24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 2014 PAZAR 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL parti sözcüsü Hüseyin Bey başta, ağzı laf eden sıfatı bakan falan filan olan AKP’lileri tutana aşk olsun! Amma; örneğin yıllarca hükümette Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak sırtlarında taşıdıkları Zafer Çağlayan’la ilgili aldığı söylenenrüşvetler bir yana, şu 700 bin liralık kol saati öyküleri bitip tükenmiyor. Eski bakan, Meclis kürsüsünden kendini savunurken saatin parasını şırak diye ödediğini kanıtlayan belgeyi, bir faturayı beraat bayrağı gibi salladı. Bu anın fotoğrafı daha önceleri ve nihayet dün kimi gazetelerde birinci sayfa resmiydi ve lakin bu fotoğrafın yanında ikinci bir fotoğraf daha vardı. O da Bakan Çağlayan’ın saatin bedelini ben ödedim diye, tabii kürsüden ve uzaktan gösterdiği fatura yanlış yalan bilgiler içeriyor. Sözde 300 bin Franklık ödeme faturasını, saatin üreticisi Patek Philippe “komik” diye nitelendirdi. HHH İmdi: Hak hukuk severlik, hukuka saygı dedin mi mangalda kül bırakmayan parti sözcüsü Hüseyin Bey ve vs’lerden dün ve daha önce yayımlanan bu fotoğraf ve bilgilerle eski bakanı bırakalım eleştirmelerini, en ufak bir kınama sözcüğü duyulmadı. Adamlar, başta liderleri, tam kadro nalıncı keseri. Hep bana, nah başkalarına! Kafaları bu! Diyorsun ki; yahu, bakanınız üstelik her şeyin üstünde tuttuğunuz millet kürsüsünden alenen milletin vekillerini, dolayısıyla milleti aldatan, yalan olduğu firma sahiplerince onaylanan sözde fatura sallıyor. AKP, partisiyle, hükümetiyle, Meclis’te ve sonraki günlerde tam kadro kamuoyu önünde bu manzaraya sırtını çevirdi, görmezlikten geldi. Demokratik etiğe saygılı bir hükümet ve başkanı yalnız Çağlayan olayını yaşamış olsa tabii başka ülkelerde, bir gün iş başında kalamaz ama bizde... HHH Bilmem dikkatinizi çekti mi? Son birkaç gündür Ankara’nın Altındağ ilçesinde Suriyeli sığınmacıların bir genci dövmeleriyle patlak veren olaylar birkaç günde zorlukla bastırıldı. Binlerce, yüz binlerce Suriyeli Esad’ın zulmünden kaçtılar. Ülkemize sığındılar. Henüz tek bir Suriyelinin sığınmadığı günlerdi; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Kucağımız size açık, gelin kardeşler, gelin” diyen açıklamalar yaptı. O gün bugündür akın akın geliyorlar. Zira RTE’nin sık sık yinelediğine göre, elbette gelecekler. Çünkü onlar Müslüman kardeşlerimiz! Bu millet insanlık ve konukseverliği uğruna Suriyeli sığınmacılara göz yumdu. Fakat ne yazık ki hükümet, sığınmacıların belirlenen bölgelerden ayrılmamalarını sağlayacağı yerde, Türkiye’nin bütün illerinin kapılarını açtı. Geldikleri günden beri Suriyeliler, kaldıkları Güneydoğu’da, hemen bütün illerde huzursuzluk yaratıyorlar. Sığınmacılar konuk değil, adeta bu toprakların gerçek sahibi gibi davranıyorlar. Bu olayların başlıca sorumlusu hükümetten bu konuda da tık yok! HHH Müslümansa, kardeşimiz; evvel Allah her yaptığı mubah kafası ve bu ülkeyi demokrasi ölçeklerinde, başta basın ve diğer özgürlüklerde Kuzey Kore düzeyine indiren RTE ve kadrosu ile ileri demokrasi gelecek diye bekleyeduralım. Dışişleri Bakanı’nın, Türkiye’yi ikinci sınıf dünya devleti görenlerin alnını karışlarım, benzeri demeçlerini de demokratik ülkelerde ciddiye alan yok. Çünkü: Artık Türk demokrasisi fıkralara konu oldu. Örneğin eskiden kalma ama günümüze uyarlanan şu fıkra demokrasimizin geleceğini pekâlâ, pek güzel açıklıyor: Bir gün RTE, Putin ve Obama şeytanın huzuruna çıkmışlar. İlk Obama sormuş şeytana: “Ben dünyaya ne zaman egemen olacağım?” “250 yıl sonra” demiş şeytan. Obama ağlamaya başlayınca sormuşlar: “Neden ağlıyorsun? Sonunda dünyaya egemen olacaksınız.” Obama: “Dünyaya egemen olacağız ama ben göremeyeceğim, ona ağlıyorum” demiş. Sıra Putin’e gelmiş ve sormuş: “Ben ne zaman dünyaya egemen olacağım?” Şeytan yanıtlamış: “500 yıl sonra.” Putin de ağlamaya başlayınca sormuşlar: “Niye ağlıyorsunz? Obama’dan sonra siz devralacaksınız işte.” Putin de aynı yanıtı yinelemiş. Sıra gelmiş RTE’ye ve şeytana sormuş: “Benim ülkeme demokrasi ne zaman gelecek?” Bunu duyan şeytan başlamış ağlamaya. Ona sormuşlar: “Sen niye ağlıyorsun?” Şeytan yanıtlamış: “Bu RTE’nin sorduğunu ben hiç göremeyeceğim” demiş. İyi pazarlar! El koymada sınır yok MUSTAFA ÇAKIR Havaalanı, baraj ve elektrik hattı için de ancak olağanüstü durumlarda alınması gereken “acele kamulaştırma” kararı alınıyor kamulaştırma” kararları çıkarılıyor. Geçen günlerde, Erzurum NarmanŞehitler Barajı ile “SinopKarasu Projesi” kapsamında “acele kamulaştırma” kararları çıkarılmıştı. Ayrıca çeşitli yerlerdeki elektrik iletim hatları için de benzer kararlar alınmıştı. “Acele kamulaştırma” kararları hız kesmeden devam ediyor. Dün de Kırşehir ile Keban’daki elektrik hatları için kararlar çıkarıldı. Ayrıca Mersin’de, Kars’ta, Giresun Bulancak’ta yapılacak HES’ler İzmir’de kurulacak rüzgâr enerjisi santralı, Manisa’da yapılacak termik santralyapımı amacıyla “acele kamulaştırma” kararları alındı. n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY ANKARA Hükümet, ancak olağanüstü durumlarda başvurulması gereken “acele kamulaştırmaları” “olağan” hale getirdi. Her gün yeni bir “acele kamulaştırma” kararı çıkarılıyor. Havaalanı, baraj, elektrik iletim hattı için de “acele kamulaştırma” kararı alınıyor. Kamulaştırma Yasası’na göre “acele kamulaştırma” için bazı şartlar gerekiyor. Yasada bu şartlar, “Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulu’nca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda” şeklinde sıralanıyor. Bu durumda taşınmaz malların kamulaştırılmasında “kıymet takdiri” dışındaki işlemler sonradan tamamlanıyor. Hükümet birçok projede bu yönteme başvuruyor. İstanbul’a yapılacak 3. havaalanı için bazı ilçelerdeki taşınmazlar hakkında da “acele kamulaştırma” kararı çıkarılmıştı. Tartışma yaratan bu karar hakkında “acele kamulaştırma ancak savaş gibi olağanüstü durumlarda kullanılabilir” gerekçesiyle dava açıldı. Buna karşın hükümet bu yöntemden vazgeçmiyor. Sık sık “acele ‘Paralel’ rahatsızlığı FIRAT KOZOK TRT’de Şahin’in yerine Erdoğan’a yakın bir isim gündemde ANKARA Seçim dönemi yayınları nedeniyle muhalefetin hedefi haline gelen TRT’de, Genel Müdür İbrahim Şahin’in görevden alınabileceği, yerine de Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen TRT Türk Koordinatörü Nasuhi Güngör veya u Kulislere göre, Başbakan Erdoğan’a yakınlığıyla tanınan TRT Türk Koordinatörü Nasuhi Güngör veya Bülent Arınç’a yakınlığıyla tanınan Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün atanması bekleniyor. Bülent Arınç’a yakınlığıyla tanınan Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün atanabileceği belirtiliyor. Kurum kulislerinde Şahin’in “paralel ya pı” operasyonlarını etkili bir şekilde yapamadığı için hükümette rahatsızlık yarattığı konuşuluyor. RTÜK üyesi Ali Öztunç, TRT’nin 30 Mart yerel seFotoğraf: Serkan YILDIZ ‘Kumpas operasyonuna bir şehit daha verildi’ ANKARAİSTANBUL (Cumhuriyet) Balyoz davası hükümlülerinin yakınları, her cumartesi düzenlenen ve bu hafta 85’incisi yapılan Sessiz Çığlık eylemini bu kez, beyin kanaması nedeniyle yaşamını yitiren Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp için Ankara Mamak Askeri Cezaevi’nin önünde gerçekleştirdi. Albay Özenalp’in yaşamını yitirmesinden duydukları üzüntüyü dile getiren Vardiya Bizde Platformu, bireysel başvurularla ilgili karar açıklanıncaya kadar Anayasa Mahkemesi’nin önünde tuttukları “Adalet Nöbeti”ne devam edeceklerini bir kez daha ilan ederken hak ihlalinin en büyük isyan sebebi olduğunu dile getirdi. İstanbul’da ise Vardiya Bizde Platformu tarafından Beşiktaş Demokrasi Anıtı önünde yapılan Sessiz Çığlık eylemine eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ katıldı. Başbuğ, hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’i anımsatarak “TSK kendisine karşı yürütülen kumpas operasyonunda yürüttüğü mücadelede bir şehit daha verdi. Murat Albay’a yapılanları affetmemiz mümkün değil” dedi. Başbuğ, Balyoz sanıkları lehine verilen tüm raporlara karşın adım atılmamasına tepki göstererek “Mahkeme diyor ki ‘Beni bağlamaz.’ E sizi kim bağlıyor. Sizi tek bağlayan bir yerlerden ulaştırılan direktifler, talimatlar...” dedi. Toplam 7 bakanlıkTa daha değişiklik yapıldı Görevden almalar sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlıklardaki atama ve görevden almalar tüm hızıyla devam ediyor. 7 bakanlıkta dün de görevden almalar ve atamalar yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararlarına göre, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nde boş bulunan Yönetim Kurulu Üyeliğine Mehmet Ulvi Saran atandı. Adalet Bakanlığı’nda Adli Tıp Kurumu Altıncı Adli Tıp İhtisas Kurulu Adli Tıp Üyeliği’ne Uzm. Dr. Hasan Ağrıtmış yeniden atandı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda Bakanlık Müşavirliği’ne Ahmet Akyol getirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Ekonomi ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlıkları yanı sıra MEB’te de görev değişiklikleri yapıldı. çimleri sürecinde yayın ilkelerine uymadığı gerekçesiyle TRT Genel Müdürü Şahin’in istifasını istemişti. Öztunç, TRT’ye ilk kez bir seçim sürecinde taraflı yayın nedeniyle 3 yayın durdurma cezası verilmesini, çağrısına gerekçe olarak göstermişti. Bu iddiaya İbrahim Şahin, “Tarafsızlığını kaybetmiş bir RTÜK üyesi, bir başka kamu görevlisini istifaya davet edecek en son kişidir” karşılığı vermişti. Öztunç da bunun üzerine “Tarafımıza atfedilen taraflılık ifadelerini, YSK’nin TRT’yi mahkum ettiği üç yargı kararıyla iade ediyorum” demişti. Polemiğin ardından TRT Genel Müdürü’nün izne ayrıldığı ve görevden alınabileceği yorumları yapılmaya başlandı. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre genel müdür bu tartışmalarla ilgili olarak izne ayrılmadı, seçim sonrasında iki günlük yurtdışı programına katıldı. Muhalefetin ısrarla gündemde tuttuğu TRT’nin tarafsızlığı konusunda yaşanan tartışmalar çerçevesinde Şahin ile ilgili rahatsızlık hükümet kanadında yaşanıyor. Ancak rahatsızlığın bir diğer ve önemli boyutu olarak ise 17 Aralık’ın ardından kopan hükümetcemaat ilişkilerinde Şahin’in yeterince net tavır sergileyememesi olarak gösteriliyor. Peki görev süresinin dolmasına yaklaşık 1 yıllık bir zaman kalan Şahin, bu süreden önce görevden alınırsa ya da istifa ederse yerine kim atanacak? Ankara kulislerinde iki ismin üzerinde duruluyor. Bunlardan biri Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü görevini yürüten, Kemal Öztürk. Kulislerdeki iddialar öylesine yoğun ki, Öztürk’e şimdiden “tebrik” telefonlarının bile gittiği söyleniyor. Kulislerde adı geçen bir diğer isim ise hükümete yakınlığıyla bilinen Nasuhi Güngör. l Etiler de kentsel dönüşüm mağduru İstanbul Haber Servisi Etiler’deki Belediye Sitesi’nde 6 bin metrekarelik parselde bulunan 36 villa tipi bina da kentsel dönüşüm mağduru oldu. Binaların 18’i Zeytinburnu’ndaki 16:9 projesini yapan firma tarafından satın alındı. Satmak istemeyen 18 binaya da “Depreme dayanıksızdır” raporu verilerek yıkım kararı çıkarıldı. Mağdur bina sahipleri evlerinin yıkılıp emsal artırılarak otel yapılacağı endişesi taşıyor. Mağdur mülk sahiplerine destek veren CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, İstanbul’da devlete ait pek çok alanın “çeteler tarafından adeta paramparça edildiğini” belirtti. Mahalle sakinleri adına konuşan Modern Folk Üçlüsü üyesi de olan Doç. Dr. Ahmet Kurtaran, 6 bin metrekarelik alan içinde, 3035 yıl önce yapılmış 36 malikin oluşturduğu bileşik nizam, dubleks yapısındaki bir sitenin bahçeleri ve yeşillikleriyle artık giderek özlemi çekilen İstanbul’un nadir semtlerinden olduğunu belirtti. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ise “İmar çetesi ve beton lobisi önce imkânsızlıklar içindeki insanların mülklerini satın alıyorlar” diye konuştu. Tekin, mahalle sakinlerine tapu güvencesi vererek “Tapunuzu bize de Kemal Kılıçdaroğlu’na da verebilirsiniz. Gelsinler alabiliyorlarsa bizden alsınlar” dedi. Bütün yüzlerde elbet yılların izi vardı. Gazetenin bahçesinde herkesle kucaklaşırken en büyük değişimin 5 yıl önce yeni binanın açılışında diktiğimiz mavi çamda olduğunu gördüm. Başkentte kendimize ait bir yerimiz olsun arayışından sonra taşındığımız Ahmet Rasim Sokak, çevresiyle de Cumhuriyet’e uyumludur. Zira Ahmet Rasim’i kesen sokaklardan birinin adı Yunus Nadi, ötekinin Süleyman Nazif’tir, bir üstümüz Abidin Daver, iki üst sokak da Sedat Simavi’dir. Bu sokakların ilk kucaklaştığı bulvarın adı da Simon Bolivar’dır. Mavi çam başlangıçta çelimsiz, yalnız bir fidandı. 5 yılda, dal budak salmış. İlkbaharda açılan yaprakların tazeliği üzerinde... Mavi çamın kısa ince yapraklarını parmaklarınızın arasına aldığınızda güzel bir koku gelir. Bizimki usul usul kimliğini bulmaya başlamış. 7 Mayıs gecesi mavi çamın etrafından geçip bahçede kalanlar, içeri girenler Cumhuriyet yelpazesinin bütün renklerini içeriyordu. Siyasi partilerden sendikalara, sivil toplum kuruluşlarından meslek odalarına, sanatçılardan akademisyenlere kadar Cumhuriyet felsefesinin ayakta kalmayı başarmış tüm can damarları bir aradaydı. HHH Bu 7 Mayıs, 23 Haziran 2008’de taşındığımız yeni binamızda katıldığım ilk kutlamaydı. Yaşam ileri doğru devam etmekte, öyle olmak zorunda ama o akşam ara ara katılamadığım 7 Mayıs’ları düşünmeden edemedim... Hapiste her günün hızlı geçmesi istenir. En hızlı geçmesini istediğiniz günler, güzel günlerdir... Evlenme yıldönümünüz, çocuklarınızın doğum günü, karne günü, okula başlama günü, bayramlar, içinizdeki yaşama bağlanma gücünü artırır ama bir o kadar da duygu yüklü gelir. Güzel günlerden sonraki gün, iyidir. Ooh geçti dersiniz. Bayramların da en güzel günü son gündür. Artık bitmek üzeredir. O yüzden “baba bayramınız mübarek olsun” türküsünü son gün söylemek daha iyidir. Zira daha ilk günden hasret bulutlarının içine dalmanın gereği yoktur. 7 Mayıs da yukarıda saydığım hızlı geçmesi gereken günlerin arasındaydı. Önceki kutlamalarımız, Atatürk Bulvarı üzerindeki büromuzun çatısında verdiğimiz kokteyller gözümün önüne gelirdi... Gitmezdi. 90. yıl buluşması geçen 5 yılın hasretini eritti, hemen mavi çamın yanından akan duru bir ırmağa çevirdi. İlhan Selçuk, “Zamanla bütün acılar bala bulanır” derdi... Ben de onu mu yaşıyorum ne?.. HHH Hapisten önce, hapisten sonra gibi tanımlamaları sevmiyorum. O yüzden milattan önce milattan sonra diyorum. Milattan önceki kutlamalarımızda tüm konuklar ve gazete çalışanları salondan ayrıldıktan sonra geriye, gazetenin vitrininde olmayan ağır işçilerimiz kalırdı. Bu kez de öyle oldu. Onların hemen yanında ise buram buram gelecek kokan 6 genç vardı. 90. yıl kutlamasıyla ilgili sadece bir cümle kurmamı isterseniz, diyeceğim budur: Kutlamayı Bilkent Üniversitesi öğrencisi 6 gençle geleceği konuşarak kapattık. Milattan sonra pek çok üniversiteden gençlerle karşılaştım, buluştum... Her biriyle karşılıklı bağlantılarımızı sürdürme duygusuyla ayrıldık... 91. yaştan gün almaya başladığımız gece başlarımızı yarım daire şeklinde birleştirip “selfi” yaptığımız gençlerle mücadele yolumuz uzun olacak. Her şeyden önce birbirimize şu sözü verdik: Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı, Cumhuriyet’i kuran felsefenin olacak! Onlardan bir de söz aldım: 150. yılı kutlarken beni unutmayacaklar! BİR TELEVİZYON KANALININ BAŞVURUSUNU ESASTAN İNCELEYEN MAHKEME ANAYASAYA UYGUN BULDU Korkmaz için destek çağrısı n KAYSERİ (AA) Kayseri’de 12 Mayıs’ta yapılacak Ali İsmail Korkmaz davasının ikinci duruşması öncesi eylem yapan Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Korkmaz’ın davasına sahip çıkma çağrısı yaptı. Eğitim Sen Kayseri Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Vural yaptığı açıklamada, Korkmaz’ı öldürenlerin bir an önce yargılanmasını istediklerini dile getirdi. Vural, “Ali İsmail’i yalnız bırakacağımızı sandılar. Fakat ilk duruşmada insanlar sel oldu. İkinci duruşmada da herkesi yeni adliye önüne bekliyoruz” dedi. AYM’den RTÜK cezalarına onay FIRAT KOZOK İstanbul Haber Servisi Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Engelliler H aftası nedeniyle dün Karaköy’deki binasında “Herkes İçin Erişilebilir, Ulaşılabilir Engelsiz Yaşam ve Engelsiz Kentler” paneli düzenledi. Sakatlar Derneği’nin şubeleri de Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda toplanarak, fiziki engeller nedeniyle eğitim ve sağlık gibi hizmetlerden yararlanamadıklarına dikkat çektiler. l ‘Engelsiz kentler’ istediler ANKARA Anayasa Mahkemesi, RTÜK’ün televizyonlara aylık reklam gelirleri üzerinden kestiği ve zaman zaman astronomik rakamlara ulaşan para cezalarının anayasaya aykırı olduğu yönündeki başvuruyu reddetti. RTÜK, bir televizyon kanalını, kurum yasasının “yayın ilkeleri” arasında yer alan “Yayınlar insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı ol ma ilkesine aykırı olamaz; kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” hükmünü aynı program için üst üste iki kez ihlal ettiği gerekçesiyle önceki ayın reklam gelirinin yüzde 1’i oranında para cezasına çarptırdı. Kanal cezayı yargıya taşıdı. Davaya bakan Ankara 9. İdare Mahkemesi, itiraz konusu kuralın anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yüksek mahkeme, yaptığı ilk değerlendirmenin ardından konuyu esastan inceledi. Mahkeme, üçüncü ve daha sonraki ihlaller için ne gibi yaptırımların uygulanacağının da net olduğunu belirtti. Mahkeme, kararında şöyle devam etti: “Anayasanın 38. maddesine aykırılık iddiasında bulunulmakta ise de; maddenin bütününe bakıldığında hangi fiillere hangi yaptırımın uygulanacağının madde metninde ayrıntılı olarak düzenlendiği görülmektedir.” KARS (Cumhuriyet) Kars’ta 9 yaşındaki M. A.’yı kaçırarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konan 23 yaşındaki Aykut Balk’ın ailesine ait terk edilen ev, kimliği meçhul kişi veya kişilerce ateşe verildi. Yangın kontrol altına alarak söndürülürken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. l Katil zanlısının evi yakıldı ANKARA (AA) Sayısal Loto’da numaralar “4, 16, 20, 26, 38 ve 43” oldu. 6 bilen çıkmadı, 1 milyon 556 bin 460 lira devretti. 5 bilenler 2 bin 863, 4 bilenler 47, 3 bilenler 7 lira kazandı. l Sayısal Loto devretti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle