24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2014 CUMA 2 HABERLER B Gerçekten Millet Düşmanı Kimdir? ilindiği ve alışıldığı gibi, başta TRT olmak üzere, yandaşı TV ekranları dakikalarca, Cumhurbaşkanlığı’na seçilmek için adayların kendi aralarında yarıştığı bu günlerde; AKP’nin Başı’nı ve kendisine biat etmiş etmiş kullarını bir futbol maçında boy boy ekranlarına taşıdı ve eklediği söylemlerle de “ahmak” yerine koyduğu bizlerin beynini yıkama çabasını sürdürdü. Bahse konu olan ve bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti yurttaşı olarak cevap hakkı doğuran olay ve acınacak söylem şudur: 26 Temmuz 2014 akşamı, İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Stadyumu’nun açılışı yapıldı ve açılış töreni, siyasal bir miting havasıyla AKP Başı’nın propagandasına dönüştü. Sözde spor adına yapılan bu gösteride, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 10 Ağustos 2014’te gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimine vurgu yaptı ve şöyle söyledi: “Milletimiz 10 Ağustos günü, millet düşmanlarına yine golünü atacaktır.” Buradan bu zavallı adama soruyorum: Kimi kast ediyorsun? AKP Başı’na oy vermeyip diğer adaylardan birine oy verecek yurttaşları mı, yoksa AKP dışında bir partiyi destekleyip şimdiye değin sizin temsil etmiş olduğunuz ideolojiyi dışlayanları mı? Her ikisine de yanıtınız ne olursa olsun, kendi zihniyet ve eylemlerinizi onaylamayan ve iktidarınızın ve partinizin yaptıklarının yanında yer almayanlara (AKP’ye oy verenler dışındakilere) yönelttiğiniz bu ağır ithama; AKP’ye hiçbir zaman oy vermemiş ve vicdanında “verirsen ellerin kırılsın!” diye söylenen bir yurttaş olarak vereceğim yanıt şudur: Başlangıçta belirteyim. Cumhuriyetin Başbakanlık makamını, bir yarısını düş B aşlangıçta belirteyim. Cumhuriyetin Başbakanlık makamına, bir yarısını düşman saydığı aziz milletimin oluru ve izniyle oturduğu için saygı duyup onu dışarıda bırakıyorum. Biat ve kulluk ettiğiniz adama “AKP Başı” demeyi tercih ediyorum. Akif Bey, size cevabımı şöyle bitirmek istiyorum: “Boş teneke çok gürültü yapar!” DOÇ. DR. NECATİ ULUNAY UCUZSATAR man saydığı aziz milletimin oluru ve izniyle oturduğu için saygı duyup onu dışarıda bırakıyorum. Biat ve kulluk ettiğiniz adama “AKP Başı” demeyi tercih ediyorum. Bakın Akif Bey, ben size şimdi özetleyeyim millet düşmanı kimdir? Millet düşmanı: 1. Türkiye milletinin şanlı bayrağını 9 Eylül 1922’de, Yunan Kralı Konstantin’in ayakları altından alıp gönderinde gene özgürce ve onuru dimdik olarak dalgalandıran ve vatanımın tüm camilerinin minarelerinden kilise çanı yerine ezan sesleri yükselten; dünyada tam bağımsızlığı, onuru ve saygınlığı en yücesine yükseltilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş ve 24 Temmuz 1923’te, tüm dünyaya onaylatmış büyük Atatürk ve onun milli mücadele (19191922) arkadaşlarına saygısızlık ve nankörlük edendir! 2. Allah (c.c.) diye, peygamber (s.a.v.) diye yüce dinimizi siyaset ve çıkarlara alet eden ve saf, temiz, vicdanında Allah (c.c.) korkusu olan aziz milletimizi aldatıp oy devşirendir! 3. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş felaketinin nedenlerine doğru teşhis koyan ve düşmanlarının acımasız ve hunharca istilasına uğrayan ülkemizin ve milletimizin yüzünü akla, bilime ve aydınlığa çeviren Cumhuriyet devrimlerine düşmanlık yapıp, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ortaçağ karanlığına sürükleyendir! 4. İktidarı süresince kir li ve karanlık odaklarla işbirliği yapıp, aziz Türk milletinin kahraman ordusuna kumpas kurmakta; yapılagelen hırsızlık ve yolsuzlukları örtbas etmek için, devletimizin verdiği görevleri şan ve şerefle yerine getiren Emniyet mensupları, savcıları, hâkimleri ve hukuk elemanlarına acımasızca zulüm edip saldırmakta ve kışın ortasında ya da sahurda dahi gözleri dönmüş bir kin ve nefretle yerlerinden edilip sürülmesinde rolü ve kararı olan ve destek verendir! 5. İslamın özünün hoşgörü, alçakgönüllülük, güler yüzlülük, insancıllık, dürüstlük, yaptığı işlerde adaleti gözetme ve adil olma, yardımseverlik ve paylaşma, az ve öz konuşma gibi insan sevgisini esas alan yüce değerlerden oluştuğu nu; fitne, fesat, kibir, gurur, iftira, kötü söz söyleme, bencillik, kin ve nefret, haram ve kul hakkı yeme gibi de insanı aşağılık duruma düşüren eylem ve davranışlardan kaçınmayı buyurduğunu umursamadan, sözde Müslüman görünüp milleti ve devleti soyan ve yandaşlarını servete boğandır! 6. Mal varlığının, birikiminin ve yaşadığı vatandan ve milletin vergilerinden edindiği servetinin hesabını veremeyen, bunların helal ve alın teri bir kazanç olduğunu kanıtlayamayandır! 7. Kuranıkerim’in Nisa suresi, 58. ayetindeki buyruğuna uymayıp hırsızlık, adaletsizlik, yolsuzluk ve soygunculuk yaparak yüce Allah’ı da çıkarlarına ortak edenlerin ve kullananların peşinden giden ve onlara oy verendir! 8. Cumhuriyetin tüm birikimlerini yok pahasına satıp, yerine bir fabrika bacası tüttüremeyen, devleti milyarlarca dolar borca batırıp göz boyama işlerinde usta olandır! 9. Vatanın ve aziz milletin bölünmez bütünlüğünü sağlayan tüm mihenk taşlarını yerlerinden oynatan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ayakta tutan olmazsa olmaz esasları yerle yeksan edendir! 10. Aziz milletin kutsal saydığı değerleri siyasallaştıran ve çıkar için kullanandır! Yüce Atatürk ve milli mücadele arkadaşlarının ve Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “Gençlik ve Spor Bakanlığı”na irademle oturttuğum Akif Bey, size cevabımı şöyle bitirmek istiyorum: 19811984 yıllarında İngiltere Kraliyet Kurmay Koleji’nde okurken sonradan çok beğendiğimi ve benimsediğimi fark ettiğim bir İngiliz atasözü öğrenmiştim. Der ki: “An empty barrel makes too much noise!” Türkçesi: “Boş teneke çok gürültü yapar!” Cumhuriyet’in Gerçek Dostları NUSRET ERTÜRK Cumhuriyet gazetesi satış fiyatını bir liradan bir buçuk liraya çıkardı. Beş yıl sonra zorunluluktan yüzde elli zam yapılmış. Böyle durumda şunları izlerim: 1. Gazete satışında düşme oldu mu? 2. Gazeteyi bırakanlar var mı? Düşme değil, 492 yeni okur kazanılmıştı. Bu iyi. Gazete satıcıma, Cumhuriyet’i bırakanlar çıktı mı, diye sordum. “Var” dedi satıcı. “Kim?” “İnanmayacaksınız ama Hayri Bey!” “Yapma!” Hayri Bey’i kırk yıldır tanırım. Sabah Cumhuriyet’i alırdı eline, akşam rakısını. İkisi vazgeçilmeziydi Hayri Bey’in. Şimdi topal kaldı… Peki, “Cumhuriyet değerleri elden gidiyor! Bu millet daha uyanmadı” nasıl diyeceksiniz Hayri Bey? Masraftan kısma gerektiyse, başka bir kalem bulamaz mıydınız Hayri Bey? Bir Cumhuriyet’in bir kadeh rakının onda biri kadar değeri yoksa, siz kendinizi var mı sanıyorsunuz Hayri Bey? Hayri Bey’lere “Hayırsız beyler” desek yeridir. Cumhuriyet’in gerçek dostları, her koşulda onun yanında olandır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle