05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 TEMMUZ 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Soma faciası içimizde yara ING Bank’ın Soma faciası sonrası aldığı tutumunun çok eleştirildiğine işaret ederek “Samimiyetle şunu söylemek istiyorum. Biz Oyak’ın devamı bir bankayız, Tütünbank dolayısıyla Soma’da 27 yıldır faaliyetteyiz. Soma şubesi bizim ortalama bir İstanbul şubesinden hacim olarak büyüktür. Biz oradaki insanların yalnız madencilerin değil, esnafın, KOBİ’nin, memurun da durumunu çok yakından biliyoruz. Ben haberi duyduğumda yönetim kuruluna bile götürmeden bu kararı Twitter hesabımdan duyurdum. Çünkü biliyordum ki, kimse böyle bir şeye karşı çıkmayacaktı. Biz iyi niyetli bir refleks gösterdik o kadar. Eleştirilen noktalar doğru olmadığı gibi çok haksız” açıklamasını yaptı. Konut projesi finansmanı yapmadıklarına da işaret eden Abay, “Biz daha çok bacası tüten yatırım finansmanı yapmak istiyoruz. Fabrika, sanayi üretim gibi finansmanlar yapmak istiyoruz. Sadece inşaat sektörü ile büyüyen bir ülke olmamalıyız. Üretim ve sanayi odaklı yatırımları finanse ediyoruz” dedi. İşçinin balını işveren yiyor Türkiye’de dünyada olmayan bir dizi uygulamaya dikkat çeken ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, maaş hesabı ile işçinin banka seçme özgürlüğünü eldinden alan işverenin promosyanları da işçiye vermediğini dile getirdi. Bu kadar tüketici şikâyetinden sonra normal rekabet koşullarında mutlaka masraf ve komisyonların düşmesi gerekirdi, ama olmuyor. ING Bank olarak, hangi bankanın müşterilerinin yüzde kaçından hangi ücretleri aldığını kamu spotu şeklinde yayımlamasını öneriyoruz. gelemesi lazım, ama böyle olmuyor. Peki neden birileri çıkıp da fiyatı düşürmüyor... Neden Türk bankacılık seköründe bir banka çıkıp da ben bu ücretleri kaldırmıyorum demiyor. Çünkü bankaların önünde rekabeti engelleyen birtakım bariyerler var. Nedir bunlar: Mesala Türkiye’de hiçbir yerde olmayan ‘maaş hesabı’ diye bir şey var. Türk bankacılık icadı. Biz bankalar ve işverenler olarak çalışanların banka seçme özgürlüğünü ellerinden alıyoruz. Adı promosyon olan ve banka promosyonlarını işverenler alıyor ve çalışana da diyor ki, ben senin maaşını şu bankaya yatıracağım diyor. Böyle bir durumda biz baştan pek çok müşteriyi bankadan içeri sokmuş oluyorsunuz... İkincisi, ters eft diyeceğim; bir bankanın müşterisi, dünyanın her yerinde şunu yapabiliyor; her ayın belli bir gününde bir bankadaki hesabından şu miktarı şu bankaya aktar diye talimat veriyor. Yani ING Bank’a, ‘Başka bankadaki paramı her ayın üçünde çekin’ diyorsunuz. ING Bank’a bunu çekiyor. Ama Türkiye’de bu sistem kapalı... Neden kapalı çünkü büyük bankalar için iyi değil, bu yöntemle küçükler kendilerinden para çeker hale gelecek. Biz bu yöntemin Türkiye’de de açık olmasını istiyoruz. OLCAY BÜYÜKTAŞ Ortadoğu Yangınından ÖncesiSonrası... Biliyorum Ortadoğu yangınını bu yaza özgü değerlendirmeye kalkışmak bile yanlıştan yola çıkmak... Ancak en sıcakzorlu ramazan günlerinde IŞİD’in operasyonu ile gündeme gelen ateşin tazelenmesi, Irak’la başlıyormuş, Suriye’ye sıçratılıyormuş gibi görünüp, Ortadoğu’nun İsrailHamasFilistin çatışmalarında da yangının fırsat bu fırsat tazelenmesi ile alev topuna dönüşmesi... Sonuçta bölgedeki ırklar, mezhepler çatışmalarının yangınlarının korlanmasının ötesinde, emperyal çıkarların yeni bölge haritalarının çizilebilmesine kadar sürebilecek iç savaşlar, insanlıktan çıkış hallerimizde... İnsanlık adına seyirci kalmada yüz kızartıcı suçlar üzerine suçların işlendiği bu günlerin suç ortaklıkları hiç ama hiç unutulmayacak... Kor alevlerin yakıp yıkıcılığı kadar geriye dönüşü olmayan sonuçlarının bilinçlere kazılan, hiç silinmeyecek, izleri vardır... İşte size çok sıradan tanıklıklar... Son iki gündür sabahları Haliç metro istasyonundan, dillerinden Suriyeli olduklarını düşündüğüm çolukçocuk, kadınlar biniyor... Kendimi çaresiz insanların çaresizliklerine tanıklıkta dayanıklı sanırdım... Vagonlardaki yerli yabancı yolcularla birlikte bende de ne yapacağını, nasıl davranacağını bilememekten de beslenen, en azından kaygılarını saklayamayacak bir panik yaratıyordu.. Bilinmeyen süreler, bilinmeyen yerlerde yatıp kalkmış, hiç su görememiş insanların dayanılmaz, yaz sıcağında yayılan kokularına, yine bilinmeyen sürelerdir yıkanmamış saçlarının terle yapış yapış görüntüleri ekleniyor. Bir yerlerden verilmiş göreceli uygun çocuk giysileri, kimi oyuncaklar çocukların savaş travması sonrası hallerini yumaşatamıyordu... Bir gün öncenin sabahında sürekli çığlık atan bir kız çocuğunun taşkınlığı kulak tırmalıyor, insanlığın yüz kızartıcı hallerinin sonuçları adına galiba hepimizde görmemeye çalışmak duygusunu besliyordu. Dünkü oğlan çocuğu elindeki küçük oyuncak arabayı herkesin üstüne atıp her yerden geri almak üzere sürünürken, kaçınılmaz yolcuların hızla yerlerinden kalkmalarına, kimilerinin belki de önceden treni terk etmelerine yol açıyordu. Ağlayan yolcu çocuklarıyla birlikte yolculuk katlanılmaz hal alıyordu... HHH Şimdi siz siz olun, sadece Suriye’de İktidarlarının izledikleri politikaların ürünü, milyonu geçtiği söylenip durulan Suriyeli sığınmacılar gerçeği İstanbul’un sıradan, güncel yaşamına bu boyutları ile yansıdıktan sonra, varın her şeyin eskisi gibi kalacağını, Erdoğan’ın liderliği, kimliği üzerinden, Cumhurbaşkanlığı kalesi fethedilmiş olarak, AKP İktidarlarının yürüttükleri politikaların, yeni Osmanlı, ılımlı İslam projelerinin Ortadoğu liderliğinin yolunda yürünebileceği düşleri, masallarının inandırıcılığının kalacağına... İçinizden, inanmış olarak “evet” deyin... Unutmadık; Irakİran kanlı çatışmalarından, İran’ın çok kanlı Mollalar devriminden sonra da, bir o kadar İranlının savaştan kaçarken yollarının ülkemiz topraklarından geçtiğini biliyoruz... Saddam’ın Kürtleri gazla katletmesi üzerine de peşmergeler yıllarla Türkiye’ye sığınmış olarak yaşamışlardı. Bulgaristan’dan en son 196989 yıllarında yaşatılan Türklüklerini ret, asimilasyon politikalarındaki büyük göçlerin toplumsal sonuçları, sancıları doğru dürüst algılanmamıştı bile... Sovyetler’in parçalanması sonrası önce eski Doğu Bloku’ndan, sonra Ermenistan’dan ekonomik, ekmek parası gerekçeli kaçak işçilerin milyonları sermayemiz için ucuz emek, bizdeki örgütlü sendikalı işçiliğin kırılması, sosyal damping araçları olarak sevinçle karşılanmışlardı... Ama inanın ki bu son Ortadoğu yangınının kor alevleri çok farklı, yakıcı... Birinci nedeni de İktidarlarımızın günlük çıkarlar, kazançlı çıkma hesapları adına yangındaki suç ortaklıkları, kirli ellerin uzanmasının saklanamayan gerçek yüzü... Osmanlı yüz yıllarca en geniş toprakları yönetebilmek uğruna çok oyun oynamış olsa da, ırklarmezhepler çatışmalarında hiç bu kadar işin içinde olup açığa düşmemişti... Hâlâ hoşgörü, inançlara özgürlük, çokkültürlülük hamuru ile övünebilmemiz de bundan... Bir de Kurtuluş Savaşı destanının yazılabilmesinin zorluğu, yoksulluğu, yoksunluğu üzerine Atatürk devrimleri, Cumhuriyet, laiklik ilkeleri ile oturtulmuş, kurtuluş için olanları dışında şiddetli savaş karşıtı, barış politikaları, Atatürk’ün dünyaya örnek oluşturmuş ilkeleri var ki... Şimdi kuruluş sürecini Irak işgaline, emperyal çıkarlar adına onay verme suçunu işlemiş bir İktidarları projesinin 1213 yıl öncesinden kalmış suçlarını zayıf belleğimiz unutmak istese de... Saddam’ın devrilmesini başarı hanesine yazıp, üst üste Ortadoğu projelerindeki sayısız çuvallamaları nasıl yok sayabileceğiz? Erdoğan Ortadoğu’nun en güvenilen, en sevilen lideriydi de, şimdilerde ne oldu? “Mısır, Libya çuvallamalarında stratejik büyük ortakların güçleri aşılamadı...” desek, SuriyeEsad’da birinci elden sorumluluğu, IŞİD yangınındaki geri dönüşü olmayan yanlışın ötesinde bağışlanamayacak büyük insanlık, İslam inancına yönelik büyük suç çıkışları nereye oturtacağız? Meydanlar, seçim anketleri ne sonuç verirse versin... Bu yolun çıkışı yok... Emlakçiyi zengin etmeyiz Son iki buçuk yılda bir tane şube Çok müşteri bankaları eleştiriyor, kart ücaçtıklarını, Türkiye’de binlerce şureti, eft pahalı, pek çok ücret ödeniyor norbe açıp da birçok gayrimenkul samalde serbest piyasa ekonomisinde bu kadar hibine yüksek kiralar ödeyip o kieleştiri olduğunda, fiyatlar, ücretler kendiraları da müşterilerinden çeşitli ücliğinde düşer... Bu kadar çok eleştiri varsa, ret, komisyon gibi kalemler tahrekabet fazlaysa birilerini çıkıp fiyatı densil etmeyi istemediklerini anlatan Abay, bunun yerine daha az şube ile kira maliyetYüksek ücretlerin, hesap taşıyamamanın lerini düşürerek kâr elde faturasını geliri düşük tüketicinin ödediğine edip büyüme sağladıklaişaret eden Pınar Abay, “Çünkü geliri yüksek rını söyledi. tüketici yeri geldiğinde genel müdüre kadar ulaAbay, böyle olunşabildiği için işlerini halledebiliyor. Bu nedenle de ca da operasyonel maTürkiye’deki nüfusun çoğunluğu orta gelir bu neden liyetilerini daha düonlar için bir banka çözümü oluşmamış oluyor. Kredi şürdüklerini belirtekartı limit taşıma, hesap taşıma olsa, maaş promosyonrek “İlk operasyoları yasaklansa ya da işveren bunu çalışanına ödemek nel maliyetimizi zorunda olsa. Fakat Türkiye’de bunu gerçekleştiren yok. Kahramanmaraş’ta Biz o yüzden maaş promosyonlarına karşıyız, ama emekliaçtık. Pahalı şeyler lere direkt cebine girecek para veriyoruz” dedi. Dünyanın her yerinde hesap taşıma özgürlüğünün olduğuyapmamaya çalınu kaydeden Abay şu tespitlerde bulundu: şıyoruz. Altyapı4 Şu an bir bankanın müşterisisiniz. Bütün otomatik talimız mobil üstüne matlarınız var ama değiştirmek istiyorsunuz çünkü bu banka kurulu. Bankacısizden hesap işletim ücreti alıyor. Siz bunu değiştirmek isteların artık şubeye diğinizde o kadar zorlanıyorsunuz ki, hesabı taşıyacaksınız, ihtiyaç duymadıotomatik talepleri oradan alacaksınız, sonra yeniden diğer ğını düşünüyoruz. bankaya vereceksiniz, bu arada sizi ikna etmeye çalışacakBir sistem oluşturlar, birkaç fatura ödenmemiş olacak filan... Oysa birçok duk ve tablet ortaülkede, bu düzenlenmiş durumda, diyor ki, sen bu hesap ya çıkardık ve tabtaşıma işini çok kısa ve kolay yoldan yapacaksın. letin içerisine bü4 Bugün kamu bazı konularda daha hızlı, emekli tün banka sistemlemaaşlarını bir başka bankaya taşımak daha kolay. rini taşıdık ve ‘mobil Ama özelde değil. Biz bunu banka olarak ne kadar pusulu (mobkom)’ adısöylersek söyleyelim, tek başımıza gücümüz yetmez değiştirmeye. Bunu söylemesi gerekenler nı aldı. Şube yok, bümüşteri ve denetleyici kurumlar. tün ticari portföy temsil4Turuncu Hesap’ı çıkarttığımızda çok cilerimizde tablet olacak fazla faiz veriyor diye eleştirilmişgidecekler fabrikaya müştik fakat şu an Turuncu Hesap teri ne yapmak istiyorsa komilyonlarca müşteriye ulaştı. nuşulacak. Şube maliyeti yok” Sektörde taklitleri oluşdiye konuştu Fatura düşük gelirli tüketiciye Son dönemde kamuda en çok tartışılan konuların başında gelen bankaların aldığı ücret ve komisyonlara ilişkin bazı çalışmalar yapılarak, bazı ücretler aşağı çekilse ya da kaldırılsa da sorun tam olarak çözülebilmiş değil. Çünkü yapılan uygulamalarda tüketicinin yapması gereken, sesini yüksek çıkarması gereken durumlar var. Bankaların bir kısmı sesini çıkaran müşterinin bazı ücretlerini almazken sesi çıkmayan müşteriden almaya devam edebiliyor. Bu benzeri konularda aykırı düşünceleri ile bankacılık sektöründe dikkatleri çeken ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, hem bu konulara hem de gerek okurların gerek bizim merak ettiğimiz pek çok konuya ilişkin sorularımızı yanıtladı. Abay’ın konuşmasının satır başları şöyle: Bankacılık alanında son dönemlerde ya pılan bir dizi uygulamayı yerinde buluyoruz. Evet çok tüketim vardı, insanlar sahip olmadıklarını harcıyor, uzun taksitlere giriyor ve tasarruf yapmıyordu. Bunların yapılması ülke açısından olumlu... Bazı uygulamalar büyük bankaların lehine ne yazık ki. Kredi limetleri sınırlandı, böyle olunca pazarın büyümesi daralacak o zaman tüketicinin kredi kartını ve limitini taşıyabilmesi lazım normal rekabet koşulları açısından. Bizim gibi bankaların çoğunun kredi kartları ücretsiz. Şimdi, başvuranlara kredi kartı onaylansa bile veremiyoruz, çünkü diğer bankalardan aldığı kartlar nediyle limite takılıyor. O nedenle biz tıpkı telefonlarla da numara taşıma gibi kredi kartları limitleri taşınabilsin... Bunun üzerinde çalışma yapılıyor, çünkü biz bu gibi alanların daha fazla rekabete açılmasını istiyoruz. Rekabet engelleniyor Tasarrufa vurgu Pınar Abay’ın verdiği bilgilere göre ING’nin Birikimli Çocuk Hesabı’nda çocukların küçük hesapları, aslan kumbaraları var. Buradaki amaç tasarruf alışkanlığı kazandırmak. Mikro hesap açan müşterilerimiz bile bizde tasarruf hesabı açtırmak istiyorlar. Alacağı bir sonraki şeyi kendi hesabıyla alabilmesini teşvik ediyoruz. Diğer bankalar bunu yapmaz, kredi satmak ister. İhtiyaç kredisinde büyürken ihtiyaç kredisi sahibi müşterimize tasarruf etmeyi öğretiyoruz. Gördük ki sektörde maaş hesaplarında içimize sinmeyen, doğru bankacılık olduğunu düşünmediğimiz uygulamalar var ve biz bu şekilde müşteri tabanımızı genişletemezdik. Oysa biz müşteriye hangi maaş müşterisinin cebine girecek katkı sağlayabiliriz diye düşündük ve emeklileri bulduk. Kimi zaman düzenli tasaarrufları var, düzenli maaşları var, kimi zaman küçük ihtiyaçları var, bu bizim banka profilimize uyan bir profil. Tüketiciyi düşündüğümüz için en kârlı banka değiliz. muş bir hesap.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle