Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2014 SALI 6 HABERLER AKP, Yargıtay’daki Birinci Başkanlık Kurulu seçimlerini kaybetti Cemaat kazandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 17 Aralık operasyonu sonrası cemaatin etkinliğine son vermek için yasa değişikliğine giden AKP iktidarı, Yargıtay’daki Birinci Başkanlık Kurulu seçimlerini kaybetti. Dün tamamlanan seçimlerde 12 kişilik kurulun üyeliklerini, bazı sosyal demokratlarla cemaat arasındaki ittifak kazandı. Yeniden belirlenen Başkanlık Kurulu, şimdi dairelerin iş bölümüne ilişkin karar tasarısını hazırlayacak. Yargıtay’ın yapısını değiştiren yasanın 28 Haziran’da yürürlüğe girmesiyle 7 gün içinde Birinci Başkanlık Kurulu’nun yeniden belirlenmesi öngörülüyordu. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nda, 12 asıl, 8 yedek üyeden oluşacak Birinci Başkanlık Kurulu için 3 Temmuz’da seçim yapılmaya başlamıştı. Ancak seçimin ilk günlerinde çoğu aday gerekli olan 194 oya ulaşamamıştı. Sonraki günlerde üyeler yavaş yavaş seçilmişti. 11 günlük süreç dün tamamlandı. Seçim sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Üyesi Nebahat Şimşek, 15. Ceza Dairesi Üyesi Mustafa Kaya, 13. Hukuk Dairesi Başkanı Rahmi Ünal, 2. Hukuk Dairesi Üyesi Mahmut Kamacı, Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Halim Aşaner, 5. Ceza Dairesi Başkanı Bahri Demirel, 12. Ceza Dairesi Üyesi Saniye Tarhan, 14. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Sezgin, 1. Hukuk Dairesi Başkanı Hacı Hüseyin Ünaldı, 1. Ceza Dairesi Başkanı Şerafettin İste, 18. Hukuk Dairesi Üyesi Osman Yurdakul ve 11. Ceza Dairesi Üyesi Mesut Budak Birinci Başkanlık Kurulu’nun asıl üyeleri oldu. Yedek üye olarak ise 2. Ceza Dairesi Başkanı Nedim Baran, 8. Ceza Dairesi Üyesi Bekir Özenir, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanı Naci Başsorgun, 15. Hukuk Dairesi Başkanı Aysel Özgür, 7. Ceza Dairesi Başkanı Mehmet Mutlu, 6. Ceza Dairesi Üyesi Rıza Şahin, 21. Hukuk Dairesi Üyesi İbrahim Kır ve 17. Hukuk Dairesi Üyesi Sabri Eyüp Baydar seçildi. Yeni yasa ile asıl üye sayısı 8’den 12’ye, yedek üye sayısı 4’ten 8’e çıkarılan Birinci Başkanlık Kurulu ilk toplantısını yaptı. Üyeler, seçimin ardından 10 gün içinde iş durumunu dikkate alarak ceza ve hukuk dairelerinin sayısı ile bu daireler arasındaki iş bölümüne ilişkin karar tasarısını hazırlayacak ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun onayına sunacak. Kurul da kendisine tanınan sürede 38 daireden hangisinin hukuk, hangisinin ceza olacağına karar verecek ve aralarında iş bölümü yapacak. Daha sonra ise Başkanlık Kurulu, bu dairelerin başkan ve üyelerini belirleyecek. Aman Koşun, RTE’nin Elini Güçlendirelim! Her seçimde her zaman beklerim, acaba AKP’den bu seçimde ne gibi bir komplo piyasaya sürülecek, diye.. Sağa sola bakarken fark ettim, bir siyasetçi dostum da aradı ve dikkati çekti: Bak bu bazı MHP’liler üzerinde güçlü etkili olabilir; CHP’li seçmenin üzerinde daha az... Aynı şeyi mi düşünüyorduk! Evet! Olay şu: RTE propagandacıları, özellikle MHP saflarını bombardımana tutuyorlar anlaşılan: Recep Tayyip Erdoğan aman ilk turda seçilsin ve ikinci turda Kürtlerin oyuyla seçilmesin.. Nedenmiş o? İlk turda seçilirse, Kürtlere daha az taviz verirmiş.. ama ikinci turda Kürtlere muhtaç kalırsa, Kürtlere tavizi çok olurmuş... Böyle bir uyduruk gerekçeyle tabii ki her zamanki gibi yine MHP saflarında RTE lehine bozgunculuğa soyundular... MHP seçmeni, RTE için bitmez tükenmez bir deniz gibi, trollerini atıyorlar, ağlarına takılacak balıkları AKP gemisine boca ediyorlar... RTE’nin MHP’ye her seçimde bakışı böyledir. MHP tarlası bu açıdan RTE’ye çok verimli gözüküyor! 2011 seçimlerinde de seks kaseti savaşı ile MHP’yi yüzde10 barajının altına itmeyi, böylece MHP seçmenlerinin oylarını AKP milletvekilliğine dönüştürmeyi planlamışlardı! Eğer bunu başarsalardı, AKP Meclis’te 367 milletvekilini aşacak ve ‘Başkanlık Anayasası’nı tek başına Meclis’te kabul ettirecek bir çoğunluğa ulaşacaktı. Ve AKP lideri bugün, yasal olmayan bir başkanlığı fiilen uygulamak için, Cumhurbaşkanlığı anayasaya göre icranın başıdır gibi uyduruk yorumlara muhtaç olmayacaktı! Şimdi de MHP’lileri zayıf yerlerinden yakalayacaklarını düşünüyorlar: Aman aman hemen ilk turda seçilsin ki, Kürtlere muhtaç olmasın başbakanımız! Anlaşılan MHP’lileri epey kafası çalışmayan bir kitle olarak görüyorlar... Yoksa bu oltaya takılacak kimse olmaz... HHH AKP’lilerin en büyük korkusu RTE’nin seçilememesi, ikinci büyük korkusu da ilk turda seçilememek... Bunun sonucu, ikinci turda İmralı’nın işaretiyle BDPHDP’li seçmenin, RTE’yi başkan seçmesi... Burada mesele, RTE’nin, Kürt seçmenin oyuyla seçildi propagandasıyla önemli bir seçmen kitlesinde karizmayı çizdirmek olayıyla karşı karşıya kalmasıdır. RTE bunu istemiyor. O takdirde, Kürtlerle gizli pazarlıklar ayyuka çıkacak... RTE zaten Kürtlerle gizli pazarlık halinde değil mi? Evet. İmralı’da Öcalan ile orta ve uzun vadeli anlaşma ve programlarında neler olduğunu bu millette bilen kimse var mı? Hayır. Ama bize sunduğu tek şey şu: Çözüm sürecine destek verin, katılın... Peki, gel bunu Meclis’e getir, paketin bütünü üzerinde herkes tartışsın ve ulusal bir sorun olarak çözülsün, dendiğinde, koca bir hayırla karşılaşıyoruz. Çünkü Kürt meselesi RTE için bir seçim oy kazanma aracı derekesine indirgenmiştir. Bu tek kişilik bir oyundur... MHP’li seçmenin kafası karışır mı? Bence hayır, yine siyasi ahlaki tarafı koskoca bir sıfır olan, tıpkı seks kaseti gibi yeni bir şantaj oyunuyla karşı karşıya olduğunu görür... HHH RTE’nin çözümü rayında gidiyor... Kürt seçmenin oyuyla seçilsin veya seçilmesin, anlaşma yürümektedir... Kürtler onunla zaten angajmanını yapmıştır, evetini basmıştır ikinci tur için... RTE neden daha çok muhtaç olsun ki İmralı’ya?! İkisi arasında her zaman gerilimli anlaşma vardır. PKK asla silahını bırakmayacağını açıklıyor, AKP de yeniden geri çekilme propagandasını pompalıyor... Öyle ki bu kez PKK hem de tüm silahlarını teslim ederek... İster inan ister inanma... AKP, PKK beklentisini çözümünü ve bu konuda topluma sunduğu iyimserlik propagandasını en üst düzeye yükseltmiş durumda... Hem bütün süreci sen kotar, sürecin bütünü, çözümün nereye gittiği konusunda kimseyle bir şey paylaşma... Sonra kalk MHP’lilere “aman beni namerde muhtaç etme” biçiminde, çözüm ortağını da aşağılayarak ve ona hakaret de ederek, utanmazlığı doruk noktalarında tırmandır... Yersen... Ev sözü bağışa kaldı u Hükümet, madeni işleten şirket ve bakanlıkların ağır ihmali ile gündemde kalan Soma faciasının yaralarını henüz sarmadı. Yaşamlarını kaybeden Somalı işçi ailelerine verilen konut sözü de tutulmadı. Şimdi, evleri devletin yapmayacağı konuşulmaya başlandı. MUSTAFA ÇAKIR AFAD’da toplanan yardım paralarıyla Soma’da ‘301 Evler’in yapılması gündemde ANKARA Hükümet, Soma’da yaşamını yitiren 301 madencinin yakınlarına ev sözünü hâlâ yerine getirmedi. Evlerin, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda (AFAD) toplanan yardım paralarıyla inşa edileceği söylentisi başladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın, “AFAD’da her işçi için ev yapabilecek para oldu” dediğini belirten CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, “Evleri devlet yapsın, toplanan yardım paraları da yaşamını yitiren madencilerin yakınlarına dağıtılsın” dedi. Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın ardından yardım paraları AFAD hesaplarında toplandı. AFAD, 42 milyon 180 bin lira para toplandığını açıkladı. Ancak toplanan paraların madenci yakınlarına dağıtılmaması tartışma başlattı. CHP Manisa Milletvekili Özel, toplanan yardım paralarını gündeme getirdiklerini, Bakan İslam’ın da Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, “AFAD’da her işçi için ev yapacak para oldu” dediğini belirtti. Madencilere şimdiye kadar ev verilmediğini, toplanan yardım paralarının da dağıtılmadığını kaydeden Özel, “Evleri devlet yapsın. AFAD’da biriken bağışlar da madencilerin ailelerine dağıtılsın” dedi. Yurttaşların, “Hükümet evlerin parasını AFAD’da toplanan bağışlardan karşılasın” diye yardımda bulunmadığına işaret eden Özel, konunun netleşmesini beklediklerini ifade etti. Özel, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’te bir de soru önergesi verdiklerini söyledi. Özel, önergesinde, 19 Haziran’da madencilerin TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na kendilerine hükümet tarafından verilen sözlere ilişkin dilekçe sunduklarını belirtti. Özel önergesinde, şu sorulara yanıt istedi: “Konutlar TOKİ tarafından mı yapılacaktır? Yapılacak konutlarla ilgili teklifte bulunan 3 firma hangileridir? Konutların AFAD’da toplanan yardımlardan mı yapılması düşünülmektedir? Eğer Soma için AFAD’da toplanan yardımlardan bu konutlar yapılacaksa, hükümet yetkilileri tarafından verilen ‘konut’ sözünü bağışta bulunan kişiler yerine getirmiş olmayacak mıdır?.” Madenciler yola çıkıyor METE KIZIK SOMA Soma’daki maden işçileri ve DİSK’e bağlı sendikalar, yarın TBMM’de görüşülecek taşeron yasa tasarısını protesto etmek amacıyla bu akşam Ankara’ya doğru yola çıkacak. İlçede önceki akşam gerçekleştirilen halk forumunda, facianın üzerinden tam 2 ay geçmesine karşın hükümetin gerekli adımları atmadığı vurgulandı. Soma maden katliamının ikinci ayında DİSK’e bağlı Devrimci MadenSen tarafından “Soma Geleceğini Tartışıyor” forumu düzenlendi. Etkinliğe, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, Devrimci MadenSen Genel Başkanı Tayfun Görgün, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, madenciler, madenci yakınları, DİSK üyeleri ve yurttaşlar katıldı. Maden katliamında yaşamını yitiren 301 kişi için saygı duruşunda bulunulmasının ardından, faciada eşini kaybeden Selda Sümer’in okuduğu şiir duygulu anlar yaşattı. Daha sonra konuşan Dev MadenSen Genel Başkanı Tayfun Görgün, felaketin göstere göstere geldiğini vurguladı. DİSK Genel Sekreteri Çerkezoğlu da iki aydan bu yana bir tek TKİ yöneticisinin, Enerji Bakanlığı bürokratının yargılanmadığını anımsattı. Geçen hafta AKP’li bir milletvekilinin saldırısına uğrayan Özgür Özel de yoğun sevgi gösterisiyle başladığı konuşmasında, “AKP heyeti burada gerçekleri söylüyor, ancak Ankara’ya gidince gerçekleri unutup yalanlara sarılıyorlar, Soma işçilerine ve halkına verdikleri sözleri tutmuyorlar” dedi. Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel de Soma’daki madenlerin kamulaştırıldıktan sonra üretime başlaması gerektiğini vurguladı. Forumda, yarın TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek taşeron yasası nedeniyle bu akşam Ankara’ya gidilmesi kararı alındı. ‘Yardım dağıtılmadı’ ‘YAŞAM ODASI’ ÖNCELİK DEĞİLMİŞ Hükümet yine kaçıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in torba tasarı yasalaşmadan yönetmelikle gerçekleştireceklerini söylediği madenlerdeki “yaşam odaları” konusunda hükümet yine işi ağırdan alıyor. Bu kez de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “maske değişim istasyonlarının” daha öncelikli olduğunu söyledi. Yıldız dün Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Atılgan Sökmen ve yönetim kurulu üyelerini kabulünün ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Madenlerde “yaşam odalarının” ne zaman gerekli hale getirileceğine ilişkin soru üzerine Yıldız, dünyadaki uygulamalara ilişkin heyet kurduklarını söyledi. Yıldız, konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Her maden bunun için uygun olmayabilir. Özetle kömürde bunun yerine belli aralıklarla maske değişimi istasyonları... Yaşam odalarının yangın içinde kalan kısmının daha farklı riskler oluşturduğu gözlemlenmiş. Bir işi doğru yapmamız lazım. Sırf kamuoyundaki algıdan dolayı, bir görüş üzerine yoğunlaşmamak gerekiyor. Bilimsel olarak dünyadaki uygulamaları nedir ona bakıyoruz. Şu anda en seri olan ve tehlikeden en hızlı kaçış noktalarını oluşturabilecek, madenin dışına kendini atabilecek maske değişimi istasyonlarının bulunması. Oradan yeni, taze maskelerin alınması dünyada daha fazla uygulanan bir sistem olarak görülüyor” dedi. Demirtaş’a yüzde 10 oy nereden gelecek? Seçimlerde Selahattin Demirtaş’ın patlama yapacağı, müthiş bir imaj yarattığı konuşuluyor. Sevimli biri! Bir okur izleyici paylaştı: Türk bayrağını eline alıp ‘bu ülke birdir parçalanamaz’ diye dolaşsın, CHP’den en az yüzde 10 oy alır! Alır mı alır! Ama gerçeğe dönelim ve soralım: Yüzde 10 nereden gelecek? Yüzde 6.5 HDPBDP’nin oyu. Kemikleşmiş gibi. Yetmez ama evetçi abiler, ablalar dayatıyor ya, Gezicilerin oyu Demirtaş’a diye... Bir de yine yetmez ama evetçi, CHP dışında bazı sol gruplar da oylarını verecekler. Yüzde 0.5 diyelim! CHP ve MHP seçmeninden oy kaymaz... Hadi iyimser bir hesapla, yüzde 0.5 de CHP’den kaydı diyelim... Bağımsız adaylarla katıldığı için genel seçimlere, oy kaybı oluyor diye bir söylenti var... 0.5 de oradan... Etti, 6.5+1.5 = 8 Erdoğan’a karşı büyük bir cephe oluşturulurken, bu kamplaşmada Demirtaş ezilir. HHH Demirtaş yüzde 10’u aşamaz mı, aşar tabii. Kürt oyları AKP ile Kürt siyasal hareketi arasında ikiye bölünmüş durumda. HDP, AKP’ye yönelen Kürt seçmenlere çağrı yapabilir: İlk turda bütün oylar Demirtaş’a... Demirtaş’ı güçlendirelim, ikinci turda git RTE’ye ver!.. Tutar mı bilemem, yapıyorlar mı böyle bir propaganda Kürt bölgelerinde, onu da bilmiyorum. Ama yaparlarsa tutabilir. O zaman yüzde 10’u fazlasıyla garantidir Demirtaş’ın... Böylece Kürt siyaseti ciddi bir siyasi varlık olarak da sahneye çıkar... Atalay’a konut sorusu Kocaoğlu’ndan buruk ziyaret KINIK (Cumhuriyet) Soma’daki maden faciası acısının en çok yaşandığı yerlerden biri olan Kınık’ın Köseler köyünü ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, köy anayolunun asfaltlanması ve 14 maden şehidinin yattığı mezarlığın yeniden düzenlenmesi talimatını verdi. Şehit madenci Evren Sarı’nın babası Adem Sarı’yla birlikte köy mezarlığını ziyaret eden Kocaoğlu, daha sonra yurttaşlarla bir araya geldi. Yaşanan acıların büyük olduğunu ve hiçbir şeyin bunu dindirmesinin mümkün olmadığını dile getiren Kocaoğlu, köylülerin ihtiyacı olan her türlü desteği imkânları çerçevesinde vermeye hazır olduklarını vurguladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, facianın hemen ardından İZELMAN şirketi aracılığıyla, Kınık’taki Elmadere ve Köseler köylerine anaokulu açarak madenci çocuklarına okulöncesi eğitim vermişti. Ayrıca Eşrefpaşa Hastanesi’nde görevli uzman doktorlar çocuklarla bir araya gelerek facia sonrası oluşabilecek travma ve depresyonu azaltmaya çalışmış, yine köylülere yönelik sağlık taraması yapılmıştı. Ancak anaokulu çalışması, Milli Eğitim Bakanlığı’nca durdurulmuştu.