25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 2014 PERŞEMBEHHHH CUMHURİYET SAYFA SPOR 19 fransa’da GÜNÜN TEK SÜRPRİZİ YAĞMUR BEDRİ BAYKAM PARİS Paris’te devam eden Roland Garros Paris Açık Tenis Turnuvası’nın dün oynanan son çeyrek final maçlarında günün tek sürprizi, maçların neredeyse 3 saat geç başlamasına neden olan şiddetli yağmurdu. İlk önce tek kadın maçları yapıldı ve Boşnak kökenli Alman Petkovic, turnuvanın 10 numaralı seribaşı ve 2011 finalisti İtalyan Sara Errani’yi 6/2 6/2 yenerken rahat bir maç çıkardı. Errani’nin çok başarılı olabilen müdafa oyunu, Petkovic’in saldırgan, sert ve kendinden emin oyunu karşısında hafif kalarak işe yaramadı. Daha önce Grand Slam turnuvalarında en çok çeyrek final oynayan Petkovic, böylece ilk defa yarı finale çıkmış oldu ama buna şaşıran da yoktu. Petkovic’in yarı finaldeki rakibi Rumen Simona Halep ise, Rus Svetlana Kuznetsova’yı aynı skorla 6/2, 6/2 yendi. 23 yaşındaki 4 numaralı seri başı Rumen tenisçi, sert geri oyunuyla benzer bir stili olan Kuznetsova’yı sürklase etti. 2. sette adale ağrılarıyla da uğraşan Rus tenisçi maça beklenen tepkisini koyamadı. Geçen yılın iki finalistini karşı karşıya getiren “İspanyol derbisi”nde, 5 numaralı seribaşı David Ferrer, Roland Garros’un “büyük Manitusu” konumundaki Rafael Nadal’a karşı maçın ilk iki setinde ciddi bir karşı koyma gücü gösterdiyse de, sonradan çözülerek teslim oldu. İlk seti güçlü geri oyunuyla 6/4 alan Ferrer, 2. sette de maçı 3/3’e getirmeye çok yaklaştı ama kaybettiği servisini geri alma şanslarını kullanamadı. 2. seti 6/4 alan Nadal ardından ortalığı süpürerek 4 sette yarı finale çıktı: 6/0, 6/1. Günün Paris’te en çok beklenti uyandıran maçı, Fransızların teklerde ayakta kalan tek tenisçisi Gael Monfils ve Büyük Britanya’nın son yıllarda nihayet çıkarabildiği tek yıldız olan Murray arasındaydı. Maçın başında, rakibinin kısa toplarına karşı bile ürkek davranan ve özgüvenini toparlayamayan Fransız tenisçi, ilk 2 seti 6/4, 6/1 kaybederek “eve erken dönüş” sinyali verdi. Ama bunun ardından maçın akışı değişti ve Monfils nihayet seyircileri de ateşlemeyi başaran yaratıcı ve renkli oyununa dönüş yaptı. 2. seti 6/4 kazanan Monfils, 4. sette üst üste hatalar yapan ve kendi kendiyle uğraşmaya başlayan Murray’i oyun dışına itti ve 6/1 kazanarak 22 eşitliği sağladı. Oyuncular baş hakemle yaptıkları “pazarlıktan” sonra kararan havaya rağmen 5. sete geçtiler. Son sete hızlı başlayan Murray rakibinin servisini de kırarak 3/0’ı hızlı buldu. Yorulan Monfils karşısında son seti de 6/0 alan Murray böylece yarıfinalde Nadal’ın rakibi oldu. KULÜPLERE de VERGİ AFFI Spor Servisi Hükümetin hazırladığı vergi affı paketinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) geçmesi halinde Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden kulüpler de yaklaşık 340 milyon liralık derin bir “Oh” çekecek. Kulüplerin de yararlanabileceği af paketinde; vergiler, SGK primleri ve idari para cezalarıyla, takipteki kamu alacaklarında gecikme faizlerinden, cezalardan vazgeçiliyor. Af paketinden en büyük avantajı geçen sezon ligi ikinci sırada tamamlayan ve yaklaşık 140 milyon liralık vergi borcu silinecek olan G.Saray elde edecek. G.Saray’ı, lig üçüncüsü F.Bahçeli futbolcular sahaya vergi mesajı olan bir pankartla çıkmıştı. Getirilecek vergi affı nedeniyle haksız rekabet oluşacağını savunan Fenerbahçe camiasının ezeli rakiplerinin borcunun silinmesine tepkili olduğu öğrenildi. Ligde 8 kulübün borcu yok. Bu kulüpler; F.Bahçe, Sivasspor, Balıkesirspor, G.Birliği, Akhisar Belediye, Kasımpaşa, Kayseri Erciyes ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor. Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden kulüplerin vergi borçları F.BAHÇE karara TEPKİLİ şöyle: 1 GALATASARAY: Yaklaşık 140 milyon TL, 2 BEŞİKTAŞ: 130 milyon TL, 3 ESKİŞEHİR: 35 milyon TL, 4 TRABZON: 17 milyon TL, 5 ÇAYKUR RİZE: 5 milyon 369 bin TL, 6 GAZİANTEP: Taksitlendirilmiş vergi borcu 4 milyon 400 bin TL. SGK’ya borcu 590 bin 464 bin TL, 7 BURSA: 3 milyon 970 bin 195 bin TL, 8 TORKU KONYA: Yaklaşık 3 milyon TL, 9 MERSİN : Yaklaşık 1.5 milyon TL, 10 K. KARABÜKSPOR: Yaklaşık 1.5 milyon TL. Beşiktaş 130 milyon liralık vergi borcuyla izliyor. Bu iki kulübü Eskişehirspor 35 milyon lira, Trabzonspor da 17 milyon TL vergi borcuyla takip ediyor. Tasarıyla, 30 Nisan 2014’ten önceki dönemlere ait vergi borçları, gecikme faizi ve gecikme zamları yeniden yapılandırılıyor. Vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olan alacaklar kanun yasalaştıktan sonra TÜFE / ÜFE üzerinden yeniden hesaplanacak. Kesilmiş olan vergi cezalarının ödenmemiş kısmının da TÜFE / ÜFE hesaplaması yapıldıktan sonra, yüzde 50’si ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden de vazgeçilecek. Mükelleflerin yeniden yapılandırma için açılmış davalardan vazgeçmeleri gerekecek. Ünal Aysal şifreyi verdi Spor Servisi G.Saray Başkanı Ünal Aysal, GS TV’de katıldığı ‘Aslan Meclisi’ isimli programda Sarı Kırmızılı kulübün gündemiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Aysal’ın açıklamaları: l GİDECEK İSİMLER BELLİ: Fazla transfer düşünmüyoruz. Çünkü biz şubat ayında bu hakkımızı fazlasıyla kullandık. Aldığımız oyuncuların çoğu gençti. Bizde hiçbir takımda olmayan bir kadro zenginliği var. Gidecek oyuncular belli. Yabancı sayısını düşürmemiz gerekiyor. l ‘BALOTELLİ’NİN YERİ YOK’: Balotelli iddiası katiyetle yanlış. Kendisi çok iyi bir oyuncu. Onu beğeniyorum. Ama G.Saray’ın oyun kurgusu içinde hocamızla da görüştüm Balotelli’nin yeri olmadığını söyledi. Rhodolfo ve eşdeğer bir futbolcu olursa Mancini çok mutlu olur. İlla Rhodolfo demiyor. Eşdeğerde kaliteli bir isim istiyor. Rhodolfo ve Astori dışında 2 isim daha var. 1 yabancı 2 yerli isim istiyoruz. l OLCAN, GÖKHAN VE MEVLÜT NE DURUMDA?: Olcan, Gökhan, Turgut ve Mevlüt çok değerli oyuncular. Trabzonspor ‘Olcan’ı satmayacağım’ diyor. Trabzonspor’un arkasından dönüp oyuncusunu zorlamak niyetinde değilim. Gökhan Töre’ye teklif götürmedim ama Beşiktaş’ın önceliği var. Hocamız da isterse bir teklif götürürüz. Mevlüt için müracaat ettik. Müspet ilerleyen bir şey rakamlarla bir yere gelmeyi düşünüyoruz. Yabancılarımızın hangisini plase edebilirsek yabancı santrafor alabiliriz ama önceliğimiz kanat ve stoper. l SEMİH’E YENİ SÖZLEŞME: Önümüzdeki 2 gün içinde Semih ile ilgili sözleşmeyi duyacaksınız. Semih’i de geçtiğimiz 3 sene içinde büyük özveriyle kulübe hizmet etmiş l ‘SORUMLULUKTAN KAÇTILAR’: Avrupa’ya gidememe endişesini 3 yıl evvel belirttik. Yolun nerede biteceği belli olduğu için söyledik ama yanlış anlaşıldı. Rakiplerimizin başına bir şey gelmesi gibi bir beklentimiz yok. Federasyonun kendisine düşen bir görevi yapması gerekirdi. O gün suçlanan görevleri temizleyebilecek bir görevdi. Ama federasyon bazı konularda duyarlı değil. O zaman da tamamen sorumluluktan kaçtılar ve bugün hala o sıkıntının devam ettiğini görüyoruz. Koskoca camialar ızdırap çekiyor. l ‘HAKEMİ AFFETMEM’: Biz bağırıp çağırıp federasyon kapılarını aşındıran bir camia değiliz ama bunun da çözümünü bulmalıyız. Benim faulümü görmeyip, kırmızı kart gösterip, kendi sahamda 4 golle yenilmemi sağlayan bir hakemi affetmem söz konusu değildir. l ‘UEFA BİZDEN MUTLU’: UEFA’nın bize olan bakışı müspet. G.Saray’ın Şampiyonlar Ligi’ne katılmasından son derece mutlular. Bizi sürekli yüreklendiriyorlar. Ben bundan dolayı memnunum. ‘KARABORSACI MUAMELESİ GÖRÜYORUZ lFederasyon hakkındaki izlenimim negatif. Biz vergilerimizi ödemek yükümlülüğü içindeyiz. Biz para kazanmak üzere kurulmadık biz kamuya hizmet etmek için kurulmuş bir müesseseyiz. Biz sanki dışarıdan bir kara borsacı muamelesi görüyoruz. Federasyon da devlet de böyle görüyor. Buna karşı reaksiyonumuz bazen sert olabiliyor. müesseseler milyonlarca taraftarları var. Biz onlarla işbirliği içinde olmaktan her zaman mutluluk duyduk. Bu ilişkileri karşılıklı saygı içinde yürüttüğünüz sürece biz de kazanacağız Türkiye de kazanacak. Önemli olan bu anlayışı masada gerçeğe dönüştürmek. Bunda son derece samimiyim. Bunu ancak birbirimize dostça yaklaşarak yapabiliriz. Galatasaray bu konuda her zaman öncülük etmiştir. Eğer benim için endişeleri varsa ispat etmeye hazırım. Her zaman şeffaf bir anlayış içindeyim. Belki bir iki kişi bu konuda tereddüt edebilir. Soru sorabilirler bize veya kendilerine. Ama başarılı olacağımıza inanıyorum. Ben Galatasaray’ın 1 numaralı yetkilisi olarak bu konuda topluma söz vermekte bir zarar görmüyorum. l TFF’YE SERT TEPKİ: Biz TFF’nin devamı yönünde bir oy kullanmayacağız. TFF’den bugüne kadar görmüş olduğumuz her türlü davranış G.Saray’a karşıydı. l MELO KONTROLÜMÜZDE: Melo ve Brezilyalılar futbolu sokaktan öğrendiler. Bu kültürün arkasında ayakta kalma iç güdüsü var. Bu içgüdüyle bazı olaylar sahaya yansıyabiliyor. Ama bu oyuncunun kötü veya terbiyesiz olduğunu göstermez. Melo bizim kontrolümüzde, G.Saray’a ve Türk sporuna faydalı olmaya devam edecek. bir kardeşimiz. Onun da kontratı önümüzdeki günlerde reaksiyon işine girecek. l KARAR MANCİNİ’NİN: Mancini’nin fikrini 15 Haziran’a kadar değiştirme hakkı var. Mancini bizim yabancı kısıtlamamızı, oyuncu sınırlarımızı biliyor. Kendisinin de bir takım hedefleri var. Tamam mı devam mı kararı onun kararıdır. l ‘AYAĞIMIZA ÇELME ATILDI’: Yarışma sadece sahalarda olmuyor. Benden evvel bazı saygın kulüplerin yöneticileri yabancı sınırına müdahale etmek istediler ama biz daha çok etki etmek istedik. Bizim üstümüzde bazı kurumlar var federasyon gibi. Maalesef biz burada ayağıma çelme atılmış hissediyoruz. Önemli olan Galatasaray’ın marka değeri değil, Türkiye’nin marka değeri. Türkiye’nin marka değerini dışarıda aldığımız başarılarla elde edebilirsiniz. Buna dünyanın her yerinde devletler yardım eder. Kanunun imkân verdiği nispette sular bu başarıyı. Biz ise kurutma yöntemini seçtik. l DOSTLUK MESAJI: Federasyonu bir anlık unutalım. Kendi aramızda baktığımız vakit bahsettiğimiz kulüplerin hepsi saygın SALİH UÇAN KARARI Spor Servisi F.Bahçe’de günlerdir tartışılan Salih Uçan’ın İtalyan kulübü Roma’ya transferi söylentilerine Sarı Lacivertli yönetimin son noktayı koyduğu öğrenildi. F.Bahçe yönetiminin doğru fiyata her oyuncunun satılabileceğini, Salih Uçan’ı transfer etmek isteyenin 15 milyon Avro’yu getirmesi gerektiği kararını aldığı bildirildi. GÖRÜŞ ADNAN DİNÇER SiyahBeyazlılar Trabzonspor’la Olcan Adın için görüştü Spor Servisi Beşiktaş’ta yerli transfer listesinin ilk sırasında yer alan Trabzonsporlu Olcan Adın için Bordo Mavili kulübün başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile görüştü. Siyah Beyazlı kulübün ikinci başkanı Ahmet Nur Çebi, telefonla İbrahim Hacıosmanoğlu’nu aradı ve Olcan Adın’ı istediklerini söyledi. Trabzonspor kulübü başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 1 yıl daha sözleşmelerinin olduğu Olcan’ı satmayacaklarını belirtti. Hacıosmanoğlu’ndan olumsuz yanıt alan Ahmet Nur Çebi bunun üzerine, “Eğer Olcan’ı satmayı düşünürseniz, bizi onun için adaylar listesinin ilk sırasına koyun. Öncelikle Beşiktaş ile görüşün” dedi. Bunun üzerine Hacıosmanoğlu da Çebi’ye ilk olarak Beşiktaş’la görüşme sözü verdi. Siyah Beyazlı kulüp, geçen sezon Rubin Kazan’dan kiralanan ve bonservisinin alınması opsiyonu bulunan Gökhan Töre’nin Beşiktaş’taki geleceği konusunda ise ikiye bölündü. Yönetimin büyük çoğunluğu ile futbol direktörü Önder Özen ve teknik direktör Slaven Bilic, Gökhan’ın kadroda tutulmasını istiyor. Bu grup, başkan Fikret Orman’dan ısrarla Gökhan Töre’yi bonservisiyle almasını istiyor. Bir grup ise Gökhan’ın gönderilmesini istiyor. Gökhan’ın durumu önümüzdeki günlerde kesinlik kazanacak. Fakir Düşüncelerin Futbolu Kartal’dan transfer hamlesi Başkan teklif etti Olcan kabul etmedi TRABZON (Cumhuriyet) Galatasaray ve Beşiktaş’ın ısrarlı bir şekilde transfer etmek istediği Olcan Adın için Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu resmen devreye girdi. A Milli Takım’ın ABD kampının tamamlanmasının ardından dün Olcan Adın ve menajeri Fazlı Özdemir ile bir araya gelen Hacıosmanoğlu, yıldız futbolcuya yeni sözleşme teklif etti. Olcan Adın’a takımda kalması yönünde teklifte bulunan Hacıosmanoğlu, milli futbolcunun sözleşmesinin de uzatılacağının sözünü verdi. Hacıosmanoğlu’nun teklifinin ardından söz alan Olcan Adın ve menajer Fazlı Özdemir, Bordo Mavili takımda kalmak istemediğini ve Galatasaray, Beşiktaş ve Rusya’dan gelen önerileri değerlendirmek istediğini dile getirdi. SPOR YORUM ARİF KIZILYALIN Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki, iki ezeli rakip arasında oynanan Kadın Basketbol finalinde yaşanan taraftaryönetici gerginliği Fenerbahçe Ülker Galatasaray Liv Hospital maçına yansımadı. Ahmet Ocaklı, Mete İkiz, Sedat Doğan, Emir Sarıgül, Necati Demirkol ve Murat Özyer’den oluşan Galatasaraylı yönetici kafilesi, Ülker Arena’ya sorunsuz gitti. Maçı 3. kattaki özel locada izledi, karşılaşma biterken de salondan ayrıldı. Burada elbette önlem alan Spor Büro amirliği ile Avrupa’nın en modern spor salonlarından Ülker Arena’nın başta Esra Kartal Tezel olmak üzere tüm yöneticilerini kutlamak gerek. Demek ki, planlayınca yönetici taraftar gerginliği yaşanmıyormuş. Sadece maçın 3. periyodunda, bir grup Fenerbahçe taraftarı locanın önünde, “Alkışlayın ulan ...’ler” diye tempo tuttular, ona da güvenlik güçleri engel oldu... Buraya kadar her şey güzel. Amma ve lakin, Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki kin pek biteceğe benzemiyor. 1930’larda kardeş kulüp, 1950’lerde ebedi dost olan bu iki büyük camianın tartışmasız tüm bireyleri, birbirlerine ‘düşman’ gözüyle bakıyorlar. Maça gittiğinizde eğer üzerinizde ev sahibi kulübün alameti farikası yoksa, ‘potansiyel tehlike’siniz, onlardan değilsiniz, her an başınıza bir iş gelebilir. Avrupa yakasında da böyle, Anadolu’da. Kadınlar finalinde yaşananları biliyoruz, Fenerbahçe Basın Sözcüsü Mahmut Uslu başta olmak üzere SarıLacivertli kulübün temsilcilerine yönelik hareketler hepimizi üzmüştü. Onda bile iki taraf geri adım atmadı, ne doğru dürüst özür dilendi, ne de özür kabulunu sağlayacak bir ortam yaratıldı. Keza iki kulübün bitmek bilmeyen atışmaları, karşılıklı demeç yarışı, transfer dahil pek çok platformda birbirinin yolunu kesme çabası, modern dünya düzeni öncesindeki yüz yıl savaşlarını andırıyor. İşin garibi kimsenin de dostluk eli uzatmaya niyeti yok gibi! Galatasaray’ın evine gidiyorsunuz, hoparlörlerden, “Ağlama, Fener ağlama” bestesi, Fenerbahçe’nin sahasına gidiyorsunuz, “Âlemin kocası Fenerbahçe” şarkısı. Bu iki eylem de yönetimlerden habersiz yapılamaz. Birine Ünal Aysal, ötekine Aziz Yıldırım onay vermese, inanın ne Abdi İpekçi’de ne de Ülker Arena’da görevliler MP3’ün tuşuna basabilir. Öyleyse? Öyle ise, ulusal takım hocası Ergin Ataman’a, öteki tarafta dünyanın en iyi 45 hocasından biri Obradovic’e, Cenk’e, Oğuz Savaş’a, Ender’e, Ömer Onan’a küfür eden taraftarlara kızmaya hakkımız yok. Yönetimler kendilerine engel olamazsa, freni boşalan taraftarın sahaya girip sporcuları dövmediğine şükür edeceğiz. Bizim liglerimiz bitti. Şimdi ortalıkta her gün dolaşan transfer söylemleri önde geliyor. Spor medyası belki siyasi ortamı dahi aşıyor neredeyse. Olsun ben şahsen buna razıyım. Belki sıkıntı ve üzüntülere teselli olan en önemli günlerimizi böyle aşıyoruz. Terim Hocamız kendisiyle yarıştığını ifade ederken önemli bir mesaj vermiş. Oysa gönlüm şu kişilerin de bana yarışma hazzı verdi demesini isterdi. Demek ki böyle bir iç mücadele yok. Ayrıca Jones Efendi Beşiktaş’ı yerden yere vurmuş. Oysa ben onu geldiği günden bu yana Beşiktaş’a hiçbir yarar sağlamayan hatta anlamsız transfer olduğunu söyledim sürekli. Amerika’da da bize karşı bayağı etkili göründü. Ama bilmeli ki açıklamasında söylediği tek doğru yönetime karşı koyduğu tavırdı. Açıkçası Beşiktaş geçmiş günlerde yapılan büyük hataların bedelini ödüyor, onu demek istemiş ama aşağılayarak yapmış biraz... Bunlar önemli ayrıntılardır günümüzde. Ulusal takımımız defans kurgusu ve kalemizi pozisyonlarda savunma sıkıntısı yaşıyor yine. Ancak bu Terim’in değil bizim futbolcuların mental eksikliğidir. Dünyada bizim kadar teknik adam gönderen ve sadece transferlerle işin düzeleceğini sanan ekol olmayan ülkelerin gerçeğidir bu. Bucaspor birinci lige çıktığında yabancı borsasına düşmüş ve takım küme düşmüştü. Altınordu İzmir’in en eski ve köklü kulübü olarak bir devrim yaptı. Bu pek konuşulmuyor. Bucaspor’un tümüyle eğitim gücünü ve teknik adamını alıp yola çıktı yönetim ve şu anda daha da yukarı tırmanacak, başarılara koşacak anladığım kadarıyla. Bu anlamda başarının mana ve anlamını kimse öne getirmiyor. Açıkçası amatör heyecanla bilgi sahibi olmadan önümüze konulan manşetler biraz ticari. Ancak belli bir kitle sporda şike, dedikodu veya fanatizmin saçmalığını duymaktan bıktı. Spor kulüpleri sanki farklı kuruluşlar gibi futbolun ötesinde kavgalara girdiler. “Biz de bunlar var sizde var mı” gibisinden rekabetteler. Bu çok ucuz bir yol değil midir? Transferde planlı ve programlı bir süreç yaşamak isteyen kulüp teknik adamları isteği doğrultusunda gelecek sezona hazırlanırken bütçe ve Dünya Kupası gibi önlerinde var olan gerçeği yakın tutup sonuç almalıdırlar. Takımları başkaları değil teknik adam kurmalıdır. Yöneticilerin gayreti ve açıklamaları çok farklı olunca saygınlıklar zedeleniyor. Gitmesi gereken kesinlikle konuşulanların sonra kalmaları kulübe zarar veriyor. Fernandes’ten kurtulan Beşiktaş beş kuruş alamadıysa kendine biraz bakmalı. Ben şahsen defalarca iki yıldır bu futbolcunun davranış ve oyun anlayışının Beşiktaş’a yarar getirmeyeceğini söyledim. Kimse önemsemedi. Şimdi geç kalınmış bir süreçte beş kuruş vermeden serbest kalıp gitmesine sinirlenenler ancak uyandılar ve açıklamalar yapıyorlar. Gökhan Töre bonservis bedeli karşlanamayınca gidecektir! Başka bir transferle kapamaya çalışanları zor günler bekliyor. Mancini ve Ersun Yanal gelecek yıl için farklı takımlar oluştururken Beşiktaş’ın sıkıntısı dikkat çekiyor. Ve Dünya Kupası bizleri sadece birer izleyici olarak dışarıda bırakırken “Yahu bu takımlar gitti de biz gidemedik” pişmanlığını komik ve acizlik olarak görüyorum. Abdullah Avcı yine İ.B.B’ye döndü. Acaba neden ona kimse talip olmadı diye de düşünüyorum veya o niye farklı limanlara yelken açmadı!? Tam net açıklanmasa da futbol kaosunun ciddiyeti kendini sergiliyor. Bize düşen oturup düşünmek değil ders almaktır! Bu Kin Zor Biter! Pele’den Mesut ÖZİL’e övgü Spor Servisi Brazilya’nın efsane yıldızı Pele Mesut Özil için övgüler yağdırdı. Milli kahraman Pele, Brezilya dışında Almanya ve İspanya’nın favori olduğuna dikkat çekerken “Mesut sıradışı bir oyuncu. Öldürücü pasları var. Tam bir oyun kurucu. 1974 Dünya Kupası’ndaki Wolfgang Overath gibi” diye konuştu. Oğuzhan’a yeni sözleşme Beşiktaş’ta sözleşmesi 2016 yılında sona erecek Oğuzhan Özyakup’la SiyahBeyazlı kulüp 2018’e kadar uzayan yeni mukavele imzaladı. Takımın deneyimli oyuncularından Necip Uysal ise 2019 yılına kadar sürecek yeni bir sözleşmeye imza attı. Gerrard: Penaltılara kalmamalıyız İngiltere Ulusal Takım kaptanı Steven Gerrard Dünya Kupası’yla ilgili olarak “Umarım 90 ya da 120 dakikada istediğimiz sonucu alırız. Takım olarak penaltı vuruşlarında sıkıntı yaşadığımızı söyleyebilirim” dedi. ANADOLU EFES SEÇMELERİ BAŞLIYOR Spor Servisi Efes altyapıda geleceğin yeni yıldız adaylarını arıyor. Anadolu Efes Altyapı seçmeleri 7 Haziran 2014 Cumartesi günü 09.30 12:30 saatleri arasında Anadolu Efes Spor Kulübü Merter Tesisleri’nde, 8 Haziran 2014 Pazar günü 15.00 18:00 saatleri arasında Maltepe Pamukspor Tesisleri’nde yapılacak. BELEDİYE’DE YENİDEN AVCI DÖNEMİ lSpor Toto Süper Lig’in yeni ekiplerinden İstanbul Büyükşehir Belediyespor, eski teknik direktörü Abdullah Avcı ile bugün sözleşme imzalıyor. İstanbul Belediyesinden ayrıldığı için ismini değiştirmek zorunda kalan İBB Spor yeni sezonda İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü olarak mücadele edecek. lGÜNÜN PROGRAMI FUTBOL U16 Casipan Turnuvası Final (18.00) Türkiyeİran, BASKETBOL Beko Ligi Play off (Ülker Arena/21.00) F.Bahçe ÜlkerG. Saray Liv Hospital lTV’DE SPOR (İdman TV/18.00) Türkiyeİran, (Lig TV 3/21.00) F.Bahçe ÜlkerG.Saray Liv Hospital ALTILI GANYAN ANKARA 10 4 8 7 1 3 7 2 5 4 5 4 1 23 6 15 3 1 4 2 ALTILI GANYAN İZMİR 1 3 10 5 1 9 7 8 5 1 4 2 10 3 11 6 10 125 41 112
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle