22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2014 SALI 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada Şimdi başbakanlığının yanına bir de müstakbel cumhurbaşkanı adayı sıfatı taktı. Adaylık ne demek? Daha önceki seçimlerde yalaka medyasının tam desteğiyle beynini yıkadığı seçmenden aldığı oyların 10 Ağustos’ta yinelenmesi için, şimdi o il senin bu il benim, meydanlarda partisinin doldurduğu kalabalıklara, oldu da bitti Çankaya Köşk’ü cepte havası basıyor. Bakmayın, mutlaka sandığa gidin 10 Ağustos’ta, diye seçmenlere yalvar yakar oluşunun; güya tevazuundan, güya seçim bu her şey olur diye vesveseli doğasından kaynaklanan yüzdesi az bir olasılığı söyler görüyor. Dünya lideri ya, ama aynı zamanda Ortadoğu aslanı! HHH Öyle ya da değil. RTE kendini en azından öyle sanıyor ya, yeter de artar bile. Bu kadar övgüden sonra gelelim günümüzün konularına ve RTE’nin Ortadoğu’da iç savaş ya da kargaşa yaşayan yakın komşularımızla ilgili açıklamalarına. Öncelikle taze bir soruna. Son günlerde masum kalabalıklara söylediği masallara ve bu masalların aldığı sonuçlara göz atalım. İsrail’in Gazze’yi vurmaya başladığı gün dünya liderimiz, Ortadoğu aslanı kükremeye başladı. Batı devletlerini suçluyor. İsrail’in uyguladığı katliama sessiz kalmalarını fena halde eleştiriyor. Batı’nın silah açısından güçlü İsrail’e karşı önlem almamasına hâlâ yükleniyor da yükleniyor. Soran yok. RTE’ye; peki sen, ey Ortadoğu aslanı, kükrüyorsun... İsrail’i tehdit ediyorsun. Ama İsrail senin bu tehditlerini önemsemiyor. Yanıt bile vermek tenezzülünde bulunmuyor... Ortadoğu’nun en güçlü ordusuna sahipsin. Başkalarını çağıracağına gönder ordunu Filistin’e, İsrail’le savaşsın! Bu olası öneriyi bin dereden su getirerek geri çevirmeye hazır. HHH Meydan konuşmalarında, hatta dünya Müslümanlarının hamisiyiz diye cart curt etmek kolay! Ama iş ‘hadisene’ye geldi mi, yan çizeceğine yemin ederim. Bu hali bana hep bir öyküyü anımsatıyor. Kalamış koyunda arkadaşları ile bir sandalda. Mehtaplı bir gece. Ressam Çallı, arkadaşlarına “İçimden geçeni bilseniz kendinizi denize atarsınız” deyince, Falih Rıfkı Atay “Öyleyse sen at kendini denize” demiş. Çallı’nın yanıtı: “Yoo, siz bana bakmayın!” HHH Mazereti de var tabii. İsrail bizden uzakta. Oraya askere göndermek olanaksız, yoksa?.. Yakın komşu olsa İsrail’le sanki Filistin’de savaşmaya girebilirmiş gibi yine yüksek perdeden atıyor. Böyle nedenler söyleyecek olsa yanıt hazır. Yahu sen, Ortadoğu aslanı!.. Burnun dibindeki IŞİD’e askeri operasyon yapamıyorsun. 49 konsolosluk rehinesini IŞİD’in elinden aylardır alamıyorsun. IŞİD, askeri bir müdahale yapamayacağını biliyor ve ne olur şu ramazan günü rehineleri bari bayram öncesi salıver diye neredeyse terör örgütüne yalvar yakar olamaya gelen demeçler veriyor. Bizde gördüm haberi. Dışişleri’nden bir yetkili, rehineleri yukarıdan uçaklarımız izliyor demiş. İyi mi? IŞİD’i bombalayamıyoruz. Neden? RTE, terör örgütü diyemediği örgütün, rehineleri âdeti gereği boyunlarını kesip öldürerek karşılık vermesi olasılığı hükümetin elini kolunu bağlıyor, diyor. HHH Bu iki davranış neyi kanıtlıyor? RTE, bırakın Filistin’le İsrail’e karşı ortak savaşı; burnunun dibindeki IŞİD’e bile müdahale dışında, örneğin İsrail’in başarılı dış ülkelerdeki operasyonlarına benzer bir operasyonla, IŞİD’le çatışmadan rehineleri, kendi söylemiyle “tereyağından kıl çeker gibi” kurtaramıyor. Ha bir de bu listeye ek, höt deyince bir ayda alaşağı edeceğini sakınmadan kamuoyuna enjekte ettiği Esad ve iktidarı üç yıldır dimdik ayakta! Dünya lideri RTE’nin başarılı dış ve Ortadoğu politikasının ürünleridir bu yazabildiklerimiz. Hele bir Çankaya’ya kapağı atsın, devleti üç erkleriyle avucuna alsın. Bu başarısızlıkların daha nicelerini göreceksiniz. Koşun sandığa koşun. Verin yine oylarınızı RTE’ye… …zira Çankaya; başarısız dış politikaların ve yegâne sorumlusunun hakkıdır gayrı! HABERLER ‘Çanakkale Müzesi’ İstanbul’da İstanbul Haber Servisi Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı etkinlikleri kapsamında hayata geçirilen “Çanakkale 100. Yıl Gezici Müzesi”, İstanbul’un Fatih ilçesindeki Aksaray Metro Meydanı’nda, halkın ziyaretine açıldı. “Şehitler Diyarından Anadolu’ya” sloganıyla yola çıkan gezici TIR müzesi, 20 Temmuz tarihine kadar ücretsiz gezilebilecek. BasınYayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nce (BYEGM) desteklenen ve 5 Aralık 2013 tarihinde Batman’dan yola çıkan gezici müzenin yeni durağı İstanbul oldu. Aksaray Metro Meydanı’nda yurttaşların yoğun ilgisi ile karşılaşan TIR’daki müze, 1 hafta boyunca 09.0021.00 arasında hizmet gezilebilecek. Müzenin dün gerçekleştirilen açılış törenine İstanbul Vali Yardımcısı Kazım Tekin, Fatih Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Suver ve BYEGM İstanbul İl Müdürü Necmettin Altuntaş katıldı. Altuntaş, “Amaç, milli birlik ve beraberlik pekiştirerek aynı zamanda tarih bilincinin daha fazla yerleşmesini sağlamaktır” dedi. Kazım Tekin de “Böylesine müzeler bizlere bu şanlı zaferin ne zor şartlar altında kazanıldığını gösteriyor” diye konuştu. Tarihçi Ahmet Uslu ise “Çanakkale’yi öğrenmek isteyenlerin ayağına Çanakkale’yi götürüyoruz” dedi. Uslu, açıklamanın ardından protokole müzeyi gezdirerek, savaşta kullanılan haritalar ve silahlar hakkında detaylı bilgiler verdi. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada kahramanı da “özgür bir akıl” diliyordu. Kahramanımız o özgür aklıyla, doğruya doğru yanlışa yanlış diyordu. Aklına yatmayan şeyi kabul etmiyordu. Dahası, akıl yürütüyordu. Ülkeyi yönetenlerin aldığı vergilerin nereye gittiğini bilmek istiyordu. Cahil bırakılan kesimleri dinliyor, çözüm arıyordu... Dönemin egemenleri önce kendisini uyarıyor. Aklını bu tür şeylere yormaması gerektiğini söylüyorlar. Eğer krala danışman olursa ne kadar varlıklı yaşayacağını anlatıyorlar. O da, “O zaman ben aklımı özgürce kullanamam ki” diyor. Bunlar çare olmayınca... Bizim kahramanın başına gelmeyen kalmıyor. Çok şeyini kaybediyor. Başı dertten kurtulmuyor... Sonunda dileğini yerine getiren ulu kişiye gidip “Akıl özgürlüğümü iade etmek istiyorum. Meğer bu ne kadar pahalı bir şeymiş, bedeli ne kadar yüksekmiş” diyor... HHH Evet özgürlük bedeli olan bir şeydir. Paha biçilmeyecek kadar pahalıdır. Zaten paha biçildi mi, özgürlük elden gitti demektir. Cumhuriyet gazetesi 90 yıldır yayın özgürlüğünü hiçbir zaman egemenlere teslim etmeden, kendi yayın çizgisi doğrultusunda, doğru bildiğini yazmaya, okura aktarmaya devam ediyor. Bunun da bedelini en ağır biçimde ödüyor. Cumhuriyet kadar yazarları öldürülen, hapse atılan, değişik yöntemlerle baskı altına alınmak istenen başka bir gazete yok. Hem terör örgütlerinin hedefi haline gelen hem de egemenlerce düzmece davalarla terör merkezi ilan edilmek istenen başka bir gazete yok. Gazetenin bütün kimliği tek tek çalışanlarında vücut bulduğu için onlar da gazeteye yönelik saldırıların hedefi haline geliyorlar. Bu saldırılar hem gazeteyi hem okurlarını yıldırmaya ve fikir gücünü erozyona uğratmaya yönelik. Sadece anmalarda değil, pek çok konu tartışılırken kaybettiğimiz yazarlar güncelleşiverir. Bugünlerde İslam ülkeleriyle ilişkilerimiz, Türkiye’nin onlardan farkı konuşulurken Prof. Ahmet Taner Kışlalı’yı bir kez daha anımsıyoruz. 90’lı yılların ortasında Tunus’a gitmiş, gözlemlerini paylaşırken, “Bu ülkelere toptan bir blok gibi bakmak hata olur. İçlerinde modernleşmeyi arayan, Atatürk’ü anlamaya çalışan da var” demişti. Bugün hayatta olsaydı güncel tartışmalara ne güzel bir renk katardı... Benzer geziyi aynı yıllarda Prof. Mümtaz Soysal yapmıştı. Onu da bugün sütunundan alzheimer ayırdı. HHH Cumhuriyet Vakfı toplantısında gazetenin satış fiyatını 1 liradan 1.5 liraya çıkarma tartışması yaparken masanın üzerinde tonlarca hesap vardı. Sağ olsun Maliye denetçileri yılın 8 ayı gazetede olduğu için gelirgider hesapları sadece bizim masamızda da değil! 3 aydır süren bu iç değerlendirmede bir yanda yoğunlaşan gündem ortasında okura ufuk açıcı bilgiler, haberler, diziler sunma telaşı bir yanda da soğuk yüzlü rakamlar vardı. Sırtını hükümete ya da gazetecilik dışındaki gelir kaynaklarına dayamadan sadece okura dayanarak özgür kalmanın dengesini kurmak gerekiyordu. Elbet çalışanlar da gazetenin tiraj ve gelir olarak büyümesine koşut payını almalıydı. Bütün hesaplarımız ortada... “Cumhuriyet’in yayım masraflarından arta kalan gelirinin yüzde 70’i çalışanlara pay edilir, yüzde 30’u altyapıya harcanır” diye bir sözleşme yürürlüğe koysak yeridir. Yaşama geçen de zaten bu. Okura çok mu yüklenmiş oluruz diye de tartıştık... Çalışanlarının ağır bedeller ödediği bir ortamda okurlarının böyle bir maddi bedeli, özgürlük için ağır bulmayacağını düşündük. “Cumhuriyet satılıyor mu” diye sorduklarında şu yanıtı verebilmek ne büyük özgürlük: Evet satılıyor, her bayide 1.5 lira. Bulamazsanız haber verin! Anayasa Mahkemesi’nin ÇED kararı sevindirdi Hasankeyf Tuz Gölü kuruyor flamingolar ölüyor AKSARAY (AA) Dünyada flamingolar için en önemli kuluçka sahalarından biri olan Tuz Gölü’nde sular 12 gün içinde 270 metre çekilirken, flamingo cenneti olan göldeki ölü kuş sayısı 50’ye ulaştı. Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, dünyada flamingoların en önemli kuluçka sahalarından biri olan Tuz Gölü’nde kuluçkadan çıkan flamingo sayısı 2013’te 22 bine ulaşırken, 2014’te bu sayının 2 bin 650’ye düştüğünü söyledi. Flamingoların göldeki su durumuna göre kuluçkaya yattığını belirten Yılmaz, “Göle gelen tüm yer üstü su kaynaklarının barajlarla kesilmesi, yeraltı sularının kuyularla kesilmesi ve göl içindeki yağışlarla toplanan suyun ise yeni açılan tuzlalar tarafından çekilmesi sonucu su seviyesi iyice azalan gölde, kuluçkaya yatan flamingo sayısı bir yıl içinde yüzde 90’a yakın azaldı” dedi. için umut MAHMUT ORAL Göl talan ediliyor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi olan Tuz Gölü’nün talan altında olduğunu söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti: “Tuz Gölü korumasız kaldı. Gölün kuzeygüney su geçişini ve su dengesini sağlayan bölgesinde 10 yeni tuzla açmak için başlatılan çalışmalar sonucu 5 yeni işletme açılırken, 3’ünde de çalışma devam ediyor. Koruma altındaki göle milyonlarca ton taş ve toprak dökülerek oluşturulan setlerle yapılan tuz havuzlarının, göle verdiği zararları artık daha net görmekteyiz.” Artvin’de çevrecilere HES saldırısı ARTVİN (Cumhuriyet) Artvin’in Arhavi ilçesi Kamilet Vadisi’nde bulunan Cihani Deresi üzerinde yapılan Kavak HES projesini protesto eden bölge halkı 1 hafta önce nöbet eylemi başlattı. Yurttaşlar, şirketin dere üzerine inşa ettiği ve kaçak olduğu ortaya çıkan köprüyü trafiğe kapattı. HES şirketi çalışanları bölgede nöbete devam eden gruba, sözlü ve fiziki saldırıda bulundu. Çıkan arbedede yurttaşlardan Eren Dağıstanlı ile Arhavi’de yerel bir gazetede çalışan Mehmet Remzi Öncel yaralandı. 2 saldırgan gözaltına alındı. DİYARBAKIR Anayasa Mahkemesi’nin “ÇED raporu olmadan baraj yapılamaz” kararının ardından Ilısu Barajı’nın suları altında kalacak olan Hasankeyf antik kenti için umut doğdu. DTK Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu Üyesi Mimar Necati Pirinççioğlu, baraj inşaatının derhal durdurulması gerektiğini anlattı. Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu Üyesi Mimar Necati Pirinççioğlu, 21 Mayıs 2013’te torba yasaya eklenen “1997’den önce yatırım programına alınmış olup bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle planlama aşaması geçmiş veya ihalesi yapılmış olan veya üretim veya işletmeye başlamış projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler ÇED kapsamı dışındadır” düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla geçen günlerde iptal edildiğini anımsattı. 3. Havaalanı, 3. Köprü, Gebze Otoyolu, Ilısu Barajı ve HES projeleri için ÇED muafiyetinin kaldırıldığına dikkat çeken Pirinççioğlu, buna karşın ÇED raporu olmayan Hasankeyf’teki baraj inşaatının sürdüğüne dikkat çekti. Pirinççioğlu şöyle konuştu: “Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılması ve olumlu rapor alması zorunlu hale gelen bu projeler iktidarın, ekonomik istikrar söylemleriyle rant sağlamak amacıyla yapılaşmaya açtığı doğal alanlarda yer almaktadır. Koruma alanları, ormanlar, kıyılar, milli parklar, sit alanları, meralar, yaylalar vb. tüm çevre rant alanları yok olmakta, çevre sorunları hızla artmaktadır. Projelerle ilgili meslek odaları ve hatta kamu kurumları tarafından düzenlenen raporlar göz ardı edilmektedir.” Bakanlardan bonzai zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında aileleri uyardığı uyuşturucu bonzai için bakanlar “acil” toplandı. Toplantıda, Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde Uyuşturucuyla Mücadele Üst Kurulu oluşturuldu. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, uyuşturucuyla mücadelede kurumlar arasındaki koordinasyonun daha hızlı ve etkin bir şekilde sağlanması ve bu mücadelede tüm toplum katmanlarına nüfuz edilerek kısa sürede başarılı sonuçlar alınabilmesi için yeni bir üst kurul oluşturulduğu belirtildi. Adalet, aile ve sosyal politikalar, gençlik ve spor, içişleri, milli eğitim, çalışma ve sosyal güvenlik ile sağlık bakanlarının yer aldığı Uyuşturucuyla Mücadele Üst Kurulu’nun, Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadelesinde yeni bir sayfa açacağı belirtilen açıklamada, “Üst kurul, Sağlık Bakanlığı’nın ev sahipliğindeki ilk toplantısında son günlerde kamuoyu gündeminde geniş yer işgal eden uyuşturucuya karşı alınacak tedbirler ve izlenecek yol haritası ele alındı” dendi. Bakanlıkların kendi görev sahaları içinde detaylı çalışmalar yürüteceği belirtilen açıklamada, “Uyuşturucuyla mücadelede hiç vakit kaybetmeksizin yeni bir yol haritasının hazırlanması konusunda da mutabakata varıldı” denildi. Demokrasi vurgusu Haber Merkezi Demokrasi kültürümüz ve cumhurbaşkanlığı seçimi konulu panel 12 Temmuz Cumartesi Kartal Belediyesi Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde yapıldı. Cumhuriyet yazarı Leyla Tavşanoğlu, Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç ve Yrd. Doç. Dr. Deniz Tansi’nin konuşmacı olduğu paneli Kent Kültürü ve Demokrasi Derneği düzenledi. Konuşmacılar Türkiye’de demokrasi kültürünün eksikliğini vurgulayarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarının Türkiye için hayati önemde olduğunun altını çizdiler. ‘Yanlışlık olmuş’a dilekçe İstanbul Haber Servisi Çengelköylüler, Kuleli Mahallesi’nde Başkaban Recep Tayyip Erdoğan için yapılan devlet konuk evine çevre düzenlemesi ve yol yapımı nedeniyle, komşu sokaktaki yıkım kararının kaldırılması için İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne toplu olarak dilekçe verdi. Hasanpaşa Setti Sokağı sakinleri, evleri hakkında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Encümeni tarafından verilen yıkım kararının iptal edilmesini istedi. İBB yetkilileri, Cumhuriyet’te yer alan istimlak haberi üzerine Yukarı Hasanpaşa Setti Sokağı’na gelerek mahalle sakinlerine “Burada yanlışlık olmuş. Bizim yıkımdan haberimiz yok. Yıkım tebligatlarına karşı dava açın” demişti. İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nce 7 Temmuz’da evlerinin boşaltılması ve mahalleden ayrılmaları gerektiğine dair tehdit içeren tebligat aldıklarını belirten mahalle sakinleri adına basın açıklamasını okuyan Muhammed Sarıhasan, “Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün iddia ettiği gibi işgalci olsaydık İBB bizleri çoktan mahallemizden gönderirdi” dedi. Güllü Çelik (75) ise gözyaşları içinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kapımıza gelip ‘3 gün içinde evinizi boşaltın’ dediler. Aldığım BağKur maaşıyla nereye gideyim? Şeker hastası kızım var bu olanlar yüzünden hergün hastaneye gidiyoruz. Kızıma bir şey olursa hesabını kim verecek.” Kafatası kırık halde cezaevinde BEKİR ŞAHİN ADIYAMAN İHD Adıyaman Şubesi Başkanı Osman Özer, Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu Ramazan Durmaz isimli bir mahkumun daha önce bir eylemde biber gazı kapsülüyle yaralandığını ve kafatasında kırık olduğunu anımsatarak, taliyesini talep etti. Özer, tutuklu Durmaz’ın ölüm tehlikesi altında olduğunu vurguladı. Özer, “Durmaz, başının kafatası olmayan bölümünü bir yere çarpması veya buraya bir şey değmesi halinde hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Yetkililere bu konuyu defalarca dile getirip yaralı mahkumun acil tedavi olması gerektiğini söyledik fakat halen olumlu yanıt alamadık. Tedavisinin yapılması için tahliyesini talep ediyoruz. Bu konuda sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu. Festivalde bamya üreticileri de yarıştı. Silivri bütün İstanbul’u besler l Silivri’de ekonomik ve sosyal hareketlilik yaratmayı amaçlayan Silivri Belediyesi, Selimpaşa Mahallesi’nde 34 yıl sonra yeniden başlattığı Topatan Kavunu ve Bamya Festivali’nin bu yıl ikincisini düzenledi. Kutlamalara ilçe sakinleri yoğun ilgi gösterdi. Festivalin açılış konuşmasını yapan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar; “Tarım arazilerimizi korumaya devam edeceğiz. İstanbul’u besleyecek büyüklükte tarım alanı sadece Silivri’de var. Selimpaşa’da Kavun ve Bamya yerel değerlerimiz. Fiziki özelliğinden kaynaklanan bu lezzetin dünyanın hiçbir yerinde aynı olması mümkün değil” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle