14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 AKP’de, veda mesajları veren Cumhurbaşkanı’nın durumunun ne olacağı tartışılıyor. Gül için genel seçim kilit önemde Geleceği 2015’e bağlı açıklamasının yapılacağı toplantıya eski ve yeni tüm milletvekilleri, il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, kurucular kurulu üyeleri davet edildi. Açıklamayı AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin yapacak. Erdoğan’ın aday olması durumunda partinin yeni yapılanmasında genel başkan ve başbakanın kim, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konumunun ne olacağına ilişkin değerlendirmeler sürüyor. Başbakan Erdoğan’ın kendisinden sonra genel başkan ve başbakanın aynı isim olması yönündeki kararı biliniyor. Bu ismin 2015 genel seçiminden sonra da görevini sürdürüp sürdürmeyeceği ise zaman içinde netleşecek. Bu konuda da Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra istişare mekanizmasının çalıştırılacağı belirtiliyor. Başbakan Erdoğan’ın aday olup seçilmesi durumunda Çankaya Köşkü’ne çıkmadan önce hükümeti kurmakla görevlendireceği kişinin kim olacağı konusunda parti içinde bir dizi görüşme yapması bekleniyor. AKP’de Erdoğan’dan sonra kimin genel başkan olacağı sorusundan sonra en çok merak edilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün siyasetteki ve partideki konumunun ne olacağı. Parti kulislerinde, Gül’ün 2015 seçimlerine kadar vekil olmaması nedeniyle görev almasının mümkün olmadığına dikkat çekilirken genel seçime işaret ediliyor. EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 1 Temmuz’da AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı olmasına kesin gözüyle bakılırken, veda mesajları veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün siyaset ve partideki konumunun ne olacağı tartışılıyor. Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne çıkması durumunda kendisinden sonra partinin genel başkanı ve başbakanın aynısı ve emanetçi gibi görünmeyecek güçlü bir isim olmasını tercih etmesi nedeniyle partinin 2015 genel seçimine kadar ki yapılanmasında Gül’e yer verilmiyor. Parti kulislerinde, Gül’ün 2015 seçimlerinde milletvekili adayı olabileceği, ancak seçimden partinin anayasayı değiştirecek sayıda milletvekili çıkarması durumunda Erdoğan’ın başkanlık hesapları nedeniyle partide Gül’e gerek kalmayacağı değerlendirmeleri yapılıyor. AKP, 1 Temmuz Salı günü geniş katılımlı, sinevizyon gösterili bir toplantıyla adayını açıklayacak. Partide Erdoğan’ın aday olmasına kesin gözle bakılırken, parti grubu da milletvekillerinin imzalarını tamamlamaya çalışıyor. Yurtdışında olan milletvekillerinin de imzasının alınmasıyla AKP, Başbakan Erdoğan ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek dışında 311 milletvekilinin imzasıyla aynı gün adayını TBMM Başkanlığı’na sunacak. Aday Belki Umut O Zaman!.. Parlak söylevler kadar kötü mü başlıyor gece? Gecenin yarısı, rüyaların hançeriyle, gözlerimiz köpükten parmaklarını daldırıyor gibi hayatın içine. O anda düşlerimiz bitiyor, o anda Paul Celan çıkıyor karşımıza... Zamanın bembeyaz saçlarında geçmişi düşünürken, kanlı bir tarihin fotoğraflarını siz de görüyor musunuz? Bir ses duyuyor musunuz uzaklardan gelen?.. Göğün mavisini, ağaçların yeşil yapraklarını... Görebiliyor musunuz? Yüreğimizi titreten bir ses, yüreğimizde çocuk gülüşleri, rüzgârların dönüşü, göçmen kuşların gelişi olsun... Bir barış limanında demir atsın beyaz gemiler, biraz onur olsun, sevgi, aşk, özlem, sevinç. Seslensin denizin dalgaları... Seslensin mavi tebeşir evlere bakan derin lacivertliğe, denize inen o daracık sokaklar... “Kente götürdüğün sepetlerdeki buz şimdi daha çok çiçeklenmekte, kar, güneşte yüzen Bu denize de yağdığı için. ........... Kumdur istediğin buna karşılık, evdeki son gül de beslenmek istemektedir bu akşam, kumlarla dökülen saatlerin elinden” HHH Kumlara dökülen o saatleri düşünün biraz... Bir çocuğun maviş gözlerini, bir kadının hüznünü... Hayatın anlamını! Zindanlardaki kadınları, çocukları, insanları... Evrensel hukuku! Aydınlanma Devrimi’ni, demokrasinin bir yaşam biçimi olduğunu... Barışı, kardeşliği, özgürlüğü! RTEDavutoğlu politikaları nedeniyle Ortadoğulaşan Türkiye’nin o sorunlara nasıl bulaştığını anlamaya çalışın! Türkiye bugün Musul’da sınavdan geçiyor... Türkiye, Musul’da neler olup bittiğini anlayabildi mi? IŞİD, Musul’u işgal etti, ele geçirdi ve çok sayıda insanı öldürdü, konsolosluğumuzu bastı, çalışanları bilinmeyen bir yere kaçırdı. RTE’nin ağzından da, Davutoğlu’nun açıklamalarında da “IŞİD köktendinci bir terör örgütü” sözü çıkmadı... Gül’e gerek kalmayabilir Bazı parti yöneticileri, “2015 öncesi ya da sonrası Gül’e partide bir pozisyon açılıp açılmayacağı konusu tamamen Başbakan ile görüşmesinin sonucunda netleşecek. 2015 seçimlerine kadar Gül’ün partide olmayacağı kesin. Başbakan, başkanlık sistemini istiyor. Eğer 2015 seçimlerinde anayasayı değiştirecek milletvekili sayısına ulaşılırsa kısa zamanda anayasa değişikliği yapılarak başkanlık sistemine geçilir. Bu durumda Gül’ün genel başkan ya da başbakan olmasına gerek kalmaz. Gül’ün genel seçimde milletvekili adayı olup olmayacağını da zaman gösterecek” görüşünü dile getirdi. Yanıtı en çok aranan soru CEVAP / DÜZELTME METNİ Cumhuriyet Gazetesinin 07/03/2014 tarihli nüshası ve Internet sayfasında “Resmi konutta rant pazarlığı” başlığıyla kaleme alınan gerçekle alakası olmayan, iftira niteliğindeki yazı ile Müvekkillerim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Necmeddin Bilal Erdoğan’a yönelik ağır ithamlarda bulunulmuş, gazetecilik ilkeleri, hukuk fütursuzca çiğnenmiştir. Yazı içeriğinde gerçekle alakası olmayan beyanlarda bulunularak, müvekkillerim kamuoyunun husumetine maruz bırakılmıştır. Gazetede yer alan bu satırlar bir durum ya da olay anlatımından çok, çamur atmak maksadıyla kaleme alınmıştır. Özellikle Ülke gündeminde siyasi iktidara karşı yürütülen kirli savaşta her yolu meşru sayan, yalan ve iftirada birbiri ile yarışan sözde gazetelerin ve sorumsuz siyasetçilerin bu iddiaları, yürüttükleri psikolojik savaşın bir parçasıdır. Hukuk, basın ahlakı ve vicdanın olmadığı bu pis iftiraların hedefi herkesçe malumdur. Müvekkillerime karşı yayınlanan bu kin ve nefret yazısının arka planındaki kirli düşünceleri ve hesapları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Netice olarak bu hakaretlerin gazeteniz vasıtasıyla kamuoyuna duyurulması hukuka aykırıdır. Bu yazı 5187 sayılı Basın Kanunu, basın meslek ve ilkelerine aykırıdır. Adalet ve tarafsızlığa saygılı olma, kişi ya da kuruluşları aşağılayıcı yalan haber yapma veya iftira niteliği taşıyan yayın yapmama, özel amaçlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan yayın yasağı ilkelerine uygun değildir. Söz konusu hakaret içeren bu yazı ile ilgili tüm yasal haklarımızı hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatlerinize sunarız. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. RECEP TAYYİP ERDOĞAN NECMEDDİN BİLAL ERDOĞAN VEKİLİ Av. Ahmet ÖZEL O Musul, tehlikeli bir duruma düştüğünde herkesten önce devreye gireceği yerlerin başında gelen kırmızı çizgi değil miydi? Turgut Özal bunu Körfez Savaşı sırasında anımsatmıştı... Peki, RTE ne yapıyor? Susuyor, “IŞİD aleyhine bir şey söyletemezsiniz” diyor sadece. Musul yok olma tehlikesiyle karşı karşıya... Orada yaşayan Türkmenler, Araplar, Kürtler tedirgin... Paul Celan’ın dizelerinde olduğu gibi... “Çiçek açmakta bir yaylım ateşi, barış kadar mutlak...” O yaylım ateşi çiçek açmıyor... Musul’da katliam yapıyor, köktendinci terör örgütü militanlarıyla... Onların arasında Türk çocukları da var! HHH Çivit mavisi tebeşirden evler, denize inen dar sokak... Bir kahve... Çayımı yudumlarken, kanlı tarihin sayfalarında bir şeyler aramak. Düşünmek uzun uzun... Aklı başında herkesin, hükümetin, muhalefetin, gazetecilerin, bilim insanlarının soğukkanlı, barış diliyle konuşması, çözüm araması, doğru dürüst tartışması... İnsanı sevmesi... Ayrımcılık yapmaması! Barışı silahla düşlemek neyin nesidir, topluma anlatması... Bir kutuplaşma, sivil faşizm. Kendinden olmayanları “terörist” olarak yaftalaması, korkutup sindirmek istemesi... Hayat şiirlerde mi, romanlarda mı, öykülerde mi kaldı yoksa! Uzun bir iç çekiş, düş kırıklığı var mı içinizde bilmiyorum... Peki, umut rüzgârları esiyor mu çocuklarımız için? HHH Nezval’ın “Yağmur Parmaklı Prag” şiirini anımsıyorum yazımı sonlandırırken... Hafif poyraz esiyor! Yeryüzünün eşsizliğini düşünürken haykırıyorum: “Düşlerimde bile seni dinlemeyi sürdürmek isterken... Gelirsin bana sanki yüz kere tanışmışım seninle sanki hiç tanışmamışım... Gelirsin bana sanki ilk kez görmüşüm seni...” Umutlarımızı çoğaltmak için belki çıkarsın mavi tebeşir evlerin birinden, yürürsün denize inen o dar sokaktan, “savaş değil, barış” diyerek... Belki hayatı o zaman kucaklar o kahvede, denize bakarken, tutku duymak, tutkuda aramak gibi seni... Baba Ocak’ı andılar İstanbul Haber Servisi Gözaltına alındıktan sonra kaybedilenlerin yakınlarının her cumartesi Galatasaray’da yaptıkları oturma eyleminin 483’üncüsü dün yapıldı. Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen oğlu Hasan Ocak’ın bulunması için 19 yıl önce oturma eylemini başlatanlardan biri olan Baba Ocak’ı ölümünün 13. yılında andılar. Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak’ın da katıldığı eylemde konuşan kardeşi Maside Ocak, “Babam bu mücadeleye başladığında ‘Bu mücadele hepimizin olmazsa, büyük olmazsa kazanamayız’ demişti. Bizim oldu, büyük oldu ve kayıplarımızı bulduk, arıyoruz. Babama söz veriyoruz, mücadelemizi tek kayıbımızı bulana kadar sürdüreceğiz” dedi. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da katıldığı eylemde “Failler belli, kayıplar nerede” pankartı açan Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada, 27 Haziran 1995’te Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde gözaltında kaybedilen Nurettin Çur’un akıbeti soruldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle