Katalog

15 EYLÜL 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Çapul TV Medrese Yasasında İkinci Yıl Çocuklarımız, dört dörtlük medrese yasası çerçevesinde bir yeni eğitimöğretim yılına daha girdiler. Okullardaki yobazca dönüşümü, Ulusal Eğitim Derneği Başkanı Nazım Mutlu özetlesin bizim için: İmam hatip liselerinde okuyan öğrenci sayısı 70 binler dolayındayken bugün bu sayı yaklaşık on katına ulaştı. Başbakan’ın kullandığı “İmam hatipler bizim gözbebeğimizdir”, “İmam hatiplerden terörist mi yetişiyordu?” gibi sözlerin arkasından, zaten hem fiziksel altyapıları hem de öğretmen kadrosu yönünden ayrıcalıklı bir yere sahip imam hatipler, daha özel devlet desteğiyle daha ayrıcalıklı okullara dönüştürüldü. Yatılılık, ücretsiz yemek ve servis araçları yönünden bu okullar öteki okullardan çok daha olumlu koşullara sahip kılındı. Bugün hâlâ okulların ilk dört ve ikinci dört yıla göre yapılandırılması sorunu giderilemedi. Bazı okullarda ilkokul ve ortaokul bir arada olduğu gibi, 4+4+4’ün son ayağındaki liselerde Anadolu lisesi, düz lise, meslek lisesi, imam hatip lisesi gibi türleri farklı olan öğrenciler de aynı binalarda eğitim görüyor. Oysa bu yasayı savunan bakanlık ve yandaşları, bir önceki sekiz yıllık kesintisiz eğitimde 1. sınıf çocuklarıyla 8. sınıf çocuklarının aynı binada bulunmalarının sayısız sakıncalarını anlata anlata bitiremezlerdi! Dolayısıyla, savundukları çerçeve yerine oturmamıştır. Sürekli değişiklikler nedeniyle ders programları, ders kitapları ve yardımcı araç gereçler, sınavlar, sağlıklı bir planlama ve karar almayı olanaksız hale getirdi. Adına FATİH dedikleri projeyle, akıllı tahtalar, tabletler ve bunlarla ilişkili teknolojik ürünler üzerinden yandaş şirket ve tüccarlara eğitimde rant alanı oluşturuldu. Ders kitaplarından sürekli ayıklanan konu ve metinler de, oluşturulmak istenen insan modeli konusunda yeterince anlamlıdır. Çapul TV, 6 Haziran 2013’te, Gezi Parkı içinde, geleceklerine sahip çıkmak için her şeyi göze almış insanların sesinin daha geniş kesimlere ulaşabilmesini sağlamak üzere kuruldu. Gezi Parkı’nın boşaltıldığı 15 Haziran akşamı, uzun süre gaz altında süren yayınlarının ardından parkı en son terk eden direnişçiler, Çapul TV muhabirleriydi. O gece parktan çıkmadan önce, “direniş sürdükçe Çapul TV de sürecek” sözü verildi. O söz, 2013’te İstanbul’da kurulan stüdyodan düzenli yayına geçerek tutuldu. Ardından bir stüdyo da Ankara’da kuruldu. Bugüne değin Türkiye’de 20 ilden, ayrıca Kıbrıs’tan yaptığı canlı yayınlar dışında, 14 özgün program yaptı. 145 bin Twitter, 20 bin Facebook izleyicisine ulaştı. Çektiği görüntüler dava dosyalarına kanıt olarak girdi. Amacı, “medya”da görmezden gelinen, haklarındaki bilgi saptırılan toplumsal kesimlere ilk elden ulaşmak olan Çapul TV, internet üzerinden “http:// www.capul.tv” adresinden, iki farklı görüntü kalitesinde ve istenirse radyo formatında da izlenebiliyor. Çapul TV, tümüyle gönüllü emeğe ve katkılara dayanıyor. Geçen bir yılda dostlarının yaptığı bağışlarla giderlerinin bir bölümünü karşılayan Çapul TV, genişleyen muhabir kadrosuna ekipman sağlamak ve yıllık 40 bin TL’yi bulan kira ve fatura giderlerini karşılamak için dayanışma bekliyor. Duyurulur... 15 ÇORUM (DHA) Sungurlu ilçesinde yaklaşık 27 milyon yıl öncesine ait en büyük kara memelisi olarak bilinen ve yaklaşık 10 ton ağırlığında olduğu tahmin edilen 5 metre yüksekliğinde dev gergedan fosili bulundu. Dev gergedan fosilinin gün yüzüne çıkarılması için Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü ekiplerince çalışmaların devam ettiği belirtildi. “Paraceratherium” olarak adlandırılan boynuzsuz dev gergedan iskeletinin hemen hemen tamamına yakını bulundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen, kamuoyunda torba kanun tasarısı olarak bilinen “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u AYM’ye götürerek bazı maddelerin yürürlüğünün durdurulmasını isteyecek. Bugün saat 12.00’deki başvurunun ardından CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi açıklama yapacak. 10 tonluk gergedan fosili CHP ‘torba’yı AYM’ye götürüyor Solculuk, demokratlık, tarafsızlık adına yazıp çizen bir takım var. İşleri güçleri, Cumhuriyetin kuruluş sürecine dönüp bugünkü sorunların tümünün sorumluluğunu oraya yükleme gibi saftirik gibi gözüken, ama kötü niyetle kurgulanmış bir şablona kapılmak. Kemalistler yok ırkçıdır, yok otoriterdir filan... “Toplum mühendisliği” lafı da, onların her derde deva en sihirli ilacı. Efendim, Kemalistler, toplum mühendisliği ile halka zorla dayatmalarda bulunmuşlar. Örneğin, kadının örtünmesine takmışlarmış. Kemalist düşmanlığı eskiden de vardı da, aynı Toplum Mühendisliği... merkezden ezberletilmiş gibi papağanca yinelenen kalıplar, CIA İstasyon Şefi Graham Fuller’in, Kemalizme karşı Türkiye’de “toplum mühendisliği”ne giriştiğinden bu yana gelişti ve bugünlere ulaştık. Gelelim, Kemalistlerin “toplum mühendisliği” diye algılanan kadının örtünmesi konusuna. Kemalistler, uygarlaştırıcıydılar ve bilimsel düşünceden yanaydılar. Kadının ve hiç kuşkusuz aklın özgürleşmesi de uygarlaşmanın öncelikleri arasındaydı. Bu açıdan bakıldığında Kemalistlerin ortaçağ yıkıcılığı, “toplum mühendisliği” ile açıklanabilir bir şey değildir. Düpedüz devrimdir. Devrimler de öyle oyla, plebisitle filan gerçekleşmezler. Düşünsenize, yüzde doksanından fazlası “ümmi” bir topluma “Medeni Kanun ister misin” diye soracaksın; o da “evet” diyecek! Cici beylerin, cimcime hanımların kapıldığı o kurgu sayesinde bugün “yeni Türkiye”yi idrak etmekteyiz. Kemalistler yenildi; kadınlar artık kapanmakta özgür, eğitim yasaları da kızların erken evlenebilmelerine uyarlanıyor. Mühendisler ise imam okullarından yetişecek, toplumu daha da demokratlaştırmak için... MUŞ (DHA) Bulanık ilçesinde önceki gece PKK’liler tarafından yaklaşık 2 bin öğrencinin eğitimöğretim gördüğü 3 okula molotoflu saldırı düzenlendi. Okullardaki yangınlar, itfaiyenin saatler süren çalışmasının ardından söndürülebildi. Okullar kullanılamaz hale gelirken, eğitimöğretim dönemi gecikmeli başlayacak. Okulların yakılmasıyla ilgili soruşturma başlatıldı. 3 okula daha molotoflu saldırı SİİRT (AA) Pervari’ye bağlı Doğanca köyünün Köprüçay mevkisine gelen bir grup PKK’li, yol yapım çalışmalarında kullanılan 2 kamyonu durdurdu. Sürücüleri araçlardan indiren PKK’liler, kamyonları benzin dökerek ateşe verdi. Güvenlik güçleri bölgede operasyon başlattı. PKK’liler 2 kamyon yaktı Yargıda Birlik Platformu adayları, HSYK’nin tartışıldığı panele Adalet Bakanlığı izin vermediği için katılmadı KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ‘Platform’a izin çıkmadı AHMET ŞIK AKPCemaat savaşının yargıdaki son çatışmasına sahne olacak olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerinin tarafları Bursa Barosu’nun düzenlediği panelde bir araya geldi. 12 Ekim’deki seçimin tarafları olan Yargıda Birlik Platformu dışında kalan YARSAV, Yargıçlar Sendikası ve Demokrat Yargı temsilcilerinin katıldığı panelde, hem Cemaatçi hem de AKP yanlısı olduğu iddialarıyla HSYK’nin en tartışmalı isimlerinden olan 1. Daire Başkanı İbrahim Okur ile Demokrat Yargı Eş Başkanlarından Hakim Orhan Gazi Ertekin arasında ilginç diyaloglar yaşandı. “Nasıl bir HSYK?” başlıklı panelin açılış konuşmasını yapan ev sahibi Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, hükümetin HSYK seçimlerinde desteklediği Yargıda Birlik Platformu’nu davet ettiklerini ancak ret yanıtı aldıklarını söyledi. Demiröz, hükümet yanlısı oldukları iddialarına karşı çıkıyor olmalarına rağmen Yargıda Birlik Platformu temsilcilerine yapılan davete yanıtın Adalet Bakanlığı’ndan geldiğini söyledi. Demiröz, davetten sonra Bakanlık Müsteşarı Kenan İpek’in arayarak kimlerin katılacağını sorduğunu ve katılım olmayacağını söylediğini belirtti. Panelde konuşan İbrahim Okur, 22 üyeli kurulun içinde 3 ayrı daire olduğunu ve birbirinden bağımsız kararlar aldıklarını belirterek “Dışarıda ise hangi karar verilirse verilsin, HSYK’nin tamamının kararı gibi algılanıyor. Oysa ben 1’inci Dairedeyim, 2’inci Dairenin verdiği karar veya 2. Dairenin verdiği bir disiplin cezası benim önüme gelmiyor” dedi. 2010 referandumu ile ideal bir HSYK yapısının ortaya çıkmadığını söyleyen Okur, “2010’da tek oy sistemi iptal edilmeseydi YARSAV ve Demokrat Yargı temsilcileri de kurulda olacaktı ve eminim ki kurul bu kadar tartışılmayacaktı. Ama YARSAV bunu iptal ettirdi” dedi.  Panele İbrahim Okur’u dinlemek için geldiğini söyleyen hâkim Orhan Gazi Ertekin ise konuşmasında sert eleştiriler yöneltti. Yargının problemli halinden ve HSYK’nin içinde bulunduğu durumdan Okur’un da sorumlu olduğunu belirten Ertekin, “Okur’a hangi avukatı gelirse gelsin hiç işe yaramaz. Son 20 yıl içinde onlarca, yüzlerce kararnamenin mutfağında olan bir insan. ‘Ben 22 kişiden biriydim’ diyor. Bunu Türkiye dışında bir yerde söylese, şu mantık seviyesine gülerler” dedi. Okur’un bir önceki seçimlerde ve oluşan Kurul yapısında mağrur olduğunu belirten Ertekin, “Bize bir kibirle bakıyordu. Şimdi bambaşka bir halde. Okur’un önünde iki yol var: Ya itirafçı olacak ya da karşı tarafa teslim olacak. İçinde 5 bin ismin olduğu bin sayfalık itirafname verecek. Bunu vermiyorsa kahramanca mücadele edecek; ya şehit olacak ya gazi olacak. Okur için kaygılanıyorum. Onu 2 tarafın şerrinden korumamız lazım. İtirafname yazacağını düşünürlerse saldırı konusu olabilir” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Hatay’da devriye görevi yapan askerlere yaylım ateşi açıldığını duyurdu. Açıklamada, 2025 kişinin “Dur” ikazına uymaması üzerine uyarı ateşi açıldığı, Suriye topraklarında mevzilenen kişilerin de Kalaşnikof’la 2025 el ateş açtığı belirtildi. Yaralanan olmadı. Hatay’da askere yaylım ateşi Erdoğan’ın sokağında silahlar patladı İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evinin bulunduğu Üsküdar Kısıklı Caddesi’nde ilerleyen kamyonette tartışmaya başlayan iki arkadaştan biri silahını çıkarıp ateş etti. Erdoğan evde olduğu için caddede önlem alan Cumhurbaşkanlığı korumaları ve Önleyici Hizmetler Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Şüpheliler gözaltına alındı. TUNCELİ ( Cumhuriyet) Tunceli Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Cem Tekinoğlu, Tuncelililere hakaret ettiği iddiasıyla Fethullah Gülen hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gülen’in video görüntülerinde Tunceli halkını aşağıladığını belirten Tekinoğlu, dilekçesinde bölge halkına mezhepsel ve kimlik üzerinden dışlayıcı bir tavır sergilenmesine neden olduğunu, yatırımı da olumsuz etkilediğini söyledi. Gülen’e Tunceli’den suç duyurusu HARBİ SEMİH POROY ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk ile yabancı diplomat ve bürokratların yarıştığı “5. Embassy Tenis Turnuvası”nda çift erkeklerde Tenis Federasyonu Başkanı Osman Tural’la birlikte rakiplerini 20 yenerek yarıfinale yükseldi. Maçta asıl ilgiyi Şimşek’in 8 ay önce dünyaya gelen ikiz bebekleri gördü. Şimşek, “Mahallelere kortlar kurularak halkın tenise olan ilgisi artırılabilir” dedi. Şimşek’ten her yere kort önerisi Okur, Ertekin’e, “Beni Demokrat Yargı’nın şefkatli kollarına kabul ettiği için teşekkür ediyorum. Ama koruma deyince kendimi kelaynak gibi de hissettim. Korumaya ihtiyacım yok, Allah’tan başka kimseden de korkum yok” dedi. Cemaatle hükümet arasındaki kavgaya kirli bir savaş diye niteleyen Okur, “HSYK’nin yaptığı bütün kötülükleri İbrahim Okur mu yaptı? Ben bilerek hatalı bir iş yapmadım, o yüzden buraya gelip konuşuyorum. Hükümetin de cemaatin de adamı dediler. Geldiğimiz nokta ortada. Kayıtsız şartsız bu kirli savaşta yanında yer almanızı istiyorlar, ben hiçbir zaman bir kirli savaşta yer almadım, bundan sonra da yer almam. Yaptığım açıklamalar var geçen yıllarda, bana bağlı olan müfettişlere ayrımcılık yapmayın diye yalvarıyorum, takıyye mi yapıyorum yani?” dedi.  2010 HSYK seçiminden sonra Ankara Adliyesi’nde elini sıkmak istediği Ertekin’e uzattığı elin havada kaldığın belirten Okur, “Mağrur olsaydım o eli uzatmazdım” dedi. Bunun üzerine Ertekin de “2010’da İbrahim Bey’in arkasında iktidar olduğu için elini sıkmadım. Şimdi arkasında iktidar yok. Artık sıkabilirim. Gelin başka bir dünya kuralım artık. Yargıda iktidar olan sonra sanık oluyor mutlaka. Birbirimize kıymanın anlamı yok. Yine kavga edelim, ama artık birbirimizi kriminalize etmeyelim” dedi.  ‘K orumaya ihtiyacım yok’ BULMACA SEDAT YAŞAYAN UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK [email protected] ‘Elim havada kaldı’ ‘HSYK iktidar baskısından kurtarılmalı’ Panelin diğer katılımcıları olan yargı örgütlerinin temsilcileri ve HSYK adayları da kurulun iktidar tahakkümünden kurtarılması gerektiğini belirten konuşmalar yaptı. Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu: Gidilen her adliyede bir bakanlık bürokratı ile karşılaşılması, kamu gücünün sınırsızca belirli bir grubun kullanıma açılması gibi örnekler, seçimin serbest ortamda gerçekleştirilmediğini göstermektedir. Bazı hakların seçim döneminde gündeme getirilmesi yargıya olan güveni sarsmış ve yargıyı rencide etmiştir. Bu manzarada siyasi iktidarların sorumluluğu vardır ama her dönem gücün yanında görünen HSYK’nin ve hâkim ve savcıların sorumluluğu yok mudur? Hâkim ve savcılar artık gücün yanında yer almayarak yargıç onur ve kimliğine sahip çıkmalıdır. Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Karadağ: Bize zam vermeyi vaat ediyorlar. Ahlaksız teklif. Yargının diğer çalışanlarına ilişkin bir şey yok. Zam vereceğiz ama yasayı seçimden sonra onaylayacağız. Bu rüşveti biz kabul etmeyelim.   YARSAV Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk: Cemaat tartışması asıl sorunları gölgeliyor. 12 Ekim’de Adalet Bakanlığı’nın listesi kazanırsa Türkiye’de kimse bağımsız, tarafsız bir yargı tarafından yargılanamaz. Bu korkunç bir düzen olur. YARSAV Başkanı Murat Arslan: HSYK güç odaklarının baskısından kurtarılmalıdır. Çoğulcu ve şeffaf bir yapıya kavuşturulmalı, kimsenin ele geçirmesine olanak vermeyecek bir kurumsal yapıya kavuşturulmalıdır. HSYK seçimleri ağır tahribatı durdurma konusunda tarihsel önemdedir. Demokrat Yargı Eşbaşkanı Muzaffer Şakar: Yeni yargıyı inşa etmenin yolu, yargıyı toplumsal bir mesele haline getirmektir. Bu ülkede yaşayan büyük bir halk var ve onun yargısını inşa etmek zorundayız. Okur’a sert eleştiri SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ “Tuzak, 1 oyun” anla 2 mında argo 3 sözcük. 2/ 4 Zekâ geriliğinin ileri 5 şekli... Göz6 leri görmeyen. 3/ Üze 7 rine yazı 8 yazılan ta9 baklanmış ceylan deri 1 2 3 4 5 6 7 8 9 si... “Şahıslar, 1 ME L AM İ L İ K kişiler” anlamın 2 E Ğ İ N S EME da eski sözcük. 3 T E P İ R Ş A T 4/ Sepicilikte ve 4 İ L A Ç MA hekimlikte kullaA G E L nılan, tadı buruk 5 S A T İ N A P A bitkisel bir mad 6 A L 7 R İ M N A Z İ K de. 5/ ÖdeninT E R E ce geri alınmak 8 O Z A N koşuluyla, borç 9 S E L E F İ L İ K lunun alacaklıya verdiği değerli şey... Tavlada “üç” sayısı. 6/ “Ger derse Fuzuli ki güzellerde var/ Aldanma ki şair sözü elbette yalandır”... Ardıç ağacının kozalağı. 7/ Belli bir ölçüye, kurala uymama durumu. 8/ Boyutlar... Kişinin öz benliği. 9/ İçe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu... İzmir’in Selçuk ilçesindeki ünlü antik kent. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Osmanlı Devleti’nde miralay ile ferik arasındaki askeri rütbe. 2/ Kadastro haritalarında parseller topluluğu... Süs olarak kullanılan, altına benzer sarı tenekeden pul. 3/ Karanlıktan aşırı derecede korkma. 4/ Bir nota... Kazak başkanlarına verilen ad. 5/ Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ... Satrançta bir taş. 6/ İsrail’in para birimi. 7/ Osmanlı medrese eğitim sisteminde bir öğretim aşaması... Ortaçağ Avrupa feodalizminde bir vasala hizmet karşılığında verilen düzenli gelir kaynağı. 8/ Kinaye... Bir nota... Gürcistan’ın plaka imi. 9/ Antalya ilinde ünlü bir antik kent.