02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR EN ÇOK FLORANSA’DA RASTLANIYOR 17 Kültür Servisi “Avea ile Yıldızlar Açıkhava’da” konserlerin haziran ayı finalini MFÖ yaptı. MFÖ konser boyunca “Yaşın 19”, “Sarı Laleler”, “Ele Güne Karşı”, “Yandım Yandım”, “Psikopat”, “Yalnızlık”, “Güllerin İçinden”, “Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da”, “Ne Bileyim Ben”, “Olduramadım”, “Vurgun Yedim” gibi dillere pelesenk olmuş şarkılarını seslendirdi. Konseri izlemeye gelen Cem Yılmaz, MFÖ ile birlikte sahnede “Psikopatım” şarkısını seslendirdi. MFÖ konseri “Ali Desidero” parçası ile bitirdi. ‘Sanat zehirlenmesi’ araştırıldı Kültür Servisi “Yüksek sanata maruz kalma” sonucunda görülen “Stendhal sendromu” bilimsel bir araştırmaya konu oldu. Sendroma, en sık Floransa’da rastlanması nedeniyle “Floransa sendromu” ya da “sanat zehirlenmesi” de deniliyor. BBC’nin haberine göre, Floransa’daki Studi Uniti araştırma merkezinden Perla Gianni, klinik psikolog Andrea Bonacchi ve teknik uzmanlar tarafından yapılan araştırmanın sonuçları halen incelenmeye devam ediliyor. Araştırmaya göre ilk bulgular, bu sendromun psikosomatik bir bozukluk olabileceğini gösteriyor. Psikolog ve teknik uzmanlarla işbirliği içinde yapılan deneyde, Floransa’da bulunan Medici Riccardi Sarayı’nın ziyaretçileri de gözlemlendi. Medici Riccardi Sarayı’nda, fresklerle süslü şapeli gezen ziyaretçilerin kalp atış ve nefes alış hızları, tansiyonları, göz ve kas hareketleri incelendi. Fresklere bakan ziyaretçilerin görüntüleri kaydedildi ve kendilerinden eserlere bakarken neler hissettiklerini yazmaları da istendi. Deneyde, bazı ziyaretçilerin eserlere bakarken yüz kaslarının gevşediği, gözbebeklerinin küçüldüğü, kalp atışı, nefes alış hızı ve tansiyonlarında değişiklikler olduğu belirlendi. Görsel sanat eserlerine işitsel uyarıcılar da eşlik ettiğinde ise beyindeki aktivitenin daha da arttığı görüldü. Ziyaretçilerin bazıları da hislerini “aşırı duygulanma” ve “tatlı bir yorgunluk” olarak tanımladı. MFÖ Açıkhava’yı coşturdu Araştırmanın ilk bulguları bu sendromun psikosomatik bir bozukluk olabileceğini gösteriyor. Medici Riccardi Sarayı Bobby Womack hayatını kaybetti Kültür Servisi Soul müziğin efsane ismi Bobby Womack 70 yaşında yaşamını yitirdi. 20. yüzyılın birçok hit şarkısında imzası bulunan besteci ve şarkıcı, Damon Albarn ve Richard Russell’ın prodüktörlüğündeki son albümü “The Bravest Man in the Universe”ü 2012’de yayımlamıştı. Ölüm nedeni açıklanmayan sanatçı, kolon kanserini yenmiş, ancak uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ediyordu. Sanatçının hit olmuş şarkıları arasında Rolling Stones’un seslendirdiği “It’s All Over Now” ve “Lookin’ for Love” gibi parçalar da bulunuyordu. Kendi seslendirdiği “Lookin’ For a Love”, “That’s The Way I Feel About Cha”, “Woman’s Gotta Have It”, “Across 110th Street” gibi şarkılarla da tanınıyordu. 1944’te ABD’de dünyaya gelen Womack, müziğe erken yaşta diğer kardeşleriyle birlikte, kilise korosunda başlamış, 1960’ta ilk albüm anlaşmasını imzalamıştı. AnDAnTE’nİn DüzEnlEDİğİ DOnİzETTİ KlAsİK MüzİK ÖDüllERİ 5 yAşınDA 11 dalda ödül verilecek EGEMEN BERKÖZ Erkan Oğur – Derya Türkan – İlkin Deniz “Dokunmak” (M&MT) Bu tip albümler çokça çıkmıyor, kendine has bir derinliği, duyuşu ve soundu olan; yılda taş çatlasa birkaç tane. Onları da ancak ustalar yapıyor. Gitarcı Erkan Oğur ve kemençeci Derya Türkan ikilisinin, basçı İlkin Deniz eşliğinde gerçekleştirdiği “Dokunmak” albümü bu tarife ilk sıradan giriyor. İkilinin tanışıklığı 30 yılı aşmış ama altı yıldır birlikte çalışıyor ve son yaptıkları işi de “şifa niyetine müzik” olarak tanımlıyorlar. Ancak onlar anladığımız türden ot kaynatan şifacılardan değil; kazanlarında kaynayan şey insan ruhunun dinginlik suyuna yatırılmış hali. Bu şifa sadece albümün adındaki gibi dokunarak değil; duyarak ve hissederek yayılıyor vücuda, giderek tüm duyuları ayağa kaldırıyor. Makamlar üzerine inşa edilmiş albümde, tınıların, renklerin ilişkisi, uyumu, sıcaklığı ve estetiği büyük bir titizlikle ele alınmış. Çalgı kullanımındaki içtenlikle bestelerin içeriği arasında organik bir ilişki var. Zorlama yok, doğal seyreden bir akışa bırakılmış her şey. Sanatçıları nın ortaklığında “dinleyiciye satan bir şeyi vermektense, bilinmeyen bir güzeli ulaştırmak” amacıyla kurulan yeni bir plak firmasının ilk albümü bu. Üç müzisyen el ele, sanki notalara değil, yüreğimize dokunuyor. Andante dergisinin düzenlediği Donizetti Klasik Müzik Ödülleri 5 yaşında. Bu yıl toplam 11 dalda adaylar belirlendi. Yılın Bestecisi, Yılın Piyanisti, Yılın Yaylı Çalgılar Yorumcusu, Yılın Üflemeli Çalgılar Yorumcusu, Yılın Oda Müziği Topluluğu, Yılın Opera Solisti (Kadın/Erkek), Yılın Dansçısı (Kadın/Erkek), Yılın Genç Müzisyenleri (30 yaş altı), Yılın Klasik Müzik Etkinliği dallarında toplam 33 kişi, topluluk ve etkinlik arasından en iyiler seçilecek. Bu yıu Bu yılın lın Yaşamboyu BaşaYaşamboyu rı Ödülü ise Türkiye’nin Başarı Ödülü Ayla en seçkin solistlerinden biri olan keman sanatErduran’a, Yılın çımız Ayla Erduran’a 18 Yaş Altı Genç sunulacak. Geçen yılların tersine, Müzisyeni Ödülü Yılın 18 Yaş Altı Genç Can Çakmur’a, Müzisyeni Ödülü bu yıl diğer iki özel “özel ödül” olarak, 16 ödül ise Tolgahan yaşındaki piyanist Can Çakmur’a sunulacak. Çoğulu ve Mahler Çakmur, son yıllarda girdiği yarışmalarda başa8. Senfoni’nin rılarıyla göz doldurmuş Ankara ve henüz 16 yaşında bir ilkçalınışına kolej öğrencisi olmasına karşın GüherSüher verildi. Pekinel’in “Dünya Sahnelerinde Genç Yetenekler” tasarısı kapsamında Paris Schola Cantorum’da okumaya hak kazanmıştı. Bu yıl verilecek diğer iki özel ödüle ise; mikrotonal gitar alanındaki öncü çalışmalarıyla tanınan gitarist Tolgahan Çoğulu ve Gustav Mahler’in 8. Senfonisi’nin 2013 Ankara Müzik Festivali’ndeki Ankara ilkçalınışı değer görüldü. Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nin şartnamesi gereğince, kamuoyuna duyurulan 2014 yılı adayları, önümüzdeki aylar içinde, ülkemizin 100 dolayında müzisyen, müzik eğitimcisi, müzik yazarı ve müzik etkinliği düzenleyicisince oylanarak kazananlar belirlenecek ve eylül ayında kamuoyuna açıklanacak. Ekim ayında ise Andante dergisinin Beyoğlu Belediyesi ile KÜSAV’ın ev sahipliği ve desteğiyle düzenleyeceği görkemli bir törenle ödüller sahiplerine sunulacak. 5. Donizetti Klasik Müzik Ödülleri Aday Seçici Kurulu, Andante dergisi yazarları Serhan Bali, Şefik Kahramankaptan, Ayşe Öktem, Zerhan Gökpınar, Ahmet Makal, Yakup Kıvrak, Ece İdil, Kazım Hasanefendioğlu, Selen Yılmaz ve Simge Burhanoğlu’ndan oluşuyor. Ron Miles ‘Quiver’ (Enja) Amerikalı trompetçi Ron Miles, kendini caz dünyasının dışına taşınmaya hacet duymayan tiplerden. Tam bir pürist; Lester Bowie ile Dave Douglas arasında bir pozisyona sahip. Lideri olduğu yeni projenin diğer sakinleri ise gitarcı Bill Frisell ve davulcu Brian Blade. Hepsi zarif ve usta müzisyen; ortaya koydukları iş de geniş bir spektruma sırtını yaslamış, kelimenin tam anlamıyla çağdaş müzik, adı “Quiver.” Miles daha önce Frisell ile duo albüm yapmıştı. Yani üçlünün yan yana gelişi sürpriz değil; ortak özellikleri köklerine duydukları merak. Bunu bir de çalgı tekniğiyle buluşturunca tadından yenmiyor. Miles güçlü bir besteci olduğunu kanıtlıyor; birer Fred Fisher, Duke Ellington ve Henry Mancini dışında tüm besteler kendine ait. Frisell kompozisyonları kimselerin beceremeyeceği ustalıkla süslüyor, Blade ise aksak ragtime ritmine yaptığı lütuflarla sınırsız bir keyif ikram ediyor. Albümde basçının gediğini üç müzisyen ortak kapatıyor. Denver caz kulübünde canlı kaydedilmiş, kulüp ruhuna uygun bir soundu var; dozunda bir lirizm en belirgin özelliği. Sofistike yaklaşımlara rağmen bu sınıflandırılması güç müzikte gelenek ağır basıyor. İçinde pop, blues ve caz köklerinden türetilmiş taze fikirler var. [email protected] Polanski, Dreyfus’un hayatını beyazperdeye aktaracak PARİS (AA) Ünlü yönetmen Roman Polanski, Fransa’da önce casuslukla suçlanıp daha sonra beraat eden Alfred Dreyfus’un hayatını konu alan bir film çekecek. Ünlü yönetmen, 1977 yılında ABD’de hakkında açılan cinsel taciz suçlaması ile ilgili yasal sorun çıkartılmayacağına dair garanti edilmesi halinde, filmi doğduğu ülke Polonya’da çekmek istiyor. Yüzbaşı Alfred Dreyfus, 1894 yılında casuslukla suçlanarak mahkum edilmiş, daha sonra suçsuz olduğu anlaşılarak serbest bırakılmıştı. Kültür Servisi MS hastalığı nedeniyle hastanede tedavi gören pop şarkıcısı Serdar Ortaç, hastanede çekip paylaştığı videoda Ahmet Kaya’ya çatal attığı iddialarına yanıt verdi. Ortaç, 1999 yılında MGD gecesinde Ahmet Kaya’ya yönelik linç girişimiyle ilgili olarak açıklamada bulunduğu videoda, o gece Ahmet Kaya’ya çatal fırlatmadığını söyledi. Ortaç, “Ahmet Kaya’ya çatal fırlattıysam ellerim kırılsın, en yakınım ölsün, babamı kaybettim, annem de vefat etsin eğer elime çatal değdiyse” dedi. Öte yandan, şarkıcının, hastalığı nedeniyle eskisi kadar sık konser veremeyeceği belirtiliyor. serdar Ortaç’tan Ahmet Kaya açıklaması
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle