02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2014 CUMARTESİ 10 HABERLER Yargıtay, 2004’te Pamukova’da 41 kişinin öldüğü hızlandırılmış tren kazası kararını hukuka aykırı bularak bozdu ‘Ölümde zamanaşımı olmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 12. Dairesi, Sakarya’nın Pamukova ilçesinde 22 Temmuz 2004’te meydana gelen ve 41 kişinin ölümüyle sonuçlanan hızlandırılmış tren kazası sonrası açılan davada Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin almış olduğu “zamanaşımı” kararını hukuka aykırı bularak bozdu. Yargıtay’ın kararında, TCDD’nin “hızlandırılmış tren uygulamasına geçilmesine karşın hız artırımı sonucu üstyapıda oluşabilecek olumsuzluklara karşı yeterli bakım, onarım ve denetim yapmadığı ve hız kontrolünü yalnızca makinistlerin dikkatine bıraktığı” belirtilerek 8’de 4 oranında kusurlu olduğu vurgulandı. Dava, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 17 Haziran’da yeniden görülecek. Sakarya’da yapımı devam eden Yüksek Hızlı Tren (YHT) istasyonunda önceki gün akşam saatlerinde meydana gelen ve 3’ü ağır 6 işçinin yaralandığı kaza gündemdeki yerini korurken Yargıtay’dan, 10 yıl önce meydana gelen ve 41 kişinin yaşamını yitirdiği hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili bir karar çıktı. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’ndan (BTS) yapılan yazılı açıklamada, Yargıtay’ın, kaza sonrası Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada mahkemenin 2012’de verdiği zamanaşımına ilişkin kararın bozulmasına hükmettiği belirtildi. Açıklamada, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bilirkişi raporunda 3/8 oranında kusurlu görülen birinci makinist Fikret Karabulut’un 2 yıl 6 ay hapis, 1100 TL para cezası, 1/8 oranında kusurlu görülen Recep Sönmez’in de 1 yıl 3 ay hapis ve 733 TL para cezasına çarptırıldığı ancak zamanaşımı nedeniyle beraatlarına karar verildiği belirtildi. Yargıtay’ın söz konusu kararı bozma gerekçesi ise şöyle: “Kazanın oluşumundaki kusur durumlarına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda 1. makinistin livrede 80 kilometre olarak belirlenen hız limitine uymayıp, 132 kilometre süratle dönemece girerek yönetimi altındaki trenin seyir güvenliği için gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden 3/8 oranında; 2. makinist ise seyir hızı konusunda 1. makinisti uyarmadığından 1/8 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği ayrıca, ‘hızlandırılmış tren’ uygulamasına geçilmesine rağmen hız artırımı sonucu üstyapıda oluşabilecek olumsuzluklara karşı yeterli bakım, onarım ve denetimin yapılmamış olması, olayın meydana geldiği kesimde sık aralıklı dönemeçler bulunması ve bu durumun seyir güvenliğinin sağlanmasında risk oluşturması karşısında makinistlerin tarifeye uygun hızda gitmelerine yardımcı olacak bilgisayar destekli otomatik ya da yarı otomatik ilave tedbirlerle sistemin donatılması gerekirken hız kontrolünün yalnız makinistlerin dikkatine bırakılmasının kazanın meydana gelmesinde etkili olması nedeniyle işletmeye de (TCDD) 4/8 oranında kusur izafe edilmiştir.” Yargıtay’ın kararında ayrıca zamanaşımı kararının hukuka aykırı olduğuna da yer verildi. Çökmenin nedeni kalıp ve iskele hatası SAKARYA (DHA) Sakarya’nın Arifiye ilçesinde önceki gün Yüksek Hızlı Tren İstasyonu’nda beton dökümü sırasında meydana gelen çökmede yaralanan Yunus Akgün, Mustafa Yaşar, Adem Budak ve Osman Yaşar tedavilerinin ardından dün taburcu edildi. Durumu ciddiyetini koruyan işçi Ali İnce’nin tedavisi ise Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sürüyor. İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi Başkanı Hüsnü Gürpınar, çökmenin kalıp ve iskele hatasından kaynaklandığını belirtti. Gürpınar, “Betonun dökülmeden önce kalıbın denetimini şantiye şefinin yapması gerekiyordu. Şantiye şefinin yaptığı kontrolleri de şantiye idaresinin denetlemesi gerekiyor. Tamamıyla denetimsizlik var. İzlediğim görüntülerde kalıp iskelelerinde çapraz bağlantıları göremedim. Bu sebepten dolayı çökme olduğunu düşünüyorum. Kalıbın yeterli sağlamlıkta olmaması ve güvenlikte olmaması başlıca nedenlerdendir” dedi. Savcılık olayla ilgili soruşturmayı sürdürürken, inşaattan alınan beton numuneleri de incelenmek üzere Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi’ne gönderildi. Taşerona kapı sonuna kadar açıldı MUSTAFA ÇAKIR YENİ SOMA’LARA DAVETİYE ÇIKARACAK TASARI MECLİS’TE ‘Cumhuriyet’in haberi gerçeği yansıtıyor’ diyen mahkeme, Bozdağ’ın tazminat talebini reddetti ‘Eşitsizlik haberdir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lise öğrenimini yurtdışında tamamlayan TC vatandaşlarına Türkiye’deki üniversitelere sınavsız girme olanağının tanınmasının ardından, bu öğrencilerden katkı payı ve öğrenim ücreti alınması uygulamasına da Bakanlar Kurulu kararı ile son verilmiş, uygulamadan yararlanan dönemin Başbakan Yardımcısı şimdiki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Avusturya’da bir liseden mezun olduktan sonra Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kayıt yaptıran akrabası Necla Bozdağ, 6 yıllık tıp eğitimi için yaklaşık 90 bin TL ödemekten kurtulmuştu. Bu durumu gazetemiz “90 bin liralık kıyak” başlığı ile haberleştirmişti. Haber üzerine Bozdağ, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 20 bin TL manevi tazminat davası açtı. Ancak mahkeme Bozdağ’ın iddialarını yerinde bulmadı. Mahkeme kararında “Bir düzenlemenin aktarıldığı, davacının akrabasının da bu düzenlemeden yararlandığı anlaşılmıştır. Genel olarak eşitsizlik yapıldığının düşünülerek haberin yapıldığı, görünen gerçeği yansıtıp, haber değeri olduğundan, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı amacı güdülmeden ağır eleştiri sınırları içinde haber yapıldığına” ifadelerini kullandı. ANKARA Hükümet beklenen “taşeron tasarısını”, Soma’da yaşamını yitiren işçilerin ailelerine yönelik düzenlemelerle birlikte “torba tasarı” olarak Meclis’e sundu. Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirmesinden ders almayan hükümet, tasarıyla “taşeronlaşmaya” kapıları sonuna kadar açıyor. Buna karşın sayıları milyonları aşan taşeron işçilere kadro yok. Özel sektördeki taşeron işçiler ise “kaderine” terk ediliyor. Ayrıca taşeron sözleşmeleri 3 yıllık olacak. Ancak zorunlu hallerde bu süre yine kısaltılabilecek. Hükümet, “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nı dün Meclis’e sundu. Tasarıda yer alan düzenlemeler özetle şöyle: l Yasaya aykırı olarak taşeron çalıştırıldığının mahkeme kararı ile belirlenmesi halinde taşeron işçilere asıl işverenin “emsal işçisi” ile aynı ücret ve sosyal haklar verilecek. İşyerinde böyle bir işçi bulunamaması halinde ise belirleme aynı işkolundaki işçi esas alınarak yapılacak. Taşeron işçinin ücreti belirlenirken “emsal işçinin” toplu iş sözleşmesi kapsamında olup olmadığına da bakılacak. l İşveren, taşeron işçilerin ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol edecek. Ödenmeyen ücretleri “hak edişlerinden” keserek işçilerin banka hesabına yatıracak. l Alt işvereni değiştiği halde aynı işyerinde çalışmaya devam eden taşeron işçilerin yıllık ücretli izin süresi aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanacak. l Mevzuattaki taşeron hükümlerine aykırı olarak işçi çalıştırılması halinde asıl işveren, taşeron veya işveren vekiline her bir işçi için 2 bin lira ceza verilecek. l Kamuda çalışan taşeron işçilerin tazminatları kamu kurum ve kuruluşları tarafından doğrudan işçinin banka hesabına aktarılacak. l İşçinin taşeron firma tarafından önce kamuda daha sonra başka bir yerde çalıştırılması halinde ise kamuda geçen sürelere ilişkin kıdem tazminatı, asgari ücretteki artış dikkate alınarak hesaplanacak. Kamuda çalışılan döneme ilişkin ödemeyi kamu yapacak. l İdareler personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması halinde yardımcı işler için taşeron ihalesine çıkabilecek. l İdareye ait bir işyerinde yürütülen asıl işin bir bölümünde “idarenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde, yeterli nitelik veya sayıda personel olmaması” durumunda hizmet alımı ihalesine, yani taşeron ihalesine çıkılabilecek. Bu geniş tanımla idareler birçok işi taşeron şirketlere verebilecek. Ayrıca danışmanlık hizmet alım ihalelerinde hiçbir şart da aranmayacak. l İşveren sendikaları, nakit mevcutlarının yüzde 25’ini aşmayacak şekilde işveren dayanışma ve yardım fonu oluşturabilecek. Bu fondan üyelerine karşılıksız yardımda bulunabilecek. Bu fondan işçilerin sigorta primi işveren payı ödenebilecek. l Finansmanı SGK tarafından karşılanacak tüp bebek denemesi 2’den 3’e çıkarıldı. Doğum borçlanması hakkı da 2’den 3’e çıkarıldı. Her işe taşeron devri İşverene fon kıyağı elir testine girmeyenlere 3 ay l Tasarı ile gelir testini yaptırmadığı için cezalı duruma gelenler için de düzenleme yapıldı. Buna göre gelir testi yaptırmayanlar 3 ay içerisinde başvuruda bulunacak. Primler faizsiz yapılandırılacak. Bu süreyi hükümet 3 ay daha uzatabilecek. l Soma’da yaşamını yitiren işçilerin SGK’ye olan her türlü borçları silinecek. Hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacak. Ölen işçinin yakınlarından birisi kamuda işe yerleştirilecek. l AKP 2008’de madencilerin emeklilik yaşını 55’e yükseltmişti. Soma’nın ardından maden işçilerinin emeklilik yaşı 50’ye düşürüldü. lYeraltı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri 4’er gün artırılarak uygulanacak. Buna göre yeraltında çalışan ve 5 yıldan az kıdeme sahip bir işçinin en az 18 gün yıllık ücretli izin hakkı olacak. l Yeraltında çalışan işçiler için çalışma süresi haftada en çok 36 saat olacak. Günlük çalışma süresi de altı saatten fazla olamayacak. G Madencilere düzenleme 2 bin lira ceza İşçilere gazlı müdahale ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkentte günlerdir eylem yapan Yatağan işçileri, kendilerini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı girişindeki demir bariyerlere zincirledi. Olay yerine gelen polis, biber gazıyla müdahale ettiği eylemcilerden 15’ini gözaltına aldı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önündeki Kurtuluş Parkı’nda günlerdir bekleyen Yatağan işçileri, dün öğle saatlerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na geldi. 40 kişilik işçi grubundan 6’sı kendisini bakanlığın girişindeki demir bariyerlere zincirledi. Soma’daki maden faciasını ve Kemerköy Termik Santralı ile Yeniköy Termik Santralı’nın özelleştirilmesini protesto eden Yatağan işçileri daha sonra yaptıkları açıklamada özelleştirmeye karşı çıktıklarını belirtti, Soma’da yaşanan maden faciasına da dikkat çekildi. Bakanlık girişinden ayrılmayan işçilere açıklamanın ardından çevik kuvvet ekipleri biber gazı ile müdahale etti. Kendilerini bakanlığın demir korkuluklarına zincirleyen işçileri, polis ekipleri demir kesme makinesiyle zincirleri keserek gözaltına aldı. Bir grup işçi ise çevik kuvvet ekipleri tarafından bakanlık önünden uzaklaştırıldı. Zincirli eylemde TESİŞ Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, Madenİş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin’in de aralarında bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı. AYM BAŞKANI HAŞİM KILIÇ ‘SESSİZLİK’ İSTEMİŞTİ Adalet Nöbeti’nde SİNAN TARTANOĞLU ADL ANKETİNDE İLGİNÇ VERİLER Türkiye’deki Yahudi karşıtlığı İran’ı geçti DUYGU GÜVENÇ ANKARA ABD’deki Yahudi örgütlerinin çatı kuruluşu İftira ve İnkârla Mücadele Birliği’nin (ADL), antisemitizm üzerine ilk kez 102 ülkede yaptırdığı anket Türkiye ile ilgili ilginç verileri ortaya çıkardı.Ankete göre Türkiye’de, antisemitizm oranı yüzde 69 olarak çıktı ve İran’ı bile geçti. Anketin ilginç bir sonucu da Türkiye’de erkeklerin yüzde 84’ü antisemitik olarak tespit edilirken, kadınlarda bu oran yüzde 56’da kaldı. ADL’nin, 6 ay boyunca yaptığı ankete 53 bin 100 yetişkin katıldı. 1834 yaş aralığındaki Türklerde antisemitizm oranı yüzde 71 olarak ölçülürken, 3549 yaş aralığında bu oran yüzde 75’e çıkıyor. Anket, İran’daki Yahudi karşıtlığı oranını yüzde 56 olarak gösterdi. ‘klakson’ cezası i a cam Oğlun sunda avlu töreni t sünne BURSA (Cumhuriyet) Bursa Vali Yardımcısı Mehmet Özcan’ın önceki gün Osmanlı Padişahı Murat Hüdavendigar’ın kabrinin bulunduğu aynı adı taşıyan cami avlusunda oğlu için sünnet töreni düzenlemesi büyük tartışma yarattı. Sünnet ve mevlit nedeniyle cami şadırvanının önüne taht kuruldu. Mehter takımı ve kılıç kalkan ekibinin yanı sıra ateşbazın da gösteri yaptığı törene sünnet çocuğu Mehmet Özcan beyaz bir at O vali yardımcısı emekli oldu üzerinde geldi. Camiyi gezmek için gelen turistler de şaşkınlıklarını gizleyemedi. Oğlunun sünnet törenini Osmanlı usulüyle camide yapan ve sosyal medyada tepki çeken Özcan’ın dün yaş haddinden emekli olduğu açıklandı. Valilik kaynakları “Sayın Özcan bir süredir izindeydi. Sünnet işleri için izin yapıyordu. Bu tören de son organizasyonu oldu. Vali Münir Karaloğlu’nun da haberi yoktu böyle bir törenden” dedi. ANKARA Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, mahkeme önünde Balyoz mahkumları için “Adalet Nöbeti” tutan avukatlardan “sessizlik istemesinin” ardından, araçlarıyla yoldan geçerken “nöbete” klakson çalarak destek veren yurttaşlara trafik cezası kesildi. Avukat Şule Nazlıoğlu Erol’un, Balyoz davası hükümlüleri tarafından yapılan başvuruların bir an önce sonuçlanması talebi ile Anayasa Mahkemesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti, bir ayı doldurmak üzere. Mahkeme ile “nöbetin tutulduğu” park arasındaki İncek Bulvarı’ndan araçlarıyla geçen Ankaralılar ise bayraklı ve pankartlı eyleme klakson çalarak, el sallayarak katılıyor. Bu nedenle “nöbet” zaman zaman “gü rültülü protestoya” dönüşüyor. Ancak nöbete klaksonlu desteğe trafik cezası kesildiği ortaya çıktı. Kesilen bir ceza için tutulan karar tutanağında “tespit edilen trafik kuralı ihlalinin yeri” AYM olarak yazıldı. Cezanın dayandırıldığı Karayolları Trafik Kanunu maddesinin 73 olarak belirtildiği tutanağa, ihlal için “Gereksiz yere klakson çalmak” notu düşüldü. Bu tutanak üzerinden yurttaşlara 80 TL idari para cezası kesildi. İlgili yasa maddesi ise “gereksiz yere klakson çalmayı” değil, “Karayolunda araçların kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde saygısızca sürülmesi, araçlardan bir şey atılması veya dökülmesi, seyir halinde sürücülerin cep ve araç telefonu ile benzer haberleşme cihazlarını kullanması yasaktır” hükmünü düzenliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle