24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 Mayıs 2014 Cuma 3 u Derya Coşkundeniz, ikiz kız çocuğu annesi. Her ikisiyle de özel ve sağlıklı ilişki kuruyor. Ancak iş anneliği tanımlamaya gelince, bakın neler söylüyor: ‘Anneliğin tarifini yapmak zor. İçimde durmadan patlayan sevgi bombaları var.’ Annelik bir kadına ekstra pratik düşünme ve davranma yeteneği veriyor. Hal böyle olunca elbette daha üretken oluyorsunuz. Yoktan var etme gibi süper bir yeteneğiniz oluyor. Her annenin bir süper kahraman olduğunu düşünüyorum. Zamanı daha iyi kullanıyoruz, kriz yönetimini daha iyi yapabiliyoruz, ekonomik davranabiliyoruz. Tüm bunları yapabilen bir kadının da kendine olan güveninin arttığını görüyorum. Bir annenin başaramayacağı hiçbir şey yok şu hayatta. l Anneliği keyifli bir hale getirmek, çocuklarla kaliteli zaman geçirmek için nasıl bir yol seçiyorsunuz kendinize? Ben eğlen celi bir anneyim. Seyahat etmeyi severim ve çocuklarım da benim gibi gezmeyi çok seviyor. Kızları arabaya atıp şehir şehir gezdiğimi bilirim. Eğer hava dışarı çıkılamayacak kötüyse, evde kendi oyuncaklarımızı yapıyoruz kızlarla. Eski çoraplardan kuklalar yapıyoruz mesela. Kaliteli vakit, annelerin çok yanlış anladığı bir şey. Çalışan anneler özellikle bu yanılgıya düşüyor. Çocukla bütün gün aynı evin içinde olmak, onunla kaliteli vakit geçirmek değildir. Telefon, televizyon, bilgisayar ve ev işleri olmadan, sadece onunla oynamak, sohbet etmek ve ona ait olmaktır. l Hayat da bir yandan yoğun. Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz? Kızlar 2 yaşına gelene kadar, kendime yeteri kadar vakit ayıramıyordum. Bana kalan saatler sadece onların uyuduğu saatlerdi. O zaman uyku düzenlerini iyi organize etmem gerektiğini fark ettim. Akşam 8’de uyuturdum, eşimle baş başa kalabileyim diye, ki hâlâ aynıdır uyku saatleri. Ya da öğle uykularında biriken işlerimi hallederdim. Şimdi durum daha iyi. Kreşe gidiyorlar ve akşamüstü dönüyorlar eve. Zaten o saate kadar her işimi halletmiş oluyorum. Akşamları yine bana kalıyor. Hafta sonları tamamen kızlarıma aittir. bakımı bambaşka bir şey. Kendi deneyimlerimi yazmam pek bir işe yaramayacaktı. Her anne, her bebek ve her aile farklıdır. Uzmanları işin içine mutlaka sokmam gerekiyordu. Kulaktan dolma bilgiler yerine, uzmanların söyledikleriyle hareket eden anneler çoğalıyor artık. Kendim de oturup araştırdım. Sonuçta ortaya doyurucu bir kitap çıktı. 8 uzmanla yazılmış Türkiye’nin ilk ikiz bebek bakım kitabı İkiz lerle Hayat’tır diyebiliyorum gönül rahatlığıyla. l Pozitif bir enerjiniz var. Onu nasıl koruyorsunuz ya da kimi zaman elinizden kaçtığı da oluyor mu bir şeylerin? Nedir bu tür durumlarda sizi motive eden? İkizlerden önce de yerinde duramayan biriydim. Allah dağına göre kar veriyor. “Madem bu kadar enerjiksin, al sana ikiz bebek dedi” diye düşünüyorum bazen. Onlardan aldığım huzur ve mutlulukla kendimi daha iyi hissediyorum. Tez canlıyım, hayatı çok seviyorum. Güneşli bir hava bile beni motive eder. Ama hepimiz insanız ve bazen ters tarafımdan kalkabiliyorum ben de. O zaman eşim giriyor devreye. Beni idare ediyor, moral veriyor. Hayatımdaki güzel insanlara teşekkür etmem gerek. En başta eşime. l Size göre hayatı pratik yaşamanın ne gibi yolları var? Özellikle bir anneyseniz... Neler önerirsiniz? Anne olunca kadına otomatik olarak yüklenen bir yetenek bence pratiklik. Akşamdan hazırlanmak lazım tıpkı toplantıya girerken hazırlanır gibi. Not tutmak hayatı kolaylaştırır. Elinde not defteriyle dolaşamayanlardansanız, buzdolabının üstüne yapıştırın bir beyaz kâğıt ve aklınıza geleni oraya yazın. Bir çizelge gibi, yarın hangi yemeği yapacağınıza kadar, aklınıza gelen her şeyi not alın. Böylece zaman yönetimini de iyi yapmış olursunuz. Her anne bir süper kahraman D o ZUHAL AYTOLUN erya Coşkundeniz, 14 yıldır televizyon sektöründe, dört yıldır da anne çocuk yazıları yazıyor. Son dönemde, uzman doktorların görüşleriyle kendi deneyimlerini birleştirerek çıkardığı “X2 İkizlerle Hayat” kitabıyla gündemde. Dört yaşında ikiz kız çocuk sahibi; isimleri Derin ve Mavi... İkizlerle hayat zor gibi görünse de, Coşkundeniz keyifli vakit geçirmenin yolunu biliyor, sağlıklı ilişkiler kurmanın inceliklerinin farkında. Bu yüzden yazdığı kitapla, annelere ve anne adaylarına destek oluyor, yol gösteriyor. Biz de Coşkundeniz’le hem anneliği hem de eşi Mehmet Coşkundeniz ve ikizleri Derin ve Mavi’yle olan ilişkilerini konuştuk. Söz onda... l Anneliği nasıl tanımlarsınız? Siz nasıl yaşıyorsunuz bu süreci? Dünyanın en güzel duygusu anne olmakmış. Üstelik ben bunu çarpı iki olarak yaşıyorum. Anneliğin hissettirdiği duygunun tarifini yapmak çok zor. İçimde hiç durmadan patlayan sevgi bombaları var. Onlara baktığımda saf sevginin ne demek olduğunu anlıyorum. Ben onları büyütürken, onlar da beni büyütüyor. En güzeli de tekrar şaşırmayı ve sabretmeyi öğreniyorum. l İkiz annesi olmak, sorumlulukları iki katına çıkarıyor haliyle. Siz nasıl kuruyorsunuz dengeleri? Gözümün biri bir kızımda, diğeri öbür kızımda. Benden ve eşim Mehmet’ten önce, onlar geliyor. Onların iyi hissedebileceği yerlere gitmek, güvenli olabilecekleri mekânları seçmek ya da uyku saatlerini hesaplamak gibi bir derdimiz var. Aralarındaki çatışmalara mümkün olduğunca karışmıyoruz. Mehmet’le onları yetiştirirken fikir birliğindeyiz. Benim A dediğime, Mehmet Z demiyor. Farklı karaktere sahip iki birey olduğunu bilerek yaklaşıyoruz onlara. Derya Coşkundeniz ikizleri Derin ve Mavi ile birlikte. Babalık kavramı da önemli Türkiye’nin ilk ikiz bebek bakım kitabını yazdım l Siz bir de bu işin kitabını yazdınız: Doğum öncesi ve sonrası İkiz lerle Hayat. Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Yorumları okudukça yazan her bir kişiye sarılasım geliyor. Doğru bir şey yaptığımı anlıyorum. Ben hamileyken faydalanabileceğim bir kaynak bulamadığım için, 8 uzmanla birlikte tüm ikiz annelerinin derdine derman olmaya çalıştım. İkiz hamileliği ve erya Coşkundeniz, ikizleri Derin ve Mavi’nin D birbirleriyle olan bağlarından dolayı çok duygulandığını dile getiriyor. İki farklı Bir annenin başaramayacağı şey yoktur! l Anne olmak, kadını nasıl yeniliyor sizce? Daha mı üretkensiniz yaşamınızın bu döneminde? karakterde, gece ve gündüz gibi olduklarını söyleyen Coşkundeniz, kendilerine ait kişilik özelliklerini keşfettikçe mutluluk duyduğunu söylüyor. “Kendi kişiliklerini inşa eden, kendi kendilerine yetebilen çocuklar onlar. Teşekkür eden, özür dileyen, paylaşan ve takdir eden çocuklar oldular” diyor. Peki ya babalarıyla ilişkileri? Anlatıyor Coşkundeniz: “Bazen bizim yatağımızda takla atıp zıplama zamanlarımız vardır kızlarla. Anne baba yatağında oynamak her çocuk için çok eğlencelidir. Kızlar bazen yastıkları koklayıp ‘baba kokusu’ derler, o zaman içimin yağları erir işte. Mehmet çok çalışan biri olduğu için az görüşebiliyorlar. Çoğu zaman kızları alıp gazeteye götürürüm babalarıyla biraz daha fazla zaman geçirsinler diye. Bu durumda da babaya olan düşkünlükleri artıyor doğal olarak. Ben kıskanmak yerine, çok duygulanıyorum onların ilişkilerine baktıkça. Özenirim hatta, keşke benim de babamla ilişkim böyle olsaydı diye. Mehmet, gerçekten çok iyi bir babadır.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle