Katalog

22 HAZİRAN 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 kapsar... Hele hele TSK, polis ve yargıda daha önceleri başlamıştır. Bu gerçeği yakından izleyen biri olarak bilirim... Necmettin Erbakan, Gülen hareketine hep karşı çıkmıştır. Öteki liderler, özellikle Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Tansu Çiller 80’li ve 90’lı yıllarda, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra, Rusya ve Orta Asya cumhuriyetlerinin yanı sıra ABD’den Almanya’ya, Afrika’ya dek yayılmalarına büyük olanak sağlamıştır. 2002’den 17 Aralık 2013’e dek... Fethullahçı hareketinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin en duyarlı kurumlarında nasıl örgütlendiklerini bilenler bilir. RTE’yi dinleyen cemaat değil, devletin ta kendisidir! Çünkü cemaatin boynuna “silahlı terör örgütü” yaftasını asarak bir sonuca ulaşamazsınız. O zaman adama sorarlar: “Polis mi, yargı mı terörist, söylesene!” AKP iktidarının eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yeni Bakan Efkan Ala’ya soru önergesi veriyor: “Bu eylem planı doğru mu?” Cemaate yönelik bir eylem planının hazırlıklarının yapıldığı, MİT, MASAK, SPK gibi kurumların suç uydurmak için seferber edildiğinin doğru olup olmadığını soruyor eski Bakan Şahin! Gizli tanıklarla, Rahip Santaro, Üzeyir Garih, Hrant Dink cinayetlerini cemaatin üzerine yıkma... Özetle “Derin Devlet” hikâyesi... Kimse bunu yemez, bu iş tutmaz! Devletin polisi, devletin jandarması, devletin yargısı! HHH Cemaat, Hizmet!.. Yaygın adıyla Fethullahçılar... Siz işadamı, gazeteci, bilim insanı gibi çok sayıdaki insanı “silahlı terör örgütü üyesi” olarak toplarsanız ben de inanmam, toplumun geniş bir kesimi de... Çünkü onlar değil, devlet silahlı! Devletin polisi, Gezi’de, Gazi’de, Okmeydanı’nda, Ankara’da, Adana’da çocukları öldürüyor zaten! Geçelim bunları! Fethullahçılardan kurtulmak mı istiyorsunuz, kurtulamaz hiçbir iktidar... O yapıyı çökertmek için yapmanız gereken ne biliyor musunuz? Adalet Bakanlığı’nın ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kapılarına kilit vurmanız gerekir... Böcek’ten alınan polislerin hepsi serbest! Bu işler subayları, bilim insanlarını, gazetecileri, yazarları gözaltına alıp yıllarca zindanda yatırmaya benzemez! Bilmem anlatabildim mi? AKP’li başkana 650 bin liralık makam aracı DÜZCE (DHA) Düzce Belediye Başkanı AKP’li Mehmet Keleş’in yaklaşık 650 bin lira değerinde Audi marka makam aracı aldırması, MHP ve CHP’nin tepkisini çekti. MHP Düzce İl Başkanı Abdullah Danışmaz, Düzce Belediyesi’nin yaklaşık 140 milyon lira borcu olduğunu belirterek, “Düzce Belediyesi borç batağındayken başkanın kendisine 650 bin lira civarında makam aracı alması burada yaşayan insanlara haksızlıktır” dedi. Düzce Belediye Başkanı Keleş incelemelerde bulunmak üzere Çin’e giderken bu sırada belediyeye bağlı Yerel Yönetimler Pazarlama, İnşaat, Turizm, Nakliye, Reklamcılık Ticaret ve Sanayi AŞ (YEYPAŞ) isimli şirketin lüks model makam aracı alması tepki çekti. Araç, belediyenin garajına çekilirken MHP ve CHP yaklaşık 650 bin lira değerinde makam aracı alınmasına tepki gösterdi. MHP Düzce İl Başkanı Abdullah Danışmaz, makam aracını YEYPAŞ’ın kredi kullanarak aldığını, aracı Düzce Belediyesi’ne kiraladığını söyledi. Düzce Belediyesi’nin borç batağında olduğunu belirten Danışmaz, “Belediye Başkanı Keleş, Cumhurbaşkanı ile Genelkurmay Başkanı’nın kullandığı lüks aracı satın alarak kendine kiralama yoluyla makam aracı yapmıştır. Burada yaşayan insanlara haksızlık, saygısızlık ve zuldür. Bunu kabul etmiyoruz” dedi. Danışmaz, tepkiler üzerine makam aracının belediyenin garajından alınarak, kendilerinin bilmediği bir yere götürüldüğünü ifade etti. CHP Gençlik Kolları yaptığı açıklamada ise Keleş’in pahalı makam aracı alması nedeniyle kınadı. RTE Fethullah Gülen Savaşı... İki yıl önce “iktidarcemaat” kol kola yürüyor, “ileri demokrasi, özgürlük” türküleri söylüyorlardı... İşte tam o sırada bir böcek iddiası ortaya çıktı! RTE’nin evinde ve çalışma ofisinde “dinleme aygıtı” bulunduğunu gazeteler çarşaf çarşaf verdi, haber kanallarında tartışma programları yapıldı... Ergenekon, Balyoz ve öteki davalarda karar aşamasına gelinmemişti. Kimdi bu böceği koyan! Uç uç böceği değil, kulakları olan bir böcekti... Neler yazıldı, neler çizildi, ben şaşırıp kalmıştım! Havuz medyasının en hızlılarından olan gazetenin manşeti ilginç geldi bana: “Sorular cevapsız kaldı...” Böcek soruşturmasında ilginç bir gelişme olmuş, eski Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel ve 10 polis serbest bırakılmışlardı... 6’sını savcılık, 5’ini ise mahkeme serbest bırakmıştı “adli denetim” koşuluyla... Haberde ilginç ipuçları vardı... Kumpas kuşkusuna değiniyor, örtülü olarak şunu söylemek istiyordu: “Paralel yapı yargı içinde bilindiğinden daha fazla örgütlü!” İki yıl önce Başbakan kendisi söylemişti dinlendiğini... Aradan iki yıl geçtikten sonra koruma ekibi gözaltına alınmıştı... Neden ve niçin? Dile kolay, koskoca iki yıl! Kim, nasıl dinlenmişti, bu doğru muydu? Bunlar bu süreç içinde dillendirildi ve tartışıldı! Çünkü böcek uzun süre bulunamamış, aradan zaman geçince MİT, böceği elektrik prizinin içinden çıkarmıştı. Bunları “havuz medyası”ndan öğrendik... Suçlanan koruma müdürü ve 10 polis şimdi serbest, 5 polis ise tutuksuz yargılanacak... HHH Cemaatin, benim deyişimle “Fethullahçıların”, TSK, yargı, polis, eğitim gibi kurumlarda, bürokrasinin tepe noktalarında örgütlenmeleri üçbeş yıllık bir süreci değil, en az 35 yıllık dönemi Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş Soma’da büyük buluşma HAKAN DİRİK İZMİR Türkiye’nin madencileri bugün Soma’da birleşiyor. “İş cinayetlerine, özelleştirmelere, talana ve soygunculara hayır” sloganıyla düzenlenen miting için ülkenin dört bir yanındaki madenciler Soma’da buluşacak. Özelleştirmeye karşı direnen Muğla’daki termik santral işçileri de eylemde yer alacak. Soma’daki iş cinayetinden sağ kurtulan madencilerden Sefa Köken, kimsenin “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” deme lüksü olmadığını dile getirerek, “Tek bir kurum özelleştirildiğinde herkesin ayağa kalkması gerekir” dedi. Soma Kömürleri AŞ’de çalışan yaklaşık 5 bin 500 işçinin maaşının verdikleri mücadele sayesinde hesaplarına yatırıldığını dile getiren Köken, “Eylemlerle sesimizi duyurmasaydık maaşların ne zaman yatacağını bilemezdik. Yeraltına inilmediği için herkesin hesabına 150200 lira eksik yattı. Ocakların tekrar ve devlet eliyle işletmeye açılmasını istiyoruz. İşçiler ancak böyle güvence altında olur” dedi. Türkİş tarafından düzenlenen miting, saat 12.00’de başlayacak. Türkİş 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç da duyarlı kesimleri ve sivil toplum kuruluşlarını aileleriyle birlikte mitinge katılmaya çağırarak “Pazar günü piknikte değil, Soma’da buluşalım” dedi. Adalet Arayan İşçi Aileleri ve Adalet Arayana Destek Grubu üyeleri dün Soma’da, maden faciasında yaşamını yitirenlerin aileleriyle görüştü, madenci mezarlarını ziyaret etti. Grupla görüşen işçilerin, “Madenlere yeniden dönmek zorundayız çünkü başka iş yok. Ancak mutlaka iş güvenliği ve sağlığıyla ilgili önlemler alınmalı” dediği öğrenildi. Madencilerin bugün yapacağı eyleme Yatağan işçileri de destek verecek ‘Ailelere baskı var’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Soma’daki maden faciasının ardından Kınık’ın iki köyünde madenci çocuklarının rehabilitasyonu için açtıkları iki okulun çalışmalarının engellendiğini, ailelere çocuklarını bu okullara göndermemeleri için baskı yapıldığını söyledi. İzmir Büyükşehir ve Kiraz belediyelerinin düzenlediği “Kiraz Festivali”nin açılışında konuşan Kocaoğlu, belediyenin açtığı 2 okulun MEB’e bağlı Rehberlik Araştırma Merkezleri Genel Pikniğe değil mitinge Kocaoğlu, maden faciasının yaşandığı köylerdeki çocuklara yönelik rehabilitasyon çalışmalarının engellendiğini söyledi Müdürlüğü’nün, “Çocukların annelerinin yanında kalması daha uygun görülmüştür” gerekçesiyle engellendiğini, ailelere de “Çocukları bu etkinliğe götürseniz size yardımı keseriz” baskısı yapıldığını bildirdi. “Bunu ülkede ayrımcılığın, kamplaşmanın hangi boyuta geldiğini paylaşmak için söylüyorum” diyen Kocaoğlu, “Kararlılığımızı hiçbir şey engelleyemez. Okullarda olmazsa, orada prefabrik bina yapacağız, konteynırlar götüreceğiz bu işi yapacağız” yorumunu yaptı. Ailelere ziyaret 100 yılın enerjisi Bu yıl, şimdilerde İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampusu olarak bilinen, Osmanlı Devleti’nin kent ölçekli ilk elektrik santralı Silahtarağa Elektrik Santralı’nın hizmete girişinin 100. yılı. Asırlık Santral’da artık enerji BİLGİ ile eğitime dönüşüyor; tarih gelecekle buluşurken İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin yenilikçi ve genç ruhu bir zamanlar kapılarını kapatmış ve terk edilmiş Santral’a yaşam katıyor. 100. yaşının konferanslar ve çeşitli etkinliklerle kutlandığı santralistanbul Kampusu’nda, her bir eski yapı çağdaş birer eğitim alanına dönüşüyor. BİLGİ’ye dönüşüyor Mimarlık öğrencilerine 7/24 çalışma ortamı Yenileme çalışmaları 2007’de tamamlanarak santralistanbul adıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin eğitim ve kültür kampusu olarak hizmete girmiş olan eski Silahtarağa Elektrik Santralı’nın, ilk etapta tamamlanamamış 2 kazan dairesi binasının renovasyon çalışmaları mimar Nevzat Sayın’ın projelerine göre tamamlandı. Kazan daireleri BİLGİ Mimarlık Fakültesi’nin yeni mekânı olarak hizmete giriyor. 3.500 m2’lik kullanım alanında derslikler, kütüphane, çalışma alanları ve Mimarlık öğrencilerinin 7/24 kullanabilecekleri 6 atölye bulunuyor. Binada ayrıca öğrencilerin kullanımı için CNC*, lasercutter, 3D printer gibi gereçlerin de olduğu maket ve modelleme laboratuvarı yanı sıra kopyalama servisi de bulunuyor. Böylece BİLGİ Mimarlık’ın “yaparak öğrenme” ve “tam gün öğrenme ve üretme” ilkeleri daha ferah ve imkânları genişlemiş mekânlarda gerçekleşme imkânı bulacak. *Mekanik işleme gerektiren bir çalışmayı (delme, kazıma, boyama vs.), bilgisayardan gelen komutlara göre otomatik olarak yapan makine. Türkiye’de mühendislik eğitimine yeni bir soluk BİLGİ Mühendislik Fakültesi’nde 16 eğitim ve 2 araştırma laboratuvarı bulunuyor. 20142015 akademik yılında hazır olmak üzere ise 11 tane daha yeni eğitim laboratuvarı ve 6 tane daha araştırma amaçlı laboratuvar yapılması planlanıyor. Laboratuvarlar çok amaçlı olup ders esnasında uygulama ve deney yapılabilecek gibi tasarlandı. Bunun yanı sıra Virtual Lab sayesinde öğrenciler kampusta da kampus dışında da internet üzerinden okulun lisanslı yazılımlarına ve laboratuvarda kullandıkları bilgisayarlara eşdeğer konfigürasyondaki sanal bilgisayarlara ulaşarak ödevlerini ve araştırmalarını yapabiliyorlar. BİLGİ’den sağlığa büyük yatırım Türkiye’nin sağlık turizmi alanında öne çıkan ülkelerden biri haline gelmesiyle, yeni açılan sağlık kurumlarında çalışacak, donanımlı meslek elemanlarına duyulan ihtiyaç da giderek artıyor. BİLGİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, bu talep doğrultusunda alanının önde gelen Sağlık Hizmetleri profesyonellerini yetiştirmeyi amaçlıyor. Yeni açılan yedi programla birlikte toplam on altı programda, uzman akademik kadro tarafından Türkiye’nin en yenilikçi ortamlarından birinde eğitim görme imkânının yanı sıra Liv Hospitals ile ortaklık sayesinde profesyonel destekli, staj ve uygulama odaklı bir sağlık eğitimi sunuyor. BİLGİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, öğrencilerine bu değerli ortaklık sayesinde öğrenimlerinin ikinci senesinde garanti staj imkânı veriyor. Tüm bunlara ek olarak her programın hem örgün hem de ikinci öğretim seçeneklerinin bulunması, dileyenlerin derslere gündüz ya da akşam katılmalarına olanak sağlıyor. BİLGİ’lilerin %85’i burslu BİLGİ, fırsat eşitliğini ilke sayan eğitim anlayışıyla topluma değer katıyor, uyguladığı farklı burs programlarıyla başarılı öğrencileri yüreklendirmeye ve desteklemeye devam ediyor. Şu anda BİLGİ öğrencilerinin %85’i farklı oranlarda burs alıyor. Bu sayede uluslararası niteliklere ve standartlara sahip yükseköğretim programları herkes için daha erişilebilir hale gelirken, BİLGİ’deki öğrenci yaşamı da gelişiyor, renkleniyor. BİLGİ’de ÖSYM burslu öğrenci statüsünün yanı sıra, burssuz statüde yerleşmiş öğrenciler de Burs Komitesi’nin değerlendirmesi sonucunda, yetenek ve başarılarına göre farklı burs ve destek programlarından yararlanabiliyorlar. Ayrıca eğitim masraflarını üstlenen baba ya da annesini kaybeden öğrenciler Mütevelli Heyeti’nin koşulsuz destek burslarından yararlanabiliyorlar. Bu bir ilandır.