklaşık yüzde 12’sine denk grup ile hükümet ara Korunması Hakkında Kanun’un sında artan gerilimin 6. maddesini ihlal ettiğine oyçokdaki bu ceza hatırlatılarak “Uzlaşma gelen tutar kısa vadede kıssonucu olarak yorum luğuyla karar verildi.” men olumsuz. Ancak Temmuz sonucu şirket 153 milyon TL ödelanmış ancak yorumlar Tüpraş’ın fueloil dönüşüm pro2013’te başlayan incelemenin me yapmıştı. Yine uzlaşma yoluna tamamlanmasının 20092013 her iki taraf tarafında da jesi yatırımının aralık ayında yapıgider ve aynı oranda indirim olurdönemine ait başka bir verdoğrulanmamıştı. lan açılışına Cumhurbaşkanı Tayyip sa, ceza 56.4 milyon TL’ye inebilir. gi cezası almayacağına Tüpraş ile Opet Petrol Erdoğan’ın katılması grup ile yaşaBu, 2015 net kâr tahminimizin yüzişaret edebileceği dikcülük hakkında yürütülen nan gerilimin bittiğinin sinyali olade 4’üne ve piyasa değerinin yüzkate alınmalı” desoruşturma sonucunda, top rak değerlendirilmişti. nildi. de 0.4’üne tekabül ediyor” denildi. Tüpraş hisseleri 160 milyon TL vergi cezasının ardından ilk işlemlerde yüzde 1.15 aşağıda açıldıktan sonra hafif toparlanarak kayıplarının bir kısmını telafi etti. Hisseler öğle saatlerinde yüzde 0.88’e kadar toparlandı. Kapanış ise yüzde 2.21 düşüşle 55.35 liradan gerçekleşti. Hisseleri düştü Gezi’den sonra gerilim arttı Şirketler kur tehdidi altında Fitch, Türkiye’deki şirketlerin döviz açığına dikkat çekerek bu şirketlerin devalüasyona karşı kırılgan olduğuna dikkat çekti. Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin de yer aldığı Avrupa, Ortadoğu, Afrika (EMEA) bölgesinden şirketlerin 2015 yılında jeopolitik riskler, deflasyon korkusu ve zayıf büyüme görünümü ile karşı karşıya olduklarını belirterek söz konusu risklerin şirketlerin 2015’te kredi görünümlerini olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti. Fitch, Türkiye’deki şirketlerin bunun yanı sıra dolardaki hızlı yükselişe karşı da kırılgan olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’deki devalüasyon riskine işaret eden kuruluş, şirketlerin yüksek döviz borcunun büyük ölçüde hedge edilmediğini, bunun da tehlikenin boyutlarını artırdığı ifade etti. Uluslararası kuruluşlardan uzun zamandır şirketlerin döviz açığıyla ilgili uyarılar geliyor. ‘Kemer sıkmaktan vazgeçin’ Avrupa’da Yunanistan’ın borç sorunuyla ilgili endişeler sürüyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Yunanistan’daki siyasi belirsizlik ve Avro bölgesinden ayrılma spekülasyonları nedeniyle Yunan bankaların likidite kriziyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz ise “Sorun Yunanistan değil, Avrupa. Avro bölgesinde yapısal reformlar gerçekleşmez, kemer sıkma önlemlerinden vazgeçmezse kıtada beklenmedik sonuçların görülmesinin önüne geçilemez” dedi. CİNSİ MERKEZ BANKASI DÖVİZ ALIŞ 2.3005 1.8664 2.7169 3.4749 2.2568 1.9415 7.7800 SATIŞ 2.3047 1.8786 2.7218 3.4930 2.2713 1.9503 7.8818 10 OCAK 2015 EFEKTİF ALIŞ 2.2989 1.8578 2.7150 3.4725 2.2534 1.9343 7.6633 SATIŞ 2.3082 1.8899 0.36725 2.7259 3.4982 2.2747 0.28847 1.9577 8.0000 0.30233 0.61840 1.9438 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 100 JAPON YENİ 0.36462 0.36641 0.36436 0.28486 0.28781 0.28466 0.29962 0.30164 0.29941 0.61270 0.61380 0.60810 1.9236 1.9364 1.9165 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle