06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2014 ÇARŞAMBA 8 HABERLER GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ülkemizi gözden çıkaramıyor. Bu siyasetin nedeni öteden beri biliniyor. Bu siyasal strateji; Türkiye’deki demokratik rejimi ve RTE’yi daha önceki iktidarlar gibi gözden çıkaramıyor. Yoksa Başbakan’a çok değerli bir siyaset adamı diye önem vermesinden ileri gelmiyor. Geçen gün Hürriyet’te ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin birçok siyaset adamından esirgenen tam sayfa açıklamaları, bir bakıma ABD yönetiminin Gezi eylemlerinden Twitter’a kadar RTE hükümetinin antidemokratik kararlarına ABD yönetimin bakış açısını, görüşlerini içeriyor. Washington’un bugüne kadar olumsuz değerlendirmelerinin bir ölçüde telafisi anlamına geliyor. Ama dikkat; Büyükelçi, iç politikadan dış politikaya kadar bu geniş açıklamalarını seçimden, sonuçların ilanından sonra yapıyor... HHH Büyükelçi, Türkiye’de seçim sürecinde yaşananları değerlendirirken gazetenin, tam sayfa açıklamalarından manşete çıkarmaya layık gördüğü ifadesi, Twitter’la YouTube’un kapatılması. Oysa Büyükelçi’nin, RTE’nin aklına uygun tek adamlık diye ifade edilen diktatörlük hevesinin yeni bir adımı olduğunu bildiğinden kuşku yok. Seçim arifesinde RTE, 17 Aralık operasyonlarından sonra açıklanan gerçeklerle öylesine sıkıştı ki bu bunalımdan çıkış yolunu çeşitli icraatlarla aramaya başladı. Fakat RTE, Twitter gibi yayınlarla, sayfa sayfa artık gitmesini gerekli gören kanıtlı yazıların geniş kitlelere yayılmasından fena halde rahatsızdı... RTE’yi köşeye sıkıştıran bir başka olay, YouTube’dan kaynaklandı. YouTube’un rüşveti belgelendiren, örneğin oğlu ile yaptığı telefon kayıtlarını tam metin yayımlaması, Başbakan’ın emrindeki TV kanallarıyla halka bunların montaj, düzmece olduğunu anlatmaya çalışan meydan konuşmalarının etkisini sıfıra indiriyordu. Rüşvetin dalga dalga topluma yayılmasını engellemek için RTE’ye tek çare kalıyordu. Twitter’ı ve YouTube’u kapatmak!.. Toplumsal ahlaka, Türkiye’nin ulusal yararlarına aykırı gerekçesiyle uluslararası bu yayınları yasakladı. Şimdi çıkmış sahneye, Anayasa Mahkemesi’nin özgürlüklere aykırı olduğu gerekçesiyle yasağı kaldırmasına saygı duymadığından söz ediyor. HHH Ne var ki bu da yasak kararlarında ne kadar haklı olduğunu, Başbakan Yardımcısı Arınç’a açıklattığına göre, mahkemenin kuruluş kurallarına ve hukuka aykırı imiş gibi bir tavır alıyor. Oysa RTE’nin Twitter’ı ve YouTube’u kapatmasının gerçek nedeni, seçimden önce kirli çamaşırların ortaya dökülmesini önlemekti. HHH Oysa gerçek durum şu: Seçimden önce bu üç uluslararası kuruluşun yayınlarını durdurmak gerekiyordu, durdurdu. Seçimde istediği oranda oy almasa bile gelecekteki amaçlarını karşılayacak yüzde 45 oy sağladıktan sonra… … Twitter yasağının kaldırılması pek umurunda değil. Hele Arınç’ın AYM’nin durumdan görev çıkararak yasağı kaldırdığını söylemesi yok mu? Hükümetin, örneğin Gezi eylemlerinden ders alacağı yerde tam aksi yönde daha sert önlemler alarak “durumdan görev” çıkaramadığını unutmuş görünüyor. Örneğin Arınç; Gezi eylemleri temsilcilerini o sırada Başbakan vekili idi kabul edip daha yumuşak, uzlaşıcı ve toplum hareketini anlar bir tavır takındığını, ne ki Başbakan’ın tam aksi yönde sert, uzlaşmaz ve toplumdaki bu hareketin anlamını tabii doğası gereğianlamazlıktan gelerek daha sert, acımasız uygulamalarına karşı Başbakan yardımcılığı görevinden istifa edebilir… … Başbakan’ıyla kamuoyu önünde bu denli ters düşmesinden bir görev çıkarabilirdi!.. HHH İçerisi gibi demokrasiye örnek bir ülke; ABD’nin de Türkiye politikasını RTE’yi idarei maslahat üzerine oturttuğuna göre… … Ne söylesen ne yazsan nafile! Gazetemize, Elvan ailesini konu alan haberde 18 yaşından küçük bir bireyin ‘kimliği açıklandı’ gerekçesiyle 20 bin TL para cezası kesildi İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet gazetesine, Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle komaya giren ve 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ı konu alan ve 16 Aralık 2013 tarihinde yayımlanan “Ailenin isyanı” başlıklı haberimiz ile ilgili, 18 yaşından küçük bireylerin “kimliğinin açıklanmaması” gerekçesiyle 20 bin TL para cezası verildi. Gazetemize açılan davaya dün İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Avukat Bülent Utku, habere konu Berkin Elvan’ın tüm kamuoyunun tanıdığı bir kişi haline geldiğini belirterek “Televizyonlarda ve internet sitelerinde haber konusu olmuştur. Duruşmaya gelen ve tanık olarak dinlenen baba Sami Elvan mağdur olmadığını söylemiştir” dedi. Mahkeme ise, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 21. maddesi gereğince, 18 yaşından küçük olan suç faili veya mağdurlarının kimliklerinin açıklanması ya da tanınmalarına yol açacak şekilde yayın yapılması gerekçesiyle 20 bin TL para cezası verdi. ‘Berkin’ cezası ‘Ailenin İsyanı’ başlıklı haberimizde Elvan ailesinin mağdur edildiğine vurgu yapılması dikkat çekti. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada vurgulamıştık. Süreç kendi doğası içinde sertleşerek devam ediyor. Özellikle AKP çevresinin pompalamaya çalıştığı gibi 30 Mart sonuçları iktidar partisine Köşk senaryolarını istediği gibi uygulamaya koyma yolunu açmıyor. Kaldı ki, AKP’nin kendi içindeki dengeler de her şeyin çantada keklik olmadığını ortaya koyuyor. Dün, 12. cumhurbaşkanının seçimi için yapılan denge hesaplarında ciddi bir kayma yaşandı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e çıkamayacağını çok net ve sert ifadelerle dile getirdi. Kısaca anımsatmak gerekirse; Gül’ün Çankaya Köşkü’ne çıkmasında ciddi bir kolaylaştırıcı etken Bahçeli olmuştu. Nisan 2007’de cumhurbaşkanı seçiminin Meclis’te kilitlenmesiyle birlikte erken genel seçimlere gidilmiş, seçimin hemen ardından konuşan Bahçeli, Meclis’teki oylamaya katılacaklarını, siyasi gerilimi zorlayacak bir tutum içinde olmayacaklarını söylemişti. Bahçeli’nin partisinin dünkü grup toplantısında yaptığı konuşma, Erdoğan’ın adaylığına Gül gibi bakmadıklarını gösteriyordu. HHH AKP içindeki hesaplarda ise Erdoğan sonrası konuşuluyor. Tarihçilerin Türkler için yaptığı değerlendirmelerden biri şudur: İktidar değişimini sağlıklı yapacak bir bilinçten yoksundurlar. Bu nedenle tarihte kurdukları büyük devletler taht hesaplarına kurban gitmiştir. Bu yorumu anımsatacak bir tablo ile karşı karşıyayız. Erdoğan’ın başbakanlık yapma biçimi dikkate alındığında, Çankaya Köşkü’ne çıkma planı yapması halinde iki gerçek öne çıkıyor: Cumhurbaşkanlığı’nın mevcut yetkileriyle yetinmez... Başbakanlık koltuğuna oturacak kişinin, kontrolü dışında olmasını istemez... Erdoğan’ın geçen günlerde İstanbul’da, kendi medyası ile yaptığı toplantıdan çıkan sonuç da bu yönde. Yine bir tarih anımsatması yapmak gerekirse; Çankaya’ya çıkan herkes Köşk’ün bahçesini, geniş yetkilerini dar bulur. Devletin en yüksek makamıdır, ama Türkiye’de fiilen başbakanlık sistemi uygulandığı da bir başka gerçektir. HHH Bahçeli’ye Erdoğan’ın aynı yöntemle, yani partisinin grup toplantısında verdiği karşılık da aynı sertlikteydi. 2007’deki krizin ardından yapılan anayasa değişikliği ve referandumla birlikte cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından seçilecek. Buna göre mevcut cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasına üç ay kala seçim süreci başlayacak. 10 Ağustos’ta ilk tur yapılacak. Burada yüzde 50 oyu aşan aday olursa cumhurbaşkanı seçilecek. Kimse yüzde 50’yi bulamazsa 24 Ağustos’ta ikinci tur yapılacak. Buna en yüksek oyu alan iki aday katılacak. Böylece 12. cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. 30 Mart sonuçları bu takvime uyarlandığında iktidarın şu andaki iç koalisyonunu sağlam tutması ve BDP oylarını da alması gerekiyor. Buna karşılık muhalefetin sergileyeceği tutum henüz tam olarak netleşmiş değil. Aklın yolu şu: Türkiye’nin tüm bölgelerinden oy alabilecek, iktidar ekseni dışında bir adayın bulunması... İlk işaretler bu olasılığın düşük olmadığını gösteriyor. Dilan’ın vurulmasıyla ilgili kayıtları inceleyen jandarma şüpheli Akrep’i tespit edecek Yeni görüntüler dosyada ALİCAN ULUDAĞ Pala ile tokat atar gibi yapmış!.. İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı eylemlerinde bankacı E.Y’ye (24) elindeki palayla saldırdığı ve tekme attığı gerekçesiyle 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan ve kamuoyunda “Palalı” olarak bilinen Sabri Çelebi (30) hakkında açılan davanın duruşmasına gelmeyince hakkında yakalama ve zorla getirilme kararı çıkarıldı. Bu karar üzerine duruşmanın ardından mahkemeye ifade veren Çelebi hakkındaki karar kaldırıldı. İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya E.Y. katılırken, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Çelebi katılmadı. Çelebi’den şikâyetçi olduğunu belirten E.Y, olay günü yaşananları şöyle anlattı: “Biber gazı atılmaya başlandı. Sokağın ilerisine doğru giderken, şahsın bize doğru küfrederek elinde pala ile geldiğini gördüm. Elindeki palanın keskin tarafı ile kalçama yan bir şekilde vurdu. O panikle ‘Ne yapıyorsun’ diye sordum. Küfür ederek sırtıma tekme attı. O şaşkınlıkla oradan uzaklaştım.” Duruşmanın ardından mahkemeye gelen Çelebi ise şunları anlattı: “Alt kattaki mutfaktan zırh denilen aleti alarak dışarıya çıktım. Aralarında şikâyetçinin de bulunduğu kalabalığın büyük bir kısmı bayandı. Önümden geçen birkaç kişiye vurmadım. Ama şikâyetçi E.Y. önümden geçerken zırhın ters kısmıyla tokat atar gibi kalçasına vurdum. Bana dönüp anneme küfredince de sırtına tekme attım. Diğer göstericiler de bana ve anneme küfrettiler.” AYM’NİN GÜNDEMİ YOĞUN AİHM’den uzun tutukluluk cezası STRASBOURG (AA) AİHM, Ziya Ergezen ve Mehmet Ergezen’in yaptığı başvuruda Türkiye’yi mahkum etti. AİHM’nin kararı gereği Türkiye, başvuru sahibi Mehmet Ergezen ve 2010’da hayatını kaybeden Ziya Ergezen’in vârislerine masrafları da dahil 8 bin 300 Avro maddi tazminat ödeyecek. Babaoğul olan Ziya ve Mehmet Ergezen, 2005’te uzun tutukluluk süresi ve itiraz prosedüründeki eksiklikler nedeniyle şikâyette bulunmuştu. Baba Ergezen kanser hastası olduğu için 2007 yılın eylül ayında salıverilmiş ve 20 gün sonra ölmüştü. ANKARA Gezi Parkı eyleminde polis tarafından öldürülen Ethem Sarısülük’ün cenazesinin olduğu gün yapılan eylemde gaz bombası ile başından ağır şekilde yaralanan üniversite öğrencisi Dilan Dursun’un vurulmasına ilişkin 10 ay sonra yeni görüntüler dosyaya girdi. Savcılık,12 ayrı kamera görüntüsünü, şüpheli Akrep aracının tespit edilmesi amacıyla Jandarma Kriminal Dairesi’ne gönderdi. Ankara Üniversitesi öğrencisi Dilan Dursun, Ethem Sarısülük için Kızılay’da 16 Haziran günü düzenlenen anmaya yapılan polis müdahalesi sonrası kaçtığı Kurtuluş Parkı’nda başının arkasından gaz bombası ile vurularak ağır yaralanmıştı. Günlerce yoğun bakımda kalan Dursun, uzun bir sürecin ardından iyileşmişti. Savcılığın soruşturması kapsamında dosyaya Kolej Kavşağı’ndaki iki mobese görüntüsü girmişti. Bir görüntüde Akrep aracından gaz bombası atıldığı, ikinci görüntünün aynı saniyesinde ise Dilan Dursun’un yere düştüğü görülmüştü. Ancak savcılık, görüntülerdeki Akrep aracının plakasını tespit edememişti. O gün bölgede görev yapan 5 polisin ifadesine başvurulmuş, hepsi de “Olayı hatırlamıyorum, gaz bombası atmadım” demişti. Ancak Dilan Dursun’un avukatı Tonguç Cankurt, başka bir davada soruşturma dosyasına gönderilen ve olay günü kayıtta bulunan mobese’ler olduğuna ilişkin bilgiye ulaştı. Bunun üzerine Cankurt, savcıya başvurarak bu görüntülerin emniyetten talep edilmesini istedi. Savcılığın yazısı üzerine Ankara Emniyeti, Kızılay ve Kurtuluş Kavşağı arasında bulunan tüm mobese’lerin olay anına ait bölümlerini gönderdi. 12 ayrı kamera görüntüsü, hemen Jandarma Kriminal’e gönderilerek Dilan’ı vuran Akrep aracının tespiti istendi. Bu arada Dilan Dursun, dün Ankara Numune Hastanesi’nde burnundan ameliyat oldu. Dursun, başından aldığı gaz bombası sonucu yüzüstü yere düşmüş ve burnu kırılmıştı. Daha önce ciddi bir ameliyat olduğu için doktorlar Dursun’un burnuna müdahale edememişti. Bu yüzden ameliyat, olaydan 10 ay sonra gerçekleşti. Mısır bildirisine destek tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi dün Meclis Genel Kurulu’nda, TBMM’deki tüm siyasi parti gruplarına, Mısır’daki idam cezalarına karşı, TBMM’nin ortak bir bildiri yayınlamasını önerdi. Hamzaçebi, MHP’den olumlu yanıt aldığını, AKP’nin ise yanıt vermediğini söyledi. Hamzaçebi, “İdam cezalarının yanlışlığı konusunda TBMM’nin hassasiyetini Mısır parlamentosuna iletelim çağrısında bulundum. Müşterek bir bildiri yayımlanmasını önerdim. AKP’den yanıt gelmedi. MHP, yaptığımız konuşmalarda, öneriye destek vereceğini bildirdi. Hatta MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural konuya olumlu yaklaştıklarını söyledi. Ancak AKP’den destek göremedim. Destek vermemelerini de ben, çağrıma olumsuz yanıt verdikleri olarak algılıyorum. Ortak bildiri çağrımıza destek vermiyorlar diye algılıyorum” diye konuştu. AKP Milletvekili, TBMM Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Twitter’dan yaptığı açıklamada ise ortak bildiriye AKP’nin destek vermediği iddiasını yalanladı. Ünal “AK Parti uluslararası her platformda Mısır’da yaşanan demokrasi dışı uygulamalarla ve hukuksuzlukla ilgili tepkilerini dile getirmiştir. Partilerin ortak bildiri yayımlamasına AK Parti en büyük desteği vereceğini açıklamıştır” ifadelerini kullandı. 17 iptal davası görüşülecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tutuklu milletvekilleri, İlker Başbuğ, Fatih Hilmioğlu, twitter gibi kararlarıyla gündemden düşmeyen Anayasa Mahkemesi’nin bugünkü gündemi yoğun. 17 ayrı iptal davasını görüşecek mahkemenin önündeki en dikkat çeken dosyalardan biri bireysel başvuru konusunda. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurularda verdiği ihlal kararını uygulama konusunda direndiği ortaya çıktı. Bireysel başvuruya karşı çıkan Askeri Mahkeme’nin ilgili düzenlemenin iptalini istediği anlaşıldı. AYM, yasayla kendisine verilen bu yetkiyi bugün iptal edip etmeyeceğine karar verecek. İptal kararı verirse bundan sonra bireysel başvurularda verilen ihlal kararları uygulanamayacak. Sadece tazminatla sınırlı kalacak. Ancak AYM’nin bunu iptal etmesi beklenmiyor. Yüksek Mahkeme Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını düzenleyen yasa maddesinin iptal istemini de görüşecek. l TBMM’den ‘temiz dil’ ayarı: l Feyzioğlu AYM’ye başvurdu: Bağış’a ‘nekrofil’ uyarısı yapıldı MAHMUT LICALI ANKARA Yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla hakkında fezleke düzenlenen eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın kamuoyunda tepki gören açıklamalarına TBMM Başkanlığı’ndan da dolaylı olarak “temiz dil” uyarısı geldi. Berkin Elvan’ın cenaze töreni sırasında Bağış, Twitter’dan attığı bir mesajla tepki çekmişti. 100 binlerce yurttaşın Elvan’ın törenine katıldığı ve Türkiye’nin yas tuttuğu sırada Bağış, “Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere de gereken cevabı milletimiz 30 Mart’ta verecek” mesajını atmıştı. Bağış, mesajı gelen tepkiler üzerine silmek zorunda kalmıştı. CHP’li Kadir Gökmen Öğüt, TBMM Başkanlığı’na verdiği bir soru önergesinde Bağış hakkında bir uyarı yapılıp yapılmayacağını sordu. TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Bağış hakkında dolaylı olarak “temiz bir dil kullanması” çağrısı yaptı. temel haklara aykırı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, YouTube’a erişimin engellenmesinin kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. YouTube’a erişimin engellenmesinin kaldırılmasına ilişkin etkili iç hukuk yolu bulunmadığı belirtilen başvuruda şu ifadeler kaydedildi: “ Anayasanın 13. maddesine göre, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, Anayasanın 22. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, herkesin haberleşme hürriyetine sahip olduğu, 5651 sayılı kanunda belirtilen katalog suçlar kapsamı dışında kalan bir suç nedeniyle hâkim tarafından erişimin engellenmesi kararı verilemez.” Feyzioğlu başvuruda, Gölbaşı mahkemelerince verilen kararların yasal dayanaktan yoksun olduğu gibi hukuki gerekçesinin de bulunmadığını belirterek YouTube’a erişim engelinin kaldırılmasını talep etti. YouTube yasağı Twitter, yetkililerle görüşmeye geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Twitter temsilcilerinin, Türkiye’de ofis açmaları konusunda TİB ve BTK yetkilileri ile görüşmek için bu ay ortalarında Türkiye’ye geleceklerini bildirdi. Elvan, Meclis’te gazetecilerin, Youtube’a ilişkin soru üzerine “Twitter, TİB ve BTK’ye gelecek, görüşecekler arkadaşlarla. Görüşmeler devam ediyor” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle