07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2014 SALI 8 “Uluslararası Arkeoloji Çalıştayı’na” iki kez katılmadığını yazdım. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Türk kültürüne, tarihine, sanatına katkılarda bulunan” 14 yabancıya “Cumhuriyet ve Liyakat nişanlarını” törenle sundu. “Kültürden” sorumlu bakan hazretleri törende yoktu! Ya böylesine görkemli kültür işlerine karışmak istemiyordu DIŞ HABERLER [email protected] Gölge Bakan! iyelim ki (A) bakanının D kapsama alanına giren bir konuda (Z) bakanı, (Z) bakanının alanındaki bir açıklamayı (A) bakanı yapıyor. Anımsarsınız Kültür ve Turizm Bakanlığı’na atandığı günlerde, Irak ve Suriye açıklamaları ile mangalda kül koymadığı için Ömer Çelik’e “gölge” Dışişleri Bakanı denilir olmuştu! 4 Haziran’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Çelik’in yerine UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komitesi’ne” İtalya ve Fransa’yı “sollayarak” seçildiğini açıkladı. Sabah gazetesinde Hıncal Uluç “hiçbir kültürel etkinlikte göremediği” Çelik hakkında, ben de dünyada yalnızca Türkiye’de düzenlenen Bağdat Kerkük’ü peşmergeye teslim etti göre artık kalıcılar Tarihi anlaşmaya (AA) Dış Haberler Servisi Irak merkezi hükümeti ile Bölgesel Kürt Yönetimi’nin peşmerge güçlerinin Kerkük’ün de bulunduğu kontrolündeki bölgelerde kalıcı olması konusunda anlaşmaya vardıkları bildirildi. DHA’nın haberine göre anlaşma uyarınca, “peşmerge, yasal bir güç ve Irak savunmasının bir bileşeni olarak” kontrol ettiği sahalarda kalıcı olabilecek. Kürdistan yönetimi ve Irak merkezi hükümetinin anlaşmasına göre peşmergenin kontrol sağladığı Kerkük ile bazı ilçelerde yüksek askeri ve güvenlik operasyon birimi kurulacak, bölgedeki tüm kuvvetler de bu birime bağlı olacak. Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Falih Feyaz, “Gelecekte Kürdistan yönetimi ile IŞİD’e karşı mücadelede ortak plan ve projelerimiz olacaktır” dedi. Kürdistan parlamentosunda önceki gün yapılan toplantıdapeşmergenin kontrol ettiği sahalardan çekilmemesi konusunda görüş birliğine varılmıştı. Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’ye Irak’ın Kürt Genelkurmay Başkanı Babekir Zebari aracılığıyla gizli bir mektup göndererek IŞİD’e karşı yardım talebinde bulunduğu iddia edildi. Gölge bakan ya da Cumhurbaşkanlığı, Çelik’i bakan yerine koymayıp davet etmemişti! O gün IŞİD adlı İslami terör örgütü Musul Başkonsolosluğumuzu basmış, aralarında bebeklerin de bulunduğu 49 kişiyi rehin almıştı. Hükümetin her bakanı bu olay hakkında çeşitli açıklamalar yaparken, her nedense “gölge” bakandan çıt çıkmamıştı! Tahran’dan medet umuyorlar ABD, Irak’ta güvenlik meselesinde çözüm arayışları çerçevesinde İran’la diyaloğa hazırlanırken, Barzani de Tahran’da temaslarda bulundu Dış Haberler Servisi Irak’ta Sünni cihatçılar, katliamlar eşliğinde Bağdat’a doğru ilerlerken ABD geçen hafta krizle mücadelede işbirliğine açık oldukları mesajı veren tarihi düşmanı Tahran’a kapıyı araladı. Bağdat’ta Şii El Maliki yönetimi başta olmak üzere ülkedeki ana aktörlerden Kürtlerin yanı sıra Batı’dan da çözüme yönelik İran’la diyalog çabaları dikkat çekiyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry dün Irak konusunda Tahran’la görüşmelere açık olduklarını belirterek “IŞİD’in ilerlemesini durdurmak için İranABD askeri işbirliği potansiyelini göz ardı etmediklerini” kaydetti. IŞİD’e karşı Irak güvenlik güçleriyle aşiretlere bağlı gönüllü savaşçılar, cihatçıların ABD’nin insansız hava uçakolası saldırılarına karşı hazırlıklarını sürdürüyor. (Fotoğraf: REUTERS) larının kullanılması seçeneğini dışlamayan Kerry “İran, bölgedeki şid İran’la Irak konusunda görüşmeler Neçirvan Barzani’nin de Tahran’a deti sonlandırmaya ve Irak yöne yaptığı gelen bilgiler arasında. İngil giderek temaslarda bulunduğu duyutiminde güveni inşa etmeye yar tere Başbakanı David Cameron’ın ruldu. CNN’de yer alan bir haberdımcı olabilirse, Washington, Tah sözcüsü, Tahran’la görüşmelerde Or de ise İran’ın komşusu Irak’ta kayran ile konuşmaya hazırdır” dedi. tadoğu bölgesinin cihatçıların ilerle da değer nüfuzunu ileriye götürmesiKimi kaynak görüşmelerin bu hafta diği Irak’a nasıl bir destek vermesi ne ABD’nin temkinli yaklaştığı yoyapılabileceğini duyurdu. Bu çerçe gerektiğinin ele alındığını söyledi. rumuna yer verildi. Haberde ayrıca vede İran’ın nükleer programı için Washington’ın İran ile çalışmasının, 30’dan fazla Devrim bu hafta Viyana’da gerçekleşecek ABD’nin Iraklı Sünnilerin yanı sıra uluslararası toplantıya işaret edildi. Muhafızı Irak’ta’ bölgedeki diğer Sünni müttefikleriyİran Cumhurbaşkanı Hasan Ruİran’ın Irak’ın Şii Başbakanı El le de aralarını açacağı kaygısına dehani, geçen cumartesi günü ABD Maliki’ye IŞİD militanlarına karşı ğinildi. Kerry’nin önceki gün IŞİD ile Irak konusunda işbirliğini dış savaşında destek için bu ülkeye as tehdidiyle ilgili Ürdün, BAE, Suudi lamayan bir mesaj vermişti. Ancak keri birlik gönderdiği yönündeki id Arabistan ve Katar dışişleri bakandün İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü dialar geçen hafta basına yansımıştı. larıyla görüştüğü duyuruldu. ABD Merziye Afham, ABD’ye sert eleş BBC de 130’dan fazla İran Devrim Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkitirilerde bulundu. İRNA’nın habe Muhafızı’nın halihazırda Irak’ta bu linin görüşmelerde bakanların Irak rine göre, ABD’nin Irak’a olası bir lunduğu yönünde haberler geldiğini liderlerinin farklılıklarını bir kenara askeri müdahalesine kesinlikle kar belirtti. Bu arada Irak Bölgesel Kürt koyup ulusal birliğin oluşturulması şı olduğunu söyleyen Afham, “De Yönetimi Başbakanı için etkili bir yaklaşım sergilemesi liller, ABD’nin Irak’taki gerektiğini ele aldıklarımevcut durumu istismar IŞİD lideri nı söylediği beBağdadi: etmeye ve seçim sonuçlaEbu Bekir el Bağdadi’nin, lirtiliyor. rını tahrip etmeye çalışNew York’ta 2009 yılında tutulduğu esir tığını gösteriyor. Bu neçıkarılırken kamp görevlisi görüşürüz kampından denle Irak’taki güABD’li askere “New York’ta görüşürüz” ven ortamının sadediği ortaya çıktı. Daily Beast’in haberine göre, ABD’nin bote edilmesinde Irak’ta kurduğu en büyük esir kampında görev yapan Albay rolü olan unsurlarKenneth King, Bağdadi’yi oldukça iyi hatırlıyor. Kamptan ayrılırken Bağdadi’nin “New York’ta görüşürüz” sözünü duyduğunda tehdit dan kesinlikle yarolarak algılamayan King, görevlilerin çoğunun New York’lu olduğunu dım beklenilmemebilen Bağdadi’nin espri yaptığını düşündüğünü belirtti. King, Bağdadi’yi lidir” dedi. Bu ara“Önemli bir şey yok, mahallede görüşürüz der gibiydi” dedi. da Londra’nın da Musul’dan sonra bütçesi 2 milyar dolara çıktı Dış Haberler Servisi Irak’ın Musul kentinin IŞİD güçlerinin eline düşmesinden iki gün önce Irak güvenlik güçlerince ele geçirilen bir kişinin verdiği bilgilerden yola çıkılarak IŞİD’in mali kaynağı ortaya serildi. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan habere göre Musul’u ele geçiren ve banka soygunları, yağmalama gibi eylemler gerçekleştiren örgütün 875 milyon doları nakit olmak üzere 1.5 milyar dolarlık “bütçesi” var. Gazetenin Bağdat muhabiri Martin Chulov imzalı haberde Musul’un düşmesinden iki gün önce Ebu Hacer adlı bir IŞİD üyesi ele geçirildi. Hacer’in verdiği bilgilerden yola çıkarak, örgütün kuryesi olduğu belirtilen ve Musul yakınlarında ölü bulunan Abdulrahman el Bilawi’nin evinde arama yapıldı. Aramalar sırasında ele geçirilen 160 bilgisayar belleğinde örgütün mali kaynakları hakkında bilgiler, liderlerinin ve yabancı savaşçıların adları, kod isimleriyle birlikte bulundu. IŞİD, Musul’da Merkez Bankası’nda bulunan 500 bin Irak Dinarı (424 milyon dolar) paraya ve askeri varlığa el koymuştu. Şehirdeki çeşitli bankalarda bulunan külçe altınları da alan IŞİD’in elinde 800 milyon dolardan fazla nakit para birikmiş oldu. Kazılar Artıyor… aziantep’te toplanan 36. G “Uluslararası Arkeoloji Çalıştayı” hakkında yazmayı sürdüreceğimi belirtmiş, ancak Musul olayı girince ertelemiştim. Türkiye’deki arkeolojik çalışmalar hakkında sevindirici açıklamalardan biri de Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Abdullah Kocapınar’dan şöyle geldi: “Bakanlar Kurulu kararı ile Türk bilim insanlarınca gerçekleştirilen kazı çalışmalarının sayısı 2002 yılında 57 iken, 2013 yılında 119’a; aynı çerçevede Türk yüzey araştırması sayısı 2002 yılında 59 iken 2013 yılında 85’e ulaşmıştır. Artık kazılarımızın sayısının artmasının yanında niteliğinin de arttığını gururla söylemek isterim. 2013 yılında Bakanlığımız izinleri ile gerçekleştirilen kazı çalışmalarına 43.125.720,00 TL ödenek aktarılmış olup, bu rakam, 2002 yılında kazı çalışmalarına aktarılan 1.877.915,00 TL’nin yaklaşık olarak 23 katıdır.” Kocapınar, “Ekonominin hızlı büyüdüğü ülkelerde kültür varlıklarının tahribatı şüphesiz daha hızlı olmaktadır. Tahribatın sadece bir avuç insan tarafından önlenmesi elbette mümkün değildir. En azından kültürel mirasa zarar veren insanlar kadar hızlı hareket etmemiz gerekmektedir” diye ekledikten sonra şu çağrıyı da yaptı: “Türk bilim insanlarınca yürütülen kazı çalışmalarını son yıllarda bakanlık bütçesiyle önemli miktarlarda desteklemekteyiz. Ancak unutulmaması gereken şey: Bakanlığımızın sadece destekçilerden birisi olduğu ve başka kaynakların ve destekçilerin de bulunması gerektiğidir. Bu amaçla bulunan sponsorlara vergi indirimleri sağlandığını ve kalkınma ajanslarına proje hazırlanarak başvurulabileceğini hatırlatmak isterim.” Çalıştaya, yaklaşık 500 kadar bildiri sunuldu. Konuşmacılar bakanlık dışında yerli ve yabancı pek çok vakfın ve kurumun desteğine de teşekkür ettiler. Özellikle yabancı kazıların mali yükünü yabancı kurumlar çekiyordu. Türkiye bütçesinden yapılan maddi katkı kadar da bu kurumlardan destek geliyordu. Bakan böyle süfli işlere karışmıyor olabilir! Acaba genel müdür, maddi destek sağlayan vakıf ve kurumlara birer teşekkür mektubu göndererek kendilerini daha da özendiremez mi? ‘1 Utanır mıydı? ürkiye’de hemen T hemen her üniversitenin “arkeoloji ve sanat tarihi bölümü” var. Çok yerinde bir kurumlaşma… Peki, mezunlar ne yapıyor? Soyut olarak biliyordum, ama Gaziantep’te karşılaştığım somut bir olay gözlerimde yaş oluşturdu. Önce, bana mezunlardan gelen bir iletiyi paylaşayım: “Sayın Özgen Acar, Bu iletiyi binlerce arkeolojik sit alanı olan, medeniyetler beşiği ülkemizin talan edilen, ötelenen, kültürel mirasına sahip çıkmaya çalışan 10 bin, hatta daha fazla sayıda işsiz arkeoloğun sesini duyarak okuyun… Bizler yıllarca emek verdik kazılarda, bilimsel araştırmalarımızda… Bu ülkenin kültürel mirasında alın terimiz var ama hazin sonumuz ortada… Üniversitelerde 41 arkeoloji bölümüne ayrılan kontenjan 2768 ikinci öğretimi dahi varyılda ortalama 2 bin kişinin mezun olduğunu varsayarsak Kültür Bakanlığı yüzde1 bile alım yapmıyor... Lütfen bu haksızlıkla mücadelemizde sesimize ses olun… Şimdi sırası değil demeyin, asıl şimdi tam sırası... Daha ne kadar görmezden gelineceğiz? Siz sağduyulu aydınlar bizimle olmazsanız talanın hep birlikte suçlusu oluruz, çünkü ne kadar çok arkeolog istihdamı o kadar çok arkeolojik çalışma ve sit alanı vandallarıyla mücadele… Saygılarımızla…” Bir başka iletide Kültür Bakanlığı’na geçen yıl topu topu 45 arkeolog ve sanat tarihçisinin alındığı bildirildi. HHH Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’in CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun yazılı soru önergesine verdiği yanıttan bir paragrafı okuyalım: “Son 4 yılda Diyanet İşleri Başkanlığı’na Kuran Kursu Öğreticisi, İmamHatip ve MüezzinKayyım olarak alınan yaklaşık 40 bin personelin de atama iş ve işlemleri mevzuat doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.” HHH Arkeoloji mezunları ne yapıyor? Bir tanıdığımın kızı bir ilaç firmasının ilaçlarını tanıtmak için doktor doktor, bir kız arkeolog da bir şarap fabrikasının ürünlerini pazarlamak için bayi bayi, meyhane meyhane dolaşıyor! Gelelim somut olaya… Çalıştayın yapıldığı Zeugma Müzesi’nin özel işletilen çay ocağındaki kızcağızdan bir kahve istedim. “Çaycı” kızcağız “arkeolog” idi! Kim bilir ne umutlarla okuyup arkeolog olmuştu. Ama şimdi meslektaşlarına bir çay ocağında çay pişirirken kim bilir ne acı çekiyordu! Yanından gözü yaşlı uzaklaşırken Çelik’in çalıştaya iyi ki gelmediğini düşündüm. Yoksa kızla tanıştırıp utanıp utanmadığına tanıklık yapabilirdim! Acaba utanır mıydı? Kenya’ya yine Eşşebab saldırdı Dış Haberler Servisi Kenya’nın güneydoğusundaki turistik bir kasaba olan Empektoni’ye İslamcı Eşşebab militanlarınca gerçekleştirildiği belirtilen saldırıda en az 48 kişi hayatını kaybetti. Saldırının ülkede geçen yıl Nairobi’de 67 kişinin ölümüne yol açan süpermarket baskınından bu yana gerçekleştirilen en ölümcül eylem olduğu bildirildi. Militanların bir bankanın yanı sıra iki otel ile bir de polis karakoluna saldırdığı, çok sayıda aracı da kundakladığı belirtilirken kent sakinlerinin ormanlara sığındığı kaydedildi. Saldırı sırasında kent sakinlerinin televizyonda Brezilya’daki Dünya Kupası maçlarını izledikleri ifade edildi. Turistik Lamu Adası’na geçiş için önemli bir güzergâh olan kentteki görgü tanıklarından biri, yüzleri maskeli militanların bir minibüsü kaçırdıklarını, bastıkları bir karakoldan da silah çaldıklarını belirtti. Kenya, 2011 yılında İslamcı Eşşebab örgütüne karşı mücadelede destek için komşu Somali’ye asker göndermişti. Ülke, bu kararından bu yana bu tür saldırılara sahne oluyor. NATO Genel Sekreteri, Davutoğlu ile görüştü Rasmussen ‘rehine’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Musul’daki Konsolosluk baskını 6. gününe girerken IŞİD’in elindeki 49’u konsolosluk mensubu 80 Türk için ‘rehine’ tanımlamasını reddeden Dışişleri Bakanlığı’nın tersine Ankara’ya gelen NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, “rehine” tanımlaması yaptı. Konsolosluk baskınını kınayan Rasmussen, “Ümit ediyoruz ki tüm bu rehineler serbest bırakılır ve kendilerine hiçaşbakan Tayyip Erdoğan’ın, medyaya “Şu bir zarar gelmeden bu sersüreci tahrik ederek değil, lütfen yazmadan çizmeden fazla da konuşmadan takip etmenizi isti best bırakma gerçekleşir. Musul’da gerçekleştirilen yoruz” diye seslenmesinin ardından Rasmussen ve Davutoğlu’na gazetecilerin soru sormasına izin bu eylemin hiçbir meşru dayanağının olmayacağıverilmedi ve yalnızca basın açıklaması yapıldı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) B nı da hatırlatmak istiyorum” dedi. Rasmussen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü. hem veda hem de eylül ayındaki NATO Zirvesi için gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinde kameralar önüne Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile çıkan Rasmussen şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de konuşlu bulunan Patriot füze bataryaları Türkiye’nin güneyindeki savunma sistemini güçlendirmektedir. Bu da NATO’nun dayanışmasının somut bir göstergesidir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle