22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2014 PAZAR 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL ‘Paralel Paşalar’ iddiasına devletin zirvesinden peşi peşine açıklamalar geldi RTE’nin emrinde parti genel başkanı ve başbakan olup olmayacağı tartışılıyor. Hatta Gül’ün bu görevlere geleceğine kesin gözle bakanlar da vardı... Partinin kamuoyunda bilinen kimi isimleri de Gül’ün RTE’den sonraki hassas geçiş döneminde bu görevlere gelmesini temenni eden açıklamalar yapıyorlardı. Ama evdeki hesabın siyaset pazarına uyacağını yapanlar yanıldı. RTE’nin kafasında, Türkiye’yi tek başına tek elden yönetmek… … 2007’den beri, imam hatipli bir kültürün T.C.’yi temsilen, yukarıda oturmasını değil, muhtar bile olmasını toplumun sindiremeyeceği yerleşik söylemini yalanlayarak, imamların bile artık modası geçmiş laik Türkiye’yi temsilen Çankaya’ya çıkacağından oluşan sabit fikir unutuldu... HHH Arada bir RTE, kendinden sonra partinin kargaşa içine düşmesi, “davanın” yarıda kalması kaygılarını şimdi gece gündüz, aramızdan birini Cumhurbaşkanı seçiyoruz, ölüme göndermiyoruz, diyerek önlemeye çalışıyor. Telaşlanacak ne var ki demeye getirdiği son konuşmalarında, zaten yine Cumhurbaşkanı yetkilerini kendine göre yorumlayarak hükümetin de başındayım diyen yorumlar yapıyor. Ülkenin de hükümetin de başındayım derken partilileri rahatlatıyor belki ama, bir yandan kamuoyuna ben hem Cumhurbaşkanı olacak, hem de Başbakan kalacağım mesajını veriyor. HHH Kafasındaki sabit fikrin esiri olan insanın, Çankaya’ya çıkmaktan vazgeçebileceği gibi yüzde 1 olasılığı olmayan bir görüşün sahibi olduğuna inanan saftirikler de vardı aramızda. Oysa aylardır RTEGül arasındaki görüşmelerde bana göre Başbakan, bir zamanlar içtikleri su ayrı gitmeyen Çankaya’daki “kardeşi” AKP’liye artık sıranın kendisine geldiğini baştan söyledi. Hem Cumhurbaşkanı olacağını söyledi, hem de fazla istekli olmamakla beraber, kendinden sonra başbakan ve parti genel başkanı olmaya Gül’ü ikna etmeye çalıştı. Pazarlığın ilk aşaması bu noktada yoğunlaştı ve ola ki Gül’ün, benden başka horoz yok, hükümeti de partiyi de yukarıdan dün olduğu gibi yarın da yöneteceğini içeren önkoşulunu kabul etmesini istedi. Kabul ettiremedi. Bu olasılık, ikisi arasındaki pazarlığın kilit noktasının bu olabileceği varsayımı, Gül’ün cumhurbaşkanlığında zaman zaman dile getirdiği, kendine özgü siyasal inanç ve görüşlerden fedakârlık etmeyecek bir yapısı olabileceğinden kaynaklanıyor. HHH RTE artık ziyaret ettiği parlamento dışı partilerle yaptığı görüşmelerde Cumhurbaşkanı adayı olacağını saklamıyor. Sözde devlet adamlığı havası içinde, doğmamış çocuğa don biçerek, kendinden sonraki başbakanın adını vermekten de özenle kaçınıyor. Hiç kuşku yok müstakbel başbakan, dünden bugüne, RTE’ye biat etmiş, doğru bulmasa bile söylemlerini emir telakki etmiş birisi olacak. Bu gerçek 1 Temmuz Salı RTE’nin adaylığının ilanı günü veya ertesi açığa çıkacak. Dolaşan söylentileri veya söylemleri A.Gül yalanladı. Daha gazeteciler sormadan bu elçi kabullerinin sonuncusu olduğunu söyleyerek cumhurbaşkanı adayı olması olasılığını yalanladı. Şimdi sıra RTE’nin başbakanı ve parti lideri olacağı üzerine bina edilen olasılıkları doğruluğu üzerindeki tartışmalarda… RTE bu konuda bir olasılık işaret vermiyor. Bugünlerin tarihsel, bugüne dek değişmeyen bir özelliği var. HHH Cumhurbaşkanını halk seçiyor güya. Oysa illa ki Cumhurbaşkanı olacağım diyen Çankaya tutkusu sonucu RTE tek aday olarak halkın önüne konuluyor. Ülke yönetiminde ve partide lider sultasının böylece, eskiye nazaran daha da güçlenip yoğunlaşarak devam etmesi sağlanıyor. Yaşanan dönemin adı ileri demokrasi ama! Askere 2. kumpas ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hül İddia ve yorumların, hiçbir hukuki, insani kümete yakın basın organlarında, TSK içinve vicdani dayanağı bulunmamaktadır. de Fethullah Gülen hareketi mensubu genel Her türlü yıkıcı, bölücü ve yasadışı kişi raller olduğu yönünde çıkan haberler, devletin ve oluşumlardan TSK’nin temizlenmesi yasal zirvesinden art arda birbirini hedef alan resbir görev ve sorumluluktur. Ancak somut bilmi açıklamalar gelmesine neden olurken ordu gi ve belgeye dayanmayan “dedikodu mahiiçinden de “YAŞ öncesi hükümetin istemeyetindeki maksatlı haber ve yorumlar” ile diği generallere 2. kumpas kuruluyor” iddi TSK’nin yıpratılmaması ve ayrışmalara neden aları yükseldi. olunmaması için ülkesini ve milletini seven, Önceki gün hükümete yakın bir gazetede çı ülkemizin birlik ve beraberliğine sözde değil kan “Karargâhta 40 paşa deşifre oldu” şeközde önem veren her vatandaşımız tarafından lindeki haberde, aralarında bir kuvvet komutaazami hassasiyet gösterilmesi genı, 20 tuğgeneral, 5 bölge korekliliğine inanılmaktadır. mutanı ve 7 tuğamiralin de bu u TSK’de Gülen cemaatine Açıklamada, “somut bilgi ve lunduğu 40 üst düzey askeri yakın ‘paralel generaller’ belgeye dayanmayan kişileri kayetkilinin “paralel yapı” olaolduğuna ilişkin iddialara ralamaya matuf haber ve yorak ifade edilen Gülen cemabirbiri ardına açıklamalar rum yapan ve bunu kasıtlı olatine çalıştığı ileri sürüldü. Harak medyaya sızdıran kişiler berde Başbakan Erdoğan’ın yapıldı. Genelkurmay hakkında” hukuki yollara başvutalimatıyla bir özel ekip oluştuiddiayı “Dedikodu rulduğu bildirildi. rulduğu ve bu ekibin TSK içinmahiyetindeki haber ve deki yapıyı deşifre etmek için aşbakanlık: Sızma 3 aydır çalıştığı öne sürüldü. yorum” olarak niteledi. TSK girişimleri var Genelkurmay’ın ardından komuta kademesinde bu lk tepki Gül’den Başbakanlık’tan şaşırtan bir açıkhaberlerin YAŞ toplantısını Habere ilk tepki, önceki aklama daha geldi. Açıklamada, önetkilemek maksadıyla ceki günkü haberin içeriği yalanşam Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den geldi. Haberi “Büyük yapıldığı kanaatinin etkili lanmazken, sadece Erdoğan’ın tabir sorumsuzluk örneği” olalimatıyla bir ekip kurulduğu iddiolduğu öğrenildi. rak değerlendiren Gül, “Bölası yalanlandı. Açıklamada şu ifagemizde olağanüstü gelişmedeler yer verildi: “Demokratik bir hukuk lerin yaşandığı dönemde, milli menfaatlarıdevleti olan ülkemizde TSK de dahil olmak mızın teminatı olan TSK ile ilgili yayınlarüzere resmi kurumlara yönelik her türlü da her zamankinden daha fazla titizlik gösgizli yapılanma girişimleri karşısında neler terilmesi gerekir” dedi. yapılacağı yasalarla belirlenmiş durumdadır. Devlet kurumlarını bu tür girişimlere enelkurmay: İmaj yaratılıyor karşı hukuk sınırları çerçevesinde gerekli Genelkurmay da dün sabah yaptığı 7 madhassasiyeti göstermekte olduğunun dikkate delik açıklamada, Gül’ün tepkisiyle örtüşen alınması, herhangi bir kuruma ilişkin yanbir tepki gösterdi. Genelkurmay açıklamasınlış algıya yol açılmaması hususunda medya da şu unsurlar yer aldı: organlarının da daha titiz davranmalarında l TSK’nin imajı yıpratılmak isteniyor. yarar görülmektedir.” n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Karargâhta tepki Genelkurmay Başkanlığı’nın, haberin üzerinden bir gün sonra resmi açıklama yapmasının ardında, TSK komuta kademesinde bu haberlerin yaklaşmakta olan Yüksek Askeri Şura toplantısını etkilemek maksadıyla yapıldığı kanaatinin etkili olduğu öğrenildi. Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk davalarında TSK mensuplarına yöneltilen iddiaların daha sonra hukuksuz olduğunun tespit edildiğini anımsatan askeri kaynaklar, “O davalar için bizzat hükümet üyeleri ‘kumpas’ dediler. Nitekim davalar teker teker düştü. Şimdi de TSK içinde vatanını seven ve hiçbir illegal yapıyla bağlantısı olmayan kişiler bu şekilde damgalanarak tasfiye edilmek isteniyor” değerlendirmelerini yaptı. TSK’nin kendi içine yönelik sızmalar konusunda hassas olduğunu vurgulayan yetkililer, “Bize ulaştırılan bilgi ve belge olursa bunu en titiz şekilde araştırıyoruz. Eğer doğruysa bünyemizden uzaklaştırıyoruz. Ama bu tür iddialar büyük çoğunlukla temelsiz çıkıyor” dediler. B İ G İş güvencesi kalkacak Torba tasarı yasalaşırsa görev yerleri değişen memurların hiçbir koşulda eski görevlerine dönebilmeleri mümkün olamayacak MUSTAFA ÇAKIR ‘Son arkadaşımız da çıkana kadar...’ İstanbul Haber Servisi Vardiya Bizde Platformu, Balyoz sanıklarının tahliye edilmesine karşın “Sessiz Çığlık” eylemlerine devam etti. Askeri Casusluk davasının tutuklu sanıkları serbest bırakılana kadar eylemlerin devam edeceğini açıklayan platform üyeleri “İçerideki son arkadaşımız çıkana kadar eylemdeyiz” dedi. Eyleme Anayasa Mahkemesi kararı ile tahliye olan Balyoz davası sanıkları da katıldı. ‘Çelik’ adını istemediler l BURSA (Cumhuriyet) Mudanya’nın Tirilye Mahallesi’nde, belediye tarafından yapılan sembolik halkoylamasında 449 kişi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in adının kültür merkezinden kaldırılmasını ve Trilya adının verilmesini istedi. AKP’li eski belediye yönetimince tarihi mahalledeki kültür merkezine Faruk Çelik adının verilmesine karşı çıkan CHP, seçimin kazanılması durumunda adın değiştirileceğini açıklamıştı. ANKARA Hükümet, Meclis’teki “torba tasarı” ile memurların iş güvencesini ortadan kaldırmaya hazırlanırken sendikalar da düzenlemenin yasalaşması halinde iş bırakacaklarını açıkladı. Tasarı bu şekilde yasalaşırsa görev yerleri değiştirilen memurlar davayı kazansalar bile eski görevlerine dönemeyecek. Yargıdan ise görev yeri değiştirilen memurlarla ilgili bir karar daha çıktı. Memurların iş güvencesini ortadan kaldıran bu düzenleme sendikaları da ayağa kaldırdı. Türkiye KamuSen, tasarının yasalaşması halinde 450 bin üyesi ile iş bırakacaklarını açıkladı. Diğer taraftan yargıdan görev yeri değiştirilen memurlarla ilgili önemli bir karar daha çıktı. Tasarı yasalaşırsa bu mahkeme kararlarının da bir anlamı kalmayacak. Başkentteki davada, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nde veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosunda olan memur, geçici olarak Keçiören Sosyal Güvenlik Merkezi’nde görevlendirildi. Türk BüroSen, aynı zamanda sendikanın işyeri temsilcisi de olan memurun görev yerinin değiştirilmesini yargıya taşıdı. Sendika gerekçesinde, memurun “görev yerinin değiştirilme sebebinin belirtilmediğini, sendikal faaliyetin engellenmek istendiğini” belirtti. Ankara 16. İdare Mahkemesi kararında, “geçici görevlendirme süresinin ve bu süre içerisinde memurun hangi görevi yapacağının belirsiz olduğuna” dikkat çekti. Kararda, “dava konusu işlemin uygulanması halinde davacının yapacağı görev belli olmaksızın belirsiz süre çalışmak zorunda kalacağı, dolayısıyla telafisi güç veya imkânsız zararların ortaya çıkabileceği açıktır” vurgusu yapıldı. Ekmeleddin İhsanoğlu ile önceki gece Esenboğa Havaalanı’nda bir kahve içimi sohbet ettik. Ekmel Bey, saat 22.00 uçağıyla Ankara’dan İstanbul’a gidiyordu, ben de 20.00 uçağıyla İstanbul’dan Ankara’ya dönmüştüm. Karşı yönlerden gelip havaalanında karşılaştık! Kendisiyle ilk kez yüz yüze geldim. İlk birkaç dakikanın ardından sohbet koyulaşınca araya girmeden edemedim: “Ben CHP İzmir Milletvekiliyim ama, aynı zamanda köşe yazarıyım...” AKP’nin tanınmış kesimlerinden de adaylığına destek gelmiş. Buna ilişkin birkaç ayrıntının polemik konusu olmaması açısından yazılmamasının rica etti. Bunun dışında kahve içimi sohbete sığacak pek çok konuyu konuştuk. Kamuoyundaki soru işaretlerini paylaştım, bunlara açıklık getirmenin en iyi yolunun bir an önce toplum önüne çıkması, konuşması olduğunu, bunun da beklendiğini vurguladım. Kendisinin ve Erdoğan’ın adaylığının kesinleşmesinden sonra medyaya geniş kapsamlı bir değerlendirme yapacağını söyledi. HHH Adının öne çıkmasını sağlayan görevlerinin yurtdışında olduğu, bu yüzden de ne kadar Türkiye’ye ait sorularının gündeme geldiğini anımsatınca şu karşılığı verdi: “Ben o görevlerin tümünü Türkiye için yaptım. Türkiye’yi temsil ettim. Elbette Türkiye’den de kopmadık. Bu toprakların tarihiyle büyüdük. Bin yıldır Anadolu’da yaşıyoruz. Selçuklu kendine özgü ilkeleri olan bir devletti. Ardından Osmanlı daha değişik bir yapılanmayla yükseldi. Türkiye Cumhuriyeti modern devlet kurallarıyla inşa edildi. Atatürk’le ilgili düşüncelerimi açıkladım... Bugün Türkiye, kuruluş temellerinin dışında, dini yozlaştırmış, toplumu 12 Eylül öncesinden de kötü biçimde kamplara bölmüş bir iktidar tarafından yönetiliyor. Benim bunlar karşısında çözümüm, kimsenin bilmediği sihirli formüller değil. Hukuku uygulayacağım, evrensel ilkelerle sorunların çözümü için çaba harcayacağım...” Aleviler konusunda ayrı bir hassasiyet göstereceğini, kuracağı diyalogların ardından soru işaretlerinin biteceğini vurguladı. Kendisini şöyle tarif etti: “Ben tek kalıba sığacak bir insan değilim. Bilim insanıyım ve dünyaya da öncelikle bu pencereden bakarım. Herkes hakkımda bir şey söylüyor. Aynı anda hem mason oluyorum hem şeriatçı, bu mümkün mü? Bugün Türkiye’nin başlıca ihtiyacı huzur, bunun için toplumun büyük çoğunluğunu içine alan bir sentez hedefliyoruz.” Aziz Nesin’le mektuplaşmalarından, Nâzım Hikmet’in Ferhat ile Şirin’ini Arapçaya çevirip oyunu izleyişinden satır aralarında söz eden Ekmel Bey başta bu aydınlarımızın yaşadığı acılar olmak üzere devletin en çok sopa göstermeyi sevdiğini, bundan vazgeçip çağın değerlerini yakalamamız gerektiğini belirtti. HHH Ekmel Bey, attığı adımın ağırlığını, sorumluluklarını, ikna etmesi gereken kesimler olduğunu görüyor. Bunun için dar zamanda ne yapılabilir planlaması içinde. 12. cumhurbaşkanını seçeceğiz. Öncekilerin aksine ilk kez halk seçecek. Bugün Cumhuriyetin kuruluş değerleri konusunda hassas olan herkes, AKP’nin dayatmasına karşı güçlü bir ortak payda nasıl oluşur sorusuna yanıt arıyor. Mesele, AKP’nin karşısında Cumhuriyeti en iyi savunan, sesini en iyi çıkaran aday bulmaktan çok AKP’yi sandıkta yenecek bir sentez yaratmak. Zira Türkiye’de yok edilemez bir Cumhuriyetçi çekirdek var. Bu çekirdeğin belirleyici olabileceği bir süreç başlatmak ve Köşk seçimleriyle 2015’teki genel seçimlere bütün bakıp yeni bir iktidar yaratmak gerekiyor. CHP’ye genel başkan seçmiyoruz... AKP’ye karşı toplumun salt çoğunluğundan oy alacak ve devamında iktidar değişikliğinin başlangıcını oluşturacak bir çıkış arıyoruz. Cumhuriyetimizin simgesi İstanbul Haber Servisi Gazetemiz Cumhuriyet’in kurucusu, milletvekili, yazar Yunus Nadi Abalıoğlu’nu, ölümünün 69. yıldönümünde Edirnekapı Şehitliği’ndeki mezarı başında özlemle andık. Anma törenine Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, gazetemiz Haber Müdürü Hakan Kara ve gazete çalışanları katıldı. Erinç, törendeki konuşmasında: “Nadi, Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün isim önerisiyle Cumhuriyet gazetesini yayımlayarak Cumhuriyet’e, Atatürk’ün ilkelerini, laikliği savunmak üzere bir yayın politikası belirlemiştir. Cumhuriyet gazetesinin, bu geleneği devam etmektedir” dedi. Bayrağı indirmek isteyince vuruldu İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa’da İlçe Emniyet Müdürlüğü önündeki Türk bayrağını indirmeye çalışan bir kişi, müdürlük binası önünde bulunan polis tarafından bacağından vuruldu. Polis Mutlu kutladı memurları tarafından hasİstanbul Valitaneye kaldırılan şahsın basi Hüseyin Avcağından yaralandığı ve teni Mutlu, sosdavi altına alındığı öğrenildi. yal medya ağı Ali O. adlı 28 yaşındaki bir Twitter üzekişi, Gaziosmanpaşa Küçükrinden yaptıköy Özel Asya Hastanesi’nin ğı açıklamada, önündeki direkte asılı olan “Özel bir hastabayrağı iplerini keserek innenin bayrağıdirdi. Ali O. daha sonra hasnı indirip sontanenin yaklaşık 50 metre ra Gaziosmanuzağında bulunan Gaziospaşa Emniyet manpaşa İlçe Emniyet MüMüdürlüğü’nün dürlüğü binasının önündebayrağını indirki direkte asılı Türk bayrağımek isteyen kişi nı indirdi. Binanın yan taraayağından vurufında bulunan ikinci bayralup yakalandı. ğı da indirmeye çalışan Ali O, polis tarafından engellendi. Bunun üzerine saldırgan, polisi bıçakla tehdit etti. Polis, Ali O’yu silahla bacağından vurdu. Yaralanan Ali O. hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Fotoğraf: SEDA KARATABANOĞLU YargıtaY’ı Yapılandıran Yargı paketi Yürürlükte Özel yetkili hâkimler geldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cinsel suçlarda cezaların artırılması, Yargıtay’ın yeniden yapılandırılması ve sulh ceza hâkimlikleri kurulmasını öngören yargı paketi yürürlüğe girdi. Yasaya göre arama, el koyma ve tutuklama taleplerine ağır ceza mahkemeleri yerine sulh ceza hâkimleri bakacak. Savcılıklar tarafından verilen takipsizlik kararlarının itirazları da yine bu hâkimlerce karara bağlanacak. Yasaya göre, sulh ceza mahkemeleri kaldırılarak yerine sulh ceza hâkimliği getiriliyor. Sulh ceza hâkimliği, yasaların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları inceleyecek. Sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması halinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine ait olacak. Atina’da DHKPC operasyonu ATİNA (AA) Atina’nın Eksarhia bölgesinde terörle mücadele ekiplerinin bir daireye düzenledikleri operasyonda, terör örgütü DHKPC üyesi olduğu belirtilen 3 Türk vatandaşının gözaltına alındığı bildirildi. Yunan medyasına yansıyan haberlerde, gözaltına alınanların, 2013 yılında Sakız Adası açıklarında şişme bir botta bulunan DHKPC’ye ait silahlarla ilgili operasyonla ilişkilerinin incelendiği belirtildi. Yunan polisi, iki kadın ve bir erkeğin Atina Savcılığı’na sevk edileceğini duyurdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle