28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 2030 yıl sonra... O zaman çocuklarımızın düşlerindeki köpükler, yüreğin çarptığı bir yerde buluşacak mutlaka... Akan bir uykunun derinliğinde, mavi bir atlasa dönüşecek bu coğrafya! Kaygılarımız bitecek umutlarımız çoğalacak! Aslolan şey korkuyu yenmektir... İşte o zaman gökyüzünde çalan çanlar, özgürlüğün habercisi olacak; o çok uzaktaki ağır akan tuzlu ırmaklar, kanımızı tutuşturacak. Zalimler gidecek bir gün mutlaka! Vicdansızlar yok olacak bu dünyada! Savaşlar olmayacak; sömürü, talan, vurgun, soygun düzeni bitecek! Yaşamın romanını yazacaklar belki Can Dündar’ın “Gözdağı” belgeselini izleyen çocuklarımız, taptaze bir serinliğin içinde. Avuçlarında bir tutku olacak yaz günlerinden kalma... Ne bir kıskançlık gölgesi ne de kötücül düşünceler olacak... Anıların derlendiği bir evrenin içinde mutlaka ama mutlaka barış gelecek, bu ülke gerçekten laik, demokratik bir hukuk devleti olacak! Tarihin kinine, kanına, nefretine bulaşmış “faşist devlet” olmayacak, onun yerini “demokrasi” alacak! Bir bakın fotoğraflara ve elinizi vicdanınıza koyup düşünün... Bir gencin üzerinde 10 polis tepiniyor... Bir polis, 10 polisten yerde tekmelenen çocuğu kurtarmaya çalışıyor! O çocuk gözaltına alınıyor dayağın ardından... Ve ülkeyi yönetenler birlik olup “Polis Taksim’e teröristleri sokmadı” diyor... HHH Hayatın sayfalarında görülen o fotoğraflar, yaşadığımız nice acılar... Ölümler! Soma’da yurttaşı tekmeleyen danışmanını görevden o anda almayan bir Başbakan... İstanbul’da eli sopalı, belinde silahla dolaşan “marjinal grup”lar dedikleri gençlerin üzerine çullananlar! Bu topluluklar düzeni bozuyorlarmış(!) Bizim kuşak da düzeni bozuyordu... O zaman moda “Komünistler Moskova’ya”ydı... Komünizmle Mücadele Dernekleri, dincifaşistler saldırıya öyle geçiyordu... Saldıranların çoğunluğu Sovyetler Birliği yıkılınca koşarak oralara gitti... Üstelik işadamı olup köşeyi döndü... Partiler arasında Köşk kulisi yoğunlaştı, Kılıçdaroğlu, HDPBDP’nin kapısını çalacak Kritik ay haziran u CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda HDP’nin de kapısını çalacak. İlk turda kendi adayını çıkarmayı planlayan HDP kanadında, ikinci tur için CHP ve sol güçlerle işbirliği olanaklarının araştırılabileceği görüşü seslendiriliyor. AYŞE SAYIN Aslolan Şey Korkuyu Yenmek... Hani dillerden düşmeyen, havuz medyasının adı konulmamışken söylenen sözler vardı, ne çabuk unuttuk! Çağdaş Türkiye! İleri demokrasi! Darbelere geçit yok! Türkiye kalkınıyor! Şimdi dönüp arkamıza bakmamızın tam zamanıdır... Hak, hukuk, adalet!.. Bu kavramları unuttuk, faşizmin ayak seslerini duyar olduk, askeri vesayet yerini sivil vesayete bıraktı. Soma’da madenciye tokat, Yatağan işçilerine tekme! Taksim’de sivil, spor ayakkabılı, tişörtlü, beli silahlı, gaz maskeli, coplu polisler... Tüm bunlar olurken Gezi Direnişi’nin yıldönümünde halkı korku tünelinden geçirmek... Taksim’e çıkan caddeleri, sokakları yığınak yaparak kesmek. Kimyasal gaz yemiş, her yaştan insanların yere yığılması... Aşağılama! Çocukları, gençleri, kadınları, tüm insanları yerlerde sürükleyip tekmelemek! Demokrasi ve özgürlük bu işte benim güzel yurdumda! Vur, ez, çiğne! RTE, hayatından hoşnut: “Polis kuş uçurtmadı, başarıyla görevini yaptı!” Polis, RTE iktidarında hep böyle yapıyor zaten! Kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, verilen buyruğu yerine getiriyor, kimyasal gazla, TOMA’larla saldırıyor. Gerekiyorsa vuruyor, öldürüyor, kör ediyor. Bilmem Can Dündar’ın “Gözdağı” belgeselini izlediniz mi? İzlemediyseniz mutlaka izleyin! Türkiye’nin hukuk devleti mi, yoksa polis devleti mi olduğuna siz karar verin. O polis şiddeti, gözlerini yitirmiş gençler! Şiddet, gözdağı! İnsanlık onuru, acımasızlık! Gezi Direnişi’nin dayanışma ruhu! Sevgi, aşk, dostluk, arkadaşlık, birey olma! Ve insanlık! HHH O samimi ve candan fırsatları, yaşama sevincini yitirmiş bir toplum ayakta kalabilir mi? Kalabilir! Can’ın “Gözdağı” belgeseli yakın tarihimize tanıklık edecek ANKARA CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda pazartesi günü HDP’nin kapısını çalacak. İlk turda kendi adayını çıkarmaya hazırlanan HDP kanadında, ikinci tur için CHP ve sol güçlerle işbirliği yapılabileceği görüşü dile getirilirken, bu konuda eski AİHM yargıcı ve CHP İzmir Milletekili Rıza Türmen’in ismi seslendiriliyor. Adaylık sürecinin 29 Haziran’da sona ereceği cumhurbaşkanlığı seçimi için muhalefet partileri aday arayışını sürdürürken, bir süredir meslek ve sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yürüten CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hafta başında HDP eşbaşkanları Ertuğ rul Kürkçü ve Sebahat Tuncel’in yanı sıra, 22 Haziran kurultayı sonrasında bu partinin başına geçmesi beklenen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da görüşmede bulunması istemiyle randevu talebinde bulundu. Cumhurbaşkanlı ğı seçimleri için kendi adaylarını çıkarmayı planlayan HDP kulislerinde, ortak aday arayışının ancak ikinci turda gündeme geleceğine dikkat çekiliyor. HDP kanadında, seçimin ikinci tura kalması halinde CHP ve diğer sol güçlerle ortak adayın desteklenebileceği, ancak MHP ile birlikte hareket etmelerinin olanaksız olduğu görüşü dile getiriliyor. HDP’liler, CHP içinde adı adaylık için geçen isimlerden sadece Rıza Türmen’e sıcak bakıyor. Türmen’in anayasa uzlaşma komisyonu sırasında ‘vatandaşlık’ tanımıyla ilgili ortaya koyduğu görüşleri olumlu bulan HDP, bu nedenle Türmen’in Kürtlerin de oyunu alabileceğini düşünüyor. HDP’liler, Eskişe Çözüm süreci belirleyecek hir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ’in böl gede karşılığının olmadığı, adı çatı adaylar arasında geçen eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın ise Kürt sorunu konusunda geçmişten bu yana sergilediği tavır nedeniyle Kürt oylarını almalarının zor olduğu görüşü dile getiriliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Hakİş, MazlumDER ve ardından da TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nu ziyaret etti. CHP lideri görüşmelerin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. (Fotoğraf: AAMURAT KULA) HDP içinde ağırlıklı bir grup, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasını istiyor. Kulislerde HDP adayının belirlenmesinde ‘çözüm süreci’ konusunda hükümetle yürüyen pazarlığın önemli bir etken olacağı dile getiriliyor. HDP’nin ilk turda aday çıkarmasının altında da bu strateji yatıyor. HDP’nin ilk turda alacağı oy oranına göre hem iktidar, hem de muhalefetle ikinci tur pazarlığı yapacağı yorumları yapılıyor. Öte yandan CHP yönetimi, ‘çatı aday’ önerisine sıcak bakmamasına karşın, parti içinde ‘çatı aday’ önerisini ilk seslendiren Deniz Baykal’ın Yalova seçiminde, CHP adayı üzerinde oluşan ‘doğal ittifak’ın, cumhurbaşkanlığı seçimi için de ‘model olabileceği’ görüşünde olduğuna dikkat çekiliyor. ‘Cepheleşme değil uzlaşma arıyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda sivil toplum ve meslek örgütlerinin görüşlerini almaya devam eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz bir cepheleşme anlayışı içinde değiliz. Büyük bir toplumsal uzlaşmayı sağlamak istiyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Yakup Akkaya ve Genel Sekreter Gürsel Tekin ile birlikte cumhurbaşkanı adaylığı turları kapsamında dün de Hakİş, MazlumDer ve TOBB yönetimlerini ziyaret etti. Temasları çerçevesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, kendilerinin cumhurbaşkanlığı konusunda büyük bir toplumsal uzlaşma istediklerini bildirdi. Kılıçdaroğlu, “Halkın önüne çıkardığımız cumhurbaşkanı adayının seçildikten sonra herkesin, ‘evet bu benim cumhurbaşkanım olabilir’ diyebileceği bir aday çıkarmak istiyoruz. Toplumsal uzlaşmadan aradığımız budur. Bir cepheleşme anlayışı doğru değildir. Halkın sağduyusuna güveniyoruz, halkın tercihlerine inanıyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelerin eylemlerinin ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bu çerçevede yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, çocukların kaçırılmasını savunmanın mümkün olmadığını belirtti. Kaçırılan çocuklara gerekçe üretmenin doğru olmadığını ve annelerin duyarlılığına kulak verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, “Arkasındaki iddiaların ne olduğunu bilmiyoruz, elimizde herhangi bir veri yok. Sadece bunlar birer iddia, varsa verileri kamuoyuna açıklarlarsa biz de o zaman düşüncelerimizi daha farklı çerçevede ifade etmiş oluruz” dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Gezi protestolarının 1. yılı dolayısıyla düzenlenen eylemde gözaltına alınan CNN muhabirini “ajan” diye suçlamasını ise “Gerçekten büyük bir hayretle değerlendiriyorum, ajan suçlaması yaptı. Elinde belge var mıdır, yok mudur bilmiyorum ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın uluslararası medyada alay konusu yapılması beni rahatsız ediyor” sözleriyle değerlendirdi. Daha sonra TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve üyelerle görüşen Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı makamına oturacak kişinin Türkiye’nin birliği ve dirliği üzerinde duyarlılığını sürdürmesinin, Türkiye’de huzurun tesis edilmesi açısından devlet kurumlarının sağlıklı ve uyum içinde çalışmasını sağlamasının çok önemli olduğunu ifade etti. DEVLET BAHÇELİ ÇATI ADAY İÇİN TESK YÖNETİMİNİ ZİYARET ETTİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak çatı aday arayışı için düzenlediği ziyaretler kapsamında dün Türkİş Başkanı Ergün Atalay’ı ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken’i ziyaret etti. Yaptığı görüşmelerin ardından açıklama yapan Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yasayı “Çok yetersiz ve sığ bir kanun olmuştur. İlk tecrübeyi bu uygulamadan sonra elde etmiş olacağız” sözleri ile değerlendirdi. Bahçeli, “Öncelikle cumhurbaşkanlığının önemi, cumhurbaşkanlığının vasıfları üzerinde sosyal zemin oluşturup daha sonra da böyle bir vasfa dayalı cumhurbaşkanı kim olabiliri bulmak suretiyle Türkiye’yi daha sağlıklı, daha istikrarlı, daha huzurlu bir yönetime kavuşturabilecek hayırlı bir adımın atılmasını arzulamaktayız” dedi. (Fotoğraf: AAABDÜLHAMİD HOŞBAŞ) CHP Ankara il örgütü görevden alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de 30 Mart yerel seçimlerinden sonra beklenen örgüt operasyonları için dün Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) düğmeye basıldı ve Ankara İl Başkanı Zeki Alçın ve yönetim kurulu üyeleri görevden alındı. Parti tüzüğü gereği, Ankara örgütü 45 gün içinde olağanüstü kongreye gidecek. Yerel seçimlerde istediği sonucu alamayan CHP’de, MYK’deki revizyonun ardından, seçimlerde başarısız olan örgütlere dönük operasyona Ankara ile başlandı. Bu kapsamda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’de, Ankara il örgütü görevden alındı. Kulislerde Ankara’nın yanı sıra İstanbul ve İzmir’in de aralarında bulunduğu bazı örgütlerde revizyona gidileceği konuşuluyordu. CHP’nin örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, yerel seçimlerden sonra Ankara il örgütünün “olağanüstü kongre” talebinde bulunduğunu belirterek, “Biz demokrasi geleneği olan bir partiyiz. Diğer partiler gibi tepeden inme yöntemlerle görevden almaya gitmiyoruz. Bir süredir Ankara il örgütümüzün olağanüstü kongre talebi vardı. Biz bu talebi haklı gördük” dedi. Erdoğan’ın Köşk’e çıkması durumunda partinin yeni dizaynı için farklı senaryolar var AKP’de denklem savaşı EMİNE KAPLAN ANKARA AKP yöneticileri ve hükümet yetkilileri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kesin Cumhurbaşkanlığı için aday olacağı izlenimi veren açıklamalar yaparken, partide Erdoğan’ın aday olması ve seçilmesi durumunda yeni genel başkanın ve başbakanın kim olacağı konusunda farklı denklemler ve formüller dile getiriliyor. Erdoğan’ın yakın kurmay ekibinde yer alan bir parti yöneticisi, Erdoğan sonrası partinin dizaynı konusunu matematikteki “üç bilinmeyenli denklem”e benzeterek şu değerlendirmeleri yaptı: 3 bilinenli denklem: Denklemleri çözmek için önce bilinenleri ortaya koymak gerekir. Bu denklemde birinci bilinen, Başbakan Erdoğan’ın kendisinden sonra genel başkanın ve başbakanın ayrı isimlerden olmasını istemediğidir. 2. bilinen, başbakanın milletvekili olması zorunluluğu dikkate alındığında başbakan ve genel başkanın, milletvekillerinden biri olması sonucu lecek başkanvekili ile hükümeti kurmakla görevlendirilecek kişi aynı isim olur. ‘3 dönemciler’ olmaz: Bu denklemde 3. bilinen, yeni genel başkan ve başbakanın 3. döneme takılan milletvekillerinden olma dullah Gül’ün partiye dönmek, genel başkan olmak gibi şimdiye kadar bir talebi olmadı. Bir erken seçim ya da ara seçim de olmadığı için zaten Gül’ün başbakan olması 2015 seçimine kadar mümkün değil. u Erdoğan’ın yakın çevresinin “3 bilinenli denklem”ine göre, yeni başbakan ve genel başkan 3 döneme takılmayan milletvekilleri arasından tek bir isim olmalı. Bu kriterlere en uygun kişinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu belirtiliyor. Gül’ü partide görmek isteyenlerin planında ise 2015’teki seçimlere bir emanetçi başbakan ile gitmek var. ortaya çıkar. Erdoğan eğer seçilirse, hükümet düşecek. Çankaya Köşkü’ne çıkarken başbakan yardımcılarından birine vekâlet verecek. Hükümet, yenisi kuruluncaya kadar görevini sürdürecek. MKYK, 10 gün içinde toplanarak üyeleri arasından bir başkanvekili seçecek. Seçiyacağıdır. 2015 seçim sürecine emanetçi bir genel başkan ve başbakanla gidilmesi doğru olmaz. MKYK üyesi de olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ismi, bu bilinenler nedeniyle öne çıkıyor olabilir. Bu denklemde Gül yok: Cumhurbaşkanı Ab Partide, bu formüle karşı sayıları ağırlıkta olmamasına karşın Gül’ün içinde yer aldığı dizaynı da savunan parti yöneticileri, milletvekilleri ve bakanlar da bulunuyor. Bu denkleme göre, Gül’ü isteyenlerin denklemi Erdoğan’ın Köşk’e çıkması durumunda bir geçiş hükümeti kurulmalı. Bu hükümeti 3. döneme takılan milletvekillerinden biri kurmalı, genel seçimden sonra da genel başkanlığı ve başbakanlığı Gül’e bırakmalı. Bu denklemde ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın adı öne çıkıyor. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Gül’ün partiye gelmesi için ikna edilmesi gerektiği yönündeki açıklamasının da Gül’ün pozisyonunun 2015 genel seçiminden önce belirlenmesini zorlamaya dönük bir mesaj olarak yorumlanıyor. Ancak partide Arınç’ın başkanlığında bir geçiş hükümetinin ardından 2015 seçiminden sonra Gül dışında Erdoğan’la uyumlu çalışabilecek bir ismin partinin başına geçmesi gerektiği görüşünü dile getirenler de bulunuyor. İzmir’de AKP’li yöneticiler istifa etti HAKAN DİRİK İZMİR Son yerel seçimlerde de İzmir’i ele geçiremeyen AKP, teşkilat yöneticilerini değiştiriyor. Genel merkezin isteği üzerine en başa kendi adını yazarak il yöneticilerinin istifalarını alan İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, bunları teslim etmek için Ankara’nın yolunu tuttu. AKP Genel Merkezi, İzmir’den sorumlu koordinatör milletvekillerini de değiştirerek yeni yönetimin belirlenmesi için İstanbul Milletvekili Erol Kaya’nın yerine Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Eskişehir Milletvekili Salih Koca’yı atadı. AKP Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun kendi ekibini kurma çalışmaları kapsamında yaklaşık 40 ilin yönetimini değiştirmek için başlattığı girişim, İzmir’de de sürüyor. Önceki gün son toplantısını yapan İzmir il yönetim kurulu, istifa dilekçelerini yazdı. Akay’ın toplantıda “Başarısız bir teşkilat olduğumuza inanmıyorum. Yerel seçimlerde partimizin oylarını arttırdık. İzmir’de altı ilçeyi aldık. Yeni genel başkan yardımcımızın önünü açmak için istifa ediyoruz” dediği kaydedildi. Öte yandan AKP Siirt il yönetiminin de istifa dilekçelerini genel merkeze gönderdiği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle