14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2014 CUMARTESİ 10 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK kişilerin söylemlerine, Başbakan Angela Merkel bir gazeteye verdiği demeçle katıldı. Bayan Merkel, 24 Mayıs’ta Köln’e gidecek olan RTE’ye diplomatik bir üslupla “itidal çağrısı” yaptı. Almanya Başbakanı daha önceki Köln ve Berlin ziyaretlerini örnek göstererek RTE’nin birçok kez bunun aksi biçimde davrandığını söyledi. Tabii “umuyorum” diyemiyor. RTE için “bugün sorumluluk bilinci ve hassasiyetle davranacağına eminim” diyebiliyor. Almanya’da adı çevresindeki bu kuşkulu, kaygılı söylemlerden günü gününe bilgilendirildiği kuşkusuz olan RTE, Alman yetkililerin ve nihayet Başbakan Merkel’in uyarılarını duymamazlıktan geliyor. Tabii medyadan söz edilince tüyleri diken diken olan RTE; Alman basınında günlerdir bu gezi nedeniyle aleyhine yorumları da öğreniyor ve umursamıyor olmalı. Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyım... Dilediğim gibi konuşur, hareket ederim ve gerekli önlemleri almak Alman hükümetinin görevidir, diye düşündüğüne kuşku yok. Nitekim ziyaretten önce Alman Başbakanı’nı arayarak Soma sorumlularının ortaya çıkarılması gibi bir konuda Merkel’e bilgi verdi. Oysa ola ki asıl amacı, Merkel gezisi etrafında Almanya’da oluşan kaygılardan söz ederse gerekli yanıtı önceden vermekti. HHH TOBB Genel Kurulu’nda Kılıçdaroğlu’nu üstelik parmağı ile göstererek; “Bana diktatör ifadesini kullananlar var, şimdi şu anda karşımda bulunuyorlar” dedi. Kılıçdaroğlu belki daha ağır açıklamalarla bu saldırıyı yanıtlayabilirdi. “Yasama ve yargı ayak bağımdır diyen, anayasayı çiğneyen birine ne denir” diye yanıt vermekle yetindi. Oysa RTE’ye diktatör demek bile fazla onurlandırmakla eşdeğer bir tanım. Kılıçdaroğlu, yalnız yargı ve yasamayı ayak bağı görmesinin yanı sıra, toplanma ve hareket ve de söz, ifade özgürlüğüne darbe üzerine darbe vuran, devlet olanaklarını kullanarak medyayı susturan, kendi gibi düşünmeyenleri dışlayan bir kafaya ancak diktatör özentisi denilebilir, diyebilirdi... Hata ettik diktatör dedik diye RTE’yi alaya alabilir, hem de yaşanan antidemokratik gerçeklerin bir kısmını söyleyerek yanıtlayabilirdi. HHH Örneğin 17 ve 25 Aralık’ta devlet içinde dönen, somut biçimde kanıtlanan rüşvet olaylarını Gezi eylemlerinden başlayarak bu kez de bu tarihlerde hükümeti devirme olayı diye yorumlayan RTE; bu konuda görevlerini yapan polis, savcı ve yargıçları başka görevlere atayarak yerlerine hükümet ağzıyla konuşacak ve davranacak kişileri getirdi. Oysa yolsuzluğun üzerine giden bir başbakan kimliği sergileyeceği ve… ...derhal, o gün yargı mekanizmasını harekete geçirerek bakanlara kadar uzanan rüşvet olaylarını çözmek ve sorumlularını saptayıp cezalandırılmasını isteyeceği yerde… …darbe bahanesiyle rüşvet olaylarının üstünü örtmeye girişti. Başbakan RTE 17 Aralık sabahı ne yaptı? Oğlu Bilal’i aradı. Evdeki milyonlarca Avro’yu derhal sıfırlamasını söyledi ve o gün 6 kez oğlunu, gittiği Konya’dan bile arayarak sıfırlamayı ve sonuçlarını denetledi ve… …bu Başbakan, kendisine diktatör diyenlere sataşmayı, onları terslemeyi bir görev biliyor. Hiç kuşku yok toplumsal olanaklar elverse, hiç duraksamaksızın bir diktatörün olanaklarını kendine hak bilecek... Bu hevesinin, bu amacının ilk işaretlerini, yeni bir anayasa yapılmasıyla başkanlık sistemini getirmeye çalışarak açığa vurdu. Şayet başkanlık tuzağına düşülseydi RTE; yasama, yargı ve yürütme erklerini elinde toplamış olacak, bunun adı da demokratik bir cumhurbaşkanlığı olacaktı. Bu ülkenin başbakanı böyle olursa elbette sanki ağır sorumlulukların üstesinden gelmiş veya gelecekmiş gibi, “İstifayı düşünüyor musunuz” diye soran gazeteciyi alaylı bir dille Enerji Bakanı, “İstifa etmek işin en kolayı” diye yanıtlayacak. Sanki facianın ağır sorumluluğunu gerektiği biçimde yerine getirmiş gibi, adam rahat mı rahat! HHH Tabii Soma faciasında siyasal sorumluluğu olduğunu bir türlü söyleyemeyen, istifa çağrılarına kulakları kapalı bir Başbakan’ın bakanı da, başbakanı gibi, istifa etmeyi neden düşünsün? Bu ülkenin yaşadığı bütün sorunların sorumlusu bir hükümetin ve başbakanı ile bakanlarının asıl görevi, sorumlulukların üstünü örtmek! Bir sorunun, bir facianın haberini aldıkları anda üstünü nasıl örteceğiz diye düşünmeye, planlamaya başlıyorlar. Bu da ulus iradesinin başka demokratik ülkelerin bilmediği, uygulamadığı yanı! Bizde başarıyla uygulanıyor! Hani istismarı İKLİM ÖNGEL Tasarıda çocuk istismarına verilen ceza daha az önleyecekti? ANKARA Hükümetin çocuğa karşı işlenen cinsel suçların cezalarının artırılması için Meclis’e gönderdiği tasarıda, yetişkin ile çocuğa karşı işlenen aynı suçun cezasının, çocuklarda daha düşük tutulmasının öngörüldüğü ortaya çıktı. 2014’ün başından itibaren çocukların yaşadığı kamuoyuna yansıyan korkunç olayların ardından hükümet harekete geçti ve 5. yargı paketinin içine çocuğa karşı işlenen suçların cezalarının artırılmasını düzenleyen maddeler koydu. Tasarıya, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda muhalefet şerh koydu. CHP’nin koyduğu şerh gerekçesinde, 18 yaş üstü mağdurlara yapılan cinsel saldırıda “en az 18 yıl ceza” öngörülürken benzer suç 15 yaş üstü 18 yaş altı çocuklara işlendiğinde “615 yıl arası ceza” öngörüldüğü, bu durumun çocukları, büyüklere göre “tercih edilebilir” kıldığı kaydedildi. Tasarının 44. maddesine göre; 1518 yaş arasındaki çocuk mağdurlarla, aralarında evlenme yasağı bulunmasına karşın cinsel ilişkiye giren kişiye 615 yıl arasında hapis cezası öngörülüyor. Tasarının 44. maddesinde ise 18 yaş üstü mağdurun cinsel davranışlarla vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişiden şikâyetçi olması ve bu kişinin suçunu “üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı vücutta organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle” işlemesi durumunda, suçu işleyene en az 18 yıl hapis cezası öngörülüyor. Bu nedenle çocuk istismarında suçluya daha az ceza öngören maddeye CHP şerh koydu. Şerh gerekçesinde, “15 yaş üstü ve 18 yaş altı aralığındaki çocuk mağdurlarla, aralarında evlenme yasağı bulunmasına rağmen cinsel ilişkiye giren kişilere verilecek cezanın caydırıcılığını azaltarak, bu yaş aralığındaki çocuklara karşı işlenen suçları 18 yaş üstü mağdurlara karşı işlenen suçlar karşısında adeta ‘tercih edilebilir’ kılmakta, çelişki ve mağduriyet oluşturmaktadır. Tasarıda, 15 yaş üstü ve 18 yaş altı aralığındaki çocuk mağdurlarla, aralarında evlenme yasağı bulunmasına rağmen cinsel ilişkiye giren kişilere de 18 yıldan az olmamak üzere hapis cezası hükmolunabilmesine yönelik değişikliğin yapılması gerekmektedir” denildi. İki torunuyla öldü l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan facianın ardından Soma’ya, hastalık nedeniyle geç gittiğini söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, divertikül hastalığına bağlı bağırsak perforasyonu nedeniyle ameliyat oldu. Ameliyatının başarılı geçtiği belirtilirken Başbakan Tayyip Erdoğan da Çelik’i ziyaret etti. Bakan Çelik ameliyat oldu l DENİZLİ (DHA) Honaz’da iki katlı bir binanın mutfak olarak kullanılan çatı katında çıkan yangında, babaanne ve iki torunu yaşamını yitirdi. Bir tekstil atölyesinde çalışan Ahmet Akkuş (29) ve Fatma Akkuş (25) çiftinin Hürriyet Mahallesi, Öner Sokak’taki evlerinde, dün 09.30 sıralarında yangın çıktı. Yangının söndürülmesinin ardından içeri giren itfaiye ekipleri, Ecrin Akkuş (4) ve Hasan Akkuş (3) ile babaanneleri Berrin Akkuş’un (50) birbirlerine sarılmış yanmış cesetleriyle karşılaştı. Olay yerine gelen Anne Fatma Akkuş ve baba Ahmet Akkuş sinir krizi geçirdi. ‘Yasalar l İstanbul Haber Servisi Türkiye’de erkek şiddetine karşı çıkarılan yasaların kâğıt üzerinde kaldığı, erkeklerin uzaklaştırma kararına uymadığı, çoğu kez ceza almadığı, kadınların şikâyetlerinin de karakolda gözardı edildiği belirtildi. Şiddet gören kadınların bilgilerinin gizli kalması gerekirken buna uyulmadığı, ALO 182 Sağlık Bakanlığı hastane randevu sistemini arayarak kadınların ve çocukların aldıkları hastane randevularının erkekler tarafından öğrenildiği ortaya çıktı. Mor Çatı Vakfı tarafından hazırlanan “Yasa Uygulamaları İzleme Raporu” açıklandı. Mor Çatı’dan Açelya Uçan’ın açıkladığı rapora göre, aile mahkemeleri tarafından çıkarılan kararlar, kadınların ihtiyaçlarını karşılamıyor. Rapora göre, kadınların yasa hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşamamaları ve bu konuda bilgilendirilmemeleri, haklarına erişimde zorluklar yaratıyor. kâğıt üzerinde’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerince yapılan baskında ağır yaralanan Süleyman Uğur Söylemez, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 51 yaşında öldü. Mavi Marmara gemisine 2010 yılında İsrail askerleri tarafından yapılan baskında yaralanan Söylemez, 4 yıldır yoğun bakımda bulunuyordu. Mavi Marmara’da bir ölüm daha Tasarı için ilk şerh Cezaevi aracı devrildi: 1 ölü l Genç kadın, kocası tarafından çocuklarının gözü önünde 40 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü Köfte patates cinayetine müebbet l Yurt Haberleri Servisi Adıyaman’da ailesi tarafından evlendirilen Fatma K. (16) önce evden kaçtı, ardından da tarım ilacı içip av tüfeğiyle kendini vurarak intihar etti. Besni’de Fatma K, annesinin verdiği imzanın ardından Bayram Ali K. (26) ile evlendirildi. Eşiyle Nevşehir’e yerleşen Fatma K., 20 gün önce kaçtı. Eşinin kayıp başvurusunda bulunması üzerine arama çalışması başlatan polis, Fatma K’yi geçen pazartesi günü Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde buldu. Eşinin yanına dönmek istemediğini belirten Fatma K, polisler tarafından annesine teslim edildi. Fatma K, önceki gece önce tarım ilacı içti sonra av tüfeğiyle karnına ateş ederek yaşamına son verdi. Silah sesini duyarak odaya giren annesi ve komşuları, yerde yatan Fatma K. için sağlık ekiplerinden yardım istedi. Sağlık ekipleri, Fatma K’nin öldüğünü belirledi. Haberi alan Fatma K’nin yakınları sinir krizi geçirdi. Yıldırım 3 can aldı l KAHRAMANMARAŞ (AA) Resul Harmancı’nın kullandığı cezaevi ring aracı, GöksunKayseri karayolu Keklikoluk Mahallesi yakınlarında, sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi. Kazada, mahkumlardan Bilal Bilici olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralanan sürücü, 6’sı asker, infaz koruma memuru ve bir mahkum hastaneye kaldırıldı. Cezaevi ring aracının Tokat’tan Kilis’e mahkum taşıdığı öğrenildi. Çocuk tacizcisi serbest l Haber Merkezi Birçok bölgede etkili olan yağışlı hava ile oluşan yıldırım çarpması sonucu Batman’da 2 kişi, Denizli’de ise 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Batman Kozluk ilçesinde yurttaşların sığındığı ağaca yıldırım isabet etti, 16 kişi yaralandı. l KONYA (Cumhuriyet) Merkez Selçuklu ilçesinde önceki gün R.S’yi (9) “Ben senin amcanım” diyerek otomobiline bindirip kaçırmaya çalışan balıkçı A.P. (40) yakalandı. A.P’nin “cinsel taciz ve küçük yaşta çocuğa cinsel istismar, yağma ve adam yaralama” gibi suçlardan yaklaşık 30 kaydı olduğu tespit edildi. A.P’nin, R.S’nin ablasını da taciz ettiği ve bu nedenle küçük kızın babası tarafından dövüldüğü iddia edildi. A.P ifadesinde, “Babasının bana 50 lira borcu vardı. Amacım, parayı almak için korkutmaktı” dedi. A.P. ifadesinin ardından Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla serbest bırakıldı. l ZONGULDAK (DHA) Kozlu’da 8 Ocak’ta eve alkollü gelerek kendisini döven eşi Muhammet Ali E’yi (38) boğarak öldüren Ayşegül E’nin (35) tutuksuz yargılanmasına başlandı. Bıçakla kendisine saldıran eşini tutup savurduğunu ve boğazını sıktığını, ancak öldürme kastının bulunmadığını anlatan Ayşegül E. “Beni bayılana kadar dövüp sonra üzerime su döküp ayıltarak tekrar dövdüğü zamanlar oldu” dedi. ‘Çocuk gelin’ canına kıydı CANAN COŞKUN 13 yaşındayken kaçırarak 6 yıl nikâhsız yaşadığı Mahmure Karakule’yi (19), sürekli patates, köfte gibi basit yemekler pişirdiği için iki çocuğunun gözü önünde 40 yerinden bıçaklayarak öldüren Zülfikar Bakıryapan’ın (24) yargılandığı davada savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, Bakıryapan’ın kasten adam öldürmek suçundan müebbet, çocukların cinsel istismarı suçundan 4 yıldan 7.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada söz alan Zülfikar Bakıryapan, “23 aydır cezaevindeyim. Buraya her geldiğimde elim ayağım titriyor. Doğru olan her şeyi size yazılı olarak sunmak istiyorum” diyerek 3 sayfalık mektubunu heyete sundu. Bakıryapan mektubunda çok pişman olduğunu kaydederek “Dünyada her şeyden daha değerli olan çocuklarımı kaybettim. Bana cinnet getirten cümleleri hatırlamak istemiyorum. Niçin öldürdüğümü bilmiyorum. Benim sizden beklediğim, çağın getirdiği sosyolojik, psikolojik etkenleri de göz önünde bulundurarak karar vermenizdir. Lütfen beni anlayın” dedi. Savcı duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, sanık Zülfikar Bakıryapan’ın Mahmure Karakule’yi rızası ile kaçırarak birlikte yaşamaya başladıklarını, bu birliktelikten İrfancan ve Nehir isimli iki çocuklarının dünyaya geldiğini kaydetti. Birlikteliğin ilk günlerinden itibaren Zülfikar Bakıryapan’ın Karakule’ye yönelik kötü muamelede bulunduğunu ifade etti. Bakıryapan’ın Karakule’yi yaklaşık 40 bıçak darbesi ile öldürdüğünü aktaran savcı, tahrik oluşturabilecek herhangi bir unsurun bulunmadığına vurgu yaptı. İ lk günden itibaren şiddet ‘Bayılana dek dövüyordu’ Bağlama çantasında silah İstanbul Haber Servisi Alibeyköy’de arama yapan polis, şüphe üzerine 2 kişiyi durdurdu. Yapılan aramada, şüphelilerden birinin yanındaki bağlama kılıfının içinde 2 pompalı tüfek ve 1 tabanca ile 56 fişek bulundu. ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz Üyesi, Sürekli Basın Kartı Sahibi, Değerli Arkadaşımız T.C. BAKIRKÖY 1. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/50 İFLAS Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup, birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis. uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dairemize başvurmaları ilan olunur. 16/05/2014 1. İhale Tarihi: 10/06/2014 günü, saat 10.30 10.35 arası. 2. İhale Tarihi: 26/06/2014 günü, saat 10.30 10.35 arası. İhale Yeri: BAŞARAN YEDİEMİNLİK OSMANİYE MAH. ÇIRPICI VELİEFENDi YOLUNO:49 BAKIRKÖY İSTANBUL No: 1 Takdir Edilen Değeri TL: 18.000,00 Adedi: 1 KDV: %18 Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri): 34ZPl04 Plakalı, 2011 Model, KİA Marka, SE Tipli, Beyaz Renkli, muhtelif çizikleri olan hasarsız kamyonet. (İİK. m.114/1,114/3) *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 33026) T.C. KONYA 1. İCRA DAİRESİ’NDEN ADİ TASFİYE VE İFLASIN AÇILMASININ İLANI 2013/43 İFLAS Müflisin Adı ve Adresi: EGESU VANA TARIM ISI SİS. PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.: FEVZİ ÇAKMAK MAH. BÜSAN 4. SAN. SİT. 10665 SK. NO: 2 KARATAY/KONYA Müflisin Ticaret Sicil No: 36674 İflasın açıldığı tarih ve saat: 20.06.2014 GÜN ve SAAT: 14.00’te Konya Asliye (2) Ticaret Mahkemesi’nin 2013/187 Esas, 2013/293 Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verilmiş olan yukarıda adı ve adresi yazılı müflis hakkında tasfiyenin şimdilik ADİ TASFİYE şeklinde yapılması tensip kılınmış olduğundan; 1. Müflisten alacaklı olanlarla taşınır ve taşınmazlar üzerinde istihkak iddiasında bulunanlar ilandan itibaren bir ay (*) içinde Konya 1. İcra ve İflas dairesine yazılı olarak alacak ve istihkak iddialarını kaydettirmeleri ve delillerini (senet, defter, hülasası vesaire)’nin asıl veya onaylı örneklerini tevdi etmeleri, 2. Müflise borçlu olanların aynı süre içinde kendilerini ve borçlarını bildirmeleri, aksi halin İcra ve İflas Kanunu’nun 336’ncı maddesi uyarınca cezai sorumluluğu gerektireceği. 3. Müflisin mallarını her ne suretle olursa olsun ellerinde bulunduranlar, o mallar üzerindeki kanuni hakları saklı kalmak şartıyla bunları aynı süre içinde iflas dairesi emrine tevdi etmeleri ve etmezlerse geçerli mazeretleri bulunmadıkça cezai sorumluluğa uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacakları, 4. 20.06.2014 günü saat 14.00’te ilk toplantı yapılacağından alacaklıların bu toplantıya gelmeleri veya yetkili bir vekil göndermeleri ve aynı zamanda müflis ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül edenlerin veya bunların vekillerinin bu toplantıda hazır bulunmaya hakları olduğu ilan olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 33348) SÜLEYMAN ALASYA 23 Mayıs 2014 Cuma günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Alasya’nın cenazesi 24 Mayıs 2014 Cumartesi günü (bugün) öğle namazının ardından Alsancak Hocazade Camii’nden kaldırılacaktır. Süleyman Alasya’yı sevgi ve saygıyla anarken, ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle