06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER [email protected] 11 ‘Kurbanlara saygısızlık’ BARIŞ SÜRECİ ÇÖKERSE... Amerikan Yahudi kuruluşu ADL, Soma faciasından Yahudileri sorumlu tutan açıklamaları kınadı Dış Haberler Servisi Amerikan Yahudi kuruluşu “İftira ve Karalama ile Mücadele Birliği” (ADL), Türkiye’de medya ve politikacıların, Soma faciasından Yahudileri sorumlu tutan haber ve açıklamalarını kınadı. ADL, söz konusu haber ve açıklamaların “savunulamaz ve yaralayıcı” olduğunu vurguladı. Yeni Akit gazetesinin, 20 Mayıs tarihli nüshasındaki manşetinde, üst başlıkta “Siyonist güdümlü yerliyabancı medyanın Soma üzerinden Başbakan Erdoğan’a saldırmasının sebebini deşifre ediyoruz” denilmiş ve “O Patronun Damadı Yahudi” başlığı atılmıştı. ADL’den dün yapılan açıklamada, bu gibi suçlamaların, “perde arkasında Yahudiler var şeklindeki klasik antiSemitik komplo teorilerine hizmet ettiği” belirtilerek Türkiye medya sı ve politikacılarının “yabancı” sözcüğünü Yahudiler için “kod” olarak kullandığı da kaydedildi. Kuruluşun Başkanı Abe Foxman, AKP milletvekili ve Meclis Adalet Komisyon Başkanı Burhan Kuzu’nun, maden faciasının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmek için “Yahudi lobisi” tarafından kullanıldığı yolundaki tweet’ini de hatırlatarak “Yeni Akit gazetesi ve milletvekili Burhan Kuzu’nun, Yahudileri Soma faciasıyla ilişkilendiren komplo teorilerinin Türk söyleminde yeri yok” dedi. Foxman, “Bu komplo teorilerini ortaya atmak, facianın kurbanlarına ve ailelerine karşı saygısızlık ve dikkatleri soruşturma sürecinden uzaklaştırıyor. Ayrıca Türkiye Yahudi toplumuna da Türkiye’deki konumlarına ilişkin soru işaretleri doğuran mesajlar gönderiyor” diye konuştu. Şarlman’dan Erdoğan’a Almanya Burası Kuzey Ren Vestfalya eyaleti. Hasılatı Rusya’nın toplam hasılatı ile yarışan; Almanya’nın en zengin ve sanayileşmiş yöresi… Başbakan’ın ziyaret edeceği Köln bu eyaletin parçası. Biz Köln’e uzanmadan önce gezimizi “Avrupa’nın kalbi” sayılan Aachen kentinden başlatıyoruz. Aachen ve Köln arası bir saat. Şarlman’ın Kutsal RomaGermen İmparatorluğu’nun merkezi olan Aachen; Avrupa ve Almanya’nın neredeyse “özet tarihi” gibi. 1200 yıl önce burada ölen Kutsal Roma imparatorunun anısına bu yıl kentte özel etkinlikler yapılıyor. Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ardından Avrupa’da yeni bir imparatorluk kuran ve sınırları Kuzey Denizi’nden İtalya’ya, Pireneler’den Elbe’ye uzanan topraklara hükmeden Şarlman; Hıristiyanlığı Eski Kıta’da ilk kez “ortak din” yapmış ve ortak yazı, ortak para kullanmış. Bu nedenle 742814 döneminde yaşayan hükümdar, yaşlı Avrupa’nın “babası” kabul ediliyor. II. Dünya Savaşı’nda imha edilen kent merkezinde iki tarihi yapı dikkat çekiyor: Şarlman’ın yaptırdığı, bir “Bizans tarzı” katedral… Bir de katedralin karşısında seküler yapı belediye binası. AB inşasına hizmet eden önemli şahsiyetlere, Eski Kıta’nın en prestijli nişanı olarak sunulan “Şarlman Ödülü”; günümüzde hâlâ, Şarlman sarayının parçası olan bu belediye binasının salonlarında veriliyor. İspanya’yı Avrupa’ya sokan Felipe Gonzalez’den, II. Dünya Savaşı sonrası Almanyası’nın ilk başbakanı olan Adenauer’a; AB Komisyonu’nun vizyon sahibi başkanı Jacques Delors’dan, Avrupa’nın kurucusu Schumann ve Monnet’e; Almanyaların birleşmesini sağlayan Mitterrand ve Kohl’dan; Merkel, Havel ve Blair’e… Avrupa’nın tüm büyük siyasetçileri, burada taç giyen GermenRoma imparatorlarının izinde bu salonda ödüllendirilmiş... 9. asra uzanan geçmişle bugünün Avrupası arasında böylece bağ kurulmak istenmiş ve “Avrupa projesinin devamlılığı” vurgulanmış. Aachen’ı gezdiğinizde bugünün Avrupası’nın köklerinde özetle Şarlman’ın “Hıristiyan Avrupa” tahayyülünün olduğunu somut biçimde görüyorsunuz. Ama Aachen, bugünün mültikülti dünyasında daha çok bir özlem olarak kalmaya mahkum olan “Hıristiyan Avrupa”nın simgesi değil sadece. Aynı zamanda Avrupa’nın çok güçlü olan diğer ruhu “bilim”in de merkezi... Kömür ocaklarıyla ünlü Ruhr Havzası’yla iç içe bir kent burası. Yeraltından kömür çıkarmak çok tehlikeli ve pahalı olduğundan bu ocaklar 80’lerde kapanmış. Onların yerine, “kahverengi kömür madenciliği” başlamış… Kuzey Ren Vestfalya’nın bir diğer endüstri merkezi olan Wuppertal’dan Aachen’e yol alırken ufuk çizgisinde yolda hep ileri teknolojiyle toprağı kazıyarak maden çıkaran dev makineleri gördük. Civarda da yer yüzeyinden çıkan kahverengi kömürü, elektrik enerjisine dönüştüren termik santrallar göze çarpıyordu. Aachen zamanla önemli teknoloji, inovasyon, bilim merkezi olmuş. Üniversitesiyle nam salan kentte 60 bin öğrenci var. Öğrenciler, kent nüfusunun dörtte birini oluşturuyor. Kafe ve birahaneler bu yüzden çok canlı. Kent çıkışı Paris’in “Pompidou” kültür merkezine benzer bir yapı ile karşılaşıyoruz. Burası dev bir hastaneymiş. Üniversitede hocalık yapan ve bize eşlik eden Prof. Brieniek, Almanya’nın en büyük hastanelerinden olan yapının; ilginç öyküsünü aktarıyor. Rusya ile olası bir savaşta, müttefik askerleri en güvenlikli yerde tedavi edebilmek için Almanya’nın en batı ucundaki Aachen’e, Soğuk Savaş’ta bu hastaneyi yapmışlar ama hastane bitene dek Soğuk Savaş da bitmiş. “4 bin hekim” bugün bu muazzam üniversite hastanesinde görev yapıyor. Hastahekim sayısı, neredeyse eşit... Aachen, Avrupa tarihinin böyle çok çeşitli evrelerinin izlerini taşıyor. Çıkışta “Soğuk Savaş” öyküleri dinlediğimiz kente, II. Dünya Savaşı’nın izlerinde girdik... Aachen otoyolunda örneğin büyük bir Amerikan mezarlığı var. General Patton, Aachen kentinin kuşatılması öncesinde, 10 bin asker için bu mezarlığı hazırlatmış. Burayı ancak büyük kayıplarla ele geçireceğini bildiğinden; askerlerine mezar olacak yeri soğukkanlılıkla önden yaptırmaya çekinmemiş! WuppertalAachenDusseldorf ve Köln gezisinde, karşılaştığım tüm Türklere, Erdoğan’ın hep beklenen Almanya çıkarmasını sordum. Soma yeni olmuştu. Almanya’daki kutuplaşma, Türkiye’yi bölen tablodan farksızdı. Bir Köln birahanesinde tanıştığım Tuncelili Sevda; “Başbakan çok ayıp etti!” diyerek konuştu: “Ailesi Soma’da toprak altında kalsaydı; bunları yapar mıydı? Erdoğan böylece ülkeyi ailesi gibi görmediğini göstermiş oldu.” Kaldığım otelde garsonluk yapan Elazığlı Erhan ile Karadenizli Adem ise ne yaparsa yapsın Erdoğan’ı “affetmeye”, mazur ve hoşgörmeye hazırdılar. Adem; “ Modernleşmenin bedeli! ” diyerek Erdoğan’a toz kondurmuyordu. Eşi Diyanet’te görev yapan Erhan, “affetme”nin de ötesinde, Erdoğan’ın yurttaşa el kaldırdığına inanmaya dahi yanaşmıyordu. “Olmaz!” diyordu: “O asla böyle bir şey yapmaz! Mutlaka yalan ve iftiradır!” Törkiş kutuplaşmanın Almanya’yı germesinden korkan Merkel özetle haklı… Avrupa’nın bu en müreffeh, güvenli ve dingin ülkesinde; bir “Erdoğan itiş kakışı”nın çıkması düşünülebilecek en son şey... Netanyahu ilhak peşinde Dış Haberler Servisi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ortadoğu barış görüşmelerinin başarısız olması halinde Batı Şeria’nın bazı kesimlerini ilhak etmeye hazır olduğu mesajını verdi. Amerikan Bloomberg televizyonuna konuşan Netanyahu, “Tek taraflı adımlar atma fikrinin merkez soldan merkez sağa kadar güç kazandığını” söyledi. İsrail Başbakanı, Batı Şeria’nın bazı kesimlerinden tek taraflı olarak çekilme yönündeki “sol fikirlerin” ise barışa hizmet etmeyeceğini savundu. İsrail’in 2005’te donan barış sürecini kurtarmak için tek taraflı plan çerçevesinde Gazze’den çekilmesinin “teröristleri güçlendirdiğini ve barış getirmediğini” belirten Netanyahu, “İsrail halkı, Gazze’de, kentlerimize binlerce roket yağdıran bir Hamastan yaratıldığı kanısında” diye konuştu. AFP (Fotoğraf: AFP) Darbeciler işbaşında T ayland’da ordunun önceki gün yönetime el koymasının ardından ordu komutanı General Prayuth Çanocha kendisini başbakan ilan etti, internet ve basına yönelik kısıtlamaları genişletti. Darbeyi gerçekleştiren Askeri Konsey’in kararı çerçevesinde dün itibarıyla aralarında eski Başbakan Yinglak Şinavatra’nın da aralarında olduğu bazı kişilerin gözaltına alındığı duyuruldu. Şinavatra ile kimi akrabaları ve diğer bazı üst düzey yetkililer de olmak üzere 155 kişiye izinsiz ülke dışına çıkma yasağı getirildiği belirtildi. Kendisini başbakan ilan eden Prayuth Çanocha “uygun bir isim” bulunana kadar bu görevi sürdüreceğini söyledi. Tayland’da dün darbeyi kınayan protesto gösterileri düzenlendi. Wilders kaybetti, Hollanda Aşırı sağ, AP seçimlerinde rahat nefes aldı umduğunu elde edemedi YUSUF ÖZKAN Kahverengi kömür teknolojisi AMSTERDAM Hollanda’da yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde “favori” olarak gösterilen aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) sandıktan ağır yenilgiyle çıktı. Geert Wilders liderliğindeki PVV, yüzde 5 oranında oy kaybetti. Sosyal demokratların düşüşü sürerken, seçimin galibi liberal eğilimli DemokratDonetsk’teki çatışmalarda en az 5 kişi ölürken, bazı sivillerin evleri yıkıldı. lar 66 (D66) ve Sosyalist Parti (SP) oldu. Hayvan Partisi (PvvD) de bir sandalye kazandı. Önceki gün gerçekleştirilen ve yüzde 37 katılım olan AP seçim sonuçları, Brüksel’in uyarısı nedeniyle açıklanmadı. Bunun yerine sandık başı anketleri duyuruldu. Buna göre en büyük yenilgiyi, kamuoyu yoklamalarında önde görünen sağcı PVV aldı. 2009 seçimlerinde yüzde 17 desteğe ulaşan PVV’nin bu kez Lavrov: Batı megalomanlığı bıraksın Dış Haberler Servisi Ukrayna’da gözler çatışmalar arasında yarın yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine çevrilirken krize yönelik Moskova’dan başta ABD olmak üzere Batı’ya yönelik suçlamalar sürüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki krizin topyekun bir sivil savaşa dönüştüğünü söylerken krize ilişkin Yanukoviç yönetiminin devrilmesini desteklediği gerekçesiyle ABD’yi sorumlu tuttu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Batı’nın Ukrayna krizinden dersler çıkarması, megalomanlığı bırakması gerektiğini savundu. Lavrov, Berlin Duvarı’nın yıkılması sürecine işaret ederek bu krizin “Avrupa’nın son 25 yıldaki durumunun mantıksal bir sonucu olduğu” görüşünü dile getirdi. Moskova’da dün katıldığı güvenlik konferansında yaptığı konuşmada Lavrov ayrıca Ukrayna’nın doğusunda Rusya yanlılarıyla çatışan hükümet birlikleri arasında “İngilizce konuşan yabancılar olduğunu” da belirtti. Boko Haram kara listede Dış Haberler Servisi Nijerya’da adı kanlı eylemlerle anılan, geçen ay 200’ü aşkın kız çocuğunu kaçıran Boko Haram örgütü BM Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından “kara listeye” alındı. Konseyin Boko Haram’ı El Kaide ile bağlantılı bir terörist örgüt olarak resmen ilan ettiği bildirildi. Nijerya hükümetinin talebi doğrultusunda başta ABD’nin de destek verdiği çalışmalar çerçevesinde BMGK’de örgütün El Kaide’ye yönelik ambargo listesine eklendiği belirtildi. Ka REUTERS rarla birlikte Boko Haram’a silah ambargosu uygulanacak ve varlıkla bulunması için Nijerya’ya tek kendilerirı da dondurulacak. ABD’nin BM Dai nin yardım ettiği yönündeki sözleri dikmi Temsilcisi Samantha Power, kara kat çekti. Oysa bölgeye askeri birliklerirın Nijerya’nın Boko Haram’a karşı ver ni yollayan ABD’nin yanı sıra İngiltere, diği mücadelede önemli bir destek ola Fransa ve İsrail’in de arama çalışmalarına katılmak üzere uzman ekip gönderdiği cağını söyledi. AFP ajansının haberine göre ABD Dı basına yansımıştı. ABD, kaçırılan kız öğşişleri Bakanı John Kerry’nin önceki gün rencilerin bulunması için Çad’a yaklaşık yaptığı bir açıklamada, kaçırılan kızların 80 asker konuşlandırılacağını bildirmişti. Esad yanlılarının toplandığı çadıra havan topu mermisi atıldı. (Fotoğraf: AP) Esad yandaşlarını vurdular: 21 KİŞİ ÖLDÜ Dış Haberler Servisi Suriye’de Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın seçim kampanyası çerçevesinde yapılan bir toplantıya düzenlenen saldırıda 21 kişi hayatını kaybetti. Ülkenin güneyindeki Daraa kentinde, Esad taraftarlarının toplandığı büyük bir çadıra atılan havan topu mermisi çok sayıda kişinin de yaralanmasına yol açtı. Saldırının sorumluluğunu üstlenen çıkmazken, muhalif aktivistlerden Ahmed Masalma, Esad karşıtı Özgür Suriye Ordusu’ndan militanların, sivillerin çadırdan uzaklaşması için defalarca uyardıktan sonra havan topu attıklarını, çadırda yaklaşık 100 kişinin bulunduğunu, saldırının ardından çadırın alev aldığını belirtti. oyu yüzde 12.2’ye düştü. PVV’nin 5 olan parlamenter sayısı da 3’e geriledi. Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) yüzde 20’den 15.2’ye düşerken, 4 sandalye kazandı. Liberal D66 oylarını yüzde 11.3’ten 15.6’ya çıkararak 4 sandalye kazandı. Sosyalistler de yüzde 7 olan oylarını yüzde 10’a taşıyarak 3 üyelik kazandı. Diğer sol partiler İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol Parti (GL) ise düşüşünü sürdürdü. PvdA’nın iktidar ortağı Liberal Sağ Parti (VVD) oylarını arttırarak 3 sandalye kazandı. Aşırı dinci partilerin oluşturduğu ortak liste 2 üyelik elde ederken, AP’de ilk kez temsil edilecek olan Hayvan Partisi (PvvD) bir sandalye elde etti. Emeklilerin sesi 50 + partisinin de Brüksel’e 1 temsilci göndermesi bekleniyor. Aşırı sağcı PVV’nin seçimden yenilgiyle çıkması Hollanda hükümetine rahat bir nefes aldırdı. PVV lideri Wilders’ın geçen aralık ayı sonunda başlattığı İslam karşıtı kampanya nedeniyle Suudi Arabistan, Hollanda’ya ekonomik yaptırım kararı aldı. Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, Riyad yönetimini bu karardan vazgeçirmek için Suudi Arabistan’a gitmeye hazırlanıyor. Timmermans, Wilders’ın aldığı yenilginin Riyad’da kendilerini anlatma açısından etkili olacağını söyledi. Wilders, düzenlediği kampanyada Suudi Arabistan bayrağı görünümünde çıkartmalar kullandı. Yeşil zemin üzerine beyaz yazıların yer aldığı çıkartmalarda, Arapça olarak “İslam bir yalandır”, “Muhammed bir sahtekârdır” ve “Kuran zehirdir” ifadelerine yer verildi. Suudi Arabistan da Hollanda’ya ekonomik yaptırım kararı aldı. AP seçimlerinde 6 Türkiye kökenli aday da yarıştı. Hiçbirisi doğrudan seçilecek sıralarda olmayan adaylar, 230 bin civarındaki Türkiyeli seçmenin oylarını alabilmek için yarıştı. Bu adayların durumu, tercih oylarının açıklanmasından sonra belli olacak. Seçim öncesi Rotterdam İslam Üniversitesi (IUR) Rektörü Ahmet Akgündüz’ün, CDAl listesinden seçime giren ve AKP’ye yakın olduğu belirtilen bir adaya “destek çağrısı” yapması tartışmalara neden oldu. Akgündüz’ün, “Müslüman kardeşlerimizin kendilerini temsil edeceklere oy vermelerini ve vatanımıza ihanet edenleri seçmemelerini tavsiye ederim” çağrısı, Hollanda basınında geniş yer buldu. Erdoğan Türkleri bölmüş ‘Vatan haini’ tartışması ‘Öptü, kırbaçlansın’ KP’liler seçimi izleyecek heyette Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden (AKPM) bir heyet devlet başkanlığı seçimini izlemek için dün Ukrayna’ya gitti. AA’nın haberine göre, seçimleri izleyecek AKPM heyetinde AKP milletvekilleri Şaban Dişli ve Reha Denemeç de bulunuyor. A Dış Haberler Servisi İran’da bir grup muhafazakâr öğrenci, Cannes Film Festivali’nin açılış töreninde jüri başkanı ile yanak yanağa öpüşmesi yüzünden tepkileri üzerine çeken İranlı aktris Leyla Hatemi’nin kırbaç cezası alması için talepte bulundu. İngiliz Daily Telegraph’ın haberine göre İran Devrim Muhafızları ile bağlantıları bulunan ve “Hizbullah Öğrencileri” olarak adlandırılan grup, Hatemi’nin İslam kurallarına aykırı ve günahkâr davrandığı gerekçesiyle kırbaçlanmasını isteyerek mahkemeye başvurdular. İran Kültür Bakanı Yardımcısı Hüseyin Nuşabadi, “İranlı kadınların dünya nezdindeki imajına zarar getirebilecek eylemlerden kaçınılmalıdır” açıklamasını yapmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle