06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 HAZİRAN 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] Başçı: Bugün alınan karar 1.53 yıl sonra etkisini gösterir. Merkez vesayet kurumu değildir 11 ‘Merkez hükümetin acentesidir’ Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, TCMB’nin bir vesayet kurumu ya da bir vasi olmadığını; bir acente, teknik bir kurum olduğunu ve siyasetin dışında yer aldığını savundu. Başçı, Konya Ticaret Odası’nda ‘Para Politikaları’ konulu bir sunum yaptı. Başçı’nın konuşmasının satır başları şöyle: l Henüz biz yüzde 6.2’nin altında bir yıl onu enflasyonu görmedik. Son 44 yılın en düşük yıl sonu enflasyonu 6.2’dir. Dolayısıyla bizim hedefimiz 5’e yakın bir enflasyonu bu yıl olmasa da gelecek yıl mutlaka sağlamak. u Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, Merkez Bankası’nın enflasyon hedefini açıklarken hükümetle istişare halinde bunu yaptığını, her türlü görüşü dinlediğini kaydederek “Yani TCMB aslında acentedir, bir vekildir. Hükümetin vekilidir” dedi. Bu da benim sanıyorum görev süremdeki son yıl sonu olacak. O 5’i göreceğim, görmeden rahat etmem. 2015 yılı Türkiye için çok önemli bir yıl. 2015 yılında Türkiye G20 dönem başkanlığını alacak. Liderlerle bir toplantı yapılacak. O yıl o toplantıya benim gidip enflasyonu 5’e indiriyoruz arkadaşlar bugün son 46 yılın en düşük enflasyonudur demem gerek. İnşallah bunu yapabilecek bir imkânımız var. l Biz, para politikasında istikrar için, istikrar yönünde, bütün bu tedbirlerden arta kalan ilave bir ayarlama ihtiyacı varsa, hiç çekinmeden elimizdeki her türlü aracı, döviz silahımızı, faiz silahımızı, hangisini şartlar nasıl gerektiriyorsa istikrarı sağlayıcı yönde kullanacağız. Para politikası tedbirleri kısa vadeli faizleri etkiler ve geçicidir ama istikrarı sağlar. l Enflasyon ölçülür, hedef bellidir, tutturdun mu tutturamadın mı? Dönem sonunda 5 yılın sonunda bakarsınız, kaç yıl tutturdu diye. Başkan başarılı mı, başarısız mı belli olur. Neden 5 yıl? Çünkü parasal aktarım mekanizması gecikmeli çalışır. Bugün aldığını bir karar birkaç yıl sonra etkisini gösterir. O yüzden 5 yıllık bir görev düzenlemesi yapıldı. l En çok tüketen ülkelerden bir tanesi de demek ki Türkiye’ymiş. Mümkünse tüketerek büyümeyelim, üreterek büyüyelim. Aşırı tüketim aşırı hızlı borç artışından kaynaklanıyor. Türkiye’de dış dengeyi bozan faktör bizim yurtiçi tasarruflarımızın düşük olması. l Yüksek faizden biz de mutlu değiliz. Biz bunu yapmaktan gerçekten çok mutlu değiliz, sonuçta biz de insanız biz de bu ülkenin vatandaşıyız ve faizlerin yüksek olmasını biz de istemeyiz, ama bu bir politika aracıdır bizim için, alet edevattır... O yüzden bunu biz gerektiğinde kullanabileceğimizi herkese göstermiş olduk. Irak Odaklı 4. İçten Kırdırma Savaşları... Aslında dünyanın medyatik anlamda çok da umursamadığı Irakİran savaşı ile başlarsak, emperyal çıkarlar, İslam dünyasının geleceğinin güdülenmesi, en çok da Ortadoğu’nun sınırlarının yeniden çizilmesinde, petrol yataklarının paylaşılması denge hesaplarında, Irak’ın odakta tutulduğu İslam mezhepleri üzerinden 4. büyük savaşın içinde, kaosunda ne diyeceğimizi ne yapacağımızı, nerede duracağımızı çok da bilemez konumdayız.. İki tarafın da çok fazla kan akıttığı, can kaybettiği İranIrak savaşının galibinin olmadığı ortada. İki devlet vitrininde iki mezhebi bir diğerine kırdıran bu kanlı savaşın kuşkusuz kazananları uluslararası petrol tekelleri, onların arkasındaki ABD eksenli AB’nin yandaş olduğu siyasal iktidarlarıydı. Hıristiyanlık gibi dinde reformun yaşanmadığı, aydınlanma ekseninde birikim, tartışmalarının oluşmadığı İslam dünyasında, yüzyıllar gerisinde kaldığı varsayılan mezhep savaşları, düşmanlıkları böylece bu çağda öngörülemeyecek boyutlarda hortladı.. Yetmedi radikal siyasi akımlar, terör örgütleri İslam dünyası içinde pıtrak gibi, ya da kanser tümörlerine benzer biçimde her yerde birden uç verir oldular.. Nüfusumuzun Müslüman, söz konusu iki mezhep ağırlıklı olmasına karşın, burnumuzun dibindeki bu savaşın bize çok uzak gibi gelmesinin akılcı tek açıklaması laik Türkiye Cumhuriyeti düzeninin verdiği güvenceler olabilir.. İran ve Irak ise uzun yıllar bir diğerine düşman. daha diktatoryal yönetimlerin kucağında ödenen bedellerle hesaplaşmak, ders almaktan çok uzağa savrulmuşlardı.. İki ayrı mezhep ekseni üzerinden gadarlıkta yarışan diktatörlüklerin içinde savaşsız da çok kan akıtıldı.. Yine bizim çok yakından izlemediğimiz dengeler değişimlerinde, ABD eksenli zengin kuzey dünyası ile arası açık İran rejimi ile yanında Irak rejimi arasında siyaseten çıkarların kollanması boyutunda farkın kalmadığı bir noktada, bu kez Irak yönetimi Saddam’ın diktatörlüğü gündeme alınmış olarak, demokrasi ihracı adına rejime müdahale dünya gündemine sokuldu. ABD merkezli ilk savaşta işgal söz konusu değildi, ABD silahlı güçleri havadan bombardımanla Saddam’ı devirmeyi öngörmüştü. Batılı teorisyenlerin tek kutuplu dünya düzeninde, zengin kuzey ülkeleri arasında, çok uluslu şirketlerin de etkisiyle savaşların tarihe karıştığı bir süreçten söz ettikleri yıllardı.. HHH ABD’nin Irak’a askeri müdahalesinin işgal değil de havadan bombardıman biçiminde olması nedeniyle, doğrudan savaşa katılma, tarafı olma anlamına gelmediği de tez olarak savunuluyordu.. Savaşların yoksul güney dünyasında, en altta kalmamak üzere, iç savaşlar biçiminde çok kanlı, ırklar, mezhepler üzerinden parçalanmaları ürettiği bir süreçten geçiliyordu.. Evrensel insan hakları, hukuk devleti ilkeleri, savaş suçlarının yoksul güney dünyasında çıkarlar uğruna çok fena ayaklar altına alındığı bir süreç yaşanıyor; insanlık adına hesaplaşması yaşanmıyordu.. Sonunda olanlar oldu. Kuralsız düzenin kuralsız savaşları, en çok ırk, din, mezhep, aşiret, yaşam biçimleri, cins, kimlik ayrışmaları üzerinden yoksul dünya üzerinde yaşanırken, emperyal kapitalist sistemin krizlerinin zengin kuzey dünyasında en azından hafif atlatılmasının supabı, sigortasını oluşturuyor, ayakta kalmasını sağlamış oluyordu.. Uzatmadan, her tür ayrışmanın sertleşmesi, acımasızlaşması bağlantılı kendi siyasal terör örgütlenmelerini yaratması, en çok da evrensel siyasal iktidar odaklarınca beslenmesi, kuralsız düzenin kuralsız savaşları, ABD’nin radikal siyasi İslamcı terör eyleminde vurulması, 12 Eylül’ü ile yeni bir sürece geçişi getirdi.. ABD kendini, zengin kuzey dünyasının işleyiş çarklarını yaşatma adına, en çok radikal İslamcı terör örgütleri ile olmak üzere, kendi yarattığı canavarlarla savaşın odağını o ülkelere taşıma stratejisini ilan etti. Irak, Afganistan işgalleri ile diktatörlüklerin devrilmesi, terörle mücadele, demokrasi ihracı projeleri böylece uygulamaya geçirildi. İşgallerin getirileri, götürülerinden fazla olmaya başlayınca, çok kısa bir sürecin içinde bu projelerden dönülmesi, askerlerin çekilmesi, ülkelerin kendi kaderlerine bırakılması süreçlerine geçiş yaşandı.. Bölgelere göre ılımlı, güçlü ülkeler iktidarlarına sorumluluk bırakılarak uzaktan kumandalı denetim stratejileri böylece gündeme girdi. ABD’nin Irak’ı işgali sürecinde, doğrudan desteğe itirazı olan Ecevit hükümetinin düşürülmesi, Erdoğan önderliğinde AKP’nin kurdurulması, ılımlı İslam iktidara stratejik ortaklık desteği böylece gündeme sokulmuştu. Bu kez de Afganistan, Irak’ta yaratılan sonra aynı vahşette Libya, Mısır, Suriye’ye sıçratılan mezhepler, ırklar, iç savaşlar bataklıklarının sorunları baş edilemez boyutlara uzanmıştı. Şimdi IŞİD vitrinde yeni bir strateji, paylaşım arayışları, kanlı iç çatışmalar, 4. Irak iç savaşları ekseninde yakıcı, sıcak gündemde. 2.3. Irak eksenli savaşlarda gönüllü rol üstlenmiş, 4.’süne geçiş sürecinde Türkiye’yi bataklığın dibine sürüklemiş Erdoğan iktidarlarının, hâlâ söyleyecek sözleri olabilir mi? İşsiz sayısı 251 bin kişi arttı Ekonomi Servisi İşsizlik oranı martta yüzde 10.2’den yüzde 9.7’ye geriledi. Ancak mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı sınırlı bir yükseliş gösterdi ve yüzde 9’dan yüzde 9.1’e çıktı. Tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 11.6 olurken, genç işsizlik oranı yüzde 16.7 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart 2014 dönemi Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’ni açıkladı. İşsizlik oranı TÜİK’in Temel İşgücü Göstergeleri, 20052014 zaman serisine göre geçen yılın aynı dönemine göre 0.3 puan, işsiz sayısı 251 bin kişi artış gösterdi. 2013 yılı Mart döneminde işsiz sayısı 2 milyon 496 bin kişi, işsizlik oranı yüzde 9.4 düzeyinde gerçekleşmişti. Tarım dışı işsizlik oranı martta geçen yılın aynı dönemine göre 0.4 puan artış gösterirken, genç işsizlik oranında 0.8 puan azalış yaşandı. 1564 yaş grubunda işgücü nüfusu 2014 Mart döneminde 28 milyon 330 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise yüzde 49.9 olarak gerçekleşti. Yatağan işçileri direniyor! u Türkİş’in aldığı karar doğrultusunda Madenİş ve Tesİş’in örgütlü olduğu tüm termik santral ve maden işletmelerinde dün iş bırakma eylemi yapıldı. ÖZCAN ÖZGÜR / MUSTAFA ÇAKIR MUĞLAANKARA Muğla’nın Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarının ardından Yatağan Termik Santralı da geçen hafta özelleştirilince, Türkiye Madenİş ve Tesİş Sendikası’nın yetkili olduğu tüm termik santral ve maden işletmelerinde işçiler bir günlük iş bıraktı. Türkİş Başkanlar Kurulu’nun aldığı eylem kararı uyarınca yapılan eyleme kamudaki işletmelerde tam, özel sektörde sınırlı katılım oldu. Bu arada Soma’daki DİSK’e bağlı işçiler de, DİSK Genel Başkanı Kâni Beko ile beraber bir protesto yürüyüşü TKİ Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü’nde eyleme yüzde yüz katılım olduğunu söyleyen Madenİş Ege Şubesi Geçici Başkanı Ali Gökmen, işyerinden kömür sevkıyatı yapılmadığını, TESİş Soma Şube Başkanı Bedri Demiraslan, bakımonarım servislerindeki işçilerin işe gitmediklerini açıkladı. Aynı zamanda Türkİş Muğla İl Temsilcisi olan Madenİş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin de, “Hükümeti son defa uyarıyoruz. İşçi patlama noktasında” diyerek şunları söyledi: “Neredeyse bir yıldır çeşitli eylemlerle sesimizi duyurmaya, derdimizi anlatmaya çalıştık. Bizzat Başbakanımız ile Marmaris’te konuştuk. Olmadı. Şimdi Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun ihaleyi onaylamamasını istiyoruz. Aksi durumda sadece Yatağan işçisini değil, Yatağanlıları da tutamayız.” Türkİş Başkanlar Kurulu’nun aldığı karar doğrultusunda bugün de konfederasyona bağlı işçilerin örgütlü oldukları tüm işyerlerinde 2 saat iş bırakma eylemi yapılacak. Şehir Plancıları’nın suç uyarısı u TMMOB Şehir Plancıları Odası, Çevre Bakanı Güllüce ile Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’ı, “3. havalimanının temeli gözünüzün önünde atıldı. İmar suçuna ortaksınız. Bu işlemi derhal durdurun” diye uyardı Ekonomi Servisi TMMOB Şehir Plancıları Odası, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a “İstanbul Yeni Havalimanı” konusunda birer “açık mektup” göndererek, “kendi yetki sınırlarınız içerisinde tarihin en büyük imar suçlarından biri işlenmektedir” diye uyardı. Açık mektupta, “Basındaki birkaç rakamdan ibaret bilgi sahibi olduğumuz bu projenin, henüz yürürlüğe giren onaylı hiçbir imar planı bulunmamakta olup gözleriniz önünde kaçak bir inşaatın temeli atılmıştır... Üzülerek söylemek isteriz ki, mevcut durum itibarıyla siz de bu suça ortak olmakla birlikte, bundan sonra plan ve projesiz bir şekilde, kaçak yapılabilecek her türlü uygulamaya cesaret vermektesiniz” ifadelerine yer verildi. Şehir Planlamacıları Odası’nın uyarısında özetle, bugün havaalanı olarak gösterilen bölgenin tamamı yürürlükte olan İstanbul Çevre Düzeni Planında, ‘orman alanı’ ve ‘rehabilite edilecek kıyı alanı’ olarak belirlendiği hatırlatılarak, “Bunun gibi Kanal İstanbul, 3. Köprü ve benzeri projeler için de tek sayfalık rapor bile yoktur. Yaşanacak katliamın sorumlularından biri olarak anılacağınızı hatırlatmanın görevimiz olduğunu düşünüyoruz” dendi. Dolar zirveyi gördü Irak’ta tırmanan gerilimin etkisiyle dün güne 2.1350’lerde başlayan ve son 1.5 ayın en yüksek seviyesi olan 2.1455 TL’yi gören dolar, TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın olası bir faiz indiriminin temkinli, ölçülü ve kademeli olacağını belirtmesi üzerine kısmen toparlandı ve açıklamaların ardından 2.1375 TL’ye kadar geriledi. Dolar günü 2.1390’dan kapattı. Piyasa Başçı’nın bağımsızlığa net bir vurgu yaptığı yorumuyla hareket etti. Artan küresel risklerle altın fiyatı 27 Mayıs’tan bu yana en yüksek seviyesi olan 1.284 doları gördü. Borsa yüzde 1.73 değer kaybetti. Türk Telekom 21 milyon TL dağıtacak Ekonomi Servisi Türk Telekom, yaklaşık 10 milyon müşterisini elde tutmak ve birlikte geçirdikleri yıllar için teşekkür etmek üzere ‘Tekno Kumbara’ programını hayata geçirdi. TTNET Bireysel Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Mert Başar’ın açıkladığı programa göre Türk Telekom, Tekno Kumbara programı ile müşterilerine, toplam 4 milyar dakika ses, 5.5 milyar dakika WiFi ve 335 hediye seçeneği sunuyor. İnternet paketlerinden alışveriş çeklerine, SMS paketlerinden, cihaz hediyelerine kadar birçok seçeneğin yer aldığı hediye kataloğunda yurt içi tatil ve Ferrari test sürüşü seçenekleri bulunuyor. Dağıtılacak hediyelerin toplam değeri 21 milyon TL’yi bulacak. Tekno Kumbara programına katılmak için ev telefonu numarasının 6262’ye kısa mesaj olarak gönderilmesi gerekiyor. Makarnada dev ortaklık Ekonomi Servisi TürkJapon ortaklığı ile ve 35.5 milyon dolarlık yatırımla Ankara Sincan 1. OSB’de kurulan Nisshin Seifun Turkey’le ilgili imza seremonisi dün geçekleştirildi. Dünyanın en büyük makarna fabrikalarından biri olarak 23 bin metrekarelik bir alana kurulacak tesis, üretiminin tamamını başta Japonya olmak üzere tüm dünyaya ihraç edecek. Ortaklıkta Nisshin Seifun Group, Nisshin Foods’un yüzde 51, Japon Marubeni Corporation’ın yüzde 25 ve Nuh’un Ankara Makarnası’nın yüzde 24 payı bulunuyor. Törene katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Japonya ile serbest ticaret anlaşması yapılmasını önerdi. Nuh’un Ankara Makarnası’nın ortaklarından TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, üretimde tamamen Türk buğdayı kullanarak çiftçiye destek olacaklarını söyledi. Nisshin Seifun Group Yönetim Kurulu Başkanı Koichi Iwasaki ise “Hayalim gerçekleşti. Türkiye ile Japonya arasında köprü olacak bir firma kurduk” dedi. Ramsey, ‘Neyi neyle giysem’ derdini Gardırobum’la çözdü Erkek modası markalarından Ramsey, perakende sektöründe dijital alanda bir ilke imza attı. Şirket, Ocak 2014’te kullanıma soktuğu Ramsey estore’da tüketiciye değer katacak ‘Gardırobum’ uygulamasını başlattı. Bu uygulamayla ilk kez müşterilerine kişiye özel sanal gardırop sahibi olma fırsatı sunuluyor. Müşteri, her tür akıllı cihazdan tek tıkla ulaşabildiği Gardırobum’da, ‘Neyi neyle giysem’ sorusuna cevap ararken yaklaşık 10 milyon farklı kombin yapma olanağı bulabiliyor. www.ramsey.com.tr estore’u müşterilerine değer katacak bir uygulamayla birlikte sunmayı hayal ettiklerini söyleyen Ramsey İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan, uygulamayı 1.5 ayda 12 bin kişinin kullandığını ve bu yıl 100 bin üyeyi hedeflediklerini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle