07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 17 HAZİRAN 2014 SALI 14 KÜLTÜR Çağdaş dünyanın dört bir yanında insanlar sanat soluyor, sanatla yatıyor, sanatla kalkıyor Sanat hayatın can damarı den buluşacaklar seyirciyle. Biz de, zamana yayarak keyifle yazabileceğiz, konuşabileceğiz üzerlerinde. Bakıyorum, geçen ay içinde Devlet Tiyatroları Ankara, Trabzon, Adana, Antalya, Akdamar’da uluslararası festivaller düzenlerken halen İstanbul’da yapılmakta olan ve sadece yurtiçinden değil, yurtdışından da konuklar ağırlayan Devlet Opera ve Bale’sinin düzenlediği Uluslararası Opera Festivali başarıyla sürüyor. Önümüzdeki günlerde yine DOB’un gerçekleştirdiği Bale Festivali başlamak üzere… Şehir Tiyatroları Açık Hava temsillerini sürdürüyor… İzmir’de Mordoğan Tiyatro Festivali başlıyor, Mehmet Ulusoy Sokak Tiyatrosu Şenliği insanları sokaklara çekiyor… Keşke, iktidar partisinin bir inat ve korku uğruna sessizliğe gömdüğü Taksim ve çevresi de böyle bir sokak şenliğiyle soluklansa ve de fütursuzca polis karakolu yaptıkları AKM eski haline dönerek çevresinde yaşanacak hoşluğu keyifle izlese, tıpkı yıllar önce, 2002 yılında, 13. İstanbul Tiyatro Festivali’nde Fransa’dan gelen sokak tiyatrosu Plasticiens Volants’ın “Simurg” ile Taksim’i ve Gezi Parkı’nı çocuklarla, gençlerle, kadınlarla, erkeklerle doldurduğu günlerde olduğu gibi! Söz oralardan açılmışken, Taksim ve çevresindeki o sefaleti, pisliği görüyorlar mı acaba sorumlular? Taksim, Taksim olalı böyle bir süflilik ve kabalık yaşamadı, görmedi… Biraz da dış dünyaya bakarak noktalayalım yazıyı… Viyana Festivali yeni bitti. Ödön von Horvath’dan Maurice Maeterlinck’e, William Kentridge’den Jean Genet’ye, Kuro Tanino ve Claude Regy’e değişik buluşmaların gerçekleştiği bir program sundu… 2013’te Tiyatro Pera’nın da “Ah Smyrna’m Güzel İzmir’im”le konuk olduğu Atina&Epidaurus Festivali ise yeni başladı. Bu yıl, Yunan yapımların ağırlıkta olduğu bir yıl. Jiri Kylian, Emmanuel De Marcy Mota, Trisha Brown Dance Company, Martha Graham Contemporary Dance ve Fiona Shaw dikkatimi çeken isimlerden bazıları… Tabii ki sırada daha nice festivaller var… İSTANBUL M ÜZİK F ESTİVALİ’ ND E BUG ÜN Burada ve orada festivaller Julian Rachlin sahnede Kültür Servisi 42. İstanbul Müzik Festivali’nde bu akşam, şef Krzysztof Penderecki yönetiminde Varşova Senfoni Orkestrası’nın eşlik edeceği Julian Rachlin konseri gerçekleştirilecek. Aya İrini Müzesi’nde saat 20.30’daki konser, 2014 yılı PolonyaTürkiye ilişkilerinin 600. yıldönümü sebebiyle düzenlenen kutlamaların kültür programı çerçevesinde ve Polonya Cumhuriyeti Kültür ve Milli Miras Bakanlığı işbirliğiyle düzenleniyor. 42. İstanbul Müzik Festivali’nin konuk yerleşik orkestrası olan Varşova Senfoni Orkestrası ve kemancı Julian Rachlin konserde Ludwig van Beethoven’ın “Prometheus’un Yaratıkları” uvertürü Op. 43 ve Keman Konçertosu Re Majör Op. 61 ile Krzysztof Penderecki 2 No’lu Senfoni’sini seslendirecek. 19. İstanbul Tiyatro Festivali de geride kaldı. Festival başladıktan birkaç gün sonra yaşanan Soma faciası nasıl da burktu yürekleri… Ama, hayat yine de akıyor. Öte yandan içimizde, çevremizde olup bitenler yeni faciaların sinyallerini veriyor… Ve hayat yine akıyor… Bazen düşünüyorum da, bu sularda acaba daha da mı hızlı oluyor bu akış? Unutuyor muyuz? Kanıksıyor muyuz? Nice olaylar, nice ölümler… Sanat, hayatın can damarı... Öyle olduğu için de zaten dünyanın dört bir yanında; daha doğrusu çağdaş dünyanın dört bir yanında insanlar sanat soluyor, sanatla yatıyor, sanatla kalkıyorlar. Biz de her şeye rağmen sanatla besleniyoruz. Evet, “sanat aklı etkileyen bir maniveladır” sözü ne kadar da doğru. “Bir Halk Düşmanı” Tiyatro festivalinin ardından Evet, Tiyatro festivali geride kaldı. Seyirci ilgiyle izledi oyunları. Karaköy’den Kadıköy’e, Harbiye’den Şişli’ye, Üsküdar’dan Bakırköy’e mekik dokuduk. Ne güzel mekânlar açmış özel tiyatrolar kendi yağlarında kavrularak, onu gördük… Atölye çalışmaları ve söyleşiler de hayli hareketli geçti. Yabancı oyunlar arasında galiba en yoğun ilgiyi Schaubühne Berlin’in “Bir Halk Düşmanı” gördü. Thomas Ostermeier’in yorumladığı oyun, tartışma kültürünün inceliklerini ortaya koya rak sistemi, baskı mekanizmasını, insanın politik duruşlarındaki kaymaları ve kırılma noktalarını sorguluyordu. Yabancısı olmadığımız olaylar zinciri... Seyircinin de içine çekildiği (ama zaman zaman sapan) karşılıklı konuşmalar bir anlamda toplumu sorgularken, yönetmenin Ibsen’in metniyle dünden bugüne kurduğu sağlam köprülerin temellerini nasıl attığını da gösteriyordu. Lessing dramaturjisinde altı çizilen “idrak yeteneği” o güçlü Alman tiyatro geleneğinin parçalarından biri… Lessing öncesi ve Lessing sonra “Bir Yaz Gecesi Rüyası” sı harmanlanarak bugünlere kadar dayanıyor… Propeller Company ve Edward Hall ise “Bir Yaz Gecesi Rüyası” ve “Yanlışlıklar Komedyası” ile Shakespeare döneminin “oğlan aktörler” geleneğini günümüze taşırken kadın rollerinin erkekler tarafından oynanmasında asla abartıya yer vermiyordu. Bedensel estetik olarak ayrıca incelenebilecek bir çalışma… Grezegorz Jarzyna, Polonya’nın önemli genç yönetmenlerinden biri ve aynı zamanda TR Warszawa Tiyatrosu’nun da artistik direktörü. Maalesef bu topluluktan sadece Dorota Maslowska’nın yazdığı Polonya toplumunun panoramasını çizen ve sıradanlığa prim vermeyen Jarzyna’nın yorumladığı “Ne Yaptıysak Nafile”yi izleyebildim. Oyun, zihinsel saplantıların, dar bakış açılarının, yabancı düşmanlığının bir eleştirisiydi. Festivalde ilk kez perde açan yerli oyunlar, ne güzel ki, hep olageldiği gibi, dolu salonlara oynadılar. Bazı oyunlar ek gösteriler koydular. Aslında, keşke yaz aylarında da açık kalsa bütün perdeler ama tiyatro dünyamızda sorunlar bir değil ki, bin tane… Yine de festivale konuk olan oyunların hemen hepsi umuyorum ki Sonbahar’da yeni u “Sanat aklı etkileyen bir maniveladır” sözü ne kadar da doğru. Ve ne kadar da ihtiyacımız var hele şu günlerde böylesi bir manivelaya… Asya’nın incisi Pearl Lam İstanbul’da! Pearl Lam, sanat fuarında açacak olduğu galerinin düzenlemesi için gelecek. Kültür Servisi Asya kıtasının önde gelen sanat galerilerinin sahibi, küratör Pearl Lam, eylül ayında İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan “Uluslararası Sanat Fuarı” öncesi 22 Haziran26 Haziran tarihleri arasında İstanbul’a bulunacak. Pearl Lam’in, sanat fuarında açacak olduğu galerinin düzenlemesi için gelecek. Hong Kong, Şanghay ve Singapur merkezli gale rilerinde bugüne dek dünyanın değişik ülkelerinden ünlü tasarımcıların eserlerini sergileyen Pearl Lam, 1993 yılından bu yana önceliği Çinli sanatçıların yapıtlarına verdi ve böylece Uzakdoğu sanatını dünyaya tanıtan isimlerden birisi olarak anılmaya başlandı. Pearl Lam’in adı Çin ve Batı arasındaki kültürel gelişimin mimarları arasında geçmekte. Pearl Lam, Uluslararası Sanat Fuarı kapsamında açacak olduğu galeride Yinka Shonibare (MBE), Li Tianbing, Joana Vasconceolos, Carlos Rolon, Zhu Jinshi, Su Xiaobai, Sayaka Ishizuka ve Loreta Saez Franco’dan oluşan ünlü sanatçıların eserlerini sergileyecek. 16 Eylül18 Eylül tarihleri arasındaki sergide abstract akımının başarılı örneklerinin yanı sıra geleneksel Çin’i anlatan tablolar ve enstalasyonlar yer alacak. RESTORASYON ÇALIŞMASINDA ORTAYA ÇIKTI ‘ÇOCUK İŞÇİLER’ SERGİSİ İFSAK’TA ŞENLİK 3 EYLÜL’E KADAR SÜRECEK Karacaoğlan’ın mezarı bulundu mu? KARAMAN (DHA) Karaman’ın Sarıveliler ilçesinde bir camide yapılan restorasyon çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan bir mezarın halk ozanı Karacaoğlan’a ait olabileceği bildiriliyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 1.5 yıl önce Sarıveliler ilçesindeki tarihi Hacı Salih Camii’nin restorasyon çalışmasına başladı. Yaklaşık 1 ay önce de iş makinesi ile bahçede yapılan çalışmalar sırasında üzerinde Osmanlıca yazılar bulunan bir mezar taşına rastlandı. Bunun üzerine mezar taşının çevresindeki toprak temizlendi ve bir mezar ortaya çıkarıldı. Üzerindeki yazının anlamının belirlenmesi için taşın fotoğrafları Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akgül’e gönderildi. Akgül, taşın üzerinde “Karacaoğlan’ın Ruhuna Fatiha” yazdığını belirledi. Taşın 1600’lü yıllara ait olabileceğinin değerlendirilmesi de mezarın Karacaoğlan’a ait olma ihtimalini güçlendirdi ve ilçede büyük heyecan yarattı. 1600’lerin başında doğduğu sanılan Karacaoğlan’ın “Barçın Yaylası’nda 3 güzel gördüm” adlı şiirinde adı geçen Barçın Yaylası’nın Karaman’ın Sarıveliler ilçesi sınırlarında yer aldığına dikkat çeken yetkililer, daha kapsamlı araştırma yapmak için harekete geçti. Mezar ve mezar taşı üzerinde bilim adamlarının çalışmalarının sürdüğünü belirten Sarıveliler Belediye Başkanı Hayri Samur, “Taşla ilgili doneleri İstanbul Üniversitesi’ndeki Kemal Yavuz hocaya ilettik. Bu taşların kronolojik olarak 300400 yıl öncesine dayandığı önsezi olarak ifade edilmektedir. Bilim adamları araştırmalarını tamamladıktan sonra son noktayı koyacaktır” dedi. İzmir’de festival havası İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nca (İKSEV) bu yıl 28.’si düzenlenen “Uluslararası İzmir Festivali” başladı. Efes Antik Tiyatrosu’ndaki festivalin açılış konserini Varşova Senfoni Orkestrası verdi. TürkiyePolonya diplomatik işbirliğinin 600. yılı kutlamaları çerçevesinde, Polonya Cumhuriyeti Kültür ve Milli Miras Bakanlığı ile Adam Mickiewicz Enstitüsü’ne bağlı dijital bir platform olan “Culture.pl” işbirliğiyle gerçekleşen konser ilgiyle izlendi. Efes Antik Tiyatrosu’nun büyülü ortamında gerçekleşitiren ve çok sayıda davetlinin katıldığı konseri “çağımızın dahi müzesyeni” alarak adlandırılan şef Krzysztof Penderecki yönetti. Konserin solisti de, yaptığı çalışmalarla ülkemizde ve dünyada saygınlık kazanan besteci ve yorumcu Hüseyin Sermet’ti. Yaklaşık çeyrek yüzyılı aşan bir zaman diliminde sanatseverleri aralarında Ray Charles, Joan Baez, Sting, Elton John, Chris De Burg gibi birbirinden seçkin isimlerle buluşturan festival 3 Eylül’e kadar sürecek. Fesitvalin yarınki konukları da “Alla Turca, Alla Polacca” olacak. Celsus Kütüphanesi’ndeki konserin başlama saati 21.30. Onlar daha çocuk, ama... Kültür Servisi İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK), Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü olarak kabul edilen 12 Haziran’da, bu konuda Beyoğlu’ndaki merkezlerinde bir sergi açtı. Çocuk işçiliği konusunda farkındalık yaratmak ve mücadeleye katkı sunmak amacıyla açılan serginin fotoğrafları, derneğin onur üyesi, fotoğraf sanatçısı İsa Çelik tarafından seçildi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) katkılarıyla açılan sergide, Aylin Çakıner, Aylin Erozcan, Djena Cana Üngün, Cemal Daş, Fehmi İçyer, İbrahim Ayşıl, Kumral Kepkep, Özlem Gün Bingöl, Raziye Köksal Kartal, Zehra Arslan gibi sanatçıların fotoğrafları yer alıyor. Ayrıca eserlerin bulunduğu bir katalog da yayımlanacak. Serginin İstanbul’un ardından farklı illere taşınması planlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle