07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER l 12 Eylül’de sakat kalan Fazlı Kuru sanık astsubayın mahkemeye getirilmemesine isyan etti 5 Şimdi sorayım: “12 Eylül darbesi Atatürk inkılaplarını korumak için yapılmıştı değil mi?” HHH Aradan 34 yıl geçti... Önceki akşam Uğur’un “12 Eylül Adaleti” (Umag Yayınları) kitabını bir kez daha okurken “askeri ve sivil faşist darbeler nasıl gelir” diye düşünmeye başladım... İç ve dış koşullar yüzünden! Sokaklar kan gölüydü! Ülke kanlı bir faşizmi yaşarken Demirel ve Ecevit bir türlü cumhurbaşkanını seçemiyordu. İç ve dış koşullar birleşip Türkiye’de bir darbe ortamı oluşturdu. 1979’da İran Şahı Rıza Pehlevi devrilmiş, Sovyetler Birliği Afganistan’ı işgal etmişti... ABD’nin petrol bölgesindeki “sadık jandarması” elinden gitmiş, şimdi sıra Türkiye’ye mi gelecekti? Çankaya’nın boşluğunu Kenan Evren Paşa doldurdu... Sapına kadar sözüm ona Atatürkçü, “asmayalım da besleyelim mi” diyebilen, vatanını çok seven(!) bir komutan... Mustafa Kemal’e benzemeyen alçı heykelleri her yere diken, Kuran’dan ayetler okuyan sıkı bir Atatürkçü(!)... HHH DİSK’i kapatıp mal varlığına el koyan, Nakşileri, Nurcuları, Süleymancıları kucaklayan... Fethullah Gülen’le pazarlık yapabilen! 12 Eylül bugünleri gösteren bir saat ayarıdır. Çok ölümler gördük, acılar denizinden geçtik! ’80 öncesi ve sonrası... Bunları iyi düşünmek, tarihin sayfalarını özümseyerek okumak gerekir. 12 Eylül darbesi olunca ABD’nin “Domino teorisi”nin gerçekleşmeyeceği anlaşıldı. Türkiye’de darbe Washington’a rahat nefes aldırdı. Dediler ki: “Bizim çocuklar darbe yaptı!” “Çocuklar” yan yana dizilip poz verdi: “Biz beş general beşibiryerdeyiz!” Beş general! Beş aslan parçası! Geride ilginç kurmaylar, akıl hocaları... İç ve dış sermaye gücü arkalarında, pusuda bekliyordu... IMF hemen devreye sokulmuştu... Arkalarında tam destek! Türkiye’de laik demokratik cumhuriyet kurtarılmıştı(!)... Nakşi Turgut Özal, sadık bir “mutemet” olarak ekonominin başındaydı! HHH EvrenÖzal, 10 yıl el ele vererek ülkeyi yönetti! Aradan bunca yıl geçti ama 12 Eylül faşizminin önemli yasaları Kenan Evren’le birlikte yaşıyor! Partiler ve Seçim Yasası! Karanlığın içinden süzülecek bir ışık arıyorum! Acı ama gerçek, ne yazık ki yok o ışık! Yıllar önce “hukuk mu, adalet mi” diye soruyorduk; bugün “Sultan mı, adalet mi” diyoruz! İşkencecime ‘nasıl uyudun’ diye soracaktım MEHMET MENEKŞE Fazlı Kuru AMASYA 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından “işkencehaneye” çevrilen Amasya Suluova Et Balık Kurumu (EBK) tesislerinde gördükleri işkencelerden sonra sakat kalan Fazlı Kuru ve işkence mağdurları Ali Soysal ve Musa Koyuncu’nun açtığı davanın üçüncü duruşması dün 12 Eylül darbesin 34. yıl dönümünde görüldü. Önceki gün 12 Eylül işkencelerine karşın açılan davayı “zamanaşımından” düşeren Amasya Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya mağdurlar ve avukatları Ömer Kavili ile Mehmet Horuş katıldı. İşkence suçundan yargılanan Yüzbaşı Atasay Fitos ve Astsubay Burhan Yöntem ise duruşmaya katılmadı. Devrimci 78’liler Federasyonu Başkanı Nejat Kangal, 1980 askeri darbesinden sonra ceza alan ve 32 yıl içeride yattıktan sonra serbest bırakılan Tahir Canan, Devrimci 78’liler Derneği Samsun Şubesi üyeleri, Amasya KESK bi AVUKATLAR: MAHKEME TARAFLI DAVRANIYOR Avukatlar Ömer Kavili ve Mehmet Horuş, mahkeme heyetinin hiçbir araştırma yapmadığını, sanıkları dinlemek için çaba harcamadığını, Suluova Ek ve Balık Kurumu’nda teftiş yaptırmadığı, dosyadaki bilgi ve belgeleri, mağdur savunmalarını, tanıkların ifadesini dikkate almadığını belirterek mahkemenin yanlı davrandığını söyledi ve reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme işkence dava dosyasının Vezirköprü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ve reddi hâkim talebinin burada değerlendirilmesine karar verdi. Hukuk mu, Komutan mı, Sultan mı? Nasıl geçiyor yıllar farkında bile değiliz. Hayatlar altüst oluyor, unutuyoruz... Anılarım kopuk kopuk! Zamanın saati ayarlanmadığından olacak, düşüncelerim allak bullak. Aradan geçen 34 yıl... Kenan Evren Paşamız ve arkadaşları... Darbe! Gözaltılar, gece yarısı baskınları, kitapları yakan anneler... Cadı avı! Koskoca bir dünyada... 1981 yazı ve yine sabaha karşı evimin basılması, gözaltına alınışım. Eski bir defter duruyor yazı masamın üzerinde, kim neler yazmış, onlara bakıyorum... Dönekler dünyasında, satılmışlar pazarında dolaşanlara, Kenan Evren’le yuvarlak masalarda yemek yerken kadeh kaldıran gazetecilere... Ne demeliyim? Amacım faşizmi anlatmak, o yılları yazmak, düne bakmak! Dönemin askeri savcılarından Nurettin Soyer’in Uğur Mumcu’ya anlattıklarına doğru uzanan o yıllar... HHH 12 Eylül hukukunu anlatan en anlamlı kitaplardan biridir “12 Eylül Adaleti”... Çünkü 12 Eylül, bir metamorfozun adıdır... Eğitimden hukuka; sanattan bilime; özgürlüğe, laikliğe, demokrasiye vurulan demir bir yumruktur. Mustafa Kemal’in kurduğu Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu bu dönemde kapatılıp, kapısına kilit vurulmuştur... İşçi sınıfının, aydınların, sanatçıların, bilim insanlarının, gençlerin, devrimcilerin, yurtseverlerin, sosyalistlerin, komünistlerin tümü işkenceden geçirilip zindanlara atıldı. Tarikatçı yapılanma 12 Eylül’ün ardından devletin en duyarlı kurum ve kuruluşlarında örgütlenip yuvalanmaya başladı. Onun için 12 Eylül bir metamorfozun adıdır... HHH Nurettin Soyer, 12 Eylül’de Ankara’da görevliydi... Uğur Mumcu’nun Soyer’le Mordoğan’da yaptığı söyleşide ben de vardım... Ülkücü komandolardan tutun da faşist katillere kadar çok sayıda kişinin nasıl korunup kollandığını tüm ayrıntılarıyla anlatmıştı... Ankara’da silahlı faşist çete yakalanıyor. Soyer, Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Recep Ergun’a gidiyor bilgi vermek için. Ergun’un yanıtına bakın: “Geçin onları geçin... Kızılay’da komünist militanlar duvarlara afiş yapıştırmış, onları yakalatın polise...” leşen temsilcileri, CHP Sivas Kadın kolları Başkanı Muhterem Kaya da davayı izledi. Duruşmayı izlemek ve destek için gelenlerin üzeri hem adliye çıkışında hem de mahkeme girişinde iki kez aranarak içeri alındı. Beş sivil polisin mahkemeye girmesine ve silahlarının olmasına savunma avukatları itiraz ederken, mahkeme başkanı Fahrettin Kaya bu talebi reddetti. anki bu davada ben yargılanıyorum’ İşkence mağduru Musa Koyuncu “Bize işkence yapanların cezalandırılmasını, işkenceciler ‘S le toplumun yüzleşmesini istiyoruz” diye konuştu. Ağır işkence gördüğü için otuz yıldır tekerlekli sandalyede, sonda ile yaşayan Kuru sanıkların mahkemeye getirilmemesine tepki göstererek, “Ben bu halimle 45 kilometrelik yerden her mahkemeye geldim. Siz sanıkların 50 kilometreden getirilmesini sağlayamadınız. Sanki ben yargılanıyorum. Ben Burhan Yöntem’in gözünün içine bakacaktım. ‘ Bana işkence yaptıktan sonra evinde nasıl rahat uyudun?’ diye soracaktım. 32 yıldır tekerlekli sandalyede sonda ile yaşıyorum” dedi. Muhalefetten 12 Eylül mesajları ‘Fikirleri iktidarda’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül askeri darbesinin 34. yıldönümünde muhalefet partileri tarafından yapılan açıklamalarda, “Darbeciler sözüm ona yargılanıyor ama fikirleri iktidarda” mesajları verilirken yargılanan darbecilerin müebbet hapis cezalarının Yargıtay’ca onanması istendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül’ün yıldönümü mesajında “darbenin 34. yıldönümünün apoletli darbeden apoletsiz darbeye geçtiğimiz AKP iktidarının da 12. yılı” olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu “12 Eylül Anayasası’nın ve bu anayasayı esas alan yasaların generalleri koruyan hükümleri eskir, çürür bir kenara atılırken tek adam ve yakın çevresini dokunulamaz, yargılanamaz yapan yeni hükümler yasalara eklendi. Sivil, apoletsiz darbe döneminde yolsuzluk, hukuksuzluk ayyuka çıktı” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise “Cuntacılardan göstermelik bir yargılamayla hesap sorulduğu ileri sürülüyor. Ancak yargılanan cuntacıların fikirleri şu anda AKP eliyle iktidardadır!” açıklamasını yaptı. HDP Merkez Yürütme Kurulu açıklamasında, “12 Eylül, sadece bir darbenin adı değil, aynı zamanda, bugünkü otoriter yönetim anlayışının da adıdır. Sadece darbeyi gerçekleştiren generallerden hayatta kalan ikisi hakkında değil, bu darbenin diğer iştirakçileri, yöneticileri ve işkencecileri hakkında da, işledikleri insanlığa karşı suçlardan davaların açılması ve mahkumiyetle sonuçlanması gerekiyor” denildi. DİSK, dönemin işkencehanelerinden Davutpaşa Kışlası önünde eylem yaptı. Fotoğraf: SERKAN YILDIZ ‘12 Eylül’de tank vardı, şimdi TOMA’ DİSK, 12 Eylül askeri darbesinin 34. yıldönümünde, sendika yönetici ve üyelerinin işkence gördüğü Davutpaşa Kışlası önünde protesto gösterisi yaptı. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, 12 Eylül’ün faşist darbecilerinin fikirlerinin bugün de iktidarda olduğuna dikkat çekerek “Bugün itibarı ile 12 Eylül’ün kukla mahkemelerinde, idam sehpalarında, yargısız infazlarında, işkencelerinde, cezaevlerinde, fişlemelerinde yüz binlerce insanın ödediği bedelin hesabı hâlâ sorulmadı. Yargılama, iktidarın göstermelik bir siyasi propaganda faaliyeti olarak kaldı” dedi. Eski DİSK Başkanı olan CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi de darbe döneminde bizzat işkence göndüğü kışlanın önünde bir konuşma yaptı. Çelebi, “12 Eylül’de tanklar vardı, şimdi TOMA’lar var. Eskiden sokakta askerler vardı, şimdi polisler var. İki fotoğrafa baktığımızda durumun daha da ağırlaştığını göreceksiniz” dedi. Çelebi de 12 Eylül davasını eleştirerek “İşkence yapanların cezalandırıldığı gün 12 Eylül yargılanmış olur. 12 Eylül tahribatlarının ortadan kalktığı gün 12 Eylül yargılanmış olur” diye konuştu. Öte yandan aralarında 78’liler Girişimi, HDP, EMEP, ÖDP, DİSK/EmekliSen, SYKP, EHP, İstanbul Tabip Odası’nın da olduğu demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler İstiklal Caddesi’nde yürüyüş düzenledi. Galatasaray Lisesi önünde üyeler 12 Eylül askeri darbesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulundu. Grup adına basın açıklaması yapan 78’liler Girişimi’nden Yunus Bircan 12 Eylül rejiminin AKP ile sürdüğünü söyledi. Mersin, Adana, Sivas; Samsun ve Tokat’ın da aralarında olduğu pek çok ilde de protesto gösterileri vardı. Kaymakamlık okulu sormuş u Lice Belediyesi’nden Kürtçe eğitim verilmesi için yaptırıldığı belirtilen okulla ilgili işlem yapmayan personelin isimleri istendi. MAHMUT ORAL YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ DİYARBAKIR Lice KaymakamDiyarbakır Valiliği’nden yapılan açıklamada jandarma lığı, DBP’li Likolluk kuvvetlerinin, önceki gün Kürtçe eğitimin verilece Belediyesi’ne ceği iddia edilen binanın yıkımı için değil inceleme yapbir yazı yazarak çamak için gittiği belirtilerek, “Herhangi bir okula rastlanezarlık tışmalarda öldürümadığı, inşaatı devam eden 4 katlı bir bina olduğu tesiçin de yazı len PKK’lilerin göpit edilmiştir. Binanın ruhsatıyla ilgili inceleme yapmamüldüğü mezarlıklar Kaymakamlığın geları için konu kaymakamlık ve belediye başkanlığına duyurulmuştur. Bölgemizdeki bu huzur ortamında yapılan ve Yalaza köyünde çen ay PKK’nin kurubu tür haberler bölge halkı tarafından da manidar bulunKürtçe eğitim verilcularından Mahsum makta ve reddedilmektedir” denildi. mesi için yaptırıldıKorkmaz’ın heykeliğı belirtilen okul için nin dikildiği mezarlık izin verilip verilmenemde toplumsal huzurumuile ilgili olarak da bediğini sordu. Belediyenin mezarzu ve barışı baltalayacak bu tür lediyeye yazı gönderdiği belirtillıklar ve okul ile ilgili bir işlem asılsız haberlerin sadece olaydi. Kaymakamlığın “gizli” ibareyapılmadığını bildirmesi üzerine ların devam etmesinden medet siyle Lice Belediye Başkanlığı’na Kaymakamlık bu kez, işlem yapuman derin yapıların ekmeği21 Ağustos tarihinde gönderdimayan personelin açık kimliklene yağ süreceği aşikârdır” açıkği yazıda belediye başkanlığından rini istedi. Diyarbakır Valiliği ise laması yaptı. söz konusu yerin yapımına ilişkin binanın yıkılacağı iddiasıyla ilgiDiyarbakır’ın Lice ilçesine bağ izin verilip verilmediği konusunli “Olayların bitme aşamasına lı Yalaza köyünde Kürtçe eğida bilgi verilmesi istendi. Kaymageldiği ve çözüm sürecinin katim verilmesi için köylülerin yapkamlık, mezarlık için de “yasadışı ralılıkla sürdürüldüğü bu dötırdığı belirtilen bina için öncemezarlık” ifadesini kullandı. Valilik: Okul yok, haberler maksatlı ki gün jandarma köye gitmiş, köylüler binanın yıkılacağını sanarak, jandarma ile karşı karşıya gelmişti. Lice Kaymakamı Nuri Gezici’nin DBP’li Lice Belediyesi ile yazışmalar yaptığı ve bu yazışmalarda da isteğini yerine getirmeyen görevlilerin açık isimlerini istediği ortaya çıktı. Kaymakamlık’ın yazısında bina için “yasadışı bina” ve “yasadışı Kürtçe eğitim” ifadeleri kullanıldı. Temizöz’e tahliye ANKARA (AA) Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Balyoz ve faili meçhul davalarının sanığı emekli Albay Cemal Temizöz’ün tahliyesine karar verdi. Balyoz davasında hakkında 18 yıl hapis cezası kesinleşen Temizöz, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 199395 yıllarında işlenen 20 faili meçhul cinayetle ilgili dava nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz davasıyla ilgili ihlal kararına rağmen tahliye edilmemişti. Temizöz’ün avukatı Sedat Özdağ, Temizöz’ün Cizre’deki faili meçhul cinayetlerle ilgili yargılandığı davaya bakan Diyarbakır Özel Yetkili Mahkemesi’nin kaldırılmasının ardından dava dosyasının Şırnak’a oradan da yetkisizlik kararı verilerek Cizre’ye gönderdiğini belirten Özdağ, Cizre’deki mahkemenin de davayla ilgili yetkisizlik kararı verdiğini anlattı. Mahkemeler arasındaki yetkisizlik kararlarının çözümü için Temizöz ile ilgili dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ne geldiğini ve dairenin öncelikle Temizöz’ün tahliyesine karar verdiğini, davada hangi mahkemenin yetkili olduğuna ise daha sonra karar vereceğini bildirdi. IŞİD zulmünden kaçan Ezidileri ziyaret ettiler HDP heyeti Rojava’da DİYARBAKIR (Cumhuriyet)HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, Avrupa Ezidî Federasyonu Eşbaşkanı Leyla Ferman, HDP’li milletvekilleri Nazmi Gür ve Erol Dora ile Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk ve DBP Erbil Bürosu temsilcileri Cemal Coşkun ile Aslan Emingül’den oluşan heyet Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki temaslarının ardından dün Semalka Sınır Kapısı’ndan geçerek Suriye’nin Rojava bölgesine gitti. Heyeti, Semalka kapısında Cizire Kantonu Başbakan Yardımcısı Hisen ElEzam ve Yasama Meclisi Eşbaşkanı Nezira Gewriye ve bir grup parlamenter karşıladı. Heyet, Rojavalı yetkililer ile birlikte Nevroz Kampı’na geçerek IŞİD’in katliamlarından kaçan Ezidi sığınmacıları ziyaret etti. HDP DBP DTK heyeti daha sonra Amudiye’ye geçerek yetkililerle görüştü. Önceki akşam DBP Erbil Bürosu’nda bir basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, gazetecilerin Suriye’de, Halk Savunma Güçleri’nin (YPG), IŞİD’e karşı Özgür Suriye Ordusu’yla ittifak yaptığını anımsatması üzerine “Bu çok doğru ve önemli. Olması gereken budur. Umut ediyorum, bu tür ittifaklar gelişerek devam eder” dedi. M Çözüm sürecine ‘Sivil İzleme Heyeti’ teklifi İstanbul Haber Servisi Tükiye Barış Meclisi, Akil İnsanlar Heyeti’nin bazı üyeleriyle 10 Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde bir araya gelerek, çözüm süreci ile ilgili barışa nasıl bir katkı sağlanabileceği konusunda toplantı düzenledi. Sonuç bildirgesinde taraflar arasında güvenin tesis edilmesinde sivil toplumun devreye girmesinin önemi vurgulandı. İçinde akil insaların yer aldığı, yeni bir oluşumun gerekliliğine işaret edilerek “Sivil İzleme Heyeti”nin kurulması istendi. Toplantıda, sadece devleti veya hükümeti eleştirecek bir yaklaşımdan öte, PKK’yi ve Kandil’i de eleştirebilecek “Üçüncü göz olma” durumundan bahsedildi. İlerleyen aşamalarda kontrol dışı bazı gelişmelerin olabileceğine de işaret edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle