03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR Mal varlığını fakülteye bağışladı Kültür Servisi Dün hayatını kaybeden Tiraje Dikmen’in cenazesi, bugün Büyükada Hamidiye Camisi’nde kılınacak öğle namazını ardından Büyükada’daki aile mezarlığına defnedilecek. Öte yandan, Tiraje Dikmen bütün mal varlığını “fakir ve yetenekli öğrencilere burs olarak verilmek üzere” mezun olduğu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne bağışladı. Bilgi aldığımız, Tiraje’nin sağlığında vasisi ilan edilen avukat Cengiz Akıncı sanatçının, Büyükada’daki Dikmen yalısı da dahil bütün mal varlığını bağışladığını açıkladı. Mal varlığının 50 milyon TL’nin üzerinde olduğunu belirten Akıncı, bunun yanı sıra sanatçının eserlerinin de üniversiteye bırakılacağını ifade etti. Vasiyetnamede “Tüm mal varlığımı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne, fakir ama yetenekli öğrencilere burs verilmek üzere bırakıyorum. Üniversite istediği takdirde tamamını satıp paraya çevirip bursu verir” deniliyor. Mal varlığının içerisinde Léopold Lévy’nin yaklaşık 80 gravürü, Abidin Dino, Avni Arbaş, Feyhaman Duran, Neşet Günal gibi sanatçıların eserleri de bulunuyor. “Üniversite umarım bu emanete sahip çıkar” diyen Akıncı vasiyetnamenin yerine getirilmesinin takipçisi olacağını vurguladı. ÇORUM (Cumhuriyet) 9. Uluslararası Hititoloji Kongresi başladı. Çorum Hitit Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen kongre 7 Eylül’e kadar devam edecek. Hititoloji kongresine; Türkiye’den 80, Almanya’dan 28, İtalya’dan 22, Amerika’dan 13, Gürcistan’dan 8, İngiltere ve Rusya’dan 5’er, Fransa, Japonya, Hollanda ve İspanya’dan 4’er, Polonya’dan 3, Avusturya, Çin, İsviçre, Kanada ve Çek Cumhuriyeti’nden 2’şer, Arjantin, İsrail, Macaristan, Belçika, Danimarka ve Slovenya’dan birer bilim adamı katılıyor. Hitit kongreleri, Hitit uygarlığıyla ilgili yapılan çalışmaları, açık ve anlaşılır bir biçimde bilim dünyasına ve kamuoyuna duyurmak için gerçekleştiriliyor. Her üç yılda bir yapılan kongrenin ilki 1990’da Çorum’da yapıldı. ‘Neşeli Günler’ Hititoloji Kongresi başladı Büyükada’nın ‘gökkuşağı’ydı... EVRİM ALTUĞ Modern resmin ustası, uygarlık eylemcisi Tiraje’yi bugün sonsuzluğa uğurluyoruz 100 filmden kareler Kültür Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ, “İstanbul’un Yüzleri Serisi” kapsamında İstanbul’un 100 filmini tek kitapta bir araya getirdi. Türk sinemasının başlangıcından bugününe, şehrin hafızasını oluşturan çok sayıda film arasından 100 filmlik bir seçkiden oluşan kitap, her filmi konularıyla ele alıyor, afiş ve fotoğraflarına yer veriyor. Kitap, araştırmacıyazar Semra Kır tarafından yayına hazırlandı. Türk sinemasının 100. yılına armağan edilen bu kitapta, Galata Köprüsü, Adalar, Kapalı Çarşı, Balat, Beyoğlu gibi eşsiz güzelliğiyle birçok filmin doğal dekoru olan mekânların sinema sanatı içerisindeki serüveni ele alınıyor. Muhsin Ertuğrul’un “Bir Millet Uyanıyor” filmi ile başlayan kitabın devamında, Galata’yı ana mekân olarak alan “Uzak İhtimal”, Eminönü’nü hiç olmadığı kadar sakin gösteren “Üç Maymun”, İstanbul’un pek çok semtinin kullanıldığı “Anlat İstanbul”, Sidney Lumet’in Agatha Christie’nin romanından uyarladığı “Şark Ekspresinde Cinayet” gibi filmler yer alıyor. Büyükadalı, aktivist ve modern, gerçeküstücüsoyut ressam Fatma Tiraje Dikmen (1925) kimdi? Adının Farsçadan gelme anlamıyla,‘Gökkuşağı’nı bir ömür boyu yanında, işlerinde taşıyan bu erdemli kadın, nasıl anlatılabilir ki ? Galeri Nev kurucularından, editör ve eğitmen Ali Artun’un deyimiyle Tiraje, “…yapıtlarıyla Batı sanat ortamlarında gerçekten dikkat çekmiş ama bunu olabildiğince az söylemiş bir ressam, ortalarda pek görünmeyen, orada burada sık sık söyleşileri yayımlanmayan, sessiz ve derinlerde çalışan, durmadan çalışan, ‘has’ bir sanatçı”. İlk, orta ve lise öğrenimini Işık Lisesi’nde tamamladı. “Olgunluk Sınavı”nı Galatasaray Lisesi’nde verdi. Adalar Müzesi’nden edindiğimiz bilgiye göre, babası Cafer Fahri Dikmen’in mimar Mikael Nurican’a 195671 yılları arasında yaptırdığı, Büyükada iskelesine yakın ekspresyonist tarzdaki Dikmen yalısında, yine kendi gibi tanınmış bir modern ressam olan, kardeşi Ayşe Şükriye ile uzun süre yaşadı ve bir anlamda ölene değin de orada kalıp ‘adalı’ olma kültürünün içerdiği, sözgelimi vapurların kaldırılmasına karşı olmak gibi u Adı Farsçada ‘Gökkuşağı’ anlamına gelen Tiraje, Ali Artun’un deyimiyle ‘has bir sanatçı’ydı. Adalı olma kültürünün içerdiği manevi hakların savunucusu, bir tür uygarlık eylemcisiydi aynı zamanda. maddi manevi hakların ateşli bir savunucusu, bir tür uygarlık eylemcisi de oldu. Öyle ki sanatçının Paris yaşamını yarıda kesip 1980’ler itibarıyla İstanbul’da kalmasının en önemli nedenlerinden biri de ressam ablası Şükriye Dikmen’le adaya dair yaşadığı fikir ayrılıkları oldu. Aile yadigârı Büyükada’daki köşkü satmak isteyen ablasına karşı verdi Çocukluğunun mekânı ği mücadeleyi kazanan Tiraje, doğduğu, çocukluğunun geçtiği mekânı özgün haliyle korumayı başardı. Bunun gibi küratör ve eleştirmen Necmi Sönmez’in yazdığına bakılırsa, Tiraje, sanat serüveni boyunca, politik ve sosyal duyarlılığını hiç kaybetmedi: “Mayıs 1968 olayları başladığında Paris’te bulunan sanatçı, öğrenci hareketini, politik gösterileri, protestoları yakından takip etti. Bu döneme dair izlenimlerini Mai 1968 isimli dizisinde yorumlayan Tiraje, geliştirmiş olduğu soyut yaklaşıma rağmen özgürlük arayışındaki insanları çalışmalarına konu etmekten de geri durmadı.” Yine, Adalar Müzesi’nin bilgi bankasından elde ettiğimiz bilgilere göre, sanatçının eserleri İstanbul ve Ankara Resim ve Heykel Müzesi ile Ankara Hacettepe Sanat Müzesi’nin yanı sıra Türkiye, ABD, Almanya ve Fransa’da, aralarında Max Ernst (Paris), Patrick Waldberg (Paris), Prof. Dr. Philippe Shwartz (Princeton), Muharrem Nuri Birgi (İstanbul) ve Ömer Koç’un (İstanbul) bulunduğu özel koleksiyonlardaki yerini aldı. Türkiye’deki ilk kişisel sergisini 1970’te, Galeri I’de açan, 1985’te Galeri Nev’de açtığı ve 2002’de Norgunk Yayıncılık etiketiyle özel bir tekrar basım kitaba vesile olan “Zamanların Hafızası” sergisiyle ise Türk sanat tarihi için çok özel bir yer elde eden, 17 Eylül 1994’te de UPSD Onur Ödülü alan sanatçının katıldığı belki de en kapsamlı sergi ise Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde 1996’da düzenlendi. Bu galerinin yöneticisi Amelie Edgü’nün aktarımıyla, ‘öldüğü güne kadar Cumhuriyet okuru kalan’ Tiraje’nin imzası, son olarak geçen ay sona eren ve yine Ankara Galeri Nev’de, Deniz Artun imzası ile yer alan ‘L’Espace Critique / Kritik Mekân’ adlı sergide izlenmişti. Tiraje aynı zamanda, Leyla Tara Suyabatmaz ile birlikte, Rampa İstanbul’un eş kurucusu, mimar Arif Suyabatmaz’ın da halası idi. 2002’nin kasım ayında Galeri Nev’de açtığı kişisel sergisi için o günlerde basılan Radikal gazetesi adına Büyükada’daki evinde görüştüğüm sanatçı için önemli olan, “figürün hakikatini (dış biçimini) aynen görmek değil, arkasındaki anlatıyı, bellekte biçimlenmiş haliyle aktarabilmek”ti. Keza Tiraje, resmi, bana anlattığı gibi “dürüst ve ciddi bir oyun” olarak görmekten asla vazgeçmedi. Şimdi kendisi de hep betimlediği o özgür renk ve hareket için ve onun içinde, çocuksu bir aldırmazlıkla, tekrar, tekrar ölümsüzleşti. ‘Zamanların Hafızası’ Kültür Servisi Kolombiya, on yıl önce kaçak yollarla ülke dışına götürülen paha biçilemeyen yüzlerce İspanya eserini kurtardı. AP’nin haberine göre, 691 yerli kültür hazinesi başarılı bir şekilde geri alındı. Alınan eserler değerli arkeolojik objelerden oluşuyor. Eserlerin 16. yüzyılda İspanyol kâşifler gelmeden önce And Dağları’nın kuzey kısmında yaşayan eski toplumlardan kalma olduğu belirlendi. Kolombiya Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre hazinelerle ilgili bir kamu sergisinin önümüzdeki yıl açılması planlanıyor. Kolombiya Yerli hazinesini kurtardı Sönmez’in saptamalarıyla devam edersek, 24 yaşında, dönemin Fransız Kültür Ataşesi Camille Bergaud’nun sağladığı bir bursla hukuk okumak adına gittiği, ancak ressamlık hayalini içten içe körükleyen Paris kenti, Tiraje’nin tüm kariyeri ve yaşamını derinden etkiledi. Bundan da öte, Tiraje o sıralarda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde bir yandan, “İstanbul’da Kadın İşçilerin Çalışma Koşulları” konulu doktora tezini hazırlarken diğer yandan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Avni Arbaş, Selim Turan, Nuri İyem ve Nejad Melih Devrim gibi ustalara yol göstermiş Léopold Lévy ile resim çalışmaktaydı. Tiraje, 194955 yılları arasında, dünya sanatının belleği sayılabilecek Louvre Müzesi’nde stajyerlik teklifi aldı, ayrıca da müzenin çeşitli bölümlerinde müzeoloji eğitimi gördü, bu sırada da resim çalışmalarını sürdürdü. Bu dönemde, 1956’da Paris’te açtığı ilk kişisel sergisinden etkilenip eser satın alanlardan biri de gerçeküstücülük akımının öncülerinden Max Ernst’ti. Sanatçı bu süreçte Ernst gibi, Jean Dubuffet, Marc Chagall, Alberto Giacometti, Charles Etienne, Tristan Tzara ve Man Ray gibi dönemin önde gelen aydın ve sanatçılarıyla birlikte olma şansını da yakaladı. Yine, 1964’te davet edildiği ve bugün gerçeküstücülük tarihinin en önemli sergilerinden biri sayılan “Gerçeküstücülüğün Kökenleri, Tarihi ve İlişkileri” sergisinin kataloğunda, kendisinden “genç imgesel resmin en güçlü figürlerinden biri” olarak söz edildi. Paris’te ilk sergi n Kültür Servisi Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bulunan Artspice Galerisi bir süredir ilginç bir sergiye ev sahipliği yapıyor. “Ganpati to Gajah” adlı sergideki işlerinin tamamı “Phoolkali” isimli bir file ait. Filin boyaya batırdığı ayakları ve hortumuyla yaptığı tablolar satılacak. Tehlike altındaki hayvan türlerine dikkat çekmek ve ülkede sayıları giderek azalmakta olan fillerin korunmasına fon oluşturmak için açılan sergi, 19 Eylül’e kadar devam edecek. Tabloların sahibi bir fil n Kültür Servisi Selçuk Altun’un 2012 yılında “The Sultan Of Byzantium” adıyla İngilizceye çevrilen kitabı online satış sitesi Amazon’da ekitap çoksatan listesinde 6. sıraya yükseldi. Kitap Türkiye’de “Bizans Sultanı” adıyla yayımlanmıştı. Geçen günlerde ABD’de bir radyo programında Selçuk Altun’la İstanbul’daki önemli Bizans anıtlarıyla ilgili söyleşi yayımlandı. Söyleşinin yayımlanmasının ardından kitabın satışları Amazon internet sitesinin tarihgizem romanları kategorisinde artışa geçti. Kitap ağustos sonu itibarıyla Agatha Christie’nin bazı kitaplarını ve Ken Follett, Jeffrey Archer ve Kate Atkinson gibi yazanların kitaplarını geride bırakarak bu kategoride 6. sıraya yükseldi. Selçuk Altun’un kitabı çok satanlar listesinde Fotoğraf: Evrim Altuğ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle