23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2014 PAZAR 4 HABERLER Dayağa film gibi aklama Onlar ve Uğur Sevgili, Onlar şimdi çelişik duygular içindedirler. Şaşkındırlar. Dilerlerse toprağa, çimene basmaya özgür olmaktan, elini uzatıp bir ağacın gövdesine dokunabilmelerinin mümkün olmasından dolayı şaşkındırlar. Hem de bütün şaşırdıklarının karşısındaki kanıksamışlık duygusu onları şaşırtmaktadır. İçlerinde dört yıldır denize hasret kalanlar, kim bilir kaç kez düşlemişlerdir, onu ilk gördüklerinde ne kadar heyecanlanacaklarını. Oysa dört yıl aradan sonra karşılarında masmavi mucize uzandığında, sanki alelade bir şeymiş, daha dün görmüşlermiş gibi hissedince, mucizeye şaşırmamalarına da şaşırmışlardır. Dört yıl önce gördükleri dostlarıyla yeniden kucaklaştıklarında, sanki üç gün önce bir aradaymışlar gibi hissedince, yine şaşırmışlardır. Şaşıracak bir şey yok. İçeride geçen o kahır yılları artık yassılaşmıştır. Bir tür “sayım suyum yok” zamanıdır, içeride geçen yıllar. Onlar şimdi ünlü şarkıdaki gibi “sevinçli bir telaş” içindedirler. Tokalaşmalar, öpüşüp koklaşmalar, kucaklaşmalar, hasret gidermeler... Hepsi birkaç gün sonra biter, “Nerede kalmıştık?” diyerek, kaldıkları yerden devam ederler yaşamlarına onlar. Onlar çakma Balyoz davasının önce sanıkları sonra hükümlüler olarak, yaşamları dört yıl süreyle hapishanede karartılanlardır. HHH Onlar gittiler, kutsal bir görevi yerine getirir gibi onurlarıyla yattılar, kimileri çıkabildiler, kimileri çıkamadılar. Onlar ve davaları hakkında daha çok şey yazılacak. Söylenemeyecek tek şey şu: Adalet yerini buldu! Adalet falan yerini bulmadı. Bu insanlar nahak yere dört yıl yattılar, kimileri orada can verdi. Kimileri tutukluluk yoluyla fiili infaz yöntemiyle, kendilerine kapalı kapılar ardında biçilen cezanın bir kısmının infazını çektiler. Sakın ola ki yanılmayalım! Sakın ola ki, şu vahim hatalı cümleyi söylemeyelim: Bu karar ile Türk yargısı aklanmıştır. Bu karar ile Türk yargısı falan aklanmamıştır. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin sahte deliller ve eksik soruşturmayla verilen mahkumiyetleri onaylayan kararı hâlâ orada durmaktadır. O Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 12 Eylül döneminde Askeri Yargıtay’ın, silahlı diktatör Evren’in karşısında gösterebildiği görece bağımsızlığı bile bu dönemin külahlı diktatörü karşısında gösterememiştir. Balyoz davası sanıkları çıktılar. Benzeri diktaların çoğunda görüldüğü gibi, demokrat ve özgürlükçü insanların hepsi sevindi. Ama yargı aklanmış değil. Çünkü hâlâ kimse “Türkiye’de hâkimler var!” diyerek, huzur içinde yargıya güvenebilecek durumda değil. Hâlâ hangi mahkemeden ne hukuksuzluk çıkacağı meşkuk. HHH Onlar zulme direnirken, karşılarında, yanlarında, demokrat, vicdanlı insanların desteğini buldular. Büyük ayıp karşısında saf tutanların çokluğu Türkiye’nin onurudur. Ben ne zaman zulme uğrayan insanlar görsem hep Uğur Mumcu’yu hatırlarım. Çünkü Uğur yalnız yazılarıyla değil, bizzat duruşmaya giderek, hapishanede ziyaret ederek, hastanede yoklayarak, yakınlarını arayarak, zulme uğrayanların hep yanında yer almıştır. Her arkadaşı hapisten çıkışında eşinin, çocuğunun, anasının babasının yanında mutlaka ilk Uğur’u görmüştür. Uğur yalnız fikren değil, cismen de mazlumun yanında yer almıştır. Sağ olsaydı, başından sonuna diğerleri gibi, Balyoz mağdurlarının da yanında olacaktı. Uğur, mazlumlar için mücadelesini yaşam boyu sürdürdü, yaşamıyla ödedi. İnsanlar daha mutlu, daha özgür olsunlar, daha rahat yaşasınlar, daha iyi eğitim görsünler diye ortaya yaşamını sürdüğü bir kavgaya girdi o. Eğer yaşıyor olsaydı, bugünlerde o da “sevinçli bir telaş içinde” olacaktı. Çünkü kızı “Sevgili Özge”si 21 Haziran günü Evren Aybars ile evleniyordu. Sevgili, ben bu yazıyı noktalar noktalamaz düğüne katılmak üzere Ankara’ya yola çıkıyorum. Ah bilsen Uğur bu günü görmeyi ne kadar çok isterdi!.. Kırıkkale Cezaevi’nde hükümlü Erkin Kocaman’ın gardiyanlar tarafından dövülmesinde takipsizlik kararı verildi. Savcılığa göre Kocaman cama kafa, kapıya yumruk atarak kendisini yaralamış, masadan düşmüş ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Kırıkkale Başsavcılığı, örgüt suçundan Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde hükümlü bulunan üniversite öğrencisi Erkin Kocaman’ın avukat görüş odasına cam bölme yapılmasını protesto ederken gardiyanlar tarafından dövülmesi olayına takipsizlik kararı verdi. Kocaman’ın kendi kendisini yaraladığını iddia eden savcılık, Erkin’in başındaki yaranın, cama kafa atması; vücudundaki izlerin arbede sırasında çıktığı masadan düşmesi; sağ elindeki şişliğin ise konulduğu süngerli odanın kapısına yumruk vurması sonucu oluştuğunu savladı. Savcılık, Erkin Kocaman’ın gözündeki şişliğin ise “Muhtemelen kafasını duvara vurması, düşmesi, görevli memura şiddetli direniş göstermesi ile meydana geldiğini” iddia ederken, “Kaldı ki bu yaralanma basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekildedir” ifadesini kullandı. 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Erkin Kocaman, Malatya’da bir grup öğrenciye açılan terör örgütü üyeliği davasından 11 yıl hapis cezası almıştı. Panele katılmak, Grup Yorum konseri bileti satmak, parasız eğitim istemek, 1 Mayıs’a çağrı yapmak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamasına katılmak gibi eylemlerle suçlanan ve cezası Yargıtay tarafından onanan Kocaman, Haziran 2011’den bu yana cezaevinde bulunuyor. Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde bulunan Erkin Kocaman, 16 Eylül 2013 tarihinde avukatı Eylem Hakverdi ile görüşmek için avukat görüş mahalline getirildi. Ancak görüş mahallinin dışarıdan görünür şekilde şeffaf camla yapılı olduğunu gördü. Bu camların izlenebilir ve dinlenebilir olduğunu söyleyen Kocaman, cam bölme olmayan başka bir oda istedi. Gardiyanlar olumsuz yanıt verince Kocaman, bu durumu slogan atarak protesto etti. Bu duruma ise gardiyanlar müdahale etti. dır yürüttüğü soruşturma sonucunda yaralama olayında gardiyanları değil Kocaman’ı suçlu çıkardı. 12 gardiyan hakkında takipsizlik kararı veren savcılık, Kocaman’ın yaralanmasını kendi bakış açısıyla şöyle anlattı: “Müşteki Erkin, süngerli oda tabir edilen yerde sağ ve sol eliyle kapıya yumruk vurdu. Bu şekilde sağ elinde meydana geldiğini öne sürdüğü şişlik bundan kaynaklanmış olabilir. Görüş mahallinde kafasını cam duvara vurması ve masanın üzerine atlamaya çalışması, sonra dengesini kaybederek sandalyenin üzerine düşmesi, bu sırada görevli infaz koruma memurlarına karşı direnç göstermesi müştekinin vücudunda meydana gelen ve doktor raporunda belirtilen yaralanma, iz ve eserlerinin bu eylemler sonucu olabilecek nitelikte olduğu, bu yaralanmanın şüphelilerin kasti hareketleri sonucu olduğuna dair delil bulunmadığı belirlenmiştir.” Savcılık, Erkin hakkında cama kafa atarak kamu malına zarar vermek iddiasıyla 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Merak etme gözün iyileşir! Savcılık, Erkin Kocaman’ın sol gözünde meydana gelen yaraya ilişkin ise “Müşteki bu yaralanmayı kimin yaptığına dair somut bir fail söylememektedir. Müştekinin yukarıda açıklandığı gibi görüş mahallinde meydana gelen olaylarda kafasını duvara vurması, düşmesi, görevli memurlara şiddetli direnç göstermesi bu yaralanmanın da olması muhtemel olduğu, kaldı ki basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde olduğu belirlenmiştir” açıklamasını yaptı. Kocaman’ın avukatı Eylem Hakverdi, yaptığı açıklamada savcılığın iddialarının işkenceye kılıf uydurma olduğunu belirterek, “Müvekkil avukat görüş hakkının engellenmesini protesto etmeye başladığında yaklaşık 10 gardiyan tarafından linç edildi, benim gözümün önünde feci şekilde dövüldü. İşkenceyi yapanlar cesaretlendiriliyor. Bu hukuksuz karara itiraz edeceğiz” dedi. 6 yıl hapsi isteniyor Çok sayıda gardiyan tarafından dövüldüğünü belirten Erkin Kocaman, savcılığa yaptığı suç duyurusunda, “Tekme ve yumruklarla dövüldüm. Daha sonra süngerli oda olarak tabir edilen hücreye götürüldüm” dedi. Savcılık 9 ay Sincan Cezaevi’nde yaşanan kavgaya ilişkin karar çıktı, verilen cezalar şaşırttı Hakaret etme, parmak kır ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Sincan F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan iki öğrenci arkadaşını görmeye gelen 6 kişinin, yaşanan tartışma üzerine gardiyanlar tarafından dövülmesi davasında karar çıktı. Mahkeme, mağdur 6 öğrenciyi infaz koruma memurlarına hakaret ettikleri gerekçesiyle 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Olayda ziyaretçinin parmağını kıran gardiyana ise sadece 8 ay hapis cezası verildi. Olay tarihinde Sincan 1 No’lu F tipi Cezaevi’nde örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklu bulunan ODTÜ İnşaat Mühendisliği öğrencileri İlhan Kaya ve Barış Önal’ın 10 Ocak 2013’te ziyaretçileri vardı. Aynı koğuşta kalan Kaya ve Önal görüş yerlerine geldiklerinde ziyaretçileriyle aynı masada oturdular. İnfaz koruma memurları, “Her tutuklu kendi ziyaretçilerinin bulunduğu masaya otursun” diyerek, grubu ayırmak istedi. Öğrenciler ve ziyaretçiler ise “Birbirimizi tanıyoruz. Ortak arkadaşız. Bu nedenle birlikte oturmak istiyoruz” dedi. Gardiyanlar, ayrı masalara oturmak istemeyen ziyaretçilere müdahale etmek isteyince arbede çıktı. İnfaz koruma memurları ziyaretçi ve tutukluları zor kullanarak salondan çıkardı. Olay sırasında hem ziyaretçiler hem de tutukluların dayak yedikleri belirtildi. Ziyaretçilerden Mayıs Kurt’un da parmağı kırıldı. Taraflar birbirinden şikâyetçi olunca olay yargıya taşındı. Ziyaretçiler hakkında “görevli memura hakaret” suçundan, İnfaz Koruma Memuru A.D. hakkında ise “yaralama” suçundan dava açıldı. Davaya bakan Sincan 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 5 Haziran tarihinde yaptığı duruşmada kararını açıkladı. Mahkeme “İşkenceci köpekleri neden almıyorsunuz da bizleri alıyorsunuz, alın bu şerefsizleri” şeklindeki sözlerin yer aldığı tutanağı esas alarak hakaret suçundan her ziyaretçiye 1 yıl 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme, ziyaretçilerden Mayıs Kurt’un parmağını kıran İnfaz Koruma Memuru A.D’nin zor kullanma yetkisini aştığına dikkat çekti. Mahkeme sanık infaz koruma memuruna hem haksız tahrik indirimi hem de iyi hal indirimi yaparak, toplamda sadece 8 ay 22 gün ceza verdi. Mahkeme hem öğrencilerin hem de infaz koruma memurunun cezasının erteledi. Türker, MHP Genel Merkezi’nde Bahçeli’yi ziyaret etti. Bahçeli, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Köşk adaylığı konusunda DSP’den destek istedi. ‘Hızlanın’ mesajı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Masum Türker, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi MHP Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Türker ziyaret sonrası yaptığı açıklamada CHP ve MHP’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı için önerdiği Ekmeleddin İhsanoğlu konusunda, “Daha cumhurbaşkanı isim bazında bir desteğimizi belirtmemiştik. Sayın Genel Başkan’ın bu işi hızlandırmamız gerektiği konusunda bugünkü ziyarette ricaları oldu. Biz de değerlendirip hemen kendilerine ileteceğiz” dedi. Türker, “İhsanoğlu’na bazı itirazlarınız vardı” değerlendirmesi üzerine, “Şahıs olarak etmedik. Konuştuklarımızı kucaklama sürecini tamamlamadığını söyledik” dedi. Öte yandan ANKA’ya konuşan DSP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Sami Türk, İhsanoğlu için “Büyük olasılıkla Erdoğan, karşısında şansı olabilecek bir isimdir” dedi. DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Özaçıkgöz, İhsanoğlu’na “Partiler üstü adayımızı desteklediğimizi, bütün Türkiye’yi dolaşabileceğimizi ifade ettik. CHP Genel Başkanı’nı kutluyorum” sözleriyle destek verdi. Parmak kırmak 9 ay SP lideri Mustafa Kamalak, İhsanoğlu’nun aday gösterilmesinin önemli olduğunu belirterek “Düşünün neredeyse Allah kelamına, hatta Lafzai Celal’e bile karşı çıkan bir zihniyet, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın genel sekreterliğini yapmış olan bir ismi ortak aday olarak sunabiliyor. Bu hem Türkiye bakımından hem milletimizin açısından hem de Cumhuriyet Halk Partimiz bakımından sevindirici bir durum diye düşünüyorum” dedi. Kamalak, CHP için sevinmiş Torba tasarı kilitlendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Soma faciasında yaşamını yitirenlerin sosyal haklarının verilmesi, vergi ve prim borçlarına af getirilmesini öngören ve eklemelerle çuvala dönen torba tasarının görüşmeleri kilitlendi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, dün iktidar milletvekillerinin az sayıda gelmesi nedeniyle çoğunluk sağlanamaması üzerine toplanamadı, 5 gündür yalnızca 13 maddesi ele alınabilen 106 maddelik tasarının görüşmeleri haftaya kaldı. Torba tasarı üzerindeki görüşmelerini 5 gündür aralıksız gece yarılarına kadar sürderen TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, dün tasarının görüşmelerine devam etmek üzere toplandı. Ancak iktidar milletvekilleri, toplantı yeter sayısı için gerekli sayıya ulaşamadı. HDP’li Hasip Kaplan, çoğunluk olmadığını belirterek, toplantının iptal edilmesini istedi. Bunun üzerine toplantıya 10 dakika ara verildi. Kaplan, partilerinin kongresi olduğunu belirterek, kendilerine saygı ve nezaket gösterilmediğini söyledi. Kaplan, “Yemekleriniz için bile Meclis’i tatil ettiniz. AKP, MHP, CHP’nin MYK’si, aday tespiti için bile erteledik. Bugün kongremiz var, bizi burada meşgul ediyorsunuz. Mobbing, angarya uyguluyorsunuz” diye konuştu. CHP’li Musa Çam da Kaplan’a destek vererek, “HDP’liler kongrelerine gitsinler. Diğer arkadaşlar da dinlensin” diyerek toplantının ertelenmesi gerektiğini söyledi. Kaplan, salonda yeterli çoğunluk olmadığına ilişkin tutanak tuttu. Tutanağı Kaplan’ın yanı sıra HDP’li Adil Zozani, CHP’li milletvekilleri Musa Çam, İzzet Çetin ve Bülent Kuşoğlu ile MHP’li Mehmet Günal da imzaladı. Komisyon Başkanı AKP’li Recai Berber, 50 dakikayı bulan aradan sonra birleşimi açarken, çoğunluğun sağlanamaması üzerine toplantıya geçilemediğini belirterek, yeter sayının olup olmadığına bakacağını söyledi. Buna, muhalefet milletvekilleri itiraz etti. HDP’li Kaplan, tuttukları tutanağı göstererek “Hangi toplantıyı açıyorsunuz” demesine Berber, “Açılmayan toplantıyı...” karşılığını verdi. Cep telefonuyla çektiği görüntüyü gösteren Kaplan, “Sizi inandırmak için parende atalım” dedi. Berber, “Tutanakları getirteyim” derken, Kaplan ise “Oradan aşağı inin. Korsan toplantı yapamazsınız” diyerek tepkisini sürdürdü. Bilgiç söz alarak, “Toplantı açıldıaçılmadı tartışmalarına girmek ve polemik yaratmak istemiyorum. Görüşmelere pazartesi devam etmek üzere ara verelim” önerisinde bulundu. Toplantı pazartesiye ertelendi. 5 gündür yalnızca 13 maddesi görüşülebilen düzenleme haftaya kaldı TKP’de ayrılık rüzgârları esiyor SERTAÇ EŞ ANKARA Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) Merkez Komitesi üyeleri arasında yaşanan görüş ayrılığı giderilemedi. Merkez komitesinde süren tartışmalarda bir uzlaşmaya varılamaması üzerine partinin 13 Temmuz’ta olağanüstü kongreye gitmesi yönünde karar alındı. TKP’de son 6 aydır yaşanan iç tartışma çözümlenemedi. İç tartışma sonucunda partinin merkez komitesinde iki grup oluştu. Bir grubun Aydemir Güler ve Kemal Okuyan çevresinde, diğerinin ise Metin Çulhaoğlu ve Erkan Baş etrafında oluştuğu öğrenildi. Görüş ayrılığının daha çok yönetim yöntemi konusunda yaşandığı dile getirildi. Yaşanan tartışmalar nedeniyle önce Sol gazetesinin, ardından haftalık olarak yayımlanacağı açıklanan Sol dergisinin yayınları sonlandırıldı. TKP Merkez Komitesi’nde alınan son karar uyarınca, iki grubun ayrı ayrı kongre yapması benimsendi. Kongrelerde çoğunluğu sağlayacak grubun TKP adıyla siyasi yaşamını sürdürmesi yönündeki görüşün iki grup tarafından da kabul edildiği öğrenildi. ‘Soma maddelerine öncelik verilsin’ Torba tasarının görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP Grubu Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli Soma ile ilgili ve aciliyeti olan maddelerin ayrılıp hemen çıkarılmasını önerdiklerini, ancak iktidarın bunu kabul etmediğini anlatarak, “Biz bazı maddelerin burada yer almaması gerektiğini savunuyoruz. 13, 82, 85, 91. maddelerin burada yeri yok. Çok ciddi sıkıntılar var, bunlara ilişkin ciddi itirazlarımız var. 61 madde olarak geldi ama 106 madde oldu. Yeni önergelerle daha da artacak. Her şeyi atın buraya, sonra da ilerlemiyor” diye konuştu. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, tasarı üzerinde CHP’nin bazı maddeleri gerekçe göstererek düzenlemenin tümünü engellemeye çalıştığını belirterek, istemediği veya karşı çıktığı maddelerde itirazlarını TBMM İçtüzüğü’nün imkân verdiği ölçüde yapabileceğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle