07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 19 Bakanlık TÜSAK’ta Sanatçıların özlük haklarıyla ilgili maddeler Köşk seçimlerinden sonra yeniden görüşülecek SELDA GÜNEYSU revizyona gidiyor taslak, geçen bir iki yıl öncesinde natçıların fazla emekli ikramiyesi şekillendirmeden çok lağvetmeye alarak, kurumlardan emekli olmadönük olarak ortaya çıkmıştı. Sa ları teşvik ediliyordu. Bakanlığın nat kurumlarını üyelerini revizyona gitmek istediği Bakanlar Kurulu’nun maddelerden birinin bu u Bakanlık; Devlet atayacağı 11 ki olduğu konuşuluyor. şilik TÜSAK’a Söz konusu taslakTiyatroları, Devlet Opera bağlayan tas bu madde “geve Balesi ile Güzel Sanatlar Genel taçici lakta bakanek madde” Müdürlüğü’nü lağveden TÜSAK Yasa lık Köşk seolarak yer alırçimlerinden Tasarısı Taslağı ile ilgili geri adım atmayacak ken bakanlısonra yenibu madancak revizyona gidecek. Taslakta revizyonun ğın den revizdeyi “sadece Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yona gidebir kereye cek. yapılacağı ve sanatçılar ile personelin özlük mahsus geB a k a n haklarını düzenleyen maddelerde birtakım çici ek madlığın geçen de olarak deaylarda ken değişikliğe gidileceği belirtilirken taslağın ğil, emeklilidi resmi inği tüm persobir sonraki yasama döneminde ternet sitesinde nel için teşvik Meclis gündemine geleceği yer alan taslakta etmek amacıyla belirtildi. emekliliği gelen sakalıcı madde olarak natçılar için sadece bir taslakta yer vermek iskereye mahsus bir ara fortediği” belirtildi. mül getirilmişti. Ara formüle göre Bakanlığın taslaktaki bazı mademekliliğine az bir süre kalan sa delerde revizyona gitmesinin nedenlerinden birinin de kurumların Anadolu’daki merkezleriyle ilgili olduğu belirtildi. Sanat kurumlarındaki mevcut sistemde sanat kurumları gerek yerleşik sahneleri, gerekse turne yoluyla Anadolu’nun pek çok kentinde perde açıyor. Ancak TÜSAK’ta mevcut taşra teşkilatlarının il kültür turizm müdürlüklerine devredilmesiyle Anadolu’daki sanatsal faaliyetlerde “kaos ortamı” doğacağı ve bakanlığın da doğacak bu kaos ortamına engel olmak için bu maddelerde de bir revizyon yapabileceği belirtiliyor. Ayrıca sanatçılar dışında kalan personelden de hangi kurumda ne şekilde yararlanılabileceğinin TÜSAK’ta belirtilmemesi gibi durumların da taslakta revizyon gerektirdiği kaydedildi. Bakanlık yetkilileri son tahlilde söz konusu yasa tasarısı taslağından geri adım atılmayacağını ancak bu maddeler üzerinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yeniden çalışılacağını dile getiriyor. Semiha Berksoy Opera Vakfı Ödülleri’nde konuşan Zeliha Berksoy ANKARA Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi ile Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nü lağveden Türkiye Sanat Kurulu (TÜSAK) Yasa Tasarısı Taslağı ile ilgili geri adım atmayacak, ancak revizyona gidecek. Söz konusu taslakta revizyonun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yapılacağı ve sanatçılar ile personelin özlük haklarını düzenleyen maddelerde birtakım değişikliğe gidileceği belirtilirken, taslağın bir sonraki yasama döneminde Meclis gündemine geleceği belirtildi. Bakanlık, 2010 yılından bu yana devlete bağlı sanat kurumlarını şekillendirmek amacıyla bir taslak metin üzerinde çalışma yapıyor. Ancak ‘Operanın sahnesi yok’ Kültür Servisi Semiha Berksoy Opera Vakfı, 20132014 Sezonu Opera Ödülleri’nin töreni Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Törende konuşan Zeliha Berksoy, “Opera sanatı Türkiye’de gelişmiş durumda olmasına karşın bu dönemde çeşitli engellemelerle karşı karşıya. Artık İstanbul’da opera oynanacak sahne yok, operanın sahnesi yok!” dedi. Semiha Berksoy Özel Ödülü Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’ne; Ahmed Adnan Saygun Büyük Ödülü besteci Muammer Sun’a; Ferhan Onat Onur Ödülü İzmir Devlet Opera ve Balesi solistlerinden soprano Eylem Demirhan Duru’ya; Mustafa İktu Onur Ödülü Antalya Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılarından bas Engin Suna’ya; Mete Uğur Özel Ödülü İstanbul Devlet Opera ve Balesi solistlerinden bariton Murat Güney’e; En İyi Opera Rejisörü Ödülü Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile İstanbul Devlet Opera ve Balesi başrejisörü Yekta Kara’ya; En İyi Kadın Opera Sanatçısı Ödülü Deutsche Oper Berlin’in yerleşik kadrosunda bulunan soprano Burcu Uyar’a; En İyi Erkek Opera Sanatçısı Ödülü, İzmir Devlet Opera ve Balesi solistlerinden tenor Aydın Uştuk’a; En İyi Genç Kuşak Opera Sanatçısı Ödülü Ankara Devlet Opera ve Balesi solistlerinden soprano Seda Aracı Ayazlı’ya sunuldu. Büyükada’da Çelik Gülersoy Merkezi’ndeki sergi yaz boyunca açık Hasan Kuruyazıcı’nın küratörlüğündeki sergide, Adalar’da var olan her dine ve mezhebe ait Tanrı’nın evleri; cami, cemevi, manastır, kilise, ayazma ve sinagoglar fotoğraflarıyla yer alıyor. Tanrı’nın evlerinde buluşma Kültür Servisi Adalar Müzesi’nin 2014 sergisi “Adalar’da Tanrı’nın Evleri”, Büyükada Çınar Caddesi üzerindeki Çelik Gülersoy Kültür ve Sanat Merkezi’nde açıldı. Sergide, Adalar’da var olan her dine ve mezhebe ait Tanrı’nın evleri; cami, cemevi, manastır, kilise, ayazma ve sinagoglar fotoğraflarıyla yer alıyor. Sergi, fotoğraflar aracılığıyla, binaların mimari özelliklerinin yanı sıra camide bir bayram ya da cenaze namazını, kilisede bir evlenme törenini ya da üzüm okuma ayinini, cemevinde bir semahı, sinagogda bir Şabat gününü yansıtıyor. Serginin küratörü mimarlık tarihçisi Hasan Kuruyazıcı, serginin amacının Adalar’ın çok yönlü dinseltoplumsal yapısını bir mimarlık tarihçisinin bakışıyla, bir fotoğraf sanatçısının gözünden belgelemek olduğunu söylüyor. Kuruyazıcı, İstanbul’un dinlerin, mezheplerin yüzyıllardır birlikte var olduğu bir kent olduğunu vurguluyor: “İstanbul’da Tanrı’nın yüzlerce evi bulunuyor. Adalar, sayısız özdilerin nüfusu da arttı. Ardından Tanrı’nın evlerinin sayısı, Ortodoks Apostolik (Gregoryen) Ermeni, Katolik Ermeni ve Latin Katolik kiliselerinin, sinagogların yapılmasıyla çoğaldı. Her adada bir cami inşa edildi. Sonra Büyükada’da cami sayısı dördü buldu. Burgazada’daki cemevi de son halka olarak bunlara eklendi.” Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu da Adaların, “Tanrı’nın evleri” açısından çok zengin bir çeşitliliğe sahip olduğunu vurgulayarak “Cami, cemevi, manastır, kilise, ayazma ve sinagoglar… Bu kadar küçük toprak parçasında, böylesine çeşitlilik başka bir yerde yok. Üstelik hemen hepsi de faaliyette” diyor. Sergide yer alan mekânlardan fotoğraflar fotoğraf sanatçısı Damla Yılmaz’a, sergi ve sergiye eşlik eden kitabın tasarımı da Sera Dink’e ait. Yaklaşık iki yılda hazırlanan sergi, yaz boyunca her gün ziyarete açık kalacak. günlükleriyle birlikte, bu konuda İstanbul’un küçük ölçekli bir örneğini oluşturuyor. Burada da her dine ait Tanrı’nın evleri eksik değil. Adalar’da Bizans döneminden beri Rum balıkçı köylerinden başka Ortodoks manastırlarının, kilise ve ayazmalarının da bulunduğunu biliyoruz. Bunların birçoğu, zaman içinde değişikliklere uğramış da olsa, günümüze ulaştı. 19. yüzyılın ikinci yarısında Adalar sayfiye yeri olarak gelişmeye başlayınca Rumlardan başka Hıristiyan, Müslüman ve Yahu 42. İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ’NDE BUGÜN Pazar klasikleri Mozart, Johann Nepomuk Hummel ve Ignaz Pleyel’in eserleri seslendirilecek. Rezervasyon için [email protected]. Öte yandan festivalin Kapanış Konseri’nde yer alacak piyanist Yuja Wang’in, geçirdiği kazaya bağlı olarak gelişen rahatsızlığı nedeniyle festivale katılamayacağı bildirildi. 13 ay boyunca sahnelerden uzak kalması beklenen Yuja Wang yerine, konsere günümüzün piyanist Alexander Romanovsky katılacak. 24 Haziran Salı akşamı gerçekleştirilecek Festival BuluşmalarıII başlıklı konserde ise Kirill Troussov ve Gautier Capuçon’la birlikte Yuja Wang’ın yerine festivale katılacak olan, piyanist Jérôme Ducros yer alacak. Kültür Servisi Bu yıl programını doğa teması etrafında kurgulayan İstanbul Müzik Festivali, çeşitli park ve bahçelerdeki ücretsiz gerçekleştirdiği Pazar Klasikleri konser serisinin sonuncusu bugün saat 10.30’da Avusturya Başkonsolosluğu, Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’nde takip edilebilir. Pazar Klasikleri III konserinde 1982’de kurulduğunda öncelikle 18. yüzyıl müziğine yoğunlaşan Concilium musicum Wien topluluğu sahnede olacak. Topluluk, giderek baroktan 19. yüzyıl dans müziklerine genişlettiği repertuvarıyla aslına sadık icra geleneğinin yetkin bir temsilcisi. Konserde, Joseph Haydn, Johann Georg Albrechtsberger, Wolfgang Amadeus
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle