Katalog

10 HAZİRAN 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Rock’çı imama ceza değil uyarı Paniğe gerek yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Organ bağışı, tütünle mücadele gibi pek çok alanda kamuoyu duyarlılığı oluşturmak için kamu spotu yayımlayan Sağlık Bakanlığı’nın, 6. kampanyasına başlayan çocuk felcine ilişkin böyle bir düşüncesinin olmadığı ortaya çıktı. “Kamu spotuna ihtiyaç yok” diyen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Aileleri ve toplumu paniğe götürecek herhangi bir durum söz konusu değil” dedi. Sağlık Bakanı “Avrupa Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması” toplantısının ardından gazetecilerin çocuk felcine ilişkin sorularını yanıtladı. Müezzinoğlu, İstanbul’daki kampanyanın 6 ilçeyle sınırlanmasına ilişkin olarak “Aşılamalar, bilim kurulunun yaptığı risk analizlerinin sonuçlarına göre oluyor. İhtiyaç duyulan riskli bölgelerde 5 yaş altını aşılıyoruz” dedi. Bilim kurulunun şu an için 6 ilçe dışına aşılama öngörmediğini söyleyen Müezzinoğlu, “Böyle bir karar çıkarsa biz de onu uygularız” diye konuştu. Aşı açısından bir yetersizliğin söz konusu olmadığını söyleyen Müezzinoğlu, “Kamu spotu hazırlanacak mı” yönündeki soruya da şu yanıtı verdi: “Bu konu için bir kamu spotu ihtiyacı yok. Neticede, aileleri ve toplumu bilgilendirmeye ve paniğe götürecek herhangi bir pozisyon söz konusu değil.” ‘Kamu spotuna gerek yok’ diyen Sağlık Bakanı’ndan çocuk felci açıklaması: l ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’nın Kaş ilçesi Pınarbaşı köyü camisinde imamlık yapan, arkadaşlarıyla “FiRock” adlı müzik grubu kuran Ahmet Muhsin Tüzer hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı’nca başlatılan soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda Tüzer’e ceza verilmesi gerektiren bir husus oluşmadığı sonucuna varıldı. Tüzer’e, bundan sonra daha dikkatli ve özenli olması için uyarısında bulunuldu. KKKA en çok Tutarlı Bir ‘Tutarsızlık Politikası’ AKP iktidara geldiği 2002 yılı sonundan beri, tutarlı bir biçimde “tutarsızlık politikası” izliyor: “Herkesi kucaklayacağım” diyor, kendinden yana görmediği herkesi düşmanlaştırıyor... “İleri demokrasi” diyor, şiddet ve baskıya dayalı otoriter bir rejim kuruyor... “Serbest piyasa ekonomisi” diyor, devlet ihaleleri, cezalar ve müdahalelerle piyasanın bütün kurallarını bozuyor... “Yolsuzlukların, rüşvetin üzerine gideceğiz” diyor, en büyük yolsuzluk ve rüşvet çukurlarının içine düşüyor... “Yargıyı bağımsızlaştıracağım” diyor, yargıyı tümüyle kendine bağlıyor... “Medya özgürlüğü” diyor, çeşitli yöntemler kullanarak medyayı denetim altına alıyor... Herkesi dinletiyor, kendisi rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda dinlendiği zaman, dinleyenlere “Darbeciler” diyor... “Roman açılımı diyor”, Romanlar yerlerinden ediliyor... “Alevi açılımı” diyor, Alevilere her türlü ayrımcılığı reva görüyor... “Türk Silahlı Kuvvetleri gözbebeğimizdir” diyor, komutanları hapse atıyor... Silivri davaları için önce, “Darbecileri yargılıyoruz” diyor, sonra bunların “Kumpas” olduğunu söylüyor, mahkemeleri kaldırıyor, ama hâlâ bu davalardan mahkum olanlar ve bazı sanıklar içerde... Cemaatle kol kola giriyor, “Ne istediniz de vermedik” diyor, yıllarca sonra cemaati “Haşhaşi”, “Paralel devlet”, “Hain” ilan ediyor... “PKK ile görüştüğümüzü söyleyen şerefsizdir” diyor, o sırada, üstelik üçüncü bir ülkenin gözlemciliğinde, PKK ile görüştüğü ortaya çıkıyor... “Barış süreci” diyor, her türlü savaş ve nefret söylemini kullanıyor... “Komşularla sıfır sorun” diyor, çoğunu düşmanlaştırıyor... Suriye lideri Esad’la kanka oluyor, kısa bir süre sonra “Esed”i can düşmanı ilan ediyor... “NATO’nun Libya’da ne işi var” diyor, birkaç gün sonra Libya’ya saldıran NATO güçlerine ciddi bir deniz kuvveti ile katılıyor... “Hedefimiz AB’dir” diyor, AB ile olan ilişkileri askıya alıyor... HHH Zaman içinde, bütün eylemleri ve bütün söylemleri hem kendi içlerinde hem de birbirleriyle çelişiyor... Üstelik her tutarsızlıkta, her çelişkide, son durduğu noktaya karşı çıkanları, eleştirenleri, ihanetle suçluyor, bastırıyor... Böylece kendine destek verenler bile, bu hızlı dönüşler karşısında şaşkınlık içinde, bir yandan ötekine savrulup duruyor... HHH Türkiye, Cumhuriyetin 100. yılına doğru, bu “Tutarlı bir tutarsızlık politikasıyla” darmadağın ve paramparça olarak yol alıyor! yaygın Tokat’ta Polisi kalbinden vurdular Aynı ilde l EDİRNE (DHA) Edirne Eski İstanbul Caddesi’nde Rus plakalı lüks bir otomobilden inen grup ile Türk plakalı başka bir araçtan grup arasında silahlı çatışma çıktı. Rastlantı eseri olay yerinde bulunan ve silahlı çatışmaya müdahale etmek isteyen polis Hüseyin İmrak çatışan gruptakilerin silahından çıkan kurşunla kalbinden vuruldu. Hastaneye kaldırılan İmrak, kurtarılamadı. ‘Aşılar yeterli’ Dekan istifa etti l TOKAT (Cumhuriyet) Reşadiye ilçesine bağlı Çamlıkaya köyünde yaşayan 3 çocuk annesi Şefika Koç (38), 10 gün önce evinde rahatsızlanınca Reşadiye Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tokat Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Koç, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) şüphesiyle Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne kaldırıldı. Koç, hastanenin yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. Koç, hastanede yapılan müdahalelere karşın dün yaşamını yitirdi. Tokat’ta KKKA nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 9’a yükseldi. 9. ölüm Üniversitesi (GOÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Fazilet Duygu, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yakalananlarda ve bu hastalıktan ölüm oranlarında geçen yıla göre artış olduğunu söyledi. Doç. Dr. Duygu “Kene popülasyonunda azalma olmadığı için dikkat etmemiz gereken önemli nokta kenelerle insanların temaslarını engellemek. Kene temasına engel olmadığımız sürece bu hastalığı görmeye devam edeceğiz” dedi. Tokat’ın KKKA hastalığının en yaygın görüldüğü kent olduğuna dikkat çeken Duygu, “Tokat’ta yıllardır KKKA hastalığı görülüyor fakat bu yıl vaka sayısında geçen yıllara göre bir miktar artış var. Bunun en önemli nedeninin iklimsel değişiklikler ile ekolojik dengelerdeki bozukluklar olabileceğini düşünüyoruz. Vaka sayımız arttı, buna bağlı olarak ölüm oranımız da arttı” diye konuştu. l TOKAT (AA) Gaziosmanpaşa İklimsel değişiklikler l KONYA (Cumhuriyet) Konya Selçuk Üniversitesi’nde rektörlük, Doç. Dr. Celalettin Özdemir’i bıçaklayarak öldürdüğü ileri sürülen Prof. Dr. Ahmet G’nin eşi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Handan G’den ‘üniversiteyi rahatlat’ denilerek istifası istendi. Üniversiteden yapılan açıklamada, “Dekanın içinde bulunduğu psikolojik durum nedeniyle idarecilik yapmaya uygun olamayacağı kanaatinde olduğumuz için istifasını istedik” dedi. Üniversite yönetimi ayrıca iki öğretim üyesiyle de ilişkisi olduğu iddia edilen sekreter Asuman S’nin (28) görevine de son verdi. Handan G. gazetecilerin soruları üzerine “Şu anda tek düşündüğüm; gerçeklerin ortaya çıkması” dedi. Bebeğini vahşice öldürdü l KAYSERİ (Cumhuriyet) Eşinden boşanan H.Y. (43), bir süre önce 22 yaşındaki oğluyla Melikgazi’de yaşamaya başladı. İlişki sonucu hamile kalan H.Y, “Karnımda tümör var” diyerek durumu gizledi. Hamileliğinin 8. ayına gelen H.Y., önceki gün ilaç içerek düşük yapmaya çalıştı. H.Y., iddiaya göre ters gelen kız bebeğinin makasla sağ bacağını kesti. Bebeğini parçalayarak çıkarmayı düşündüğü öne sürülen H.Y’nin akıl sağlığı araştırılıyor. Bebek kurtarılamadı. KOKULAR ÜZERİNE ORTAYA ÇIKTI Surlarda erkek cesedi bulundu İstanbul Haber Servisi Fatih’te, Sarayburnu yakınlarındaki sur kalıntılarında yanmış bir ceset bulundu. Adli Tıp’taki incelemede cesedin 2540 yaşları arasında bir erkeğe ait olduğu belirlendi. Sarayburnu Sahil Kennedy Caddesi Çatladıkapı mevkisinde surların içerisinden kokular geldiğini belirten yurttaşlar, dün gece saat 03.00 sıralarında durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis, surların içerisinde yanmış bir cesetle karşılaştı. Tanınmaz halde olduğu belirtilen cesedin üzerinde ayrıntılı inceleme sürerken cesette şüphelilere dair bir ize ulaşılmaya çalışılıyor. Polisin olayın gerçekleştiği yer ve çevresindeki bulduğu deliller de incelemeden elde edilen sonuçlarla karşılaştırılarak, olayın faillerini bulmaya çalıştığı öğrenildi. İşçinin cansız bedeni bulundu l SAKARYA (Cumhuriyet) Geyve’de cuma günü etkili olan yağışın ardından, tavuk çiftliğinde işçi olarak çalışan Taner Yaman (22) sele kapılarak kaybolmuştu. Yaman’ın cesedi dün Karaçay Deresi’nde dalların arasında bulundu. Kayıp çocuklar ölü bulundu 11 ÖĞRENCİNİN ÖLDÜĞÜ MİDİBÜS KAZASI l TEKİRDAĞ (DHA) Muratlı’da geçen cuma günü bisikletleriyle gezmeye çıkan 6 çocuk, bisikletlerini Ergene Nehri’nde yıkamak isteyince çocuklardan U. B. Y. (12), B. S. (11) ve E.C.B (11), nehre düşerek kaybolmuştu. Günlerdir süren aramaların ardından önce E. C. B.’nin, dün de B. S. cansız bedenleri bulundu. Acılı haberi alan baba Ferit S. oğlunun cansız bedenini görünce “Bisikletine binemedin oğlum” diyerek ağıt yaktı. Hâlâ kayıp olan U. aranıyor. ihmal değil kadermiş! KAYSERİ (DHA) Kayak yapmak için Erciyes Dağı’na çıkan Niğde Üniversitesi öğrencilerini taşıyan kar lastikleri bulunmayan iki midibüsün şarampole devrilmesiyle 9’u öğrenci 11 kişinin ölümü, 31 öğrencinin ise yaralandığı kazayla ilgili davanın görülmesine Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Midibüsün sürücüsü Durmuş Ozan savunmasında, “Allah’ın takdiri efendim, kader. Önce Allah’a sonra adalete havale ediyorum” dedi. Kazada yaşamını yitiren Alpay Bahadır Utar’ın annesi Seher Utar, sürücülere oğlunun fotoğrafını göstererek “Evlatlarımızın tek suçu üniversitede okumaktı. ‘Kader’ diyorsun. Bunu kabul etmiyorum” diye tepki gösterdi. Kar lastiği yok ama