29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2014 PERŞEMBE 4 HABERLER Erdoğan’ın ‘İade süreci başlayacak’ dediği Gülen, örgüt kurmak ve yönetmekle suçlanıyor İmaj Erozyonu Tayyip Erdoğan kendisini uyaran Alman Cumhurbaşkanı Gauck’a fena halde kızmış, tepkisini de kendi kültürüne uygun bir şekilde ortaya koymuş: Sen o aklını kendine sakla! Ne ince, ne diplomatik, ne zarif bir yanıt değil mi? Alman Cumhurbaşkanı ise ülkesine dönüşte, söyledikleriyle ilgili net konuşmuş: Ben bunların hiçbirini uydurmadım. Az bile söyledim! Tayyip Bey herkese kızgın. İşçilere kızgın, sendikalara kızgın, gençlere kızgın, avukatlara kızgın, bir zamanlar o yollarda beraber yürüdüğü Fethullah Gülen’e kızgın, yargının biat etmeyen mensuplarına kızgın, Anayasa Mahkemesi Başkanı’na kızgın, ABD’ye kızgın, Almanya’ya kızgın, Fransa’ya kızgın, Esad’a haydi haydi kızgın, Gezi’dekilere kızgın, 1 Mayıs’takilere kızgın, kendisine biat etmeyen herkese kızgın. Tayyip Bey kim gerçeği söylerse ona kızgın. Ezcümle Tayyip Bey aynalara kızgın. Tayyip Bey’in sayesinde Türkiye tarihinin en büyük imaj erozyonunun içinde. Kuvvetler ayrılığının, yargı bağımsızlığının, temel hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı, parasız eğitim isteyenlerin hapislerde çürütüldüğü, gazetecilerin içeri tıkıldığı, muhaliflerine darbecilikten dava açıldığı, hukukun tümüyle rafa kalktığı, yürütmenin yargıyı denetlediği, denetleyemediği hallerde de yargı kararlarını tanımazdan geldiği bir ülke görünümündedir. HHH Ne diyor Alman Cumhurbaşkanı Gauck uyarılarında? Ey egemen, halkına insan gibi davran! Ona demokrasiyi layık gör(!) diyor. Tayyip Bey’in, olmaz diyen yanıtı ise utanç vericidir. Çünkü Alman Cumhurbaşkanı’nın Türklere layık gördüğü, demokrasiyi Türk Başbakanı Türklere çok görmektedir. Tayyip Bey’e kendisini “Ülkenin insanlarının özgürlüklerine saygı göster!” uyarısını yapanlara, “Bu benim iç işim, sen ne karışıyorsun?!” diyemez. Demokrasi, kurumları, ilkeleri, temel hak ve özgürlükler, artık iç iş olmaktan çıkmıştır. Türkiye içine sürüklendiği bu imaj erozyonundan kurtulmalıdır. Türkiye’nin Tayyip Erdoğan’dan kurtulmadıkça bu imaj erozyonundan da kurtulmasına imkân yoktur. Hemen belirtmek gerekir ki, içinde bulunduğumuz imaj erozyonunun en büyük amilidir Tayyip Erdoğan ama tek amili değildir. Tayyip Erdoğan sonrası dönemi, demokrasinin yeniden inşası dönemi olacaktır ve olmalıdır. HHH Türkiye bu imaj erozyonundan kurtulmadan insanlık âleminde, doğru dürüst yer de tutamaz, uluslararası alandaki taleplerine olumlu yanıt da alamaz. Örneğin, Türkiye Pınar Selek için kırmızı bülten çıkarıp iadesini talep etmektedir. Bu talebin Fransa tarafından olumlu yanıtlanmayacağı açıktır. Çünkü bütün dünya biliyor ve görüyor ki, Pınar Selek masumdur. Ve ne utanç vericidir ki, bu seçkin bilim insanının adli bir cinayete kurban gitmesini engelleyip özgürlüğünü koruyan Türkiye değil, Fransa’dır. Erdoğan yönetimi, Fethullah Gülen’in de iadesi için ABD’ye resmi başvuru yapmak hazırlığındadır, ayrıca da Fethullah Gülen için darbecilikten dava açılması hazırlıkları tamamlanmak üzeredir. Hiç kuşku yok ki, Türkiye’de Fethullah Gülen’i yargılayacak mahkemelerin Tayyip Erdoğan’ın iradesinden ne kadar bağımsız olduğu sorusunun yanıtı oluşmadan, iade talebinin olumlu karşılanması mümkün değildir. Türkiye tarihinin en beter imaj erozyonu içinde, Türkiye’yi kaosa sürükleyen bu imaj erozyonunun ekonomiyi de etkileyeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın! İmaj erozyonunun adı Tayyip Erdoğan’dır. Ve günü gelecek Erdoğan bu imaj erozyonunu umursamadığına pişman olacaktır. Cemaate soruşturma l ‘Paralel yapı’ MGK tedbirleri görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, “F tipi” masaya yatırıldı. Toplantının ardından yayınlanan bildiride, halkın huzurunu ve ülkenin güvenliğini ilgilendiren hususların ayrıntılı olarak görüşüldüğü belirtilerek, “Ulusal güvenliğimizi tehdit eden yapılanmalar ve bunlara yönelik olarak alınan tedbirler değerlendirilmiştir” denildi. MGK’nin 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda da “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla “F tipi”ni görüştüğü ve “Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanmasının” tavsiye kararı olarak hükümete bildirildiği ortaya çıkmıştı. MGK, dün Cumhurbaşkanı başkanlığında, Köşk’te toplandı. Toplantının ardından yayımlanan bildiride, Suriye’deki çatışma ortamının oluşturduğu tehdidin değerlendirildiği kaydedildi. Bildiride “Irak’taki mevcut sıkıntıların demokratik ve anayasal çerçevede çözüme kavuşturulmasının, Irak ile birlikte bölgemizin huzur ve istikrarına olumlu etkide bulunacağı belirtilmiştir. Filistinliler arası birliğin sağlanması doğrultusunda Fetih ve Hamas arasında varılan mutabakattan duyulan memnuniyet vurgulanmıştır. Mısır’da özellikle kitlesel idam kararları hakkında duyulan kaygı ifade edilmiştir” denildi. ABD susuyor Dış Haberler Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’in iade sürecine ilişkin hukuki sürecin başlayacağını açıklamasının ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, gazeteciler tarafından Gülen ile ilgili soru yağmuruna tutuldu. Basın toplantısına katılan ABD’li gazetecilerden birinin, “Erdoğan, Gülen’in ABD’den iade edilmesini isteyeceğini söyledi. Gülen ile ilgili böyle bir resmi başvuru var mı” sorusunu yönelttiği Psaki, “Bu konulardaki politikamız gereği, bekleyen ya da potansiyel iade talepleri ile ilgili konuşamam. Bu konuda söyleyebileceğim çok az şey var” dedi. Psaki, gazetecilerin ısrarına karşın, Fethullah Gülen’in iade edilmesi için başvuru yapılıp yapılmadığı ve ABD’deki statüsünün ne olduğu yönündeki soruları karşılıksız bıraktı. Bunların kişinin özel hayatına ilişkin konular olduğu gerekçesiyle soruları yanıtsız bırakan Psaki, “Gülen ABD vatandaşı mı” sorusuna da “Bununla ilgili de konuşamam. Ama ABD vatandaşı olduğunu sanmıyorum” yanıtını verdi. Savcılık ‘casusluk’ iddiasını da araştırıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Fethullah Gülen hakkında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” ile “Örgüt kurmak ve yönetmek” suçları doğrultusunda soruşturma başlattığının ortaya çıkmasının ardından dün akşam saatlerinde “casusluk” soruşturması da başkentin gündemine düştü. Ankara Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı da dün akşam saatlerinde Telekominikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) verilerinin yurtdışına aktarıldığı iddiasına ilişkin soruşturma başlattı. Başsavcılığın soruşturmasına daha önce hükümete yakın Star ve Yeni Şafak gazetelerinde yer alan TİB’in arşivinin tamamen silindiği, bununla irtibatlı söz konusu arşiv silinmeden önce tamamen kopyalanarak kurum dışına çıkarılıp, başka kişilere verildiği ve depolandığı, 2012’den öncesine ait tüm dijital hafızanın ve log kayıtlarının da bu kapsamda silindiği haberlerinin de etkin olduğu belirtildi. Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada “TİB’de bulunan önemli ve hassas bilgilerinin yabancı uydulara aktarılarak, yabancı ülkelere aktarıldığı, hem de sonrasında bu bilgi ve verilerin tümüyle silindiği, bu hususların da tümüyle yabancı ülkeler lehine casusluk amacıyla yapıldığı, yönünde haberler yayınlanmış olması sebebiyle, bu ve benzeri haberlerde belirtilen konularla ilgili olarak soruşturma başlatılmıştır.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “İadesi için hukuki süreç başlayacak” dediği Fethullah Gülen hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma olduğu öğrenildi. Soruşturmada suçlamanın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” ile “Örgüt kurmak ve yönetmek” olduğu belirtildi. Gülen hakkındaki soruşturmanın, 17 Aralık sonrasında kaldırılmadan önce Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’ne yapılan suç duyuruları üzerine başlatıldığı kaydedildi. TMK’lerin kaldırılmasının ardından, dosyalar yeni oluşturulan “Anayasaya Karşı İşlenen Suçlar” biriminde görevli savcılığa verildi. Başsavcılık kaynaklarından edinilen bilgiye göre; Genelkurmay Başkanlığı’nın “Orduya kumpas kuruldu” ve “Yargıtay İmamı” suç duyurularının yanı sıra, çok sayıda eposta, ihbar mektubu ile kişisel dilekçeye işlem numarası verilerek soruşturma açıldığı belirtildi. Yine edinilen bilgiye göre; Gülen ve “paralel yapı” iddiasıyla suçlanan kişilere yönelik soruşturmada suçlamanın, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” ile “Örgüt kurmak ve yönetmek” olduğu belirtildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gülen hakkında soruşturma başlattığı dün akşam resmen bil dirildi. Başsavcılık yetkilileri, delillerin henüz toplanmaması nedeniyle soruşturmanın hangi suç maddeleri kapsamında yürütüldüğüne ilişkin şu aşamada bilgi vermenin erken olduğunu aktardı. Gülen’in avukatı Adnan Şeker de öğle saatlerinde geldiği Ankara Adliyesi’nde önce Cumhuriyet Başsavcıvekili Veli Dalgalı, ardından da savcı Serdar Coşkun ile görüştü. Bir kişinin Adapazarı’ndan suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren Şeker, “Savcı da Terörle Mücadele Şubesi’ne yazı yazıyor ve delillerin toplanmasını istiyor. Ancak bu soruşturma UYAP’a girilmemiş” diye konuştu. Şeker, müvekkili hakkında başka soruşturmalar da bulunduğunu düşündüklerine değinerek, bireysel şikâyetler olup olmadığını ise gelecek hafta öğrenebileceklerini vurguladı. Bir gazetecinin, “Soruşturma yok mu?” sorusuna Şeker, “Başsavcıvekili ‘yok’ da diyemiyor” yanıtını verdi. Hükümete yakın yazarlardan Abdulkadir Selvi, Gülen için Afrika’da bir ülkede yer hazırlandığını öne sürdü. Selvi, CNN Türk’te yayımlanan Dört Bir Taraf programında “Sayın Başbakan’ın ikinci bir önerisi var. ABD bunu sınırdışı edebilir. Pensilvanya’ya yakın kaynaklardan bir Afrika ülkesinden Gülen ile ilgili alternatif yer hazırlandığına dair duyumlar geliyordu” dedi. Nagehan Alçı da “Bana da geliyor bu duyumlar. Güney Afrika’dan” diyerek Selvi’yi teyit etti. için yeni ülke’ ‘Gülen BAYKAL’DAN SÜRPRİZ KÖŞK ÇIKIŞI ‘3 parti ortak aday bulmalı’ AYŞE SAYIN ANKARA Cumhurbaşkanlığı seçiminde, “ilk turda kendi adayını çıkarma” görüşünün ağırlık kazandığı CHP’de, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta il başkanlarından “istedikleri aday isimlerini” isteyerek resmen nabız yoklarken, parti içinde de de sürece ilişkin strateji tartışmaları sürüyor. CHP’nin eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın ise 3 muhalefet partisinin birinci ANKARA (Cumhuturda “ortak aday”la riyet Bürosu) CHP, Başbakan Tayyip cumhurbaşkanlığı seErdoğan’ın karşısına çimlerine 102 gün kaçıkılmasından yana olla seçim sürecinde yaduğu belirtildi. şanacak yasal boşluEdinilen bilgiğu kapatacak iki yaye göre Baykal, sa teklifini hazırlayarak Kılıçdaroğlu’nun, cumTBMM Başkanlığı’na hurbaşkanlığı seçimi ile sundu. CHP Genel Başilgili tartışmaların yeni kan Yardımcısı Umut başladığı dönemde diOran, Başbakan Tayyip le getirdiği, ancak parErdoğan’ın cumhurbaşti içinden gelen tepkikanı adayı olması halinler üzerine vazgeçtiği de başbakanlık görevi“muhalefet partilerinin sona ermesini istedi. nin ortak aday çıkarYasa tekliflerini yazılı ması” formülünü sabir açıklamayla duyuran vunuyor. Baykal’ın milOran, “Diğer adayların letvekilleriyle cumhurda güçlü ve bağımsız başkanlığı seçimlerine bir seçim propaganda yönelik yaptığı değerdönemi yürütebilmelendirmede CHP, MHP si açısından desteklenve HDP’nin ortak bir meleri çok önemli çünaday üzerinde uzlaşma kü sadece 81 ile gidip araması ve cumhurmiting yapmanın mabaşkanlığı için tek bir liyeti bile 5 milyon TL. adayla yarışa girmeDiyelim ki 20 milletvesini istediği belirtildi. kilinin dahi çıkaracaBaykal’ın şu değerlenğı adayın maddi olarak dirmelerde bulunduğu desteklenmesi de adil öğrenildi: ve saydam bir seçim “Erdoğan’ın yüzde için çok anlamlı ola6.5’lik oy kaybı var, o caktır” dedi. Oran diğer nedenle bir tereddüt teklifte ise cumhurbaşiçinde. Eğer tablo iyi kanı adayı olacak başyönetilebilirse, mubakan veya bakanın sehalefet bunu avantaçim propaganda döneja çevirebilir. Üç parminde görevinin sona tinin üzerinde uzlaşaermesini talep etti. cağı bir isim bulmak mümkündür, mütevazı olmak gerekir. Liderlerin cesur olması lazım, cesur adımlar atması lazım. Bu isim MHP, CHP, BDP’nin önereceği isimlerden olabileceği gibi herkesin benimseyebileceği bir AKP’li de olabilir ama Türkiye’de yeni bir dönemi başlatmalı” CHP’den iki öneri Erdoğan: Adayımızı kısa sürede açıklayacağız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili olarak “İnşallah, kısa süre zarfında adayımızı açıklayacak, Türkiye’yi 77 milyonuyla kucaklayan bir atmosferde seçimleri gerçekleştireceğiz” dedi. Erdoğan, televizyonlardan yayınlanan “Millete Hizmet Yolunda” konuşmasında 30 Mart seçim sürecine değindi. “30 Mart seçimleriyle, sizlerin bize verdiğiniz mesajı çok iyi okudu, çok iyi anladık” diyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Şundan emin olunuz ki, istiklalimizi, birliğimizi, kardeşliğimizi ve huzurumuzu tehdit eden çetelerle, örgütlerle mücadelemiz hiç hız kesmeden devam edecektir. Uluslararası merkezlerin maşası gibi çalışıp kendi ülkesine ihanet eden örgütlerden, hukuk ve demokrasi içinde mutlaka hesap sorulacaktır. Sizler, sandıkta bize bu yetkiyi verdiniz, bu talimatı verdiniz. Hiç endişeniz olmasın, bizler de vazifemizi bihakkın yerine getireceğiz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle