Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2014 CUMA 8 HABERLER DEMİR 3 AYDIR HÜCREDE TEK BAŞINA Çocuklarımız canımız, ciğerimiz ama koruyamıyoruz. 80 bine yakın çocuğun sokaklarda yaşadığı Türkiye’de çocuk suçlarında, ihmal ve istismarda, madde kullanımında, kayıp ve korunmaya muhtaç sayısında her geçen gün artıyor 5 dakikada 500 çocuk aile içi şiddete tanık İstanbul Haber Servisi Türkiye’de resmi verilere göre, 42 bin çocuğun sokaklarda yaşadığı, ancak bu sayının iki katına yakın olduğu belirtiliyor. Türkiye’de uyuşturucu kullanımı arttığı ve sokakta yaşayan çocukların uyuşturucu kullanımında ilk sıralara bulunduğu kaydediliyor. “Toplumun kanayan yarası” haline gelen çocuğa yönelik şiddet ne yazık ki bütün önlemlere karşın artarak sürüyor. Her 5 dakikada 500 çocuk aile içi şiddete tanıklık ederken yapılan araştırmalar, çocuk suçları, ihmal ve istismar olayları, madde kullanımı, kayıp ve korunmaya muhtaç çocuk sayısında artışların yaşandığını gösteriyor. Uzmanlar, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne (ÇHS) imza atan 193 ülke arasında yer almasına karşın geleceğimizin teminatı olan çocukları yeteri kadar koruyamadığımızı belirterek Türkiye’nin çocuk karnesinin zayıf olduğunu, çocuk haklarına yeteri kadar önem verilmediğini belirttiler. ‘Senaryoların figüranı olmayacağız’ SİBEL BAHÇETEPE TKPML/TİKKO operasyonu kapsamında tutuklanarak Tekirdağ F Tipi 1 No’lu Cezaevi’ne konulan KESK’e bağlı EğitimSen 7 No’lu şube yöneticilerinden öğretmen Yusuf Demir (34), 3 aydır 5 metrelik hücrede tek başına kalıyor. Yusuf Demir, bu yılın son üç ayı defalarca dilekçe yolu ile hücre değişikliği talebinde bulunduğunu ancak keyfi olarak üç kişilik hücrede tek kişi tutulduğunu belirterek “Bunun telafisi mümkün değildir. Bu kararlara imza atanlar yalnızca hukuksuzluğa, hak ihlaline yol açmıyorlar, geleceğimizi de çalıyorlar” dedi. İstanbul Avcılar’da yaşayan ve 2 yıla yakın bir süre önce gözaltına alınarak tutuklanan Demir, gazetemize gönderdiği mektupta, yaşadığı hukuksuzluklara ve hak ihlallerine dikkat çekti. Mektubunda Demir, “Gözaltına alındığım ve tutuklanarak hapishaneye konulduğum süreçten yargılamanın sonuçlandığı sürece kadar hukuksuzluklar, hak ihlalleri mahkeme heyeti tarafından ‘özel yetkilerin’den aldıkları güçle büyük bir pervasızlıkla uygulanmıştır” dedi. Gözaltına alınması ve tutuklanmasında bir kişinin verdiği ifadenin etkili olduğunu, bu kişinin ifadesini daha sonra geri çektiğini, buna karşın tutukluluğunun devam ettiğini anlatan Demir, “Mahkeme başkanı da ilk duruşmada açıkça şu ifadeyi kullanmıştır: ‘Yusuf seni burada tutmamızın tek nedeni hakkında verilen bu ifadeydi’. Bu itiraf yargılama esnasında onlarca kişinin karşısında gerçekleşmiştir” diye yazdı. Sosyalist düşünceyi sahiplenmesi, EğitimSen üyesi olması ve sendikal faaliyetler çerçevesinde basın açıklamalarına, mitinglere, yürüyüşlere katılmasının “örgütsel faaliyet olarak tanımlandığını” dile getiren Demir, mektubunda özetle şu ifadelere yer verdi: “Sonuç olarak 23. Ağır Ceza Mahkemesi 9 ay gibi kısa bir sürede polis komplolarının, yargıdaki hukuksuzlukların, hak ihlallerinin gündemi işgal ettiği günlerde alelacele davayı sonuçlandırmış ve 12 yıl 6 ay gibi bir ceza vererek hükmü açıklamıştır. Bu ve benzeri davalarda dosyayı hazırlayan, bunları olduğu gibi iddianame olarak kabul edenler; insanların yaşamlarını, geleceklerini karartmaya yeminli özel yetkili kalemler olarak senaryo yazıyorlar. Hazırlanan bu senaryolarda bizlere de figüranlık biçiyorlar. Elbette bu ve diğer senaryolarda bu kalemlerin figüranı olmadık, olmayacağız. Tüm bu yaşananlar tutuklandığım gün doğan kızımdan ayrı iki yıl geçirmeme neden olmuştur. Üstelik bu iki yılın son üç ayı keyfi olarak üç kişilik hücrede tek kişi tutulmam ile geçmiştir. ” ‘İfadesini çekti ama...’ l Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ‘2 bin çocuk suça itildi’ Acil eylem planı şart Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İstanbul Şube Başkanı, sosyal hizmet uzmanı Kahraman Eroğlu ekonomik ve sosyal nedenlerin sokakta yaşayan, çalışan çocukların sayısında çok büyük artışa neden olduğunu ifade ederek uyuşturucu madde kullanımının da arttığına dikkat çekti. Koruyucu, önleyici, rehabilite edici uygulamaların yerel yönetimler tarafından yapılmasının gerekli olduğunu anımsatan Eroğlu, ailelerin bilinçlendirilmesinin önemli olduğunun altını çizerek “Çeşitli merkezlerde sosyologlar, psikologlar, sosyal hizmet uzmanlarınca, sivil toplum örgütleri tarafınca eğitilmelidirler. Çocuk aileye herhangi bir sıkıntı yarattığında aileye yardımcı olunmalıdır” diye konuştu. Okullarda başarısız çocukların mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Eroğlu özetle şunları söyledi: “Çocukların korunmasında 1. sorumlu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’dır. Bu bakanlığın diğer ilgili bakanlıklar, yerel yönetimlerle ve sivil toplum örgütleriyle sıkı bir işbirliğine ve çocukların korunması için acil eylem planına ihtiyaç vardır. Cinsel istismara ve şiddete maruz kalan çocuklar için uzman desteği şart.” Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın proje koordinatörü ve sosyolog Sema Tuzcu, Türkiye’de yaklaşık 2 bin civarında çocuğun suça itilmiş durumda olduğunu, bunların hepsinin tutuklu ve hükümlü olmadığını, genellikle çok fazla çocuğun hüküm giymeden gözaltına alınıp serbest bırakıldığını vurguladı. Yeteri kadar önlem alınmadığı için çocukların suça sürüklendiğini belirten Tuzcu, çocukların suça itilmesinin nedenlerinin başında “sosyal, ekonomik, politik” durumların geldiğini anlattı. Tuzcu, devletin en büyük hatasının suç işlemeden önlem almaması olduğunu kaydederek “Biz uyguladığımız ‘Gençlik Merkezi’ projesi ile bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Çocuklar hafta da bir gün derneğimize geliyorlar ve onlarla çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyor. Böylece çocuklar suça itilmeden önlemimizi almış oluyoruz” dedi. ‘Hücrede keyfi tutuluyorum’ l Aile ve Toplum Psikolojisi Derneği l HDP’li Sarıyıldız, Bozdağ’a sordu Sorun ailenin ‘görememesi’ Aile ve Toplum Psikolojisi Derneği üyesi uzman psikolog Merve Yalçınay çocuğun sağlıklı gelişimi için okulöncesi ve okul çağının önemli olduğunu ifade etti. “Bu dönemde çocukların ihtiyacı olan şeylere iyi bakım, sevgi, şefkat, güven, ebeveyn desteği, diğer çocuklarla birlikte olma, oyun oynama ve özgürlük alanlarının sağlanmasıdır” diyen Yalçınay, aile içi çatışmalar, şiddet, maddi imkânsızlıklar, iletişim bozuklukları, eğitimsizlik gibi nedenlerden çocukların ihtiyaç duydukları temel gereksinimleri göremediklerini söyledi. Yalçınay, şöyle devam etti: “Ailelerin, çocuklarının madde kullanıp kullanmadığını anlamalarının en kesin yöntemi idrar testleridir. Ancak hemen idrar örneği istemek doğru bir yaklaşım olmayabilir. Bunun yerine davranışsal bir takım ipuçlarından yararlanılabilinir. Busüreç içerisinde anne ve baba duygularını kontrol etmelidir. Kimsede kabahatin olmadığını, sorunun çocukla aralarındaki ilişkide olduğunu kabullenmelidirler.” Diyalog kurun, gözlemleyin ‘Bakanlık çocuklara çok uzak’ AİLELERE ÖNERİLER Türkiye’de uyuşturucu kullanımının artığını ve sokakta yaşayan çocukların uyuşturucu kullanımında ilk sıralarada bulunduğunu kaydeden Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin “Türkiye’de uyuşturucu vb. türlerinin kullanımı yaşı 10’a kadar inmiştir. Son dönemde Yeşilay’ın yaptığı çalışmaların dikkatle izlenmesinde yarar var” diyerek gelinen boyuta dikkat çekti. Sokak çocukları’nın yaşama ve gelişme haklarının en çok ihmal edildiği grup olduğunu söyleyen Şirin şöyle devam etti: “Yalnızca sonuçlar üzerinden çocuk sorunlarıyla ilgileniliyor. Kayıp çocuklar, öldürülen ya da terör örgütü dağa kaçırdığı zaman çocuk gündeme geliyor ülkemizde. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önerimiz üzerine yeni bir açılıma yönelmek amacıyla kurulmuştu. Henüz hiçbir somut adım atamayan bir bakanlık olarak çocukla ilgili konulara nasıl eğileceğini dahi bilemeyen bu bakanlık alanıyla ilgili çocuk sarmallarını çözmekten çok uzaktır. Çocuk problemlerinin köklü çözümü çocuk haklarının bütün görünürlüğüyle ancak yeni bir anayasada mümkündür.” l Öncelikle aileler çocuklarıyla çok iyi bir diyalog, ilişki kurmalıdır. l Okullarda ailesiyle sorun, sıkıntı yaşayan çocukların mutlaka rehber öğretmenler aracılığıyla okul yönetimleri tarafından desteklenmelidir. l Madde kullanmaya başlayan bir genç dikkatini yoğunlaştırmada güçlük çeker, arkadaş grubunu değiştirebilir. Bu yüzden çocuğunuzun arkadaş gruplarını takip etmekte fayda vardır. l Hafif uykulu, halsiz ve yorgun gözükebilir, Çevresine olan özeni azalabilir, eskisi gibi arkadaşlarına ilgi göstermemeye başlar, sözel iletişiminde farklılaşma gözlenebilir. l Daha içine kapalı ya da daha agresif olabilir. Devamsızlığın artması ya da notların belirgin biçimde düşmesi de çocuğunuzun madde kullanmaya başladığına dair bir ipucu olabilir. l Spor, resim, sanatsal, kültürel çalışmalarla çocukların enerjilerini olumlu kullanmalarına olanak sağlanmalıdır. Ring işkencesi TBMM gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Edirne F Tipi Cezaevi’nde hükümlü olan Edip Tarhan’ın aynı cezaevindeki kalan kardeşi Canip Tarhan ile aynı ringde gitmek istemesi üzerine askerler tarafından darp edilmesini TBMM gündemine taşıdı. Sarıyıldız, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde Edirne Cezaevi’nde 24 Temmuz 2014 tarihinde yaşanan işkenceyi gündeme getirdi. Sarıyıldız, cezaevinde Edip Tarhan adlı hükümlünün bir soruşturma kapsamında ifade vermek üzere bindirildiği ring yerine kardeşi Canip Tarhan’la aynı ringe binmek istediğini kaydetti. Ancak Tarhan’ın bu isteğinin görevli askerler tarafından kabul görmediği ve Tarhan’ın ring koridorunda darp edildiğini aktaran Sarıyıldız, kamu yetkisini kötüye kullanarak gerçekleşen bu tür saldırı ve işkencelerle ilgili sorumluların yargılanması gerektiğini belirtti. Sarıyıldız, Bozdağ’a şu soruları yöneltti: “Edip Tarhan’a işkencede bulunan  askerlerin kimlikleri tespit edildi mi? İşkence yapan askerler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? İşkenceye maruz kaldığı halde Edip Tarhan’a hangi gerekçe ile soruşturma başlatılmıştır? ” En kesin yöntem idrar testi